16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KfKT 2001 PERŞEMBE CUMHURlYET SAYFA HÂBERLER MatanM'ıin ş DOĞUBEYA23T (Cumhuriyet)- Ağn Dağı'na tırmanışında Cehennem Deresi'ne düşerek yaşamını yitiren AKUT üyesi ve Atlas dergisi muhabiri Iskender Iğdır'ın ölümününbirinci yıldönümünde, AKUT Başkanı Nasuh Mahruki ve 17 arkadaşı askeri birliklerin eğitim yapması nedeniyle Agn Dağı'na tırmanarnadılar. 1. Piyade Mekanize Tugayı'nın eğitimi sırasında olası tehlikeleri göz önûnde bulunduran Mahmki ve arkadaşlan tırmanışı bugün gerçekleştirecekler. IHyasetçi • REYHANU(AA)- Hatay'ın Reyhanlı üçesine bağh Konuk köylüleri "yıllardır yol, su ve elektrik sorunlanna çözüm bulunmadığinı ve artık yerine getirilmeyecek vaatle-e kannlannın tok olduğunu" belirterekköy girişine, "Buraya Hiçbir Siyasetçi Giremez" yazüı pankart astılar. Konuk Köyû Muhtan Ahmet îkiz, "Yeterli bizmet almak bizim de hakkımız. Artık, yerine getirilmeyecek vaatlere karnımız tok" dedi. Otdyandr. 3ÖNİ • tZMİR(AA)- îzmir'in Basmane semtinde 1296. Sokak'ta bulunan ahşap Şanhurfa Oteü'nin zemin -* katında bilinmeyen bir nedenle çıkan yangm sonucu müşteriler Erdal Tural (25), MehmetUçak(44)ve BinaliUçak(65) öldüler. Emniyet yetkilileri, otelin kayıt defterinin incelendiğini, 14 kişinin müşteri olarak kaldığını, sadece Abdullah Kızılkaya (57) isimli müşterinin kaydı olduğu halde bulunamadığını ve akıbeüıun araştınldığuu belirttiler. Çetiner'm tmzagünü • Haber Merkezi- Osmanlı dönemini anlatan roman ve belgeseller son yıllar ilgi ile izleniyor. Yılmaz Çetiner, 9 baskı yapan Son Padişah Vahdettin belgesel eserinden sonra şimdi de Padişah II. Selim'in eşi, Padişah III. Murat'ın annesi Nurbanu Sultan'ı Haremde Bir Venedikli belgesel romanı ile anlatıyor. Yılmaz Çetiner, Akmerkez-Remzi Kitabevi'nde cuma günüsaat 16:00-18:00 arası kitaplannı nzalayacak. Depremde yıkılan Yüksel Sitesi'nin temel kalıplan inceleme öncesi ortadan kaldınldı DetiHer yok edfldiFARUKKHCCAy YALOVA-17 Agustos'taenkazha- line gelen ve 300 kişininyaşamını yi- tirdiğiYüksel înşaatyöneticüerihak- kında açûankamu davasında yeni bir adli skandal daha ortaya çıktı. Yalova Asliye Hukuk Mahkeme- si'nin 17 Ağustos sonrası re'sen ata- dığı bilirkişinin Yüksel înşaat'ın da- nışmanıolduğununbelirlenmesi üze- rine mahkeme tarafından koruma al- tındabulunan,toprakaltındakalan si- tenintemellerinde bilirkişi komisyo- nunca sûrdürülen çalışmalann delil- leri iş makineleri ile ortadan kaldınl- mak istendi. 17 Ağustos depreminde 300 kişinin yaşamını yitirdiği Sazak'lara ait Yük- • Depremde binaları yıkılan ve inceleme için atanan bilirkişinin danışmanlan olduğu ortaya çıkan Yüksel înşaat, bu kez de inşaat temelîerini iş makineleri ve delici araçlarla imha etti. Yüksel Sitesi mağdurlan ve müdahil avukatlan, olayı tutanakla tespit ederek suç duyurusunda bulundular. sel Sitesiyöneticilerihakkında,Yalo- va Cumhuriyet Başsavcüığı'nca TCK'nin455/2maddesince "Dikkat- siznk ve tedbirsizJik nedeniyle birden faziakişminö)ûmünenedenohna n su- çundan açılan soruşturmanın duruş- ması dün gerçekleşti. 6 bloktan oluşan Yüksel Sitesi'nin projeye uygun yapılıp yapümadığını belirlemek amacıyla toprak altında kalan.temel kalıplanm incelemeye başlayan bilirkişi heyetinin çalışma- lan, iş makineleri ve delici araçlarla imha edildi. Dün duruşma öncesinde olay yerinde inceleme yapan Yüksel Sitesi mağdurlan ve müdahil avukat- lan, mahkemekaranylakorumaaltın- dabulunan alandakitemelbetonlan- nın kınlmasını tutanaklatespit ederek Yalova Cumhuriyet Başsavcüığı'na suç duyurusunda bulundular. Duruşma hâkimi Ömer Hançeru- oğlu, olay yerinde jandarma tarafin- dan tutulan tutarjağın mahkemece is- tenmesine karar verirken müdahil avukatı Adü Güler. suç delillerinin ortadan kaldınlmak istendiğini ve mahkemece acilen önlem ahnması gerektiğini söyledi. Sanık avukatı Faruk Ceylan yaptı- ğı savunmada, inşaatlarda eksık mal- zeme kullanımını reddederken mah- kemeye göndenlenYüksel Sitesi pro- jelerinin onaysız olduğunu, mahke- meninbunugözönündebulundurma- sını istedı. Hâkim Ömer Hançerlioğlu, proje- lerin Yalova Belediyesi'nden temin edildiğini ve resmi evrak olduğunu öne sürerek bilirkişi şonuç raporlan- nın mahkemeye gelmemesi üzerine duruşmayı 11 Nisan2001 tanhıneer- teledi. Polislerin işbirliği: 12 gözaltı Sahte 50 mark ele Haber Merkesn- Istanbul ve Bolupolisi ilejandarma- sınınortaklaşa çalışması so- nucu, piyasaya sürülmek üzere Büyükçekmece Bey- likdüzü'ndeki birmatbaada hazırlanan 50 milyon mark değerinde sahtebanknotele geçirilirken operasyonda 12 kişi gözaltına alındı. îz- mir'de de düzenlenen 2 ayn operasyonda 1'i kadın 5 ki- şi, sahte Türk Lirası ve do- larlarla yakalandı. Elegeçirilen sahte 50mil- yon markm, bugüne kadar lstanbuTda ele geçirilen en büyük miktar olduğunu be- lirtenyetkililer, sahtemark- lann binlik banknotlar ha- lindebasüdığını, filigranla- n bulunduğunu, mor ışık testinden geçtiğini ve ger- çeğinden aynlmasuıın çok güç olduğunu belirttiler. Yetküüer, yürütülen çahş- milyon geçirildi malar sonucu gözaltına alı- nan 12 kişi arasmda aynı suçtan dolayı daha önce de cezaevinde yattığı anlaşılan şebekenin lideri Zeynel Kurt'un da bulunduğunu kaydettiler. tanir'de de operasyon lzmir'in Torbalı ücesinde piyasaya sahte Türk Lirası sürmeksuçlamasıyla adliye- ye sevk edilen A.T. ve HLJL tutuksuzyargılanmak üzere serbestbırakıldı. Sanıklar 57 adet sahte 10 milyonluk banknotlayakalanroıştı. Ge- nişletilen soruşturmaçerçe- vesinde, olayla ilgisibulun- duğu öne sürülen MJIA. ve MA. adlı kişiler de gözaltı- na alındı. Birbankada döviz hesabı açtırmakisteyen AA. isimli kadın, ihbar üzerine, 90 adet lOOTük sahte ABD Dolan ile yakalandı. Afete hazırhk SivilSavunmaTeşküaü'nın 42. kuruhışyüdönümu,dün vurt- taçeşttüetkinliklerkkutlanduTaksim CumhuriyetAnıö6nun- dedüzenlenentörendekonuşmayapanVafiYardımeısı An Ca- fer Akyüz, istanbuTdasrvilsavunma arama- kurtarma ekipk- rinin 6500kişiye nia^hgmı söyledL Etkinlikler çerçevesinde ls- tanbul'da Arâma KurtarmaDernegi (AKl T) taranndantlke Okullanöğrencflerine depremkonulubirkonferans verikti.De- nizli, Adapazan ve Zonguldak'ta olası bir doğal afete haznrhk çahştnftlan kapsamında shil savunma tatbikab yapıkb. Cum- hurbaşkanı AhmetNecdetSezer,yavmuadtğı mesajda, çağdaş bir sivü savonma sistemi ohışturofanasınm geJecek açıstnâan büyük önemtaşıdığını betirtti. (Fotoğraflar: AA) Medeni Yasa Tasansı görüşmeleri sırasında Adalet Bakanı Türk ile Prof. Dr. Akıntürk tartıştı Konüsyon w iüle onuru'na takıldı • Eşlerin meslek seçiminde birbirlerinden izin almayacaklanna ilişkin düzenleme sırasuıda "ortak yarar" tarumlaması tartışma başlattı. Toplantıyı terk etmek isteyen Akıntürk, güçlükle engellendi. ANKARA (CumhuriyetBü- rosu) - TBMM Adalet Komis- yonu'nda, Türk Medeni Yasa Tasansı'nın eşlerin meslek se- çiminde birbirlerinden izin al- mayacaklanna ilişkindüzenle- me, tartışmalara neden oldu. Alt komisyonun "meskk seçi- minâediğereşvcaikninonurvk- nun göz önünde bulundurul- r önerisi, Adalet Bakanı HikmetSamiTürk ileProf. Dr. Turgut Akıntürk arasmda gö- rüş aynlığı yarath. Toplantıyı terk etmek isteyen Akıntürk, güçlükle engellendi. TBMM Adalet Komisyo- nu'nda, dün Türk Medeni Ya- sa Tasansı üzerindeki görüş- melere devamedildi.Tasannın "eşlerin meslekveişir ile "mal rejimi''m düzenleyen madde- leri yoğun tartışmalara neden oldu. DSPTi Yekta Açıkgöz, "Esterdenherbiıimeslekveiş seçiminde vebuniann yürürül- mesinde diğer eşin ve ailenin onurunugözönündetutar71 ifa- desinin istismara açık bir dü- zenleme olduğunu belirterek tnetindençıkanbnasıru önerdi. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ise ış seçiminde ailenin onurunun dikkate alınmasırun yararh olacağını belirtırken DSP'li ErtAM "Başkabir ifa- de bulahm, evtitik çıkan diye- lim" dedi. Türk "ortak yarar" ifadesini önerdi. Tasanyı hazuiayan komisyo- nun başkanı olan Prof. Dr. Akıntürk, Türk'ün "orttdı ya- rar" ifadesi konulması yönün- deki önerisine karşı çıkarken "Oçokbüyük sakutcadoğurur. Birkadın'Çokpara verecekler; ben konsomatrislik yapaca- ğım' diyebUir. Eğer erkek kar- şı çıkarsa bu durumda ailenin yarangözardıeditmişohır'' de- di. Türk, îsviçre Medeni Yasa- sı'nda kullanılan Fransızca sözcüğünün Türkçe karşılığı- nın "yarar*1 anlamuıa geldiği- ni belirtirken Akuıtürk, "Ben de FransKca bifiyonun. Bura- da yarar değü huzur anlamın- da kuUanümısür" deyince tar- tışma çıktı. Akıntürk, ayağa kalkarak "Komisyondan ayrd- mak istiyorum. Eğer burada benden bakanın her dediğjne katümamistenîyorsa ve fikirte- rimi açıkça söylemeyeceksem burada bulunmarrun aniamı yok" dedi. Salonda genlımin artmasıüzerinekomisyon baş- kanı Emin Karaa, toplantıya ara verdi. Türk ile Akıntürk arasındakianlaşmazlık, ^yarar ve huzur" sözcüklennin aynı anda metinde yer alması kara- nyla çözüldü. arda eğitim Şanlıurfa'nın Mranşehir Uçesine bağh 5 bin nüfuslu Eyyûp Nebibeldesindeki tek sınıflı okulda, 150 öğrend bir arada öğrenim görüyor. ^ Belediye Başkanı Mehmet Yüdnîm, bekkdeki çocuklara yetküüerin sahip çıkmasuu istiyor. Yddınm, 1957 yihnda yapürüan tek derslikli okulda eğitim ve öğretimin zor şarüarda verildiğini beürtti. Oğrenciler sabah okullanna gelirken khap ve defterlerinin yamsıraıSHimakiçintezekde getiriyorlar. ÎÜ Rektörü Kemal Alemdaroğlu, Prof. Dr. Tanör ile Prof. Dr. Yeşildere'ye olumsuz rapor verdi tepld olıımsuz sicil gelirdi tstanbulHaber Servisi- ts- tanbul Üniversitesi Rektör- lüğü,hakkında 5 ayn disiplin soruşturması yürüttüğü Hu- kuk Fakültesi Profesörü Bü- knt Tanör'ün sicili için de "ohunsuz" rapor verdi. Ta- nör, tepkisıni, "Rektör, duy- gusalbirhesaplaşmazihniye- tinde, yerinde duramıyor" sözleriyle dile getirdi. 2000 yılı sicili olumsuzbulunanlar arasmda yer alan Öğretim Elemanlan Sendikası Istan- bul Şube Başkanı Prof. Dr. Tahsin YeşUdere ise "Rektor olumsuz skiü,kendiyanhşla- nnıdikgetiren, üniversitenin demokratikleşmesinde mü- cadeleveren, düşünce özgür- lüğünüsavunanlara veriyor" dedi. Azerbaycan'daki darbe gi- rişimine kanştıgı öne sürü- len Ferhan Demirkol'a "MÎT ajanı ve darbeci dedi- ği" gerekçesiyle hakkında başlatılan disiplin soruştur- ması sonucu idari görevler- den yasaklanan t.U Hukuk Fakültesi Profesörü Bülent Tanör için bu kez de "olum- suz" sicil raporu verildi. Prof. Dr. Bület Tanör, ida- ri görevlerinin yasaklanma- sının ardından üniversitenin Insan Haklan Merkezi Mü- dürlüğü görevini sürdüreme- diğini belirterek, YÖK'e iti- raz ettiğini, itirazmsonucuna göre idare mahkemesinde dava açacağım anlattı. Rektörlüğün her yıl öğre- tim üyelerine görevleri ile il- gili puan verdiğini belirten Tanör, rektörün, kendisinin ve Öğretim Elemanlan Sen- dikası tstanbul Şube Başka- nı Prof. Dr. Tahsin Yeşilde- re'nin de 2000 yılı siciline olumsuz puanve not verdiği- ni kaydetti. Tanör olumsuz sicil verilmesini de " Rektör yerinde duramıj'or'' diyeyo- rumladı. ARAYIŞ TOKTAMŞ ATEŞ aonomiDehalan 1980 öncesi Türkiyesi'nde, kan gövdeyi götü- rüyordu. Bir yandan eğitim kurumlanndaki saldı- nlarsürüyor, biryandan da anarşi ve terör sokak- lara egemen otuyordu. O günierın basın organla- . nnda bu işler, genellikle "sağ-sol çatışması" ola- rak ısimlendıntiyordu ki, gerek "Susurtuk"un per- de aralığından gorebıldiklerimiz ve gerekse gunü- müz MHP'sinin "Meclıs Grubu"nun kımi üyeteri, işin doğrusunun, "devletdestekli faşıst saldınlar" olduğunu net birbiçimdegözler önüneserıyor. Ta- bii gönmek isteyene... O terör ve anarşi içinde, 24 Ocak 1980 kararla- n ya da daha doğru bir deyimle, "istikrar Öntem- teri"yleTürkiye ekonomisi, bambaşka bir mecra- ya sokuldu. Müthtşyüksekbirertflasyonlav bir yan- dan "cebriya da zoruniu tasamıf" sağlanırken, bir yandan da "ithal ikameci" sanayı modeü yerine, "ihracata yönelik" sanayiteşme modeline geçildi. Türkiye'nin ağırsanayi hayallerine birset çekiliyor ve bölgenin "manavltğt" ve "turizmciHği" yeteıii görülüyordu. Hiçbir biçimde "siyasalyetki" almamış bulunan Turgut Özal, Süleyman Demirel'ın koruyuculu- ğu altında, Türkiye'nin tüm ekonomık kaderinı, "monoter-parasal politikalara" bağlayıvermiştı. (Turgutözal'ın siyasalyetki almadığını söyledık, a- mayurtdışındaki kimi "çevrelerin" tam destegıne sahip olduğuna hiç kuşku yoktu.) "Zengini daha zengin, fukarayı daha fukara ya- pacak olan" böyle bir pol'rtikanın, demokrasiyle birlikte yürümeyecegi çok açıktı Geçenlerde de vurguladığım üzere, bunu açıkça dilegetiren ilksi- yasetçi, o günlerin CHP'sinin Genel Başkanı Bü- lent Ecevit oldu. (Gene geçen gün vurguladığım üzere, günümüz BülentEcevit'inin, o günlenn Bu- lentEcevit'iolduğu konusundakimi zaman tered- düde düşüyorum. Zaten kendileri de, 1970'lerin Ecevit'ine hiç benzemediklerini açıkça dile getır- mekten çekinmiyorlar.) Aftmda ımzası olanlar tarafından ısrarla, "Geçi- ci bir istikrarpolitikasr olarak yaşama geçinldiği savunulan 24 Ocak istikrar önlemleri; askeri yö- netimin ağırbaskısıyla, günden gune artan bir ka- tılıklayürürtükte kaldı. Haksızlık etmemek ıçın şu- nun altını çizmek isterim ki; Turgut Özal görevden alındıktan sonra, Utusu hükümetleri, ekonomik baskıyı biraz hafiflettiler ve enflasyonu biraz du- şürdüler. Fakatardından(sözde) demokrasiye ge- çilip, Turgut Özal ezicı bir çoğunlukla iktidara ge- lince, her şey eskisine döndü. • • • > " ' ' * IMF patentli 24 Ocak mantığının özü, belR bir kaynakyaratarak ekonomiye canlılık getirmek ıdi. Fakat "kaynak yaratmak" denilince, biraz durma- mızgerekiyor. Zırabukaynakyaratmanın arkasın- da "öze//eşrirme", "ücret" ve "taban ftyatlannda" enflasyon oranının altında kalma gibi "araçlar" kullanılıyordu ki, buniann "etik olarak" kullanılma- sı hiç doğru değildi. Gene aynı dönemde, dış kredimuslukları sonu- na kadar açılmıştı. 1980 öncestTörkıyesi'n>ı>«ko- nomikgöstergelerirîın tümü 1gSCysonrası Turkıye- si'ndendaha iyiyken, tekdelikUkuruş dişbofç bu- lamayan Türkiye, istediği kadar dış kaynak kulla- natoiliyordu. Bunun faturasının siyasal olacağını biliyorduk, fakat anlaması gerekenlere anlatamı- yorduk. Tabii bunu bilen başkalan da vardı, ama onlar zaten bu işın miman idiler ve bu siyasal fa- turanın aynntılanyla hiç uğraşrnıyoriardı. Oluşturulan kaynak gerçekten yatınma yönel- seydi, belki istikrar önlemleri amacına ulaşabılır- di. Fakat o gunlerden bugünlere ısrarla ve ısrarta vurgutadığımız uzere, "tufeylı" bir zengin sınıf ya- ratmaktan ve bunların ozentilı luks tuketımlennı "pompalamaktan" başkafcnrşeye yaramadı. Ve birbirini izleyen bunalımların herbınnin ardından, "acı reçeteler"ve "zengin dahazenginleşırken, fu- karanın daha fukaralaşması" çıktı. Çokyazık... • • • Son yaşanan krizdetemelçizgi olarak eski eko- nomik politikalann sonuçlanna dayanan bir kriz. Nüfusu her yılyaklaşık2 milyon artanve u /ş ve aş" arayışı içindeki kitleleri tatmin edemeyen Türkiye, birtakım "monoter önlemlerle" kaynak yaratıla- mayacağını anlamış, fakat "özelleştirme" vb. gı- bisinden önlemlerde de başan sağlayamayınca, deniztükenmişti. Aslındabutüntartışmalar boşunayapılıyor. Tür- kiye bu kadar ağır bir borç yüku altında kalkınma falan sağlayamaz. Hatta, durumunu koruması bi- le çokzor. Yapılması gereken şey, her şeyden ön- ce borç taksitleri ve faiz ödemelerini mantıkh bir düzeye getirmektir. Daha sonra ozellıkle banka sisteminin boşluklan doldurulmalıdır. Daha sonra da inanılmaz boyutlara ulaşrnış bulunan askeri harcamalan, en azından kayıt altına almalı ve ta- sarruf çareleri aramalıdır. TürWye'nin sorunlannı anlamak ve çözmek için ekonomi dehast olmaya gerek yok. tnan toprağa verildi Küitür Servisi-Once- ki gün parkinson has- tahğı nedeniyle H7 ya- şmdaölen,Türkiye'nin Ukkadınarkeoloğu Ja- teİnan dün toprağa ve- rikfi. tnan için tÜ Edebiyat FaküKesi'ndebir tören düzenlendL Torende Edebiyat FakültesiDe- kanı Prof. Dr. Taner Tarhan,rektöryardmv- ctaProf.Dr.TayianAk- kayan,rektördanışma- nı Prof. Dr. Can Gök- doğan,Arkeok>iiveSa- nat Tarihi Bölünı kanı Prof. Dr. Haluk Abbasoğlu \*Prof. Dr. EüfTülTülinav; binr konuşma >apular. Ya- pılan konuşmalartk ınan'ınTürkarketAojr sineyaptığı katküar d- te getirUirken ikrteyen yaşma rağmendinme büıncNençahsmaazm nin de arü çüdld İnan'ın naaşv ŞişK d mii'ndekıhnsnö^en: mazuun ardındanZiı cirükunt'u Merarhğı'ı delnediMi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle