Katalog

SAYFA CUMHURİYET 5 ŞUBAT 2001 PAZARTESİ HABERLERIN DEVAMI i Y £ Istanbul Edime _Ş 12 Stnop PB 12 Adana A 14 S 11 Samsun PB 8 Mersin A 16 Kocaeli S 12 Trabzon Çanakkale S 11 Giresun Izmır B TB Ankara Y 11 Diyarbakır PB 15 PB 10 Şanlıurfa PB 13 5 Mardin PB 10 Manisa Aydın _B 13 Eskişertir 5 Siirt PB 11 B 16 Konya Denizli S 11 Sıvas _6 Hakkâri 2 Van K Zonguldak PB 9 Antalya A 17 Kars K -1 Yurdun doğu kesımlen çok btılutlu. Doğu Kara- denız ıle Ooğu Anado- lu'nun doğusu yağışlı, dı- ğer yerier parçalı ve az bolutlu geçecek. Yağışlar Doğu Karaaenız kıyıiann- da yağtnur, dığer yeriefde karşeMindeolacak Mar- mara ıle yurdun ıç keam- lennde yer yer sıs gorute- cek Hava sıcaklığı Batı bolgelenmızde artarken Doğu'da de§ışmeyeceK DIS MER H ı f Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksei Paris Bonn K K K Y K Y Y Y -12 -10 -8 12 5 7 11 11 Beriin Y 9 Moskova K -9 Budapeşte Y 8 Aşkabat Madrid Y 14 Astana ÇB-12 Vıyana Belgrad Y 9 Taşkent K Sofya Boma B 13 Bakû B 12 Bişkek 13 Bişke Tiflis ÇB -4 8 Atina Münih Y 8 Zürih ÇB 18 Kahire Y 22 Y 9 Şam Y 17 Ankira ( \ T a *k e n t 'Tahran ^% Parçalı bulutlu Sısiı ^ Çok bulutlu > Yağmuriu Sulu kar > Gok gürültulü Avustralya'da kaza geçirdi Nakşibendi şeyhi Coşan öldü Haber Merkezi - Nakşi- bendi tarikatı şeyhi Mahmud Esad Coşan, Avustralya'da geçirdiği trafik kazası sonu- cu öldü. Sydney yakınlann- da meydana gelen kazada, Coşan'ın damadı Ali Yücel Uyarel de yaşamını yitirdi. Mahmud Esad Coşan, Sydney yakınlannda 4 Şu- bat 2001 tarihinde Avustral- ya yerel saatiyJe 12.00, Tür- kiye saatiyle 04.00 sıralann- da meydana gelen trafik ka- zasında ağır yaralandı. Co- şankaldınldiğı hastanede öl- dü. Kazada damadı Ali Yü- cel Uyarel de öldü. Coşan ve damadının ölü- mü, intemetteki "wwwJs- kenderpasa.com" adresin- den duyuruldu. Sitede Co- şan'm özgeçmişiyle ilgili bilgiler yer alırken cenaze törenine ilişkin herhangi bir bilgi verilmedi. Olüm haberinin duyulma- sından sonra FP'li bazı mil- letvekilleri lstanbul'daki Is- kenderpaşa Camii'ne gide- rek başsağhğı dileğinde bu- lundular. FP Genel Başkanı Recai Kutan da genel idare kurulu toplantısı sırasında verilen arada gazetecilerin sorulan- nı yanıtlarken Coşan ile yak- laşık 50 yıllıkhukukubulun- duğunu belirtîi. Kutan "Bir âlim, bir fazu, bir kâmilzati- dL Kaybından dolayı fevka- tade ûzünrü içindeyim" dedi. Ölüm haberini alır almaz Coşan'm kardeşi ile telefon konuşması yaptığını bıldiren Kutan, cenazenin Türki- ye'ye getirilip getirilmeye- ceğınin belli olmadığmı söy- ledi. Coşan'ıncenazesinin Tür- kiye'ye getirilmesi halinde, hocası ve kayınpederi Meb- met Zahid Kotku'nun Sü- leymaniye Camii bahçesin- deki mezannın yanma gö- mülmek isteneceği ileri sü- rüldü. Coşan'nı buraya gö- mülebilmesi için Bakanlar Kurulu'nun izni gerekiyor. Nakşibendi şeyhi Meh- med Zahid Kotku'nun 1980'de ölümü üzerine tari- katın liderliği için Coşan ile Mahmut Ustaosmanoğ- hı'nun isimieri gündeme gelmişti. Ancak Kotku'nun "el verdiği'' öne sürülerek damadı Mahmud Esad Co- şan tarikatın liderljğini üst- lenmişti. Coşan'ın ölümün- den sonra ise liderlik için ye- niden Mahmut Ustaosma- noğlu'nun adı gündeme gel- di. Ustaosmanoğlu, 12 Ey- röl askeri harekâtından son- ra laik ve Atatürkçü bir ima- mnı öldürülmesi eylemi ne- deniyle Istanbul Sıkıyöne- ttm Askeri Mahkemesi'nde yargılanmıştı. Avustralya yasalan, Mah- mud Esad Coşan'uı cenaze- sinin Türkiye'ye getirilmesi halinde bazı organJannın otopsi için bu ülkede tutul- masını gerektiriyor. Dini açı- dan organ bütünlüğünün ko- runması gerektiğine inanan tarikat mensuplan ve Co- şan'ın ailesi bu nedenle ce- nazesinin Türkiye'ye getiri- lip getirilmemesi konusun- da dün bir karara varamadı. Coşan'ın oğlu Nurettiri Co- şan, kız kardeşi ve bazı tari- kat mensuplan üe birlikte bugün Avustralya'ya gidi- yor. Coşan'ın cenazesinin Türkiye'ye getirilip getiril- meyeceği, Avustralya ma- kamlan ile bu grubun yapa- cağı görüşmeler sonundabe- lirlenmesi bekleniyor. Esad Coşan'm eşi Muhterenı Co- şan da Avustralya'da bu- lunuyor. PoRTRE I MAHMUD ESAD COŞAN Gönüllü sürgüne çıktı Prof. Mahmud Esad Co- şan. Türkiye'nin eh önde ge- len tarikatlanndan Nakşi- bendiliğin lskender Paşa dergâhuun şeyhiydi. 1950'İi yıllardan itibaren üniversite hocalan ve öğrencileri ara- sında kök salmış olan bu ta- rikatın lideri MebmedZahid Kotku, müritlerini devlet içinde çalışmaya teşvik edi- yordu. Bu arada Necmettin Erbakan ve arkadaşlannın Milli Nizam Partisi ve Milli SelametPartisi'ni kurmasm- da Kotku'nun telkin ve ica- zeti önemli rol oynadı. 1970'li yıllarda başlayan, bürokrasideki muhafazakâr kadrolaşma sürecinde Kot- ku'nun müritleri devlette önemli görevler üstlendi. Kotku'nun 13 Kasım 1980'de ölümü üzerine der- gâhın başma damadı Coşan geçti. 1938 Çanakkale do- ğumlu olanCoşan, ilk olarak basın-yayın alamna el attı. 1983'te ayhk "İslam* dergi- sini çıkararak Islami kesim- de bir çığır açtı. Tarikat işlerine daha iyi vakit ayırabilmek için Anka- ra Üniversitesi tlahiyat Fa- kültesi'ndeki öğretim üyeli- ği görevinden 1987'de ken- di isteğiyle emekliye aynlan Coşan, siyasetle hep içli dış- h oldu. 1990'da "Tekkenu- zin dervişiydi Mevki ve ma- kam bakunmdan altunızda birinsandı" dediği RP Genel Başkanı Necmettin Erba- kan'dan her türlü desteğini çekti. "Parti kurabilirim. O benim hakkrnı,hiçbirzaman kurmam demedim. Müslü- manlann,ekserrveti temsil e- den birpartiyikıirmalan bo- yunlannın borcudur, kurar- larsa kurarlar. Kurmazlarsa Allah hesabmı sorar" dedi. Parti girişimi sonuçsuz ka- lınca diğer cemaat liderleri- ne bir çağn yaparak RP'ye karşı "İslami bir şûra" ku- rulmasını önerdi. Bu da ger- çekleşmedi. Prof. Coşan, tarikatın fa- aliyetlerini düzene sokmak için dernekleşme yoluna git- ti. Ama en büyük önemi şir- ketleşmeye verdi. Öncelikle medya, ardından sağlık, tu- rizm, eğitim gibi sektörlerde faaliyet gösteren çok sayıda şirkete sahip olan cemaat, bunian "Sen'erHoldîng''ça- tısı altında topladı. Coşan, 28 Şubat 1997'de başlayan süreçle birükte bir nevi gönüllü sürgüne çıktı. Ağırlığı "Kotku federasyo- nu"nunyurtdışı çahşmalan- na verdi ve çoğunlukla Avustralya'da yaşadı. Prof Coşan'ın, üpkı HaİRze ve Ifo- sufBozknrtÖzalgibi Süley- maniye Camii bahçesîne, ka- yınpederi ve şeyhi Mehmet Zahid Kotku'nun yanınagö- mühnesi mümkün. Konut kredileıi denizde battı • Baştarafı 1. Sayfada Yüksek Planlama Kuru- lu'nun 1998 yılında aldığı kararla Almanya'nın kamu bankası Hamburgisch Lan- desbank'tan Emlakbank aracılığıyla kullandınlan kredilerin belirli firmalarda toplanması, sektörde rahat- sızlığa yol açmıştı. Kredile- rin geri dönmemesine kar- şm Landesbank'a düzenli oîarak ödeme yapan Emlak- bank, şirketlerin yurtdışuı- daki bankaya gösterdikleri ipotekleri de yasal sorunlar nedeniyle devralamıyor. Ödemelerin büyük bölü- münü aksatan armatörler, hükümetten, 2 yıl ödemesiz yüzde 10 faizle ikinci kez erteleme istediler. Denizcilik şirketlerinin, Emlakbank'ın güvencesiy- le yurtiçi bankalardan ayn- ca 200 milyon dolar daha kredi kullanması ise YDK tarafindan önlendi. Başba- kanlık YDK, YPK karann- da yer alan bu hükmün "bankanın içinde buiundu- ğu darboğaz ve potansiyel riskleri değerlendirerek" gündemden çıkanlmasını istedi. 545 trüyonhık dış risk 1999 Şubat ayından itiba- ren özkaynaklannı yitiren bankanınw dış garantiveke- falederiyle'' ilgili olarak ge- lecek döneme ilişkin riskle- re de dikkat çekildi. 1998 yı- lı sonuna göre 808 milyon dolara (yaklaşık 545 triryon lira) ulaşan dış güvenceler- den riskli olanlar nedeniyle Başbakanlık Teftiş Kurulu bazı firmalar hakkında in- celeme ve soruşturma ra- porları düzenledi. Başbakanlık YDK, "kre- di arrnnmlan, vadeuzaûm- lan ve benzer yöntemlerte riskin ileriki vülara ertelen- mesine yol açan uygulama- lardan kaçuulması, vade uzatunlanndaki aruşlar dikkate ahnarak teminaöa- nn güçkndirilmesi" talıma- tını verdi. Asıl görevi, dar ve orta gelirli kesime konut yarat- mak olan, ancak stokunda- ki tüm konutlan satsa bile 1998 yıhnın bedeliyle 500 trilyon lira zarar etmesi ön- görülen Emlakbank'taki çarpıcı bazı örnekler, ince- leme raporlannda yer aldı. YDK raporunda, kredi büyüklüğü açısından sırala- nan 50 şirkette 626 trilyon liralık "risk kalınüsı'' oluş- tuğu ve bunun toplam plas- manm yansuıa ulaştığı kay- dedildi. Kamuya kullandın- lanlar dışında büyük kredi müşterisi 49 grup üzerinde- ki "kredi kaünösuun" 458 trilyon liraya ulaşması dik- kat çekti. YDK uzmanlan bu konu- da, "Kredilerin muayyen gruplar üzerinde yoğunlas- masınm sakmcalan, bu kre- dilerin geri dönüşlerindeki sonmlaıia ortaya çıkmakta, tahsilat sürecindeld durak- samalarkâriıhk\ç verimliKk amaçlannı da zedelemekte- dir" saptamasında bulundu. Bankanın zarar rekorun- da konut yatmmlanyla ilgi- li bazı örnekler de dikkat çekti. Emlakbank'ın, 1999 yılı itibanyla Beylikdüzü (Bi- zimkent) projesinden 22 triryon lira, Bahçeşehir pro- jesinden 13 trilyon lira inşa- at zaran bulunduğu hesap- landı. YDK raporunda, za- rar nedenleri şöyle sıralandı: tf Sözkşmede,başka hiçbir inşaat projesinde görülme- yen 'maliyet+yüzde 20 kâr' uygulaması getirildiği; ma- Irverierin banka tarafindan tam bir etkinükle konrrol edilemediği; böyle bir yaü- nmdayerainıaması gereken maliyet kaJemierinin buJun- duğu; aşın maüyetler üze- rinden yüklenicÜere yüzde 20 kâr ödendiği; diğer arsa sahiplerine hasılat payı ola- rak arsa bedeii rayiçlerinin dört katmdan fazla ödeme yapıldığı tespit edilmiştir." Liderlerdoruğu toplamyor H Baştarafı 1. Sayfada Başbakan yardımcılan Dev- let Bahçeli ve Mesut Yıl- maz'ın bugün bir araya ge- lerek yaşanan son olaylarla ilgili durum değerlendirme- si yapmalan bekleniyor. Olayh TBMM Içtüzüğü değişüdiği ile ilgili yeni for- mül arayışını da görüşecek- leri belirtilen liderlerin, FP hakkındaki kapatma dava- sıyla yakından ilgih olan, anayasanın siyasi parti ka- patmaya ilişkin düzenleme- leri içeren 69. maddesi de- ğişikliğini de gündemlerine alabilecekleri ifade edildi. Hükümet ortağı partilerin liderlerinin bugün bir ara- ya gelmeleri bekleniyor. Zirvede, içtüzük değişikliği ile ilgili yeni formülün tar- tışıbnasuıın yanı sna daha önce rafa kaldınlan, arala- nnda 69. maddenin de bu- lunduğu anayasa değişikli- ği paketinin de ele alınabi- leceği bildirildi. Hükümet ortaklarının, 69. madde ile ilgili Anaya- sa Mahkemesi'nin uyanla- nnı dikkate alarak mevcut değişiklik önerisindeki "Anayasa Mahkemesi'nin, kapatma kararını üçte iki çoğunlukla alacağı" hük- münü değiştirerek uygula- mada olduğu gibi "salt ço- ğunluk" esasının korunma- sı üzerinde durduklan belir- tiliyor. FP Genel Başkanı Recai Kutan, partisinin genel ida- re kurulu toplantısı öncesin- de gazetecilerin hükümet ortağı partilerin liderlerinin, 69. madde değişikliğinin li- derler zirvesinde ele ahna- bileceği yönündeki sorula- n üzerine, anayasa değişik- liği paketi üzerinde belirli bir noktaya gelinmişken açıklayamadıklan bir ne- denle dönüş olduğunu söy- ledi. Kutan, bugün yapılacak toplantmın sonuçlannı gör- dükten sonra bir değerlen- dirme yapabileceğini belirt- ti. TBMM Başkanı ömer İzgi de parlamentodaki si- yasi partilerin grup başkan- vekilleri ile bugün bir ara- ya gelecek. Toplantıda İz- gi'nin, içtüzük değişikliği ile ilgili bütün gruplann gö- rüşünü alarak ortak bir me- tin hazırlanmasmı önereoe- ği dile getirildi. DYP Grup Başkanvekili TurhanGüven, İzgi'den he- nüz bir çağn almadıklannı belirtirken "Ancak, ortak bir toplanü oka da olmasa da biz Meclis Başkanı'na gi- derek taJeplerimizi iletece- ğiz" dedi. Güven, DYP ola- rak, "uluslararasısözleşme- lerin" maddelerinin görüş- melerinde söz hakkı veril- mesi konusunda ısrarlı ol- madıklannj belirterek "An- cak 3 ya da 5 daidka, diğer yasalann maddeleri üzerin- de mutlaka siyasi parti gruplanna söz hakkı veril- melL Biz bu talepJcrimia başkanlığa ileteccğiz"' dedi. DYP'li Şıhanhoğlu'nun ya- şamını yitirmesinden sonra "geri adun" atmak zorunda kalan iktidar kanadı, çar- şamba gününden itibaren içtüzük görüşmelerine de- vam edihnesini önerecek. Muhalefet parrileriyle uz- laşmaya vanlabilirse içtü- zük önerisi üzerinde "öner- gelerle" değişiklik yapıla- cak. İktidar kanadının üzerin- de uzlaşmaya vardığı yeni düzenleme ile yasa tasansı ya da önerilerinin maddele- rinin görüşmelerinde siyasi parti gruplanna 5'er daki- kalık konuşma hakkı veril- mesi, uluslararası anlasma- ların maddeleri üzerinde görüşme yapılmaması ön- görülüyor. RadyoTV Oscarlan sahiplerini buldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Radyo-Televiz- yon Gazetecileri Derne- ği'nin televizyon ve radyo dalında düzenlediği 2000 yılı Oscar ödülleri, dün dü- zenlenen törenle sahipleri- ne verildi. Ankara Oteli'nde düzen- lenen ödül dağıtım töreni- ninde, RTGD'nin. televiz- yon dalında 46, radyo da- lında 25 ve TV yıldızlan dalında 6 sanatçıya verdiği ödüller şöyle: Uluslararası Dostluk ve Banş Ödülü: Ingiliz yayın- cı Andrew Mango. Sabah programlan: Sa- bah Haberleri-TRT, Baş- kentten-TV 8. Ana Haber Bülteni: Star HaberGece Haberleri, Edi- tör-CNN Türk, 24 Saat- NTV SporProgramlan: 90 Da- kika-NTV, Bizim Stadyum- atv. Söz programlan: Ateş Hattı-Show TV, Başka Yer- de Yok-CINE 5, Iskele Sancak-Kanal 7, Söz Hakkı-Star. TVdizileri: İkinci Bahar- atv, Eyvah Kızun Büyüdü- Kanal D, Zehirli Çiçek- Show TV, Üzgünüm Leyla ve Nisan Yağmuru-TRT. Yanşma Programlan: Kim 500 Milyar lster-Show TV Komedi Programlan: Reyting Hamdi-atv. Kadui Programlan: Ay- dın Havası-Star, Ne Şeker Şey-Kanal D. Magazin Programlan: Yasemin'in Penceresi-BRT, Klas Magazin-TGRT. Çocuk Programlan: Ço- cuklann Hakkı-Kanal D. Kültür SanatProgramla- n: Karalama Defteri-NTV, Bedirhan Gökçe-Kanal A. Belgeseller: Osmanlı'nın Doğuşu-TRTl.Özal'hYıl- lar-CNN Türk. Müzik Programlan: Sa- yısal Gece-TRT 1, Geceniri Türküsü-STV Kb'p: Aşkın Nur Yengi- Rafet El Roman. Reklam: Hazır Kart-Ben Özgürüm, Antrenmanda- yım-Telsim, Kokoreççi, Kestaneci ve Banu Alkan- lxir. BölgeselTelevizyon: ETV Cengiz Polatkan Ödülü: Çuvaldız-TV 8. Yavuz Gökmen Ödülü: FarukBayhan-Kanal D. RTGD Özel Ödülü: T- GRT Genel MüdürüABBa- ransel. RTGD Özel Ödülü: TRT Genel Müdürü YüceJ Yener. TV Yıldızı Ödülleri: Ali Sürmcli. Gülben Ergen, Dursun Ali Sanalioğlu, Ece Erken,Özkan Uğurve Hül- ya Avşar. Radyo Ödülleri: Show Radyo, Kral FM, Radyo D, Alem FM, Best FM, Şık FM, Mydonose, Kiss FM, Metro FM, Capital Radyo, Radyo 5, Radyo Bek, Veys FM. Radyo Ses, Radyo ODTÜ. Radyo Program Ödülle- ri: Ceyda'nın Cezvesi-Rad- yo D, Sivrisinek ve Curcu- na-Best FM, Arzu'nun In- leyen Nameleri-Best FM. Şalala-Radyo D, Uk Özel Radyo Kurucusu Ender Us- lu, TRT Radyo Dairesi Baş- kanlığı, Erhan Konuk-Rad- yo Mydonose. Koçaryan'ın siyaset malzemesi soykınm AYHANŞtMŞEK ANKARA-Ağır ekonomik koşullar içinde bunalan Ermenistan halkı, söz- de soykınmın Batı ülkelerince tanın- masmı hükümetin en önemli 3 başan- sından biri olarak görüyor. Ermenilerin yüzde 70'i, ülkenin içinde bulunduğu durumdan hoşnut- suz olduğunu belirtirken en büyük so- runlannı da yoksulluk ve göç olarak sı- ralıyor. Siyasi gözlemciler, Devlet Başkanı RobertKoçaryan döneminde iç politikada karşılaşılan tepkilerin önüne geçebilmek için soykınm tasa- nlanna destek verildiği yorumunu ya- pıyorlar. Ermenistan hükümeti, halkın sürdü- riilen politikalar konusunda görüşleri- ni öğrenmek için Ermeni Sosyal Bi- limler Derneği üyesi bir grup toplum- bilimciye kamuoyu araşnrması yaptır- dı. Başkent Erivan'ın yanı sıra Gyum- ri ve Vaanadzor kentlerinde gerçekleş- tirilen araştırmada çarpıcı sonuçlar el- de edildi. Araştırma sonuçlanna göre Erme- nistan halkının yüzde 68.3'ü, ülkenin içinde bulunduğu durumdan hoşnut- suz olduğunu belirtiyor. Halk, ülkenin en büyük sorunu ola- rak yüzde 75.7'lik oranla yoksulluğu görüyor. Yoksulluğu yüzde 66.7 ile göç, yüzde 43.7 ile kamu kuruluşlan- nın özelleştirilmesi izliyor. Geçen yıl parlamentoda düzenlenen suikastın hâlâ aydınlatılamaması, yüz- de 42 gibi yüksek bir oranla en önem- li sorunlardan biri olarak kaydediliyor. Ermeniler, ülkenin son yıllardaki en büyük başansı olarak yüzde 47.3'lük oranla ulusal ordunun kurulmasuıı gö- rüyor. Bunu yüzde 43 ile Dağlık Kara- bağ'da elde edilen "zafer" ve yüzde 37 ile "soykınmın yabancı ülkelerde ta- nmmav'a başlanması" izliyor. Avrupa Konseyi'ne üyeliği en önemli başan- lardan biri olarak görenlerin oranı ise yüzde 21. Ermenistan halkının ülkenin içinde bulunduğu durumdan hoşnutsuzluğu yabancı ülkelere göçü arttınyor. Resmi verilere göre 3.5 milyon nü- fiıslu ülkede 1991 yılmdan bu yana es- ki Devlet Başkanı LevonTerPetrosyan döneminde 600 bin Ermeni ülke dışı- na göç etti. Robert Koçaryan dönemin- de göç kervanına katılanlann sayısı bu- güne kadar 100 bin rakamına ulaştı. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada şürmenin yollannı arayacak. Görünen o ki, FP'nin ağzına 69 gram bal çalacaklar, içtüzükte de hafif düzeltme yapıp istedikleri telden çalacaklar. Başta DSP olmak üzere iktidar ortaklannın ana- yasanın 69. maddesini değiştirip parti kapatmayı güçleştirme çabasının attında "erken seçim" en- dişesi yatıyor. Partilerin, partiler içindeki irili-ufak- lı gruplann yaptırdıklan kamuoyu yoklamalannda sandıktan dört dörtlük çıkacak parti görünmüyor. Bu durum, seçime kadar zaman kazanıp yeni oy malzemelerinin oluşmasını bekleme egilimini art- tınyor. Ölüm üzerinden siyaset yapan DYP ile MHP ara- sındaki rekabetin altında yatan da bu. DYP'liler arada bir anket yaptınp seçmenin nabzına bakıyor- lar; MHP hâlâ sağın birinci partisi! O zaman diyor- lar, biz ana hedef olarak MHP'yi seçelim. Seçim sonuçlan ne olursa olsun, Tansu Çiller genel baş- kanlıktan düşrneyeceğine göre, en azından koalis- yon ortaklığını getirecek bir yüzde tutturmak ye- terli... DYP'deAğar, lider seçeneği olma eğilimine gir- di, biçildi. Kozakçıoğlu. "Acababenseçenekolur muyum" diye düşünürken damat sayesinde da- ma atıldı... DYP'nin anketlerinde ilk üç içindeki partilerden biri CHP. DYP'liler acaba diyortar, tarih tekrar eder de, seçimden yine DYP-CHP koalisyonu çıkar mı? ANAP'ta2001 kongreyılı. Buradada Mesut Yıl- maz'ın seçeneği görünmüyor. Geçen dönem kongreyi heyecanlandırmak için 4 sanatçı get'rmiş- lerdi, bakalım bu sefer ne yapacaklar! Kongre yılı içinde olan bir başka parti de DSP. Ecevit, "Veliahtım yok, veliaht krallıklarda olur" deyip kulis söylentilerini kesmeye çalışıyor. DSP'nin nisandaki kongresinden sürpriz çıkmaz. FP'de zikir cimnastikleri 18 Nisan seçimlerinin üzerinden iki yıla yakın sü- re geçmesine karşın MHP'yle ilgili değerfendirme- ler bir türlü netlik kazanmıyor. Bunun başlıca ne- deni, TBMM'deki MHP grubunun siyasi tarihimi- zin son 30 yıl içindeki bütün dilimlerinden etkile- nen kişilerden oluşması. Bu partiye yönelik değer- lendirmeier, "katılımcı demokra$i"yle "katilimcide- mokrasi" arasında gidip geliyor. Merkez sağın bütün partileri, kendilerinden oy al- dığını düşündükleri MHP'yi hedef seçmiş durum- da. FP, "Türbanıbizçözeceğizdediler, 28Şubat'a teslim oldular" diyor. DYP, "Bu MHP, siyasete ayak uyduramaz, kötü huylu" diyor. ANAP, "Mo- dası geçmiş fikirleri kullanıyorlar" diyor. Ama an- ketler, sağ partilerin uğradığı erozyondan en az za- rarlı çıkan partinin MHP olduğunu gösteriyor. Ankara kulislerinde dolaşan şöyle bir söylenti van MHP'nin de işadamlan oluşmaya başladı. Bu parti de kendi çapında "dönem zengini" yaratma yolunda... Bu tür söylentilerde doğruluk payı varsa ortaya çıkması gecikmez. Yolsuzluk olaylan öksürük gi- bidir, ne kadar gizlemeye çalışırsanız çalışın orta- ya çıkar! FP'nin durumu sadece bu partiyi değil, tüm si- yaseti ilgilendiriyor. Anayasa Mahkemesi'nin ge- çen hafta verdiği karann Türkçesi şu: Ben bu davayı bir an önce sonuçlandırmak isti-' yorum... Parti kapatılsa da kapatılmasa da iki parça... Tayyip Erdoğan çevresinde yapılan zikir, affeder- siniz fikir cimnastiklerinde, Özal dönemine benzer bir yelpaze hayal ediliyor. Merkez sağın tüm küs- künlerini bir araya toplayıp, her birini ayn vagon- lara yerteştirip güçlü bir lokomotifle iktidara yürür müyüz, diyoriar... Zor... Mevcut siyasi partilerin dışında, yeni bir çıkışla değişim yaratmak isteyen gruplar önceki dönem- lerden daha fazla. Özellikle Istanbul sermayesi, partilerdeki çürümeyi dikkate aiıp "merkezde" bir çıkışı tartışıyor. Böyle bir çıkış medyayı da arkası- na alabilir, ama sandığı arkasına alması zor. Ser- maye artı medya eşittir iktidar formülü geçerli ol- saydı, Cem Boyner yüzde 40'ın üzerinde oy alıp ortalığı silip süpürürdü... Bize göre bütün bu gelişmelerin-gelişmemele- rin gösterdiği şu: 2000'li yıllara damgasını vuracak siyasi hareke- tin omurgası henüz oluşmadı! [email protected] Adnan Kahved sempozyumla anıldı Istanbul Haber Servi- si - Eşi ve kızıyla birlik- te, 8 yıl önce bir trafik kazasında yaşamını yiti- ren eski maliye ve güm- rük bakanlanndan Ad- nan Kahveci, Cemal Re- şit Rey (CRR) Konser Salonu'nda düzenlenen bir sempozyumla anıldı. Adnan Kahveci'nin doğum yeri olan Trab- zon'un Köprübaşı ilçe- sinin Kültür ve Yardım- laşma Derneği'nce dü- zenlenen "Türldye'de değişim" sempozyu- mundan önce konuşan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sangül. Adnan Kahveci'nin bugün anı- hyor olmasının, onun dürüst, mert kişiliğine ve çağdaş düşüncesine bağ- lı olduğunu söyledi. Eski milletvekili ve DPT Müşteşan tlhan KesicL IMF ile yapılam anlaşmalanr halka ma- rifet gibi sunulduğuna dikkat çekerek "EVIF" anlaşması, bir şirkerin konkordato ilan etmesi, iflasını duyurmasıyla ay— nı şeydir'' dedi. Istanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Mehme* Yıldınm ise merkezi yö— netim sisteminin Türki— ye için yetersiz kaldıgı— nı söyleyerek "Bir vaK— nin, köy yolenu düzelt— mek için Ankara'dan» emiralmasıgerekmeme— üdir" dedi. Merkez Vslisi Recep» Yazıcıoğiu da, yerel yö— netimlerin >etkilerinim arttınlmasınn ve halkın sisteme dah£ edilmesi- nin önemli olduğunu söyledi.