Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 24 MART 2001 CUMARTESİ
HABERLER
DÜNYADA BUGUN
ALt StRMEN
Görmemişm Dervlşi
(Hmuş...
Trajikomik" deyişini, ditimize nasıl çevirebiliriz
acaba?
"Gülûnç haile" desek yansı eski, yansı yeni dil-
den, kırma bir deyiş çıkacak ortaya.
Ibrahim Alaettin Gövsa, Resimli Yeni Lugat ve
Ansiklopedisi'nde, "tragedie" sözcüğünün karşı-
lığı olarak"haile "yi veriyor, amayaşamında hama-
katı adeta yazgıya dönüştürüp "kadim Yunan'm
kahramantan gibi ne yaparsa yapsın, trajik sonu-
na saplanan toplumda, haile sözcüğü artık bir an-
lam ifade etmiyor.
En iyisi "trajikomik"\ örnekle anlamayaçalışalım.
Yapısal krizin batağına saplanmış olup kurtancı
ararken Dünya Bankası'nın eski Başkan Yardım-
cısı Kemal Derviş'in eteğine sanlan toplumun
medyası ve yöneticileri trajikomik durumun en iyi
ömeğini veriyor.
Piyasa durmuş... Insanlar kitleler halinde işten
çıkanlıyoriar... Yannlann ne olacağı belli degit... Hi-
perenflasyon, biraz gerçekçi bakanlann kâbusu
halinde... Hâla üretmediğini tüketme tutkusunda-
ki toplum, "bi şiiyy olmaz abiü!.." aşamasından,
"kurtarbiziabiiü.." aşamasınagelmiş, Derviş'eya-
kanyor.
•••
Kemal Derviş, muhabir, fotoğrafçı, kameraman
ordusu refakatinde, uçaga binip diyar-ı küffarda
para aramaya gidiyor...
Yedi dağın ve büyük ummanlann ötesinden ge-
len haberler, yabancı kaynak olanağının kısıtlı ol-
duğunu gösteriyor...
Karaosmanoğlu bütün bunlan açıkça belirti-
yor.
Negam!
Medyamız, "böyükleremasallar", "tohumakaç-
mışlara ninniler" faslından umut pompalamaya
devam ediyor.
En büyük tirajlı, bol renkti, mankeni şarkıcısı bol
bir gazetemiz, 23 Mart günü müjdeyi patlatıyor.
"Kemal Derviş'in falında PARA GĞZÜKÜYOR."
Meğer oğlak burcu olan Bakan'ın falında da, iyi
haberler varmış.
Piyasa bekliyor, beklerken de bahann ilkpapat-
yalanyla fal bakıyor.
"Verecekler.. vermeyecekler.. verecekler.. ver-
meyecekler..."
Son yaprak, sevinç nidalanyla düşüyor.
"Yaşasın verecekler>."
Bu sırada basın, Kemal Derviş'in politikaya atı-
lıp atılmayacağını tartışıyor. MesırtYılmaz demiş-
miş ki, "Derviş politikaya atılmayacağını söyledi",
Bülent Ecevitdemtşmiş ki, "Hayiröyle birşeycte-
medi".
Kemal Derviş bunalmtş, sıkışmış, mahçup, pa-
ra aramaya giderken, şaşkın medyanın sorulany-
la karşılaşıyor.
"Efendim getdiğinizde, Türkiye'de kalacağım
demiştiniz, şimdi 2 yıl kalıp sonra Amerika'ya dö-
neceğim demişsiniz?''
Derviş, "Arkadaşlarbu kişisel karanmın durumu-
muzla ne ilgisi var?" diyeceği yerde, kibariığından
zokayı yutuyor ve tçinden herhalde "lahavle" çe-
kerek yanrt veriyor.
- Hayır, daha 20-30 yıl Türkiye'deyim.
Tam "Görmemişin Derviş'i olmuş, tutmuş atöı-
nt fırtürttırmtş" misali.
Durum "trajikomik" değil de nedir?
• • *
Sait Faik, görünüşü korkutucu ama iyi huylu bir
dülger balığının uzun can çekişmesini anlatan
"Dûlger Balığının ölömü" öyküsünü şöyle bitirir.
'Bir iki saaf süren ölüm halini, dört saate, dörî
saati sekiz saate, sekiz saati yirmi dörde çıkardtk
mıydı; dülger balığını aramızda bir işle uğraştrken
görüvereceğimizi sanryorum.
Onuatmosferimize, suyumuza alıştırdfğtmızgün
bayramlar edeceğiz. Elimize korkunç görünüşü
dehşetli, korkunç çirkin, ama aslında küser huy-
lu, pek sakin, pek korkak, pek hassas, iyi yürek-
li.bir yaratık geçirdiğimizden böbürienerek onu
üzmek için elimizden geleni yapacağız. Şaşıra-
cak, önce katlanacak. Onu şair, küskün, anlaşıla-
mayan birisi yapacağız. Bir gün hassaslığını, er-
tesigün sevgisini, üçüncügün korkaklığını, sûkû-
netini kötüleyecek, canından bezdireceğiz. Için-
de ne kadargüzelşey varsa hepsini birerbirersö-
kûp atacak... İlk çağlardaki canavarhalinibulacak.
Bir kere suyumuza alışmayagörsûn. Onu
canavar haline getirmek için hiçbir fırsatı kaçır-
mayacağız."
Yeşilvadi operasyonu
Gö:xıltılar40\geçti
LEVENTGENCELÜ
BURSA-îmarizniol-
mayan tanm alanlannı
parselleyerek icra yo-
luyla satışını gerçekleş-
tirenlereyönelik olarak
başlatılan «Yeşil Vadi
OperasyomTtKİa gözal-
tına alınanlann sayısı
4O'ı geçti. Bursa Emni-
yet Müdürü Ayduı
Genç, soruşturmanın
devam ettiğini, gözaltı
sayısının artabileceğini
bildirdi.
Operasyonkapsanun-
da gözaltına alınan Ko-
caeli Barosu avukatla-
nndan Örner Yıkhnm,
Mustafa Turaboğiu,
Bursa Barosu avukatla-
rmdan Hüseyin Ergin,
Karamürsel Asliye Hu-
kuk Mahkemesi Yazüş-
leri Müdürû Yusuf Ku-
yucu, Bursah emlakçıler
Tank Köse, Ünal Yaz-
gao, Naci Yazgan, Bey-
tuDah Sağaman, Şenol
Balkanh, CahK Bakan,
Muharrem MorgüL,
Mustafa Tarakoğiu,
EmitıDemircan ile Mû-
z»vyen İncebıvık'nı sor-
gulannda arsa çetesiyle
ilgili önemlibilgiler ver-
dikleriöğrcnildi. Avukat
Hûseyin Ergin'in, hileli
hisseli parsel saüşıylail-
gili daha önce soruştur-
ma geçiıdiği, hakkında-
ki suç duyurusu sonra-
suıda Büecik Ağn Ceza
Mahkemesi'nde yargı-
landığı ve 11 ay 20 gün
hapis, 2 ay 15 gün mes-
lekten men cezasına
çarpünldığı ortayaçıkü.
Mali polis, ifadelere da-
yanarak tanm arazileri-
ni Bursa dışmdaki mah-
kemelerde açtıklan
borç-alacak davalanyla
icra yoluyla satan çete-
ninşimdiyekadarpazar-
ladığı arazilerin dökü-
münü de çıkarmaya ça-
lışıyor.
Yıldınm Belediye
Başkanı RamazanAKu-
nöz, operasyonun yap-
tıklan suç duyurusuyla
başladığını söyledi.
Ecevit, Makedonya bunalımının büyümemesi için ABD, NATO ve AB'ye mesaj gönderdi
Türkiye'denbarış çağııa>Ecevit'in mesajında,
Makedonya 'nm ve
bölgeningüvenliğiile
istikranna obunsuz
yanstmalan olabüecek
nitetikteki bunahmın bir
an önce aşılması için
uluslararası toplumun
kararhhkîa hareket
etmesinin önemini
vurguladığı bildiriM.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
sa)-Turkiye, Makedonya-Kosova
suunndayaşanançatışmalann tüm
bölgeyeyayılmaması içinuluslara-
rası toplumun bir arada çaba gös-
termesi gerektiğini bildirdi. Baş-
bakan Büknt Ecevit ABD Başka-
nı George W. Bush, NATO ve
AB'nin yanı sırabölge ülkelerinin
liderlerine brrer yazılı mesaj gön-
dererek tarafların sorunun banşçı
yollarla aşılması yönünde işbirliği
yapmalan gerektiğini bildirdi.
Başbakanlık'tan yapılan açıkla-
maya göre Başbakan Ecevit, dün
ABD Başkanı George W. Bush,
NATO Genel Sekreteri George Ro-
bertson. AB Konseyi Genel Sek-
reteri ve Ortak Güvenlik ve Dış
Politika Yüksek Temsilcisi Javier
Solana ile Makedonya, Arnavut-
luk, Bulgaristan, Romanya, Yu-
goslavyave Yunanistan başbakan-
lanna yazılı bir mesaj gönderdi.
Ecevit'in, Makedonya'ıun ve böl-
genin güvenliği ile istikranna
olumsuz yansımalan olabüecek
nitelikteki buuahmın bir an önce
aşılması içinuluslararası toplumun
kararlüıkla hareket etmesinin öne-
mini vurguladığı bildirildı.
'Taraflar itidal içinde olmah"'
Türkiye'nin bu çerçevede sür-
dürdüğü yapıcı destek ve katkısı-
na işaret eden Ecevit'in şunlan
ilettığı kaydedildi:
"Makedonya'dakiArnavutsiya-
si parti Kderterine de krizin banş^
çı yollarla aşılmasuıa yöneük işhir-
üği ve dayanışmayı sürdürmekri
içintaranmızdantelkindebulunul-
maktadır. Bütün taraflann itidal
içinde ohnası gerekmektedir. Tür-
kiyesozkonusubunalırıunhedilik-
k giderümesme dönükyoğun çaba
ve guişimlerini her nrsatve düzey-
de sürdünnektedirT
Tunceli
Yatalakkadına
yatakhk'cezası
FERİTDEMÎR
TUINCEll - Tuoîdi merkeze 1
Uzurtariaköyündeoturanyaşlan65-80
arasmdadeğ^en4kadm, 68yaşmdabir
eıkekve 19yaşırKİakıbirözürlühakkın-
da
(t
PKICyE\anlnıwyatoklketaıek''
suçundan tutuklamakaran çıkfl. Samk-
lardanüçü cezaevinekonuldu.
Geçen yıl Uzuntarla köyünün 2
kilometre dışında 2 PKK'linin öl-
dürüldüğüçaüşmada. örgüteyardım
ettikleri gerekçesiyle Emoş Kıyan-
çiçek Yenüş Altmtaş, Güflû Çefik,
FatmaSevük, ABAdırveNaciyeSe-
vûk gö2alnna alınmışlardı. Tunceli
Cumhuriyet SavcüığYna çıkanldık-
tan sonra serbest bıraküan köylüler
MalatyaDGM tarafindan "PKK'ye
yardım >« v^takhk"tan 3'er yıl 9'ar
ay hapis cezasına çarptınlmışlardı.
Köylülerden Fatma Sevük ve özür-
lü kıa ile Ali Adır, üç gün önce tu-
tuklanarak cezaevine kondular.
Her antutuklanmayı bekleyen di-
ğer yaşh 3 kadm da "PKK'ye nasıl
yardnn edetim. Yatalak \aşıwruz.
DcNİetbiâkorumakyeruıecezalan-
dırdı" diye konuştular. 80 yaşında-
ki Kıyançiçek de mahkemeye bile
çagrümadıgını ıfade ederek. "Ceza-
evinde ölârsem bunun sorumlulu-
ğu dolete aittir" dedl *
tĞNElİFIRÇA ZAFERTEMOÇÎN
KEWTfeTWim,
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri, AÎÖK tavsiyelerininuygulanmasını istedi
Cezaevlerine 4
çözüm' önerisi
STRASBOURG (AA) - Av-
rupa Konseyi Genel Sekreteri
VValter Schwimmer, Avrupa
lşkenceyi önlerae Komite-
si'nin (AİÖK) tavsiyeleri doğ-
rultusunda, Türkiye'nin, ceza-
evlerindeki gerekli düzenle-
meleri ivedüikle yapması çağ-
nsında bulundu.
Sincan F Tipi Cezaevi'nde-
ki ölüm orucu eylemcilerinden
Cengiz Soydaş'm geçen gün-
lerde yaşamını yitirmesi sonu-
cu yazılı açıklama yapan
Schvvimmer, açhk gTevlerinin,
F tipi cezaevlerinin koşullan
ile bağlantılı olduğunu belirte-
rek şunlan söyledi:
"AİÖK, Türidye'ye ocak
aymda yaptığı ziyaret sonrası,
cezaevierindeki koşullann dû-
TİHAK Başkanı Helvacı. devletîn ilgi gostermemesinden yakmdı
Insanhaklan dersi göstermelik
ANKARA(CumhuıiyâBüh
rosu) - Türkiye Insan Haklan
Vakfi Kurumu (TÎHAK) Baş-
kanı Nevzat Hetvaa, ilköğre-
tim programında yer alan in-
san haklan eğitiminin göster-
melik olduğunu belirterek,
devletinbukonudayeterli ilgı-
yi göstermediğini söyledi.
TtHAK ve Türidye ve Orta-
doğu Amme İdaresi Enstitüsü
(TODAİE)tarafindan ortaklaşa
düzenlenen "Vatandaşhkvetn-
san HaklanEğitimiDersiÖğre-
timPro^mmınDeğerteodirft-
mesT' konulu yuvarlak masa
toplantısı, dün TODAtE'de ya-
pıldı. Toplantıya insan haklan
savunuculan, akademisyenler,
eğitimciler ve çeşitli kuruluş-
lardan yetkiHler kaöldı.
'önce siyasiler
Prof. Mesut Gühnez'in baş-
kanlık yaptiğı toplantıdakonu-
şan TÎHAK Başkanı Helvacı,
insan haklan eğitimi almanın
bile temei insan hakkı olduğu-
na dikkatçekerekTürkiye'de bu
konudaverüen eğitimin göster-
melik olduğunu söyledi. Başta
siyasiler obnaküzeretoplumun
bu konuda eğjtilmesini isteyen
Helvacı, yeterli eğitimcinm ol-
mamasından yakmdı.
Eğitimci Dr. Niyazl Altun>'a,
derskitabı yazarlanran sıkıntv
lanna değinerek yürürlükteki
programı eleştirdi. Talim ve
Terbiye Kurulu'nun (TTK) ye-
tersizliğine işaret eden Altun-
ya, ders kıtaplannın ezberci
anlayıştan kurtulması gerekti-
ğini dile getirdi.
TTK adma konuşan Füsan
Köksal, eğitimde bireyde ya-
ratıcı zekâyı geliştirmek iste-
diklenni belirtti. İnsan haklan
ve vatandaşhk biigileri dersi
veren öğretmenler de ders sa-
atinin azhğından yakındı.
zettilmesi için, aralannda hüc-
relerveyaşam nniteleridışmda
çeşitli aktivitelerin de yer aldı-
ğı programlann geüstirilmesi
için beinii tavsryelertk bulun-
du. Hukümlükr ne tür suçtan
mahkûm olursaobua,en temel
insan haklarma sahiplerdir
ve bunlara Avrupa Konse-
yi'nin standartlan çerçeve-
sinde sayg» göstermek gere-
Idr."
AİÖK, Türkiye'de F tipi
cezaevlerinde çıkan olaylar-
la ilgili olarak ilk raporunu
geçen hafta yayımlamıştı.
AİÖK raporunda, mahkûm-
lar için daha küçük yaşam
ünitelerine geçilmesinin as-
la genel bir küçük grup izo-
lasyon sistemini beraberin-
de getirmemesi gerektiğine
dikkatçekilerek hücre ve ya-
şam üniteleri dışmda birta-
kım sosyal aktivitelerin he-
men sağlanması istenmişti.
AİÖK, bağımsız uzman-
lardan oluşanheyetlerle üye
ülkelerdeki cezaevi ve gö-
zaltı merkezlerini daha önce
haber vermeden teftiş etme
hakkına sahip.
ANAP Bahçeli'ye gidiyor
ANAPve
DSP'den
Gökalp'e tepld
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tanm ve
Köyişleri Bakaru Hüsnû Yusuf Gökalp'in,
'Hırsızlan koruyorlar' diye suçladığı ANAP
yönetimi, bu sözlere sert tepki gösterirken sorunu,
MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı
Devlet BahçeM'ye götürme karan aldı. Gökalp'in
"Ne söytediğimi anlanuyor" açıklamasıyla hedef
aldığı Başbakan Bûlent Ecevit ise konuyla ilgili
yorum yapmadı. DSP Grup Başkanvekıli Ayduı
Tümen, MHP grup başkanvekillerini arayarak
Gökalp'in açıklama yapmasını istedi.
ANAP Başkanhk Divaru'nmda dün, Gökalp'in
partilerini hedef alan sözleri değerlendirildi.
Toplanrı öncesinde gazetecilerin sorulannı
yanıtlayan Mesut Yümaz. Gökalp'in açıklamalanyla
ilgili olarak
a
Ortaklanmla basın araaiığıyla
konuşmam" diyerek, yorum yapmaktan kaçınırken
toplanttda, Gökalp'in tavrını
a
Başansızhğuu
örtmeye dönük, çirkin bir gnrişim" olarak
nitelendirdi. Genel Başkan Yardımcısı Mustafa
Taşar'ın, Gökalp'i şikâyet etmek için Bahçeli'yle
görüşmesi • "
kararlaştınlırken
Yılmaz'm da ilk
liderler zirvesinde
konuyu gündeme
getireceği ifade edildi.
Şimdilik konuyu
hükümet sorunu
yapraama ve bekleme
karan alan ANAP
yönetimi, MHP
yönetiminın tavnnı
bekleyecek. Gökalp'in
'hırsızbkla' suçladığı ye
ANAP Genel Başkan
Yardımcısı TaşarTa
görüşenTÜGSAŞ
Genel Müdürü Şahin
Cengiz'in de Gökalp
hakkında dava açacağı
öğrenildi. ANAP Genel
Başkan Yardımcısı
AhatAndkan,
Gökalp'in gazetelerde
yer alan ifadelerini '
doğrulaması durumunda, görevden alınmasma
dönük girişimlerde bulunacaklan mesajı verdi.
DSP, Gökalp'tentekzipbekliyor
Gökalp'in "Başbakan Ece\it'e gübre sıkınösı getiyor
dedim. anlamadı. Sonra rapor yazdım. Ne söylediğimi
ne de yazdığunı anhyor" sözleri DSP'lilerin tepkisine
yol açtı. DSP Grup Başkanvekili Tümen, MHP grup
başkanvekillerini aradığını ve kendisine yazdanlann
doğru otaıadığının söylendığinı belirterek "O zaman
bakan açıklama yapsuu bu sözleri tekzip etsin dedim.
Bu tip söder ne ortakhk adabına ne de sryasi etiğe
sığmaz" dedi. Başbakan Ecevit ise Gökalp'in
sözleriyle ilgili sorulan Sabiha Gökçen'in cenaze
töreninde yanıtladı. Ecevit, "Tanm Bakanı Gökalp'in
size yöneük eteştirüerini nasıl değeriendiriyorsunuz"
sorusuna şu yanıtı verdi: "Ben bir şey söylemek
istemiyorum. Kaldı ki, bu gübre konusu da aydınhğa
çıkü. Bugün Resmi Gazete'de var. Daha başka bilgiler
de var. Biz, o konuda epeydir çahşma yapryorduk.
Onun sonucu abnmış dunımda."
•7"onm ve Köyişleri
Bakanı Gökalp'in
ANAP'ayöneUk
'Hırsızlan koruyoıiar'
suçlaması ile Başbakan
Ecevithakktndaki
-Sihieüikkrimi
anlamtyor"açıklaması
serttepkiyenedenoldu.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalis|ar%ahoo.com
Midyat, Mardin'in ilçesi. Oran
olarak en çok Hıristiyan yurttaşımı-
zın yaşadığı bir ilçe. Midyat'ın taş
evleri, yıllara meydan okuyan ba-
kımlı kiliseleri, bu kenti bir müze kent
haline dönüştürüyor. Midyattaki Hı-
ristiyan yurttaşlanmızın çoğunlugu
Süryani. Süryaniler genellikle ku-
yumculukyapıyor. Daha öncetaş iş-
çiliği ve şarapçılık da meslekleri ara-
sındaydı.
Midyat'ın Süryani şaraplan ünlü-
dür. Mardin'de, Diyarbakır'da bu şa-
raplan bulmak mümkündü. Bu gidi-
şimde bu şaraplardan ahnak iste-
dim. Mardin'de bulamadım. Mid-
yat'ta bulursunuz dediler. Midyat'a
girince sordugum insanlar, "Biz sat-
mıyoruz, kim satsyor onu da bilmi-
yoruz" cevabını veriyoriardı.
Sokakta beni tanıyanlar, yanıma
gelip yardımcı olmak istediklerini
söylediler. Ben de şarap almaya ni-
yetlendiğimi anlattım. Biryertarif et-
tiler. Oraya gittiğimde kapalıydı. Ye-
niden tanıdık insanlar geldiler ve
Midyat'ın Şaraplan ve Hizbullah
beklememi, dükkânı açtıracaklannı
belirttiler. Uzun bir aradan sonraTe-
kel bayii bulundu. Kepenkleri açtı,
kirti bir plastik bıdon çıkardı. Şişelen-
miş Midyat şarabı beklerken sevim-
siz, kiıii bir manzarayla karşılaştım.
Şarabı satan yurttaş, bir rakı şişe-
si çıkardı ve bu şişenin içine şarabı
koyabileceğini söyledi. Umutsuz bir
durumlayüzyüzeydım. "Neredeşa-
raplann şişesi, neden bu hale gei-
di" diye sorduğumda aldığım cevap
hüzün vericiydi, umut kıncıydı.
"Beyefendi, bu sokakta şu ke-
penkleri kapalı dükkânlann hepsin-
de şarap satılıyordu. Şarap satan i-
ki esnaföldürüldü." Geriye kalan se-
kiz esnaf ise kepenklerini kapatıp
kaçıp gitmişti. Sonrasını, şarabı ra-
kı şisesine kirii bir huniyle doldur-
maya çalışan esnaf şöyle anlattı:
"Bu şarabı ben Süryani köylülerin-
den alıyorum. Bunu satabilmek için
ne büyük tehlikelere göğüs gerdiği-
mi bir bilseniz. Gün oldu, burada
polis arkada bekledi ve ben dükkâ-
rv açtım. Gittiler, şarapyapan insan-
larkorktular, gittiler; bu bölge mah-
voldu."
Midyat şaraplannın acıklı öyküsü
buydu. Midyat'ta bir kültür, bir gele-
nek, bir zenginlik, bağnazlığın ce-
henneminde tarihe gömülüyordu.
Azınlıklan, farklı olanı yok etmek ve
onun kültürünü tuz buz etmek, bu
bolgede de bütün hışmıylasürüyor-
du. Midyat'ın sessizliğe gömülmek-
te olan yüzterce yıllık sokaklannda
dolaşırken son kalan Süryanilerin
sessiz yaşamını izledikçe, Midyat'ın
kuyumcuîar çarşısında giderek aza-
ian Süryani ısimlerini okudukça de-
rin bir hüzne ve hayal kınklığına uğ-
ramamak elde değil.
Midyat'ın şarap satan esnafı nasıl
yokolmuştu? PKK'yle mücadele sı-
rasında kollanan ve korunan Hizbul-
lah, Süryanilerin önemli isimlerinden
doktor Edward Tannverdi'yi ve şa-
rap satan esnaîı kurşuna dizmışti.
Burada dinci bir terörün egemenliği
sağlanmıştı. Güneydoğu'da süren
15 yıllık savaşın görmediğimiz böy-
le boyutlan da vardı. Bu arada bir de
başka türden bir etnik temizlik ya-
şanmıştı. Kimse de bunun bir öne-
mi olduğunu düşünmemişti.
•••
Diyarbakır'da Nevruz Bayra-
mı'ndaSüryaniler yoktu. OnlarNev-
ruz'u kutluyorlar mıydı; Midyat'ta
konuştuğum Süryanilere bunu sor-
mayı akıl edemedim. Kürtler, kendi
milli kimliklerinin tanınmasını istiyor-
lardı. Nevruz, bunun büyük bir gös-
teriyle tüm dünyaya ilan edilmesiy-
di. Süryanilerin ne yok olan kimlik-
lerini koruyacak bir güçleri vardı, ne
de bunu talep edecek bir ağırlıklan.
Sessizce yok olup gidiyorlar, tarili
kanşıyorlardı.
Midyat yaşayan bir müze, beni.
tam anlamıyla yok olup gitmem
bazı renklere sahip. Çok etkileyû
Aynı anda dört dili konuşar insanl,
nn yaşadığı birtarih kenti burası. K<
kü çok derinlerde.
Şarap satan esnaf yok olup g
mişti. Son kalan Süryaniler, kökle
ne sanlıp direniyorlardı. Yüregi
Midyat'ta kaldı.
• • •
F tipi cezaevlerinde ölüm başl
dı. Buca Cezaevi'nde ölümorucu
daki Banş Yıldınm'ın "Dünden V
nnlan Görebilenlerimize" başlıklı
ir kitabı önümde duruyor. Banş
annesi Ayşe Yıldınm'la çaresiz
lefon konuşmalan yapıyonz. "Ç
cuklar ölüyor" diyor Ayşe iıldır
önümde cezaevi mektupfen V
yat'ı düşünüyorum, yitip gicen V
yat'ı. ölüm F tipi cezaeverinc
sinyal veriyor, acılar analam yür
lerinde.