Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 MART 2001 PEİEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Eceyit, Sezer'lı
görüşecek
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu)
Başbakan Bülent
Ecevit ile
Cumhurbaşkanı Ahme
Necdet Sezer
arasındaki gerginliğin
Milli Güvenlik
Kurulu'nun (MGK)
ikinci toplantısında
giderilmesinin
ardından haftalık
olağan görüşme bugün
15.00'teÇankaya
Köşkü'nde
gerçekleşecek.
Başbakanlık'ta yapılan
yeni düzenleme ile
Ecevit artık dışanda
gazetecilerin sorulannı
yanıtlamayacak.
Güvenlik nedeniyle bu
önlemin alındığı
öğrenilirken
Başbakanlık'ın giriş
katında oluşturulacak
yeni platformda
gazetecilerin Ecevit'e
sorulannı
yöneltebilecekleri
kaydedildi.
ttonomiyi
izüyopuz'
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Avrupa Topluluğu
Araştırma ve
Uygulama Merkezi
tarafindan düzenlenen
;,~>nferansta 'Türkiye
1
AB'nin
>
enişlemesi' konulu
>ir sunuş yapan
tATupa Komisyonu
ürkiye Masası
"' lüdürii Michael Leigh
sorulan da yanıtladı.
Leigh. Katılım
Ortaklığı Belgesi'nde
(KOB) yer alan tûm
önemli unsurların
Ulusal Program'da da
(UP) yer aldığı
izlenimini
edindiklerini bildirdi.
Sağtar: Baykal
şamar yedi
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Eski CHP Partı
Meclisi (PM) üyesi
Fikri Sağlar, Içel îl
Disiplın Kunılu'nun
kendisi hakkındaki
kesin ihraç istemini
reddeden karannı,
"Ataımışların
suratında patlayan bir
tokat" olarak niteledi.
Sağlar, "Umanm
Deniz Baykal, yediği
bu şamardan
etkilenmıştir" diye
konuşaı.
Fransa
98116İ96Sİ
• ANKARA (ANKA)
- Başbıkan Bülent
Ecevit Fransa'yla
Dünya Ticaret Örgütü
(WTO) kısıtlamalanna
aykın Mmayacak
biçimce en alt düzeyde
ekonoınik ilişki
kurulrnasını öngören
'çok gzli' damgalı
genelgesini sadece
devleta üst düzey
kunınianna gönderdi.
Ecevit önce bakanlara
elden ılaştınldığı
öğrenien genelgede,
Fransa'yla ikili
ilişkila-in en alt
düzeyce tutulmasını da
istedi. Vüksek Öğretim
Kurulı'na, MGK
aracılıgıyla da devletin
en üst cunımlanna
iletiler genelgede,
zorunlüuk olmadıkça
Fransa y a tüm
gezileraı de iptal
edilmesi istendi.
Hükümet, bayramı yeni programı biçimlendirerek geçirecek. ANAP değişiklikte ısrarcı
Yeııideıı ekonomik pr<IJ-M
AYŞESAY1N
• ANAP Başkanlık Divanı'nda, kabine değişimini
isteyen kurmaylanna Yılmaz, Ecevit engelini
gösterdi. Yılmaz,"Başbakan, kabine değişikliğinin
partisinde sıkıntıya yol açacağını, bakanlannın da
rencide olacağını düşünüyor" dedi. ..
na işaret eden Yılmaz, kabine revizyo-
nunun şimdılık Başbakan Bülent Ece-
vit'e takıldığını, bu nedenle de "eko-
nomi yönetmü" ile sınırlı kalacağını
aktardı. ANAP kurmaylannın, "kabi-
ne revizyomı" istemlerine ise Yılmaz,
"ekonomik dengelerin rayına oturma-
sına kadar yapılamayacağT karşılığı-
nı verdi. ANAP Genel Başkan Yardım-
cısı Ahat Andican. 1.5-2 ay sonra ka-
bine revizyonunun gündeme gelebile-
ceğini söyledi.
Yılmaz, dün partisinin Başkanlık Di-
vanı toplantısında, hükümet ortaklan
zirvesinde alınan kararlara ilışkin bil-
ANKARA - Hükümet ortaklarının
art arda yaptığı zirvelerden, "yeni eko-
nomik program kararT çıktı. ANAP
Genel Başkanı ve Başbakan Yardım-
cısı Mesut Yılmaz. hükümet ortaklan-
nın ve ekonomi bürokratlannın bay-
ram boyunca çahşarak yeni ekonomik
programm ana ayaklannı biçimlendi-
receğini, döviz ve faiz dengesinin orur-
masrndan sonra da kamuoyuna resmen
açıklanacağmı kurmaylanna açıkladı.
Kriz nedeniyle mevcut programın uy-
gulanma olanağının ortadan kalktığı-
giler aktardı. Toplantı öncesinde gaze-
tecilerin "kabine revizyonu olup olma-
yacağma" ilışkin sorulanna "Liderler
olarakrevizyonunekonomiyönetimiile
sınırh ohnası konusunda mutabakata
vardtk" karşıhğını veren Yılmaz. divan
toplantısında, kabinede revizyon iste-
mınin Ecevit'ten döndüğünü aktardı.
Çetebi: Ekonomi bize verüsin
Divan toplantısında ilk sözü alan ve
ekonomiden sorumlu devlet bakanlığı
için adı kulislerde dile getirilen Genel
Başkan Yardımcısı Işın ÇelebL
DSP'nin ekonomi yönetimini eleştirdi.
ANAP'ta, ekonomi yönetimini yürü-
tecek "ehfl" isimler bulundugunu savu-
nan Çelebi, parti olarak, ekonomi yö-
netiminin partisine verilmesini istedi.
Alınan bilgiye göre, Genel Muhasip
Şadan Tozcu, bu isteme karşı çıkarak
"Bu ortamda ekonomiyi devralmak,
enkaz devralmak ohır. Bu enkaz da bi-
zim eümizde kalır" dedi. Yılmaz ise
Başbakan Ecevit'in, kabinede değişik-
liğe karşı çıktığını belirterek "Başba-
kan, bu aşamada kabine revizyonunun
partisinde sıkmüya yol »çarağmı, ba-
kan arkadaşlannın rencide oiacağını
düşünüyor" dedi. Yılmaz'ın, ekono-
mik dengeler rayına oturduktan sonra,
kabinede revizyonun yeniden ele alına-
bileceğini dile getirdiği öğrenildi.
ANAP Genel Başkan Yardımcısı A-
hat Andican, ekonomik dengeler yeri-
ne oturmadan, kabine değişikliğinin
sözkonusu olamayacağını, ekonomi-
nin başına yeni bürokratlann atanma-
sı, yeni ekonomik programın oturması
da hesap edildiğinde 1.5-2 ay sonra ka-
bine değişiminin gündeme gelebilece-
ğini söyledi.
'28 Subat'a elestiri
FP'de
parçalı
muhalefet
ANKARA
(Cumhuriyet
Bürosu)-FP,
ekonomik
bunalımla il-
gili muhalefette de "gele-
nekçi-yenitikçi" aynmına
düştü. FP Genel Başkanı
Recai Kutan ile Kayseri
Milletvekili Abdullah GüL
aynı saatlerde ayn toplantı-
larda hükümeti eleştirdi.
Recai Kutan, 28 Şubat'ın
yıldönümünde genel mer-
kezde belediye başkanla-
nyla toplantı yaptı. Hükü-
metin "28 Şubat zihniveti-
nin ürünü olduğunu" savu-
nan Kutan, "vurgun, soy-
gun ve talan düzeni kurul-
duğunu" söyledi. Kutan,
Baymdırlık ve Iskân Baka-
aı Koray Aydm hakkında 2
$ubat tarihli afet genelge-
;ıyle "haksızhk ve vurgun
apoğT gerekçesiyle Mec-
is soruşturma komisyonu
urulması için önerge ve-
îceklerini bildirdi.
Yenilikçi kanadm önde
flen isimlerinden Abdul-
h Gül de "yenilikçi'' mil-
.tvekilleri ile Meclis'te ba-
ı toplantısı düzenledi. 28
ıbat sürecine dayanan po-
kalann ekonomiyi çökü-
götürdüğünü ileri süren
J, "Bir haftadn- ekono-
yi beürsiziikter ve bıçak
ında götürmenin maU-
Jbizkri hiperenflasyonla
kı karşıya bırakabilir.
6zbitmiştir
T
'dedi
Başbakan Ecevit, baay»zariarmwsiyase<çilerinhükiunetekarşiTOğım
Başbakan Ecevit, hükümetin 'icraatını' savundu
'Istifayok'açıklamasıANKARA (Cumhuriyet kredi açacağı yolundaki ha- göre hükümetin hiçbirbaşan-
Bürosu) - Başbakan Bülent
Ecevit, hükümetin çekilmesi
çağnlanyla ilgili olarak "Be-
nim için hükümetten çeküme-
nin hiçbir zorhığn yoktur. Si-
yasal yaşanum süresince se-
cimle gekiiğim bütün görev-
lerden kendi karanmla çekfl-
dün. Ama şimdi başbakanhk-
tan aynhr da bir hükümet bu-
nahmma neden ohırsam bu-
nun besabını uhtsa ve tarihe
veremem" dedi.
Ecevit, Dünya Bankası'nın
Türkiye'ye 25 milyar dolar
berleri. "O bizim beklentimiz,
temennimiz" dıye değerlen-
dirdı. Ecevit, bürokratlann
bayram boyunca çahşmalan-
nı sürdüreceklerini, başta ge-
len görevlerinin ekonomiyi
bir an önce esenliğe çıkarmak
olduğunu söyledi.
Başbakan Ecevit, grup top-
lantısında yaptığı konuşmada,
son zamanlarda bazı yazar ve
siyasetçilenn 57. hükümete
karşı yoğun bir kampanya aç-
üğını vurgulayarak şu görüş-
leri dile getirdi: "Bu çevrelere
a yok. Her yapağı yanhş. O-
nun için Ecevit başbakanhk-
tan çekflmeK ve üç partfli hü-
kümetdeçökrnelklir.Arnabu-
nu isteyenler hükümetin yap-
üklaruu bümezden gefiyorlar.
Bu hükümet enflasyono yüz-
de 7040'lerden yüzde 30'ia-,
nn alüna çekme basansını
göstermiş; petroldeki yükseft-
şe, Avrupa parasmdaki düşü-
şe ve depremkrin getirdiği
mafi yüke karşrn eksi yüzde 6
büyüme hızuu bir yüda arü
ö'^vüksdtmiştir."
Tansu Ciller:
3 milyar
dolar
kime gitti?
ANKARA
(Cumhuriyet
Bürosu)
DYP Genel
Başkanı Tan-
su Çifler, IMF ile imzalanan
fakirleşme programının "ce-
halet örneği'' olduğunu söy-
ledi. Çıller, ulusal çıkarlar
gereği ekonomiyle ilgili her
şeyi açıklamadığmı belirtti.
Çiller dün partisinin grup
toplantısında, bunalımdan
sonra yapılan araştırmaya
göre DYP'nin oylanrun yüz-
de 30'lara dayandığım sa-
vundu. FP Genel Başkanı
Recai Kutan'ın gündeme
getirdiği soru işaretlerini
Çiller de yineledi. DYP lide-
ri, kur ayarlaması öncesinde
Merkez Bankası 'ndan çıkan
3 milyar dolann kimlere git-
tiğinin açıklanmasını istedi.
"Bu ülkeyi düziüğe kendi
insanı, uhısalprogramı çdta-
nr" diyen Tansu Çiller, ban-
kacılık sektöründe yaşanan
bunalım üzerinde konuşma-
yacağını, ancak durumu
kaygı verici bulduğunu söy-
ledi. Çiller şunlan kaydetti:
"Başbakan MGK'yi terk
edip' Knz \ ar' diyor, herkes
birbirine girivor, bu siyase-
ten tahrikohnuyor. Muhale-
fet gensoruyu geri çeldyor,
doğruyu sö>1üyor, yine de
mesulü muhalefet oluyor.
Bilinsin ki, bayramdan son-
ra bu meselelerin masaya
yaürdmasmm zamam gele-
cektir."
IHP lideri Devlet Bahçeli'ye ekonomi kurmaylarından kriz brifingi:
Cüdümlü kur politikasi uygulanmalı
EMÎNEKAPLAN
ANKARA-MHP Genel Başka-
nı ve Başbakan Yardımcısı Devlet
BahçeH ekonomide yaşanan kriz-
de bürokrasinin yetersiz kaldığını
düşünerek kurmaylanna, "Alanm-
da uzman ve iyi derecede j^bana
dil bilen 50 kişüik kadro haznia-
>ın" talimatı verdi. Bahçeli'ye,
krizin nedenleri ve sonuçlanna
iüşkin bilgi veren ekonomi kur-
maylan, 'güdümlü kur' polıtıkası-
nın uygulanmasuıı önerdiler.
MHP lideri Bahçeli, ekonomik
krizin başladığı günden beri kur-
maylanndan krizin nedenleri ve
sonuçlan konusunda bilgi alıyor.
Para-kur politikasındaki hatalar ve
dövız kurunun sabit tutulması yü-
zünden ekonominin bu duruma
geldiğini anlatan ekonomi kur-
maylan, dalgalı kur yerine güdüm-
lü kur politikasi uygulanmasını
önerdiler. Dalgalı kur politikası-
mn sürekli uygulanması duru-
munda döviz fıyatlannın aşın de-
recede yükseleceğine dikkat çe-
ken kurmaylar. "Merkez Banka-
sı'nın müdahaieedebüeceği biçim-
de piyasa ayaıianmah" görüşünü
dile getirdiler.
Bahçeli, kurmaylanna, "Alanm-
da uzman ve ryi derecede yabana
dil bilcn 50 kişiKk bir liste haznia-
ym" talimatı verdi. Bahçeli 'nin bu
talimatının, MHP'nin başını çek-
tiği bir koalisyon hükümeti ya da
tek başına iktidar olma durumuna
hazırlık amacı taşıdığı kaydedildi
IRMIKI AYDIN ENGtN aengin@ doruk.net.tr
Sa satııian okurken (yani gazeteni-
zi saltan okuyorsanız) Dünya Bankas
BaşWardımcısı Kemal Derviş. Anka-
ra'daşbakan Bûlerrt Ecevrt'le baş ba-
şa gcuyor ya da görüşmeye hazııianı-
yorosk.
K© Derviş'i Türioye'de fazla tanıyan
yok. D öncesinde gazetecilik yapanlar,
onunıevit hükümetlerinin ekonomik
polititnnın belirtenmesindeetkin birda-
nışmalduğunu şöyte böyle anımsıyor-
lar.
Kini de onu, 1990 sonrasında do§an
ve çalak boğulan Yeni Demokrasi Ha-
reketi (YDH) kurucu üyelerınden biri
olarahımsıyor. Cem Boyner, Ibrahim
Betil, n Paker, Asaf Savaş Akat'ın ya-
nı sırsmal Deryiş de YDH'nin oluşu-
muncfe ilkelennin belirienmesinde kat-
kılı olrtu.
KetiDerviş şimdi üçüncü kez Türki-
ye'de görev ve işlev üstlenecek gibi.
Hükürin "görüşmek ve bazı konularda
danışı; ûzere Sayın Derviş'i davet et-
tik" ytdikkatli açıklamalanna rağmen
Kemaerviş'in Merkez Bankası Genel
Müdüıü'nü üstJeneceği ısrarla vurgu-
lanma
Anasrarla vurgulanan bir nokta da-
ha vanmal Derviş'in bakan yapılarak si-
yasal ki ve sorumluiukla donatılması
ve hühette "ekonomiden sorumlu ve
tam yii devlet bakanı" olarak çalışma-
Bir Süper Bakan
sı. Bu ısrarlı söylentiyi Ecevit dün (önceki
gün) yalanladı. Ama yalanlamada seçilen
sözcükler ilginçti:
- Sayın Derviş'in bakanlık gibi birkoşu-
luyoktuh..
Hertıalde dogrudur. Kemal Derviş, "Ge-
lirim ama bakan olursam gelirim" deme-
miştir. Zaten böytesi pek nazik ve zarif ol-
mazdı.
Amaaaaa...
Sorun Kemal Derviş değil.
Kemal Derviş'in kişiliğinde bir 'ekono-
mi mesih\" gören safdıller de değil.
Türkiye ekonomisinin bugün geldiği
noktada, bırakın bir "ekonomikmesih'in,
kitaplarda yazan sahici "Mesih'in bile elin-
cten bir şey gelmesi mümkün değil.
Bu satırlaryazıiırken Kemal Derviş adın-
da kilitlenmış gibi görünen, ama olmazsa
bal gibi yeni bir Kemal Derviş bulunup tez-
gâhlanmaya çalışılacak olan bir başka
manevra var: "Ekonominin başına tam
yetkili bir devlet bakanı!"
Avrupa pariamentolannda sıkça kulla-
ntlan bir terimle söylersek: Süper Bakan!..
Yani ekonominin, siyasal otoriteyle de
donatılmış bir "tek adam "ın eline verilme-
si... Bu sizce kimin formülü, bu formül ki-
min önerisi?
Siz bu sorunun yanıtnı düşünedurun,
ben başka bir anımsatma yapayım.
•••
Benim anımsadığım kadanyla Türkiye
ile IMF arasında bugüne dek 17 stand-by
anlaşması yapıldı. Bunlardan beş, altısı
enflasyonu düşürme hedefli olmayan,
Türkiye'nin dış kredi bulabilmesi için "tav-
siye mektubu" nitelikli anlaşmalardı.
Ama geri kalanlann hepsı Türkiye'de
enflasyonu düşürmeyi hedefleyen anlaş-
malardı.
Hepsi de çuvalladı.
Yine de IMF reçetelerinin hiçbir anaka-
rada, hiçbir ülkenin ekenomisini düze çı-
karamadığını, çıkardı gibi gorunenlerin bir
iki yıllık yapay sağlık görüntüleri verdikten
sonra gümbür gümbur çöktuğünü yazıp
çizenlere kımse kulak asmadı.
Nasıi assınlar! IMF'den kopmak demek,
uluslararası finans kurumlanndan (siz bu-
nu "uluslararası tefecilerden" dıye de an-
layabilirsiniz) kredi, yani dış borç almak-
tan vazgeçmek demek.
Dış borçlannın faizlerini ödemek için bi-
le dış borca muhtaç bir ülkede, IMF'den
kopmayı düşünmek bile mümkün değil.
Çünkü IMF'nin ilan edilmemiş patronlan
uluslararası finans kurumlan. Onu, onlar
yarattı.
IMF'ye "Filanca ülke bizden borç isti-
yor. İyi de faiz veriyor. Git bir bak bakalım,
vadesi gelince ödeyebilecekler mi, para-
lanmızı garantıye alabilecek miyiz, bir iyi-
ce araştır, olmadı gereken önlemleri filan
al, aldır..." dlyoriar. O da CottareHİ'lerin-
den birini yolluyor ve sonra...
Sonrasını biliyorsunuz.
•••
Şimdi, IMF reçeteleri uyannca uygula-
maya sokulan -onuncu mu, on birinci mi
olduğunu bilemediğim- bir "program"da-
ha çöktü.
Türkiye'deki siyaset elebaşılan, "O
program bitti, şimdi yenisini yapıyoruz"
sohbetine kuvvet vererek pişkince koltuk-
lannı koruyortar.
IMF'nin ise kamı bu masallara tok.
Programlar çöker çuvallar, sürer sürmez,
yanda kalır, çeyrekte kalır, çok da önemli
değil. önemli olan Türkiye'nin aldığı borç-
lan ödeyebilmesi.
Eğer darbe yap(tır)ıp demiryumruklu bir
yönetim modeli yeğlenmeyecekse, ki
uluslararası konjonktür buna şimdilerde
pek elverişli değil, daha yumuşak ama yi-
ne de etkili bir çözüm aranacak demektir.
Acaba ekonominin dizginlerini tek ba-
şına elinde tutacak, siyasetçilenn etkisin-
den, yetkisinden olabildiğince kurtanlmış
bir "süper bakan" bu görece "yumuşak
çözüm" mü?
Hele biryann olsun da göfelim... Ak ko-
yjn kara koyun yakında iyice belli olur.
POLİTtKA GtmÜĞÜ
HÎKMET ÇETİNKAYA
İpin Ucu Kaçınca...
Zamlar başladı...
önce akaryakıta yüzde on zam geldi. On gün
sonra yüzde on zam daha bekleniyor...
Dolar yükseldıkçe akaryakıt zamlan kaçınılmaz!..
Ankara'da siyası hava nasıl?
Bir kurtancının gelmesi bekleniyor!..
Kurtancı gelir mi gelmez mi bilmiyorum ama, bil-
diğim Türkiye'nin ithalatının 1999'a göre 2000 yı-
lında yüzde 32.7 artması...
1999 yılında Türkiye'nin toplam ithalatı 41 milyar
dolarken, 2000 yılında 54 milyar dolara çıkması
gerçekten düşündürücü...
1999da Türkiye'nin ihracatı, ithalatın yüzde
65.3'ünü karşılarken, 2000 yilı sonunda ancak ya-
nsını karşılayabildi...
Türkiye'yi yönetenler bugünlerde yeni senaryo-
lar ortaya atıyorian ülkenin ihracat ve turizmden
köşeyi döneceğini söylüyoriar...
Peki, turizm bir kenara, Türkiye ihracatını naal art-
tıracak?
Yirmi yıldır izlenen ekonomik politikalar önce
üreticiyi vurdu; durum böyle olunca da sanayici
ham maddeyi ithal etmek zorunda kaldı...
Bir ülkede üretici bilerek batınhrsa, gıda madde-
lerini yurtdışından getirip, ihraç edecek ürün bula-
mazsınız!..
1970'li yıllarda ihracatını tütün, pamuk, üzüm,
fındık, incir, narenciyeden sağlayan Türkiye, tanm-
da sanayileşmeye geçmek için çabalarken 1983'te
Turgırt Ozal'la karşılaştı...
Bu tarihte tanma yönelik yanlış politikalar uygu-
lanmaya başladı...
Türkiye, 1988 yılında iran'dan kavun-karpuz, Yu-
nanistan'dan patates, rtalya'dan salça, Afrika ül-
kelerinden muz ithaline başladı...
İpin ucu kaçtıkça kaçtı...
İran'dan kuş yemi, Ispanya ve karya'dan don-
durulmuş sebze ithalatı hızlandı...
Sonuç: 2000 yılında ürün ve tüketim mallan itha-
latı 54 milyar dolar...
•••
Türkiye çok zor bir dönemden geçiyor...
Bir yandan hayali ihracat operasyonlan yapılırken
öte yandan ekonomik bunalımdan çıkmanın yolu-
nun ihracattan geçtiği konuluşuluyor...
Türkiye'nin ihracatının büyük bölümü hayali!..
Ülkemiz on ayda 125 milyon dolar tutannda yaş
sebze ve meyve ihraç ederken, hububat ithalat ise
336 milyon dolan buluyor!..
Arkadaşımız Özlem Yuzak, önceki gün ikjinç bir
konuya değindi:
"Birdaha vurun KOBl'tere, bir daha!"
Yazı şöyle başlıyordu:
"Onlaraylar öncesinden sesteriniduyurmaya ça-
lıştılar. Aldıran olmadı. 'Biz küçüğüz. sizin gibi de-
ğiliz, dayanamıyonjz' dediler, yine tınan çıkmadı.
Feryatlan, televizyon kanallannda hararetle tar-
tışılan yolsuzluklar, batıklar, hortumlamalar arasın-
da yitip gitti.
Gözler, holding ve medya patronlannda, banka
sahiplerinde, enerji ihalelerindeydi. Hükümet bü-
yükleh saat başı ekranlarda boy gösterip istikrar
programının nasıl iyi gittiğini, IMF'den gelecekkre-
dileri anlatıyorlar, ekonominin yolunda olduğunu
söylüyorlardı. Dinleyen olmadı, kısaca KOBldiye
tanımlanan küçük ve orta boy işletmelerin çığlık-
lannı. Oysa onlaryaşamak için üretmek zorunday-
dılar. Tekstilcisi, otomotiv yan sanayicisi, imalatçı-
sı, dericisi...
Onlar için yaşamanın tek koşulu üretmekti. Sa-
nayi işletmelerinin yüzde 99.5 'ini oluşturmalanna,
işgücünün yüzde 61.1 'ini istihdam etmelehne, top-
lam üretimin yüzde 27A 'ünü sağlamalanna karşın
duyuramadılar seslerini...
Biryandan sürekli konuşan, tartışan, ancak üret-
meyen Türkiye, öte yandan artık iyice zorlayan
uluslararası rekabet, emeğin ucuz olduğu Çin pa-
zan, Doğu Avrupa pazarian..."
•••
Bir ekonominin işler haie gelmesinin, ucuz emek
pazanndan geçtiğini sananlar 'vahşi kaprtalizmi',
'Serbest pazar ekonomisi' olarak görenler 'üre-
timi' bir kenara ittiler...
Gelir dağılımındaki adaletsizliği görmeyenler'Ye-
ni Dünya masalı'yla ucuz emeği yeğleyip insana
yatınm yapmadılar...
KOBrler yıkılmaya başladı!..
Işsizlik çığ gibi büyüdüL.
Aklı başında olanlar sordu:
"Ne oluyoruz?"
. Yanıt önceden belliydi zaten:
"Dünya değişiyor, Türkiye, küreselleşmeye ayak
uyduruyor..."
KOBrler ülke ekonomisinin dinamizmini sağlı-
yordu...
Başta siyasiler, ulusal ve uluslararası sermaye
gaıplan bu gerçegi göz ardı ettiler...
Makineler durdu, kepenkler indi!..
Denizli'den Gaziantep'e; Manisa'dan Kayseri'ye
dek her yerde "Batıyoruz" çtğlıklanna kulakJartıkan-
dı!..
Kurulu düzenin jandarmalan, ABD yandaşlan.lMF
ve Dünya Bankası'nın borazancılan, halkı kandır-
mayı hâlâ sürdürüyor.
Ha gayret kurtuluyoruzJ..
hikmetcetinkaya@cumhuriyetcom.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Cumhuriyet
k i t a p 1 a r 1
Hikmet Çetinkaya
BİR GÜNEYDOĞU
GERÇEĞİıNECLA
Onun öyküsüyle hıç kımse fazla ılgılenmedı; on dört yaşısda
yaşamın kirh sulannda yok olup gitti.
Sıslı ve soğuk bir Dıyarbakır akşamıydı. Karanlığın gri göigesı
evlenn, caddelenn, sokaklann üzerine düşüyordu...
•*' CumhurİYBt Çağ Pazarlama A.Ş. Türfcocağı Cad. No 39ı41
K kitap kulubu (34334)Cağatoğlu-lstanbul Tel. (212)514 01 96