16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 24 MART 2001 CUMARTESİ HABERLER DÜNYADA BUGUN ALt StRMEN Görmemişm Dervlşi (Hmuş... Trajikomik" deyişini, ditimize nasıl çevirebiliriz acaba? "Gülûnç haile" desek yansı eski, yansı yeni dil- den, kırma bir deyiş çıkacak ortaya. Ibrahim Alaettin Gövsa, Resimli Yeni Lugat ve Ansiklopedisi'nde, "tragedie" sözcüğünün karşı- lığı olarak"haile "yi veriyor, amayaşamında hama- katı adeta yazgıya dönüştürüp "kadim Yunan'm kahramantan gibi ne yaparsa yapsın, trajik sonu- na saplanan toplumda, haile sözcüğü artık bir an- lam ifade etmiyor. En iyisi "trajikomik"\ örnekle anlamayaçalışalım. Yapısal krizin batağına saplanmış olup kurtancı ararken Dünya Bankası'nın eski Başkan Yardım- cısı Kemal Derviş'in eteğine sanlan toplumun medyası ve yöneticileri trajikomik durumun en iyi ömeğini veriyor. Piyasa durmuş... Insanlar kitleler halinde işten çıkanlıyoriar... Yannlann ne olacağı belli degit... Hi- perenflasyon, biraz gerçekçi bakanlann kâbusu halinde... Hâla üretmediğini tüketme tutkusunda- ki toplum, "bi şiiyy olmaz abiü!.." aşamasından, "kurtarbiziabiiü.." aşamasınagelmiş, Derviş'eya- kanyor. ••• Kemal Derviş, muhabir, fotoğrafçı, kameraman ordusu refakatinde, uçaga binip diyar-ı küffarda para aramaya gidiyor... Yedi dağın ve büyük ummanlann ötesinden ge- len haberler, yabancı kaynak olanağının kısıtlı ol- duğunu gösteriyor... Karaosmanoğlu bütün bunlan açıkça belirti- yor. Negam! Medyamız, "böyükleremasallar", "tohumakaç- mışlara ninniler" faslından umut pompalamaya devam ediyor. En büyük tirajlı, bol renkti, mankeni şarkıcısı bol bir gazetemiz, 23 Mart günü müjdeyi patlatıyor. "Kemal Derviş'in falında PARA GĞZÜKÜYOR." Meğer oğlak burcu olan Bakan'ın falında da, iyi haberler varmış. Piyasa bekliyor, beklerken de bahann ilkpapat- yalanyla fal bakıyor. "Verecekler.. vermeyecekler.. verecekler.. ver- meyecekler..." Son yaprak, sevinç nidalanyla düşüyor. "Yaşasın verecekler>." Bu sırada basın, Kemal Derviş'in politikaya atı- lıp atılmayacağını tartışıyor. MesırtYılmaz demiş- miş ki, "Derviş politikaya atılmayacağını söyledi", Bülent Ecevitdemtşmiş ki, "Hayiröyle birşeycte- medi". Kemal Derviş bunalmtş, sıkışmış, mahçup, pa- ra aramaya giderken, şaşkın medyanın sorulany- la karşılaşıyor. "Efendim getdiğinizde, Türkiye'de kalacağım demiştiniz, şimdi 2 yıl kalıp sonra Amerika'ya dö- neceğim demişsiniz?'' Derviş, "Arkadaşlarbu kişisel karanmın durumu- muzla ne ilgisi var?" diyeceği yerde, kibariığından zokayı yutuyor ve tçinden herhalde "lahavle" çe- kerek yanrt veriyor. - Hayır, daha 20-30 yıl Türkiye'deyim. Tam "Görmemişin Derviş'i olmuş, tutmuş atöı- nt fırtürttırmtş" misali. Durum "trajikomik" değil de nedir? • • * Sait Faik, görünüşü korkutucu ama iyi huylu bir dülger balığının uzun can çekişmesini anlatan "Dûlger Balığının ölömü" öyküsünü şöyle bitirir. 'Bir iki saaf süren ölüm halini, dört saate, dörî saati sekiz saate, sekiz saati yirmi dörde çıkardtk mıydı; dülger balığını aramızda bir işle uğraştrken görüvereceğimizi sanryorum. Onuatmosferimize, suyumuza alıştırdfğtmızgün bayramlar edeceğiz. Elimize korkunç görünüşü dehşetli, korkunç çirkin, ama aslında küser huy- lu, pek sakin, pek korkak, pek hassas, iyi yürek- li.bir yaratık geçirdiğimizden böbürienerek onu üzmek için elimizden geleni yapacağız. Şaşıra- cak, önce katlanacak. Onu şair, küskün, anlaşıla- mayan birisi yapacağız. Bir gün hassaslığını, er- tesigün sevgisini, üçüncügün korkaklığını, sûkû- netini kötüleyecek, canından bezdireceğiz. Için- de ne kadargüzelşey varsa hepsini birerbirersö- kûp atacak... İlk çağlardaki canavarhalinibulacak. Bir kere suyumuza alışmayagörsûn. Onu canavar haline getirmek için hiçbir fırsatı kaçır- mayacağız." Yeşilvadi operasyonu Gö:xıltılar40\geçti LEVENTGENCELÜ BURSA-îmarizniol- mayan tanm alanlannı parselleyerek icra yo- luyla satışını gerçekleş- tirenlereyönelik olarak başlatılan «Yeşil Vadi OperasyomTtKİa gözal- tına alınanlann sayısı 4O'ı geçti. Bursa Emni- yet Müdürü Ayduı Genç, soruşturmanın devam ettiğini, gözaltı sayısının artabileceğini bildirdi. Operasyonkapsanun- da gözaltına alınan Ko- caeli Barosu avukatla- nndan Örner Yıkhnm, Mustafa Turaboğiu, Bursa Barosu avukatla- rmdan Hüseyin Ergin, Karamürsel Asliye Hu- kuk Mahkemesi Yazüş- leri Müdürû Yusuf Ku- yucu, Bursah emlakçıler Tank Köse, Ünal Yaz- gao, Naci Yazgan, Bey- tuDah Sağaman, Şenol Balkanh, CahK Bakan, Muharrem MorgüL, Mustafa Tarakoğiu, EmitıDemircan ile Mû- z»vyen İncebıvık'nı sor- gulannda arsa çetesiyle ilgili önemlibilgiler ver- dikleriöğrcnildi. Avukat Hûseyin Ergin'in, hileli hisseli parsel saüşıylail- gili daha önce soruştur- ma geçiıdiği, hakkında- ki suç duyurusu sonra- suıda Büecik Ağn Ceza Mahkemesi'nde yargı- landığı ve 11 ay 20 gün hapis, 2 ay 15 gün mes- lekten men cezasına çarpünldığı ortayaçıkü. Mali polis, ifadelere da- yanarak tanm arazileri- ni Bursa dışmdaki mah- kemelerde açtıklan borç-alacak davalanyla icra yoluyla satan çete- ninşimdiyekadarpazar- ladığı arazilerin dökü- münü de çıkarmaya ça- lışıyor. Yıldınm Belediye Başkanı RamazanAKu- nöz, operasyonun yap- tıklan suç duyurusuyla başladığını söyledi. Ecevit, Makedonya bunalımının büyümemesi için ABD, NATO ve AB'ye mesaj gönderdi Türkiye'denbarış çağııa>Ecevit'in mesajında, Makedonya 'nm ve bölgeningüvenliğiile istikranna obunsuz yanstmalan olabüecek nitetikteki bunahmın bir an önce aşılması için uluslararası toplumun kararhhkîa hareket etmesinin önemini vurguladığı bildiriM. ANKARA (Cumhuriyet Büro- sa)-Turkiye, Makedonya-Kosova suunndayaşanançatışmalann tüm bölgeyeyayılmaması içinuluslara- rası toplumun bir arada çaba gös- termesi gerektiğini bildirdi. Baş- bakan Büknt Ecevit ABD Başka- nı George W. Bush, NATO ve AB'nin yanı sırabölge ülkelerinin liderlerine brrer yazılı mesaj gön- dererek tarafların sorunun banşçı yollarla aşılması yönünde işbirliği yapmalan gerektiğini bildirdi. Başbakanlık'tan yapılan açıkla- maya göre Başbakan Ecevit, dün ABD Başkanı George W. Bush, NATO Genel Sekreteri George Ro- bertson. AB Konseyi Genel Sek- reteri ve Ortak Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana ile Makedonya, Arnavut- luk, Bulgaristan, Romanya, Yu- goslavyave Yunanistan başbakan- lanna yazılı bir mesaj gönderdi. Ecevit'in, Makedonya'ıun ve böl- genin güvenliği ile istikranna olumsuz yansımalan olabüecek nitelikteki buuahmın bir an önce aşılması içinuluslararası toplumun kararlüıkla hareket etmesinin öne- mini vurguladığı bildirildı. 'Taraflar itidal içinde olmah"' Türkiye'nin bu çerçevede sür- dürdüğü yapıcı destek ve katkısı- na işaret eden Ecevit'in şunlan ilettığı kaydedildi: "Makedonya'dakiArnavutsiya- si parti Kderterine de krizin banş^ çı yollarla aşılmasuıa yöneük işhir- üği ve dayanışmayı sürdürmekri içintaranmızdantelkindebulunul- maktadır. Bütün taraflann itidal içinde ohnası gerekmektedir. Tür- kiyesozkonusubunalırıunhedilik- k giderümesme dönükyoğun çaba ve guişimlerini her nrsatve düzey- de sürdünnektedirT Tunceli Yatalakkadına yatakhk'cezası FERİTDEMÎR TUINCEll - Tuoîdi merkeze 1 Uzurtariaköyündeoturanyaşlan65-80 arasmdadeğ^en4kadm, 68yaşmdabir eıkekve 19yaşırKİakıbirözürlühakkın- da (t PKICyE\anlnıwyatoklketaıek'' suçundan tutuklamakaran çıkfl. Samk- lardanüçü cezaevinekonuldu. Geçen yıl Uzuntarla köyünün 2 kilometre dışında 2 PKK'linin öl- dürüldüğüçaüşmada. örgüteyardım ettikleri gerekçesiyle Emoş Kıyan- çiçek Yenüş Altmtaş, Güflû Çefik, FatmaSevük, ABAdırveNaciyeSe- vûk gö2alnna alınmışlardı. Tunceli Cumhuriyet SavcüığYna çıkanldık- tan sonra serbest bıraküan köylüler MalatyaDGM tarafindan "PKK'ye yardım >« v^takhk"tan 3'er yıl 9'ar ay hapis cezasına çarptınlmışlardı. Köylülerden Fatma Sevük ve özür- lü kıa ile Ali Adır, üç gün önce tu- tuklanarak cezaevine kondular. Her antutuklanmayı bekleyen di- ğer yaşh 3 kadm da "PKK'ye nasıl yardnn edetim. Yatalak \aşıwruz. DcNİetbiâkorumakyeruıecezalan- dırdı" diye konuştular. 80 yaşında- ki Kıyançiçek de mahkemeye bile çagrümadıgını ıfade ederek. "Ceza- evinde ölârsem bunun sorumlulu- ğu dolete aittir" dedl * tĞNElİFIRÇA ZAFERTEMOÇÎN KEWTfeTWim, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri, AÎÖK tavsiyelerininuygulanmasını istedi Cezaevlerine 4 çözüm' önerisi STRASBOURG (AA) - Av- rupa Konseyi Genel Sekreteri VValter Schwimmer, Avrupa lşkenceyi önlerae Komite- si'nin (AİÖK) tavsiyeleri doğ- rultusunda, Türkiye'nin, ceza- evlerindeki gerekli düzenle- meleri ivedüikle yapması çağ- nsında bulundu. Sincan F Tipi Cezaevi'nde- ki ölüm orucu eylemcilerinden Cengiz Soydaş'm geçen gün- lerde yaşamını yitirmesi sonu- cu yazılı açıklama yapan Schvvimmer, açhk gTevlerinin, F tipi cezaevlerinin koşullan ile bağlantılı olduğunu belirte- rek şunlan söyledi: "AİÖK, Türidye'ye ocak aymda yaptığı ziyaret sonrası, cezaevierindeki koşullann dû- TİHAK Başkanı Helvacı. devletîn ilgi gostermemesinden yakmdı Insanhaklan dersi göstermelik ANKARA(CumhuıiyâBüh rosu) - Türkiye Insan Haklan Vakfi Kurumu (TÎHAK) Baş- kanı Nevzat Hetvaa, ilköğre- tim programında yer alan in- san haklan eğitiminin göster- melik olduğunu belirterek, devletinbukonudayeterli ilgı- yi göstermediğini söyledi. TtHAK ve Türidye ve Orta- doğu Amme İdaresi Enstitüsü (TODAİE)tarafindan ortaklaşa düzenlenen "Vatandaşhkvetn- san HaklanEğitimiDersiÖğre- timPro^mmınDeğerteodirft- mesT' konulu yuvarlak masa toplantısı, dün TODAtE'de ya- pıldı. Toplantıya insan haklan savunuculan, akademisyenler, eğitimciler ve çeşitli kuruluş- lardan yetkiHler kaöldı. 'önce siyasiler Prof. Mesut Gühnez'in baş- kanlık yaptiğı toplantıdakonu- şan TÎHAK Başkanı Helvacı, insan haklan eğitimi almanın bile temei insan hakkı olduğu- na dikkatçekerekTürkiye'de bu konudaverüen eğitimin göster- melik olduğunu söyledi. Başta siyasiler obnaküzeretoplumun bu konuda eğjtilmesini isteyen Helvacı, yeterli eğitimcinm ol- mamasından yakmdı. Eğitimci Dr. Niyazl Altun>'a, derskitabı yazarlanran sıkıntv lanna değinerek yürürlükteki programı eleştirdi. Talim ve Terbiye Kurulu'nun (TTK) ye- tersizliğine işaret eden Altun- ya, ders kıtaplannın ezberci anlayıştan kurtulması gerekti- ğini dile getirdi. TTK adma konuşan Füsan Köksal, eğitimde bireyde ya- ratıcı zekâyı geliştirmek iste- diklenni belirtti. İnsan haklan ve vatandaşhk biigileri dersi veren öğretmenler de ders sa- atinin azhğından yakındı. zettilmesi için, aralannda hüc- relerveyaşam nniteleridışmda çeşitli aktivitelerin de yer aldı- ğı programlann geüstirilmesi için beinii tavsryelertk bulun- du. Hukümlükr ne tür suçtan mahkûm olursaobua,en temel insan haklarma sahiplerdir ve bunlara Avrupa Konse- yi'nin standartlan çerçeve- sinde sayg» göstermek gere- Idr." AİÖK, Türkiye'de F tipi cezaevlerinde çıkan olaylar- la ilgili olarak ilk raporunu geçen hafta yayımlamıştı. AİÖK raporunda, mahkûm- lar için daha küçük yaşam ünitelerine geçilmesinin as- la genel bir küçük grup izo- lasyon sistemini beraberin- de getirmemesi gerektiğine dikkatçekilerek hücre ve ya- şam üniteleri dışmda birta- kım sosyal aktivitelerin he- men sağlanması istenmişti. AİÖK, bağımsız uzman- lardan oluşanheyetlerle üye ülkelerdeki cezaevi ve gö- zaltı merkezlerini daha önce haber vermeden teftiş etme hakkına sahip. ANAP Bahçeli'ye gidiyor ANAPve DSP'den Gökalp'e tepld ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tanm ve Köyişleri Bakaru Hüsnû Yusuf Gökalp'in, 'Hırsızlan koruyorlar' diye suçladığı ANAP yönetimi, bu sözlere sert tepki gösterirken sorunu, MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet BahçeM'ye götürme karan aldı. Gökalp'in "Ne söytediğimi anlanuyor" açıklamasıyla hedef aldığı Başbakan Bûlent Ecevit ise konuyla ilgili yorum yapmadı. DSP Grup Başkanvekıli Ayduı Tümen, MHP grup başkanvekillerini arayarak Gökalp'in açıklama yapmasını istedi. ANAP Başkanhk Divaru'nmda dün, Gökalp'in partilerini hedef alan sözleri değerlendirildi. Toplanrı öncesinde gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Mesut Yümaz. Gökalp'in açıklamalanyla ilgili olarak a Ortaklanmla basın araaiığıyla konuşmam" diyerek, yorum yapmaktan kaçınırken toplanttda, Gökalp'in tavrını a Başansızhğuu örtmeye dönük, çirkin bir gnrişim" olarak nitelendirdi. Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Taşar'ın, Gökalp'i şikâyet etmek için Bahçeli'yle görüşmesi • " kararlaştınlırken Yılmaz'm da ilk liderler zirvesinde konuyu gündeme getireceği ifade edildi. Şimdilik konuyu hükümet sorunu yapraama ve bekleme karan alan ANAP yönetimi, MHP yönetiminın tavnnı bekleyecek. Gökalp'in 'hırsızbkla' suçladığı ye ANAP Genel Başkan Yardımcısı TaşarTa görüşenTÜGSAŞ Genel Müdürü Şahin Cengiz'in de Gökalp hakkında dava açacağı öğrenildi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı AhatAndkan, Gökalp'in gazetelerde yer alan ifadelerini ' doğrulaması durumunda, görevden alınmasma dönük girişimlerde bulunacaklan mesajı verdi. DSP, Gökalp'tentekzipbekliyor Gökalp'in "Başbakan Ece\it'e gübre sıkınösı getiyor dedim. anlamadı. Sonra rapor yazdım. Ne söylediğimi ne de yazdığunı anhyor" sözleri DSP'lilerin tepkisine yol açtı. DSP Grup Başkanvekili Tümen, MHP grup başkanvekillerini aradığını ve kendisine yazdanlann doğru otaıadığının söylendığinı belirterek "O zaman bakan açıklama yapsuu bu sözleri tekzip etsin dedim. Bu tip söder ne ortakhk adabına ne de sryasi etiğe sığmaz" dedi. Başbakan Ecevit ise Gökalp'in sözleriyle ilgili sorulan Sabiha Gökçen'in cenaze töreninde yanıtladı. Ecevit, "Tanm Bakanı Gökalp'in size yöneük eteştirüerini nasıl değeriendiriyorsunuz" sorusuna şu yanıtı verdi: "Ben bir şey söylemek istemiyorum. Kaldı ki, bu gübre konusu da aydınhğa çıkü. Bugün Resmi Gazete'de var. Daha başka bilgiler de var. Biz, o konuda epeydir çahşma yapryorduk. Onun sonucu abnmış dunımda." •7"onm ve Köyişleri Bakanı Gökalp'in ANAP'ayöneUk 'Hırsızlan koruyoıiar' suçlaması ile Başbakan Ecevithakktndaki -Sihieüikkrimi anlamtyor"açıklaması serttepkiyenedenoldu. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalis|ar%ahoo.com Midyat, Mardin'in ilçesi. Oran olarak en çok Hıristiyan yurttaşımı- zın yaşadığı bir ilçe. Midyat'ın taş evleri, yıllara meydan okuyan ba- kımlı kiliseleri, bu kenti bir müze kent haline dönüştürüyor. Midyattaki Hı- ristiyan yurttaşlanmızın çoğunlugu Süryani. Süryaniler genellikle ku- yumculukyapıyor. Daha öncetaş iş- çiliği ve şarapçılık da meslekleri ara- sındaydı. Midyat'ın Süryani şaraplan ünlü- dür. Mardin'de, Diyarbakır'da bu şa- raplan bulmak mümkündü. Bu gidi- şimde bu şaraplardan ahnak iste- dim. Mardin'de bulamadım. Mid- yat'ta bulursunuz dediler. Midyat'a girince sordugum insanlar, "Biz sat- mıyoruz, kim satsyor onu da bilmi- yoruz" cevabını veriyoriardı. Sokakta beni tanıyanlar, yanıma gelip yardımcı olmak istediklerini söylediler. Ben de şarap almaya ni- yetlendiğimi anlattım. Biryertarif et- tiler. Oraya gittiğimde kapalıydı. Ye- niden tanıdık insanlar geldiler ve Midyat'ın Şaraplan ve Hizbullah beklememi, dükkânı açtıracaklannı belirttiler. Uzun bir aradan sonraTe- kel bayii bulundu. Kepenkleri açtı, kirti bir plastik bıdon çıkardı. Şişelen- miş Midyat şarabı beklerken sevim- siz, kiıii bir manzarayla karşılaştım. Şarabı satan yurttaş, bir rakı şişe- si çıkardı ve bu şişenin içine şarabı koyabileceğini söyledi. Umutsuz bir durumlayüzyüzeydım. "Neredeşa- raplann şişesi, neden bu hale gei- di" diye sorduğumda aldığım cevap hüzün vericiydi, umut kıncıydı. "Beyefendi, bu sokakta şu ke- penkleri kapalı dükkânlann hepsin- de şarap satılıyordu. Şarap satan i- ki esnaföldürüldü." Geriye kalan se- kiz esnaf ise kepenklerini kapatıp kaçıp gitmişti. Sonrasını, şarabı ra- kı şisesine kirii bir huniyle doldur- maya çalışan esnaf şöyle anlattı: "Bu şarabı ben Süryani köylülerin- den alıyorum. Bunu satabilmek için ne büyük tehlikelere göğüs gerdiği- mi bir bilseniz. Gün oldu, burada polis arkada bekledi ve ben dükkâ- rv açtım. Gittiler, şarapyapan insan- larkorktular, gittiler; bu bölge mah- voldu." Midyat şaraplannın acıklı öyküsü buydu. Midyat'ta bir kültür, bir gele- nek, bir zenginlik, bağnazlığın ce- henneminde tarihe gömülüyordu. Azınlıklan, farklı olanı yok etmek ve onun kültürünü tuz buz etmek, bu bolgede de bütün hışmıylasürüyor- du. Midyat'ın sessizliğe gömülmek- te olan yüzterce yıllık sokaklannda dolaşırken son kalan Süryanilerin sessiz yaşamını izledikçe, Midyat'ın kuyumcuîar çarşısında giderek aza- ian Süryani ısimlerini okudukça de- rin bir hüzne ve hayal kınklığına uğ- ramamak elde değil. Midyat'ın şarap satan esnafı nasıl yokolmuştu? PKK'yle mücadele sı- rasında kollanan ve korunan Hizbul- lah, Süryanilerin önemli isimlerinden doktor Edward Tannverdi'yi ve şa- rap satan esnaîı kurşuna dizmışti. Burada dinci bir terörün egemenliği sağlanmıştı. Güneydoğu'da süren 15 yıllık savaşın görmediğimiz böy- le boyutlan da vardı. Bu arada bir de başka türden bir etnik temizlik ya- şanmıştı. Kimse de bunun bir öne- mi olduğunu düşünmemişti. ••• Diyarbakır'da Nevruz Bayra- mı'ndaSüryaniler yoktu. OnlarNev- ruz'u kutluyorlar mıydı; Midyat'ta konuştuğum Süryanilere bunu sor- mayı akıl edemedim. Kürtler, kendi milli kimliklerinin tanınmasını istiyor- lardı. Nevruz, bunun büyük bir gös- teriyle tüm dünyaya ilan edilmesiy- di. Süryanilerin ne yok olan kimlik- lerini koruyacak bir güçleri vardı, ne de bunu talep edecek bir ağırlıklan. Sessizce yok olup gidiyorlar, tarili kanşıyorlardı. Midyat yaşayan bir müze, beni. tam anlamıyla yok olup gitmem bazı renklere sahip. Çok etkileyû Aynı anda dört dili konuşar insanl, nn yaşadığı birtarih kenti burası. K< kü çok derinlerde. Şarap satan esnaf yok olup g mişti. Son kalan Süryaniler, kökle ne sanlıp direniyorlardı. Yüregi Midyat'ta kaldı. • • • F tipi cezaevlerinde ölüm başl dı. Buca Cezaevi'nde ölümorucu daki Banş Yıldınm'ın "Dünden V nnlan Görebilenlerimize" başlıklı ir kitabı önümde duruyor. Banş annesi Ayşe Yıldınm'la çaresiz lefon konuşmalan yapıyonz. "Ç cuklar ölüyor" diyor Ayşe iıldır önümde cezaevi mektupfen V yat'ı düşünüyorum, yitip gicen V yat'ı. ölüm F tipi cezaeverinc sinyal veriyor, acılar analam yür lerinde.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle