19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 NİSAN 2001 PERŞEMBE F TİPİ EYLEMLERİ DUNYADA BUGUN ALİ StRMEN Nepesi Benziyor? - 17 Nisan Salı Turgut Özal'ın ölümünün 8. yıl- dönümüydü. Gazeteler anma ve mevlüt ilanla- nyla doluydu. Aynı gün gazete sayfalan ve TV ekranlannda çok garip şeylersöyleniyor, Turgut özal, Kemal Derviş kıyaslaması yapılıyordu. Hatta daha da ileri gidiliyordu. Mahdum Ah- met Özal, Kemal Derviş için: - Tıpkı babama benziyor, diyordu. Kemal Bey'in şortla sokağa çıkmasını fotoğ- raflayanlar, bunu da Özal ile benzerliğin birgös- tergesi olarak sundular. Doğrusu, Kemal Derviş'in Turgut özal ile bir nokta dışında bir benzerliklerini bulamıyoaım. Benzerlik, ikisinin de bir iflasın ardından, ilk adımda teknik nitelikleri ağır basarak göreve gelmiş olmalandır. Belki bu benzerliğe her ikisinin de başlangıç- ta politikalarını yüksek döviz kuruna dayandır- malarını da ekleyebilirsiniz ama, gelişmeleri bi- raz daha yakından irdeleyince, bu benzerlikte yine de ayn hesaplann ve hedeflerin olduğunu da görmek zorundayız. Bu noktada, önemli bir husus daha ikisini de birieştiriyor. Her ikisinin de acı reçetelerinde, yükün ağırlığı emekçilerin, köylülerin sırbna bi- niyor. Ama, bu sonucu içimize sindirsek de, sindir- mesek de, durumun eşyanın tabiatından kay- naklandığını söyleyebiliriz. Kaldı ki Kemal Derviş, özal'ın hiç üzerinde durmadığı gelirdağılımındaki bozukluğun, sos- yal yapıdaki adaletsizliğin ayırdında. Üstelik, Özal'ın sinsi emellerini gizlemek için kullandığı popülistformüllere başvurmadan, ilk aşamada bu adaletsizliği gidermenin mümkün olmadığını açıklıkla söylediği gibi, ikinci aşa- mada gelir dağılımındaki bozukluğun düzertil- mesinin önceliklı sorunlardan biri haline gele- ceğini de belirtiyor. • • • Şimdi elinizi vicdanınıza koyup söyleyin! Der- viş ile özal'ın ne benzeriikleri var? Derviş'in ailesi tarikatçı mı? Derviş tarikat-si- yaset-ticaret üçgenini güçlendiren bir politika- nın temsilcisi mi? Derviş'in annesi, tarikat mensubu mu ve de Atatürk'ün öğretmen kadrosunda bulunup da sonra bundan nadim olmuş bir kişi mi? Derviş'in, kardeşinin devr-i iktidannda servet yapmış, sonra servetinin hesabını yalnızca mahşerde vereceğini söyleyen bir biraderi mi var? Derviş'in, annesinin birdikili ağacı bileyokde- diği, sonradan babasının vizyonu sayesindete- levizyon sahibi olmuş bir oğlu mu var? Derviş'in, ABD'den ithal edilmiş, adı rüşvet ve hortum işlerine karışmış prensleri mi var? Bayan Derviş'in has bahçenin gülleri gibisup- hudem, papatyalan mı var? Derviş, "Anayasa birdefa delinmekle birşey olmaz" diyen bir zihniyetle mi, yürütmeye çalı- şıyor programını? ••• Kemal Derviş ve programı hakkındaki görüş- lerimizi burada çeşitli vesileleıie açıkladık. Yi- nelemeye de gerek yok. Sözü edilen programın tümüyle monetarist düzenlemelerden ibaret olmadığını, reel ekono- minin, üretimin ve üretkenliğin bu yeniden ya- pılanma girişiminin temel direklerinden biri ol- duğunu nasıl görmezden gelebılirsiniz? Şimdi bu program ile hayali ihracat yoluyla kasaya döviz doldurmayı öngören, ağırlığını üretime vermemiş olan Özal ekonomisini nasıl benzetebilirsiniz? Derviş sürekli olarak şeffaflıktan söz ediyor, şeffaflığı öne çıkaran bir politika ile devletin tüm gelirlerinin parlamento denetiminde olması il- kesini ayaklar altına alan, içindekilerin nereye, ne zaman, hangi amaçlarla saçıldığı hâlâ bilin- meyen fon uygulamalarını nasıl karşılaştırabi- lirsiniz? Şeffaflık ve üretkenlik ilkeleri ile "Benim me- murum işini bilir" kurnazlığı nasıl birbirlerine benzetilebilir? Türkiye'nin bugün içine düştüğü iflasta, yal- nız 1990-2000 yıllan arasında uygulanan poli- tikalann değil, ama aynı zamandaTurgut Özal'ın dünya görüşü ile ekonomik politikalannın da damgası bulunuyor. Eğer Kemal Derviş, Turgut Özal'a benziyor- sa, yandı gülüm keten helva.... Yayın yasağına dikkat çekildi Türk cezaevleri RSF bülteninde İstanbulHaber Servi- si- Sınır Tanımayan Ga- zeteciler Örgütü'nün (Reporters Sans Fronti- eres-RSF)"2001yümın öç ayı" raporunda, eko- nomik kriz nedeniyle işini kaybetmek isteme- yen gazetecilerin oto- sansüre başvurduğunu, ekonomik gerekçelerle işten çıkanlan bazı ga- zetecilerin de "poütik bir tasfiyeye" kurban gittiklerini düşündükle- ri kaydedildi. Hedef, Alevi Halk Gerçeği ve Liseli Arka- daş gazetelerinin sahibi Mustafa Benh'nin uzun sûredır girdiğı ölüm orucuna 9 Nisan 2001'de son verdiğı be- lirtüen raporda, Gebze Cezaevi'nde bulunan Atılım gazetesi muha- biri Asiye Zeybek Gü- zerinl9Aralık"Haya- ta Dönüş" operasyonu sırasında belinden ya- ralandığı, tedavi edil- mezse felç olacağı kay- dedildi. Cezaevlerine yapılan operasyon sırasında ba- sının cezaevlerinden ki- lometrelerce uzakta tu- tulduğu kaydedilen ra- porda tstanbul 4 No'lu Devlet Güvenlik Mah- kemesi'nin 14 Aralık 2000 tarihinde " F tipi cezaevleriyle ilgüi ola- rak yayın yapdmasını yasaklama" kararma dikkat çekildi. Yaşamını yitiren eylemci sayısı 14'e yükseldi. Adalet Bakanı'na her kesimden tepki yağıyor Acfaıııyok ölüm varHaber Merkezi- Siyasi tutuklu ve hükümlülenn F tipi cezaevlerinde tecriduı sona erdirılmesi için sür- dürdükleri ölûm orucu eylemi 182. gününü doldururken Ankara Hasta- nesi'ndekı TKP/ML davasından hü- kümlü Endercan Yıkiız (41), ölûm orucunun 171. gününde yaşamını yitirdi. Durumunun ağırlaşması ûzerine Yıldız'ın önceki gece maki- neye bağlandığı, ancak tedaviye ya- mt vermemesi üzerine makinenin fîşinin çekildiği bildirildi. Numune Hastanesi'ndeki Tayyar Bektaş ve Izmir'deki 22 eylemcinin durumu- nun kntik noktaya geldiğine dikkat çekildi. TKP/ML davasından hûkümlü Endercan Yıldız'ın 19 Aralık 2000 tarihinde "Hayata Dönüş" adıyla • Ölüm orucu eylemi 182. gününü doldururken Ankara Hastanesi'nde Endercan Yıldız (41) adlı hükümlü yaşamını yitirdi. Izmir'deki 22 eylemcinin durumunun kritik noktaya geldiğine dikkat çekildi. Baro başkanlan TBMM'deki tüm milletvekillerine mektup göndererek sorunun b gerçekleştirilen operasyonun ardın- dan Malatya Cezaevi'nden Sincan F Tipi Cezaevi'ne nakledildiği belir- tildi. Yıldız'm yaşamım yitirmesiy- le, açlık grevi ve ölüm orucunda ya- şamım yitirenlerin sayısı 2 tutuklu yakınıyla birlikte 14'e yükseldi. îzmir'den 8'i Buca Cezaevi, 11 'i Atatüric Eğitim ve Araştırma Hasta- nesi, 3'ü de Kahramanlar'daki bir evde olmak üzere ölüm orucunda bulunan 22 kişinin sağlık durumla- n artık tümüyle kötüleşti. Izmir Ata- türk Eğitim ve Araştırma Hastane- si'nde eylemlerini sürdüren direniş- bir an önce çözülmesini istedi. çilere bilinç kaybmda serum bağ- landığı, eylemcilerin bilinçleri yeri- ne geldiğinde serumu çıkanp attık- lan öğrenildi. Atatürk Eğitim ve Araştirma Has- tanesi'ne Buca Cezaevi'nden geti- rilen Kenan Korkankorkmaz, Ulaş Göktaş, Mesut Avcı, Ümit Kanlı, Manisa Cezaevi'ndengetinlen Ay- şe Eren, Berna Saygıh Unsal, Nazan Ydmaz ve Uşak Cezaevi'nden getı- rilen SevgiErdoğan'ınyoğunbakı- ma alındığı bıldınldi. Banş Yıkb- nm, Yalçm Hafçı, Tamer Çadırcı ve Mehmet Gökhan Özocak da mah- kûm koğuşunda bulunuyor. Eylemi Buca Cezaevi'nde sürdü- ren Turan Ustabaş, Özgûr Kıhç, Ke- mal DenK, Yılmaz Babatümgöz, AJi Güzel, Hüseyin Kayacı ve Kahra- manlar'daki Menmet AH Kanmaz, Ahmet Candemir Özdemir \e Er- doğan Güler'm de durumlannın kri- tık sınırda olduğu kaydedildi. Barolardan çağn Ankara Barosu Başkanı SadıkEr- doğan, Istanbul Barosu Başkanj Yü- cel Sayman ve Izmir Barosu Başka- nı Noyan Özkan ise TBMM'deki tüm milletvekillerine mektup gön- dererek sorunun bir an önce çözül- mesini istedi. Mektupta, "insanbey- ni var okhıkça çözümün varhğma" işaret edilerek verilecek güvence- lerle ölümün önüne geçilebileceği belirtildi. Avukaflar bakanlığa yürûdû Adliye Sarayı önünde bir araya gelen ÇHD Başkanı Ali Ersin Gûr ve bir grup avukat, Adalet Bakam Hikmet Sami Türk ile görüşmek için bakanlığa yürüdü. Aralannda İHD, ÇHD, ÖDP ve HADEP'in bulunduğu örgüt tem- silcileri TMMOB 'de bu- araya gele- rek, Başbakanlık'a yürüdü. Her iki grubun görüşme taleplerine yanıt venbnedi. TÜSİAD DA tSYAN ETTİ Vicdanın da gereği yerine getirilmeli • TÜSlAD, ınsanlann ölmesine seyirci kalan hûkümete tepki göstererek "Adalet Bakanüğı'nın kayıtsızhğı demokratik hukuk devletine uymuyor. bütün çözüm yollannı zorlamalı" açıklamasını yaptı. Haber Merkezi - Türk Sanayicileri ve îşadam- lan Demeği (TÜSlAD), hükümetın cezaevlenn- de yaşanan ölüm olayla- nna ölü sayısı daha da artmadan ciddiyetle eğihnesi ve bütün çözüm yollannı zorlaması ge- rektiğini bildırdi. TUSÎAD tarafindan dün yapılan yazılı açık- lamada, F tipi cezaevle- ri nedeniyle sürdürül- mekte olan ve bugüne kadar 12'si tutuklu ol- mak üzere 14 can kaybı- na yol açan ölüm oruçla- nnın kamuoyunda kaygı ve üzüntü yarattığı ifade edildi. Açıklamada, "Kamuoyunun ekono- mik kriz konusunda odaklandığı bugûnlerde, ölûm onıçlanmn sona erdirilmesl konusunda somut adımlar atnuyan hûkümetin ve konuyla 0- gjM merci olan Adalet Ba- kannğı'nın kayıtsızlığı- nın demokratik hukuk devletine uygun obnayan bir davranış olduğu gö- rûşündeyiz" denildi. Hükümetiin her ne suçtan hüküm giymiş olursa olsun, insanlann ölüyor olmasına seyirci kalmaması gerektiği be- lirtilen açıklamada şun- lar kaydedildi: "Hükümet, yalnızca sorumluluğunun değil, vicdanmın da gereğini yerine getirmetl, cezaev- lerinde yaşanan ölüm olaylanna ölü sayısı da- ha da artmadan ciddiyet- le eğflmeli, bütün çözüm yollarmı zoriamahdır.'' IĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Türk, ölümleri durdurmak için somut girişim yerine 'güvenli tedavi' arayışında Bakaıılığuı çözümü hastanede ölüm ANKARA (Cumhuriyrt Bürosu)- Ce- zaevlerinde onlarca ınsan her geçen da- kika ölume adım adım yaklaşırken çö- züme ilişkin girişımde bulunmayan Adalet Bakanlığı, durumu ağırlaşan ey- lemcüeri tedavi etmek için Istanbul ve Ankara'da 2 hastaneyi bir hafta içinde hizmete sokmaya hazu-lanıyor. Türk, Ankara, Izmir ve Istanbul baro başkanlannın, tutuklu ve hükümlülerin iletişimini engelleyen Terörle Mücade- leYasası'nın (TMY) lö.maddesideğiş- tirilinceye kadar idari düzenleme yapıl- ması yönündeki önerisının mümkün ol- madığını söyledi. Türk, "Buişibitinnek idari tasarnıfla mümkün obaydı, bunu yapmakta tereddüteOnezdik. Yasaya ay- km düzenlemeyapmanıızsözkonusu de- ğfl. TMY 16. madde ile ilgüi değişikliğin bir an önce gerçekkşmesini istiyoruz. A- ma bukonudaBakanlar Kurulu'nun gö- revJendirdiği alt komisyon üyeieri ara- smda tam bir mutabakata vanlamadı" dıye konuştu. Türk, gelişmeleri dikkat- le ve "duyarahlda" izledıklerini belirte- rek durumu ağırlaşan hükümlü ve tutuk- lulann hastanelere kaldınlmasında bazı sorunlar yaşandığını söyledi. Başbakan Bülent Ecevit ile dün görüşen Türk, bu- gün de Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e bilgi verecek. Başbakan Yardım- cısı Hüsamettin Ozkan, Türk ve Içişlen Bakam Sadettin Tantan, Başbakanlık'ta bir araya geldi. Türk, TMY'nin 16. mad- desınde yapılacak değişiklikle ilgili an- laşmanın sağlanmak üzere olduğunu, ölüm oruçlanyla ilgili uzlaşmaya da ya- kın olduklannı söyledi. Hastanede de tecrit Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ali SuatErtosun, tutuklu ve hükümlüle- nn hastanelerde de "tecrit" altında tutul- masına yol açacak bir genelge yayımla- dı. Cumhuriyet savcıhklanna gönderilen genelgede, hastanelerdeki eylemcilerin birbirleriyle temas ettiği için "örgüt bas- kısıyla" ölüm orucunu bırakmadıklan savunularak tt T\ıtukhı ve hükümlülerin mümkün oiduğunca a>n odaiarda kal- malaruun sağlanması ve birbirleriyle te- masiannınkesümesiönemJe rica olunur" denildi. TBMM însan Haklannı Inceleme Komisyonu Başkanı Hüse\in Akgül "duruma el konulması ve çözüme yö- neük yeni bir arayışm başlatüması" amacıyla Cumhurbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer ve Başbakan Bülent Ece- vit'ten randevu istedi. Tablp Odası yetkllller! blllncl açık klşlye Istemi dışında tedavi uygulanamayacağı görüşünde Eylemcflere zorla müdahale olmasın Haber Merkezi - Adalet, Içişleri ve Sağlık bakanlıklannın zorla müdahale edılmesı görüşü konusunda Cumhuri- yet'in sorulannı yanıtlayan Istanbul Ta- bip Odası Yönetim Kurulu üyelerinden Prof. Dr. Taner Gören, hıçbir hastanede doktorlann şuuru açık durumdaki insan- lara zorla müdahale ettiğini düşünmedi- ğini söyledi. Şuuru bozulan, komaya gı- ren hastalann dikkatli bir şekilde tedavi edilmeye başlandığını belirten Gören şunlan dedi: "Serum talalma esnasmda güvenlik görevtileri, güvenlik actsmdan kekpçe takılmasmı istiyor ve doktor ke- lepçeye vok dese bfle yatağa ketepçeleni- yor. Ama şuuru açık olan ve 'Ben tedavi ıstemıyorum' diyen tutukhıya, 'Biz seni tedavi edeceğiz' diyebir yandançırpmır- iskenceyi önleme Komitesi geliyor Olüm orucları Le Monde'da Amıpa Konseyidevrede AB y mn söyleyeceğivar Haber Merkezi - Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Waher Schvrimmer, Avrupa Işkenceyi Önlenıe Komite- si'nin, cezaevlerindeki ölüm oruçlannı sona erdirmek içinTürkiye'yi ziyaret etme- sinden memnunîyet duydu- ğunu bildirdi. Konsey, ölüm orucunu so- na erdirmek için devreye gir- di. Avrupa Konseyi Işkence- yi önleme Komitesi'nin Ölüm orucu sona erdirme yollannı belirlemek üzere Türkiye'ye geleceği açıklan- dı. Schvvimmer, eylemcilere "Ölüm orucunu durdurun" çağnsında bulunurken " F ti- pi cezaevlerindeki koşuOan ryikştirmekiçinTürkyetki- önkmler, sonma çözüm bu- hmması yolunda ÖnemM bir ftdımolarakgözüküyor'' de- di. Schvvimmer, yeni ölüm- lerin önlenmesi için eylem- cilere "Ölüm orucunu dur- dunm" çağnsında bulundu. Haber Merkead - Le Mon- de gazetesinin önceki gün yayımlanan başyazısı, ceza- evlerinde devam eden ölüm orucu eylemlerine aynldı. "Türk hapishakrinin için- de" başlığıyla yayımlanan başyazıda Türk hükümetinin ölümlerkarşısında açlık gre- vi yapanlarla görüşme zemi- nini oluşturmaya gerek bile görmediği belirtilerek "Av- rupa Birliği'nin bu konuda söyleyeeek bazı şeyleri var, hemdeçokyüksek sesle" de- nildi. "Adı Canan Kulaksız. 137 gün süren açhk grevinin ardmdan 15 Nisan'da yaşa- mmıyitirdL 19yaşmdaydıve öJrenciydL Ve de Türktü. Otüm orucuna ülkesindeid hapishanekrdeki durumu kmadığı için baştenuşö" di- ye başlanılan yazıda Türk hükümetinin ölümlere karşı "söyfeyecek hiç bir sözü >T)k" denildi. Eylemi sürdürenlerden 30'unun ölüm suunnda ol- duğu belirtildi. ken serum takmak hiçbir hastanede uy- gulanabüir bir şe> değü. Hiçbir hastaya o- nun yaranna bile olsa. zorla 'bana doku- namazsın' diyen kişive baküamaz." Izmir Tabıp Odası Başkanı Dr. Fatih Sürenkök ıse Izmir"de asla zorla besleme olmadığını belırttı. Süren- kök, tutuklu ve hükümlüle- nn mahkûm koğuşu dışında bulunduklan sırada yatakla- nna tek ayak bıleklerinden zincirlenmesi uygulaması- nın kaldınlması amacıyla, Atatürk Eğitim Hastanesi klinik şefinin ve Izmir Tabip Odası'nnı Adalet Bakanlı- ğı'na başvuruda bulunduk- lannı, ancak yanıt alınama- dığını söyledi. Türk Tabipleri Birliği 2. Başkanı Metin Bakkalcı, eylemde ölümlerin tüm fonksiyonlar tükendikten sonra gehnediğine dikkat çekerek eylemciler için sü- reç içinde komaya girme- den her an ani ölümün söz konusu olduğunu vurgula- dı. TBMM Vekiller i Türk'ü suçladı ANKARA (Cmn- huriyet Bürosu) - F tipi cezaevlerini pro- testo amacıyla baş- layan ölüm oruçla- nnda 182. güne giri- lirken. parlamenter- ler, 13 kişinin ölü- münden Adalet Ba- kam Hikmet Sami Türk'ü sorumlu tut- tu. Eski TBMM In- san Haklannı Ince- leme Komisyonu Başkanı Sema Piş- kmsöt, Türk'ün da- ha önce cezaevleri ile ilgili vaat ettiği taahhütlerini yerine getirmesini istertcen "Biz yapacağunm yapük, gerisi kendi- Jerine kahrr anlayı- şından vazgeçihne- sini istedi. Komisyo- nun şimdikı MHP'h Başkanı Hüseyin Akgül ise hem ceza- evlerinde inceleme- lerdebulunduklannı hem de Adalet Ba- kam ile görüştükle- rini belirterek "An- cak aül&n somot Nr adunyok" dedi. Ko- misyon üyesi FP'li Mehmet Bekaroğhı ise cezaevlerinde or- tak alanlann yasa değişikliğine gerek kalmadan kullamma açılabileceğini beür- terek"Madem Ada- let Bakanı çözemi- yor, Kemal Derviş buişeelatsm.Öiüm- ler sürerse turist gd- mez, o zaman da ekonomi batar de- an" görüşünü sa- vundu. ANAP'h üye Ha- şim Haşimi de soru- nun çözümünün ce- zaevlerindeki tecrit uygulamasının kal- dmhnası, ziyaretçi ve avukatlan ile gö- rüştürübnesi oldu- ğunu vurgulayarak Türkiye'de yaşanan gelişmelerin Batı'da olumsuz yansunala- n olacağını söyledi. DSPİstanbuIMıl- letvekiliRıdvanBo- dak ise cezaevlerin- deki ölümlere seyir- ci kaundıgını vuıgu- ladı. Sorunun, Ada- let ve îçişleri bakan- lıklan arasında sü- rüncemede kaldığı- na işaret eden Bu- dak, "Ftipicezaevte- rininkuüanınıaaçıl- ması öncesinde ve sonrasmda Adalet Bakam tarafindan, bu cezaevierinin mi- marisinde ve idari yönethninde makul düzenkmeler yapı- lacağı konusunda söz verihnisti. Devlet adına verünüş olan bosözün arkasmda dıınıhnflhriır" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle