23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 NİSAN 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Susurluk'ta öldürülen kızın kardeşi SÖZ0ZGİNİN Turhan Selçuk Küçük Nazlıcan kalp ameliyatı oldu tSTANBUL(AA)-Su- surluk'ta öldürülen Avşar Çaldıran'ın doğuştan kalp rahatsızlığı bulunan 2.5 yaşındaki kardeşi Nazkcan'ın, iki aşamalı ameliyatının ilki dün ger- çekleştinldi. Istanbul Memorial Hastanesi'nde kalp ve da- mar cerrahı, Doç. Dr. BarbarosKmoğtu tarafin- dan gerçekleştirilen ame- liyat, yaklaşık 2.5 saat sürdü. Ameliyatın ardın- dan Nazlıcan'ın ailesi ile birlikte basın mensupla- nna bilgi veren Doç. Dr. Kınoğlu, "Nazbcan'm bu- gün (dün) ild aşamalı kalbindekipğ bozuktuğun giderilmesi- neyönefikcembigirişinı- lerin birinci aşaması ger- çekleştirildi Ameiiyat ol- dukça başanlı geçti" dedi. Kınoğlu, her şey yolunda giderse, bugün Nazlı- can'ın normal odaya çık- masının mümkün olaca- ğını ifade ederek şu anda her türlü bulgunun nor- mal gözüktüğünü kaydet- ti. Kınoğlu, ikinci ameli- yatta ise tam düzeltme gi- rişimi yapılacağını belirt- ti.Anne NihalÇakbran da ameliyatın başanlı geç- mesinden dolayı mutlu olduğunu belirterek şöy- le konuştu: "Biraz rahat- tahm, ancakbu ameliyat- la rahatoyhğının tümüyie yok olmasuu isterdim. Ddnci şoku kızun ameli- yata hazuianırken yaşa- dım. Bir sene daha biınun evhana ve stresini yaşaya- cağun. O yüzden 'oh' di- yemiyorum. tlaçlarla ayakta duruyorum. Psi- kolojik terapi görüyo- rum." Baba Satim ÇaJdıran da büyük bir acıdan son- ra böyle bir mutluluk tat- üklan için sevinçli olduk- lannı söyledi. üyuştupucu üe mücadde • İstanbul Haber Servisi - Bahçelievler Kaymakamlığı, Belediyesi ve Uyuşturucu ile Mücadele Derneği işbirliğiyle Bahçelievler'deki tüm okullarda uyuşturucu ile mücadele konusunda düzenlenen yanşma sonuçlandı. Kompozisyon dalında birinci seçilen Yenibosna llköğretım Okulu'ndan Tuğba öztürk, ikinci seçilen Şirinevler Ilköğretim Okulu'ndan Sevinç Çalhanoğlu, lise ve dengi okullardan birinci Güneş Özge Sütçüoğlu, ikinci Zahide Cebeci ve üçüncü Özel Ar-El Koleji'nden Puıar Temiz'e ödülleri, bugün Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'nde düzenlenen törenle verilecek. OğrencBer denbi temiziyor • İstanbul Haber Servisi - 21. Yüzyıl Eğitim ve Kültür Vakfi(YEKÜV) Çevre Kulübü öğrencileri, İstanbul Boğazı'ndaki kirliliğe dikkat çekmek amacıyla Deniztemiz-2 teknesiyle, deniz süpürgesi kullanarak yüzeydeki katı atıklan temizlemeye başladılar. Demek gönüllüsü Hakkı Çopuroğlu, deniz süpürgesinin ayda 500 ton katı atık topladığını ifade ederek toplanan atıklar arasında yatak, yorgan, koltuk gibi eşyalann da olduğunu söyledi. Hayrseverter okıri yaptracak • İstanbul Haber Servisi - Behiye Nevhiz Işıl üe Ahmet Keleşoğlu'nun Tuzla ve Üsküdar'da yaptıracaklan iki okulun protokolü, İstanbul Valiliği'nce düzenlenen törenle imzalandı. Törende konuşan Vali Erol Çakır, eğitime yapılan yahnmla ülkenin sorunlannın çözüleceğini belirterek "Hayırseverlerin bu tür törenlere ihtiyacı yok. Bu törenleri başkalanna örnek olması açısından biz istiyoruz" dedi. MftM ymttnine brTürkgM • Haber Merkezi - Turizm Otelciler Birligi (TUROB), IH&RA (Intemational Hotel&Restaurant Association) yönetim kuruluna bir Türk turizmciyi soktu. IH&RA'nın geçen salı günü Amsterdam'da yapılan National Association Chief Executives toplannsında, TUROB yönetim kurulundan Kasım Zoto, dünyanın 150 ülkesinden, 750 binin üzerinde kuruluşun temsil edildiği IH&RA'nın yönetim kurulu üyeliğine seçildi. Korsan otoparkçılar, 300-500 trilyonluk rant için insanlann ölûmüne neden oluyor Otopark terörü tam gazALPERTURGUT Türkiye'deki taşıtlann üçte birine ev sahipliği yapan İstan- bul'da yeterli park bulunmama- sı "otopak mafyasmı" bu alan- da "iş çevirmeye" yöneltiyor. Meydanlan, caddeleri, hatta sokaklan parselleyen korsan otoparkçılar, 300-500 trilyon li- ralık rant için kentte ondan faz- la insanm ölümüne, çok sayıda kişinin yaralanmasına neden oldu. Araç sahiplennden park parası adı alnnda zorla "haraç" alan değnekçilerin, yasal dü- zenJeme yetersizliğı nedeniyle yargılanamaması, sayılan şim- diden binlerle ifade edilen bu kışilerin mantar gibi çoğalma- sına yol açıyor. • îstanbul trafiğine kayıtlı 2 milyon 250 bin motorlu taşıt olmasına karşın sadece 250 bin araç kapasiteli otopark bulnnuyor. Denetim eksikliğini kullanan korsan otoparkçılar, meydanlan, caddeleri hatta sokaklan parselleyerek araç sahiplerinden park parası altında 'haraç' alıyorlar. İstanbul trafiğine kayıtlı 2 milyon 250 bin motorlu taşıt olmasına karşın sadece 250 bin araç kapasiteli otapark bulun- ması ve denetim eksikliği, or- ganize suç örgütlerini bu boş- luktan yararlanmaya itiyor. SİT alanlanndaki tanhi binalan "otapark" için yakan, boş ar- salan sahte evrakla kiralamış gibi göstererek park olarak iş- leten, vergi ödemeyen, beledi- yelere ve emniyet güçlerine rüşvet verdikleri öne sürülen otopark mafyası, özellikle bü- yük kentlerin korkulu rüyası olmaya devam ediyor. Yurttaş- lann can güvenliğini tehdit e- den, cüretlerini savcı ve hâkim- leri dövecek kadar armran kor- san otoparkçılann, polisiye ön- lemlerle engellenemediği be- lirtiliyor. Can ve mal kaybı 9O'lı yıllann ortalanndan iti- baren paylaşım savaşına giren,' gruplar halınde "işyerierine'' karşılıklı baskınlar düzenleyen otopark terörü, can ve mal kay- bına neden oluyor. Ünlü yeral- tı babalannın ve bazı partilerin "aktif üyelerinin de rant kav- galanna kanştığı vurgulanıyor. Çok sayıda semt, otopark mafyasının ilgi alanına giriyor. Etiler'de bir araç için 3 milyon alınırken, Ortaköy'de 2 mil- yon, Farih'te 1 milyon alınma- sı, değnekçilerin ücretleri ka- falanna göre belirlediği izle- nimi veriyor. Yetkililer, değ- nekçiler ve otopark mafyası- nın ayn tutulduğunu belirterek "İstanbul polisl, bugüne dek otopark mafyasına yöneükçok sayıda operasyon düzenledL Yûzkrce maiya üyesi yakalan- dL Ancak, ilgili mevzuat yü- zünden gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılmak du- rumunda kabmyor" diyorlar. Yargıtay 2.Ceza Dairesi, değ- nekçilerin, Sulh Ceza Mahke- meleri'nde 6 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanama- yacaklarmı, sadece 8 milyon 800 bin lira idari para cezası- na çarptırılabileceklerini be- lirtmişti. Yurttaşlann, İstanbul Orga- nize Suçlar Şube Müdürlü- ğü'ne ait (212) 636 17 34 nu- maralı a Ak> Mafya Hattt"nı veya 155 Polis Imdat telefo- nunu araması durumunda, İs- tanbul polisinin, bu suç grup- lanna göz açtırmayacağı ifa- de ediliyor. 107 YENİ ARAÇ ALINPI İSKİkriz tlinleımyor tstanbul Haber Servi- si- Tüm Bel- Sen istan- bul 5 No'lu İSKİ Şube- si, İSKİ yönetiminin partizanca kadrolaşma- yı sürdürdüğünü, kurum yöneticilerinin ISKl'nin çalışma saatlerini FP'ye yakınlığıyla bilinen Al- bayrak firmasuıın isteği doğrultusunda değiştir- diğini öne sürdü. Tüm Bel Sen açıkla- masında Yüksek Askeri Şûra (YAS) kararlanyla ordudan atılan subay ve astsubayla- — — ^ nn iSKİ'de işe alındı- ğını belir- terek cu- martesi günleri ça- hşanperso- nelin, İSKİ ve Albay- rak araçla- nyla açüış- laraveyan- daşlann ce- naze tören- lerine zorla gönderildi- ğini savun- du. Yemek- hanelerdeki tadilatlann son altı yıldn- hep rama- zan ayına "denk getirü- İstanbul 5 Noiu/SKİ Şubea'ndanyapdan açüdamada 1SEİ yÖnetmininpartizanca kadrolaşmayı savtumUiL. AçıklamadaİSKİ'nin FP'ye yahnltğtyia bilinen Albayrak firmasınm isteği doğrutiusunda değiştinEği öne sürütdü. Kğini tehlikeye aönıştır. Bu deneyimsiz eleman- lara tSKİnin en kritik birimkrinde soruralu- hıkverilmiştir. Tuzla da- Id kaza bu uygulama so- nucunda obnustur" de- nildi. 10.2 trilyon mafiyet Ekonomik kriz nede- niyle ülke genelinde ta- sarruf uygulamalan yü- rürlüğe girerken İSKİ, dün de 107 yeni aracuı hizmete sokulmasıyla ilgili tören düzenledi. Kâğıthane İSKİ Te- sisleri'- ndeki tö- rende ko- nuşan İs- tanbul Büyükşe- hir Bele- diye Baş- kanı An' Müfrt Gürtuna, kaynakla- n küçülte- rek ülke- y ğ anımsatılan açıkla- mada, bu yemekhaneler- de boya-badana yapıl- madığı, ancak iftar veril- diği ifade edildi. Açıkla- mada, İSKİ yönetiminin 1994 yılından önce işe ahnan memur ve işçileri "verimsiz'' olduklan ge- rekçesiyle işten attığı, bu çalışanlann yerine taşe- ron fırmalar vasıtasıyla yandaşlann alındığı vur- gulanarak "tstanbulhat- kının sağbğuu ve güven- yere varamayacağım, ekonominin büyütül- mesi gerektiğini savun- du. İSKİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu da araçla- nn toplam maliyetinin 10.2 trilyon lira olduğu- nu ifade etti. Törene araçlann alındığı Mer- cedes-Benz fırmasuıca hibe edilen Mercedes 200 E marka araçla ge- len Eroğlu'na, gazeteci- lerin "Haynt olsun" de- meleri üzerine sinirle- nen Başkan Gürtuna ise "Böyle şeylerle tasamıf oimaz" diye konuştu. Atatürk yeniden Samsun 'da CEMİLCİĞERİM SAMSUN-Büyük önderin Kurtuluş Savaşı'nı başlattığı Samsun'da bugünlerde her yeri Atatürk'ün bilgisayar tekniğiyle yapılmış ilginç bir fotoğrafı süslüyor. Yurtsever Color'un bir takvim için tasarladığı fotoğrafta Atatürk, ünlü Avusturyalı heykeltıraş Krippel'ın yaptığı ve kent meydanmı süsleyen ünlü heykelin önünde görülüyor. Fotoğrafı tasarlayan Hakan Yurtsever, dikkatleri Samsun'a çekmek istediklerini söyledi. Türkiye'deki en güzel Atatürk heykeli olarak bilinen eser, yıllardır çok sayıda takvimde yer alıyordu. Ancak Yurtsever Color tarafından hazırlanan takvimin bir özelliği var. Takvimde yer alan fotoğrafta Mustafa Kemal Atatürk, kendi heykelinin önünde elinde bastonuyla yer alıyor. Büyük önderin yurt gezilerinden birinde çekilmiş bir görüntüsünü kendi heykeli önünde görenler önce şaşkınlık geçiriyor, ancak daha sonra tasanmı çok anlamlı bulduklanm söylüyorlar. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Enflasyon Bilmecesi Geçen hafta, Hulki Cevizoğlu'nun 'Ceviz Kabuğu' programında, Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan ve Ankara Ticaret Odası'Başkanı Sinan Aygün'un katıldıklan ilginç tartışmalar izledik. (Şu 'Ce- viz Kabuğu', uykumuzun bu denli düşmanı olmasa çok daha fazla seveceğim ama...) • • • Herzaman olduğu gibi, uzun bir programdı. Ve muh- temelen çoğunuzun izlemiş olduğu bu programı bu- rada özetlemeye çabalayacak değilim. Bugün yapma- ya çabalayacağım şey, çok tartışılan konuyu, "Türki- ye'de enflasyon" ve bununla mücadele yollannı yeni- den değerjendirmek olacak. Iktisat bilgim çerçevesinde, herzaman inatla savun- duğum husus, enflasyonla mücadelenin temel şartı- nın "tüketımin kısılması" olduğudur. Tabii bunu, Tür- kiye için ve Türkiye'nin koşullannı dikkate aldığım için dile getiririm. O programda, Sayın Çağlayan ve Şayın Aygün, bu görüşüme benzeyen şeyleri dile getirdiler. Fakat Sa- yın Cevizoğlu çok temel bir itiraz dile getirdi: "Esnaf zaten mal satamamaktan şikâyetçi, zaten bir tüketim sorunu var. Eğer siz üretimi arttınrsanız, elindeki ma- lı satamayan esnafın elindeki stoklann büyümesin- den başka ne elde edebilirsiniz? Bana kalırsa üretimi arttırmaktan daha çok tüketimi arttırmak gerekiyor." • • • Cevizoğlu'nun bu görüşü elbette doğru. Içinde bu- lunduğumuz şu kritik noktada temel sorun, tüketimin arttınlması ve ekonomik yaşamın devamının sağlan- ması. Zaten kapitalist ekonomide buhran ya da kriz "tüketim alanında" başlar ve zincirleme bir biçimde tüm ekonomiyi çökertir. Başta ABD 1929 büyük buh- ranı olmak üzere, kapitalist ekonominin egemen oldu- ğu tüm ülkelerdeki "buhran", bir "talep buhranı" ola- rak başlamıştı ve bu türden bir buhranla başetmenin tek koşulu, devletin müdahale ederek bir talep ya- ratmasıdır". Ünlü ıktisatçı Keynes'i Keynes yapan, iş- te bu görüşü "sistemleştırmesidir". Türkiye şu anda çok ciddi bir kriz yaşamaktadır. (Abartıldığı kadar olmasa bile...) Ve bu durumda dev- letin ilk aşamada yapması gereken şey, piyasadaki pa- niği engellemek için döviz piyasasına girmek ve do- lan desteklemek idi. Fakat hükümet çok çekingen kal- dı ve Merkez Bankası'nı harekete geçiremedi. Daha sonra, "yangın bacayı sannca" yapılması ge- reken şey de piyasaya para sürmek idi. Enfiasyonu körüklenz" korkusuyla piyasaya para surmeyenler, pi- yasadaki sıkıntılar faizlerı bir füze gibi yükseltirken bu "faizin bedelinin" fiyatlan "uçuracağınr da düşüne- mediler. Ve bağıra çağıra bugüne geldik. Bugün, "ne yapmalı?" sorusuna verilecek (bence) kısa bir yanıt vardır: "Üretimi arttırmak ve talebi kö- rüklemek". Peki, "bu iki aracı nasıl harekete geçire- biliriz?" sorusunun yanrtını vermek pek o kadar kolay değil. Hele yüzde 60'lan aşan bir devalüasyon söz konusu olmuşken... • • • Aslında (daha önce de defalarca kaleme aldığım gi- bi ve iktisat eğitimi gören birinci sınıf öğrencilerinin bi- le bildiği üzere) enflasyonun iki türü vardır "Talep enf- lasyonu" ve "malıyet enfiasyonu". Kimi zaman da, bu iki türden enflasyon iç içe geçmiş durumda olur. Talep enfiasyonu başka nedenlerden doğar, mali- yet enfiasyonu başka nedenlerden. Ve doğal olarak bu iki türden enflasyonla mücadele etmenin yöntem- leri defarklıdır. Malryet enfiasyonu; bir malın üretimi sırasırtdaki "gir- dilerin" fiyatlarının artması ve bu nedenle o malın fi- yatının yükselmesidir. Burada yapılması gereken şey, "girdi maliyetlerini" düşük tutmaya çalışmaktır. Mali- yetleri artan girdilerin başında "döviz fiyatlan" ve "fa- iz" gelir. Talep enfiasyonu ise bir ekonomide "talebin", "arz- dan", yani piyasadaki bulunabilir mal ve hizmetten daha fazla olmasından kaynaklanır. Bu durumda ya- pılması gereken şey, "talebi kısmak" ya da "arzı ço- ğaltmak", yani "üretimi arttırmaktır". Ve bu işin baş- ka çıkar yolu da yoktur. • • • Türkiye. yıllardır garip bir "görgüsüzlük" ve "hırsla", ürettiğinden daha fazlasını tüketmektedir. Ürettiği ile tükettiği arasındaki farkı da "borçla" karşılanmakta- dır. Aynen, gelirinden çok daha fazlasını harcayan ai- lenin borç bulma zorunluluğu gibi, borç aramakta ve sırasında inanılmaz faizler ödemektedir. Bu faizler, bir yandan piyasadafiyatlan "azdınrken", bir yandan da siyasal bazı sorunlara neden olmaktadır. Konunun aynntılanna girmeyeceğim ama şu kada- nnı söyleyeyim ki; dış borçlann sonucu verilen "ödün- ler", şimdiden bağımsızlığımızı tehlikeye sokmuştur. ••• Tafep", bir tür "tiryakilik" gibidir. Tüketim humma- sına" yakalanan insanlan bundan vazgeçirmek çok zordur. Kaldı ki, bizde bir yandan da inanılmaz bir ay- mazlıkla, "tüketim pompalanmaktadır". O halde ya- pılması gereken şey, bu "talebi karşılamak" ve bunun için de "üretimi arttırmak"t\r. Ama yangın bacayı sardığı zaman, bunu yapmak pek kolay olmuyor... Not: I.Ü. Rektörü Sayın Alemdaroğlu'nun 'Zorun- lu Bir yaraf'ının yanıtı elbette gelecek. Kimse merak etmesin. Muhabirimizi tehdit etmişti Bartın Valisi'ne protesto yağıyor VurtHaberleri Servi- si - Bartın'da sivil top- lum örgütleri, gazete- miz muhabiri ve Bartın gazetesi sahibi Esen Aliş'i ölümle tehdit e- den ve Yrd. Doç. Erdo- ğan Atnuş'a hakaret e- den Vali Fatih Eryıl- maz'ı protesto etti. Ata- türkçü Düşünce Derne- ği (ADD) Bartın Şube- si'nden yapılan yazılı açıklamada, 6 Nisan Cuma günü 11 Özel 1da- re binası toplantı salo- nunda gerçekleştirilen 'MobUSantralBügilen- dirme Toplantısı'nda yaşananlara dikkat çe- kildi. Açıklamada, Vali Eryılmaz'ın, kürsüde konuşan Yrd. Doç. Er- doğan Atmış'ı, kendisi- ne "Beyefendi" diye hi- tap etmesi nedeniyle en- gelleyip salondan çı- karttığı, gazetemiz mu- habiri Esen Aliş'i de, "Beni işaret etme, seni gebertirim'' diye tehdit ettiği anımsatıldı. Demokratik kitle ör- gütlerinin demokrasinin vazgeçilmez unsurlan olduğuna dikkat çekilen açüdamada Vali Eryıl- maz'ın Bartın Orman Fakültesi Öğretim Üye- si Yrd. Doç. Atmış ve Bartın gazetesi sahibi Esen Eliş'e karşı göster- diği tutum kınandı. TMMOB Orman Mühendisleri Odası, Türkiye Ormancılar ve Orman Teknikerieri Derneği ile ORKAM- SEN de Vali Fatih Er- yıhnaz'a kınama yazısı gönderildi.Öte yandan DSP Hatay Milletvekili Namık Kemal Atahan da TBMM'ye verdiği soru önergesinde Eryıl- maz'ın görevde kalma- suıın doğru olup olma- dığını sordu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle