Katalog

kRT 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 ntek Politîkaları ietnpozyumu mek Platformu'nun üzenlediği "Emek Politikalan lempozyumu" bugün . ÜBİTAK Feza Gürsey Conferans Salonu'nda >aşlayacak. Emek Plattormu Dönem Sözcüsü ve TMMOB Başkanı Kaya Güvenç'in deyimiyle "çalışaniar ve Türkiye açısından bir altematif programın ipuçlan" onlarca bilim insanı ve örgiit temsilcisi tarafından iki gün boyunca enine boyuna ele alınacak, irdelenecek. iktidarın "ulusal program" adını verdiği "acil önlemler pafcet/"nın Bakanlar Kurulu'nda bile tartışılmadan açıklandığı göz önüne alınırsa milyonlarca yurttaşı çatısı altında toplayan Emek Platformu'nun düzenlediği sempozyumun sonuçlan çok daha büyük önem kazanıyor. ISIK KANSl DSP Zonguldak Milletvekili Boray Baycık, elleri cebinde, göğsünü şi- şirmiş, TBMM KİT Komisyonu'nda SSK Yönetim Kurulu üyesi, Deri-lş Başkanı Yener Kaya'ya bagınyor. "Herbiyesiz, çık dışan ulan." Yener Kaya kim? Çelebiliği, insan ilişkilerindeki uysallığı, sendikacılık aianındaki deneyimi, Türkiye'deki sol harekete hiç öne çıkmadan her zaman destek veren saygın kişili- ği ile işçilerin, sola gönül vermişle- rin, dostlannın sevgi dolu, alçakgö- nüllü "Yenerağabeyi", "Yenerbaş- kanı. * Yener Kaya ne yapmış? KtT Ko- misyonu'nda SSK hesapları görü- şülecekmiş, milletvekilleri başka konulara girmişler, o da yanındaki SSK yetkililerine "Asıl konumuza gelsek" diye fisıldamış. Bu sözleri DSP Kastamonu Mil- Çıkın dışarı!letvekili Hadl Dilekçi tesadüfen duy- muş. Birdenbire "milletvekili" oldu- ğunun ayırdınavarmış... Fırlamışaya- ğa: -1 "Sen kim oluyorsun? Milletvekille- rinin ne konuşacağını sen mi öğre- teceksin!" Işçi memleketinin, Zonguldak'ın milletvekili Boray Baycık da, avurtlannı patlata patlata, işaret parmağını işçi önderi Yener Ka- ya'nın yüzüne doğrulta doğrulta çığlıklar atmış: "Çık dışan, çık dışan, çık dışa- n!" Halka "zımık" yarar getirme- yen IMF'nin istediği, Dünya Ban- kası uzmanlannın hazırtadığı prog- ramlan, tasanlan "gık" demeden kabullenen miltetvekillerinin hay- kınşlanTBMM kuüslerinde çınlı- yor; dışanya taşıyor, toplumun sağduyu dağlannda yankılanıp geri dönüyor. "Çıkın dışan, çıkin dışan, çıkın dışan!" Sotda hem hareketli, hem de bereketli günlere girdik. Hava durumu şöyle: Anadotu ve Trakya parçalı bulutlu, yer yer gök gûrültülü, sağanak yağışlı... Parçalı buluttu, çünkü birkaç grup birden ayn ayn çaltşıyor. "Hemen parti kuralım, tam zamanıdır. Hızlı hareket etmek gerek" diyerek lodos estirene de, "Bekleyelim, nabtz yoktayalım, öyie yoia çıkalım" diyerek melteme kapılana da. rüzgar fınldağtnı Solda hava durumu oradan oraya habire döndürene de rastlanıyor. Gökgürültülü, çünkü gruplann içindeki kimi bulutlar zaman zaman çatışıyor, zaman zaman uzlaşıyortar. Yağışh, çünkü toplumsal iklim "yenilik ve tutarlılık" özlemi ile yüklü. Ekonomik ve siyasi bunalımın, lideriere güvensizliğin yüksek basmç yarattığı bilintyor. Çölleştirme karşısında topjumun °bir atıhma, devrim gibi bir coşku'ya susuz olduğu bilinciyle bir "çerçeve parti'ye gerek duyulduğundan sıkça söz ediliyor. Anadolu ve Trakya'nın, çok yakın getecekte de sıcak havanm etkisi altına girmesi bekleniyor. Sıcak olacak, çünkü randevulan bugünden belirtenmiş toplantıtar toplantlan izleyecek, tanıdık simalara yeni isimler katılacak, "geniş cepheyi kucaklayacak ilk hedefler bildirgeleri" ya da "Bizler, IMF politikalan karşıtı, yurttaş kimliğini öne çıkaran, sosyai devletçi şu şu ilkeler bütünü için vanz° diyen tastak programlar gündeme gelecek. Kimbilir, belki bunlar birteşiverecek... Az bekleyelim. Mart aldatmazsa eğer, yakın gelecekte meyve verecek ağaçiar çiçeğe duracak. ISSIZ ODA YAZILARI VEDAT ÖZDEMlROftUJ ~ Konudan Konuya... Türk Dil Kurumu'nda çalışan bir sayman, hortumladığı pa- ralarla iki tane pavyon açmış. O kadar götürmüşsün, bari 'pavyon' sözcüğüneTürkçe bir karşılık bulsaydın be adam! • • • İlk kadın pilotumuz, rahmet- li Sabiha Gökçen'in ardından DYP lideri Çilter şöyle demiş: "Sştupa Qpkçen Hanımefendi% kadır%n her ışin üstesınden ğe- lebileöeğinin en önemli simge- si ve göstergesi olmuştur." Çiller'e sormak lazırrv. Kadı- ntn hiçbir işin üstesinden gele- meyeceğinin en önemli simge- si ve göstergesi kim acaba?! • • • Bilim adamlanna göre kendi- ni mutlu hissetmek ve mutlulu- ğu göstermek, felçriskiniazal- tıyormuş. Ekonomiyi felç edenler ise mutluluğumuzu azaltmak da değil, yok ediyorlar! ••• Tetevizyondagazetelerin pro- mosyon reklamlan. "Türk mutfağından seçme- \ef ve benzeri promosyon ek- leri için çekilen reklamlarda bir- birinden güzel, birbirinden iştah uyandırıcı yemekler art arda, şu darltk günlerinde krizden anası ağiayanyoksul halka gös- teriliyor. Her akşam, durmadan yarı aç-yan tok kitlelere bu azabı yaşatiyoriar. Doğru düzgiin bes- lenemeyen çocuklar, ekrana melül mahzun bakıyor. Sanki, o gazeteyle birlikte kitapçığı alın- ca, gösterilen yemeklere kavu- şacak güçleri varmış gıbi! *Kan kardeşliği" görüntüterin- den rahatsız olanlar, bu pro- mosyon çılgınlığından niye ra- hatsız olmuyor? • * • Kurtuluş Savaşı ile 'Ekonomik Kurtuluş Savaşı' arasındaki fark nedir? llki emperyalist ülkelere kar- şı verilmişti. Ikincisi emperyalist ülkelerle beraber mazlum çoğunluğakar- şı veriliyor! • • • Yeni Demokrasi Hareketi, Ke- mal Derviş'i sahiplenmış ve kulislerde YDH'ye 'Yeni Derviş Hareketi' deniyormuş. Kemal'i savunursan dinozor- sun, Derviş'i savunursan yeni demokrat! • • • Ekonomik krizden etkılenen emekli Osman Bulmuş. gaze- teye ilan vererek Rolex marka saatini satışa çıkarmış ve "Emekli maaşı 175 milyon. Bu dunımda Rotex taksam ne olur" demiş. Rantiyecî, hortumcu, sömür- gen otmayanlann fazla zamanı kalmadı bu ülkede, adamcağız saati ne yapsın?! ••• Uluslararası Olimpiyat Komi- tesi'nden adını açıklamayan bir yetkili şunlan söylemiş: "Istanbul OHmpiyatlan yapı- iabilir. 008 'e de bir itirazımızyok. Fakat baştaki rakamı 2 degil, 3 yapalım. Size söz, 3008 OHm- piyatlan Istanbul'da yapılacak! Bir rakam değişikliği için birbi- rimizi kırmayalım!" Kavga-dövüşfflmlerininyıldı- zı Jean Claude Van Damme, Istanbul Olimpıyatlan'na destek için ülkemize geldi ve medyay- la birlikte 'gece âlemlerinin göz- de hatunlan' tarafmdan ablu- kaya alındı. Dünkü gazetelerde, Van Damme'la birlikte, (ama hep birlikte) bir gece geçiren göz- delerden bir dansöz "Vıagra kullanıp kullanmadığını bilmi- yorum, ama inanılmaz bir per- formansı vardı" derken bir VJ de, "Oîe/odasında Van Damme ya- nımıza duşunu almış, üzerinde bomozuylagetdı. Taş gibi vûcu- du var" şeklinde konuşmuş. Oha ya da pes demenin bir anlamı var mı, bilmem. Ama bu kişilerin 'Van Dam- me tecnJbeleri' sayesinde rey- tinglerinin ve her şeylerinin ar- tacağı bir gerçek! • • • Bekir Coşkun'un "Ce-Ha- Pes" yazılan çok güzeldi. Ger- çekten de, siyasetı bıraktığını ıs- rartatekrartayan Erdal Inönü'yü 'lider' olarak görmekteki inat nasıl açıklanır? Bunun bir adım ötesi, rah- metli Ismet Inönü'den medet ummak deği! midir? • • • "llgililer 'Hakemlerimizle övü- nüyoruz' diye bağıradursun, Fe- nerbahçe-Bursaspor maçı bu övgüleriyanıltan maç olmuştu. Bursaspor'un 2-0 galip götûr- düğü karşılaşmanın 75. daki- hasmda Yılgör Öktem futbola ve hakem toplumuna 'kara le- ke'yı sürmüş ve bir penaltı ka- ranna hükmetmişti. Burada Os- man 'a yapılan hareketiyine çok uzakta olduğu için yakından iz- leyememış ve karannı vermiş- ti. (...)" (Hayat Spor, 11 Aralık 1974),Sayı:41). "Kutsal ittifak" yanlış yani, doğrusu: Eski ittifak! DUYURU Bugün, saat 14.00'te Elektrik Mühendisleri Oda- sı'na konuk olacağım... Elektrikten ve mühendislik- ten hiç anlamadığtma göre, sanırım 'Oda' üzerine ko- nuşacağız!... (Ihlamur So- kakNo: 10-1 Yenişehir-An- kara). Bahar ve Cengiz ALATAŞ'm kızları Melisa 9.3.2001 tarihinde doğmuştur. . Sevenlere duyurulur. Udep bulunmuştur! Kemal Derviş, bezelyeli pi- lav severmiş. lleti bir: Bizdenl Kemal Derviş, basıntoplan- tısı yaparken yanına IMF'den temsilci almıyormuş, Türk bü- rokratlan vitrine çıkanyormuş. lleti iki: MilliyetçH Kemal Derviş, 5 yıldızlı otel- de kalıyormuş ama, 3yıldızlı ya- şıyormuş. lleti üç: Savurgan değill Kemal Derviş, Dünya Ban- kası'ndaki görevinden pat di- ye istifa etmiş, hem Ameri- ka'ya da dönmeyecekmiş. lle- ti dört: Ûlkesine sadıkl Kemal Derviş, Bülent Ece~ v/t'in "DSP'ye girer misıniz7" önerisini reddetmiş. lleti beş: Partiler üstü\ Kemal Derviş, kırmızıda du- ruyormuş. lleti altı: Kurallara saygılıl Kemal Derviş, bir düğmeye basmış, yüzde 193faizle 3 kat- rilyon liralık borçlanma ger- çekleşmiş, bu bir rekormuş, piyasalar pek rahatlamış. lleti yedi: Işini büiyoA Kemal Derviş, dış piyasalar- da itibariıymış, hem ABD de onu destekliyormuş. lleti sekiz: Vızyon sahibil Kemal Derviş, açıkladığı 'ulu- sal" programla "Ulusal Kurtu- luş Savaşı" veriyormuş. lleti dokuz: KurtancA Kemal Derviş, hem işçi, hem işveren kesimtyle görüşüyor- muş. lleti on: BirieştiricP. 10 parmağında 10 hüner li- derimiz bulunmuştur, diğerle- ri re'sen emekli edilebilir. HAYVANLAR ISMAIL GVLGEÇ [email protected] KİM KİME DUM DUMA BEHtç AK behicak(3turk.net ÇÎZGİLtK KÂMtL MASARACI t-% HARBt SEMtH POROY [email protected] (mAAAATrf) TARtHTE BUGÜN MÜMTAZAMKAH 24 Mart 'TS ILK KBZ ru&dve kş I*AK AISASHIIUI IMZALANAN ANTIAÇMA, MUA SON- RA IA16İLJE/!£,İBAN VB PAOSmu'lH &mtAA4CrYUI 6e*Jİfl£TİL-^ UİfTİ. ABD 'NiN YOGOM Ettİ HF ACATtUSryCA OLUÇTUBULMAYA çAUÇtiMt gu oe&AuizASiou, sovy&neıe Bı»U<Şİ'ı Çl, AvejjFH'DAKı "WATD* MT 6İM/EVPO&J AS>»'DttKJ •SSATD* SAVUA/MA tUievO/fCAJSf AHASruûAKİ '.'. AUCAK^mAiC, KJZAUJK. yÖNeTİMİNİN "'j OEV&İLMEStnS SONUÇLAAIAN A£JC£eJ SOMRA, BU OR6ANİ2ASYONPAN AY&UNCA, AtdKARA '>» ALtNACAK; Tlie&ye, İNGİLT&S ve PMÜSTAN'IN ofMşnrueoaĞu nanuLuçufJ AOI OA 'AA/rtAÇUA TGftytAT/) fSÂUJMOe '• CEtJTD, 19K'OA ÇAU(A*4£/*M £OAJ V£g£- GÖRÜS EMlN GÜRSES Makedonya Silahlı Amavut gruplann Kosova deneyiminden al- dıklan cesaretle Makedonya'daki Arnavutlan Ma- kedon zulmünden kurtarmak için giriştiklerini söy- ledikleri saldınlan, bölgede etnik düşmanlıklann pe- kişmesine yol açacağa benziyor. Bu gruplann sal- dınlan bölge güvenüğinin ne kadar hassas denge- ler üzerine durduğunu göstermektedir. 2 milyon ci- vanndaki bir nüfusa sahip Makedonya'da resmi ra- kamlara göre nüfusun yüzde 23'ü Arnavut. Fakat Arnavut kaynaklar nüfuslannın yüzde 40 civannda olduğunu iddia ediyorlar. Üsküp'te Makedon ve Amavut partilerden olusan bir koalisyon var. Başbakan Georgievski ile Arna- vut Demokratik Partisi Başkanı Caferi'nin oluştur- duğu hükümet, radikal gruplann sert eleştirileri al- tında çalışıyor. Muhalefettski Makedon Slav parti- ler, hükümeti Arnavutlara fazlatavizvermekleve si- lahlı Arnavut gruplara karşı yeterince sert davran- mamakla suçluyor. Arnavut radikaller ise Caferi'yi işbirlikçilikle suçluyor. Caferi ise Makedon ortağı- nın askeri güç kullanma konusunda kendilerine da- nışılmadığını öne sürerek eleştirilerden kurtulmaya çalışıyor. Kosova'daki çatışmalardan tanıdığımız Kosova Kurtuluş Ordusu UÇK, Makedonya'nın federasyon haline getirilmesini savunan radikal Ulusal Demok- ratik Parti ile çalışacağını açıklamtştı. UÇK sözcü- sü Sadri Ahmedi verdiği bir demeçte, amaçlannın Makedonya'daki Amavut nüfusu Makedon baskı- sından kurtarmak olduğunu ve bunun için 2 yıl sü- recek bir mücadeleye hazır olduklannı belirtmişti. UÇK, Makedonya'daki Amavutlar arasındada des- tek bulmaktadır. UÇK'nin Kosova'daki çatışmalar- daözellıkle ABD desteğiyle silahlı birgüç haline gel- diği, feshedildikten sonra da değişik biçimlerde fa- aliyetlerini sürdürdüğü bilinmektedir. 70 bin kadar Arnayut'up yaşadığı güneyYugoslavya'daki Prese- vo bölgesinin Kosova ile birleşmesini savunan Pre- sevo Kurtuluş Ordusu da geçen yılbaşında UÇK içinden ortaya çıkmış ve Kosova-Sırbistan arasın- daki güvenlik koridorundafaaliyetlerini sürdürmüş- tü. Kostunitça 13 Mart'ta USAToday gazetesine verdiği demecinde KFOR banş güçlerinin ve özel- likle ABD'nin Arnavut aynlıkçılara yardımcı olduk- lannı belirtmişti. Batı, Balkanlar'da kendi imal ettiği Pandora'nın kutusunu yine kendisi açtı. Bosna-Hersek'te onca katliamdan sonra 1995'te kurulan devletin içinden aynlık sesleri gelmeye başladı aşın sağ Hırvat De- mokratik Birlıği'nden. Karadağ'da 22 Nisan seçim- leri için kurulan koalisyonun Sosyai Demokrat or- tağının lideri Zarko Rakçeviç bağımsızlık için ça- lıştıklannı gizlemiyor. 2 Mart'taVoyvodinayerel mec- lisi iseYugoslavya'dan daha geniş otonomi için ve- rilen önergeyi kabul etti. Kostun'ıtça'nın Sırbistan De- mokratik Muhalefeti buna karşı çıktı. Voyvodina'da bir kamuoyu yoklamasında yüzde 60 civannda bir destek çıktı geniş otonomi talebine. Bölgedeki anlaşmazlıklar etnik dayanışmayı ar- tırmaktadır. Bu da bir arada yaşayabilmeyi zora sokmaktadır. Silahlı gruplann amacı da budur. Bu şekilde saflanna katılımlan arttrmayı ve sınırlann ye- niden düzenlenmesi için uluslararası müdahalenin yoHannı açmayı ummaktadıriar. Alman Dışişleri Ba- kanı Flscher 21 Mart'ta verdiği bir demeçte, ulus- lararası toplumun zor kullanılarak sınır değiştiritme- sine izin vermeyeceğini ifade etmişti. Fischer böl- gedeki çatışmalann başlamasında Alman devleti- nin oynadığı rolü bilm'ıyor herhalde. BM Güvenl'ık Kon- seyi'nde ise Fransa'nın Makedonya ve Kosova'da şiddete başvuran gruplann kınanması doğnjltuşun- daki önerisi kabul edildi. Fransa nedense Türki- ye'ye karşı yıllardır terör eylemlerinde bulunanlara karşı böyle bir önerge vermeyi akıl edememiş. Amavut Dışişleri Bakanı Paskal MSlo'nun da be- lirttiği gibi çatışmalann etnik gruplaşmaiara ve bu gruplar arasında kanlı çatışmalara dönüşebileceği tehlikesi mevcuttur. Makedonya Cumhurbaşkanı Trajkovski'nin belirttiği gibi silahlı gruplar tasfiye edil- dikten sonra Makedonya'daki etnik gruplar arası iliş- kilerde yaşanan sorunlara "sorumlu çözûm" geti- rilmesi istikrara katkıda bulunacaktır. Çatışmalann yoğunlaştığı Kalkandelen'de (Tetova) bir Amavut üniversitesi kurulması, uzun dönemdir talep edilen bir isteğtn yerine getirilmesi bakımından önemlidir. Makedonya'nın toprak bütünlüğü korunamazsa büyük Amavutluk hesaplanna yeşil ışık yakılmış ve bölgede yeni sınır düzenlemeleri için yol gözleyen- lerin eline koz verilmiş olacaktır. ABD'nin bu anlaş- mazlıkiara doğrudan müdahale etmesinde hayati bir çıkan yoktur. Fakat çatışmalann sona erdirilmesi için Arnavut gruplar arasındaki etkinliğini kuliana- biltr. Asıl enerjisini ise Kafkasya'ya verecektir. Ma- kedonya'nın güvenliği, Balkanlar'ın güvenliği için önemlidir. Bunun için ise öncelikle Kosova'daki be- lirsizliğe bir son verilmesi gerekir. E-mail: [email protected] Fax: 0212 513 85 96 B U L M A C A SEDATYAŞAYAN 1 2 3 4SOLD^NSAĞA: 1/1. Dünya Sa- . vaşı'ndan son- ra Avrupa'da 2 yaygınlaşanbir 3 dans. II Hatay ilinde bir ır- mak... Saz ta- kımında usul vurmaya yara- yantef.3/Boks yapılan alan... Komediyletra- jedi arasında yer alan tiyatrotürii. 4/ Bahkesir'in Edremit 1 ilçesinebağh,kaphca- 2 sıylaünlübirbelde. 5/ 3 tlkelbenlik...EskiMı- 4 sır'da gûneş tannsı... 5 "Leman —": Şarkıcı- mız. 6/ Süsü ve göste- rişi olmayan... Dantel ya da nakış ipliği yu- mağı. 7/Eski dilde ok... Kıyamet gûnünü bildirmek için Israfıl adlı meleğin çalacağına inanılan boru. 8/Toprağı kazıp siper yap- mak... Argoda esrar. 9/ Havadaki subuhan... Hapis- hanede volta atılan avlu ya da koridor. YUKARIDAN AŞAGIYA: 1/ Bir cins sivri biber. II îsyankâr... Bir çemberin için- de kalan düzlem parçası. 3/Toplu taşımacüıkta, araç- lann kent içinde dolaşıp ilk kalktiğı yere gelmesi... Ermenistan'ın para birimi. 4/ Bir yaşından üç yaşı- na kadarki tay. 5/ Eski dilde bayram... Radyum ele- mentinin simgesi... Çölden esenrüzgâr. 6/"—bir sem- tini sevmek bile bir ömre değer" (Yahya Kemal)... Tespih, sigara ağızhğı gibi şeylerin yapurunda kul- lanılan hindistancevizi kökû. 7/ Divan şiirinde sev- gilinin kirpiği için kullanılan mazmun... Kale duva- n. 8/ Ölçüp biçmek... Küçük bitkilere verilen ortak ad. 9/ Rutubet... Akdeniz'de bir ada-devlet.