Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 NİSAN 2001 PAZAR
8 HABERLERİN DEVAM
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
kan'ın dediği gibi ısteğinin birden ortaya çıkması-
na kaynaklık eden nedenler neydi ya da kimdi, kim-
lerdi?
Ecevit'e göre, nedenlerin başında "işlerin bo-
zulması" geliyor. işlerin bozulması mı?.. Hımmmm.'..
Söylemin üzerinde duralım:
Başbakan'ın gerekçesini kabul edersek krizeön-
cülük yaparak "işleri berbat edenin" bizzat kendi-
teri oldugunu peşinen kabul etmemiz gerekir. Böy-
tece, darbe heveslilerini cesaretlendirenin kayna-
ğında bizzat kendilerinin bulunduğunu kabul etmiş
olmuyorlar mı?
Bu türden söylentilerin ya da isteklerin ortaya dö-
Külmesindeki yegâne nedenin ülke yönetimindeki
zafiyet olduğunu -içerde ve dışarda- bilmeyen kal-
dımı?
Durumu artık sağır sultan bile duymuş olmaJı ki,
daha dünlere kadar, örneğin 76'lık Demirel'in Çan-
kaya'da kurtancı olarak oturmasını savunan, Ece-
vit'i siyasal ve ekonomik yollarda beğeniyle destek-
leyen kalemler -bile- bu görüşlerinden fır döndü.
Aramızdaki "bunlar" binlerce dolar aylık ücretle-
riyle pekâlâ zamana ve zemine uymasını bildikleri
için dün öyle, bugün böyle.
Şimdi taaa Amerika'dan "Türkiye'de artık siya-
saldeğişimden ve kaçınılmazyeniliderarayışlann-
dan" uzun uzadıya söz açan yazılar döktürüyoriar.
Bu görüşleri, ABD'nin gözde yöneticilerinin aynı
konuyu açık seçık söylemelerinden sonra sahiplen-
meleri de aynca dikkat çekici.
Ben gibiler bir sabah uyandığında gördü ki; ay-
larca yazdıkları, Kanal D'deki "Politika Durağı"
programında dört aydır söyleyegeldiklerini "bunlar"
şimdi temel konu yapıyor.
Dün işlerine gelmediği için susan, ama işlerine
geldiği için bugun çalakalem yazanlar gıria!..
Yakınma
Ismi gerekmez, bilen bilir. Yazar VVashington'dan;
ABD Hazine Bakanı O'Neifl'in, Derviş'e -konu pa-
ra iken- Siyasal Partiler ve Seçim yasalannın de-
ğiştirilmesinden söz ettiğine değiniyor ve sonra:
"Türkiye 'de siyasal değişim ve reform isteği (ya-
ni daha önceki paragraflarda yazdığı gibi, 'yeni ü-
der ve yeni siyasal oluşum' beklentisi) hızlayaygın-
laşıyor. Bu istek yalnız entelektüel çevrelerde de-
ğil... giderek sokaktaki adamın da malı olmaya baş-
ladı" diye yazarak kırk bir kere maşallaha hak ka-
zanıyor.
Başbakan'ın dedığı gibi, krizli dönemler sadece
darbe heveslerini mi meydana çıkanyor? Işler bo-
zulunca "kurtancı" sayısı da artmıyor mu?
Buyrunuz ışte size bir örnek: 6 kez kriz ve kriz-
den çıkış süreci yaşayan ekonomiden sorumlu es-
ki bir devletlû (devlet) bakan! Tanıdınız tabii; Gûneş
Taner!
18 maddelik önlemler paketi hazırlamış; Mehmet
Ali'nin Manşet programında bunlan sıralarken bir
de 14 maddelik "kaynaklar" paketi açıklamaz mı?
Olabilir, her boşta kalan insanın kendine uğraşa-
cağı bir konu bulması elbette hakkıdır. Ne ki; insa-
nı güldüren bir sözü şu sıkıntılı günlerde yüreklere
serinlik yayıyor.
"Derviş, bunlan bana sorsaydı, söylerdim. Bir
telefon bile etmedi" diyor.
Hükümet ortağı partisinin lideri Mesut Yrimaz'a
paketleri bir koşu vereceğine; Kemal Derviş'in ka-'
pısını çalmasını bekliyor. Nasıl, iyi mi?
Daha büyük kurtancılarımızdan artık emekli eski
Cumhurbaşkanı Demirel; açıklamayagöre, Ortado-
ğu banşındaki son olumsuz gelişmeleri anlatmak
üzere dün Başbakan'a gitti.
Bu ziyaret, dün gazetelere yine manşet olan ma-
nevi oğlu Kamuran Çörtük adına Bükreş'e sevk
edilen 150 milyon dolar üzerine Çankaya'nın baş-
lattığı soruşturmayla mı ılgiliydi? Tabii bu ve ben-
zeri soruların kafalarda yeşermesine yol açtı..
Yaşayan görür... Daha neler neler!
• Dolar yeşili maydanozlu köfteler...
120 fabrikaya
kilit vunddu
TAHtRMAYDA/
NAtMÖRÜ
TEKtRDAĞ/ KIRK-
LARELİ - Ekonomik
kriz Trakya'da sanayiyi
derinden vurdu. Son se-
kiz ayda kent genelinde
faaliyet gösteren 800
fabrikadan 120'sininka-
pandığı tespit edildi.
DlSK Trakya Bölge
Temsilcisi Sebahattin
Enıyanık. bölgede 25
bin kişinin işine son ve-
rildiğini, işsizliğın en çok
tekstil sektöründe yo-
ğunlaştığını belirtti. Ko-
caeli'nde de 14 fabrika
kapısma kilit vurdu.
Çorlu-Çerkezköy-Mu-
ratlı E-5 kesıminde kuru-
lu bulunan çeşitlı sanayi
ve tüketim maddesi üre-
ten fabrikalardaki tekstil,
deri ve metal sanayiınin
durma noktasına geldiği
öğrenildi. 120fabrikanın
kapandığı bölgede. bin-
lerce işçiye ücretsiz izin,
ya da çıkış verildiği, te-
sislerin büyük ölçüde fi-
nans sıkıntısı çektiği ve
çalıştırdığı işçilerin üc-
retlerini, SSKprimleri ve
vergilerini ödeyemedik-
leri belirtildi. Sanayici-
ler, yüksek faiz ve nakit
sıkıntısının giderilerek
vergilerin azaltılması ge-
rektiğini söylediler. Te-
kirdağ Esnaf ve Sanat-
kârlar derneklerinden
alınan bilgiye göre, ke-
penk kapatan ve Mali-
ye'den kaydını sildiren
işyeri sayısınm da
2500'ü aştığı kaydedildi.
Ekonomik krizin etki-
sinin toprak ve inşaat
sektöründe de önemli et-
kilerinin görüldüğü, dep-
rem olgusu ve yeni yapı
uygulamalannın da sek-
töre büyük darbe vurdu-
ğu saptandı.
Trakya'da faaliyet gös-
teren sanayi kuruluşlan-
nın, kasıra ve şubat knzi-
nin ardmdan üretim ka-
pasitelerini azaltrığını ve
bunun sonucu olarak 25
bin işçinin işine son ver-
diklerini belirten Seba-
hattin Eruyanık, "Ülkeyi
doğru dürüst yöneteme-
yenlerin sığınriığı BVIF
politikalan emekçiinsan-
lan işinden ediyor. Asga-
ri ücretie çahştinlan işçi-
lerden 25 bini daha işin-
den oldu. Öztllikle tekstil
sektöründen yoğun işçi
çıkaran knruluşlar oldu.
Çıkanlan işçilerin 22 bin
kadan tekstil işkolu işçi-
sidir" dedi.
AA'nın haberine göre
Kocaeli'ndeki sanayi te-
sislerinden 14'ünün de
ekonomik kriz sonrası
kapandığı, bölgede 1010
kişinin tamamen, 678 ki-
şinin de geçici süreyle iş-
ten çıkanldığı belirlendi.
Sanayi Odası'mn yaptığı
"Ekonomik Krizin Koca-
eli Sanayicisine Etküeri"
anketıne katılan 191 üye-
nin verdiği yanıtlardan,
41 tesisin üretimde düşüş
yaşadığı, 119'ununyüz-
de 39 kapasiteyle üretim
yaptığı ve 17'sinin de
vardiya sayılarmı 1 'e in-
dırdıği ortaya çıktı.
Ekonomi raporuna göre kamu ve fondaki bankaların borç stoku 25 katrilyon artacak
DPT'den faiz ııyariM
BANUSALMAN
ANKARA-Devlet Planlama
Teşkilatı'nm (DPT) ekonomik
duruma ilişkin raporu, sosyal
kesimlere sunuldu. Raporda,
kamu bankaları ve fondaki ban-
kalann borç stokunda yaşanan
süreçle 25 katrilyon lira artış
olacağı belirtilirken bu durum
ve faizlerdeki yükselmeyle
2001 ve 2002 yıllannda ek faiz
maliyetinin ulusal gelirin yüzde
14'üne ulaşacağı ortaya konul-
du. Özelleştirme gelir hedefi
7.1 miryar dolardan 3 milyar
dolara çekildi.
Yüksek Planlama Kuru-
lu'nda onaylanan DPT'nin 'Ge-
nel Ekonomik Durum Değer-
lendirmesi' raporu, Ekonomik
ve Sosyal Konsey'de bir araya
gelen sosyal kesimlere sunul-
du. Kamu ve fon bankalannın
borç stoku ve faizlerdeki artış-
lara dikkat çekilen raporda. "Bu
geüşmeler sonucunda konsolide
bütçenin iç borç stokunun ulu-
sal gelire oramnm yaklaşık yüz-
de 18-20 puan artması beklen-
mektedir. Kamu kesiminin ar-
tan borç yükünün iç kaynaklar-
la karşdanması, yeterince derin
olmayan yurtiçi mali piyasalar-
da önemli ölçüde baskı oluştura-
cak ve böylece faiz oranlannın
ve enfiasyonun hızla artmasına
neden olabuecektir" saptaması
yapıldı. Bunedenle yurtdışı pi-
yasalardan borçlanma olanağı-
nın da zor olduğu dikkate alın-
dığında, IMF ve Dünya Banka-
sı gibi kuruluşlann yanı sıra iki-
li anlaşmalarla kredi sağlanma-
sının önemli olduğu kaydedildi.
Raporda, 2001 başında ek ge-
lir yaratıcı önlemlerin yürürlü-
ğe konulduğu, bu nedenle ek
gelir arttıncı yeni önlemlerin
son derece sınırh olduğu belir-
tildi.
Gelir hedefi
5 milyar dolar
Raporda, 2001 için öngörü-
len 7.1 milyar dolarlık gelir he-
definin 3 milyar dolara çekildi-
ği ortaya konuldu. Program çer-
çevesinde orta vadeli hedefle-
rın. "kamu bankalan ile ilgili
operasyonlar yapıldıktan ve di-
ğer ülke örneklerinde olduğu gi-
bi piyasalarda belirti bir istikrar
sağlandıktan sonra" kesınleşti-
rileceği açıklandı.
Türkiye'nin 2001 yılında ca-
ri işlemler açığı vermeyeceği
tahminine yer verilen raporda,
enfiasyonun mart ve nisan ayın-
dan sonra sıkı maliye ve para
politikası ile enflasyon hedefiy-
le uyumlu gelirler politikasıyla
(düşük ücretler) yeniden düşme
eğılimine gireceği savunuldu.
"Dengelerin yeniden tesis edü-
mesi Türkiye'nin kapsamh bir
programı tavizsiz ve ivedilikle
uygulamasuu gerektirmekte-
dir" denilen raporda, program-
da beklenmeyen bir durumla
karşılaşılmaması için sürekli ve
kısa aralıklarla gözden geçiril-
mesinin önemi vurgulandı.
Raporda. 2000 yılında ücret-
li ve emekli kesimlerin aylık or-
talama gelirlerinde reel gerile-
me yaşandığı itirafı yer aldı.
Emekçiden kitlesel basın açıldaması
Haber Merkea - Çalı-
şanlann alternatif ekono-
mik programı dün düzen-
lenen kitlesel basın açık-
lamalanyla halka dağıtıl-
dı. Ankara'da yaklaşık 2
bin çalışamn katılımıyla
gerçekleştirilen açıkla-
mada, Emek Platformu
Dönem Sözcüsü TM-
MOB Genel Başkanı Ka-
ya Güvenç, başansızlığı
kanıtlanmış, toplumsal
ve siyasal desteği kalma-
mış IMF ve Dünya Ban-
kası politikalannı uygu-
layan iktidarlann yüzünü
halktan yana dönmesi ge-
rektiğini söyledi.
Emek Platformu'nun
geçen hafta sonu 2 gün
süren toplantılannda ha-
zırlanan ve kamuoyuna
duyurulan alternatif eko-
nomik programı dün Tür-
kiye genelinde gerçekleş-
tirilen kitlesel basın açık-
lamalanyla kamuoyuna
tanıtıldı.
Baydur a destek
Ankara'da Güven-
park'ta yapılan kitlesel
basın açıklamasına Türk-
Iş Genel Başkanı Bay-
ram Meral, TMMOB
Genel Başkanı Kaya Gü-
venç, KESK Genel Sek-
reteri Sevil Erol, DlSK
Genel Başkan Yardımcı-
sı Envw Oktem ve plat-
formu oluşturan diğer de-
mokratik kitle örgütleri-
nin yöneticileri katıldı.
Hükümete tepkilerini,
"Yolsuzluk ve yoksulhık
istemiyoruz", "IMF de-
foL, bu memleket bizün",
"Derviş paketmial başma
çal" sloganlanyla göste-
ren çalışanlar, TlSK Ge-
nel Başkanı'nın 550 mil-
letvekilinin fazla olduğu
yolundaki açıklamalanna
da alkışlanyla destek ver-
diler.
Platformun Dönem
Sözcüsü TMMOB Genel
Başkanı Güvenç eylem-
de yaptığı konuşmada,
büyük umutlarla göreve
getirilen Kemal Derviş'in
yurtdışından kredi yenne
bir dizi yeni tavizle dön-
düğünü vurguladı.
Şimdiye kadar yaşanan
bütün bunahmlann fafu-
rasının çalışanlara çıka-
rıldığını söyleyen Gü-
venç, hükümetin yüzünü
kendi dinamiklerine dön-
mesi gerektiğini belirtti.
Tüm kamu kaynaklannı
uluslararası sermayenin
hizmetine sunan iktidann
Telekom'Ia ilgiiı mahke-
me karanna uymasını da
isteyen Güvenç, "Huku-
kun üstünlüğünü kabul
edin" dedi.
_ TMMOB Başkanı Gü-
venç, emekçilerin ekono-
mik programlannın plan-
lama, sosyal devlet, iç ve
kısa vadeli borçlann er-
telenmesi ve vergilerin
sermaye üzerinde yoğun-
laşması üzerine kurulu
luğun basın açıklaması
yapmak için Sultanahmet
Meydanı'na yürümek ıs-
temesi üzerine Istanbul
Emniyet Müdür Yardım-
cısı Önder Karaman,
grubun önüne Çevik
Kuvvet'ten oluşan panzer
destekli güvenlık banka-
tı kurdurdu.
Barlkatı yıktık
sıra hükümette
Meydanda bulunan
emekçilerin. "Yügmlık
yok, direniş var" sloganı-
EMEP, Halkevleri üyele-
ri ve üniversite öğrencile-
ri destek verdi. Yürüyüşe
katılan tutuklu ve hü-
kümlü yakınlan da F tipi
cezaevlerini protesto et-
tiler. Öğrenciler ise "Dip-
lomalı işsiz ounayacağız''
şeklınde slogan attılar.
Burada, hükümetı tem-
sıl eden ve .üzerinde
"Hortumculançoksever-
dL 57. Hükümet zam ve
vergi)e doyamadan ghti"
yazılı tabut için temsili
cenaze namazı kılındı.
Ardından tabut ayaklar
Sultanahmet Meydanı'na yürüyen emekçiJer, "IMF uşağı hükümet istifa", "Hükümetşa-
şırma, sabnmıa taşırma", "Yoksıü, işçi düşmanı hükümet istifa" şeklinde sloganlar atn.
olduğuna da dildcat çekti.
Açıklama sonrası plat-
form yöneticileri ve çalı-
şanlann katılımıyla prog-
ram halka dağıtıldı.
İstanbul
Türk-İş,DlSK,KESK,
Memur-Sen, Türkiye Ka-
mu-Sen ile bazı sivil top-
lum örgütlerinin oluştur-
duğu Emek Platformu Is-
tanbul Bileşenleri'ne üye
binlerce kişi, sabah saat
10.00'dan itibaren güven-
lik güçlerinin oluşturdu-
ğu üst arama noktalann-
dan geçtikten sonra Be-
yazıt Meydanı'nda top-
lanmaya başladı. Toplu-
nı atarak barikata yüklen-
mesi üzerine Karaman,
yürüyüş sırasında olabi-
lecek tüm sorumluluğun,
sendika temsilcilerinde
olduğunu belirterek bari-
katı kaldırttı.
Sultanahmet Meyda-
nı'na doğru yürüyüşe ge-
çen emekçiler, "Barikaö
yıkük su-a hükümette",
"IMFuşağı hükümet isti-
fa". "Hükümet şaşınna,
sabnmızı taşırma".
" YoksuL,işçidüşmanı,hü-
kümet istifa" şeklınde
sloganlar attı. Topluluk,
yaklaşık yanm saatlik
yürüyüşün ardından Sul-
tanahmet Meydanı'na u-
laştt. Eyleme' ÖDP, SlP,
altında çignenerek yakıl-
dı. Emek Platformu İs-
tanbul Bileşenleri Sözcü-
sü Münür Aydın tarafm-
dan alternatif program
okundu. Aydın, IMF ve
Dünya Bankası tarafın-
dan hazırlanan politika-
lann Türkiye'de başanlı
olma şansının bulunma-
dığını belirterek bunun
örneklerinin Uzakdoğu,
Çin ve Rusya'da görüldü-
ğünü söyledi.
Açıklamanın ardmdan
topluluk sessizce dağıldı.
İzmlr
Izmir'de de Konak
Meydanı'nda toplanan
yaklaşık 1500 kışilik
grup "Kahrolsun IMF,
bağunsız Türkiye", "Ge-
lijor, geliyor, genel grev
geliyor" sloganlan atarak
hükümet yetkilılerine
IMF programlannın uy-
gulanmaması konusunda
uyanda bulundular.
"Üreten biziz, yöneten de
biz olacağız". "Emeğin
programı ulusaldır,
IMF'nin değü'". "Yeğene
yiyene değil, eğirime büt-
çe", "IMFetinicebimden
çek" pankartlannı taşı-
yan kamu emekçılennm
protesto göstensi, geniş
güvenlık önlemleri altm-
da gerçekleşti.
Fatura emekçiye
Burada bir konuşma
yapan Emek Platformu
İzmir Dönem Sözcüsü
Alim Murathan, her kriz
döneminın faturasuun
emekçilere çıkanldığını
belirterek "Vergi politika-
lan ücreüiler alev hine şe-
killendirilmektedir. Sos-
yal güvenlik, sağlık, eği-
tim başta olmak üzere
tüm temel haklar sadece
parası olanlann yeterince
yararlandığı bir anla>ışa
terkedilmiştir" dedi.
Hükümet yüzünü
halka dönsün
Küçük ve orta ölçekli
işletmelerin batma nok-
tasına geldiğini bildiren
Murathan, açıklamasında
şu görüşlere yer verdi:
"Ulusotesi sermayenin
ve ülkemizdeki bir avuç
a7inhğın çıkarlaruun ko-
runmasuu ve alacaklan-
nın tahsilinihedefleyen bu
programlar bir kez daha
krizle sonuçlanmıştir.
Kriz sonrasında hükü-
metçe sunulan acilönlem-
ler paketi yukandaki acı
tabloyu yaratan uygula-
malann devamı niteliğin-
dedir. Bugünekadar IMF
ve Dünya Bankası politi-
kalannı savunarak ve uy-
gulayarak ülkemizi derin
açmazlann içine sürükle-
yen hükümetier artik yü-
zünü halka dönmek zo-
rundadır. Halkm refah
düzeyini yükseltmeyi ve
rantyerine üretimi arttir-
mayı amaçlayan hiçbir
politika çözüm üreteme-
yecektir.''
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
Çanakkale ve Istanbul boğazlarının bugünkü
statüsünü belirleyen Montrö Antlaşması 1936 yı-
lında imzalandığında boğazlardan günde 15 ya-
bancı gemi geçiyordu. 1938 yılında, boğazlardan
geçen 5 bin 601 yabancı gemi 10 milyon 762 bin
ton yük taşıdı.
Bu rakam 9O'lı yıllann sonunda 51 bin gemiye
ve 200 milyon tonu aşkın yüke çıktı. Şimdi buna
80 milyonluk bir ek daha öngörüîüyor.
Olacak şey değil...
Batı ülkeleri deniz ticaretinde iki ana unsurdan
ödün vermiyorlar:
- Belli bir yaşın üzerindeki gemileri limanlanna al-
mıyorlar.
- Büyük tankerlerin kıyı yerleşim yerlerine 200
milden fazla yaklaşmasına izin vermiyorlar.
Biz ise her iki felaketi boğazımızdan geçiriyoruz.
Dünyanın en zor su geçiş yollarından biri olan Is-
tanbul Boğazı'nda gemilenn zaman zaman 90 de-
receye yakın dönüşler yapması gerekiyor.
Konu; çevre, strateji ve kent bilinci açısından
büyük önem taşıyor.
Dışişleri Bakanlığı önceki akşam bir açıklama
yaparak boğazlardan petrol ve tehlikeli madde ta-
şımacılığının seyir, can ve mal güvenliği açısından
tehdit oluşturduğunu söyledi.
Aynı gun Rusya'nın Hazar Havzası özel temcil-
cisi ve Dışişleri Bakanı Yardımcısı Viktor Kalujniy
Aşkabat'tan bildirdi:
"Boğazlardan halen 50 milyon ton petrol geçi-
riyoruz. Tengiz-Novorossisk boru hattıyla önümüz-
deki hazirandan itibaren 67 milyon ton daha ge-
çireceğiz. Türkiye'nin bunu engellemeye hakkı
yok. Sorun varsa, delil sunsun."
Boğazlardan sorumlu Devlet Bakanı Ramazan
Mirzaoğlu, boğazları görmüş yakınlannı işe alsa
da, rapor sunsalar!
Işin kara mizah yanı bir yana, Türkiye konuya iliş-
kin çalışmalar yapıyor olsa da sonuç ortada!
Oteki coğrafyalarda durum
Boğazlan evrensel ölçüde değerlendirdiğimizde
dünyanın en önemli su yollanndan birini elimizde
tuttuğumuzu görüyoruz.
Boğazlanmızın benzeri doğal-suni su yollan 20.
yüzyılın başlıca fırsatlan ve sonjnlan arasındaydı.
ABD, 81.6 km. uzunluğundaki Panama Kanalı'nı
1914'te açarak bolgedeki ticaretin kaderini değiş-
tirdi, iki okyanusu birleştirdi. Orta Amerika'da Pa-
nama'dan sonra iki okyanusu birieştirmeye en el-
verişli yer Nikaragua'da. ABD bu yüzden Nikara-
gua'da denetimi dışında bir yönetimin iktidara gel-
mesıni hazmedemiyor, ne pahasına olursa olsun
indiriyor.
Cebelitank, Akdeniz'le Atlas Okyanusu'nun ne-
fes borusu. 58 km. uzunluğundaki, en dar yeri 15
km'ye kadar inen Cebelitank'ın yönetimi için Ispan-
ya ile Ingiltere yıllarca çekişti-çatıştı. Haritaya ba-
kanlar, Cebelitank'ın en uç bölgesinde Ingilizlere
ait bir burun görecektir.
Süveyş Kanalı da Hint Okyanusu'yla Akdeniz'in
düğümü. 160 km'lik kanal, binlerce kilometrelik
yolu harita gözüyle bir parmağa indiriyor. 20. yüz-
yılın ikinci yarısında soğuk savaş sürecinde Mı-
sır'ın Batı'ya karşı en büyük kozu ve pozu bu ka-
nal olmuş, Batı Mısır'ın kanalı kapatma tehditleri-
ni es geçememişti.
Çanakkale ve istanbul boğazlanna gelince...
Türkiye Cumhuriyeti'nin tapu senedi Lozan Antlaş-
ması'nda boğazlarla ilgili bölümler istediğimiz gi-
bi değildi. Egemenlik haklanmız kısıtlıydı. Boğaz-
lardan geçışi bir konsorsiyum düzenliyordu. Mus-
tafa Kemal bunu düzeltmek için zaman kolladı.
Dünya dengeleri değişirken, Ingiltere'nin Akde-
niz'deki ağırlığı azalırken Lozan Boğazlar Sözleş-
mesi'nideğiştinnekiçin 11 Nisan 1936'dataraf ül-
kelere nota verdi. 22 Haziran 1936'da imzalanan
Montrö Sözleşmesi'yle boğazlardaki denetimi al-
dı. 20 yıllık sözleşmeye en az 2 yıl önce itiraz ol-
mazsa, yürüriükte kalacaktı. 1956'da bu olmadı ve
statü sürüyor.
Ancak Türkiye'nin başta aktardığımız ağırlaşan
duruma göre yeni düzenleme yapması gerekiyor.
Yoksa güç koşullarda elde ettiğimiz olanaklan
korumakta aciz miyiz?
ankcum@ttnet.nettr
256 şar milyar lira kazandılar
Sayısal'ı iki
kişi tutturdu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sayısal Lo-
to'nun bu haftaki çekilişinde kuponlannda 3,5,
7,10,17 ve 36 rakamlarmı işaretleyen 2 kişi, 256
milyar 832 milyon 740'ar bin lira ikramiye ka-
zandı.
Milli Piyango Idaresi'nden yapılan açıklama-
ya göre. bu haftaki çekilişte 5 bilenler 589 mil-
yon 75 'şer bin, 4 bilenler 6 milyon 405'şer lira, 3
bilenler 840'ar bin lira ikramiye ahnaya hak ka-
zandı. Açıklamada, büyük ikramiye talihlilerinin,
kuponlarmı Istanbul'un Sanyer ve Hatay'm Dört-
yol ilçelerinde yatırdıklan belirtildi.
Protesto yürüyüşîkıe polis engeliYort Haberleri Servisi - Gazıan-
tep'te bir grup, ekonomik krizi pro-
testo için izaısiz yürüyüş ve göste-
ri yaptı. Diyarbakır'da Emek Plat-
formu üyelerini polis tartakladî.
Çorum'da esnaf örgütlerinin baş-
kanlan, yayımladıklan ortak dekla-
rasyonda, "Sryasilerden takbimiz;
ya bu krizden çıkış yolunu bulursu-
nuz ya da çeldp gidersünz" dediler.
Trikotaj imalathanelerinin yoğun
olduğu Gaziantep Gaziler Caddesi
çevresindeki sokaklarda toplanan
bir grup çocuk ve genç işçi, hükü-
meti istifaya davet eden sloganlar
atarak ara sokaklardan yürüyüşü
başlattı. Polis Yunusekiplerinin iz-
lemekle yetindiği grup, Gaziler
Caddesi'nden yûrüyerek Hürriyet
Caddesi'nin bir şeridini trafiğe ka-
pattı. Sloganlar atarak yürüyüşü
sürdüren göstericiler, Maarif Kav-
şağı'nda trafiği engelleyerek Istik-
lal Marşı okudu. Maarif Meyda-
m'nda Çevik Kuvvet Şube Müdûr-
lüğü ekipleri tarafından ablukaya
alınan göstericiler, kavşak yanında-
ki Maarif Meydanı'na almdılar.
Göstericiler, ticaret ve sanayi oda-
lannın bulunduğu binaya doğru bir
süre "Esnaf burada, oda nerede"
diye slogan attılar. Polisin "Tamam,
dağıhn artik* uyansım dinlemeyen
ve Karagöz Caddesi'nden yürüyü-
şe devam etmek isteyen gösterici-
lerin kaldınmdanyürümelerine izin
verildi.
Göstericilere, alışveriş yapanla-
nn da katılması sonrasında cadde-
de insan seh" oluştu. Göstericilerin
ikinci kez yürümek istemesine po-
lis izin vermedi.
Dlyarbakır'da dayak
15 sivil toplum örgütünün oluş-
turduğu Emek Platformu'nun Di-
yarbakır'daki temsilcilerinin Büyük
Postane önünde yapmak istediği
kitlesel basm açıklamasına polis
müdahale etti. Açıklamamn yapıl-
masına izin veren polis, kalabalı-
ğınartmasını engelledi. Destek ver-
mek için postane önüne gelmek is-
teyen birçok sivil toplum örgütü-
nün yönetici ve üyesi polis tarafm-
dan zor kullanılarak uzaklaştınldı.
Polis, eyleme destek vermek iste-
yen platform üyelerini tekmek to-
kat dövdü.
Samsun'da kamu çalışanlan, po-
lis engeliyle karşılaştı. Kısa bir tar-
tışmamn ardından platform üyele-
ri basın bildirisini halka dağıttılar.
Antalya'da basm bildirisi Atatürk
Amtı, Izmit'te de postane önünde
dağıtıldı.
Çorum Ticaret ve Sanayi Odası,
Ticaret Borsası, Çorum Esnaf ve
Sanatkârian Odalan Birliği ve Zi-
raat Odası başkanlan bir araya ge-
lerek ekonomik krizi değerlendirdi.
Temiz Toplum Derneği Hareketi
Mersin Şubesi Başkanı VeMÜdz, tek
kişilik eylem yapü. Kastamonu'da
ise köylü, esnaf ve sanatkârlar bir
protesto eylemi yaptılar. ÖDP de
Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesin-
de 'Ybksullukve Yolsuzluk Düzeni-
ne Hayu-' mitingi düzenledi.