19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 ŞUBAT 2001 CUMARTESİ EKONOMtDE KRÎZ DUNYADA BUGUN ALt StRMEN Bunlar Program : Yapamaz 22 Şubat 2001 günü Türkiye'deki yetkililerin söyledikleri en dramatik söz ne idi biliyor mu- sunuz? "Bize güvenin!" sözüydü. Necdet Sezer karşısında duygulannı denet- teyemeyen Ecevit'in, 65 milyon insana dönüp de "Bize güvenin" diyebildiğine göre, maşallah çelikten bile sağlam sinirleri varmış. önceki gün haberierde hükümet üyelerini ve- yaekonomiden soaımlu bürokratları dinlerken eşim sordu: - Neden dinliyorsun bunlan? - Bak sana birTemel fıkrası anlatayım, dedim ve aşağıdaki fıkrayı anlattım: Temel hasmını taammüden öldürmüş, öldür- dükten sonra cesedi parçalayıp üç bavula koy- muş, kısa sürede de yakalanmış. Deliller, ifade- ler, itiraflar. tabanca da bulunmuş, cesedi par- çaladığı, balta da; mahkemeye çıkarmışlar, yar- gılama karar aşamasına gelecek, hâkim sor- muş: - Son bir söyleyeceğin var mı? - Var haçum pey, ben pi avukat isteyrum. Hâkimin tepesi atmış: - Oğjum her şey ortada, itiraf da ettin, avukat sana ne yapacak, ne söyleyecek ki? - Ha zaten pen de onu merak edeyrum, ba- kalım bu durumda ne bulup söyleyecek? ••• Henüz krizin ne boyutunu biliyoruz, ne ne ka- dar kaybettiğimizi ne de neler olacağını. Şu anda hazırlanacağı söylenen yeni progra- mı, hazıriamak durumunda olanlar da bilmiyor- lar. Bilinen tek şey, emekiinin, ücretlinin, dar ge- lirlinin sırtına daha çok binileceği, daha çok ver- gi ve zam geleceği, enflasyonun yüzde 30'un üzerinde olacağı. Bir de şunu biliyoruz: Ecevit de, hükümet de doğrulan söylememişler, krizin gelişini bile an- layamamışlar, bizi de kendilerini de avutmuş- tardır. Bu durumda, bu hükümetin hazırtayacağı ye- ni programın da kıymeti harbiyesi yoktur. Her şeyden önce, kimse artık yeni önlemler paketine inanmayacak ve bunu yürütecek olan- İara güvenmeyecektir. Krizin en önemli yanı bu. Ecevit de, Yılmaz da, Bahçeli de, artık kim- seye güven veremez. Bu poltikacılar, uzun süre aldattıklan insanlar- dan şimdi destek isteyemezler. , Kuşkusuz yapısal bozukluklann tüm fatura- sını 57. hükümete çıkarmak yanlıştır. Ama ka- bul etmek gerekir ki 57. hükümet, krizi yönet- mek değil, kavrama konusunda bile aczini or- taya koymuştur. • • • Normal demokratik rejimlerde bu durumda sorumluluk mevkiinde olanlar, özür dileyip isti- fa ederier, hatta siyasi yaşamdan çekilirier. Bizim liderierimizin maşallah hiç de böyle ni- yetieri yok. Hoş istifa edip çekilseler de, pariamento için- de krizi yönetebilecek, yeni program hazırlaya- cak kadrolar da yok. Bülent Bey - Mesut Bey - Devlet Bey üçlüsünün yerine, Bay Kutan - Ba- yan Çiller ve de bay veya bayan bilmem kim kompozisyonunun geçmesi de spnucu değiş- tirmeyecek. Bayan Çiller'in dönemini de biliyo- ruz. TÜSlAD'ın çağnsını bu gerçeklerin ışığında okumak gerek. Onlar, ekonomiyi yönetebilecek bir başba- kan yardımcısı isterierken bu noktadan hareket ediyorlar. Aslında söylemek istedikleri, "Siz bu işlerden elinizi çekin! Gelsin bu işi bilen birisi, mekanizmayı yürütsün! Siz de ona kanşma- y/n/"dır. Ama dünyanın hiçbir yerinde böyle bir düzen yoktur ve olamaz da. Evet henüz içinde bulunduğumuz krizin bo- yutlan netleşmiş değil. Her krizden çıkmanın olanağı vardır. Bunun için güven verici bir kadronun, akılcı vadeleri belli, amaçlan iyi tanımlanmış, iyi an- latılan bir program ile halkın önüne çıkıp ulusal destek sağlaması gerekiyor. Bülent Ecevit başkanlığındaki 57. hükümet de bunu yapamaz, onlann yerine geçmek için ales- ta bekleyenler de... Krizin en vahim yönü de zaten bu. Ekonomik program yenileniyor Enflasyonda yenî hedef yüzde 25 ANKARA(Cumhu- riyet Bürosu) - Hükü- metin enflasyon hede- fini yüzde 25 olarak değiştirmesi bekleni- yor. Ancak bu düzeyin de gerçekçi bir rakam olmadığı belirtiliyor. Hükümetin, çöken programın sürdüğü id- diası gerçekçi bulun- mazken IMF'nin dal- gah kuru desteklediği açıklaması yeni bir programın yürürlüğe konulacağmı gösteri- yor. Bu program çerçeve- sinde IMF, tüm ekonomik parametre- leri yeniden düzenle- meye çahşıyor. IMF Türkiye Masası Şefi Cottarelli, dün Maliye Bakanı Sümer Oral ve Devlet Bakanı Tunca Toskay'la görüştü. Toskay, kur ve para politikası konulannda Cottarelli'yle görüş- tüklerini belirtirken enflasyon hedefini de- ğiştirmek gerekeceği- ni bildirdi. "Dalgalı kur siste- minde şimdiki rakam- lan kabcı olarak gör- memek laznn" diyen Toskay, enflasyonda hedefi, çalışmalar bit- tikten sonra açıklaya- caklannı kaydetti. THE WALL STREET JOURNAL: Bunalımdan kimin sorumlu olduğu konusunda kuşku yok Lirayı IMF vurduERGİN YILPIZOĞLU "Uzmanlar" hâlâ krizi Baş- bakan Ecevit ile Cumhurbaşka- nı Sezer'in arasındaki "talihsiz'' ve "zamansız" kavgaya bağla- yadursunlar serbest piyasa ide- olojısının amiral gemisi WaB StreetJournaTm krizden kimin sorumlu olduğu konusunda hiç- bir kuşkusu yok. WaD Street Jo- urnal'ın cuma günkü (dünkü) başyazısına göre "TL'nin işini bttiren süahı IMF satm akfa ve dotdurdu.". Wall Street Journal'a göre: "Türk Lirasfnın çöküşûne yol açan paniğin arkasında EVlF'nin Tûrkiye'ye dayatüğı daralücı ekonomik poüükalar veson aviarda yineIMPnin ver- mekte otduğu devalüasyon sin- yalleriyatıyor.'' Kasım ayındaki krize ilişkin olarak. "EVfF'nin isteğj üzerine vergjlerde gerçek- leştirilen artişlann ülkeden ser- maye kaçışına yol açtğmı" ya- zan Journal. "Kusura bakma- yın ama, biz buradan daha ön- ce geçmedik mi, hem de birkaç kez" diye sorduktan sonra, Tür- kiye'de de yasanan, artıkklasik- leşmiş senaryoyu bir kez daha şöyle özetliyor: "YoksulbirlIL Dünya ülkesi, sabit döviz kuru sistenüne (bu kez bir sepete gö- re saptanan) dayanarak enflas- yonu denetim arana almaya ça- hşmaktadır. Bfiyümeye yönelik bir fonnûl yerine kendisine IMF'nin eski 'kemer sıkma programı' dayaüür; bu da eko- nomiyi yavaşlatır. Bankalar dış borç ödemelerini aksatmaya başlarlar. IMF, bu sefer de ban- kaiann başına gelenleridaha da ağuiaşnracak ve sermaye kaçı- şına yol açacak bir tedbir, deva- lüasyon önerir. Arkasmdan pa- ra göçer. Şimdi bankalann başı gerçekten belaya gû-miştir." Wall Street Journal, "bundan sonra enflasyonla mücadelenin kaybedikliğini yerel halkm, ger- çek getirlerinin. tasarruflannın değerinin gerilemesiyk hızia yoksuDaşağmı" yazdıktan son- ra bir kez daha soruyor: "Ulus- lararası para sistemi böyle mi yönetiBr?" Uluslararası para sisteminin nasıl yürütüleceği bir yana, Wall Street Journal'a göre Tür- kiye'nin geleceği de bizzat bu IMF politikalanyla tehlikeye girdi. Bu bağlamda "Enflasyo- nun yenümesi, ülkenin (Türki- ye) A\rupa BirüğTne girmesi ve ekonominin modemleştirihnesi için gereldj bir adım" olduğuna işaret eden Wall Street Jour- nal'a göre "Şimdi Türk lira- sı'nm bu şeldkle göçmesi, bu rü- vanın da son bulmasmı garanti "altina alch." Wall Street Jour- nal'ın işaret ettiği ikinci nokta, daha dolaysız ve daha acil bir gerçekle ilgili: "Washing- ton'dald işgüzarlara haürlat- mak isteriz ki, IMF'nin lirayı serbestçe dalgalanmaya bırak- ması, çahşan yoksuilarm ücret- lerinden yapümış büyük bir in- dirim anlamına geür." 'OLUMSUZ EĞÎLÎM' S&Pnot •• •• t •• ANKARA(AA)-Kre- di derecelendirme kuru- luşlanndan Standard and Poor's (S and P), Türkiye'nin uzun vadeli notunu B(+)'dan B'ye, kısa vadeli notunu da B'den C'ye düşürdü. S and P'den yapılan açık- lamada, Türkiye'nin uzun vadeli notlannın olumsuz eğilimle izle- mede tutulduğu belirti- lerek kısa vadeli notlan- nuı izlemeden çıkanldı- ğı kaydedildi. Açıklamada, kredi no- tunun düşürülmesine ne- den olarak mevcut mali krizin önemli ölçüde ka- mu maliyesinde, banka ve müşterileri arasında dengenın bozulmasına yol açması göstenldi. Bu arada, kredi dere- celendirme kuruluşu Moody's, Istanbul bele- diyesinin kredi notunun görünümünü 'durağan'a çevırdi. ÎĞNELt FIRÇA ZAFERTEMOÇtN Bush'tan Ecevit'e destek telefonu ANKARA(Cumhuriyet Büro- su) - Türkiye'nin içine girdiği ekonomik bunalıma yönelik ma- li destek vermekten kaçınan ABD'nin Başkanı George W. Bush, Başbakan Bülent Ecevit'i telefonla arayarak destek verdi. ABD Başkanı Bush, dün Ma- kedonya'dabulunan Fxevit'ı tele- fonla aradı. Yaklaşık 5 dakika sü- ren görüşme hakkında Üsküp'te gazetecilere açıklama yapan Ece- vit, K Çok güzel bir görüşmemiz okhı" dedi. Başbakanlık'tan alınan bilgiye göre Ecevit'in Bush ile konuşma- sı şöyle: Bush: Sayın Başbakan. Ecevit: Evet, Başkan Bush. Si- zinle görüşmek büyükbir şeref ve mutluluk. Bush: Telefonuma cevap ver- diğiniz için teşekkür ederim. Si- zi şahsen görmeyi isterira Ecevit: Çok naziksiniz. Bush: Bırçok nedenden dola- yı sizi anyorum. Biri kendimi ta- nıtmak. Ûci liderin birbirini kişi- sel olarak tanımasının en iyi yol olduğuna inanıyorum. Ikincisi, Sayın Başbakan sizi temin ede- rim ki, yönetimim, itnfakımızda- ki dostluğu güçlendirmek için si- zinle yakın çalışmak istiyor. Tür- kiye, çok önemli bir dost ve dost- luğumuzun daha güçlü obnası için daha çok çaltşacağım. Ecevit: Bu çok güven verici. sayın başkan, bunlan sizden duy- manın çok büyük değeri var. ABD ile stratejik işbirliğimize büyük önem veriyoruz ve sizin başkanlık dönemüüzde bunu güçlendirmek bizi çok mutlu ya- pacak. Bush: Ben de bunu arzu ediyo- rum. Çok önemli bir ülkesiniz. Ülkemizde çok güçlü dostlannız var. Dış siyaset ekibim ve ulusal güvenlik ekibim, banşı koruma fıkri çerçevesinde Türkiye'nin öneminin farkında ve sizinle ça- hşmayı bekliyoruz. Şimdi zor bir dönetnden geçtiğinizi anlıyorum ve en iyi dileklerimi sunuyorum. Ekonomik reform programınızla büyük bir cesaret gösterdiniz ve bu tarz üderliğinizi göstermeyı sürdürürsünüz umanm. Bunu ya- pacağınızı büiyorum ve bu IMF ile çahşmayı da kapsayacakür. Ecevit: Bu sözler çok güven verici sayın başkan. Çünkü, eko- nomimiz zor sulardan geçerken biraz işbirliğine ve dostlanmızın desteğine ihtiyacımız var. Nazik sözleriniz için çok teşekkür ede- rim sayın başkan. Bu büyük bir mutluluk. Bush: Şüphesiz ki liderlik ka- biliyetleriniz var. En iyi dilekle- rimizi sunuyoruz. Hükümetimiz- le, yetkilileriniz her konuda te- mas içinde olsunlar. Beni telefon- la aramak isterseniz, birkaç mil uzaktayım. Ahizeyi kaldırın ve istediğiniz zaman beni arayın. Ecevit: Çok naziksiniz sayın başkan. Çok teşekkür ederim. Bush: Sizinle göruşmeyi bek- liyofum ve en iyi dileklerimi su- nuyorum. Ecevit: Çok naziksiniz. Çok teşekkür ederim sayın başkan. Bush: Evet, Sayın Başbakan. Hoşçakalın. Ecevit: Teşekkür ederim. Hoş- çakalın. Dış basında karamsar yorumlar Türkiye'deki kriz sınırları aşabilir Haber Merkezi - Dış basın, dün Türkiye'de yaşanan ekonomik kri- ze geniş yer vererek, genel olarak MF'yi ve hükümeti sorumlu tu- tan yaza, haber ve yo- rumlarla, yaşanan olay- larm etkisinin nereye varacağmı sorguladı. Hem ilk sayfasını, hem yorum sayfasuıı, hem de analiz sayfalan- nı Türkiye'deki krizin nedenleri ve etkileriyle ilgili yazüara ayıran Fi- nancial Times, Türki- ye'deki krizin ülke sı- nırlanm aşan bir etki yaratabileceği olasılığı üzerinde durdu. Gazetedeki başyazı- da, Türkiye'deki krizin iki ana yolla sınırdışına sıçrayabileceğini, bun- lardan bırincısınin ül- kenin Batıh bankalara karşı olan sorumluluk- lanru yerine getireme- mesi, ikincisinin ise kri- zin etkilerinın yatınm- cılan da kapsaması ol- duğu belirtildi. The Guardian gaze- tesi de başyazısında Ankara'mn huzursuz bir dönem geçirdiğini, "diken üstündeki baş- kentin probiemkrinm sadece ekonomik so- runlardan kay naklan- raadığmı" bıldırdı. The Economist dergısi, kri- zinin en büyük kurbanı- run.'enflasywılamüca- dele programı oktuğu- nu' belirtti. The Times ise ekonomik krizin Türkiye'yi Batıhturist- ler açısından 'cazip' ha- le getirdiğini savundu. "Milyoner olup cüzda- nınıpara>1a doidurmak isteyenler Türkiye'yB tatiiegitsin'' cümlesiyle haberine giren gazete, Türkiye'de tatil yapma- yı seçen bir Ingiliz tu- ristin bozdurduğu her sterlin için 1 milyon 300 bin Türk Lirası ala- bileceğini bildirdi. İş dünyası tepkili 'Cottarelli evine dön'teTAJNBUL/ANKA- RA (Cumhuriyet) - İş dünyasımn, Tûrkiye'ye yaşanan son gelişmele- re verdiği tepki artarak devam ediyor. Son gün- lerde cömertçe açıkla- ma yapan dernek ve odalar, hükümete, MGK'de konuşulacak Ulusal Program'dan is- tikrarprogramının göz- den geçirilmesine kadar pek çok konuda öneri sundu. TÜSİAD:TürkSana- yicileri ve tşadamlan Derneği (TÜSÎAD), pazartesi günü yapıla- cak Milli Güvenlik lCu- rulu toplantısında, AB'ye üyeuk sürecinde Ulusal Program'ın si- yasi kriterleri ile ilgili bölümünün mutlaka kararabağlanmasuu is- tedi. tTO:lstanbulTicaret Odası (ÎTO) Başkanı MehmetYıkfanm, istîk- rar programının revize edilmesinin sözkonusu olduğunu belirterek "Bundan önce progra- mı yürütenler içerisin- de bir rnizasyon yapu- ması lazuıT dedi. ATO: IMF'nin Türki- ye'de büro açmasma karşı çıkılması üzerine Cottarelli için Ankara Ticaret Odası (ATO) bi- nasında hazıriattığı oda- yı basına gösteren ATO Başkanı Sinan Aygün, Türkiye'nin içinde bu- lunduğu krizin baş so- rumlusu olarak göster- diği IMF heyetine, "Ga- me ovw, go home Cotta- reffi" (Oyun bittı, evine dön) çağnsı yaptı. YASED: Yabancı Sermaye Derneği ise gelişmelerin, Türki- ye'nin geleceğine du- yulan güvenin cıddi bir biçimde zedelenmesine yol açtığıru ve yabancı yatınmcıkr tarafindan kaygıyla izlenmeye başladığım bildirdi. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Ekonomik kriz üzerine artık yaz- mak istemiyorum. Bir ülke bu kadar kötü yönetilemez. Kötü yönetilenle- rin istifa etmesi gerekir. Israil'de Baş- bakan Ehud Barak seçimleri kay- betti. Bir süre sonra politikadan çe- kildiğini açıkladı. Normali bu. Türki- ye'de ne oîdu? Yurttaşa istikrar prog- ramı uyguluyoruz dendi. Aylarca me- mura, çalışana zam yapılmayan bir düzen kuruldu. Sonra bir gecede yüzde 40 devalüasyon yapıldı. Hükü- met, yurttaşlan herkesin gözünün içi- ne baka baka açıkça aldattı. Bunun bir sorumluluğu olması gerekir. • • • "Birinci Istanbul Kadın Bienali" adı altında önümüzdeki mart ayı içinde bir dizi etkinlik düzenleneceği açık- landı. Bienal çeşitli açılardan tartışı- lıyor. Önemli tartışma konulanndan birisi, "Kadın 6/ena//"nin erkekler ta- rafindan düzenlenmesi. Kadın örgüt- leri, feminist çevreler, kadınlar üzeri- ne yapılan böylesine geniş kapsam- lı birtoplantıyı erkeklerin düzenleme- sini tepkiyle karşıhyoriar. Toplantıyı iki erkek düzenleyince, doğal olarak onların başvurduğu dü- zenleme kurulunun çoğunluğu da er- keklerden oluşuyor. Önümde biena- Kadm Bienalini Erkekler Düzenler mi? lin programı var. 10 üyeden 7'si er- keklerden oluşuyor. Benim öğrene- bildiğim kadanyla daha önce bu lis- tede Tayfun Talipoğlu ve Zuhal 01- cay da vardı. Onlar, bu kompozisyo- nu görünce çekildiklerini açıkladılar. Benim de bu bienal çerçevesinde bir konuşma yapmam söz konusu edil- diği için, ben de kendi durumumu açıklamayı gerekli gördüm. Bienali düzenleyenleri aradım. Bu bienal çerçevesinde, daha önce bu yapıyı bilmediğim için kabul ettiğim konuşmayı yapamayacağımı bildir- dim. Bir kadın toplantısının, erkek- lerce düzenlenmesini yadırgadığımı, aynca gazetedeki kadın arkadaşlan- mın haklı olarak beni eleştirdiklerini aktardım ve adımın çıkanlmasını is- tedim. • • • Kadın örgütlerinin, özellikle femi- nist çevrelerin bu erkek egemen top- lantıyı eleştirmeleri üzerine, toplantı- yı düzenleyen erkeklerin açıklaması- nı okudum. Bu açıklamayı okuyunca, kadınların ne kadar haklı olduğunu anladım. Bakın nedeniyor açıklama- da: "Bizim çağnmız, Pazartesi (femi- nist Pazartesi dergisini kastediyor), Salı demeden, tüm haftayı Boş Ça- tı'larda (Mor Çatı adlı kadın örgütü hedef alınıyor) gevezelikyaparak ge- çirip kadın hareketini KADER'ine (Kadın Dayanışma Derneği) bırakan kummlara değil, ülkenin dön) birya- nındaki büyük özverilerte çalışan ve yeni aynmcılıklar (erkek-kadın aynm- cılığı) yaratmaya çalışmayan ve hal- kın 'saygın' adlettiği (dogrusu addet- tiği olacak) kadın kvnıluşlandır." Bu açıklama, bu işi yapan erkekle- rin, ne kadar "erkek" olduğunu gös- teriyor. Sözü edilen dergi ve kuruluş- lan yakından tanıyorum. "Pazartesi" dergisi, her hafta zevkle okuduğum, çok şeyler öğrendiğim önemli bir ka- dın dergisi. Şimdiye kadar çıkanlan bütün kadın dergilerinden farklı. Ka- dın mücadelesinde "erkek bienalci- ler"\n dikkat çektiği gibi kadınlar le- hine pozitif aynmcılık için mücadele ediyor. Mor Çatı ve Ka-Der de, son yıllarda çok önemli fonksiyonlar üst- lenen kadın örgütleri. Onlara karşı kullanılan üslup ve gösterilen "erkek- si" tepki, aslında bu işi yapanlann ni- teliğini de kısa sürede ele veriyor. Kadınlann hakiannı savunduğunu söyleyenlerin yapması gereken ilk adım pozitif aynmcılıktır. "Erkek bi- enalciler" işte tam da bu aynmcılığa karşı çıkıyoriar. Nedir pozitif aynmcı- lık? Erkek egemen dünyada, kadın- lar lebine aynmcı ve kollayıcı davran- mak. Ömegin, siyasi partilerde ka- dın kotası istemek bir pozitif aynm- cılıktır. Işyerierinde, ücret ve yönetim kademelerinde kadınlar lehine zoria- yıcı hükümler koymak pozitif aynm- cılıktır. Dünyanın birçok gelişmiş ül- kesinde bu nedenle pozitif aynmcılı- ğı sağlamak amacıyla kurulmuş ve devlet desteğinde çalışan "eşitlikku- rumlan" oluşturuldu. İlk bakışta, erkeklerin kadınlar için düzenlediği bir bienali iyi niyetli bir er- kek girişimi olarak da kabul edebilir- siniz. Ancak, bu erkeklerin sonradan düzenledikteri listeler, basına yaptık- lan açıklamalar, onlann "maço" er- keklerden çok da farklı bir kavrayış içinde olmadığını gösteriyor. Kendi- lerini tanımıyorum, açıklamalannı ve tavıriannı basından izliyorum ve bu "b/ena/"in bir kadın bienali değil bir erkek bienali olduğunu düşünüyo- rum. Erkekler, kadınlar için toplantılar düzenleyemezler mi? Tabiı ki düzen- leyebilirler. Böylesine kapsamlı bir kadın bienalini ise erkekler yapamaz- lar. O, kadınlann işi. Yapınca da işte böyle olur, her yönünden maçoluk falsolan ortaya çıkar. Benim önerim, şu aşamadan sonra bile remcinsim olan erkeklerin bu işi kadnlara bıra- kıp ileri geri demeçler vererek işi iyi- ce yüzlerine gözlerine bulaştırmama- lan. Kadınların özgürleşmesi. bütür toplumu ilgilendirdiği gib erkekleri de ilgilendiriyor. Kadınlar ou toplum içinde eşit bireyler haline gelmedik- çe, uygar ve barışçı bir cünya kur- mak mümkün değil. Bunagiden yol, erkeklerin kadınlan kurtanna misyo- nunu üstlenmeleriyle gerçekleştirile- mez. Bu doğanın ruhuna aykırı. Son bienalin erkek düzenleyicieri de işte bu gerçeği kanıtlıyoriar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle