17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 MART 2001 CUMARTESİ HABERLER İstanbuVun fenerleri, hergeçen gemiyi durup dinlenmeden selamlıyor Kavuşmanın ışığı ALPERİZBUL Ufkun hemen üzerinde belli belirsiz parlayan, ancak parladıkça umuda yaklaştıran kılavuzlardır fenerler. Günlerini, haftalarını, hatta aylannı denizlerde geçirenler için, belki de kavuşmanın ışığıdır deniz fenerleri. Bazen de yalnızca katedilecek mesafelerin işaretçileridir. Ancak fenerler, her zaman yakınlarda yaşamın varolduğunun müjdecisidir. Yüzyıllardan bu yana önemli bir geçiş noktası olan lstanbul ve lstanbul Boğazı, denizcilere kılavuzluk eden fenerlerle çevrilmiştir. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Mart Kapıdan Baktırdı... Martın son günleri. Dışarda fırtına, kıyamet... E. Kemal Eyüboğlu'nun iki büyük ciltlik "Şiirde ve Halk Dilinde Atasözleri ve Deyimler"\n\ açtım. Gülmeye başladım... Halkımız mart ayıyla ilgili ne kadar çok atasözü ve deyim üretmiş... Hepsini sıralamaya kalksam bu sütunun yansını kaplar... En iyisi, özellikle ilginç bulduğum birkaç tanesinl seçeyim... En bilineni, kapıdan baktınp kazma kürek yaktıranı olsa gerek... "Martayı dert ayı"nı da duymuşluğum var... E. Kemal Eyüboğlu'nun bu çok değerli çalışmasında (Yayınevi belirtitmiyor, lstanbul 1973) sevgili Behçet Necatlgll'in, "mart" ve "dert" sözcüklerinın hern ses uyumu hem anlam olarak birlikteliğinı ölümsüzleştiren bu halk deyiminin de yer aldığı dört dizesinı buluyoruz: "Şubat hastalıkla geçti/Mart ayı dert ayı/Kan kusmayı öğretti/Anamıza oğlumuza..." Fukara mart, yerden yere vurulmuş deyimlerimizde ve atasözlerimizde: "Mart aylann çlngenesi imiş Martta açan çiçek tarlaya girmez Mart çıktı dert çıktı" vb... Mart konusunda ille de olumsuz anlama gelmesi gerekmeyen deyimler ve atasözlerimiz de eksık değıl. Benim en sevdiklerimden blri "Mart içeri pire dışan"6\r... Ateş düştüğü yeri yakarmış... Geçen hafta sonu, üst üste gelen güneşli günlere aldanıp da Büyükada'daki iki kanş toprağa ektiğimiz bahar çlçekleri bugünkü fırtınaya acaba dayanacak mı? Bir yaşındaki erik fidesinin yeri sağlam... Ama o da, henüz bebek gözleriyle, ilk adımlarını atmakta olduğu doğadaki bu altüst oluşlara hayretle bakmaktadır... Birkaç hafta önce bırdergınin "bahar" sayısı için benimle yapılan söyleşide gazeteci arkadaşa mevsimlerde yaşanan karışıklıkların ister istemez insan duygulannı ve şiiri de etkileyeceğini anlatmıştım... Artık her mevsimde her meyve ve sebzenin bulunabilmesi gibi her mevsimde bir başka mevsimi yaşamamız olağan... Mart ayındaki fırtınaya diyeceğim yok, hatta güzel bile... Ama artık hiçbir mevsime güvenimizin kalmadığı da açık... Tıpkı insan ilişkilerine, dostluklara nasıl güvensiz olduysak... Fakat benim minik erik fldem, eski kuşaklardan farklı bir erik ağacı olarak boy atacak, doğanın yeni koşullarına ayak uydurmayı öğrenecektir belki de... BakanTürk düzenteme istedi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, bilişim sistemi aracılığı ile de suç işlendiğini, bu konuda yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu bildirdi. Türk, Kültür Bakanlığı ve Türkıye Bilişım Derneği'nin Milli Kütüphane'de ortaklaşa düzenlediği "Bilişim Toplumuna Giderken Psikoloji, Sosyoloji ve Hukukta Etkiler" Sempozyumu'nun açılışında yaptığı konuşmada, yeni teknolojinin psikoloji, sosyoloji ve hukukta çok önemli değişiklikler yarattığını dile getirdi. Türk, bu teknolojiye karşı sistemi bozma veya engelleme gibi girişimlerin de önlenmesi gerektiğini, bu amaçla Türk Ceza Kanunu'na bazı maddeler eklendiğini kaydetti. rildi. Denizden 36 metre yükseklikte ve silindir biçimindeki fener, geçirdiği çeşitli onanrrilarla günümüze kadar gelmeyi başardı. Ahırkapı'nın ardından, lstanbul Boğazı'na eteğini yayarak oturan Kız Kulesi gülümser denizcilere. Sanki biraz da hüzünlü bir tebessümdür bu. Kimbilir, belki hakkında anlatılan hikâyelerden, belki de bugün içine düştüğü durumdan. Acı duyuyordur belki de yalnızlığını yaşayamamaktan. Boflaz'ın mücevherlerl Boğaz boyunca yeşilli kırmızılı fenerler tempo tutarlar ışıklanyla kaptanlara. Rumeli sahilinden yeşil gözlerini denizcilere kırpan fenerler, Anadolu'dan kırmızı kırmızı bakarlar gemilere. Kaptanlara kolaylık sağlamaktır bakışlanndaki farkhlığın nedeni. Fmdıklı önündeki fenerden başlayarak Rumeli Feneri'ne dek ıızanır kolyenin yeşil taşları. Fındıkirnın ardından Defterdarburnu, Akıntıbumu, Baltalimanı, tstinye, Yeniköy, Kireçburnu, Büyükdere, Dıkilikaya ve Çalıburnu'ndaki fenerler bağlar yeşil taşlann iki ucunu. Kırmızı taşlann ilki ise Kız Kulesi'dir. Anadolu Feneri'ne kadar Beylerbeyi, Kanlıca, Paşabahçe, Gümüşsuyu, Selviburnu, Anadolukavağı ve Filburnu fenerleri uzanır Marmara'dan Karadeniz'e doğru. Yüzyıllardır denizcileri düşünerek gözlerini açık turmaya çalışır lstanbul'un fenerleri. Her geçen gemiyi ve içindeki gemıcileri bir sabahtan bir sabaha durup dinlenmeden selamlarlar. Ancak en son selamı ne zaman almışlardır gemilerden, kendileri de hatırlayamazlar. Ahırkapı Fenerl . ' • MOSKOVA(AA)Atmosferde yanarak parçalanan Rus uzay istasyonu Mir'in parçaları, Pasifik Okyanusu'nun güneyinde planlanan bölgeye düştü. lstasyonun parçalarının dağıldığı alanın merkezinin, önceden tahmin edilen noktanın bin 500 kilometre uzağında bulunduğu bildirildi. Ancak bu bölge de olasılıklar kapsamında yer alan alanın içerisinde kalıyor. Mir, dünTSl 07.45'te atmosfere girdi ve önce güneş panellen parçalanarak yanmaya başladı. Istasyon parçaları TSİ 08.00 dolaylannda da deniz seviyesine ulaştı. Düşen parçalann toplamının 12 ton olduğu tahmin ediliyor. M P 1bi parçaları okyanusa düştü Marmara Denizi'nden gelip rotalannı Karadeniz olarak belirleyen denizcileri, l»755'ten beri Ahırkapı Feneri karşılar lstanbul Boğazf nın girişinde. Rivayete göre Istanbul'a gelen bir Mısır kalyonu Sarayburnu açıklannda karaya otunuC Bunun üzerine kalyonun kaptanı, Osmanlı vezirlerine, buraya bir fener yapılmasının kazalan engelleyeceğini söyler. Vezirler bunu padişaha iletirler. Padişah da bu fikri benimser, ancak önce fener yaptırmak yerine, yeniçerilere geceleri ateş yaktırarak bu ışı halletmeye çalışır. Fakat sonralan fener fikri aklına daha çok yatar ve Ahırkapı Feneri'ni yaptınr. Işte böyle başlar, denizcilere 2'şer saniyelık aralıklarla 6 saniye süreyle ışık vererek adeta onları se• \ • 'v lamlayan Ahırkapı Feneri'nin öyküsü. Osmanlı padişahlanndan 3. Osman döneminde ahşaptan yaptınlan Ahırkapı Feneri'nin ilk yen Marmara Surları'nın Otluk Kapısı'dır. Fener, geçirdiği birkaç yangının ardından AbdtUmecid tarafından sahile taşınarak taştan inşa etti ••• ••• ROF. DR. KADİR ERDİN: Ormanlar '.V. yasalarla yok ediliyor ,1 Çarşıda lataplar unutuldu, hrtasiye ürünleri satılıyor Güven bir kez yltirildi ml yeniden kazanılması güçtür, çoğu kez olanaksızdır. Tıpkı doğadaki dengeye, mevsimlerin uyumlu akışına, tıpkı insan ilişkilerindeki tutarlılığa olduğu gibi, devlete, siyasal yönetime karşı da kolay kolay onanlamayacak bir güvensizlik duygusu yaşanıyor toplumumuzda... Türkiye insanı kaypak bir zeminde, her anlamda bir güvensizlik ortamında sürdürüyor yaşamını, sürdürmeye çalışıyor... Dünyanın hangi ülkesinde paranın değeri bu kadar kısa sürelerde bu kadar büyük değişime uğramıştır? Otuz yıl önce ilk kez ayak bastığım Batı ülkelerindeki para birimleri varlıklannı aynen koruyor... Kentlenn görünümü, insan ılışkileri de öyle... Değlşimler doğal süreçlerde, doğal ölçülerde gerçekleşiyor... Bizdekı değişimler ise ancak "korkunç" sözüyle nitelenebilir... Toplumsal dengelerin böylesine altüst olduğu, her alanda adaletsizliğin hüküm sürdüğü birtoplumda, sevgiden, saygıdan, dostluktan, aşktan, uyumdan, banştan nasıl söz edilebilir? Hikmet Çetinkaya'nın "Korkuyorum" başlıklı bugünkü (Cuma) yazısı, Türkiye toplumunun bu anlamda çarpıcı, düşündürücü, ürpertici bir fotoğrafıdır... • Son 10 yılda Türkiye'de 416 bin hektar, Istanbul'da da 12 bin hektar orman alanının niteliği yasayla değiştirildi. ' ,/, lstanbul Haber Servisi Orman Mühendisleri Odası Marmara Şubesi Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin, orman alanlannın kamu yaran gerekçesiyle yasalar çerçevesinde yok edüdiğini belirterek "Ormanlann bir kısmı siyasal yollarla yok ediliyor. Dünyanın hiçbir yerinde doğa sıfırlanarak yerine villakentler, üniversiteler kurulmaz. Bunlar yasaya uygun olabilir, ama hukuka uygun değUdir" dedi. • •• IHY'de yaz tarifesi • Istanbul Haber Servisi Türk Hava Yollan'nın (THY) yeni ve ek seferlerle zengınleştinlen yaz tarifesi yarından itibaren uygulanmaya başlayacak. 25 Mart27 Ekım2001 tarihleri arasında uygulanacak tarifelerde ABD'ye yapılan sefer sayısı yoğun yolcu talebini karşılamak için arttırıhrkenTHYıle Amerikan Airlines arasında yeni ortak uçuşlar gerçekleştirilecek. • lstanbul Haber Servisi Içişleri Bakanı Sadettm Tantan, "www.turknet.com.tr" sitesinin konuğu olarak yann saat 20.00'de kendisine gelen soruları yanıtlayacak. "Kahve Bahane" sayfasına girilerek sorulann yollandığı siteye şimdiden 400 soru gelmiş durumda. Dofla hortumlaması •..t Tantan, charte Orman Mühendisleri Odası, sıvil toplum kuruluşları ve ilgili meslek odalan, 21 Mart Dünya Ormancılık Giinü nedeniyle önceki gün "ormanlann yok edilişini(!)" kutladılar. Makıne Mühendisleri Odası'nın Beyoğlu'ndaki bürosunda düzenlenen toplantıda Erdin, 1980'liyıllardan sonra "doğa hortumlaıunası" yaşanmaya başladığını ifade etti. Erdin, son 10 yılda Türkiye'de 416 bin hektar, Istanbul'da da 12 bin hektar orman alanının 6831 sayılı yasanın 2/B maddesi ile orman alanı dışına çıkanldığını anlattı. 6831 sayılı yasanın 2/B maddesi ile orman niteliğini kaybetmiş alanlann •, siyasal ranta dönüştürüldüğünü belırten Erdin, "Ashnda bu alanlar işgal altuıdadır, saolamaz. Hazine arazilcrinin tek kaynağı bu alanlardır vc bu alanlann yüzde 9O'ı da işgal altındadır" dedi. .;»•»••" • j ,„•> ı , , Üsküdar'daki kira evinde sabahleyin uyandığımdasalonayürür, Boğaz'abakanm... Şehirhatlarının emektar vapurlan, araba vapurları çalışıyorsa, işleryolundademektir... Sisli havaya, sulusepkenle kanşık yağmura, şlddetli rüzgâra rağmen vapurlar, hatta yolcu motorları, daha küçük mavnalar bile çalışıyor... Ne kadar eleştirsem, ne kadar kızsam, halkımızın çalışkanlığı, sabrı, dayanıklılığı; onca eleştirilen, beğenilmeyen kamu kuruluşlarının bir karınca sabrı ve süreklilığiyle halka hizmet etmeyi sürdürmesi beni her zaman duygulandırmıştır... Mart çıkacak, toplumcayaşadığımız dertlerçıkmayacak, biliyoruz... Bunun kolay olmadığını da... Fakat halk kitleleri devletten bir şey beklemek yerine örgütlenme billncine ulaştığında; devlet halkın ustünde değil onun hizmetinde bir güç olduğunu öğrendiğınde; aydınla halk bütünleştığınde; emeğıyle yaşayan da para ve mülk sahibi olan da soygun ve adaletsizlik düzenine karşı yurtseverlik duygusunda birleştiğinde bu ülke nice fırtınaların üstesinden gelebllecektir. Görfikn kalabalığın büyttk bir kısmı kitaplara bakmıyur ve burayı yol olarak kuUamyor. Sahaflann varohna uğnaşı ÖZLEMGtJVEMLt Fatih Sultan Mehmet döneminden beri geçirdiği yangınlara, depremlere rağmen ayakta kalmayı başaran "Sahaflar Çarşısı" zor günler yaşıyor. Çarşıya adını veren sahafların sayısı yok denecek kadar azalmış durumda. Esnaf artık çarşıda defter, kalem, süs eşyası ve üniversite ders kitaplan satıyor. Gün boyu çarşıda görülen kalabalığın büyük kısmı da çarşıyı yalnızca Beyazıt'tan Kapalıçarşı'ya geçmek için yol olarak kullanıyor. Yaklaşık 400 yıllık tarihi çarşının esnafı, artık eski ve değerli kitaplar kcndılerine ulaşmadığı için kırtasiye eşyaları satmaktan yakınıyor. Sayısı 12'yi geçmeyen sahaflan bugüne dek getiren olumsuzluklann başında, "özel telcvizyonlarla birlikte Idtap okuma auşkanşıya sahip çıkmasını istedi. Sahaflık, 15. ve 16. yüzyıllarda meslek haline geldi. Kapalıçarşı'nın yapımı 1460'larda tamamlanınca sahaflar da buraya yerleştirildi. Kapahçarşı'daki 50 sahaf dükkâmnda 300 kadar insan çalışıyordu. 1894 yılındakı tstanbul depresayısının gittikçe artmasıyla Sahatlar Çarşısı adını aldı. 1950 yılmda önemli bir yangm geçiren sahaflar, 1952yılındabelediyenin yaptırdığı çarşıya kiracı olarak döndüler. Sahaflar, 1970'li yılların sonunda Beyazıt Meydanı'nın işportacılann işgaline uğramasıyla zor bir döneme girdiler. Belediye meydana yığılan, kitapçılık ve kırtasiyecilik yapan işportacılara geçici olarak çarşının içinde yer verdi. Işportacılar, geçici olarak verilen yerleri barakalar haline getirip dükkân olarak kullandılar. Bir zamanlar, dünyanın değişik ülkelerinden gelen turistlerin uğrak yeri olan Sahaflar Çarşısı, EvHyaÇelebi'nın "Seyahatnanıe". Fransızyazar Antoine Galland'ın u lstanbul Hatıralan" kitaplanna da konu olmuştu. ataol b(g)cumhuriyetcom.tr DAÇEP ve BAÇEP Fueloil santrahna çevreci tepkisi haberi üzerine, "Nasıl olur? bk defa sizden duMUĞLA Dala yuyorum. Enerji için man'da kurulmasına santrallar önemli. Anizin verilen fueloil sant cak Muğla'ya santral ralının ÇED kapsamı kurulması gercldyorsa dışındatutulduğu ve gi bu, çevre dostu santral rişimden ne Muğla Va olmâir dedi. lüiği'nin ne de Muğla Muğla milletvekillemilletvekillennin habe ri de en az Muğla Valirinin olduğu anlaşıldı. si kadar şaşkınlıklannı DAÇEP ve BAÇEP gi/leyemiyorlar. 'Muğşemsiyeleri altında top la sanayi bölgesi ıni, tulanan çevreciler "Akde rizm bölgesi mi' diye niz'de fueloil tehdidine" soran DSP Muğla Milkarşı ortak eylem ara letvekıli NaztfTopalogyışına girdiler. 1820 lu, şaşkınlığını şu cümMayıs tarihlerinde An lclerlc dile getirdi: aFutalya'da yapılacak eloil santraundan MuğUluslararası AKÇEP la milletvekiUeri olarak zirvesi gündemine ter hiçbiriınizin haberi yok. mik santrallar da alındı. Olacak şcy değiL Koca Muğla Valisi Ltttfi lurkiyedeithalyakıüa Yiğenoğlu, Dalaman'a çauşacak santral için Muğla'nın dördüncü bula bula Göcek koylasantralının kurulacağı nnı mı bulmuşlar?" ÖZCANÖZGtlR Koruma altındakl alan ,.., .. • Beyazıt'ta bulunan Sahaflar Çarşısı'na adını vcren sahaflann sayısı yok denecek kadar azalmış durumda. Esnaf artık çarşıda defter, kalem, süs eşyası ve üniversite ders kitaplan satıyor. hğırun yok olması, korsan kitapcılarveekonomiksıkuıtüar" geliyor. Sahaflar Çarşısı Dernek Başkanı AdilSarmusak artık kitaptan kâr etmeyi düşünmediklerini, sadece ayakta kalmak için çahştıklannı anlatarak, yetkililerin, yok olma aşamasına gelen çarnıinden sonra çarşıda özellikle de sahaflann bulunduğu bölümde büyük hasar meydana geldi. Kitapçılann çoğu Kapalıçarşı'dan aynlarak yavaş yavaş çarşınm yakınındaki Hakkâklar Çarşısı'na yerleştiler. O dönem adı Hakkâklar Çarşısı olan mekân, sahaflann OGS kartı satışı • lstanbul Haber Servisi Köprü ve otoyol gişelerınde zamandan tasarruf sağlayan otomatik geçiş sistemi uygulaması çerçevesinde, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nde de OGS kartı satışına başlandı. Bu arada AA'nın haberine göre Orman Bakanlığı Mılli Park ve Av Yaban , v Hayatı Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı rapora göre, Türkiye'de Milli Park Yasası kapsamında 831.572 hektar alan koruma altında alındı. Bu oranın Türkiye yüzölçümünün yüzde 1 'inden biraz fazla olduğu bclirtildi. Müdürlük yetkilileri yaptıklan açıklamada, hedeflennin bu oranı, gelışmiş ülkelerde olduğu gibi yüzde 10 seviyesine çıkarmak olduğunu kaydettiler. en eskl kltap alıgverlş merkcıl lstanbul'un en eski kitap alışveriş merkezi olan Sahaflar Çarşısı, amacına uygun hizmet veremediğı için yok olma tehlikesiyle karşı karşıya...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle