23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-14 NİSAN 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER RESTORAN GÖZDOYURAN TURHAN SELÇUK DÜHÜST TABİATLI İSTANBU1 EFENDİSİ ABDÜLCANBA2 IH HARÎKULADE MACERALARI KISIM HEKMİLİ BİRDEN AÇĞröZlU WFp.iV// Öğretmenlerin davranışı hiperaktivite sendromu olan çocuklar için büyük önem taşıyor Yaramaz değiL,hasta Dikkat eksikliği olanlann metni • Dikkatimi toplama- ma yardımcı olun • Lütfen dokunarak Öğrenmeme izin verin • Lütfen bana belirli saatlerde belirli olayla- nn yaşanacağı bir ev düzeni sağlayın • Bir dakika, hâlâ dü- şünüyonım • Kendinizi benim hı- zıma göre ayarlayın • Tataldım, başaramı- yorum • Sorunlanmı çözer- ken bana lütfen birden fazla seçenek verin • Doğru mu yaptım? Hemen bilmeliyim • Benden bir şey ister- ken tek tek söyleyin • Yerimin burası olma- dığını bilmiyorum • Bana kısa zamanda bitirebileceğiın işler verip, kısa vadede ula- şılacak hedefler seçin • Lütfen bana, 'Bana sana anlatnuştım' de- meyin •Lütfen benibaşanla- nm için övün • Beni mükemmel işler yaptığım için değil, kendimi geliştirdiğim için ödüllendirin • Kötü bir gün geçiri- yorsam, bana iyi yan- larımı hatırlaûn • Benimle yaşamak zor olabilir.. ama unut- mayın, seçme şansım olsaydı, yaptığım gibi davranmazdım. EMNtYET MÜDÜRLÜĞÜ Çocuklar için ayrı bir birim • Çocuk şube müdürlükleri, korunmaya muhtaç olan, ihmal ve istismara maruz kalan, evden ya da kurumlardan kaçan, mülteci, sokakta yaşayan, suça maruz kalan, suç işlediği şüphesi bulunan çocuklarla ilgili hizmet yürütecek. ANKARA (AA) - Emniyet Genel Müdürlüğü'nde Küçükleri Koruma şube müdürlüklerinin yerine Çocuk Şube Müdürlüğü kuruldu. Bu birim, çocukların çalışma mevzuatına aykın istihdam edilip edilmediklerini kontrol edip çocuklara yönelik suçlarla mücadele edecek. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün Çocuk Şube Müdürlüğü kurulmasıyla ilgili yönetmelik değişikliği Resmi Gazete'de yayımlandı. Yönetmeliğe göre Çocuk Şube Müdürlükleri, korunmaya muhtaç olan, ihmal ve istismara maruz kalan, evden ya da kurumlardan kaçan, mülteci, refakatsiz, sokakta yaşayan, suça maruz kalan, suç işlediği şüphesı bulunan çocuklarla ilgili hizmet yürütecek. Klmlllcler glzll tutulacak Çocuk polisleri, suç işlediği şüphesi bulunan çocuklarla ilgili işlemleri savcının talimatlanyla yürütecek. Bu birim aynca çocuklara karşı işlenecek suçlarda önleyici tedbirler alacak. Suça maruz kalan çocuklann kimliklerini gizli tutacak. Çocuklann çalışmalan mevzuatla yasaklanmış yerlerde istihdam edilip edilmediklerini kontrol edecek. Çocuklara satılması mevzuatla yasaklanan mallann satılıp satıhnadığı, çocuklann mevzuatla girişleri yasak olan yerlere girip girmediklerini denetleyecek. FtGENATALAY AlbertEinstein. Mozart, John Lennon ve John E Kennedy. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivi- te Sendromu olan ünlülerden ba- zılan. Yanı, bu sendrom o kadar da kötü bir şey değil! Tabiı on- lardan binnin anne- babası ya da öğretmeni değilseniz! Şaka bir yana, Dikkat Eksikli- ği ve Hiperaktivite Sendromu (DEHS) olan ve bu yüzden okul- da sorunlar yaşayan çocuklann anne-babalan, geçen günlerde bir dernek kurdular. Dikkat Eksikliği ve Hiperakti- vite Demeği (DEHA-DER) ku- rucu üyeleri Aylin Alparslan ve Ipek Van Den Born, amaçlannın öncelikle seslerini duyurmak ve DEHS olan çocuklann ailelerini, haklan konusunda bilgilendir- mek olduğunu söylediler. Konsantrasyon süresinin nor- mal çocuklarda 15 dakikayken bu çocuklarda ikı dakika olduğu- nu, not tutamadıklannı, yazılan- nın kötü olduğunu, ezbere daya- •yv ikkat Eksikliği ve Hiperaktivite ğ 1 Sendromu olan ünlülerden bazalan: * S Albert Einstein, Mozart, Wright Brothers, Leonardo da Vinci, Cher, Tom Cruise, Walt Disney, John Lennon, Winston Churchill, Henry Ford, Jules Verne, Agatha Christie, John F. Kennedy, Whoopi Goldberg, Rodin. h derslere tepki gösterdıklenni anlatan Alparslan ve Van Den Born, öğretmen davranışının çok önemli olduğunu vurguladılar. öğretmen ne yapmalı? Uzmanlar, DEH Sendromu olan çocuklarda başan oranının arünlması için şunlann uygulan- ması gerektiğini behrtiyorlar: • Yapılacaklan önceden haber vermek • Planlı çalışma • Kısa süreli çalışma bloklan • Az mevcutlu sınıflar • llginç ders konulan • Başanlı öğrencıyi övmek DEH Sendromu olan öğrenci- len 'başanlı öğrenciler' halıne getiren öğretmenlerde gözlem- lenen özellikler ise şöyle: • Öğrenciden başanh olmasını beklemek • Öğrenciyi süreklı olarak takip etmek ve ödevleri kontrol etmek • Du-ektıfleri, açık ve anlaşılır bir Hsanla vermek • Şefkatli, sevecen olmak ve mi- zah duygusunu hiç kaybetme- mek • Tatlı sert obnak • Çocuk psikolojisi konusunda bilgili olmak • Rehberlik öğretmenleri ile bır- likte çalışmak Anne-babalann çoğu, çocuk- lannın enerjisi karşısında dehşe- te düştüklen anda, "Acaba be- nim çocuğum hiperaktifmi?" di- ye telaşa kapılırlar. Bu endişele- rin çoğu yersizdir. Çocuklarda Dikkat Eksikliği Sendromu'nun belirtileri şöyle sıralanıyor: •Hiperaktivite ya da rahat dura- mamak • Dürtüsel davramşlarda bulun- mak, fazla düşünmeden akla ilk geleni yapmak • Heyecanh olmayan (ders çalış- mak gibi) işlerde dikkati yoğun- laştıramamak • Sabahlan zor uyanmak, yavaş yürümek ve normalden daha çok disorganize olmak • Geceleri hemen uykuya dala- hiamak " • Sağ-sol ayınmında, yazı ya- zarken harflerin, kelimelenn ve sayılann seçiminde zorlanmak • Öfke nöbetlerine yatkınlık • Yatak ıslatma • Nedeni açıklanamayan olum- suzluk hissi. \ln2Cfl6ltTL Colors dergisi, son sayı- smdadünyanınçeşitliül- kelerinde yaşayan Çinge- nekr, ve onlann yaşanbsından kesitler sunuyor. Bugün Romanlann sadece yüzde 5'i göçebe hayaü sü- rüyor. Makedonya'da bulunan. Avrupa'mn en geniş Roman yerieşim bölgesi Shutka'da 3 hafta geçi- ren Colors, burada modern dünyaya yönelmeye çabşan, internete meraklı. modayı takip eden, yaban- a müzjk dinleyen ve eğitilmeyi bekleyen yeni kuşak Çingeneleıie yaptığı röportajlan aktamor. Co- lors, yeıieşik hayata geçiş ve küreselleşmenin getirdiği değişimlere rağnıen, Çingenelerin aşın kimlik hissi ile beraber, ciddi seviyede cehalet ve fakirtik içinde yaşamlarmı sürdûrdüklerine dikkat çekiyor. GELtR Eşitsizlik herkesi vuruyor • Yoksulluk, kişisel sağlığın yanında toplum sağlığını da olumsuz etkiliyor. Uzmanlar, kötü beslenen kişilerin, her türlü çevresel tehdide ve bozucu etkiye açık hale geldiğine dikkat çekiyor. ADANA (AA) - Gelir dağılımı adaletsiz ve üretim gücü düşük toplumlarda, kronik (süreğen) yoksulluğun, sadece yaşanan günü değil, gebe, bebek, çocuk ve gençleri vurarak toplumun geleceğini çökerttiği belirtildi. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dah Ogretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Özgünen, yoksulluğun, kişisel sağlığın yanında toplum sağlığını da olumsuz etkilediğini söyledi. Insanın temel gereksınımlerinın, enerji, su, iyonlar, elementler, vitammler, zorunlu yağ ve şekerler ile oksijen olduğunu beürten Özgünen, bir toplumun seçtiği rejim, sistem, ideoloji ne olursa olsun, bireylerine temel gereksinimleri sağlamakla yükümlü olduğunu vurguladı. KrenlK yoksulluk ve cehalet Kronik yoksulluğun, özellikle cehaletle bir araya geldiğinde toplumun en alt katmanlannı vurduğunu ve bu tablodan en ağır etkilenenlerin bebekler, çocuklar, gebeler ve yaşhlar olduğunu ifade eden Özgünen, şöyle devam etti: "Ozeüikle gelir dağdnnmm adaletsiz okhığu, üretim gücü düşük ve toplumun susturulmuş okluğu uluslarda süreğen yoksulluk, salt yaşanan günü değil, gebe, bebek, çocuk ve gençleri vurarak toplumun geleceğini de çökertir. Çocuklann, beden ve beyin geuşimi içüı protein ve diğer besinleri yeterince almalan gerekir." GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHANEKİNÇ Aklımrz Başıımzda mı? Gel de yazma. Iki arkadaş karşılaşmış. - Nereye gidiyorsun? ', - Sinemaya - Hangi filme? - Filancaya. - Yahu sen ona dün de gitmiştin. Hayrola? - Bir haftadır gidiyorum. - Niye? - Filmde bir bölüm var. Adamın biri hızla gelip virajı alamıyor ve duvara çarpıyor. - E.. Ne var bunda? - Bakalım akıllanmış mı diye merak ediyorum. Meraklı adam gibi olduk. UPF'ye 17 kere toslamışken şimdi 18'incisi- ne hazırianıyoruz. Akıllanıp akjllanmadığımızın ilk bölümünü bu- gün öğreneceğiz. Parasal bngörüleri ıçeren program bölümü çarşamba günü yapılacak G-7 toplantısindan çıkacak kararlara göre belırlenerek açıklanacak. Inşallah, topluca akıllanmışızdır. • • • Ama görüntü bu iyimserliği destekleyecek ni- telikten uzaklarda. Esnafın siftah bile yapamamaktan doğan kız- gınlığı gıderilmiş değil. Kredi faızlerinin indirilmesiyle esnafın gönlünü alacağını sanan hükümet, daha programı açık- lamadan aldığı bir ilke karanndan vazgeçiyor. Hani, "artık bankalara görevzaran doğuracak uygulama yapılmayacak" ilkesini. ••• Ortalık kanşık. Tepkileri engellemek için valilerin yasak ka- rarian birbirini izliyor. Esnafın şikâyeti, alım gücü düşen işçi, emek- li ve başka işler yapan esnafın, alış-verişi kes- mesinden başlıyor. Para kazanacak kı, faız oranlan düşürülen Halk Bankası kredilerinin taksitlerini de ödeyebilsin. Ortalığı yatıştıracak eylem ve sözler bekleni- yor hükümetten. Tam bu ortamda bir bakan, işçi sendikalan konfederasyonlannı zıyaret ediyor ve söze "alt ay sıfırzam" önerisiyle başlıyor. Zamlar birbirini kovalamış, Türk ürası yerine dolarla konuşmanın oranı neredeyse yüzde yü- ze yaklaşmış bir durumda, sadece işçi kesimin- den fedakâriık beklendiği izlenimini ortaya ko- yan bir yaklaşım, Hem zamanlaması, hem de içeriği yanlış. Yüz- de 100 dolayındaki fiilı devalüasyona, akaryakı- ta gelen yüzde 80'e yakın zamma karşın. Bilerek yapılmışsa, "Bugünlerde tansiyonun yükselmesinden hükümetin ne gibi bir çıkan olabilir?" sorusuna mantıklı biryanrt bulma ola- sılığımız yok. Bilmeden yapılmışsa daha da kötü. "Koalis- yonun her bakanı kendi başına iş yapıyor" so- nucuna ulaşmak zorunda kalırız ki bakanlar ku- rulunun eşgüdümünün de tıkanmış olduğu ayan beyan ortaya çıkar. Nereden baksanız iler tutar yeri yok. Dış krediden önce aklımızı başımıza alsak da- ha da kârlı çıkanz.. oerinc@cumhuriyet.com.tr. Aile Arastırma Kurumu İntiharlar mercek altına almacak • Aile Araştırma Kurumu'ndan edinilen bilgiye göre, 2001 Yılı Yatınm Programı çerçevesinde yer alan altı ana araştırma. projesi için 34 devlet üniversitesine yazı yazılarak yardım istendi. Üniversitelerden olumlu yanıtlar gelirken tüm projeleri Başbakanlık finanse edecek. ANKARA(ANKA)- Başbakanlık'a bağlı Aile Araştırma Kuru- mu, bu yıl içinde arala- nnda 'Türkiye'de Inti- hariarvetntihar Teşeb- bûsleri' konusunun da bulunduğu altı ana ko- nuda kapsamlı araştıı- malar yapmayı karar- laştırdı. Aile Araştırma Ku- rumu'ndan edinilen bilgiye göre, 2001 Yı- lı Yatınm Programı çerçevesinde yer alan altı ana araştırma pro- jesi için 34 devlet üni- versitesine yazı yazıla- rak yardım istendi. Üniversitelerden Aile Araştırma Kurumu'na olumlu yanıtlar gelir- ken tüm projelerin Başbakanlık tarafın- dan finanse edileceği bildirildi. AAK, 2001 yılmda şu konularda araştırma yapacak: "Türk toplumunda uyuşturucu madde kullamm profili, Tür- kiye'de aile yapısu töre- sel suçlar, Türkiye'de intiharlar ve intihar tc- şebbüslerinin nedenleri ve önleme yollan, yurt- dışmda yaşayan ailele- rin sorunlan, Marma- ra Bolgesi'nde yaşanan depremden etkilenen ailelerin karşüaştıklan sorunlar ve çözüm me- kanizmalan." Demokrasl ve Insan haklan Araştırmalarda dev- let üniversiteleri kad- rolanndaki öğretim üyelerinin yanmda AAK personelınden de yararlanılacak. Aile Araştırma Kurumu, aynca bu yıl Türki- ye'de demokras^ve in- san haklan kültürünün geliştirilmesinde, top- lumun temel birimi olarak kabul edilen 'ai- le'ye yönelik politika, program ve projelerin hazırlanmasına temel olacak araştırmalar gerçekleştirilecek. Kurum tarafından 2001 yılmda, Avrupa Birliği ülkelerinde aile politikalan uygulama- İan, aile araştırmalan ve çahşmalan konu- sunda Türkiye'de lite- ratürün geliştirilmesi için çeviri çalışmalan da yapılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle