19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 NtSAN 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA k u H : u r ( a cumhuriyet.com.tr 15 20. Uluslararası İstanbul Film Festivali bu gece Emek Sineması'ndaki törenle başlıyor ı -, • Festivalde dolar başroldeCUMHUR CANBAZOĞLU 20. Uluslararası İstanbul Film Festivali. bu gece Emek Sinemasf nda yapılacak tören ve Ventura Pbns'un Anita Treni Kaçırmadı adlı filminin gösterimiyle açılıyor. Ekonomik kri- ze rağmen rezervasyonlardaki canlılığa bakı- lırsa, festivalin geçmiş yıllardaki gişe hasılat- lannayakın birperformans sergileyeceği söy- lenebilir. Bunda, klasiklerin yanı sıra, bizde çok sevilen îtalyan sinemasından bol örnek- lerin olması. özel bölümlenn kalitesi ve bilet fıyatlannın 'makulölcüde' tutulması rol oyna- yacak şüphesiz. Fesrivalin yönetmeni Hûlya Uçansu, sorun- lan bu yıl sayısı artan genç seyırcinin katılımı ve sinefillerin desteğiyle aşabileceklerini be- lirtiyor. - Birçok yerii festhal. dolara yenik düşerken organizasyondan vazgeçmemenin maliyeti ne olacak? HÜLYA UÇANSU - Türkiye gündemine bomba gibi düşen ve ilk aşamada yüzde 45, sonra da yüzde 80'e vuran devalüasyonun büt- çemiz üzerinde olumsuz etki yapmaması dü- şünülemez. Sorunlar kur farkından doğacak. 650 bin TL'den anlaştığımız dolar ödemeleri şu anda doğaldır ki 1 milyon 200 bin liradan yapılıyor. Korkanm bu fark can yakacak . Sabah 1030 seanslanna ilgj büyûk - Bilet sanşlan ne durumda ? UÇANSU - Rezervasyonlu bilet satışlan ge- çen yıla oranla yüzde 20 artış gösterdi. Bura- da, yaptığımız indırimin büyük rolü olduğunu düşünüyorum. Aynca çok sayıda genç seyirci- nin festıvale ilgi göstermeye başladığını da söy- leyebilirim; bu sevindiricı. Bilet ücretlerimiz düşük olsa da çocukJar on film gördüklerinde belli bir miktar olacak. Demek kı o paralannı buraya ayırdıklanna göre sinemayı seviyorlar. - Bu >ıl sabaha 1030 seansı koyma fıkri na- sıl dogdu? UÇANSU - Saat 12.00'ye kadar salonların boş kaldığıyla ilgili serzeniş ve sorular geli- yordu seyircilerimizden. Bu yıl, önce ilk se- ans için 11.00' i düşündük. Sonra neden daha erken olmasın dedik; 10.30'u koyarken o sa- atte kalkıp gelen olur mu. sorusu kafamızdan üzde 80'lik devalüasyonun bütçemize olumsuz etki yapmaması düşünülemez. 650 bin TLden anlaştığımız dolar ödemeleri şu anda 1 milyon 200 bin liradan yapılıyor. Korkanm bu fark can yakacak. E,irmi yıl boyunca programlanmızın niteliğinden hiç ödün vermedik. Vakıfta iyi bir ekip yetişti ve şu an dünyanın herhangi bir yerinde başanyla yer alabilir. geçmedi değil, ama rezervasyonda en dolu se- ansın bu olduğu bilgisini de verebilirim size. - 20 yılda festivai sinemasal dokuyu güçlen- dirme dışında neleri başardı sizce ? UÇANSU - Olanca ekonomik sıkıntılara rağmen, altyapısı olmayan bir ülkede, ulusla- rarası düzeyde bir sanat ve kültür festivalini sürdürebiliyor olmak, bence kendi başına bir başan. Teknik sistemleri geliştirerek sorunla- rımızı aşağı çekmeye çalıştık. Programlanmı- zın niteliğinden hiç ödün vermedik. Vakıfbün- yesinde iyi bir ekip yetişti ve şu an dünyanın herhangi bir yerindeki organizasyonda başa- nyla yer alabilir. -Jûride görevyapacakyabancı isimler dışın- da bu yıhn konuklân kimler? UÇANSU - Açılış galasının onur konuğu Bertrand Tavernier. Kendisine yaşam boyu onur ödülü verilecek. Açılışta gösterilecek olan Anita Treni Kaçırmadı filminin yönetme- ni Ventura Pönds'la baş oyuncusu Rosa Ma- ria Sarda da bizlerle birlikte olacaklar. Al- manya'daki genç Türk sınemacısı Fatih Akm istanbul'a gelecek. Diğer yandan canlandırma sinemasının küratörü AttÖio Valenti'yi ağırla- yacağız. Kapanış töreninin onur konuğu, ya- şamboyu onur ödülünü alacak iki yönetmen Taviani kardeşler. îkisinin adına Vittorio Tavi- ani gelecek, Paok) Taviani ise son fılmleri Tob- toy'un Diriliş'ını Cannes'a yetiştirmek için ça- lışıyor. Amerikan bağrmsız sinemasının ba- bası olarak kabul gören Roger Corman da bi- zimle birlikte festivali kapatacak. Vlzonteleciler ciddi yanhş yapü - tnsan Haklan bölûnıünün bu yıl da prog- rama konulmasuun esprisi nedir? UÇANSU - Ülkemizin insan haklan karne- si hep zayıf. Yaşananlan ancak gazetelerden izleyebildiğimiz kadar biliyoruz. Bu anlamda bir kültür etkinliğinde böyle etkinliği sürdür- mek, olanlan yansıtmak sadece çorbada bir tuzdur. Bu yıl ülkemizden listede dört film var. Bunlardan biri F Tipi cezaevleri üzerine yapılan belgesel "Sessiz Ötöm". - Vîzontek neden son anda festivalden çekil- di? UÇANSU - Bence Vizontele yapımcılan fihnlerinin yurtdışı tanıtımlan için çok ciddi bir yanhş yaptılar. Önce katıldılar, son daki- kada, "Kz Cannes festivaüne katümak istiyo- ruz, gereği kadar UgUeneroeyeceğimiz için bizi hoş görün" dediler. Cannes Film Festivali'ne katılmalanru çok arzu ederdim; çünkü ülke si- neması için kıvanç verici bir adım olurdu. An- cak teknik olarak İstanbul Film Festivali'ne de katılmalannda hiçbir sakınca bulunmadığım onlara defalarca söyledim. Şimdi Cannes'a seçihnediler, aynı zamanda da burada dünya- nın diğer festivalleri tarafından görülme şan- suıı da kaybettiler. - Son olarak bu kadar zengin nsteden hangi yaprtı bir 'sürpriz film' olarak smemaseverle- re önerirsüüz? UÇANSU - Zor bir fihn önereceğim ama AksanderSokurov'un Doke adlı belgeseli be- nim için programın en güzeli. Ancak uyanyo- rum seyircileri; dayanıklılık ve sabır istiyor a- ma çok güzel bir film. ^ İZLEYİCİ CÖZÜYLE ERDAL ATABEK Hannibal-Kuzulann Sessizliği 2'de başrolü yine Anthony Hopkins yüklenmiş. HamıîbaL döndü (mü?) Floransa, müziğin, resmin, heykelin, kültürün kenti. Bu kez de büyük bir müzenin müdür adayını klasik müzik eşliğinde tamyoruz: Dr. Fell (Hannibal Lecter). 'Kuzulann Sessizngi'nin son sahnesinde onu bir turist grubunun içinde uzaklaşırken bırakmıştık. Şimdi burada, on yıl sonra, büyük bir kültür merkezmin yönetici adayı olarak buluyoruz. Konunun uzmanlanna nefıs bir Dante anlatarak yetkinliğini kanıtlayacaktır. Ama onun da peşinde bir Îtalyan polis şefi var. Adma konulan 3 milyon dolar ödülü alabilmek için adım adım izliyor. Öte yandan, yaşayan son kurbanı da onun peşinde intikam anyor. Ama Doktor Hannibal bir dehadır; olağanüstü sezgileri, eşsiz kültürü, hızlı zekâsıyla olacaklan sanki görüyor gibi bütün tuzaklan boşa çıkartacaktır. Iş gene FBI ajanı Clarice Starling'indir. 'Kuzulann Sessizliği' bir psikoloji savaşınm filmıydi. Hannibal fihnde ajan Sterling'in çocukluğunu adım adım gezerken ona filmdeki sen katilin ipuçlarmı veriyordu: tmrenme, başkasma benzeme, başkasımn derisinin altma girme, başkası ohna, gizlilik ve merakla arayış. Bu fihn ise bir gerilim fihnidir. Hannibal Lecter orada bir anahtardı, burada aranan bir odak-insan. 'Kuzulann Sessizliği' gizemin fihniydi, bu film ise açık şiddetin filmi olmuş. Bir devam fihni değil, yeni ve başka bir film. Bu filmde tarihsel geçmişe atıf yapılıyor; 'Kuzulann Sessizliği' ise ajan Sterling'in çocukluğuna atıf yapıyordu. Bu fihnde Hannibal Lecter'e bir de misyon yüklenmiş. Kötüleri yiyor, iyilere dokunmuyor, ajan Sterling'i ise kurtarıyor. Ajanla katil arasındaki adı konulmamış ilişki filmin yazgısını da belirliyor. Ajanı güç durumdan kurtaran katil de bir kez daha karanlıklara kanşıyor. Yönetmen Ridley Scott yeni bir fihn yapmış. Anthony Hopkins, her zaman başanlı Hannibal Lecter. Julienne Moore, iyi bir ajan.Gerilimı yüksek, entrikası zayıf bir yeni film, Hannibal. Sandra Bullock 'istemeden' güzellik yarışmasına katılıyor ÇMah ördek iş başında Güzel Dedektlf - MİSS Congenlallty/ Yönetmen: Donald Petrie / Senaryo: Marc Lawrence / Görüntü: Laszlo Kovacs / Müzik: Edward Shearmur / Oyuncular: Sandra Bullock, Michael Caine, Benjamin Bratt, Candice Bergen, Vtfilliam Shatner, Ernie Hudson / 2000, ABD yapımı /109 dakika. yon tadıyla yaklaşarak, sahneleri iyi ölçüp bi- çerek, minimalist bir bakışla kabul yönü yük- sek bir öykü sunuyor seyirciye. Oyunculann hepsi iyi; filmin yapmıcılığını da yüklenen Bullock, vücudunu kullanarak sağlıklı, hmzır, görev aşkını iliklerinde duyan prototip Amerikan kızı tiplemesini kıvtnyor. Yamndaki Benjamin Bratt ise (Juüa Roberts'ın sevgilisi) orta halli. Eskilerden, son gösterisine çıkacak dene- yimli sunucu 'Kaptan Kirk' VVTlham Shatner, yanşmanm başındaki 'emekh' güzel' Candice Bergen de rollerini başanyla karikatürize ede- biliyorlar: ancak bir Michael Caine var ki Bul- lock dahil herkesi ezip geçiyor. Sandra Bullock, bir kadın komedisıne ken- disi para koyup güzellik yanşmasının hem se- yirci gözüyle hem de perdenin ardında olup biteniyle anlatıldığı çok eğlendirici öyküyle yeniden 'hafif mizah'ı deniyor. Haftanın tek yeni filmi olan Güzel Dedektif, bir iki keli- meyle çirkin ördeğin güzel bir kuğuya dönüş- tüğü meşhur masalın adeta 2001 versiyonu. Citizen imzasıyla katliamlannı sürdüren son derece tehlikeli bir manyak, bu kez de ABD Ulusal Güzellik Yanşması'na katılacak kızla- n katledeceğine dair FBI'a mesaj gönderiyor. Hemen kızlann yaşamlannı garantiye alacak önlemler üzerinde çalışmaya başlayan ajanlar, 49 'MissAmerika' adayırun arasuıa bir meslek- taşlanm sokmaya karar veriyorlar. Görev, romantizmden, eteklikten, yüksek topuk- tan, makyajdan nefret e- den 'Erkek Fatma' Gra- cie'ye (Bullock) düşüyor ve amirleri New Jersey adma finallere katılması- nı emrediyor. Hedef. ilk beşe kalarak sahnede kra- liçeyi yakın korumaya al- mak. Ancak saçlan ıspanak gibi olan, gülerken şirin bir hayvana benzer sesler çıkaran, topuklu ayakka- bıyla beş metre bile doğ- ru dürüst yürüyemeyen ve de yanşmacı kızlan 'tek derdi dünya banşı olan bi- ldniM kazlar' diye değer- lendiren pasaklı genç ka- dmı dişi yapmak için mu- cize gerekiyor. O güne ka- dar yetiştirdiği kızlan bi- rinci yapmasıyla ünlü, Kirli Harriet lakaplı 'za- rafet uzmanı' Victor Mel- ling (Caine) iki günde, en azmdan podyumda ayak- ta durabilen bir afet yarat- mayı başanyor ve yanş- maya salıyor... Citizen' in kimliği dahil her şeyin daha baştan kes- tirilebildiği, çok rahat iz- lenebilen hoş bir komedi Güzel Dedektif. Sandra Bullock'a Altın Küre adayhğı getiren film, bu popüler konuya televız- Sandra Bullock filmde NevvJersey adına yanşan bir kraliçeadayı. KEDÎ GÖZÜ VECDİ SAYAR Barış ve Karanfil HaftasonundaBahman Ghobadi'nin "Sarhoş Atlar Zamam" fîlmini, yönetmen ve Diyarbakırlı dostlaria birlikte izledik. Tarihsel bir anı yaşama- nın coşkusuna ortak olduk. İlk kez Kürtçe bir film izliyordu Diyarbakıriılar, yasaksız, sansürsüz... Mutluluklannı anlamak için gözlerinin içine bak- mak yeterliydi. Yıllarca yasaklı kalmış bir dile ku- lak vermenin heyecanını onlar kadar duyumsa- mamızolanaksızdı elbette. Biz, Istanbul'dan ge- lenler payımıza düşen mutlulukla yetindik. Di- yarbakır'da bu güzel filmin gösterime girmesi için çalışan, bu girişime destek veren herkese te- şekkür etmek istiyorum. Banşın yolunun kültür- den geçtiğine inanan tüm kediler adına... ••• Bu güzel haberden nahoş bir habere geçmek zorundayım. "Banş" sözcüğünün çağrıştırdığı bir habere. Okumuşsunuzdur. Eskişehir Halke- vi'nde Yannis Rrtsos'un "Banş" şiiri okunduğu ve izleyicilere karanfıl dağıtıldığı için yetkililer so- ruşturma açmışlar. Ülkemizin yazgısı değişecek mi diye umutlananlara gerçekleri hatırlatmak is- tercesine... ••• Uluslararası İstanbul Film Festivali bugün baş- lıyor. Ekonomik koşullanmızı zorlasa da, psiko- lojik durumumuza ilaç gibi gelecek hiç kuşkusuz. Sanattan daha iyi bir ilaç yok. Çünkü sanat, iyi- ce yitirmeye başladtğımız toplumsal belleğimizi canlandırabilir. Ulkemizde yaşananlann dünya- da olup bitenlerden kopuk olmadığını anımsata- bilir bizlere. Yaşama umudumuzu, mücadele gü- cümüzü tazeleyebilir. Ustalara öncelik vermeni- zi, "İnsan Haklan" bölümündeki birbirinden önemli çalışmaları kaçırmamanızı öneririm. Şu ortamda sanattan söz açmam anlamsız ge- lebilir kimilerine. Oysa, meydanlardan yükselen çığlıklar yetmez. Toplumsal bilinç eksikse, "yok- sulluk ve yolsuziuk"un önünü alamazsınız. Ne de, zulümlerin, işkencelerin, diktalann önünü... • • • Tarihimizin en insafsız uygulamalanndan biri- ne tanık oluyoruz şu günlerde. Ölüm oruçların- da yitirilen canlann sayısı her geçen gün artar- ken hukukçular, doktorlar, sanatçılar ve birkaç basın organı dışında kimselerin sesi çıkmıyor. Hükümet "pazariık yapmam" diye diretirken, in- san yaşamlan üzerinden politika yapılıyor... Ya- şamlannı yitirmeyenler yaşayan ölülere dönüşü- yor bu süreçte. Yüzlerce genç belleğini yitiriyor, yitirecek... Hâlâ tepkisiz kalanlan, kendilerini 'tarafsız' i- lan edenleri anlayamıyorum. Sorun, kimin haklı kimin haksız olduğu değil. Sorun, devletin, ken- disine 'emanet edilmiş' canları bile bile ölüme göndermesi... Tutukluları tecrit koşullanna mah- kûm etmesi. "Yasanın 16. maddesi değişsin, o zaman açanz ortak alanlan" demek devlet cid- diyeti he açıklanabilir mi? İnsan yaşamına karşı nasıl bu kadar duyarsız kalınabilir? • • • Rrtsos'un "Banş" şiirinden küçük bir alıntı ile bitirelim bu günlük. Umudumuzu ayakta tutabil- mek için: "...Banş sıcak yemeklerden tüten kokudur akşamda yüreği korkuyla ürpertmediğinde sokaktaki ani fren sesi ve çalınan kapı, arkadaşlar demek olduğunda sadece. Banş, açılan bir penereden, ne zaman olursa olsun Gökyûzünün dolmasıdır içeriye." Ifecatiga Ödülü' Hakan Savlı'mn • Kültür Servisi- 1979yılında yitirdiğirruz şair Behçet Necatigil'in anısına düzenlenen 'Necatigil Şiir Ödülü'nü bu yıl Hakan Savlı kazandı. 10 Nisan'da toplanan Adalet Ağaoğlu, Füsun Akatlı, Cevat Çapan, Doğan Hızlan, Fethi Naci, Hilmi Yavuz ve Tahsin Yücel'den oluşan seçiciler kurulu, 2001 yılı ödülünü, 'Go Dersleri' adlı yapıtıyla Hakan Savlı'mn almasına karar verdi. Ödül töreni, Necatigil'in doğum günü olan 16 Nisan'da Kabataş Eğitim Vakfı, Sabancı Kültür Sitesi, Feriye Karakolu'nda yapılacak. PMHp Roth'a Pen/Faulkner ödülü • Kültür Servisi - Philip Roth 'The Human Stain' adlı romanıyla ikinci kez Amerika'nm en saygın edebiyat ödüllerinden biri olan Pen/ Faulkner'ı kazandı. Birincisi jüri tarafından belirlenen ve ödül tutan 15 bin dolar olan Pen/Faulkner, bu özelliği ile ABD'nin en büyük ödülü. 68 yaşındaki Philip Roth, daha önce de ABD'de Ulusal Kitap Ödülü (National Book Award) ve Ulusal Kitap Eleştirmenleri Ödülünü ^^ (National Book Critics Circle Award) kazanrruştı. Yazann bu yıl ona ödül kazandıran 'The Human Stain' adlı romam, I. Dünya Savaşı'ndan sonra Amerikan hayatını anlatan bir üçleme. Yazann 'American Pastoral' adlı üçlemesi de daha önce Pulitzer ödülünü almıştı. BUGÜN • KUMPANYA SAHNESİ'nde saat 20.30'da 'Ayşegül Kanada'da' adlı oyunun prömiyeri yapılacak. (235 54 57) • BABYLON'da saat 23.00 te AlfredoDe La Fe'nin konseri dinlenebilir. (292 73 68)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle