24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 ŞUBAT 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER M HakkârigöÇy açlık, işsidik, eğitimsizlik sorunlanyla boğuşuyor /icılannbaşkentiALİ SEVMtŞ H A K K A R İ - Hakkâri terörün pençesinden henüz kurtuldu. A- ma göç.. açlık.. işsizlik.. eğitim- sizlik... Hakkâri şimdi bu sorunlarla bo- ğuşuyor. Devletin, işadamlanrun ilgisini bekliyor, çığlığın duyul- masını istiyor. Hakkâri "can si- mitleri'' bekliyor. Kurulduğu günden bu yana "makûs talihPni yenmeye çalıştı Hakkâri... Hikâyelerdeki, "bizim olan ama gidilmeyen köy" oldu... Yıllar yılı cezalandınlan memur- lar, idareciler gönderildi Hakkâ- ri'ye. Doktorsuz, hemşiresiz ve çaresiz kaldı doğunun bir ucunda- ki bu kent... Kamu yöneticileri bölgeye gitmekten kaçındı. Dev- let orada hep "vekâletle'' yönetil- di. İgslzllk dlz boyu Son 20 yılda yaşanan terör Hak- kâri'yi batıdan daha da uzaklaş- tırdı. Yatınm gelmiyor, hizmet götürûlmüyordu. Koruculuğun bir sektör haline geldiği kentte in- sanlar uzun yıllar boş yere fabri- kalann açılmasını bekledi. îşsiz- liğin diz boyu olduğu kentte her gün bir işyeri kapanıyor. Çalışan tek sektör ise işsizlerin günlerini Kamu yöneticileri Hakkâri'ye gitmekten hep kaçu. Doğu Anadolu'nun bu Ui sürgün yeri olantk görüldü. geçirdikleri kahvehaneler... Bun- lara ise her gün yenileri ekleni- yor. Terörden kaçan kırsal kesim insanı da şehre hücum edince Hakkâri yoksulluğun, acılann başkentine dönüştü. Gecekondulann çevresinde ar- tık göçer çadırlan var. Kar altın- da yakacak bulamayan binlerce insan yaşama umutlannı yitirme- meye çahşıyor. Kimileri ise çöp- lüklerde ekrnek kınntılannın pe- şinde. Ya çocuklar?... Ayaklannda yırtık naylon ayak- kabılar... Okula gitmek için ön- lük, defter-kitap bulamıyorlar. Boş yere bekliyorlar kahvehane- den dönen işsiz barjalannı... Sıcak bir parça ekmeğe, aşa muhtaçlar... Kuru erzattla yaşam Yöre halkı terörün bitmesine seviniyor... Kurşun sesi duyma- mak, ceset görmemek, acı yaşa- mamak mutlu ediyor onlan... Ya yaşamlan?.. Onu nasıl sürdüre- cekler?... Bu soruya devletin Hakkâri'de- ki yöneticileri de yanıt bulmaya çahşıyor. 3 bini Yüksekova'da, 7 bini kent merkezinde olmak üze- re toplam 10 bin aile, Sosyal Yar- dımlaşma ve Dayanışma Fo- nu'ndan aldıklan kuru erzakla ya- şamlarını sürdürmeye çahşıyor. Birde erzak alamayanlar var...! Mazot tttialatı Mazot ithalatının yasaklanma- sı da Hakkâri'de bir umudu daha Tek eğlence yeıieri düğûn salonlan olan Hakkârililer, aç ve çaresiz.» Yerel idareciler, doğunun bu insanlan için etinden gelen çabayı gösteriyor. mıdat çGULŞAHDURAK Doğu Anadolulu sanayici- ler, yetkılilerin bölgeye karşı önyargılı davrandığını ve bu- nun da çözümsüzlüğe neden olduğunu belirttiler. Yetkilile- ri göreve davet eden sanayici- ler, "Gümrük kapılan, sınır ti- careti ve hayvancüığa konulan ambargoyu aşamadığımız sü- rece ekonomimiz aksayacak. Bu durunıun sosyal parlamaya sebebiyet vennemesi için tüm ügttive yetkilileri duyarh oima- ya çağınyoruz'' dediler. Van Tıcaret ve Sanayi Oda- sı (TSO) Yönetım Kurulu Baş- kanı Kayhan Türkmenoğlu başkanlıgında bir araya gelen Iğdır, Agn, Yüksekova, Doğu- beyazıt, Hakkâri, Muş, Erciş, Bitlis TSO başkanlan ve bir- çok sivil toplum kuruluşu tem- silcisi, bölgenin sorunlan ve yetkililerin yanıtlamasını iste- dikleri sorulan içeren bir ra- por hazırladılar. Sanayiciler ra- porda, daha önce de çok kez çözüm önerileri içeren rapor- lan yetkililere sunduklan hal- de hiçbir zaman yanıt alama- dıklanndan yakındılar. Sanayiciler, bölge halkının yüzde 60'ının tanm ve hay- vancılıkla uğraşmasına karşın bu sektörlerle ilgili olanak ve gereksinimler göz önünde bu- lundurulmaksızın radikal ka- T""V oğu Anadolu'daki ticaret ve sanayi odası başkanlan ve b'irçok sivil m J toplum kuruluşu temsilcisi, bölgenin sorunlan ve yetkililerin * S yanıtlamasını istedikleri sorulan içeren bir rapor hazırladılar. Sanayiciler raporda, daha önce de çok kez çözüm önerileri içeren raporlan yetkililere sunduklan halde hiçbir zaman yanıt alamadıklanndan yakındılar. rarlar alındığını, bu nedenle yurttaşların daha da zor du- rumda kaldığını ifade ettiler. Yetkililerin "bölgeyi tanıma- dan ekonomrye yön vermeye çalışüğuu" belirten sanayici- ler. Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı ile Tanm ve Köyışlen Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp'ı bölge kentlerine, köylerine davet ettiler. Yapüan yanhş çahşmalar so- nucunda 2000 yıhnda hayvan- cılıkta ithalatta yüzde 163 ar- tış, ihracatta ise yüzde 90 ge- rileme görüldüğüne dikkat çe- ken sanayiciler, bölgede 200 holdingin sağladığı istihdama karşılık, 2 milyon kişinin işsiz olduğunu vurguladılar. Bölgenin en önemli geçim Olanaksızlıklar yüzünden zor durumda kalıyorlar İdareciler çırpınıyor HAKKÂRİ (Cumhuriyet) - Sorunlar kenri Hakkâri"de idareciler olanaksızlıklar içinde çırpınıyor. Hakkâri Valisi Orhan Işm, kentin gelişmesi için hazırladığı projeleri göstermek ve sorunlan anlatmak için ayda bir kez Ankara'ya gidiyor. Projelerden umutlu olduklannı anlatan Işm. "Buradaki insanlara gıda yardımı yapmak çare değfl- bu insanlan üretici hale getirmek lazım. İstibdama yöne&k en büyük umudu muz yapun çalışmalanna bu yd başianacak olan Hakkâri Barajı işsizüği büyük ölçüde çözume kavuşturacak" dıye konuşuyor. Hakkârililer hiçbir zaman kendi seçtıkleri milletvekillenyle anlaşamadı. Ancak bu dönem farklı biri var onlan temsil eden. Merve Kavakçı ve Fazilet Partili milletvekillerinin turumlannı içine sindiremeyerek FP'den istifa eden, bir süre bağımsız kaldıktan sonra DSP'ye geçen Evüya Parlak, Meclis kürsüsünde Hakkâri sorunlanru anlata anlata bitiremiyor. Parlak, sorunlan bitiremediği için Meclis kürsüsünde en çok konuşan milletvekiUeri arasına girdi. Ayda bir kez Hakkâri'ye gelerek Meclis'te anlattığı sorunlannm çözümünü takip eden Parlak, devletin Hakkâri'ye özel uygulamalar getirmesinden yana. Devletin, bölgenin tümünü bir tutmasının yanlış oyduğunu savunan Parlak, bölgede, ulaşım ve altyapı olanaklan Hakkâri'nin çok çok üstünde olan kentler olduğunu ve Hakkâri'yle aynı teşvikleri aldıklanna dikkat çekiyor. kaynağı olan sınır ticaretinin daraltılmasının işsizliği arttır- dığını belirten sanayiciler, "Birkaç petrol üreticisi ile ho»- dinglere davetiye çıkardığuıızı büryor musunuz? Aynca kom- şu ülkeierie ticari diyaloğumu- zu kestiğiniz gibi, ülke ekono- misine de milyon dolarlar dü- zeyinde zarar verdiğinizden haberiniz var mı" dediler. Sağlıklı polrtikalar Gümrük müdürleri ve tanm il müdürlerinin sık sık değiş- mesinin sağlıkh pohtıka üretil- mesini engellediğini belirten sanayiciler, sınır ticareti ile il- gili karariann bölgede yapüan toplantılarda alınması gerekti- ğini ifade ettiler. Bölge ekono- misine mültecilerin de büyük darbe vurduğuna dikkat çeken sanayiciler, hayvancılık sektö- rünün ardından bölgenin tek geçim kaynağı olarak kalan ta- nmda da yanlış politikalar uy- gulandığını belirttiler. Sorunlanru anlatmak ama- cıyla Başbakan Bülent Ece- vit'e randevu için başvurma- lannm üzerinden 7 ay, Başba- kan Yardımcısı Devlet Bahçe- K'den randevu talebinın üzerin- den de 1.5 ay geçtiğini bildiren Doğulu sanayiciler, dertlerini anlatacak yetkili bulamamak- tan yakındılar. söndürmüş. Valilikten aldığı yar- dımlarla ayakta durabilen kentin tek sanayi kuruluşu Hakkâri Iplik Sanayi AŞ'de (HİSAŞ) üretimin durması, kilim dokuyan genç kız- lanrun ipliği dışandan almalanna neden ohnuş. Özellikle göçer ai- lelerin genç kızlan, derme-çatma atölyelerde acüannı küim motif- lerine dökerek ailesine katkı sağ- lıyor. Ayda sadece 20-30 milyon lira kazanabüiyorlar. l;l olanlar da mutlu deflll Hakkâri'de iş bulanlar da mut- lu değil. Devlet kurumunda çahş- tığı için kendini şanslı sayan be- lediye işçileri ise 4 aydır maaşla- nnı alamıyor. HADEP'li beledi- yenin sıkmtılan da giderek büyü- yor. Belediye de devletin ilgisini, desteğini bekliyor. Yoksulluk kentte hastalıklan da arttmyor. Sağlık hizmetleri so- runlu. 10 yataklı devlet hastane- sinde yalnızca 4 uzman hekim var. Hakkârili ise çareyi komşu ülke Iran'a gitmekte buluyor. lran'da profesöre 1.5 milyona mu- ayene olabihne lüksünü yaşıyor- lar. Türkiye'de 500 milyon olacak ameliyatı lran'da 150 milyona, 15 milyonluk tahlili 1.5 milyona yaptmyorlar. Geçen yıl Tüketici Haklan Der- neği'nce başlatılan ve 15 bin imza toplanan "Doktorumu tstiyo- rum" kampanyasına karşılık devletin "Hak- kâri'ye gönderecek doktor bulamıyoruz" sözleri, halkm sağlık konusunda bütün umutlannı söndürdü. Eflltlm Hakkâri'de 8 yıllık eğitimin başlamasının ardından yeni yapılan 6 yatılı ilköğretim bölge okulunda da öğretmen sıkmtısı çekiliyor. Kent merkezinde yıllar önce nüfus 10 bin iken yapı- lan orta dereceli okul- lara yenileri eklenme- miş. Hakkâri Lise- si'nde öğrenci sayısı- nın çok fazla olması nedeniyle ruvaletler yıktunlarak derslik ha- line dönüştürülmüş.. ancak gereksinimi kar- şılamıyor. Bütün bu olumsuzluklar yüzün- den Hakkâri, üniversi- te sınavlarmda sonun- culuğunu koruyor. _ Hakkârililer 100. Yıl Üniversitesi'ne bağlı Meslek Yüksek Oku- lu'nun yam sıra Eğitim Fakültesi açıhnasmı da sabırsızhkla bekliyor. Ve umutlar Bütün bu olumsuz- luklara karşın Hakkâ- ri'de geleceğe dönük umutlar cıhz da olsa sönmüyor. Huzur orta- mının sağlanmasıyla düğünler de artık eski- si gibi renkli. Huzuru katık etmişler yoksul- luklanna... Terörün durması büyük teselli çünkü... Her şeye karşın ka- dınlar yine rengârenk giysilerini giyiyorlar ve geleceğe dönük umut- lan için yoksul düğün- lerde halay çekiyorlar. Gece 24.00'e kadar ge- zebilmek de gençlik için önemli... Ne de ol- sa yakın zamanda ak- şam saat 18.00'den sonra yaşam duruyor- du kentte. Sayılan ar- tan internet cafelerde umut anyorlar. Bir çare bulur diye Genç Işadamlan Der- neği'ni bile kurmuş Hakkârililer. Yani Hakkârililer ar- tık kendileriyle ilgile- nihnesini, sorunlanna çara bulunmasuu bek- liyorlar. GEÇMİŞTEN CrELECEGE ORHAN ERİNÇ BuKezdeParaKuyruğu "Başbakan Ecevit" denildiğinde kuyruklan hatır- lamayı epeydir unutmuştuk. Margarin kuyruğu, tüp gaz kuyruğu, şeker kuyruğu, akaryakrt kuyruğu tam- lamalan bile "Başbakan Ecevit"\ çağrıştırmaz ol- muştu. Başbakan ne zaman ki, Sayın Cumhurbaşkanı'nı bir kez daha suçlayarak ekibini savunmaya niyet- lendi, kuyaık geri geldi. Hem de daha önemli bir kuy- ruk: Para kuyruğu. Kuyruğun geri gelmesiyle kalsaydı, belki yine de hoşgörüyle bakılırdı. Ama "istikrar programı" diye sunulan ve halka yük bindirmekte örneği olmayan ek vergiler ve zam- laria kurtanlmaya çalışılan UPF programının, iskam- bil kâğıdından yapılmış şato ömeği sağa sola uçu- şuvermesi kandilin yağının bitmekte olduğunu da kanıtlayrverdi... * • • Bakanlar Kurulu'nun çarşamba günü saat 14.15'te başlayan ve perşembeye sarkarak gece 02.45'te biten toplantısı, Türkiye'ye son yıllann en gerilimli sürecini yaşattı. Başbakan Ecevit, ekonomide yaşanan paniği "Saytn Cumhurbaşkanı'nın ekonomik programa destek vermediğini" de suçlamalanna ek olarak açıklamasının yarattığı artçı depremin ayırdında mıy- dı acaba? Bakanlar Kurulu'nun açıklamasını beklerken yine geçmişe döndüm. Aklıma ya Muhittin Rarf Bey'in ya da Muallim Cudi'nin söylemiş olduğu şu dört- lüktakıldı. •^Yıkmak ne kadar sehl ise ey nur-i nazar Yapmak o kadar sab' ü meşakkataver Bir devleti yıllar getirir meydane Bir saat onu hak ile yeksan eyler." (Eygözümünnunı. Yıkmak ne kadarkolaysa, yap- mak da o kadar çetin ve zahmetlidir. Bir devleti yıl- larmeydana getıhrama bir saat onu yerle biretme- ye yeter). fürkiye Cumhuriyeti'nin yerle bir olmasını düşün- menin yersizliği ile üçüncü dizedeki "devleti" söz- cüğünün yerine vezrie de uysun diye "önlemi" söz- cüğünü koyarak kendimce öykünmeye kalkışma- dım desem yalan olur. Haberierden gecelik faizin yüzde 7 bin 500'lere fır- ladığını öğrenip "devalüasyon" denilmesi ayıp ola- cağından "dalgalı kur uygulamasına geçildiğini" du- yuran resmi açıklamayı dinledik. Sabah gözümüzü açtığımızda dolar neredeyse 1.5 milyona dayanmıştı. Asgari ücret, dağılan Sov- yetter Biriiği ülkelerini bile sollayarak 100 dolara ini- vermişt. Dolarla borçlanmış olanlar, konut kiralayan- lar, akreditif açtıranlar tümden yerle bir olmuştu. Halkın büyük çoğunluğunun ise ağzını bıçak aç- mıyordu. Akaryakrta, elektriğe, doğalgaza gelecek artışlardan, günlük gereksinim maddelerine birkaç katı yansıyacak yeni zam dalgasının etkisinde kal- mış, neredeyse beti benzi solmuş insanlar olmuş- tartfc.'Ocreflerinin ya da aylıklannın yüzde otuzu da- ha bir gecede ceplerinden alınıvermişti. Yalnızca döviz bürolannın önünde oluşmuş kuy- ruMar vardı. Ama çok zorunlu olarak döviz almak du- rumunda kalanlann dışındakiler, ışıklı panolardaki karşılıklan donmuşcasına seyretmekle yetiniyoriar- dı. Ekonomi ve sade yurttaş gerçekten çökmüştü. Pek çok kesimi baştan dışlamış olan üçlü koalis- yon, düşerken tutunacak dallar olarak gördüğü "ih- racat" ve "turizm" kesimlerine sanlmaya çalışryor- du. Ama önce ihracatçılar umutlannı kırdı. "Girdile- rin fiyatı da yükseleceğinden yeni ekonomik ön- lemlerin bize biryaran olmayacak" deyiverdiler. "Böylece güvenilen dağlardan en yalçınına da kar yağıvermişti. • • • "Insanlann ağzını bıçak açmıyordu" tantmı yal- nızca ekonomik şokun yıkıcı etkisiyle sınırlrydı. Siyasal yönden bakıldığında insanlann ağzı öyle bir açılmıştı ki.. Vapurda, trende, otobüste, dolmuş- ta, minibüste konuşulanlar, iktidar partilerinin değe- ri yükseltilen dolar ve markla ters orantılı bir şekilde güven yıtirdiğını gösteriyordu. DSR tarikat şeyhlerine ayncalık, MGKtanzive Dev- let Denetleme Kurulu'na karşı çıkmakla başlattığı güven kaybını hızlandırmıştı. ANAP Mavi Akım ve Beyaz Enerji soruştunmalan yüzünden büsbütün gözden düşmüştü. Bir süredir kimi bakanlannın ka- ba davranışlan, kimilerinin de partizanca işlemleri yüzünden kaybettiği prestijine hükümette bulunma- sının sorumluluğu da eklenınce tepki oylannın gidi- şinin ardından MHP de gerilemeye başlamıştı. Uderine ve kurmaylanna yöneltilen onca suçla- maya karşın, koalisyonun başansızlığından yararian- ma başansını gösteren ve iktidann çabasıyta kuyu- dan çıkanlan DYP'nin ise yıldızı pariıyordu. Sade vatandaşın CHP ile ilgili yargısı ise hiç de u- mut vermiyordu. Ülkenin bunca sorunu varken yi- ne parti içi çekişmelere ağırlık tanınması CHP'nin daha da düşük bir oranla barajın altında kalacağı- nın göstergesi olarak yorumlanıyordu. Gİenel kanı; bugünkü hükümetın Türkiye'yi; esen- lik bir yana, daha koyu bir ekonomik bataklığa gö- türeceği yönünde ağırtık kazanıyor. Söz alan milletvekillerinin, Meclis televizyonundan sadece o süreçte izlendiklerini sanarak seçmene ve liderieri ile bakanlanna hulûs çakmalan artık yandaş- lan dışında kimseyi etkilemiyor. Herkesin sağduyuya gereksinimi var. Ama millet- vekillerininki herkesinkinden önemli. Hele de "de- mokrasiye olan inancımm" yitirmemişsek... oerinc(g cumhuriyet.com.tr. VEFAT Edime Veteriner Mudürfuğü'nden emekli MEHMET HAŞİM DlZDAROĞLU'nun eşi, SSK Paşabahçe Hastanesı'nın emekli Başhekımı Dr. KAYA ERGUN DlZDAROĞLU'nun annesi, Çapa Tıp Fakültesi Patoloji Anabılım Dalı Başkanı Prof. Dr. FERHUNDE DlZDAROĞLU'nun sevgılı kayınvalıdesı. Dr. NEVİYE YILDIZ DİZDAROĞLU, Ressam SEVİL YEŞİM DİZDAROĞLU ile MEHMET HAŞİM DlZDAROĞLU'nun dünya güzelı babaanrveteri NEVİYE DİZDAROĞLU Sinop'ta dün vefat etmiştır. Cenazesi Sınop Büyük Camı'de 24 Şubat 2001 Cumartesi günü (bugün) ikindi namazından sonra kılınacak cenaze namazını müteakip Çukurbağ Mezarltğı'nda toprağa verilecektir. BİRİCİK OĞLU Dr. KAYA ERGUN DİZDAROCtU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle