18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 ŞUBAT 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMIDE KRIZ /[email protected] 13 Programa alkış tutan ve eleştirmekten kaçınan uluslararası kuruluşlar ve iş dünyası tavır değiştirdi IMF destekçüeri çark ettiEkonomi Servisi - IMF'nin dayatması ile şekillenen ekonomik istikrar programına alkış tutanlar ve eleştirmekten kaçınanlar krizin patlamasıyla aniden tavır değiştirdiler. Başbakan Bülent Ecevit ve Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer arasında pazartesi günü MGK toplantısında patlak veren krize ilk tepki uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlanndan geldi. Çok yakın zamana kadar bankacılık sıstemınde yaşanan olumsuzluklan görmezden gelerek Türk bankalanna olumlu notlar veren uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlan krizin patlak vermesiyle peş peşe olumsuz notlan açıklamaya başladılar. • Bankalara yüksek notlar vermekten kaçınmayan uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlan krize karşı ilk olumsuz tepkiyi veren kurumlar oldu. IMF'nin dayattığı politikalan eleştirmekten kaçınan ve programı savunan iş dünyası ve bankacılık sektörü, bugün en 'ağır' sözleri söyleyen kesim haline geldi. Çark eden yalnızca IMF destekçisi uluslararası kuruluşlar olmadı. Bir zamanlar IMF'nin dayattığı ekonomi programını Tûrkiye için "tek çare" olarak lanse eden Türk'iş dünyası ve bankacılık sektörü de programı eleştiri yağmuruna tutmaya başladı. ttiraflar başladı Şaşaah basın toplantılan ile uluslararası kuruluşlardan aldıklan yüksek notlan kamuouna açıklayan banka yöneticileri şimdi "IMF'nin Tûrkiye'nin iç dinanıiklerini bümediğini ve bu yönde önlemler almadığuu" itıraf etmeye başladılar. 2000 yılının son aylannda yaşanan mali dalgalanmalara karşı ekonomi programının arkasında olduğunu söyleyen iş dünyasının önde gelen örgütleri, "Piyasalara güven verecek, ekonomiden sorumlu bir başbakan yardımcısuun eksikliğinin, prograırun başansıziığında önemU rolü okhtğu" açıklamasını yapn. Önce destek sonra şikâyet Farklı sektör temsilcileri de daha önce, sadece kendilerine dönük "ödün" taleplerini gündeme getirerek programı vergi yükû nedeniyle eleştirirken, şimdi "yıkılan enkazm alünda kaküklanndaır yakınıyorlar. Sürekli SSK ve vergi yükünün "hafifktibnesi'' yönünde isteklerde bulunurken "programı sonuna kadar" desteklediklerini de dile getiren tekstil sektörü temsilcileri, gelinen noktada ise reel sektöre "darbe" üıdihldiği yönünde mesaj vermeye başladılar. _ . •, ? Döviz açık pozisyonları 20 milyar dolara ulaşan ve kredilerlni geri alamama korkusu yaşayan bankalar çıkı$ yolu arıyor Bankacılık sistemi kördüğüm• Bankalardan özellikle mali yapısını faiz enstrümanlanyla fonlayanlann riskfaktörü taşıdığı bildiriliyor. Özkaynak yapısı bozulan bir iki büyük bankanın ise toplam döviz açık pozisyonunun içinde yüzde 20'lik dilimi oluşturduğu söyleniyor. YAVUZBARLAS Hükümetin IMF'yle yürütülen is- tikrarprogramının kurbanı olan ma- li sistem köşeye sıkıştı. Bankalan, bir yandan Türk Lira- sı sıkışıklığı nedeniyle içine düştük- leri açık pozisyonları endişelendi- rirken bir yandan da özellikle reel sektöre sağladıklan yüklü miktar- lardaki kredileri geri alafnâmâ ktit-' n kusu sardı. Fiili devalüasyonlarla sarsılan sektörün sistemdeki döviz açık pozisyonlannın ise 20 milyar ÖDEME GÜÇLÜCÜ Emekliler şube kapılannda Ekonomi Servisi - Dalgalı kur sisteminin benimsenmesi, piyasalarda TL sıkışıkhğına yol açarken bazı kamu bankalannda, kısa süreli de olsa emekli maaşlan ödenemedi. Emekli maaşlannı alabilmek için ilgili kamu bankalanna giden bazı yurttaşlar, "Şimdilik para yok, ödeme yapamıyoruz" yanıtını ahnca aylıklannı alamadan geri döndüler. Bazılan ise biraz daha yorulmayı göze alarak beklemeye devam ettiler. Öğle saatlerinde şube kapılannda yaşanan yığılma, öğleden sonra beklenen paranın gelmesiyle son buldu. Yetkililer ise, krizle ilgisi olmadığını vurguladıklan bu durumun, olağan sayıldığını, her ay benzer şeylerin yaşandığını ifade ettiler. DİSK Emekli-Sen Avrupa Yakası Bölge Temsilcisi Bekir Arda "para yokluğu" gerekçesiyle pek çok emeklinin de aynı sorunla karşı karşıya kaldığını dile getirdi. Selçulc Abaç: Acilen 8 milyar dolar kredi gerekli Ekonomi Servisi - İBAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Abaç, mali sıstemin içine düştüğü Türk Lirası sıkışıklığının aşıiması için acilen dış kaynaklı kredi ihtiyacının giderilmesi gerektiğini söylüyor. Abaç, bankalann likidite sıkıntısının büyüklüğüne dikkat çekerek ilk aşamada uluslararası büyük finans kuruluşlanndan ya da istikrar programını hazırlayan kurumlardan 7-8 milyar dolarkk kredinin sadece bankalara kullandınlmak üzere temin edilmesinin öneminı vurguluyor. Yaşanan krizin ardından bankalann kendi bünyelerinde toparlanmalannmbeklenemeyeceğini söyleyen Abaç, "Önce bankalann fınansal yapılan düzeltilmeli, ardından mali sektörün kaybettiği güven ortamı yaratılmah" diyor. dolar olduğu belirtiliyor. Sistem içindeki 73 bankadan özellikle ma- li yapısını faiz enstrümanlanyla fonlayan bankalann risk faktörü ta- şıdığı bildiriliyor. Özkaynak yapısı bozulan bir iki büyük bankanın ise "toplam döviz açık pozisyonunun içinde yüzde 20'lik dilimi oluştur- duğu söyleniyor. Bankalara ise Ban- kacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu'ndan (BDDK) "sermaye yapmızı acikn gûçlendnin" öneri- sinde bulunulduğu bildiriliyor. Ma- li sektördeki birçok banka ise ser- mayelerini arttırarak risk faktörleri- ni azaltmaya çalışıyor. Batik krediler korkutuyor Bankalar, Kasım Krizi'nin ardın- dan 3 katrilyon 444 trilyon liraya ulaşan tasfıye olunacak kredilerinin daha da artarak büyümesinden kor- kuyor. Özellikle de reel sektöre kul- landırdıklan kredilerin yabancı pa- ra cinsinden ağırlığmın fazla olma- sından endişelenen bankalar, kriz öncesinde toplam kredilerde yüzde 11 düzeyinde ağırlığı olan batık kre- dilerde cıddi boyutlarda artış kayde- dileceğini belirtiyorlar. Öte yandan kasım bunalımının öncesinde uluslararası kuruluşlar- dan dış kaynaklı kredi temin etmek- te güçlük çekmeyen bankalann son krizden sonra kendi bünyelerinde mali yapılannı düzeltmelerinin ise güç olduğu ifade ediliyor. Kredi nottantehükede Önde gelen uluslararası kredi de- recelendirme kuruluşlannın Türk bankalannın genel görünümünü olumsuza çevirmesi ve ülke notu- nun da güvenilirliğini yitirmesi ma- li sistemi dar boğazın eşiğine sürük- lüyor. Türk bankalanna dış kaynak- lı kredilerde uygulanan libor faizle- rinin libor artı 10'lu oranlara yük- selmesi ise bankalann kredi sağla- ma olanağını da kısıtlıyor. Bankalar geçen yıl içinde yabancı bankalar- dan ^a da birieşik kfedi kuruluşla- nndan düşük faiz oranlanyla 5 mil- yar dolan aşkın dış kaynaklı kredi kullanmışlardı. BtRÇOK BAMCA DA FAİZ OKANLAR1NIARTTIRDI Kredi kartından nakit çekimi durduruldu Emeklflere maaş ödeme kosunudaki sdanü, ancak öğleden sonra aşüabildL Ekonomi Servisi - Birçok banka, kredi kartlanndan nakit çekimini durdurdu. Kredi kartı ve kredili mevduat kullandıran bankalar ise Yapı ve Kredi Bankası, Türkbank, Pamukbank ve Osmanlı Bankası olarak belırlendi. Yapı ve Kredi Bankası kredi kartlan ve kredili mevduat hesaplanndan para çekilişine izın verirken, kredi kartlanndan nakit çekiş rakamım 400 milyon lira ile smırlandırdı. Banka, kredi kartlannda faiz oranını yüzde 7.9, kredili mevduatta da faiz oranını yüzde 12 olarak uyguluyor. Türk Ticaret Bankası da kredi kartlanndan nakit çekişini devam ettiren bankalardan biri. Türkbank kredi kartlanna yüzde 8 oramnda aylık faiz uyguluyor. Öte yandan, Toprakbank, kredi kartından nakit çekimleri durduruken, aylık kredi kartı faizini de yüzde 60 olarak açıkladı. Pamukbank kredi kartı müşterilerinin limitlerinin yüzde 50'sine kadar kredi kullanımma izin verirken, yüzde 12 faiz uyguluyor. Banka kredili mevduat hesaplanndaki aylık faiz oranını ise yüzde 25 olarak belirledi. Osmanlı Bankası da kredi kartı müşterilerinin limitlerinin yüzde 30'u kadar nakit kullanımına izin verirken yüzde 9.95 oramnda faiz uyguluyor. Bankanın kredili mevduat hesaplannda uyguladığı faiz oranı ise yüzde 15 olarak açıklandı. Tüketici kredileri durdu Belirsizlik ortamında bankalann hemen hepsi tüketicilere verdikleri kredileri dondurdu. Tüketici kredisi veren bankalardan sadece Dışbank, tüketici • kredilerinin resmen durdurulmadığını, ancak yüksek faiz oranlan nedeniyle bu kredilere pek de talep gelmediğini belirtiyor. £" '*• - • . Dövizde yaşanan yükselişin ardından iğneden ipliğe her şeye yüksek oranlı zam gelmesi bekleniyor Esnaf da lıalk da ııefesiıü tuttuEkonomi Servisi -Hükümetin dö- viz fiyatlannı serbest bırakarak is- tikrar programını rafa kaldırması- nın faturasını da aynı program ne- deniyle kemer sıkan halk ödeyecek. Dövizde yaşanan yükselişin ardın- dan temel gıda ürünlerinden beyaz eşya ve otomobile kadar iğneden ip- liğe bütün ürünlere yüksek oranlı zamlann gelmesi bekleniyor. Belirsizliğin sürmesi nedeniyle it- halatçı ve üretici firmalar piyasaya mal vermekten kaçınırken kuyum- cular altın satışı yapmak istemiyor. Alacağı Türk Lirası, borcu döviz cinsinden olan orta ölçekli işletme- ler ile esnaf ise ne yapanacağım ka- ra kara düşünüyor. Ithal dayanıklı Her şeye zam bekleniyor Dövizde yaşanan yükselişin ardından temel gıda ürünlerinden beyaz eşya ve otomobile kadar iğneden ipliğe bütün ürünlere yüksek oranlı zamlann gelmesi bekleniyor. Yenl flyatlar bellrSİZ Bayilik sistemiyle çalışan sektörlerde yeni fıyatlar henüz belirlenmedi. Ithal dayanıklı tüketim mallannda siparişlerini askıya alan esnaf, durgunluğun yanı srra döviz borcundan yakınıyor. tüketim mallannda bütün siparişler askıya alınırken stoklar eritilmeye çalışılıyor. Bayilik sistemiyle çalışan sektör- lerde fiyat belirleme çalışmalan sü- rerken ithalatçı kesim, pirinç, kuru fasulye, nohut gibi temel gıda ürün- lerini bile piyasaya vermekten kaçı- nıyor. Piyasalara hâkim olan belir- sizliğin en çok hissedildiği alanlar- dan biri de gıda sektörü. İthalatçı firmalar, pirinç, nohut, kuru fasul- ye gibi kuro gıda ürünlerinin satışı- nı durdurdu. Bunun uzun sürmeye- ceğinin altı çizilirken dövizdeki ar- tışuı yüzde 30 düzeyinde gerçekleş- mesi halinde temel gıdada fiyatla- nn yüzde 40 civannda artacağı he- saplanıyor. Kuru gıdada fiyat aroşı Yetkililer, tüketilen pirincin 3'te ikisinin ithal edildiğine dikkat çeke- rek kırmızı mercimekten kunı fa- sulyeye bütün kuru gıda ürünlerin- de yüksek oranlı zamlann günde- me geleceğini belirtiyorlar. Buğdayı bile ithal etmek zorunda kalındığına ve yerli ürün fiyatlannın da dışandan gelenlere göre ayarlan- dığına dikkat çekilirken dövizdeki artışın yüzde 30 civannda gerçek- leşmesi durumunda akaryakıt zam- lanna bağlı olarak taşıma maliyet- lerinin de artacağı ve yüzde 40 ci- vannda fiyat artışı yaşanacağı dile getiriliyor. Bayilik sistemiyle çalı- şan sektörlerde fiyat belirleme ça- lışmalan sürüyor. Beyaz eşya sek- töründe ürün sevkıyatlannın büyük oranda azaltıldığı belirtilirken oto- motivde de satış yapılmıyor. Beyaz eşyada zam belli değil Dövizdeki artıştan doğrudan etki- lenmesi beklenen elektronik ile beyaz eşyada firmalann yeni fiyat listeleri üzerinde çalışmalannı sürdürdüğü belirtiliyor. Değerlendirme yapmak için erken olduğu görüşünü dile geti- ren yetkililer, "Ancak dövizdeki arn- şm yüzde 25-30 arauğında olnıası ha- linde, zam oramnın yüzde 15-20 dü- zeyinde olacağuıı" ifade ediyorlar. İŞÇİNİN EVRENtNDEN ŞÜKRAN SONER Meğerse Onlar İstemiş Çağımızda gerçeğin ne olduğundan çok nasıl görüldüğü, insanlann bilincine nasıl kazındığı önemli. Medya için boşuna nerede ise birinci güç oldu denmiyor. En aklı baştnda olanlanmız bile, zir- vedeki şiddeti ne olursa olsun kavganın, ekonomik krizi hele de bu boyutlarda yaratamayacağını bil- sek de, şartlı refleks olarak iki olay arasında doğ- rudan, somut bir bağ kuruldu. Borsa çökerken sorumlusunun Cumhurbaşkanı olduğunu söyleyen Başbakan Ecevit bile, toplu- mun söz konusu kavgada kendisini en azından olayı kamuoyuna açıklaması nedeniyle daha so- rumsuz bulması, eleştirmesi gerçeği karşısında ağız değiştirdi. "Zaten ekonomiyi yeniden gözden geçirmek gerekliydi. Dışardaki gözlemler de böy- le bir gereksinım olduğunu gösteriyordu" dedi. Meğerse kasım krizinden bu yana Türkiye eko- nomisini talimatlan ile yönetenler, IMF, Tûrkiye'nin döviz çıpası uygulamasından vazgeçmesi öneri- sinde bulunuyorlarmış. Bizimkiler enflasyonla mü- cadele programında teslim olmak, sil baştana dön- mek anlamına gelecegi için kararlanndan dönme- meye çalışıyorlarmış. Ne ilginçtir ki, kasım krizinde olduğu gibi bu çö- küşte de sonucu getiren eylem, yabancılann hızla ve çok büyük rakamlarla para çekmeleri. Arkasın- dan yine büyük bir hızla gelen uzman para kuru- luşlannın, "Türkiye 'ye para yatınlmaması" uyanla- n, Tûrkiye'nin notunu düşürme kararlan işin tuzu biberi. Tûrkiye'nin yıllarla ödenen ağır bedellerin ardın- dan, çok büyük bir develüasyon anlamına gelen kararia parasının değerini ortalama yüzde kırk ka- dar düşüren olayın dışandaki tepkilerine baktığı- mızda onay aldığını, üstüne üstük onlar tarafından dikte ettirilmiş olduğunu öğreniyoruz. Belki kalın kafamızla bizi ekonomik istikrara so- kacağı söylenen programda enflasyonu düşürmek için dövizin sabit tutulmasını isteyenlerin, sonradan enflasyonu yukan fırlatacak dövizin serbest bıra- kılması karanna zoriamalannı anlamakta biraz zor- lanıyoruz. "Dikte ettirilen öîelleştirmeleri, satışla- nzamanında yapsaydınız başınıza bunlar gelmez- di" diye de bir güzel azarlanıyoruz. Her yandan bir başka darbe almış, iyice aptallaşmış, afallamış ola- rak tek anlayabildiğimiz, her istenenle elimizdekin- den, avucumuzdakinden olduğumuz. Şu anda belki size bir aynntı gelebilir. Ama IMF danil dünya para kuruluşlannın krizden birkaç gün önceki aşamada, Türk Telekom'un özelleştirme ihalesinde ısrarcı olmaktan vazgeçip erteleme is- temeleri ilginç bir zamanlama. Bilindiği üzere ya- bancı alıcılar istekli olmaktan vazgeçmişler, para kuruluşlan da daha uygun bir tarihe ertelemeyi, yeni hazırlanacak düzenlemede de yabancı ortak payının yandan fazlaya çıkanlmasını önermişlerdi. Bu Türk kamuoyuna IMF, para kuruluşlan, dünya tekellerinin Türkiye'ye bir hoşgörüsü gibi sunul- muştu. Besbelli ki daha sıkışık bir zamanda Tûrki- ye'nin yandan fazla payı satmamaktaki direniş'i kı- nlmak istenmişti. Telekom'da yabancı sermayenin çoğunluğu al- mak koşulu ile girme kararlılığının göstergesi da- yatma ortada. Ya THY'deki ertelemeye hoşgörü- nün nedeni ne olabilir? Dikkatinizden kaçmasın, döviz kurunun serbest bırakılması, Türk parasının değerinin çok büyük oranlarda düşürülmesi karannın hemen ardından yine ilk ağıza alınan ve göz dikilen özelleştirmeler, büyüklükleri nedeniyle Telekom ve THY. Ozelleşti- rilmelerinden vazgeçilmeyıp devalüasyondan son- raya kalmasının en pratik sonuçlanna gelince: Çöken modelde sorumluluklan hiç yokmuş gibi, yeni dayatmalaıia gelecek IMF, arkasındaki dünya tekellerinin, Tûrkiye'nin daha büyük sıkışıklığından yararianarak getirecekleri yeni koşullar, yeni da- yatmalann boyutlannı elbette henüz bilmiyoruz. Bildiğimiz paramızın değerinin düştüğü oranda borç ve yükümlülüklerimizin büyüdüğü. ödemek zorunda kalacağımız yeni bedellerin katlandığı. Yine bu kargaşada belki de hiç dikkatinizi çek- memiş küçücük bir aynntı. Fransa'da deli dana yü- zünden zarara uğrayan üreticiler, başkanı çürük yumurta yağmuruna tuttular. Başkan da üreticile- rin zararlannın devlet tarafından karşılanacağını açıkladı. Sahi onlar bize gelince üreticinin asla ve de katiyen desteklenmemesi gerektiğini söylemi- yoriar mı? Sonra da özkaynaklan ile tanm ülkesi, cenneti konumundaki Türkiye, 1970'li yıllarda üretim faz- lası sorunlannı yaşarken Avrupa'dan gıda ürünü, et ithal eden konuma düştü. Döviz bu kadar paha- lı iken bir de insanının karnını doyurmak üzere dö- vizle gıda ürünü satın alıyor. Bütün bunlar nasıl Tür- kiye'de ekonomiyi düze çıkaracak, doğru reçete- ler olarak tartışılamaz sayılıyor? "Birini beceremedik, battık. Yenisini imzalaya- //m"ileyolaçıkılıyor. [email protected] Mudurnu'da 25 bin kisi zorda 9 5 ıııilyoıı tavuk açhktan öldü MUDURNU (AA) - Türkiye'nin beyaz et ih- tiyacının büyük bölü- münü karşılayan Bo- lu'nun Mudurnu ilçe- sindeki Mudurnu Ta- vukçuluk AŞ'nin ortak bulunmaması halinde icra yoluyla satılacağı bildirildi. Mudurnu Ta- vukçuluk AŞ Genel Müdür Yardımcısı Ne- catiDurokan, hammad- de alamadıklan için yaklaşık 1-1.5 milyon tavuğun açıktan öldüğü- nü kaydettı. Durukan, 5 aydır işçilerin parasım ödemeyedıklerini belir- terek 25 bin kişinin bü- yük zarar gördüğünü söyledi. Durukan, Mudurnu Tavukçuluk'un ilçe hal- kının tek geçim kaynağı olduğunu anımsatarak "Üretimin büyük bölü- münü durdurduk. Gûn- del20binadettavukke- siminin yapddığı fabri- kada, bu sa>ı 30 bine düştü. Üreticiden tavuk alımı durduralda. 3 bin üretkİ2bin80işçi200 nakbyeci ve 150tedarik- çr>ie biıükte toplam 25 bin kişi büyükzarargör- dü" dedi. Şırketin içine girdıği ekonomik dar- boğazdan çıkabilmesi için 6.5 trilyon liraya ih- tiyaç olduğunu söyledi. Durukan, ışten çıkan- lan işçilerden, işçi tem- silcileri seçerek parala- nnın ödenmesi konu- sunda anlaştıklannı da sözlerine ekledi. L
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle