19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 ŞUBAT 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur@ cumhuriyet.com.tr 15 Beyhan Murphy'den içsel, kişisel, düşünsel, ruhsal ve coğrafi olarak 'Seyahatname' Hepimizinyaşam yolculuğu MELTEMKERRAR Beyhan Murphy'nin 'Kahveha- ne', 'Post', 'Afîfe'yle Modern Dans Topluluğu'yla yaptığı yolculuk 'Se- yahatname 2001'le devam ediyor. Dans, tasaran, video, tekst ve mü- ziğin bir araya getirildiği disiplinle- rarası yapımda. Evhya Çelebi'nın 'Seyahathame'sinden, Orhan Pa- muk'un 'Öteki Renkler'ıne uzanan bir süreçte popüler kültür ikonlany- la 'ortakyotaıluğumuz' bize özgü bir dille anlatıhyor. Ankara, Bahreyn, Bursa ve lz- mit'ten sonra iki gösterimle tstanbul izleyicisini de yolculuğuna dahil eden 'Seyahatname'nin koreografı- si ve rejisi Beyhan Murphy'ye, mü- zikleri Arkm ADen/MercanDede'ye, kostümlen Bahar Korçan'a. ait. -'Afife' ve, 'Kahveha- ne'deolduğugibiTürkve Osmanlı tarihinden önemli kişilerya datema- lan seçiyorsunuz. BEYHAN MURPHY -17 yıl dışanda yaşadık- tan sonra Türkiye'ye dö- nünce bunlan, bilinçli bir sanat politikası ya da bi- linçli bir sanat güzergâhı olarak gördüm. îlk başta, benden Ban'yı buraya ge- tirmem beklendi, ama ben Batı'nınnesini getirecek- tim buraya? Bu çok önemliydi. Batı'nın kül- türel taklidi olmamak için. geniş anlamda teknikti oradan alınması gereken. Ama ko- nular, öz, işlenecek temalar, bunlar zaten bizde bir derya! Ben Ameri- ka'nın coca-cola kültürünü ya da dejenere olmuş ve her şeyin toplum değer yargılannın çok daha fazla re- elleşmiş tarafmı istemiyorum. Tam tersi, bizim öğretmemiz gereken şey- ler var Batı'ya. 'Seyahatname' bu gidişatın basamaklanndan bıri. As- bndabiz olduğumuz gibi olarak glo- bal kültürün parçasıyız. • 'Seyahatname'de bir yolculuk laboratuvan açtık, simya yaptık bir anlamda. Sahnenin içindeki elementlerden, danstan dramaya, videoya devamlı bir hareket var sahnede. Bu teknolojiyi kullandığınız zaman, aynı zamanda birçok öğeyi bir an içinde bir multi-kompozisyona oturtmak gerekiyor. Bu çağda o kadar hızlı imaj yüklemesine maruz kahyoruz ki, bunun da sahnede yapılabileceğini düşünüyorum. - Daha önceki projelerinizde de geçmiş ve gelecekle i&şkilendirmeler var. 'Seyahatname'de Evliya Çele- bi'den Orhan Pamuk'a, videodan dansa pekçokmateryaDeyapryorsu- nuz bu üişkilendirmeyi. MURPHY- Sanat ınsanlan olarak belli bır sıhn düşlememiz, belki top- lumun biraz daha ileriye doğru git- mesinde güven kaynağı olmamız ge- rek. Bu nedenle anlatım araç gereç- lerinin de 21. yüzyılın anlatım araç gereçleri olması gerekir. Orhan Pa- muk bir dehadır gerçekten ve çok günceldir. - Popüler isimler olarak Cem Yıl- maz ve MeHem Cumbul'u seçmeni- züi nedeni de bugünün altını çizmek mi? MURPHY - Bu proje için onlan seçerken birinci madde iyi aktörler olmalan, ikincı madde Cem Yıhnaz ve MeftemCumbulolmalanydı. Ama onlar da bunun çok farkındalar za- ten. Bahar Korçan, Merih Akoğıü, Kubilay Tunçer için de bu geçerli. Hepsi bu oluşuma, devlet opera ve balesinin bir prodüksiyonuna katkı- da bulunduklarını bilerek, bu seya- hatin birparçası olarak geldiler. Onun için sonuçta 'Seyahatname' kimın oyunu belli değil. Benim oyunum dadeğil, kâğıt üzerinde Devlet Ope- ra ve Balesi'nin genel müdürünün prodüksiyonudur bu. ama içsel ola- rak hepimizin oyunu, hepimizin bir , 7».>. Mercan Dede etiketten çok müzikle dinleyici arasında kurulan ilişkiye önem veriyor "EJektronik müziğin verdiği imkânla Meram Bağı'ndald suyun sesini koyabiliyonım ney takstminin albna." (Fotoğraflar: VEDAT ARIK) Tüm referanslan Mevlana 'dan-' Seyahatname'nin yotcuhığuyla sizin mûzi- ğinizin yolculuğu nasıl örtüşüyor? MERCAN DEDE - Beyhan Murphy'yle be- nim aramda inanılmaz bir gönül bağı var. Fizik- sel olarak tanışmaya imkân olmadığından, ön- ce internette tanıştık. Ama onun yaptıklan, be- nim yapmaya çahştıklanmla hem tarz, hem içe- rik hem de yapı olarak çok örtüşüyor. Projeye başladığımız zaman arada çok büyûk bir uyum olacağını biliyorduk. Benim stûdyom Montre- al'de, MDT Ankara'da. Müzikler de 'Seyahat- name'nin adınayakışır şekilde seyahat ettı. Ben koreografiyi görmeden yaptım müzikleri. ama koreografi yapabilseydim Beyhan'ın yaptığını yapmayı çok isterdim. Doublemoon'dan çıkan albümünbelli versiyonlan farkh. Özellikle çok güçlü vokaller varalbümde; burada vokalleri bir parça çıkardım ki insan sesinin vokal olarak ifadesi, insan vûcudunun hareketi olarak dan- sın içine girsin. Oyunda müziklerin aynen al- bümde olması dokümantasyon gibi olurdu, bu- rada da bir seyahat var. 'Seyahatname'yi gör- me sürecinde başlayan yolculuğun eve gelip al- büm dinlendiğinde de devam etmesini istedim. - Yapttğuuz müzikle kaybettiğüniz 'seyahat anı'nı anyorsunuz. Nedir o seyahat anı? DEDE - Hayattakı en önemli seyahat, gönlü- müze yapmamız gereken seyahat bence. Çün- kü Mevfema'mn dediği gibi, bizim dışunızda biçbir şeyde cevap yok, tüm sorular ve cevap- lar bizim içimizde. Fakat yaşadığımız hayat bi- zi öylesine kendi içimizden çok, dışandaki bu • Hayattaki en önemli seyahat, gönlümüze yapmamız gereken seyahat bence. Çünkü Mevlana'nın dediği gibi, tüm sorular ve cevaplar bizim içimizde. Hep bu kayıp seyahati bulmaya çalışıyoruz. karmaşıkhğa itiyor ki gönlümüzün içinde ka- lan seyahati unutuyoruz. Diğer seyahatlerde de bu kayıp seyahati bulmaya çalışıyoruz. - 'Ney'in yolculuğunu hepimizin yolculuğu yapan farkhuk nedir? DEDE - Aslında hepimiz 'ney'iz, ney bir saz değil aslında. Onun hikâyesi. tek tek hepimizin hikâyesl Bulunduğumuz vatandan kopartılmış- hğunızın, kendimizden uzaklaşmamızın hikâ- yesi. 'Seyahatname'nin içinde neyin hikâyesi, Evliya Çelebi'nın. Orhan Pamuk'un hikâyesi- ne, tek tek oradaki insanlann \ e seyircilerin hi- kâyesine o kadaroturuyorki neyi üflemeye baş- ladığım zaman, yeni birsazüflemiş olmuyorum. Bu proje içinde ney, tamamen insanın kendisi- ni ifade ediyor. - Evhya Çetebi'den Orhan Pamuk'a, Anka- ra'danMontreal'e, suflmüziktenetektronik mü- ziğe yapılan seyaharJer arasında sizin yollannız ve durakiannız neler oJdu? DEDE - Benim tüm referanslanm Mevla- na'dan. Çünkü çok basit bir insanım ve Mevla- na'yı da çok basit olarak anlayabilirim. "Düne aitrir, dünde kakh, bugün yeni bir şey söyfemek lazun" diyor Mevlana. O anlamda yaşadığımız dönem içinde bugünün anlamını vermek gere- kiyor; o anlam, müzik için konuşulacak olursa benim için elektronik müziktir. Çünkü elektro- niğin bize verdiği çok güzel imkânlarvar. Kon- ya'da nasıl ney üfleniyordu örneğin? Orada bir su, rüzgâr sesi var. Elektronik müziğin verdiği imkânla Meram Bağı'ndaki suyun sesini koya- biliyonım ney taksimınin altına. Elektronik mü- zik, ney olsun, tasavvuf müziği olsun, onun kendi özüne ait sesleri geri getirmemizi sağla- yan geleneksel bir tavır bile olabilir. - Ban'da world musk etiketi aranda yapüan müzilderin arasmda,yapöğınız müziği naâl bir yere kovuyorsunuz? DEDE - Gerek emperyalizmin sanata bakı- şı, gerek Baü müziğinin kkşeleri gibibirçokprag- matik statü var world music'te. Fakat bu an- lamlan kendiniz nasıl tanımlıyorsunuz, önem- li olan bu. Diyelim bir ney taksimi, world mu- sic olabilir; ama bu bence, müzik dünyasında- ki son on yılda var olan trendden dolayı değil de neyin inanılmaz derecede evrensel birsesol- masından kaynaklanıyor. Kendi hesabıma her zaman bu tür eüketlerden ve sıfatlardan çok sı- kılmış bir insan olduğum için bu tür değerlen- dirmeler hiç önemli değil. Önenüi olan, dinle- yenle müzik arasındakurulan ilişki. Güzel olan klasiktir ve güzel olanın ismi yoktur, o sadece güzeldir. yolculuğu oldu'her açıdan. -'Seyahatname'yle 'Afife'de uzak- laşhğımy 'Post'un formuna geri dö- nüyorsunuz. MURPY-Biraz daha deneysel bir forma girmek, o laboratuvan tekrar açmak istedim. 'Afife' her hareketi, oyunda kullamlan her koreografik parça önceden belirlenmiş, bir senar- yoya oturtulmuş klasik bir prodük- siyondu. 'Seyahatname'de bir yolcu- luk laboratuvan açtık, simya yaptık bir anlamda. Bir çok öğe var ama yalm - 'Seyahatname'de her şey adım adrnı gelişti derken, izleyiciyi de içi- ne alan bir özgüriük müydü tasarla- dığmız? MURPHY - Çağdaş sanat sahne sanatlannda ne olursa olsun hayat- tan bir parça işlıyorsunuz. Seyahat- name'nin bu anlamda çok geniş bir yelpazesi var. İçsel, kişisel, düşün- sel, ruhsal ve coğrafi olarak bede- nin yolculuklan, sahnenin içindeki elementlerden, danstan, dramaya, videoya devamlı bir hareket var sah- nede. Buteknolojiyi kullandığınız za- man, aynı zamanda birçok öğeyi bir an içinde bir multi-kompozisyona oturtmak gerekiyor. Bu noktada se- yirci bazen zorlanabiliyor. Ama bu çağda o kadar hızlı imaj yüklemesi- ne maruz kahyoruz ki, bunun da sahnede yapılabileceğini düşünüyo- rum. -Disiplinlerarasıbirtştasaıiarken, aynı zamanda sadetikten yanasnuz. MURPHY - Birçok öğeyi bir pa- sajın, bir kompozisyonun içinde bir- leştirebilirsiniz ama yine de sade ka- labilir. Metot sadeyse, isterseniz el- li tane öğeyi birleştirin, o yine bir ya- lınlık içerir. Klasik balede hâlâ kos- tümler, kat kat kadifeler, tahta evler kunuluyor, tabii her zaman klasik se- yirci olacaktır ama bunlar artık ça- ğın gerisinde kaldı. Daha yalın, iç- sel zenginliğin daha fazla olduğu yöntemlerin biraz daha bu klasik dallara girmesini isterim. Niye mo- dern operalar olmasm? Bunlan dı- şandayıllardıryapıyoriar, çok yalın modern klasikler olabilir. - 'Seyahatname'de rol alan 13 kişi bire>sel yolculuklarryla öne çıkıyor. MURPHY - Yaptığımız sanatın, hiçbir şekilde bir rol sanatı olduğu- na inanmıyorum, zaten adı o zaman çağdaş olmazdı. Her oyuncunun -dansçı da demiyorum artık- oyun- da kendi gerçekliğını bulması gere- kiyordu. insanın kendisiyle yüzleş- mesi çok zor bir şey; ölümü nasıl ya- şayacaksın, onu taklit edemezsın sahnede. Ölümü sahnede oynaya- bilmeniz için, bır yerlerde yaşadığı- mz ölümü geri getırmeniz ve onun- la tekrar yüzleşmeniz gerekir. 'Sadece harita gösteriyorum' - Bu noktada tekstler nasıl bir çı- kış noktası oluşruruyor? MURPHY - Orhan Pamuk'un 'Korku, Paranoya, Hayal' teksti ör- neğin, orada korkuyu taklit edemez- dik, çünkü samımi ve inandıncı ol- ması için korkunun reel olması ge- rek. Korkuya dairbir atölye çalışma- sı yapıldı, herkes kendine ait bır şey bulup çıkardı derinlerden ve onun de- vinimi bulunup fızikselleştırildi, çün- kü yaşayan tekstlerdi bunlar. Orhan Pamuk'un dediği gibi "Bazı şeylere uyanmakiçin illede birfirünamıge- rekiyor?" Birtakım şeyleri görmek için, içsel yolculuğunuzu biraz da- ha derinleştirmek, kendi kendınızi ta- nımanız gerekebilir. Orhan Pamuk bu anlamda hem çıkış noktası, aynı zamanda bir araç, insan yolculuğu- nu anlatmak için. -Faıidıtekstlermbirbiriylebağlan- üsı/bağlanüsızhğını kurarken yön- tenüeriniz nelerdi? MURPHY - Orhan Pamuk bağ- lantısız olarak yazmış onlan. ama birbirleriyle bağlantısı oyunun, bire- yin hayat yolculuğu içinde bir diz- giye oturmasıyla doğal bir bağlam yaratıyor zaten. Tıpkı DNA'nın spı- ral yapısı gibi, kozmolojik olarak evrende de böyle bir şey var. Bir da- ire dönüyor, aynı yere geliyor, ama gelinen yer aynı değil, bir üstte. Bu sonsuza kadar sürüyor, aynı yerden geçiyorsunuz ama başkalaşmış birbi- çimde! Hayat da öyle, oyun da öy- le. Seyahat bitmiyor. Biz seyahate bir yerinden daldık, oyun bir yerden baş- lıyor ve tekrar o yere geri dönüyor, dönüşümle birlikte bir simya oluş- muş oluyor. Oyuncular her temsilden sonra, eğer kendi içlerinde bir başkalaşma, bir dönüşüm vebiryenilik hissetmez- lerse bir şeyleri kaçırmışlar demek- tir. Ben sadece bir harita gösteriyo- rum onlara, onun dışında kendileri yaratıyorlar her şeyi. İFSAK Ayın Fotoğrafı Yarışması • Kültür Servisi - iFSAK'm her ay düzenlediği Ayın Fotoğrafı Yanşması'nın şubat ayı sonuçlan belli oldu. 'Zamanın lzleri' konulu yanşmada, siyah beyaz dalında üç başan ödülüne Ibrahim Ayşıl, Ayşe Bağdemir ve Şenay Yıhnaz değer görüldü. Renkli baskı dalında ise Gülsüm Bektaş, Sevim Tarhan ve Hatice Özgü başan ödüllerinin sahibi oldu. 'Amores Peros' yasaya takıldı • REUTERS- Ingiltere'de 1937 yılmdan bu yana yürürlükte olan ve hayvanlara uygulanan vahşet konulu yasa, "Amores Peros" filmindeki 21 saniyelik köpek dövüşü sahnesınin göstenlmesıne ızın vermıyor. Fihnin yapımcılan, dövüş sahnesı kesildiğinde köpeklere bir zarar gelmediği konusunda güvence yerse de Hayvanlara Karşı Uygulanan Vahşeti Önleme Derneği, sahnelerin kabul edilemez olduğunu savunuyor. Filmin dağıtımını üstlenen Optimum Releasing ise lngiltere'deki yayın haklannı satın alan BBC'yi, filmi kesmeden yayımlamaya ikna etmeye çalışıyor. Ispanya'da düzenlenen San Sebastian Film Festivali'nde büyük ödülü kazanan ve Ingiltere'de vizyona girmeye hazırlanan 'Amores Peros', Uluslararası Istanbul Film Festivali'nde gösterilecek. Istanbul Devlet Opera ve Balesi'nden üç yeni bale • Kültür Servisi - Istanbul Devlet Opera ve Balesi, 'Çekmeceler', 'Gölgeler' ve 'Neoriental' adlı tek perdelik üç yeni baleyi ızleyici ile buluşturuyor. Balelerin ilk gösterimi 26 Şubat'ta Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda gerçekleştirilecek. Koreografıleri Sibel Kasapoğlu, Haldun Yedican ve Erdal Uğurlu tarafından hazırlanan balelerden 'Çekmeceler'de Kamran Ince'nin, 'Gölgeler'de Germain Tounst'in, 'Neo'rientarde ise Piazzola'nın müzikleri kullanılmış. Mlchael Crichton, otuz yıllık yayınevini değiştirdi • LOS ANGELES (AFP) - Kitaplan en çok satan yazarlardan biri olan Michael Crichton, 30 yıllık yayımcısı Alfred A. Knopf'tan aynlarak Herper Collins ile iki kitaplık sözleşme imzaladı. Crichton, yeni yayımcısı Harper Collins için ilk kitabını 2002'de bitirmeyı planlıyor. Düzeltme: 19 Şubat 2001 tarihinde Ayşegül Güçhan'm gazetemizde çıkan yazısında görsel malzeme olarak kullamlan Seza Paker'e ait olduğu gösterilen fotoğraf Neriman Polat'a aittir. Seza ,. .. , , „ „ , Paker'in 'Doublechange,cafeBasfle' çalışması yukandaki fotoğraftadır. Yapılan yanlışlıktan dolayı özür dıleriz. BUGÜN • İFSAK'ta saat 14.00'te tstanbul Ünhersitesi Fotoğraf Kulübü öğrencilerirdn 'tstanbul'un Farkh Renkleri' başhklı sergısinin açılışı gerçekleşecek. (292 42 01) • IŞSANAT'ta saat 19.30"da Tango Turco isimli gösten izlenebilir. (116 00 00) • LALEPLAK-TÜNEL'de saat 16-17.30 arası Mercan Dede/Arkın Allen, 'Seyahatname' adlı albümünü imzalayacak. (293 77 39) • TARIK ZAFER TUNAYA KÜLTÜR MERKEZt'nde saat 18.00'de 'Dünden Bugüne Coşkun Demir' isimli gitar dınletısı gerçekleşecek. (292 12 70ı • CRR KONSER SALONTJ'nda saat 19.30'da Rengim Gökmen'in yönettığı. Serva Erdener'in solıst olarak katıldığı Istanbul Büyükşebir Belediyesi CRR Senfoni Orkestrası'nın konseri yeralacak. (232 98 30) • BABYLON'nda saat 23O0'te Montreal Tribal Trio'nun konseri izlenebilir. (292 73 68) • KUMPANYA'da saat 2G.O0'de Margaret Walker'm Denö ve Farevvea Blues isimli kısa göstenler izlenebilir. (23554 57)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle