Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 MART 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI / ekonomi@cumhuriyetcom.tr 13
Uu nasıl tanm
ülkesi?'
• ALANYA(AA)-
Tanm ve Köyişleri
Bakanı Hüsnü Yusuf
Gökalp, Alanya'daki
Toprak, Yaprak ve Su
Analizi Laboratuvan'nın
açıhş töreninde yaptığı
konuşmada, "Serbest
ticarete evet, ama her
ülke kendi vatandaşlannı
koruyorsa, ben de
yörüklerimi, çiftçimi
korumayı sürdüreceğim"
dedi. Bakan Gökalp,
Türkiye'nin bir tanm
ülkesi olarak bilinmesine
rağmen sanayi
ülkelerinden yem satın
almasından da yakındı.
KDV oranı hayaü
ihracatı besliyor
• TRABZON
(Cumhuriyet) - Gümrûk
Müsteşan Doç. Dr.
Nevzat Saygılıoğlu, son
dönemlerde hayali
ihracattaki artışta
yükselen KDV
oranlannın önemli bir
payı bulunduğunu
açıkladı. Yerel bir TV'ye
açıklama yapan
Saygılıoğlu, bugüne
kadar 137 gümrükçü
hakkında soruşturma
yapıldığını, 61'inin
görevden alındığını
belirterek geçen yıl
yapılan saptamalarda
kaçak ihracat miktanrun
1.8milyardolar
olduğunu söyledi.
Pamuk üreticisi
faizden kaygriı
• Ekonomi Servisi - Ege
Çıftçiler Derneğı (EÇD)
Başkanı Dr. Hulusi
Tanman, pamuk
üreticilerinin Ziraat
Bankası başta olmak
üzere birçok ticari
bankaya yüksek miktarda
borçlan olduğunu, 31
Mart 2001 tanhınde ıse
dönem faiz ödemelerinin
yapılacağı endişesini
taşıdıklannı bildirdi.
Üreticinin ürünûnü
satmakta zorlandığını,
tekstil sektörünûn krizde
olması nedeniyle de
parasuu tahsil
edemediğini ifade eden
Tanman, ticari
kredilerine uygulanan
astronomik faizlerin 31
Mart tarihinde
ödenmesinin söz konusu
olmadığını söyledi.
POAŞ'tan
yatırım atağı
• ANKARA (ANKA) -
Geçen yıl özelleştirilen
Petrol Ofisi AŞ
(POAŞ) yatınm atağına
geçiyor. POAŞ,
çeşitli illerde
gerçekleştireceği, toplam
tutan 58 trilyon lirayı
bulan komple yeni
nitelikte 12 akaryakıt
depolama yatınmı için
Hazine'den teşvik belgesi
aldı. Şirket, en yüksek
tutarlı yatınmı 17 trilyon
828.3 milyar lira ile
Istanbul- Haramidere'de
gerçekleştirecek.
OtoyoHar
kalabaMdaşıyor
• ANKARA (ANKA) -
Trafığe ilk kez çıkan
araç sayısında yüzde
50'nin üzerinde artış
meydana geldi. Devlet
Istatistik Enstitüsü'nden
yapılan açıklamaya
göre, geçen yılın ilk on
ayında trafiğe 437 bin
163 araç çıktı. Araç
sayısında, 1999'uneş
dönemine göre yüzde
51. 6'lıkartışyaşandı.
îstanbul Sanayi Odası, 2000'in ikinci yansı için durum tespit çalışmasını açıkladı
Sanayide hasar tablosuEkonomi Servisi - Îstanbul Sanayi
Odası'nın 2000 yılının ikinci yansı
için yaptığı 'Ekonomik Durum
Tespiti Anket Çahşması', krizden
krize sürüklenen Türk sanayiindeki
hasann boyutunu ortaya koydu.
2000'in kasım ayındaki krizin
ardından işten çıkarmalarda, kredi
maliyetlerinde, karşıhksız çek
oranlannda ve bankalarla kredi faizi
anlaşmazlıklannda belirgin bir artış
saptanırken 2001 'e ilişkin karamsar
• tSO'nunanketineyanıtverenküçükölçekli
işletmelerin büyük bir bölümü, bu yılın "büyüme
değil var olma yılı olacağını" ifade etti. İşten
çıkanlanlann çahşanlara oranı ise yılın ikinci
yansındaki gelişmelerle iki kat artış gösterdi.
beklentiler, durumun daha da
kötüye gideceğini gösterdi.
Özellikle küçük ışletmelerin kasım
krizinden sonra 'böyle bir kriz daha
ohırsa bu durumu atiatamayız'
göriişü, şubat ayındaki krizin
etkilerinin ne denli derin olacağının
da sinyallerini verdi.
ISO'nun anketine yamt veren küçük
ölçekli işletmelerin büyük bir
bölümü, bu yılın "bûyûme değil var
olma yıh olacağını" ifade ediyor.
EMNEYÜ2DE2.1
Zam
sağanağı
sürüyor
• Benzin yüzde 2.1,
gazyağı yüzde 3.1
oranında zamlanırken
tüpgaz fiyatlan yüzde
4.1 ile yüzde 4.9
oranında artınldı.
Torbalık çimento 2
milyon 200 bin lira oldu.
Ekonomi Servisi - Ekonomik
krizin ardından başlayan zam
sağanağı sürüyor. Dün de
benzine, gazyağına, tüpgaz,
otogaz ve çimento fıyatlanna
zam yapıldı. Akaryakıt
ürünlerinden benzinlerin
fiyaü, bugünden geçerli
olmak üzere yüzde 2.1,
gazyağının fiyaü ise yüzde 3.1
oranında zamlandı. Tüpgaz
fiyatlan da dünden geçerli
ohnak üzere yüzde 4.1 ile
yüzde 4.9 oranında arranldı.
Buna göre 12 kilogramlık
tüpün fiyatı Ankara'da 8
milyon 700 bin, Îstanbul'da 8
milyon 590 bin, Izmir'de ise 8
milyon 550 bin lira olarak
belirlendi. Otogaz fiyatlannda
yüzde 5 oranında arttınma
gidildi. Buna göre otogazın
fiyatı Ankara için 407 bin
900, îstanbul için 401 bin 300,
Izmir için 400 bin 300 lira
oldu. Kalorifer yakıtı da yüzde
1.6 ile yüzde 1.8 arasında
zamlandı. Çimento'nun satış
fiyatlannın da yüzde 10
oranında arttınldığı bildirildi.
Dökme çimentonun ton fiyatı
KDV hariç 33 milyon lira,
torbalık çimentonun fiyatı 2
milyon 200 bin lira oldu.
Kriz, Bnnalan finansal batağa sûrukkrken geri dönmeyen kreâflerde de arü§ okta.
Batıklar korkııtuyor
Ekonomi Servisi - Krizin etkisiyle
kredi dönüşlerinde yaşanan sorunlar
nedeniyle bankaların artan batık
kredi sorununun önüne
geçilemiyor. Özellikle
Kasım 2000'de, yaşanan yüksek raiz
krizi nedeniyle mali ve reel sektörün
ağır yaralar aldığı dönemde artış
kaydeden bankalardaki batık
krediler 3 katrilyon lira
düzeyindeyken son ekonomik
bunahmın ardından 450 trilyon lira
dahaartarak3
katrilyon 850
trilyon liraya
yükseldi. Reel
sektörün ödeme
güçlüğü çektiği
kredilerin mart ayı
sonunda ise
bankalardaki batık
kredileri daha da
arttırmasından
korkuluyor.
Yaşanan fiili
devalüasyon öncesinde ise 16 Şubat
itibanyla bankalardaki batık
krediler 3 katrilyon 400 trilyon
düzeyindeydi. Kriz öncesinde tüm
kredilere göre yüzde 10.6 olan
batık kredinin oranının da yüzde
12.6'ya çıktığı belirlendi.
Bankalann toplam kredi stoku
ise son hafta 7.5 trilyon lira artarak
29 katrilyon 994.7 trilyona çıktı.
Bankalann tüketici kredileri 43.8
trilyon lira gerileme göstererek 4
katrilyon 100.1
Batık Krediler
22
Kasım
2000
16
Şubat
2001
2
Mart
2001
9
Mart
2001
trilyon liraya
düştü. Kredi
kartlanyla
kullanılan
kredilerin tutan
ise son hafta
51.5 trilyon
lira artarak 2
katrilyon 326.8
trilyon lira
olarak
gerçekleşti.
'Cep' piyasası da krizden payını aldı
ANKARA (ANKA) -
Avrupa'nın en hızlı
gelişen cep telefonu
pazan olarak gösterilen
Türkiye, geçen yıl
değişik tip ve markada
yaklaşık 7 milyon cep
telefonu ithal etti ve bu
ithalat için 1 milyar dolar
ödedı. Ithalatın bu yıl
kriz nedeniyle yan yanya
azalması bekleniyor.
1999 yılını 7 milyon
kullanıcıyla kapatan cep
telefonu pazan, 2000
yılında kullanıcı sayısının
yüzde 100 oranında
artarak 15 milyona
• Geçen yıl pazara 8 milyon dolayında yeni
kullanıcının girmesiyle patlama yaşayan cep
telefonu ithalatında bu yıl kriz nedeniyle yan
yanya azalma bekleniyor.
ulaşmasıyla rekor bir
artışa imza attı. Geçen yıl
pazara 8 milyon
dolayında yeni
kullanıcının girmesi, cep
telefonu cihazının
ithalatında da patlamaya
yol açtı.
Yerli ûretim düşûk
Yerli üretimin çok düşük
düzeyde kaldığı ve
neredeyse tümüyle dış
alıma dayalı olarak
gelişen cep telefonu
pazannda, 2000 yılında
değişik marka ve tipte
yaklaşık 7 milyon
dolayında cihaz ıthal
edildıği ve bu ithalat için
yaklaşık 1 milyar dolar
düzeyinde para
harcandığı hesap edıliyor.
Ekonomik kriz nedeniyle
yurttaşın alım gücünün
görece gerilemesine bağlı
olarak, bu yıl cep
telefonu ithalatının da
önemli ölçüde düşmesi
bekleniyor. Cep telefonu
satış ve pazarlama
faaliyetlerini üstlenen
şirketler, ithalatın yüzde
50'ye varan oranlarda
daralmasını bekliyor.
Bu arada, lüks oto
ithalatında olduğu gibi
özellikle üst ve orta üst
gelir gnıbuna seslenen
pahalı telefonlann
ithalatında ve satışında
herhangi bir gerilemenin
beklenmediği
kaydediliyor.
Sabit ücret
avantajı Ariay
ya
ilgiyi arttırdı
Sabit ücret yükünden kurtulmak isteyen cep
telefonu kullamcılain, 3. GSM operatörü Aria'ya ügi
gösterdL Aria hatn saücısı Aytaç Er, iki gün içinde
150 hatnn tükendiğini ve yeni siparişler verdiğini
belirterek "Başlangıç için iyi bir rakam, bu kadarmı
beklemiyordum" dedi. İlk iki günlük sanşlann
tatmin edid olduğuna dikkat çeken
Er, zamanla kuOamcı sayısınm artmasmı beklediğini
söyiedL Er, hattm dual banm olmayan telefonlara
uyumlu obnadığuu, ancak piyasada da
bu tip telefon kalmadığını dile getirdl Aria hatü
satın alan tüketiciler de tercihierinin başlıca
nedeninin, 'sabit ücret'ten etküenmemek ve aylık 55
dakikalık konuşmadan sonra geçerli olacak yüzde
55'Bk indirim olduğunu vurguladdar.
(FotoğrafGÖZDE AKGUNGÖR)
Yine bu yıla ilişkin kriz beklentisi,
işletmeleri haklı çıkanrken
bankalara yönelik güvensizlik de
dikkat çekici bir başka saptama
olarak ortaya çıkıyor. Büyük ölçekli
finnalann da, tüketimin azalacağı,
kredi maliyetlerinin yükseleceği ve
«2001'in, 2000'den daha kötü
geçeceğp yönündeki beklentilerinin
de gerçekleşmesi yılın ilk
çeyreğinde kesinleşmiş durumda.
ISO'nun 2000 yılının ikinci yansı
için ekonomik durumu saptama
amacıyla yaptığı anketinde göze
çarpan sonuçlar şöyle:
Isten çıkarmalar artti: 2000
yılı sonu itibanyla işten
çıkanlanlann toplam
çalışanlara oranı yılm ilk
yansının iki katı
düzeye, yüzde 5.1'e
yükseldi. Küçük
işletmelerde ise bu
> oran yüzde 14.1'e
kadar çıkarken, orta
ölçekli işyerlerinde yüzde 9, büyük
ölçeklilerde ise yüzde 3.9 oranında
kaldı. Geçen yılm ilk yansında
işten çıkanlanlann toplam
çalışanlara oranı yüzde 2.4, ikinci
yanda yüzde 2.6 iken yıl sonu
itibanyla yüzde 5.1 'e yükseldi.
Üretlm azalıyor: 2000 yıh
ikinci yansında, üretim, istıhdam,
ıç satış ve yeni sipariş
beklentilerinde azalış bildirenlerin
oranında yüksehne söz konusu.
2001 'e ilişkin beklentilerin daha da
karamsar olduğu belirtilirken dış
satışlarda diğer göstergelere göre
daha ıyımser bir hava söz konusu.
Karşıhksız çekler artıyor:
Kriz
dönemlerinden
artış gösterdiği
bilinen
karşıhksız çek ve
protestolu
\Q \ senetlerin satışlara
oranı, 2000'in ikinci
yansında 1998 ve 1999'daki
düzeyin de üzerine çıktı.
2000'in ilk yansında yüzde 3.9
olan bu oran, yılm ikinci yansında
yüzde 8.8 ile son 3 yılın en üst
düzeyine çıktı. Bu oran bir önceki
büyük krizin yaşandığı 1998'in
ikinci yansında yüzde 7.6 idi.
Krediler Iptal edlllyor: 2000
yılı sonunda kriz nedeniyle
istemedığı halde kredilerini
kapatmak zorunda kalan
işyerlerinin oranında artış oldu.
Ankete katılan işyerlerinin yüzde
16.5'i 2000'in kasım ve aralık
aylannda istemediği halde
kredilerini kapatmak sorunda
kaldıklarını belirttiler. Orta ölçekli
işyerlerinde bu oran yüzde 20.6'ya
yükseldi.
Bankalarla falz anlasmazlıti:
ISO'nun çalışmasına
katılan işyerlerinin
yüzde 68 i, artan faİ2
oranlan konusunda
bankalarla
anlaşmaya
varamadıklanm
belirtiyor. Küçük işletmelerde bu
oran yüzde 77.3, orta boy
işletmelerde yüzde 62.3 iken büyük
işletmelerde yüzde 61 düzeyinde.
İşletmelerin yüzde 52'si kredi borç
faizlerinin değişmediğini
kaydederken dış kredi kullanan
sektörlerde devalüasyon nedeniyle
kredi maliyetinin giderek
artacağına dikkat çekiliyor.
Krize karsı önlemler: Toplam
işyerlerinin yüzde 40.8'i, 2000
yılının son döneminde
karşılaştıklan krize karşı
ödemelerini erteleme yoluna
giderken ıstihdam azaltma, yüzde
23 ile ikinci başvurulan kriz önlemi
olarak yer aldı. Vadeli satışlan
durdurmak yüzde 19.6, üretime ara
vermek yüzde 17.9, ticari
kredilerin kapatılması yüzde 15.9
oranında başvurulan krize karşı
kısa vadeli önlemler oldu.
Finansman darbogazi:
Çalışmaya katılan
işyerlerinin yüzde
69.6'sı 2000 yılının
ikinci yansında
finansman darboğazı
içinde olduklannı
bildirmiş. Finansman
sıkıntısının en önemli nedeni
olarak yüzde 46.4 ile kredi
maliyetindeki yüksehne
gösterilirken ikinci sırada yüzde
36.9 ile işletme sermayesindeki
azalma gösteriliyor.
SatlSİarda azalma: Firmaların
yüzde 61.6'sı 2000 yılı sonunda
yaşanan kriz nedeniyle satış
hacminde daralma ifade etmiş,
finnalann yüzde 12.8'i ise
satışlannda yandan fazla düşme
belirtmiş.
İŞÇİNİNEVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Tartışmayı Bile
Becerememek
Betki gazeteci olduğum için bana daha çok batı-
yor. Ama tartışmayı bile sorunlann asıl can alıcı nok-
tasından beceremeyen bir toplum olmamıza ilişkin
çarpıcı örneklerle karşılaştıkça irkilirim. Sağlıklı çö-
züm üretebilmede işin başından ne kadar şansız bir
duruma düştüğümüzü düşünürüm.
Kemal Derviş'le yatıp kalkmaya başladığımız-
dan, Türkiye'yi kurtarma sorumluluğunu ABD ve
Dünya Bankası'ndan ithal uzmana bağladığımız-
dan bu yana şu tartıştıklanmıza bir bakın..
Her şey bitti.. Sıra Kemal Derviş'in işi bitirildiğin-
de, defteri dürüldüğünde siyasete mi atılacağı, Tür-
kiye'de mi kalacağı, yoksa Amerika'ya mı dönece-
ğine kaldı. Başanlı olursa, siyasete atılırsa.. Alterna-
tif lider, parti başı mı olur? Başansız olursa Türki-
ye'de kalıp kalmayacağı, ABD'ye kaçıp kurtulma-
yacağı sanki çok önemli.
Medya'nın reating, sansasyon adına koşturma-
cası bu türden haberleri ana bültenlere, manşetle-
re taşımalan yetmiyor. Başbakan Ecevit, ANAP Ge-
nel Başkanı Yılmaz, Derviş'in kendisi ciddi ciddi bu
tartışmayı gündem yapıyorlar. "Türkiye'den kaçma-
yacağına söz verdi", "Hayır istediklerimi yapmaz-
larsa, sıkıştınriarsa Amerika'ya kaçanm" dedi. "De-
medi", "Demedim "lerle demeçler patlatılıyor.
Bu arada sıkı para denetiminden, para basmaya
geçiliyor. O kadar insanın işten atıiması, onca dü-
şük ücrette çalışma, emek sömürüsü, onca bedel
boşagidiyor. Sanayi Odası krizde iş dünyasının dav-
ranışına ilişkin bir araştırma yapmış. Birinci sırada
borçlannı ödememe, ikinci sırada işçileri işten atma
var.
Odalar Birliği ay sonuna kadar banka borçlan için
uzatma anlamına gelecek önlemler alınmazsa, ban-
kalann batık fabrika enkazı sahipliği durumuna dü-
şeceklerini söylüyor. Para sıkışıklığında fırlamış fa-
iz borçlannın düşürülmemesi halinde bu borçîann
ödenmemesine bağlı olarak kapılanna kilit vurula-
cakfabrikalann bankalann elinde kalacağını vurgu-
luyorlar.
TİSK veTÜSlAD'dan sağduyulu birkaç işverenin,
işletmelerin kapatılmaması, işçi atılmaması, özveri
ile ekonomide seferberiik çağnlanna çok fazla ku-
lak veren yok. Tam tersı, fırsat bu fırsat daha ucuz
emek, daha fazla işçi sömürüsü, bu arada sendika-
lardan kurtulmuş olmak için akla gelmeyecek uy-
gulamalaryaşanıyor. Isterseniz DİSK Tekstil'in "Bur-
dur Junior Cumhuriyetinde yaşanan inanılmaz
olaylar.." başlıklı açıklamasından özet bir alıntı ya-
palım:
İki sayfalık açıklamada tek tek tarihler ve isimler
var elbet. Çok özetle Junior kot fabnkasında sen-
dikada örgütlenen işçilerden tek tek alınıp dövülme-
ler, sorguya çekilmeler, harta işkence uygulamalan
yaşanıyor. Hüseyin Şengil adındaki işçi yakınlan-
nın polise ihban üzerine fabrikada yaralı bulunarak
Devlet Hastahanesi'nde tedavi altına alınıyor.
Elbette özel bir olayı genellemıyor, işverenler işçi
dövdürüyor gibi bir sonuç çıkarmıyoruz. Ama kriz
bahane uygulamalann gelinecek ürkütücu boyutla-
n da var. En başında da çalışanlann işsız kalma teh-
didi altında köleleştinlmelerinın boyutlan. Ücretler,
hortlayan enflasyona rağmen donduruldu. Yani ger-
çek ücretler durmadan düşerek yoksullaşma boyut-
lanıyor. Ücreti yükselmiş kıdemli işçiler bütün işlet-
melerde göze batıyor. Atılamazlarsa, ücretlerinin
düşürülmesi gündeme geliyor. Fazla mesai, sosyal
ödemeler hak getire. Kazanılmış haklar durmadan
genye çekiliyor...
Biz, medyamızın da katkısı ile yine her şeyi en
abuk yanlanndan tartışarak aklımızca tepkılerimizi,
soaınlanmızı dillendirmiş oluyoruz. Kriz sonrası yok
olan ilaçlar sorunu "bu kavga öldürür" gibi iddialı
sunuşlarta, ama sadece ve sadece Bakanlık ile it-
halatçılar arasındaki dolar kuru tartışması boyutun-
dan ele alınıyor. İthal ilaçlar için bakanlığın 820 bin
liradan dolan hesaplamasına kızan ithalatçılar ılaç
alımını durdurup gelmiş olanlan tezgâh altına indi-
riyoriar.
Sanki sorun, elbette sorun ama şu anda kimi ilaç-
lann piyasada bulunmaması ilesınıriı. llaçtatümden
dışa, ithalata bağımlı olmanın yaşamsal sağlık so-
rununun geleceği; daha önce Türkiye'de patent,
bilgi aktanmı, isim hakkı ile de olsa üretilmiş ilaçla-
nn dahi bir bir ana firmalar tarafından alınıp doğru-
dan ithal satışa dönülmesi; Türkiye'de ilaç üretimi-
nin yok edilmesinin anlamı, sonuçlan sorgulanmı-
yor.
Durmadan açık veren sosyal güvenlik kurumlan-
mızın ithale dayalı ilaç fiyatlannda, ithalatçılann is-
tedikleri gibi bin dolara bağlanmış zamlaria bir ka-
lemde katlanacak zararian ne olacak? Sizi bılmem
ama kendi adıma çevresinde ilaca bağımlı yakınla-
n olan biri olarak yüreğim ağzımda, yeni ithal ilaç fi-
yatlan listelerini bekliyorum. Hangi bütçelerle bu
ilaçlan satın alabileceğiz? Yakınlanmızı bile bile, göz
göre göre, ılaçsız, hastalıklannın ileriemesine, kade-
re mi terk edecegız?
Dünyada en acımasız tekelleşmelerden biri ilaç-
ta yaşanıyor. Aklı başında bir ışveren olarak, kendi
ilaç sanayiinin içinde olduğu halde, Bülent Ecza-
cıbaşı, ilaç işverenlerini, ithalatçılan boşu boşuna
özveriye çağırmıyor. Ama paranın dini imanı yok ki...
sukransoner@yahoo.com
Emekçiden
TOBBf
ye tepki
ANKARA (ANKA)-
Hak-lş Genel Başkanı
SaKmUslu,EmekPlat-
formu'nun ortaya ko-
yacağı tepkiyi gazete
ilanlanyla kırmaya ça-
hşmakla suçladığı TO-
BB'u kastederek "So-
rumluluklanmızın far-
kmdayız. Kimsenin bu-
nu bize hauriatmaya
hakkı yok" dedi.
Emek Platformu'nun
ortaya koyacağı de-
mokratik tepkiyi gaze-
te ilanlanyla kırmaya
çalışmanın demokrasi-
ye inançsızlık olduğu-
nu söyleyen Uslu, bu
tür ilanlar yayımlayan-
lann, önce yolsuzluğa,
soyguna ve vurguna
bulaşmış kendi üyelen
hakkında yaptıklan ya-
sal işlemlen ortaya
koymalannı istedi.
Uslu, TOBB ile Hür
Teşebbüs Konseyf nın.
hükümete ültimatom
verirken, tepkilergös-
terirken alabıldiğince
özgür davranıp sendika
ve meslek kuruluşlan-
nın ortaya koyduğu tep-
kiyi eleştirmeye hakkı
olmadığını behrtti.