Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 NİSAN 2001 CUMA
L A Y L A R V E G O R İ j Ş L E R olay.gorus@cumhuriyet.com.tr
Zorunlu Bir \Sbflt-2
Prof. Dr. Kemal ALEMDAROĞLU/sta*6w/ üm. Rektörü
S
ayın Ateş 20.03.2001
tarihli yazısında ilgi-
sizlikten değilse bile-
rek, yani kasten bir
başka gerçeği de de-
ğiştırerek kendi fakül-
tesinin dekanını itham etmekte-
dir. Siyasi Tarih Ana Bilim Da-
lı'ndan bir öğretim üyesinüı Si-
yasal Bilgiler Fakültesi'nde ders
vermesi istenmiş, Sayın dekan da
bu konuda birgörevlendirme yap-
mıştır. Son derece saygın, gerçek
bir bilim adamı olan dekan, Sayın
Ateş tarafından aynı ana bilim da-
lında yer alan kardeşi yerine bir
başka yardımcı doçenti görevlen-
dirmekle suçlanmaktadır. Ancak
dekanın kardeşi olan yardımcı do-
çent ait olduğu bölüme geçmişte
kadro verilmediği için Siyasi Ta-
rih Ana Bilim Dalı kadrosunda
yer almakta olup, hiçbirzaman si-
yasi tarih dersi vermemiştir. Kal-
dı ki bu durum, Iktisat Fakülte-
si'nin birçok ana bilim dalı için ge-
çerlidir. Sayın Ateş bunu bibnez
mi? Elbette bilir. Hatta çok iyi bi-
lir. Ancak amaç karalamaksa, ba-
zı gerçekleri bilmezden gelmeyi
gerekli görmektedir. Kaldı ki yi-
ne aynı yardımcı doçentin Koca-
eli Ûniversitesi'nde görevlendi-
rilmeyişini eleştirmektedir. Ders
yükü gerçekten çok fazla olan bu
genç bilim adamını Kocaeli Üni-
versitesi'ne göndermeye Sayın
Ateş neden razı olmuştur, şimdi
kendi ûniversitesinin bir başka fa-
kültesindeki görevlendirmeye ne-
den karşı çıkmaktadır? Anlamak
gerçekten mümkün değildir.
4. Üniversite Yönetimi ve
ToktamışAteş;
Saym Ateş, 16.11.1999 ve 20.
3.2001 tarihli yazılannda "Üni-
versite bütçesinin aslan payının iki
np fakültesinegittiğini'', "Yaünm
harcamaian için de benzeri duru-
mun geçeriiokhığunu","Istanbul
Ünrversitesi'nin harcamalannın
öp fakülteferine gittiğini, tahsis edi-
len kadrolarda yine üp faküitele-
rine önceük tanındıgmı" yazmak-
ta ve YÖK'ü bu konuda göreve
davet etmektedir.
Bu iddıalarda da, Iktisat Fakül-
tesi öğretim üyesi olan Sayın Ateş
gülünç duruma düşmektedir.
TBMM tarafından kabul edilen
Bütçe Kanunu içerisinde yer alan
Üniversite Bütçesi'nin ne demek
olduğunu ve bütçede Sağlık ve
Eğitim sektörlerinin farldılığını
eğer bihniyorsa o zaman ancak
kendi bilgisizliği ve yanlışı olur.
Aynca her bir hastaneye günde
50.000 kişi girerken ve Türkiye'nin
en büyük hastanelerinden tüm ulu-
sumuz sağlıkhizmeti alrrken, hız-
la yenilenen sağlık teknolojisine
uymak gerekirken ve bütün bun-
lar için bütçede aynlan meblağı
başka bir yere aktarmak mümkün
olamaz iken ve de bir tıp fakülte-
sinin getirdiği 2001 yılı için yak-
laşık gelir 30 trilyon olarak bek-
lenir iken ve bu gelirin yüzde
30'unun aynı tıp fakültesine sarf
edilmesinin yasal zorunluluk ol-
duğu bilinir iken îktisat Fakülte-
si'nindönersermaye gelirini de art-
tirmak SayınAteşlerin elinde iken
böylesi gülünç ve sadece "çamur
at, izi kahr" anlayışı ve iddiada
bulunmak son yıllarda sık gördü-
ğümüz basın etiği ile kanımca bağ-
daşmayan bir davramştır.
5. Bölümlerin
Bırieştirümesi Karan:
îktisat Fakültesi, Siyasal Bilgi-
ler Fakültesi ve Işletme Fakülte-
si'nde aynı adı taşıyan bölümlerin
birleştirilmesi ile ilgili Senato'nun
5 muhalefet oyuna karşılık 51 oy-
la aldığı karan berüm kişisel ka-
ranm gibi göstermeye çalışan bir
yaklaşımı benimseyen Sayın Ateş,
Senato üyesi olduğu halde karann
alındığı gün toplantıya katılma-
mış, tahminlerini ve yakıştırmala-
nnı gerçekler olarak kamuoyuna
benimsetme gayreti içinde aynı
konuya yazılannda defalarca de-
ğinerek Senatomuzun saygınüye-
lerini rencide edici bir üslup be-
nimsemiştir.
Gerek öğretim üyesi gereksini-
•li».
minin karşılanmasında, gerek üni-
versite giriş sınavı tercihlerinde, ge-
rekse fakültelerin fiziki mekânla-
nrnn kullanımında büyük sorun-
lar yaratan ve fakültelerin kuruluş
gerekçeleri ve isimleri ile bağdaş-
mayan yapay durum, bölümlerin
birleştirilmesi sonucuönlenmiştir.
Îktisat Fakültesi Uluslararası Diş-
kiler Bölümü de bu uygulama için-
de Siyasal BilgilerFakültesi'nin ay-
nı adı taşıyan bölümü ile birleşti-
rilmiştir.
Ancak ilgili bölümün birleşti-
rilmesi karanndan önce Öctisat Fa-
kültesi Uluslararası llişkilerBölü-
mü'ne girmiş bulunan öğrencile-
rin eğitimi yine îktisat Fakülte-
si'nde sürdürülmüş, yeni öğrenci
alımı durdurularak kontenjanlar
Siyasal Bilgiler Fakültesi Ulusla-
rarası llişkilerBölümü kontenjan-
lannaeklenmiş; yani Sayın Ateş'in
iddia ettiği gibi gerek T.C. vatan-
daşı olan gerekse Türk cumhuri-
yetlerinden gelen öğrenciJeraçık-
ta bırakılmamıştır.
Yapılan yeni düzenlemelerden
öğretim elemanlanmn da hoşnut
kalmalan için, kendi fakültesinde
kalmak isteyenler, bölümlerinin
ana bilim dalına dönüştürülmesi ve
ilgili bulunan bir diğer bölüm için-
de yapılandınlmalan ile çözümlen-
miştir.
Universitemizin eğitimde yeni-
den yapılanma çalışmalannın ba-
şanya ulaşmasının en önemli ko-
şullan arasında yer alan öğrenci
merkezli- aktif eğitim ve bağıl de-
ğerlendirme sistemi, derslerin kü-
çük sınıflarda yapılmasını ve öğ-
renci başına düşen öğretim ele-
manı sayısının yüksek olmasını
gerekli kılmaktadır. Fakültelerde
aynı adı taşıyan bölümlerin bir-
leştirilmesi ile bölüm sayısı azal-
mış, fakültelerin fiziki mekânJa-
nnı yeniden yapılanma sürecinin
gerekleri doğrultusunda kullanma
olanağı doğmuş, fakülteler kendi
içinde bir bütünlük kazanmış, öğ-
renci ve öğretim elemanlan bu sü-
reçte hiçbir zarara uğratılmamış-
tır.
Istanbul Üniversitesi, ülkemi-
zin en eski ve değerli bir bilim ku-
rumudur.
Bu kurumun rektörlüğüne se-
çimle gehniş bir üniversite hoca-
sı olarak Sayın Ateş'in sürekli ola-
rak yaptığı saldınlara karşı sabır-
la bekledim.
Istanbul Üniversitesi gibi bir bi-
lim kurumunu, kişisel saldınlar
nedeniyle polemiklerden uzak tut-
mak istedim.
Ancak sürekli saldın ve tacizler
karşısında daha fazla beklemenin
bilime ve bilim kurumuna karşı
bir haksızhk olacağını düşünerek
bu cevaplan yazmak zorunda kal-
dun.
Sayın ve değerli Cumhuriyet
okurlannın beni anlayışla kar-
şılamasını dilerim. •-.-- -•,•> -
ARADA BİR
ŞEMSETTtN ORHAN
Eğitimci - Üretici
Yettiniz YıiiarAr...
Şeyhlerin, toprak ağalannın, tarikat liderterinin,
aşiret reıslerinin ve de büyük sermaye çevrelerinirt
50 yıldırsözcülüğünü yapmakta olan siz sözüm ona
ey milletin "mılliyetçi, mukaddesatçı ve liberal"
vekifleri, 50 yıldır bu ülkeyi sizler, siz siyasal Isla-
mın savunuculan, (aranızda bunca iyilere karşın),
siz yüce parlamentoya olan toplumsal güveni tü-
ketenler, siz Said-i Nurst'nin elinı öpenler, siz Fet-
hullah Gülen'den ödül alanlar, siz yoksul halkımı-
zın ekmeğine aşına göz koyanlar yönettiniz.
Menderes le, Demirelle, Erim'le, MeJen'le,
Talu'yla, Evren'le, Ulusu'yla, Özal'la, Akbulut'la,
Çilter'le, Erbakan'la, Yılmaz la, Ecevft'le, kurtlar-
la, kuşlarla, ermişlerle, Derviş'lerle yönettiniz.
12 Mart ve 12 Eylül cuntalanyla yönettiniz. Ço-
ğu kez ABD ile birlikte, çetelerle yönettiniz. "Su-
surtuk kahramanlan" (!) ile kol kola yönettiniz.
Atatürk devrimlerine göğüsten saldırasaldıra, hal-
ka kemer sıktıra sıktıra, irticayı azdıra azdıra yö-
nettiniz. Yeni Dünya Düzeni'nin buyruklan doğrul-
tusunda tanm, hayvancılıkve esnafi bitire bitire; hal-
ka yabancılaşarak, üretimi yok ederek, tüketim
toplumu yaratarak, ülkeyi emperyalizmin açık pa-
zanna çevirerek yönettiniz.
24 Ocak Kararian'yla, IMF programlanyla, sıkı-
yönetimlerle, halkı susturarak yönettiniz. Direnen-
lere karşı devlet denen mekanizmayı ejderha gibi
kullanarak, halkı sindire sindire; kıyımlarla, sürgün-
terle, darağaçlanyla, ajan-provokatörierie, "böl-
yönet" taktikleriyle, bir kuşağı silindir gibi ezip yok
ederek yönettiniz.
Ulusal kaynaklanmızı adamlannıza peşkeş çe-
kerek, ulusa ait zenginlikleri -babanızın malı gibi-
soysuzlara "hibe"ederek yönettiniz. Mafyaya kay-
nak yaratarak, hortumculara banka sunarak yönet-
tiniz. Cumhunyet devrimi kazanımlan olan KlT'te-
ri, rantiyelere attın tepsi içinde sunarak yönettiniz.
Kamu bankalannın içini boşaltarak, başanlı KİT
yöneticilerini etkisizleştirerek, verdiğiniz teşvikler-
le yarattığınız dev medya tekellerini arkanıza ala-
rak yönettiniz. Düne kadar dünyada kendi kendi-
ne yeten yedi ülkeden biri olan Türkıye ekonomi-
sinin yansını kayrt dışında tutarak, ülkeyi "karapa-
ra" cennetine dönüştürerek yönettiniz.
"Tûrk-lslam Sentezi" adına Kemalist devlet ku-
rumlannı yıkarak, nutuk atarak yönettiniz.
Yargı bağımsızlığını, üniversite özerkliğini orta-
dan kaldırarak, takunyalı vali ve kaymakamlaria, eli
tespihli emniyet müdürieriyle yönettiniz.
Ve sonuçta güzel ülkemizi bu duruma sizler, siz
yalanın büyük üstatlan, siz siyaset bezırgânlan, siz
işbirlikçiler, siz yamyamlar, siz holdingleşen siya-
sal parti ağaları getırdiniz. Bizleri dünyanın mas-
karası yaptınız. Ülkeyi yangın yerine çevirdikten son-
ra, 5-10 milyar dolar için Derviş'lerinizi dünya baş-
kentlerinde kapı kapı dilendirerek, ulusal onurumu-
zu ayaklar altına aJdınız.
Çanakkale'de üstümüzeçullanan Haçlı torunla-
nna karşı canlan ve kanlan pahasına destanlar ya-
ratan kahramanlanmızın, şehitlerimizın kemıkleri-
ni sızlattınız.
Bakın şu halimize: Bir yanda yolsuzluk ve yok-
sulluk, öbür yanda gelir dağılımındaki adatetsizlik-
te dünya dördüncülüğü... Kemer sıktığımız yeter
artık!..
Bıktırdınız yaşamaktan. Bunca yoksulluk ve yol-
suzluklar, bunca sefillik, bunca arsızlık ve bunca
eza ve cefa hepsi sizin, sizlerin eseri. Bitirdiğiniz
bir kuşak, ezdiğiniz bir coğrafya ile birlikte siz de
bittiniz!..
MEVLID ve ANMA
Aramızdan aynlan sevgılı kuruculanmız, genei başkanlanmız ve
arkadaşlanmıa 38 kuruluş yıkjönumumüzde rahmetle anıyoruz.
14 04 2001 Cumartesı günu öğle namazından sonra Levent
Camıı'nde merhum spor yazartannın aıhlan njın duahan,
Hacı H. SADETTİN EVGİNER idaresinde,
Hacı H. ZtYA AYKUT, Hacı H. HİMMET ÖZEN,
Hacı H. HAYRİKAYA, Hacı H. YUSUF KÖK,
Hacı H. MEHMET KARAASLAN, Hacı H.
NİZAMETTİN AKALJN ve
Hacı H. ÖZBEYİSPİRÜ
tarafından Kuran-ı Kenm ve Mevlıd-ı Şenf oKutulacaktır Tüm
uyeJenmız, sporseverter ve dın kardeşlenmıze duyurulur
TSYD Yönetlm Kurulu
El ile Kulak.
VedatGUNYOL
Türkçe deyimJer arasmda biri var ki, kö-
kü eskilere dayansa da, günümüzde birden
güncelleşıverdi, yadırganmadan...
Eli kulağmda deyimidir bunun adı. Ne de-
mek eli kulağında? Olması ya da gerçekleş-
mesi çok yakın bir olayın müjdesi. daha doğ-
rusu müjdecısi anlamına geliyor bu deyim.
Bugünlerde, bakıyorum da, olur olmaz
herkesın eii kulağında; sokakta yürürken ol-
sun; otobüste, minibüste, yatakta olsun, da-
ha bilmem nerede, nerelerde olsun, zırzıröten
bir sesle birlikte eller kulağa yapışıyor, adı-
na cep telefonu denilen aygıta sıkı sıkıya ke-
netli olarak... Eller kulağa yapışınca iş ha-
berleri, sevda teraneleri, görüşelim-buluşa-
lım istekleri, özlem çağnlan, daha neler ne-
lerbirbirini izleyerek sürüp gıdiyor, kulak mi-
safiri olmak durumunda kalanlann varlığı-
ru hiçe sayarak. Kulağa yapışan aygıtlı el sa-
naJ değil, gerçek bir el. Günlük yaşamı her
çeşit istekleri saniyesi saniyesine yansıtan,
gediğine oturtan bir el bu.
Bu aygıtlı el, bir uygarhğın vazgeçilmez
sımgesı adeta.
Çağımız, elleri kulağa teslim eden cep te-
lefonu çağı.
Biz insanlar, 21. yüzyıl insanlan bugüne
gelinceye dek sayısız uygarlıklar yaşadık.
Daha dünlere kadar blucın, naylon poşet,
şimdilerde de internet, bilgisayar uygarlık-
lannı yaşamıyor muyuz?
Yaşıyoruz, hem de çılgıncasına. Bu arada
holiganı moliganı ile birlikte ayaktopu uy-
garhğını da, daha doğrusu uygarsızlığını da
unutmayalım, yoksa haraptır halimiz.
Oünyamız, adına teknoloji denilen bili-
min veled-i zinası (piçi), biz dünyalılara da-
ha neler neler sunacak, aİdımızı toparlamaz-
sak canımıza okuyacak... Unutmayalım, da-
ha nicenice yaratüann eli kulağında, haberiniz
olsun.
PENCERE
Toplu OnderNk!..
Ecevit, DSP Grubu'nda alkışlarla sık sık kesilen
konuşmasında açıkladı:
- Çekilmeyeceğim!..
Partilerin Meclisgruplan birâlem!.. Kayrtsızşart-
sız genel başkana bağlı birer militana dönüştü mil-
letvekıllen; lıderienn konuşmalanna karşı ne bir ses
ne de bir nefes duyuluyor; dinleyenlerin görevleri
belli:
Alkış.. alkış.. yine alkış...
•
"Çekilmek" üzerine siyasal edebiyat, birzaman-
lann CHP'Iİ Başbakanı Hasan Saka'dan bu yana
süruyor; yurttaşın biri Saka'ya telgraf çekmiştı:
"-ÇekilL"
Saka yanıtladı:
"- Çekildim, tam 80 kiloyum."
Ecevit'in 80 kilo olduğunu sanmıyorum; olsa ol-
sa altmış, altmış beştir...
Aman çekilmesin!..
Çünkü bu ülkede gelen gideni aratıyor; öyle bi-
ri başbakanlık koltuğuna oturur ki şair ve duygu-
sal Bülent Ecevrt'i mumla aranz.
•
Hem Türkiye'nin uygulayacağı programın zami-
ri ortaya döküldü:
Dolar 1.000.000'a çıktı..
Milli gelir 3000 dolardan 2000 dolara düştü..
Durdurulmak istenen enflasyon yine gemı azıya
alarak bir ayda yüzde 10'a fıriadı...
Eloğlu şimdi diyor ki:
- Sana 8-10 milyar dolar yeniden borç verebi-
lirim; ama, istediğim 15 yasayı çıkartacaksın!
Ulusal bir çözüm düşünmek kımsenın haddi de-
ğil!.. Dış güçlerin karşısında el pençe divan durmu-
şuz; kıblemız Avrupa bile değıl, Arnerika...
Ecevit'in yerine kim gelirse gelsin bu programı
uygulamayacak mı?..
•
Peki, yok mu bir afternatif?..
Türkçesiyle bir seçenek...
Seçenek bir ulusal harekettir; ilk aşamada alter-
natıfi oluşturacak bir güç oluşumu, bir ağıriığın ya-
ratılmasıdır. Bu, zaman içinde gerçekleşebilin sa-
bıria, alın teriyle, dirençle, istençle, uğraşla adım
adım yürünecek, seçenek yolunun taşlan bir birdö-
şenecektir...
Kolay mı?..
Değil!..
Çünkü adım adım taşlan döşenecek böyle biryol-
da çeşitli tuzaklar kurulmuştur; eloğlu ve içerideki
yardakçılan Türkiye'de ne seçenek istiyoriar..
Ne de uyanış...
•
Eskjden mahkûmlara tek tip elbise giydirilirdi; film-
lerde çok görülen pijama gibi yollu çizgili ünifor-
mayı giymek zorunda kalırdı mahkûm...
Bugün bütün çevre ülkelerine tek tip program uy-
gulanıyor; kimsenin kafası tek tip programın dışı-
na basmryor; hele IMF'ye dayanmadan ve bağlan-
madan yaşamak seçeneğine Türkiye'de hiç kim-
se inanamıyor, iç kaynaklaria düze çıkmak alter-
natifi bugünkü Türkiye'de yalnız hayal değil, aynı
zamanda meyaldiri.. önce bu kısırdöngünün çem-
berinı kıracak akla ve yüreğe sahip aydınlar, siya-
setçiler, yerel önderler buluşmalı...
Kimin lideriiğinde?..
Geçen gün birisi dedi ki: H -
- Kolektif lideriik olmalı!..
- Türkçeye çevirin, dedi başka biri... ? - -
Çevirdiler: * •*
Toplu önderlikL '
*J*
lî Şubat Süreci ve Türkiyede Demokrasi
Vural Savaş, Yekta Giingör Özden
Kemal Alemdaroğlu, İlhan Selçuk
Bedri Baykam, Sunay Akın, Öner Yağcı,
Necla Arat, Korkut Boratav • ,
yazıhnyfa İleri'de
www.ileri2000.org
Atatürkçü İlerici Devrimci
Gençlerin Dergisi lleri
\.ires lriiki.il JjJ Ashjn Işık :><ikjk Fescıoglu Ap kal 5
Bf\oslu-I.<|jnhııl Iri Fits. 10212) 292 73 00
İLAN
ANKARA16. SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2000/1110
Davacı Şerife Sönmez vekılı Av. Cem Taş tarafından
davalılar Haydar Sönmez ve arkadaşlan aleyhıne mah-
kememıze açılan Ankara ılı, Mamak ilçesı Tuzluçayır
Mahallesı 36957 ada 5 parselde kayıtlı taşuunaz ile ılgı-
li ortaklığın gjdenlmesi davasıouı yapılan duruştnasın-
da verilen ara karar gereğınce
Davetiye ile adına tebligat yapılamayan davaJılar Ib-
rahım Totık, Yakup Kaya ve Kasım Gürüzlûk'e ilanen
tebligat yapılmasına karar venlmıştir.
Davalılar Ibrahim Totık, Yakup Kaya ve Kasun Gü-
rüzlük'ün duruşmanın bırakıldığı 30 5.2001 günü saat
10.35'te duruşmada hazır bulunmalan, hazır bulunma-
dıklan takdirde veya kendilennı yasal bır vekıl ile tem-
sil etttnnedikJen takdirde davaya gıyaplannda devam
edileceği gibi yine gıyaplannda karar venlecegi hususu
ilanen tebligat yerine kaım olmak üzere tebliğ olunur.
29.3.2001. Basın. 18151