20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 NİSAN 2001 CUMARTESİ HABERLER DÜNYADA BUGUN ALİ StRMEN Toplumsal Özkıyım Herkesin kulağı ekonomik pakette, herkesin gözü döviz piyasalarında, herkesin umudu yı- lın son çeyreğinde. Herkesin yüreğini işsizlik, yoksulluk korkusu sarmış, ekmek arslanın ağzından ejdertıanın ağzına kaçmış. Kimsenin gözü kimseyi görmüyor. Bu arada, işsizlikten insanlar kendilerine kı- yıp ölüyoriar. Hapishanelerde, ölüm orucuna yatmışgenç- terin onuncusu da öldü. Yukarıdaki cümlenin noktasını koyarken on birinci ölüm haberi de gelebılir. Ama kimsenin gözü kimseyi görmüyor. Telaş ve umarsızlık içinde olay gerekli dikka- ti çekmiyor. Döviz kuru izler gibi izliyor çoğun- luk, hapishanelerdeki ölümleri. Kimsenin aldırdığı yok, ölen kim? Oysa ölen biziz, oysa bireysel özkıyım değil, toplumsal bir özkıyımdır söz konusu olan. llgisizlik ve bilgisizliğimizle bu noktaya gel- dik. Hepimiz oturup, kendimizi sorgulamalıyız, "Bu ölümleri engelleyebilir miydik, engelle- mek için neler yapılabilirdi de yapılmadı" di- ye. Hepimiz, insanları ölümü seçecek kadar, ki- ne ve nefrete iten etkenlerin neler olduğunu ve bunlann ortadan kaldırılması için neler yapıl- ması gerektiğini sormalıyız ve de bir an önce yanıtlar bulmalıyız. Toplumda kimi anlaşmazlıkların taraflan, bir- birlerini onulmaz düşmanlar olarak görmeye başlamışlar ve kin ile nefret uzlaşmanın yerine egemen olmuşsa eğer, orada toplumsal bir öz- kıyımın içine düşülmüş demektir. ••• Toplum uzlaşma kültürüne birtürlü ulaşamı- yor. Oysa demokratik yaşamın temeli uzlaşma. İçinde bulunduğumuz ekonomik bunalım- dan çıkış için bile yerli ve yabancı gözlemcile- re göre en önemli öğe uzlaşmayı sağlamak. A- ma görünüm hiç de o değil. Hâlâ uzlaşıcı tutumun çok uzağındayız. Bakın uzlaşmadan söz ediyorum. Taraflar- dan birinin görüşünün egemen olmasından değil. Konumuz F tipi cezaevi olduğuna göre, uz- laşma deyince bir gerçek ortaya çıkıyor. Eğer uzlaşma ile çözüm anyorsak, ne bugün- kü haliyle F tipinde, ne de geçmişte büyük sa- kıncalarını gördüğümüz, dünyanın hiçbir de- mokrasisinde devar olmayan koğuş sistemin- de arayacağız çözümü. Çözüm, koğuş sistemine dönmeden, onun doğurduğu sakıncalan doğurmayacak olan ve aynı zamanda Ftipını, Terorle Mücadele Yasa- sı'nın 16. maddesinin de delaletiyle tecrit sis- temine çevirmeyen bir başka düzenlemede yatıyor. ••• Taraflar için bir olanak, Adalet Bakanı Hik- met Sami Türk'ün, ilgili sivil toplum örgütleri- nin de katılımıyla, yapıcı tartışmalarla çözüm bulma önerisiyle doğmuştu. Ne yazık ki altın değerindeki bu olanak, uz- laşmaz tutum dolayısıyla kaçınldı. Buradaki sorumluluğun sahiplerini de gör- mezden gelmek ne bize, ne de ölüm orucun- dakilere bir şey kazandınr. Ama olayı bu noktada dondurmak da bize bir şey katmaz. Taraflardan birini bu kadar güvensizliğe ve katılığa iten etkenlerin neler olduğuna da bak- malıyız. Ve yine aynı zamanda, devletin "Ben öneri- mi yaptım, artık gerisini onlar düşünsünler" tavrını benimsemesinin de çok yanlış olduğu- nu görmeliyiz. Çalışma odasında bu satırlaryazılırken, içer- de TV'de çeşitli iktisatçılar, programın başan- sı için güven ile toplumsal uzlaşmanın önko- şul olduğunu söylemekteydiler. Uzlaşma sağlanamadığı takdirde toplumsal özkıyıma gidiyoruz. Ne olur, toplumsal uzlaşmaya ilk önce şu F tipi sorununu çözerek başlayalım! Artık yitirecek zamanımız yok, giden can ge- ri gelmiyor. Bugünden tezi yok, uzlaşma adımlannı at- mak üzere harekete geçmek lazım. Geniş kesimlere güven ve umut verecek olan ilk adım devletten gelmelidir. Hem de şimdi, hemen şimdi! CHP'de istifalar yoğunlaştı Yeni oluşum înönü'yü bekliyor ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Erdal tnönü'nün yeni çıkan tt Amlar3"adbkitabı- nı imzalamak için git- tiği Izmır'de, bugün bir açıklama yapabileceği bildirildi. Bazı kaynaklar yeni oluşum için başlangı- cın îzmir'de verileceği- ni dile getirirken bazı kaynaklar ise Erdal Inönü'nün hâlâ bazı kaygılan bulunduğu- nu, bu nedenle açıkla- masının ne yönde ola- cağını kestirmenin güç olduğunu belırtıyorlar. Parti Meclisi üyesi Me- met Yulanın da istıfa- ya hazırlandığı öğreni- lirken eski bakan Onur Kumbaracıbaşı da "ls- tifa benim de günde- mimde var" dedi. CHPGenelSekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen ve Istanbul îl Başkanı Ali Topuz'un birergün arayla, istifa- dan vazgeçirmek için Murat Karayalçm ile görüşmeler yaptıkJan öğrenildi. Uğur Cilasun, Ül- kem Cilasun, Eser Ci- lasun, Şûkrü Barutçu, Bedri Denür, Halim Sanalioğlu ve Vedat Aydında istifa ettikle- rini bildirdiler. Sincan'da bir tutuklu daha yaşamını yitirdi. Ölüm orucunda ölenlerin sayısı 10'a yükseldi F tipi acısı dinmek bibııiv orHaber Merkezi - Adalet Bakanlı- ğı, cezaevlerindeki açlık grevi ve ölüm oruçlannı sonlandırmaya dö- nûk adım atmamakta direnirken dün de Sincan F Tipi Cezaevi'nde Erol Evdl adlı tutuklu yaşamını yitirdi. Böylece ölüm oruçlannda yaşamı- nı yitirenlenn sayısı 10'a yükseldi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer de, ölüm oruçlannın bir an ön- ce sona erdirilmesi isteğini dile ge- tirerek yaşama hakkının kutsal ol- duğuna dikkat çekti. Cezaevlerindeki ölüm oruçlan 176. gününe girerken F tipi cezaev- lerinden her gün yeni ölüm haber- leri gelmeye devam ediyor. Sincan F Tipi Cezaevi'nde ölüm orucun- dayken durumunun ağırlaşması üzerine Ankara Hastanesi'ne kaldı- nlan Erol Evcil yaşamını yitirdi. Ölüm orucunda ölenlerin sayısı 10'a yükselirken Ankara Hastane- si'nde bulunan 29 tutuklu ve hü- SEÜMAÇAN Ftipi kurbanları artacak • Ftipi cezaevlerinde 5 ay yatan Açan, bugün yaşananlann 12 Eylül döneminden daha vahşi olduğunu söyledi. ÖZLEMGÜVEMLİ Edirne ve Tekirdağ F Tipi ce- zaevlerinde 5 ay yatan ve geçen gûnlerde tutukluluğu kalduılan Şeiim Açan, F tipi cezaevinin, topluma giydirilmeye çalışılan elbisenin bir ayağını oluşturdu- ğunu belirterek "Devletin ölüm orucu eylemcileri için biçtiği ta- but sayısuıı bilmiyoruz, ama bek- lediklerinden fazla tabut çıka- cak" dedi. Alınterimiz Gazetesi Genel Yayın Koordinatörlüğü yapar- ken örgüt üyesi olduğu iddiasıy- la 1994 yılında gözaltına alınan ve tutuklu olarak yargılanması- na karar verilen Selim Açan'm tutukluluğu 4 Nisan'da kaldırıl- dı. 7 yıl cezaevinde kalan Açan, bunun 5 ayını da F Tipi Ceza- evinde geçirdi. Selim Açan, 12 Mart ve 12 Eylül dönemlerinde de ceza- evinde kaldığını anlatarak "Son dönemdecezaevlerindeyaşanan- lar, bu iki dönemin yetkinleşttr- diği bir sistemin egemen kümma- ya çahşdmasıdır. Yaşananlar 12 Eylüldöneminden bile daha vah- şidir" diye konuştu. • Ankara Hastanesi'nde bulunan 29 tutuklu ve hükümlüden bazılannın durumunun kritik olduğu bildirildi. Cumhurbaşkam Sezer, ölüm oruçlannın bir an önce sona erdirilmesi isteğini dile getirerek yaşama hakkının kutsal olduğuna dikkat çekti. kümlüden bazılannın durumunun kritik olduğu bildirildi. Baro başkanlan devrede Ankara Barosu Başkanı SadıkEr- doğan, Istanbul Barosu Başkanı Yû- cel Sayman ve Izmir Barosu Başka- nı Noyan Ozkan. Adalet Bakam'nı ziyaret ederek yaklaşık 1.5 saat gö- rüştüler. Baro başkanlannın ölüm oruçlannın bir an önce sona erdiril- mesi için adım atılması istemini di- le getirdikleri belirtilirken kendile- rinin de üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklannı ilettıkleri bildiril- di. Aralannda yazar, şair, yaymcı, gazetecılerin bulunduğu aydın giri- şimi tarafindan yapılan açıklamada, toplu ölümlerin kapı kapı dolaşma- ya başladığı belirtilerek "Arük her gün yeni bir ölüm değil birkaç ölüm haberi alacağız" denildi. Cumhurbaşkanlığı Basın Sözcüsü Metin Yalman, Cumhurbaşkam Se- zer'in ölüm onıçlan konusunda da- ha önce yaptığı açıklamaya değin- di. Ölüm oruçlanmn bir an önce so- na erdinlmesinin Sezer'in de isteği olduğunu anlatan Yalman, "Aynca yaşam hakkımn sona erdirileceği tehdktiyle kimikoşullannsağlanma- ya çahşıhnası kabul edilemez, Unut- mamabdır ki. yaşam hakkı kutsal- dır. Sayın Cumhurbaşkam bu konu- da duyarhdırve konuyuyakmdaniz- lemektedir" dedi. Özgürlük ve Dayamşma Partisi Genel Başkanı UfukUras, insan ha- yatıyla 'inatiaşmamn' halen devam ettiğini belirterek "tnsanlann göz göregöre ölmeleriniseyreden bir tu- tum, çürümenin en açık ifadesidir" dedi. Istanbul Tabip Odası Basın Sözcüsü Dr. Rıfat YüceJ de hüküme- tin ve Adalet Bakanlığı'nın takındı- ğı duyarsız tavn anlamakta zorluk çektiklerini vurguladı. İnsan Hak- lan Denıeği (İHD) üyeleri, F tipi ce- zaevlerini derneğin önünde oturma eylemi yaparak protesto etti. Genç istifa etti TBMM Cezaevleri Inceleme Alt Komisyon üyesi KamerGenç, "fay- dah vesağhkbbir görevyapma umu- dunu kaybettiği" için görevınden aynldığını bildirdi. F tıpine nakille- DHKP-CdavasuKİanhükünılüBazd^BüYÜkbakka^ cayGünet'inceaazesi ise Fırüzköy MezarhğTnda gözyaşlan arasmda toprağa veriML(KADER TUĞLA-UGUR DEMtR) Bozdağve Güneltoprağa verildi Istanbul Haber Servisi - Cezaevlerinde tecndin kaldınlması için sürdürdükleri ölüm orucunda yaşamını yitiren Abdullah Bozdağ ile Tuncay Günel dün toprağa venldı. Bozdağ'ın cenazesi Büyükbakkalköy Mezarlığı'na götürülürken gösteri yapmak isteyenleri engelleyen polis bir kişiyi gözaltına alındı. îzmir Buca Cezaevi'nde ölüm orucu yapan ve fenalaşması üzerine kaldınldığı Izmir Atatürk Eğitim Hastanesi'nde yaşamını yitiren Abdullah Bozdağ'ın cenazesi dün sabah saatlerinde Kartal Soğanlık'taki evine getirildi. DHKP-C davasından hükümlü Bozdağ için Soğanlık Yeni Mahalle Merkez Camii'nde cuma namazının ardından kılınan cenaze namazından sonra Büyükbakkalköy Mezarlığı'na doğru hareket edildi. Cenaze aracını takip eden araçlardan ınen bir grup slogan atarak pankart açmak istedi. Ancak polis gösteriye izin vermeyerek bir kişiyi gözaltına aldı. Bozdağ daha sonra Büyükbakkalköy Mezarlığı'nda toprağa verildi. Bozdağ toprağa verilirken "Analann öfkesi katiUeri boğacak", "Yaşasuı ölüm orucu direnişçimiz" sloganlan atıldı. Edirne F Tipi Cezaevi'nde yaşamını yitiren ve TlKB davasından yargılanan Tuncay Günel'in cenazesi dün sabah erken saatlerde Istanbul'a getirildi. Günel'in cenazesi Esenyurt'taki Sonevler Cemevi'ne götürüldü. Cemevi önünde toplanan yaklaşık 200 kişilik grup, Günel ve cezaevlennde yaşamını yinrenler için saygı duruşunda bulundu. "Katil devlet hesap verecek", "İçerde, dışarda hücrekri parçala*, "Direne du^ene kazanacağız" sloganlannı atan topluluk yürümek istedi. Ancak jandarma buna izin vermedi. Jandarmanın, topluluğun ancak otobüslerle mezarlığa gidebileceği yönündeki uyansının ardından grup otobüslere bindi. Günel'in cenazesi daha sonra Firüzköy Mezarlığı'nda gözyaşlan arasında toprağa verildi. 9 . •• Işkence aletleri Federal Almanya'danFRANKFURT (Cumhuriyet Bü- rosu) - Uluslararası Af Örgütü 'Am- nesty International (AI) bır raporun- da, dünyanm 76 ülkesinde 'özsavun- ma* gereçlerinin işkence aracı ola- rak 'hizmet verdiğini' açıkladı. Son yıllarda parmak kelepçesi, ayak kelepçesi gibi işkence aletle- rinin yam sıra elektrikli cop, göz- yaşartıcı gaz ve diğer 'özsavunma' aletleri başlığı altında pazarlanan gereçlerin de artan oranda işkence aleti olarak kullamma girdiğine dikkat çeken AI, bu tür ürünlerin ihracımn tümüyle yasaklanmasmı istedi. Azgelişmiş ülkelerde çok sık kul- lanılan işkence aletlerinin, Türkiye gibi ülkelere sorun çıkarmadan pa- zarlanabildiği belirtildi. 70'li yıllar- da 2 ABD'li şirketin bu tür aletleri ürettığine dikkat çeken AI, günü- müzde, dünyada 150'nin üzerinde şirketinbu pazan paylaştığını belirt- ti. Sılah ıhracatında ülkeler bazında ikinci sırada olan Federal Alman- ya'nın, söz konusu aletlerin üreti- minde de ABD'den sonra ikinci sı- rayı aldığmı belirten Al'ye göre 97 şirket ABD, 30 şirket Almanya ve kalan 43 şirket de dünyanm diğer ül- kelerinde faaliyet gösteriyor. rin ardından eylemlerin arttığına dikkat çeken Genç, son dönemde ölüm orucundakilerin bır kısmının yaşammı yitirdiğini, büyük bölü- münün de ölüm suıırında olduğunu vurguladı. Içişleri Bakanhğı ile Adalet Ba- kanlığı arasuıdaki yetki karmaşası- na ilişkın görüşmelerde anlaşma sağlandı. Buna göre, 561 infaz ku- rumundanjandarma 2 yıl içinde ta- mamen çekilecek. Böylece cezaev- lerinin iç ve dış koruması tamamen Adalet Bakanlığı'na devredilecek. Bekâroglu'ndan mektup FP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekâroğlu, ölüm oruçla- nyla ilgılı Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'e gönderdiği mektupta, "Cezaevlerindekisorunlanbilen bir ruhbüunci olarak iddia ediyorum; asıl sorun psikolojiktir, inatiaşma- du-" dedi. Sanatçılar uzlaşma çağnsı yaptı tstanbul Haber Servisi - Ölüm orucunda yaşamını yi- tirenlerin her geçen gün art- tığına dikkat çekılerek ölüm- lerin önüne geçilmesi ve ya- ralann sanlması istendi. Bir grup sanatçı ve aydın adına yapılan yazılı açıklama- da, "Inatlaşma değil uzlaşma, nefret değil sevgi ve ic banş is- tiyoruz" deruldı. Açüdamayı yapan ısımler şöyle: EdipAkbavram,VecdiSa- yar, Orfaan Alkaya, Yıbnsz Erdoğan,FikretOtyam,PıBz Otyam, Müjdat Gezen, Arif Damar, Ataol Behramoght, Muhsin Kızılkaya, Biigesa Erenus, Fethi Nact, Müştak Erenus, Özdem Petek. Yase- minGöksu,PerihanMağden. Zeynep Tanbay, Reis Çelik, DüekGökçin,Tan Oral, Maz- hnn Çimen,PmarKûr, Metin Coşkun,ErdalÖz,JülkfcKu- nd, Ferhat lunç, Vedat Sak- man, Nihlfer AkbaL Duygu Asena, Oral Çauşlar, İsa Çe- fik, Metin Uca, Mahir Gfinşi- ray, Lak Mansur, Macit Ko- per, MeBke Demirağ. Tuncer Necmioğlu, Rutkay Aziz, Akif Kurtuluş, Arif Sağ, As- h Erdoğan, Ekrem Ataer, Servet Kocakaya, Mehmet Galeryâz, Fehmi Yaşar, Tur- gut Yasalar, Aüf Ydmaz, De- niz Türkati, Ali Akay, Aytaç Arman, Suavi,Derya Köroğ- lu, Engin Yörükoğlu. Fuat Saka,HüsamettinKoçak,Işıl Ozgentürk, Müge İpHkçi, Ha- kan Akcura, Vusuf Çetin, Nesrin Kazankaya, Hasan Oztoprak, Tolga Çandar, Mustafa Erdoğan, Yücel Er- ten, Berhan Şimşek, Ufuk Karakoç, Menderes Saman- aiar, Önıer Özgec, Arzu Ba- şaran, SaMh Ecer, Mustafa Demirkanh, Gûrbüz Doğan Eksioğhi, Zeki Demirkubuz, Sibel Arslan Yeşilay, Kerem Kurtoğlu, Ayşegül Aldinç, Celal Başlangıç, İnciAra], \\ıdum Yontan,LeylaÖzalp, Mümtaz Sevinç, Nazh On- gan,MahmutGökgöz,Derya Akbora, Zeynep OraL SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Bir anne telefonda ağlıyor:_"Oral Bey, 65 yaşındayım. Oğlum Ökkeş 29yaşında. Tekçocuğum6yıldırce- zaevinde ve ölüyor. Oğlum ünh/ersi- te öğrencisiydi. Şimdi Edime F Tipi Cezaevi'nde yatıyor. Ben ne yol bi- liyorum, ne cezaevi. Yanlış otobüs- lere binip yanlış yeriere gidiyorvm. Istanbul'a gelip otelde kalıyorum. Ne param kaldı, ne gücüm. Çocuğum yok oluyor. Ne olurbirşeyleryapın." Hatice Karaoğlu, Gaziantep'ten an- yordu. Onun ağlayan sesi, çaresiz haykınşı kulaklanmdan grtmiyor. Şu anda çcx;ul<lan ölüm orucunda ölen analan, babalan, kardeşleri düşünün. Yann çocuğunun ölüm haberini bek- leyen aileleri düşünün. Kendinizi on- lann yerine koyun. Bazı gazetelere bakıyorum. Ce- zaevinde ölen gencecik insanlar, on- lar için haber değeri bile taşımıyor. Bu vicdansızlık onlara nereden miras kaldı merak ediyorum. MehmetBe- karoğlu ile telefonda konuşuyoruz. Bakanlan arayıp bir çözüm bulun- ması gerektiğini söylüyoruz. Sorunu çözmesi gerekenler ise konuya du- yarsızlar. Onümde Ceza ve Tevkifev- leri Genel Müdürü Ali Suat Erto- sun'dan gelen açıklamalar duruyor. Benim yazdıklanma cevap yetiştir- meye çalışıyor. Sonuçta ne ceza- evindeki tecrit koşullan kaldınlıyor, ne hasta tutuklu ve mahkûmlann te- davisi konusunda yeni bir adım atılı- yor.. ne de cezaevinde yatamayacak durumdaki hastalann tahliyesiyle il- gili bir gayret gösteriliyor. Ali Suat Ertosun'un mektubunun bir bölümünü buraya aktararak ce- zaevine yön veren anlayışı daha iyi anlamanızı istiyorum. "Şayet 19Ara- lık 2000 tarihinde operasyon yapıl- masaydı, 1996 yılında yapılan açlık grevi eyleminde olduğu gibi, terör örgütleribugüne kadarfiiligüç, bas- Bir Şeyler Yapmak Gerek kı ve tehditle ölüm orucunda bulu- nan kişilerden istediklerinı, özellikle işlerine yaramayacaklannı tespit et- tikleri birçok tutuklu ve hükümlünün ölmesinigerçekleştirmiş olacaklardı. Oysa şimdi, terör örgütlerinin belir- lemesiyle ölüm orucuna başlayan- lardan birçoğu kendi istekleriyle ölüm orucuna son vermişlerdir." ölüm oruçlannda kimin ne kadar sorumluluğu olduğu tartışmasını bir yana bırakarak somut duruma ba- kalım: 1996 ölüm orucunda toplam 12 kişiölmüştü. Yalnızca 19 Aralık operasyonunda 32 kişi öldü. Cezaevleri harabeye döndü. Bu arada ölüm oruçlannda da şu ana kadar 9 kişi öldü ve Ba- kanlık tecridi kaldırmak konusunda hızla birşeyleryapmazsa bu sayı hız- la artacak. Şu ana kadar ölen insan sayısı 41. Yani 1996 ölüm orucuyla karşılaştınldığında 3 mislinden fazla adam öldüğü gibi, ölüm oruçlan da sona ermedi. Ertosun, bizi mi kandı- nyor, kamuoyunu mu, yoksa bakan- lığı mı? ••• Bu kaçıncı yazı, sayısını hattrla- mam mümkün degil. Ölüm oruçlan başlamadan, F tipi cezaevleri ilk gün- deme geldiğinden bu yana yazıyo- rum. F tipi cezaevlerinin, bu haliyle en temel insan haklannı ihlal ettiğini biliyoruz. Bunu daha önce psikiyatr- lar, uluslararası cezaevi uzmanlan, uluslararası hukukçular söylediler. KamerGenç, önceki gün TBMM'de yaptığı konuşmayı faksladı. Genç, Adalet Bakam'nı Meclis kürsüsün- den duyarlı olmayave harekete geç- meye çağırdı: "Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarakproblemli bir ülke ha- line gelmeyelim. Inanmanızı istiyo- rvm, enkısazamandabelki 100, bel- ki 150 kişi ölebilir. Sayın Adalet Ba- kanı'nın, IçişleriBakanı'nın, Meclis'in buna el atması lazım. Ben bunu bir vicdani görev olarak kabul ediyo- rum... Bunlann asgahinsancayaşa- ma kavuşturulmasındayararvar. Sa- yın Bakan'a bu kürsüdenricaediyo- rum. Sayın Bakan, eğeryannayapa- cak bir şeyiniz varsa, lütfen bugün yapın..." ••• Bir kriz ortamında yaşıyoruz. Tür- kiye zor günlerden geçiyor. F tipi ce- zaevleri, 12 Eylül mantığından kal- ma bir anlayışın ürünü olarak günde- me geldi. 12 Eylül'cü sistem iflas et- ti. Artık Türkiye'nin iç banşa ihtiyacı var. Ftipi cezaevlerindeki uygulama- lar da gerilimi arttıran nedenlerden birisi. Gelin şu soruna, daha çok in- san yaşamını yitirmeden, daha bü- yük acılar ve öfkeler birikmeden bir çözüm bulalım. Yann çok geç ola- cak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle