Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 NİSAN 2001 PERŞEMBE
F TİPİ EYLEMLERİ
DUNYADA BUGUN
ALİ StRMEN
Nepesi Benziyor? -
17 Nisan Salı Turgut Özal'ın ölümünün 8. yıl-
dönümüydü. Gazeteler anma ve mevlüt ilanla-
nyla doluydu. Aynı gün gazete sayfalan ve TV
ekranlannda çok garip şeylersöyleniyor, Turgut
özal, Kemal Derviş kıyaslaması yapılıyordu.
Hatta daha da ileri gidiliyordu. Mahdum Ah-
met Özal, Kemal Derviş için:
- Tıpkı babama benziyor, diyordu.
Kemal Bey'in şortla sokağa çıkmasını fotoğ-
raflayanlar, bunu da Özal ile benzerliğin birgös-
tergesi olarak sundular.
Doğrusu, Kemal Derviş'in Turgut özal ile bir
nokta dışında bir benzerliklerini bulamıyoaım.
Benzerlik, ikisinin de bir iflasın ardından, ilk
adımda teknik nitelikleri ağır basarak göreve
gelmiş olmalandır.
Belki bu benzerliğe her ikisinin de başlangıç-
ta politikalarını yüksek döviz kuruna dayandır-
malarını da ekleyebilirsiniz ama, gelişmeleri bi-
raz daha yakından irdeleyince, bu benzerlikte
yine de ayn hesaplann ve hedeflerin olduğunu
da görmek zorundayız.
Bu noktada, önemli bir husus daha ikisini de
birieştiriyor. Her ikisinin de acı reçetelerinde,
yükün ağırlığı emekçilerin, köylülerin sırbna bi-
niyor.
Ama, bu sonucu içimize sindirsek de, sindir-
mesek de, durumun eşyanın tabiatından kay-
naklandığını söyleyebiliriz.
Kaldı ki Kemal Derviş, özal'ın hiç üzerinde
durmadığı gelirdağılımındaki bozukluğun, sos-
yal yapıdaki adaletsizliğin ayırdında.
Üstelik, Özal'ın sinsi emellerini gizlemek için
kullandığı popülistformüllere başvurmadan, ilk
aşamada bu adaletsizliği gidermenin mümkün
olmadığını açıklıkla söylediği gibi, ikinci aşa-
mada gelir dağılımındaki bozukluğun düzertil-
mesinin önceliklı sorunlardan biri haline gele-
ceğini de belirtiyor.
• • •
Şimdi elinizi vicdanınıza koyup söyleyin! Der-
viş ile özal'ın ne benzeriikleri var?
Derviş'in ailesi tarikatçı mı? Derviş tarikat-si-
yaset-ticaret üçgenini güçlendiren bir politika-
nın temsilcisi mi?
Derviş'in annesi, tarikat mensubu mu ve de
Atatürk'ün öğretmen kadrosunda bulunup da
sonra bundan nadim olmuş bir kişi mi?
Derviş'in, kardeşinin devr-i iktidannda servet
yapmış, sonra servetinin hesabını yalnızca
mahşerde vereceğini söyleyen bir biraderi mi
var?
Derviş'in, annesinin birdikili ağacı bileyokde-
diği, sonradan babasının vizyonu sayesindete-
levizyon sahibi olmuş bir oğlu mu var?
Derviş'in, ABD'den ithal edilmiş, adı rüşvet ve
hortum işlerine karışmış prensleri mi var?
Bayan Derviş'in has bahçenin gülleri gibisup-
hudem, papatyalan mı var?
Derviş, "Anayasa birdefa delinmekle birşey
olmaz" diyen bir zihniyetle mi, yürütmeye çalı-
şıyor programını?
•••
Kemal Derviş ve programı hakkındaki görüş-
lerimizi burada çeşitli vesileleıie açıkladık. Yi-
nelemeye de gerek yok.
Sözü edilen programın tümüyle monetarist
düzenlemelerden ibaret olmadığını, reel ekono-
minin, üretimin ve üretkenliğin bu yeniden ya-
pılanma girişiminin temel direklerinden biri ol-
duğunu nasıl görmezden gelebılirsiniz?
Şimdi bu program ile hayali ihracat yoluyla
kasaya döviz doldurmayı öngören, ağırlığını
üretime vermemiş olan Özal ekonomisini nasıl
benzetebilirsiniz?
Derviş sürekli olarak şeffaflıktan söz ediyor,
şeffaflığı öne çıkaran bir politika ile devletin tüm
gelirlerinin parlamento denetiminde olması il-
kesini ayaklar altına alan, içindekilerin nereye,
ne zaman, hangi amaçlarla saçıldığı hâlâ bilin-
meyen fon uygulamalarını nasıl karşılaştırabi-
lirsiniz?
Şeffaflık ve üretkenlik ilkeleri ile "Benim me-
murum işini bilir" kurnazlığı nasıl birbirlerine
benzetilebilir?
Türkiye'nin bugün içine düştüğü iflasta, yal-
nız 1990-2000 yıllan arasında uygulanan poli-
tikalann değil, ama aynı zamandaTurgut Özal'ın
dünya görüşü ile ekonomik politikalannın da
damgası bulunuyor.
Eğer Kemal Derviş, Turgut Özal'a benziyor-
sa, yandı gülüm keten helva....
Yayın yasağına dikkat çekildi
Türk cezaevleri
RSF bülteninde
İstanbulHaber Servi-
si- Sınır Tanımayan Ga-
zeteciler Örgütü'nün
(Reporters Sans Fronti-
eres-RSF)"2001yümın
öç ayı" raporunda, eko-
nomik kriz nedeniyle
işini kaybetmek isteme-
yen gazetecilerin oto-
sansüre başvurduğunu,
ekonomik gerekçelerle
işten çıkanlan bazı ga-
zetecilerin de "poütik
bir tasfiyeye" kurban
gittiklerini düşündükle-
ri kaydedildi.
Hedef, Alevi Halk
Gerçeği ve Liseli Arka-
daş gazetelerinin sahibi
Mustafa Benh'nin uzun
sûredır girdiğı ölüm
orucuna 9 Nisan
2001'de son verdiğı be-
lirtüen raporda, Gebze
Cezaevi'nde bulunan
Atılım gazetesi muha-
biri Asiye Zeybek Gü-
zerinl9Aralık"Haya-
ta Dönüş" operasyonu
sırasında belinden ya-
ralandığı, tedavi edil-
mezse felç olacağı kay-
dedildi.
Cezaevlerine yapılan
operasyon sırasında ba-
sının cezaevlerinden ki-
lometrelerce uzakta tu-
tulduğu kaydedilen ra-
porda tstanbul 4 No'lu
Devlet Güvenlik Mah-
kemesi'nin 14 Aralık
2000 tarihinde " F tipi
cezaevleriyle ilgüi ola-
rak yayın yapdmasını
yasaklama" kararma
dikkat çekildi.
Yaşamını yitiren eylemci sayısı 14'e yükseldi. Adalet Bakanı'na her kesimden tepki yağıyor
Acfaıııyok ölüm varHaber Merkezi- Siyasi tutuklu ve
hükümlülenn F tipi cezaevlerinde
tecriduı sona erdirılmesi için sür-
dürdükleri ölûm orucu eylemi 182.
gününü doldururken Ankara Hasta-
nesi'ndekı TKP/ML davasından hü-
kümlü Endercan Yıkiız (41), ölûm
orucunun 171. gününde yaşamını
yitirdi. Durumunun ağırlaşması
ûzerine Yıldız'ın önceki gece maki-
neye bağlandığı, ancak tedaviye ya-
mt vermemesi üzerine makinenin
fîşinin çekildiği bildirildi. Numune
Hastanesi'ndeki Tayyar Bektaş ve
Izmir'deki 22 eylemcinin durumu-
nun kntik noktaya geldiğine dikkat
çekildi.
TKP/ML davasından hûkümlü
Endercan Yıldız'ın 19 Aralık 2000
tarihinde "Hayata Dönüş" adıyla
• Ölüm orucu eylemi 182. gününü doldururken Ankara Hastanesi'nde Endercan Yıldız (41)
adlı hükümlü yaşamını yitirdi. Izmir'deki 22 eylemcinin durumunun kritik noktaya geldiğine
dikkat çekildi. Baro başkanlan TBMM'deki tüm milletvekillerine mektup göndererek sorunun
b
gerçekleştirilen operasyonun ardın-
dan Malatya Cezaevi'nden Sincan F
Tipi Cezaevi'ne nakledildiği belir-
tildi. Yıldız'm yaşamım yitirmesiy-
le, açlık grevi ve ölüm orucunda ya-
şamım yitirenlerin sayısı 2 tutuklu
yakınıyla birlikte 14'e yükseldi.
îzmir'den 8'i Buca Cezaevi, 11 'i
Atatüric Eğitim ve Araştırma Hasta-
nesi, 3'ü de Kahramanlar'daki bir
evde olmak üzere ölüm orucunda
bulunan 22 kişinin sağlık durumla-
n artık tümüyle kötüleşti. Izmir Ata-
türk Eğitim ve Araştırma Hastane-
si'nde eylemlerini sürdüren direniş-
bir an önce çözülmesini istedi.
çilere bilinç kaybmda serum bağ-
landığı, eylemcilerin bilinçleri yeri-
ne geldiğinde serumu çıkanp attık-
lan öğrenildi.
Atatürk Eğitim ve Araştirma Has-
tanesi'ne Buca Cezaevi'nden geti-
rilen Kenan Korkankorkmaz, Ulaş
Göktaş, Mesut Avcı, Ümit Kanlı,
Manisa Cezaevi'ndengetinlen Ay-
şe Eren, Berna Saygıh Unsal, Nazan
Ydmaz ve Uşak Cezaevi'nden getı-
rilen SevgiErdoğan'ınyoğunbakı-
ma alındığı bıldınldi. Banş Yıkb-
nm, Yalçm Hafçı, Tamer Çadırcı ve
Mehmet Gökhan Özocak da mah-
kûm koğuşunda bulunuyor.
Eylemi Buca Cezaevi'nde sürdü-
ren Turan Ustabaş, Özgûr Kıhç, Ke-
mal DenK, Yılmaz Babatümgöz, AJi
Güzel, Hüseyin Kayacı ve Kahra-
manlar'daki Menmet AH Kanmaz,
Ahmet Candemir Özdemir \e Er-
doğan Güler'm de durumlannın kri-
tık sınırda olduğu kaydedildi.
Barolardan çağn
Ankara Barosu Başkanı SadıkEr-
doğan, Istanbul Barosu Başkanj Yü-
cel Sayman ve Izmir Barosu Başka-
nı Noyan Özkan ise TBMM'deki
tüm milletvekillerine mektup gön-
dererek sorunun bir an önce çözül-
mesini istedi. Mektupta, "insanbey-
ni var okhıkça çözümün varhğma"
işaret edilerek verilecek güvence-
lerle ölümün önüne geçilebileceği
belirtildi.
Avukaflar bakanlığa yürûdû
Adliye Sarayı önünde bir araya
gelen ÇHD Başkanı Ali Ersin Gûr
ve bir grup avukat, Adalet Bakam
Hikmet Sami Türk ile görüşmek
için bakanlığa yürüdü.
Aralannda İHD, ÇHD, ÖDP ve
HADEP'in bulunduğu örgüt tem-
silcileri TMMOB 'de bu- araya gele-
rek, Başbakanlık'a yürüdü. Her iki
grubun görüşme taleplerine yanıt
venbnedi.
TÜSİAD DA tSYAN ETTİ
Vicdanın da gereği
yerine getirilmeli
• TÜSlAD, ınsanlann ölmesine seyirci kalan
hûkümete tepki göstererek "Adalet
Bakanüğı'nın kayıtsızhğı demokratik hukuk
devletine uymuyor. bütün çözüm yollannı
zorlamalı" açıklamasını yaptı.
Haber Merkezi - Türk
Sanayicileri ve îşadam-
lan Demeği (TÜSlAD),
hükümetın cezaevlenn-
de yaşanan ölüm olayla-
nna ölü sayısı daha da
artmadan ciddiyetle
eğihnesi ve bütün çözüm
yollannı zorlaması ge-
rektiğini bildırdi.
TUSÎAD tarafindan
dün yapılan yazılı açık-
lamada, F tipi cezaevle-
ri nedeniyle sürdürül-
mekte olan ve bugüne
kadar 12'si tutuklu ol-
mak üzere 14 can kaybı-
na yol açan ölüm oruçla-
nnın kamuoyunda kaygı
ve üzüntü yarattığı ifade
edildi. Açıklamada,
"Kamuoyunun ekono-
mik kriz konusunda
odaklandığı bugûnlerde,
ölûm onıçlanmn sona
erdirilmesl konusunda
somut adımlar atnuyan
hûkümetin ve konuyla 0-
gjM merci olan Adalet Ba-
kannğı'nın kayıtsızlığı-
nın demokratik hukuk
devletine uygun obnayan
bir davranış olduğu gö-
rûşündeyiz" denildi.
Hükümetiin her ne
suçtan hüküm giymiş
olursa olsun, insanlann
ölüyor olmasına seyirci
kalmaması gerektiği be-
lirtilen açıklamada şun-
lar kaydedildi:
"Hükümet, yalnızca
sorumluluğunun değil,
vicdanmın da gereğini
yerine getirmetl, cezaev-
lerinde yaşanan ölüm
olaylanna ölü sayısı da-
ha da artmadan ciddiyet-
le eğflmeli, bütün çözüm
yollarmı zoriamahdır.''
IĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
Türk, ölümleri durdurmak için somut girişim yerine 'güvenli tedavi' arayışında
Bakaıılığuı çözümü hastanede ölüm
ANKARA (Cumhuriyrt Bürosu)- Ce-
zaevlerinde onlarca ınsan her geçen da-
kika ölume adım adım yaklaşırken çö-
züme ilişkin girişımde bulunmayan
Adalet Bakanlığı, durumu ağırlaşan ey-
lemcüeri tedavi etmek için Istanbul ve
Ankara'da 2 hastaneyi bir hafta içinde
hizmete sokmaya hazu-lanıyor.
Türk, Ankara, Izmir ve Istanbul baro
başkanlannın, tutuklu ve hükümlülerin
iletişimini engelleyen Terörle Mücade-
leYasası'nın (TMY) lö.maddesideğiş-
tirilinceye kadar idari düzenleme yapıl-
ması yönündeki önerisının mümkün ol-
madığını söyledi. Türk, "Buişibitinnek
idari tasarnıfla mümkün obaydı, bunu
yapmakta tereddüteOnezdik. Yasaya ay-
km düzenlemeyapmanıızsözkonusu de-
ğfl. TMY 16. madde ile ilgüi değişikliğin
bir an önce gerçekkşmesini istiyoruz. A-
ma bukonudaBakanlar Kurulu'nun gö-
revJendirdiği alt komisyon üyeieri ara-
smda tam bir mutabakata vanlamadı"
dıye konuştu. Türk, gelişmeleri dikkat-
le ve "duyarahlda" izledıklerini belirte-
rek durumu ağırlaşan hükümlü ve tutuk-
lulann hastanelere kaldınlmasında bazı
sorunlar yaşandığını söyledi. Başbakan
Bülent Ecevit ile dün görüşen Türk, bu-
gün de Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer'e bilgi verecek. Başbakan Yardım-
cısı Hüsamettin Ozkan, Türk ve Içişlen
Bakam Sadettin Tantan, Başbakanlık'ta
bir araya geldi. Türk, TMY'nin 16. mad-
desınde yapılacak değişiklikle ilgili an-
laşmanın sağlanmak üzere olduğunu,
ölüm oruçlanyla ilgili uzlaşmaya da ya-
kın olduklannı söyledi.
Hastanede de tecrit
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü
Ali SuatErtosun, tutuklu ve hükümlüle-
nn hastanelerde de "tecrit" altında tutul-
masına yol açacak bir genelge yayımla-
dı. Cumhuriyet savcıhklanna gönderilen
genelgede, hastanelerdeki eylemcilerin
birbirleriyle temas ettiği için "örgüt bas-
kısıyla" ölüm orucunu bırakmadıklan
savunularak tt
T\ıtukhı ve hükümlülerin
mümkün oiduğunca a>n odaiarda kal-
malaruun sağlanması ve birbirleriyle te-
masiannınkesümesiönemJe rica olunur"
denildi.
TBMM însan Haklannı Inceleme
Komisyonu Başkanı Hüse\in Akgül
"duruma el konulması ve çözüme yö-
neük yeni bir arayışm başlatüması"
amacıyla Cumhurbaşkanı Ahmet Nec-
det Sezer ve Başbakan Bülent Ece-
vit'ten randevu istedi.
Tablp Odası yetkllller! blllncl açık klşlye Istemi dışında tedavi uygulanamayacağı görüşünde
Eylemcflere zorla müdahale olmasın
Haber Merkezi - Adalet, Içişleri ve
Sağlık bakanlıklannın zorla müdahale
edılmesı görüşü konusunda Cumhuri-
yet'in sorulannı yanıtlayan Istanbul Ta-
bip Odası Yönetim Kurulu üyelerinden
Prof. Dr. Taner Gören, hıçbir hastanede
doktorlann şuuru açık durumdaki insan-
lara zorla müdahale ettiğini düşünmedi-
ğini söyledi. Şuuru bozulan, komaya gı-
ren hastalann dikkatli bir şekilde tedavi
edilmeye başlandığını belirten Gören
şunlan dedi: "Serum talalma esnasmda
güvenlik görevtileri, güvenlik actsmdan
kekpçe takılmasmı istiyor ve doktor ke-
lepçeye vok dese bfle yatağa ketepçeleni-
yor. Ama şuuru açık olan ve 'Ben tedavi
ıstemıyorum' diyen tutukhıya, 'Biz seni
tedavi edeceğiz' diyebir yandançırpmır-
iskenceyi önleme Komitesi geliyor Olüm orucları Le Monde'da
Amıpa Konseyidevrede AB
y
mn söyleyeceğivar
Haber Merkezi - Avrupa
Konseyi Genel Sekreteri
Waher Schvrimmer, Avrupa
Işkenceyi Önlenıe Komite-
si'nin, cezaevlerindeki ölüm
oruçlannı sona erdirmek
içinTürkiye'yi ziyaret etme-
sinden memnunîyet duydu-
ğunu bildirdi.
Konsey, ölüm orucunu so-
na erdirmek için devreye gir-
di. Avrupa Konseyi Işkence-
yi önleme Komitesi'nin
Ölüm orucu sona erdirme
yollannı belirlemek üzere
Türkiye'ye geleceği açıklan-
dı.
Schvvimmer, eylemcilere
"Ölüm orucunu durdurun"
çağnsında bulunurken " F ti-
pi cezaevlerindeki koşuOan
ryikştirmekiçinTürkyetki-
önkmler, sonma çözüm bu-
hmması yolunda ÖnemM bir
ftdımolarakgözüküyor'' de-
di. Schvvimmer, yeni ölüm-
lerin önlenmesi için eylem-
cilere "Ölüm orucunu dur-
dunm" çağnsında bulundu.
Haber Merkead - Le Mon-
de gazetesinin önceki gün
yayımlanan başyazısı, ceza-
evlerinde devam eden ölüm
orucu eylemlerine aynldı.
"Türk hapishakrinin için-
de" başlığıyla yayımlanan
başyazıda Türk hükümetinin
ölümlerkarşısında açlık gre-
vi yapanlarla görüşme zemi-
nini oluşturmaya gerek bile
görmediği belirtilerek "Av-
rupa Birliği'nin bu konuda
söyleyeeek bazı şeyleri var,
hemdeçokyüksek sesle" de-
nildi. "Adı Canan Kulaksız.
137 gün süren açhk grevinin
ardmdan 15 Nisan'da yaşa-
mmıyitirdL 19yaşmdaydıve
öJrenciydL Ve de Türktü.
Otüm orucuna ülkesindeid
hapishanekrdeki durumu
kmadığı için baştenuşö" di-
ye başlanılan yazıda Türk
hükümetinin ölümlere karşı
"söyfeyecek hiç bir sözü >T)k"
denildi.
Eylemi sürdürenlerden
30'unun ölüm suunnda ol-
duğu belirtildi.
ken serum takmak hiçbir hastanede uy-
gulanabüir bir şe> değü. Hiçbir hastaya o-
nun yaranna bile olsa. zorla 'bana doku-
namazsın' diyen kişive baküamaz."
Izmir Tabıp Odası Başkanı Dr. Fatih
Sürenkök ıse Izmir"de asla zorla besleme
olmadığını belırttı. Süren-
kök, tutuklu ve hükümlüle-
nn mahkûm koğuşu dışında
bulunduklan sırada yatakla-
nna tek ayak bıleklerinden
zincirlenmesi uygulaması-
nın kaldınlması amacıyla,
Atatürk Eğitim Hastanesi
klinik şefinin ve Izmir Tabip
Odası'nnı Adalet Bakanlı-
ğı'na başvuruda bulunduk-
lannı, ancak yanıt alınama-
dığını söyledi.
Türk Tabipleri Birliği 2.
Başkanı Metin Bakkalcı,
eylemde ölümlerin tüm
fonksiyonlar tükendikten
sonra gehnediğine dikkat
çekerek eylemciler için sü-
reç içinde komaya girme-
den her an ani ölümün söz
konusu olduğunu vurgula-
dı.
TBMM
Vekiller i
Türk'ü
suçladı
ANKARA (Cmn-
huriyet Bürosu) - F
tipi cezaevlerini pro-
testo amacıyla baş-
layan ölüm oruçla-
nnda 182. güne giri-
lirken. parlamenter-
ler, 13 kişinin ölü-
münden Adalet Ba-
kam Hikmet Sami
Türk'ü sorumlu tut-
tu. Eski TBMM In-
san Haklannı Ince-
leme Komisyonu
Başkanı Sema Piş-
kmsöt, Türk'ün da-
ha önce cezaevleri
ile ilgili vaat ettiği
taahhütlerini yerine
getirmesini istertcen
"Biz yapacağunm
yapük, gerisi kendi-
Jerine kahrr
anlayı-
şından vazgeçihne-
sini istedi. Komisyo-
nun şimdikı MHP'h
Başkanı Hüseyin
Akgül ise hem ceza-
evlerinde inceleme-
lerdebulunduklannı
hem de Adalet Ba-
kam ile görüştükle-
rini belirterek "An-
cak aül&n somot Nr
adunyok" dedi. Ko-
misyon üyesi FP'li
Mehmet Bekaroğhı
ise cezaevlerinde or-
tak alanlann yasa
değişikliğine gerek
kalmadan kullamma
açılabileceğini beür-
terek"Madem Ada-
let Bakanı çözemi-
yor, Kemal Derviş
buişeelatsm.Öiüm-
ler sürerse turist gd-
mez, o zaman da
ekonomi batar de-
an" görüşünü sa-
vundu.
ANAP'h üye Ha-
şim Haşimi de soru-
nun çözümünün ce-
zaevlerindeki tecrit
uygulamasının kal-
dmhnası, ziyaretçi
ve avukatlan ile gö-
rüştürübnesi oldu-
ğunu vurgulayarak
Türkiye'de yaşanan
gelişmelerin Batı'da
olumsuz yansunala-
n olacağını söyledi.
DSPİstanbuIMıl-
letvekiliRıdvanBo-
dak ise cezaevlerin-
deki ölümlere seyir-
ci kaundıgını vuıgu-
ladı. Sorunun, Ada-
let ve îçişleri bakan-
lıklan arasında sü-
rüncemede kaldığı-
na işaret eden Bu-
dak, "Ftipicezaevte-
rininkuüanınıaaçıl-
ması öncesinde ve
sonrasmda Adalet
Bakam tarafindan,
bu cezaevierinin mi-
marisinde ve idari
yönethninde makul
düzenkmeler yapı-
lacağı konusunda
söz verihnisti. Devlet
adına verünüş olan
bosözün arkasmda
dıınıhnflhriır" dedi.