19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 ŞUBAT 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYPA HABERLER SESAR'ın anketine katılanlann yüzde 80'i 'Hoca'ya oy vermeyeceğini' söyledi 4 Erbakan dönerse FP batar'• Ankete katılanlann FP'ye genel başkan olarak görmek istedikleri isimler sıralamasında Tayyip Erdoğan açık farkla birinci olurken Recai Kutan ile Abdullah Gül sonıınculuğu paylaştılar. FP'den sikâyet ANKARA (ANKA)-Katılan- lânn çoğunluğunun FP'li oldu- ğu ve FP'deki gelişmelerle ılgili aynntılı sorulann yöneltildiği anketten, Necmettin Erbakan'ın sıyaset yasağının devam etmesi- ne ezıci bır destek geldı. Anke- te katılanlann yüzde 80'i. Erba- kan'ın siyaset yasağımn kaldın- larak başına geçeceği bır FP'ye oy vermeyeceğini söyledi. Siyasi Ekonomık Sosyal Aıaştırmalar ve Stratejı Geliştir- me Merkezı'nin (SESAR), ocak ayı içinde FP'ye yakın kesimler arasında yaptığı ve özellikle FP ile ilgıli aynntılı sorulann yeral- dığı anket, Erbakan açısından il- ginç sonuçlar verdi. Erbakan'ın siyasi yasağının kaldınlmasına, ankete katılanla- nn yüzde 24'ü destek verirken yüzde 45'i "Hayır, siyaset yasa- ğjdcvametsûT dedi. Anketinen dıkkat çekıci sonucu ıse katılan- lann yüzde 80'le ezici çoğunlu- ğunun Erbakan'ın siyasete dö- nerek FP'nin başına geçmesine karşı çıkması oldu. "Erbakan tekrar politikaya dönüp FP'ye gend başkan oba FP'ye oy verir mismiz" sorusuna yüzde 80 "Hayır", yüzde 10 "Düşünme- dün" yanıtı verirken *Ewt" di- yenlerin oy oranı yüzde 9'dakal- dı. Ankete katılanlann FP'de ge- nel başkan olarak görmek iste- dikleri isimler arasında Tayyip Kutan'dan Sezer'e 'içtüzük' ziyareti ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - FP Genel Başkanı Recai Kutan, Başbakan Bülent Ece- vit'in içtüzük değişikliğındekı ısrarlı tavn nedeniyle konuyu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e görürme karan verdiğı- ni söyledi. FP Genel Idare Kurulu (GİK) dün Recai Kutan başkanlığında yaklaşık 7.5 saat süren bir top- lantı yaptı. Toplantıya verilen arada gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Kutan, cumhurbaşka- nı ile yann görüşeceğını, bu ara- da bir uzlaşma adımı beklediği- ni belirterek "Eğer ovakte kadar partilerarası bir uzlaşma adımı aülmayacak ise sayın cumhur- başkanından liderieri davet et- mesi ve onun başkanlığmda bu meselenin müzakere edilip bir uzlaşmaya varüması istirhamın- da bulunacağun" dedı. Enflasyon oranlannı da de- ğerlendiren Kutan, 12 aylık enf- lasyon ortalamasmın yüzde 50'nin üzerinde olduğunu, bu nedenle fiyat artışlannda ocak ayındaki düşüşü başan olarak değerlendirmenin olanaklı ol- madığını bildirdi. Fiyat artışla- nndaki düşüşün ekonomik ön- lemlerden kaynaklanmadığını savunan FP lideri, "Vatandaşın gn-tiağmı sıkıp onun ardından ta- lep sıfıra indirilince enflasyon otomatikman düşer. Evet rakam olarak bir düşüş vardır. Ancak vatandaşa faydası oian bir düşüş değüdir" dedi. 'FP kapafahnayacak* Ahnan bilgiye göre GlK top- lantismda FP Genel Başkanı Re- cai Kutan, partililere, Anayasa Mahkemesı'nde görülen kapat- ma davasıyla ılğıli görüşlerini aktardı. Kutan, "hukuldnormla- nn işletilmesi halinde partiyi ka- patnracak bir delüin bulunmadı- ğı" görüşünü sa\ıındu. Kutan'm önceki gün yapılan il başkanlan toplantısında da il başkanlanna "FP'nin kapaül- mayacağı'' mesajı verdiği öğre- nıldı. FP Genel Başkan Yardım- cısı Lütfii Esengün de teşkilatla- nn yaptığı çalışmalan içeren ra- porlann eksık olması nedeniyle ıl başkanlanna "işi sıkı tutmala- n" uyansında bulundu. Meclis y eboks eldivenigöndenükr Kendilerini " Liberal Hareket" olarak tanımlayan bir grup genç, DYP Şanhurfa Milletvekili Fevzi ŞıhanlıoğhTnun yaşamını yrarmesh le sonuçlanan Meclis"tcki kavgayı, millervekillerine "boks eldiveni ile maket silah ve bıçak" göndererek protesto ettL Sirkeci Büyükpostane önünde toplanan grup adına konuşan Liberal Hareket Başkanı Bilhan Oz, kavgaya karışan millen ekillerini kuıadL Milletvekili Şıhanboğlu'nun ölümüyle sonuçlanan olayın bir benzerinin tekrarlanmaması dileğinde bulunan Öz,"Eğer hâlâ bu tür şiddet eylemJerine devam edeceklerse bir sonraJd kavgada kullanmak üzere kendilerine bu maket bıçak ve silah ile boks eldivenini gönderiyoruz" dedi. Öz'ün konuşmasının ardından grup birükte getirdikleri boks eldiveni, maket bıçak ve maket silahlan TBMM'ye gönderdl Erdoğan açık farkla birinci gel- di. Yüzde 33'le birinci olan Er- doğan'ı yüzde 26 ile MeHhGök- çek, yüzde 12 ile BülentAnnç ve yüzde 10 ile Erbakan ızledi. FP içindeki yenilikçilerin lideri Ab- dullah Gül yüzde 7 ile beşinci, FP Genel Başkanı Recai Kutan ise yüzde 6 ile altıncı olabildiler. Yüzde 76'sının FP içindeki mü- cadelede yenilikçileri destekle- diği ankete katılanlann, yenilik- çilerin ayn bir parti kurmalan halinde yüzde 43'ü Tay- yip Erdoğan'ı, yüzde 29'u Melih Gökçek'i, yüzde 15'i Bülent Annç'ı genel başkan olarak gör- mek isterken Abdullah Gül'ün genel başkanlığı- nı isteyenlerin oranı ise yüzde 6'da kaldı. Ankete katılanlann Er- doğan'a umut bağlanma- sının nedenleri sıralama- sında "Betedryebaşkanb- ğı sırasındald başan»", "Yenüikçi ve çağdaş ol- ması", "Cesur olması" ve "Dürüst ounasT ilk 4 sırayı alrrken Erdoğan'a umut bağlanmasmdaki "dine yakm ohışu" şıkkı sonuncu oldu. Ankete katılanlardan yüzde 37'si yenilikçilerin FP'den ay- nlıp yeni bir parti kurma- sı gerektiğini, yüzde 31 'i FP'de mücadeleye devam etmeleri, yüzde 14'ü ise mevcut partilerden biriy- le bırleşmeleri gerektiği- ni belirttiler. Anketin bir başka il- ginç mesajı da eski Cum- hurbaşkanj SükymanDe- mirel'e yönelik oldu. An- kete katılanlardan yuzde 24'ü Demirel'in yeniden politikaya döneceği, yüz- de 62'si ise dönmeyeceği yönünde görüş belirtti. Katılımcılann yüzde 49'u, Demirel'in politi- kaya dönüp bir partinin başına geçmesı halinde halktan oy alamayacağı- nı, yüzde 21' i ise alacağı- nı savunurken "DemireTe oy verir mismiz" sorusu- na, yüzde 52 "Hayır", yüzde 22 "Evet", yüzde 24 de "Ffloim yok" kar- şılığını verdı. DYP'li Söylemez: Meclis'e kaba kuvvet ve zorbalığı getirdiler demokrasi için tehdit9 ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-DYP Genel Başkan Yar- dımcısı Ufuk Söylemez, MHP'nin körü huylannı parla- mentoya taşıdığını belirterek "MHP'nin Meclis'e girmesiy- le kaba kuvvet ve zorbaiık olağan hale gehniştir. Bu, demokrasimiz ve paria- menter rejim için ciddi bir tebdittir" de- di. Ufuk Söylemez dün düzenlediği ba- sın toplantısında, TBMM içtüzük değı- şikliğinin görüşmeleri sırasında. DYP Şanhurfa Milletvekili Fevzi Şıhanboğ- lu'nun yaşamını yitirdiği olaylar nede- niyle, MHP yöneticilerinin tepkisini eleştirdi. MHP yöneticilerinin "ölümün hafıfe alınmayacağını anlayamadıklan- nı" behrten Söylemez. "Hemsuelu,hem • DYP Genel Başkan Yardımcısı Ufuk Söylemez düzenlediği basın toplantısında, MHP'nin demokrasimiz ve parlamenter rejim için ciddi bir tehdit olduğunu söyledi. güçlü bir tavır icindeler. Bu anlaşıhnaz tavuiaruu. cenazeye katümayarak, aile- sine ve partimize taziyede bulunmaya- rak, siyasi nezaketsizlik. gelenek ve örf- lere aykın davranarak da ortaya koymuş bulunyorlar" diye konuştu. MHP'nin parlamentoya girmesiyle kaba kuvvet ve Meclis'te zor kullanma olaylannda rahatsız edici bir artış ya- şandığmı vurgulayan Ufuk Söylemez, şu görüşleri dile getirdi: "MHP, parlamento öncesi ahşkanhk- lanru. kötü huylannı maalesef Meclis'e taştma eğüiminde. Kendilerini, demokratik hukuk kurauan- na uygun, parlamento adabt- na yakışan şeküde davranma- ya ve sağduvTiya davet ediyo- ruz. Kameralann önünde kaba kuvvet kullanmaktan çekinmeyen MHP miDetvekilkrinin, Sayın Şıhanboğhı'nun kafasma vurularak aomasızca yumruk- lanması ve bunun sonucunda ölüme se- bebiyet veren üzücü olay lann sorumlu- su olarak bulunmasmdan üzünrü duyu- yoruz. MHP hem suclu, hem güçlü ouna- y» çafaşmaktadır. DYP, bu olayın faili meçhul olarak kahnasma izin mi versey- di?" Söylemez, hızh işleyen hukuka müte- şekkir olduklannı, adaletin yerini bula- cağma inandıklannı söyledi. IRMIKIAYDIN ENGİN [email protected] Meclis Başkanlığı kürsüsü önündeki yüksek düzeyli "ff/c/r tartışmalan" sırasında "kim vurdu"ya ya da "ülkücü vur- du"ya ya da "kalp tekledi'ye gıden Fevzi Şıhanlıoğlu'nun cenaze törenini TV'ler canlı ya- yımladı, gazeteler birinci sayfa- lannı ayırdılar. Bir dizi aynntı izledik, oku- duk. Aynntılardan biri, Fevzi Şı- hanhoğlu'na, Meclis'teki arka- daşlannın öteden beri "şıhım" diye seslendikleri. Bir başka aynntı, Fevzi Şı- hanlıoğlu'nun biraşiret reisi ol- duğu. Şıhanlı aşiretinın 20 bın gönüllü köy korucusu verdiği. Aşiretin 100 bin kişiye ulaştığı. Türkiye siyasetinin kıdemlilerin- den Necmettin Cevheri'nin de bir "Şıhanlı" olduğu... Biz, bu durumda Fevzi Şı- hanlıoğlu'ndan "milletvekili" mi, yoksa "aşıretvekili" mi diye söz etmemız gerektiğini düşü- nürken gözümüze bir küçük haber daha ilişti: Cenaze töreni sonrasında Urfa'nın Vıranşehir ilçesi ve do- laylannda "etkili olan" (Evet, Aşiret - Şeriat - Siyaset haberde aynen böyle yazıyor- du: Etkili olan) aşıretler, bir "du- rum z//ves/" yaptılar. 20'yi aşkın aşiret reisi Viranşehir'de, Şıhan- lıoğlular'ın "taziye ew"nde bir araya geldi. Reisleri "aşiretler donjk top- lantısı"r\a katılanlann bir de lis- tesi var Nasıran, Kuran, Millı, Poran, Devan, Çemikan, Türk, Dodkan, Karakeçili, Hıdrekan, Metinan, Kejan, Çuvan, Bega- ra, Behiman, Ubeyen, Şunjfan, Seydan, Ağavatan, Naiman, Mendan, Kumlahşan, Cemal- dini, Berguhana... Yalnız Urfa-VıranşehirJ den 20 aşiret. Bunun Siverek'i var (Anımsayın, "Bucak Özerk Prensliği" de o bölgededir), Bi- recik'i var, Suruç'u var, Harran'ı var, Hilvan'ı var. Üstelik bu "var"lann tümü de Urfa iii ile sı- nırlı. Urfa'yı bir yana ve bizim Yurt Haberleri Servisi Şefi Mehmet Faraç'a bırakıp geçelım Adıya- man'a, Elazığ'a, Diyarbakır'a, Mardin, Siirt, Hakkâri, Bitlis, Muş, Bingöl, Van, Ağn, Şımak, Iğdır, Kars, Tunceli, Erzincan, Erzurum'a, Malatya'ya, Ma- raş'a... Meslek gereği, saydığımız il- leri, onlara bağlı ılçelerin nemen hepsini gezıp gördük. Kiminde bir-iki saat, kiminde bir-iki gün, kiminde bir-iki hafta kalmacası- na tanıdık; tanışlar, arkadaşlar edindık. Kimilerinin "aşiret bol- luğu" Urfa'ya rahmet okutur. Kimi aşiretlerbiliriz, Şıhanlı aşi- retine dudak büker, "Küçük bir aşirettir beyim" der geçer. Ki- mileri ülke sınırlannı taşar, aşar; Suriye, Irak, Iran'daki kollan ile örneğin kimi Orta Amerika ül- kelerini nüfusça geride bırakır. ••• Oralarda aşiret bir "üst kim- lik'tir. Örneğin Çukurca ya da Silopi dolaylannda rastladıkla- n kimilerine, "Istanbullu"gaze- teciler, sanki başka bir etnik kimliğe rastlayacakmış gibi "Kürt müsûn hemşerim" diye sorduklannda, karşısındakinin, güç bela konuştuğu Türkçesiy- le "Yokbey, Barzaniyem" dedi- ğinin çok tanığı var. Peki, kimliğini aşiret bağı ile açıklayan kişi ile "yurttaş" ara- sında yakınlık (yani uzaklık) ne kadardır? Ya da aşiret kimliği ile yurttaş kimliği arasında bir ilinti kurmak mümkün müdür? Peki, (feodaO beylerine körü körüne, ölümüne, ölmecesine ve öldürmecesine bağlı kişiler- le "kul'u ayıran çizgi ne kadar kalındır? Ya da böyle bir çizgi çekmenin bir anlamı var mıdır? ••• Diyelim, orası Türkiye'nin do- ğusudur. lyi peki. Haydi ortasına, batı- sına, kuzeyine, güneyine gide- lim. Aşiret bağlannın zayıf ol- duğu. hatta olmadığı yörelerde dolanalım. Yine bir "kullar de- nizi"nin içinde bulmayacak mı- yız kendimizi? Üst kimliğini "Nakşibendi, Nurcu, Süleymancı, Kadiri vb. "diye açıklayan ve bununla yetinen milyonlardan söz et- mek abartmak mıdır? "Aşiret kulu" ile "şeriat kulu" arasında, yurttaş kavramı ek- sen alınırsa çok mu büyük fark var? Haydi, bunlara bir de aşiret ve şeriat bağlanndan paçayı kurtarmış, ama iş, aş, arsa, avanta gibi bağlaria "siyasetçi kulu"na dönüşmüş; delege ola- rak delege ağalanna, parti üye- si olarak parti şeflerine bağlan- mış on binleri eklemek yanlış mı? Onlan da "yurttaş" kavra- mının zengin tanımının içirte oturtmak mümkün mü? ••• Eee? Aşiret ya da şeriat ya da si- yaset "kullan"run eline birer yurttaşlık belgesi ("nüAıs hüvi- yet cüzdanı" deniyor hani) sı- kıştınp, seçmen kütüğüne kay- dedip "Türkiye, parlamenter demokrasi sistemine dayalı bir cumhuriyettir" deyince ne oJu- yor? Hiiiç!.. Bugün Türkiye'de ne(ler) oluyorsa, işte o oluyor!.. MHP'nin TBMM sicili... TBMM'de DYP Şanhurfa Milletvekili Fevzi Şıhanlıoğlu'nun ölümüyle sonuçlanan olaylar, geçmişindeki şiddet geleneğini unutturmaya çalışan MHP'nin "ne kadar değiştiğini" bir kez daha ortaya serdi. Elbette TBMM'deki şiddetin tek sorumlusu MHP'liler değildi, haks.zl.k etmeyelım. Ancak MHP'liler ön saflardaydı ve iki MHP'li milletvekili bu olay nedeniyle yargılanıyor. Bu vesileyle, "değişen!" MHP'nin iki yıllık TBMM sicilini bir anımsatalım dedik: • Hükümetin kurulmasını izleyen aylarda Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, DlE'de yapılan atamalara kızdı ve Devlet Bakanı Tunca Toskay'ı bakanlık koridoriannda kovaladı. Toskay, eli silahlı Enginyurt'tan MHP lideri Devlet Bahçeii'nin genet merkezdeki odasına sığınarak kurtulabildi. • Çorum Milletvekili Vahit Kayıncı, istediği atamalann yapılmadığını öğrenince, Sağlık Bakanı Osman Durmuş'u dövmeye kalktı. MHP grup toplantısında, Bahçeii'nin gözleri önünde başlayan tartışma kuliste sürdü. • Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde, dönemin Devlet Bakanı Sacff Somuncuoğlu'nun adaylığı MHP yöneticileri tarafından kaba kuvvetle engellenmeye çalışıldı. Töre"ye uymamakla suçlanan Somuncuoğlu'nun korumalan dövüldü, arabası yumruklandı. Somuncuoğlu'nun adaytık başvurusu yırtıldı, başvuruyu alan TBMM görevlileri tehdit edildi. Olaylar sonucunda MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevkat Çetin, dönemin MHP Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Erol Ersoy ve Cemal Enginyurt hakkında dokunulmaziıklannın kaldınlması için fezleke düzenlendi. • Van Milletvekili Ayhan Çevik'in biryakını, eskı MHP Van II Başkanı'nı kafasına çekiçle vurarak öldürmek istedi. MHP yöneticileri, olayı "Içimizdeki safnalan temizliyonjz" diye açıkladı. • Trabzon Milletvekili Orhan Bıçakçıoğlu, hakkında haber yapan bir kadın gazeteciyi kuliste açıkça tehdit ettı. Bıçakçıoğlu, gazetecıye herkesin gözü önünde "Senin bacaklannı ayınnm" diye bağırdı. • TBMM idare Amiri Ahmet Çakar, kadın gazetecilerin "etek boyu'yia uğraştı. Etek boyunu kısa bulduğu bir kadın gazetecinin kulisten atılmasını isterken bir kadın ziyaretçiyi de "göbeği göründüğü" gerekçesiyle kulisten attırdı. • Af görüşmeleri sırasında Haluk Kırcı'yı kapsam içine aldırmak isteyen Ülkü Ocaklan yoğun baskı yaptı. Yasanın görüşüldüğü Adalet Komisyonu ablukaya alınırken komisyon üyesi MHP'liler ve bazı MHP yöneticileri sıkıntılı anlar yaşadı. Bazı firari ülkücüler de TBMM çatısı altında kulis yapanlar arasındaydı. ANAP'lı Aslan, Sezer'e 'meydan okudu'! Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'le hükümet arasında yaşanan çekişmeler ortada. Iktidar partilerinin milletvekilleri kendi seçtiklerı Sezer'i iğnelemekten, eleştırmekten kaçınmıyorlar. Bu havadan ";sf/fede"ANAPGrup Başkanvekili Beyhan Asian gazetecileri bir güzel "işletti". Bir grup gazeteci, Meclis içtüzüğünün "ne olacağı"n\ sormak üzere Aslan't ziyaret etti. Aslan, "Bu içtüzük geçecek, Cumhurbaşkanı bile bunu engelleyemez" dedi. Çıkanlan yasa ve KHK'lerin sık sık Köşk'ten donmesine alışkın olan gazeteciler, merakJa sordu: "Cumhurbaşkanı'ndan veto sinyali mi aldınız?" Aslan, muzip bır ifadeyle yanıtladı: "Ister karşı olsun, ıster karşı olmasın, bu bizi ilgilendirmez. Cumhurbaşkanı'nın tavn bizi hiç mi hiç bağlamaz?" O şaşkınlıkla kimsenin aklına, "Içtüzük değişikliklerinin cumhurbaşkanının onayına sunulmadığı, Meclis karan olarak Resmi Gazete'de yayımlandığına" ilişkin içtüzük hükmü gelmedi. Aslan, gazetecileri "faka" bastırmanın keyfiyle taktik de verdi: "Siz de aritadaşlannız da deneyin, bakalım ne olacak." Nerede o eskimeyen gündemler! Türkiye'de gündem öyte hızlı değişiyor ki, izlemek giderek zoriaşıyor. Depremler, operasyonlar, cinayetler, parti kapatmalar, TBMM kavgalan, ekonomik gelgitler, Cumhurbaşkanı-hükümet, hükümet-yargı, hükümet-asker atışmalan eksik olmuyor. Başbakan Bülent Ecevit de, gazetecilerie sohbet ederken bu "eskimeyen gündem" günlerini andı: "Hüseyin Cahit Yalçın, Ulus gazetesinde yazardı. Yılda bir ay yurtdışında kaplıcaya giderdi. Gitmeden önce 30 başyazı bırakırdı. 30yazının sonuna gelindiğinde, bu yazılar hâlâ güncelliğini sürdürmüş olurdu. Şimdi bazen gün içinde bile değişiyor gündem." • 'Siyasetteki aşiret' ya da 'aşiret siyaseti' Fevzi Şıhanboğlu olayı, siyasetteki aşiret gölgesini gözler önüne serdi. Partilerin . ülke barajını aşmasından tutun da koalisyon oluşumlanna dek etkili olan "tarikat ve aşiret" dinamiğinin politikadaki ağıriığı azımsanamayacak ölçüde. Belli başlı aşiretlerin son seçimlerdeki tercihleri bazı ipuçlan veriyor Mardin bölgesinde: Necaranlar (FP), ömeriler(HADEP). Batman'da Habizbinı (MHR DYP arasında dağılıyor). Şırnak'ta korucu asireti Tatariar PYP ve FP). Korucu aşireti Batiyanlar (DYP). van'da Alan aşiref (ANAP) ve Izdinanlar (ANAP-CHP). Hakkâri'de yine korucu aşireti Jirkiter (DYP-ANAP çizgisinde). Şanlıurfa Siverek ve Şırnak'ta Kejaniar (DYP-ANAP arasında). Aşiretierin rüzgâra göre değişen yönelimlerini anlamak için, bölgeyi tyi tanıyan gazetemiz Yurt Haberferi Müdürü Mehmet Faraç'ın yorumlanna başvurduk: "Aşjretlerdeki siyasi birlikteliği Ideoloji korumuyor. Aşiret oylannın adnesinde verilen milletvekili sayısı ve kan davalan önemli. Kan davasının tarafına göre siyaset, politika güdülerek, devleti arkalanna almaya çalışıyorlar. Bucaklar içerisinde etkin birisim DSP'den aday olmaya kalktı. Ailefer içinde de lider olma, egemen olma savaşı var.Buda bir süre sonra bölünmeye yol açıyor. Güneydoğu'da bırçok ile yayılan Izolular gibi. 1940'lardan ben CHP'li olan Izolulann şimdi FP'den milletvekilleri var. HEP'in, CHP'nin içinde de Izolular vardı. Harran bölgesinde Arap aşinet Cimeyfiler, saltaile içindeki bölünme nedeniyle MHP'ye gittiler. özyavuzlar büyük Arap aşireti, Ömer Özyavuz MHP'den aday oldu. Kürt aşiretlerinde de Arap aşiretlerinde de böyle. 15-20 bin kişi Karakeçililerin içlerinde ANAP, CHP, DYP, FP var. Aşiret içinde lider olmak isteyen iktidar partisine gidiyor." Meclis'teki "Türkiye fotoğrafının" feodal arka planı bu olunca, yaşananlara pek şaşmamak gerekiyor herhakte... Türey Köse, Ayşe Sayın, Sebahat Karakoyun, Emine Kaplan, Bülent Sanoğhı [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle