Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 ŞUBAT 2001 CUMA
HABERLER
Ptcasso'nun
taUosu
• tstanbul Haber
Servisi - Istanbul 'da
jandarmarun
düzenlediği operasyonla
ele geçinlen ünlü
Ispanyol ressam Pablo
Picasso'ya ait tablonun,
Kuveyt'ten çahndıktan
sonra Iraklı bır kişiden
100 bin dolara satın
alındığı belirlendi.
Meryem Ana fîgürlü
ikonanın ise
Trabzon'daki Sümela
Manastın'ndan çalındığı
ortaya çıktı. Bu arada
tabloyu satmak isterken
yakalanan 3 kişiye
Silivri'detatbikat
yaptınldı.
Uzmetsucsa
suç
• ANKARA
(Cumhuriyet Bûrosu) -
Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı'nca
hakkında dava açılan
eski Erzincan Valisi
Recep Yazıcıoğlu,
bozuk sistem ve ceza
düzeninde böyle bir
davanın açılmasının
doğal olduğunu söyledi.
Türkiye'de ihmalden
değil icraattan hesap
sorulduğunu söyleyen
Yazıcıoğlu, "Parayı
repoya yatınp üzerine
oturabilirdim. Çünkü
böyle özel idareler de
var. Eğer hizmet suçsa
biz suç işledik. Ama ben
hizmet diyorum" dedi.
SllMPSIZ
taypamteşına
. • KİLtS (AA) - Kurban
Bayramı'nda 4 bin
Suriyelinin, Türkiye'de
yaşayan yakınlan ıle
öncüpınar Sınır
Kapısı'nda
bayramlaşacağı
bildirildi. Kilis ve Halep
valilikleri arasında
sürdürülen görüşmeler
sonucunda, iki ülke
vatandaşlannın
bayramlaşmalan
konusunda anlaşma
sağlandı. Hazırlanan
protokole göre,
Suriye'den Öncüpınar
Sınır Kapısı'na gelecek
Suriyelıler, Türkiye'deki
akrabalan ıle rahat bir
ortamda
bayramlaşacaklar.
K6fflİI*9eilİ6PİB
• KAYŞERt(AA)-
Erciyes Üniversitesi
Veterıner Fakûltesi
Doğum ve Jinekoloji
Anabilim Dalı Başkanı
Doç. Dr. Tayfur
Bekyürek, bu kış
mevsımi hava
sıcaklığının mevsım
normaüerinin çok
üstünde olmasının
tavşan, fare, geleni,
gelincik, köstebek gibi
kemırgenlenn hızla
üremesine neden
olduğunu kaydettı.
Bekyürek, "Ekolojik
dengenin bozulmaması,
tanmın zarar görmemesı
için kemirgenlerle
şimdiden mücadeleye
başlanması gerekir"
dedi.
Sabancı
davaaçtı
• BRÜSEL
ç
BRÜKSEL(AA)-
Sabancı ailesi,
Belçika'da gözaltmda
bulunan terörist Fehriye
Erdal'ın Türkiye'de
işlediği suçlardan dolayı
yargılanması amacıyla
dava açtı. Erdal'ın
yargılanma sürecinin bu
ay sonunda başlayacağı
açıklandı.
OnlarBağdat Caddesi'ndeyaştyorlar, oradangiyiniyorlar, kannlanm orada doyuruyorlar
'BAĞDAT GENÇLİĞİ• Yaşlan 15-20 arasında değişiyor. Cadde
üzerinde bir aşağı bir yukan yürüyorlar. Bu
durum, gecenin geç saatlerinde, sınıf geçme
hediyesi son model otomobillerin ortaya
çıkmasıyla sabaha kadar sürüyor.
• Paranın gücüne tapıyorlar. Evlilik ve iş
planlannın çerçevesi de paraya dayalı.
îstanbul'u 'terk edilmesi zor' olarak görseler
bile hepsinin ideali ileride eğitim görmek ya da
yaşamak için mutlaka yurtdışına çıkmak.
SELENBAYCAN
Onlar "Cadde
GençHği''... Aynı renk
ve modelde saçlar, tek
tip giyinmiş ve moda
renklerle abartıh mak-
yaj yapmış genç kız-
lar,jöleli dik saçlan ve
solaryum yanığı yüz-
leri ile genç erkekler...
Onlar, ünlü Bağdat
Caddesi üzerinde bir
aşağı bir yukan yürü-
yen yaşlan 15-20 ara-
sında bir gençlik. Bu
durum. gecenin geç
saatlerinde, sınıf geç-
me hediyesi son mo-
del otomobiller ve da-
ha abartıh aksesuvar-
lann ortaya çıkmasıy-
la sabaha kadar sürü-
yor.
Özellikle güzel ha-
valarda 'Cadde'dekı
hareket, doruğa ulaşı-
yor. Kaldınmlarda in-
sanlar kıtleler halinde
akarken, belli mekân-
larda yer bulmak ım-
kânsız. En popüler ka-
fede bir sandviç yemek
için bile önceden yer
ayırtmak gerekıyor.
Dolup taşan mekânla-
nn çevresinde ıse, tek
tip görünüşlü erkekler
kalabalık gruplar ha-
linde sabıt bakışlarla
karşı kaldınmı gözlü-
yorlar. Gençlik arasın-
da yaygın bir kavram
olan 'piyasa yapmak'
tam anlamıyla karşıb-
ğını bu 'Cadde'de bu-
luyor.
Gençler eğitimli
Hepsi ya lisede oku-
yan ya da mezun ol-
muş gençler. Anadılle-
ri Ingilizce ve Fransız-
ca. Birçoğu hemen he-
men aynı özel üniver-
sitelerin Türkiye'deki
en popüler bölümlenn-
de eğitim görüyorlar.
Bağdat Caddesi on-
lar için nefes alabıle-
cekleri, var olduklannı
hissedebıleceklen bel-
ki de tek yer. Orada ya-
şıyorlar, oradan gıymi-
yorlar, kannlanm ora-
da doyuruyorlar. Kısa-
cası gençlıklerine dair
hayatlannda iz bıraka-
cak her şeyi 'Cadde'de
yaşıyorlar. Arada sıra-
da tstanbul'un başka
Ara sıra fstanbuTun başka verierine de ugruyoriar. Ama hiçbir yerde caddelerinde olduğu gfln rahat değfllec
Markasız olmaz'Cadde'li gençlerin giysileri de birbirlerinin
aynı... Burlington marka baklava desenli
çoraplar, Barbour marka ceket, sırtlannda Jan
Sport ya da Eastpak, sadece kızlann kullandığı
Lacoste marka çantalar, botta ise tercihJeri
Buffalo veya Harley Davidson. Kullandıklan
ya da 'modifîye ettikkri' favori otomobil ise
Peugeot106.
Caddedeki bazı mekânlarda yer bulmak oldukça zor. Bazen bir kafede sandviç yemek için rezervasyoo gereJdyoc
Sevgi Özkan:
Boş
değerierin
varohna
alant
Sosyolog Sevgi Öz-
kan, 'marka küitüru'
içindepiyasa yapmayı
geleneksel bir eylem
gibi öğrenip büyüyen
gençler için 'sorgula-
namazbirvarahışaia-
nı' olduğunu belirtti.
Aynı zamanda bir
cadde sakıni olan Öz-
kan, bu gençlerin za-
manlannın büyük bir
kısmırn dolduran ve
anlam kazandıran
Bağdat Caddesi'nin
dışında başka bir yer-
de kendilerini rahat
hissedemediklerini
vurgulayarak "Çünkü
onlar için burada sey-
rediüp seyretme bir
tür 'ben varım' demek
anlamına geüyor. Bağ-
dat Caddesi, toplumca
olusturulanboşdeğer-
lerin var ohna »lam,
aynı zamanda yaşadı-
ğımızTûrkiye gerçeği-
nin ta kendiskiir" de-
di.
'Cadde'nin, burayı
'onsuz olmaz' olarak
algılayan daha paralı
gençlerin daha paralı
dünyasını oluşturdu-
ğunu belirten Sevgi
Ozkan, bu durumu
-Bağdat Caddesi,
gençlerin paranın ko-
kusunu hissetâkleri,
her köşe başında 'para
eşittir var olma' ide-
otopshıinensomutoia-
rak yaşandığı bir yer
haline gehniştir" diye
açıkladı. Özkan, yaşa-
mı 'Cadde'de tanıma-
ya başlayan gençlerin
yaşadıklan zihinsel
boşluk sonucunda ara-
ba yanştırmayı bir tür
'kariyer' olarak gör-
düklerinin de altını çi-
ziyor.
özkan, gençliğın
bir amaçsızlık, buna-
lım ve bir bekleyiş dö-
nemi olması itibanyla
onlan kafelerde ve
caddelerde buluşmaya
iten etkenlerin başın-
da araba yanştırmanın
geldığıne dikkat çe-
kiyor.
yerlerine de uğradıklan oluyor. Ama
hiçbir yerde 'Cadde'lennde olduğu gi-
bi rahat değiller. Orada herkesı tanı-
yorlar, buluşmak için önceden sözleş-
melerine gerek yok. Çünkü, kimi nere-
de bulabileceklerini çok ıyı biliyorlar.
Aileleri de onlan güvenerek buraya
bırakıyorlar. Zaten kolayca ızın ver-
dikleri tek yer "Bağdat Caddesi"
Bılgi Ümversitesi fşletme Bölümü
1. sımföğrencısı bir 'cadde müdavimi',
hayatındakı önemıni saklamıyor. Oku-
duğu bölümü Türkiye'de en geçerli ve
en çok da para getiren işi olduğu için
seçtiğmi" anlatıyor.
Sohbet ettiğimız gençlerin çoğu, an-
cak parayla saadet olacağını belirterek
"Zaten caddeye inen herkes paranın
kokusunu hemen ahr" diyor. Polıtıkay-
la ilgilenmiyorlar ve politikacılan
inandıncı bulmuyorlar. Bu konudaki
savunmalan hazır:
Gelecekten ümitsrzJer
"Biz istemediğimizden değil. Kendi-
lerini sevdiremedikleri için politikacıla-
ra inanmıyoruz. En dürüst politikacı
bile para için sahtekârlık yapıyor."
Lise ıkıncı sımf öğrencısı bır başka
'genç caddeti' de gelecekten ümitsizli-
ğını. "Her şey nasıl gittikçe kötüye gj-
diyorsa, her gelen yeni nesdDe cadde de
gittikçekötüleşıyor" diye dile getiriyor.
Gelecekte her şeyin planladıklan gi-
bi olmasmı ıstiyorlar. Teknolojiden
'maddiyaun eh erdiği ölçüde' her alan-
da yararlamyorlar. Otomobillere hay-
ranlık duyuyorlar... En küçük aynnn-
sına kadar otomobıllenm 'modifiye et-
mek'ten gen kalmıyorlar. Takıp etük-
leri yayuılann çoğu da otomobüle il-
gili.
Yaklaşık 3-4 senedir 'Cadde'ye ta-
kıldığını söyleyen Yıldız Tekmk Ünı-
versitesı 2. sınıf öğrencısı bir genç de
"Aşka inanmıyorum. BasitieştirUmiş
buluyorum. Zaten evhük de parayla
bagJantdı bir şey. Ama dyle uzakta ki
hiç işim olmaz" dıyor.
lnternette her gün en az beş saat
'chat' yapıyorlar.. îstanbul'u terk edil-
mesi zor' olarak görseler bile idealle-
n eğitim görmek ya da yaşamak için
mutlaka yurtdışına çıkmak.
Toplumu kendilerince önemsiyor,
"toplumda haun sayıiır bir yer edin-
mek" istiyorlar.
Yeditepe Üniversitesi Hukuk Bölü-
mü öğrencisi bir genç, bu konuyu şöy-
le açıklıyor:
"Maddi açıdan iyi bir yere gehneti-
yhn ki insanlar bana itibar göstersin.
Ailelerimiz ekonomik olarak belli bir
seviyenin üstünde olduğu için etimizde
diğerlerinden daha fazla iş imkânmıı?
buionduğunun farJandayız. Ama hak-
kmuzdaki 'boş kafah yoz gençlik' ka-
nısı bizi rahatsız ediyor."
'Cadde'nin hayatlanndaki yerini in-
kâr edemiyorlar. "Ya Cadde olmasay-
dı" sorusunu, "Başka bir yer mutlaka
olurdu"diye yamthyorlar.
SEZER^İN ATADIĞIÜYELER GENEL KURULDA GÜRÜZ^ÜN ETKtVLİĞİNİ KIRMA MESAJIVERDİ
Yeni YOK demokrasi sınavında
ANKARA / tSTANBUL
(Cumhuriyet) - Niğde Üni-
versitesi'nde bakan kızma
torpil yapan, irtica eğilimli
olduğu gerekçesiyle daha ön-
ce izlemeye alınan Prof. Dr.
Ferhat Ecer'in 1. olduğu se-
çim sonuçlan. YÖK Genel
Kurulu'nda değerlendirile-
cek. Aday sayısının 3'e indi-
rileceği YÖK Genel Kurulu,
Cumhurbaşkanı Ahmet Nec-
detSezer'ce atanan yeni üye-
lerle "çağdaş üniversite ve ir-
tica" sınavı verecek. YÖK
Genel Kurulu üyesi Prof. Dr.
• Ülkücü kadrolann odağı olan Niğde Üniversitesi'nde seçim sonuçlan YÖK
Genel Kurulu'nun bugünkü toplantısında ele alınacak. Cumhurbaşkanı
tarafından atanan Prof. Dr. Aysel Çelikel, Prof. Dr. Ramazan Aslan, Prof. Dr.
Türkan Saylan ve Prof. Dr. Alpaslan Işıklı ilk kez oylamaya katılacaklar.
Alpaslan Işıkh, adaylan ob-
jektıf venlere sahip olarak de-
ğerlendıreceklerinı \ou-gula-
yarak YÖK Başkanı Prof Dr.
KemalGürüz'ün "oldubittisi-
ne" gelmeyecekleri mesajmı
verdı.
Ülkücü kadrolann odağı
olan Niğde Üniversitesi'nde
seçim sonuçlan YÖK Genel
Kurulu'nun bugünkü toplan-
tısında ele alınacak. Cumhur-
başkam Sezer tarafından ata-
nan Prof. Dr. Aysel Çetikel.
Prof. Dr. Ramazan Aslan,
Prof. Dr. Türkan Saylan ve
Prof. Dr. Alpaslan Işıklı ilk
kez oylamaya katılacaklar.
Daha önce YÖK Başkanı
Gürüz'ün adaylar hakkında
verdiği bilgilerle oy kullanan
YÖK Genel Kurulu ise yeni
üyeleriyle önemli bir smav
verecek. Sezer'in atadığı üye-
lenn Niğde Üniversitesı'nde-
ki adaylar hakkmda bılgi top-
ladığı ve Gürüz'ün oylama
sonuçlarma etkisini kırmaya
hazırlandığı öğrenildi. YÖK
Genel Kurulu üyesi Prof. Dr.
Alpaslan Işıklı, üniversitele-
nn laık-demokratik ve sosyal
hukuk devleti ılkelerine göre
yapılanması gerektiğini vur-
guladı. Işıklı, "12 Eylül'ün
YÖK üzerindeki tahribaümn
giderihneye çahşdması hepi-
mizüı öncelikli göre>i" dedi.
Prof. Dr. Aysel Çelikel de
Yüksek Öğretim Kanunu'nu
hep eleştirdiğini, ancak bu
durumun YÖK üyesi obna-
sıyla çelişki yaratmadıfını
vurgulayarak "Sorunlar bu
sistemden kaynaklamyor ve
YÖK bunun uygulayıcısL Bu
kurulun düzeltilmesi de için-
de bulunmaktan geçiyor"
dedi.
BIRBAKIMA
SERVER TANÎLLİ
Taşlar Ağır Ağır
Yerine Oturuyor...
Aydınlara, bu arada gerçek devlet adamlanna
düşen, içinde yaşadıklan çağın anlamını kavra-
mak ve halkın dikkatini o yöne çevirmektir.
Yetmez: Bizzat halkın önüne de düşmeliler!
Bırakınız başka tarihlerden örnekleri, Türkiye'de
Millî Mücadele böyle yapıldı; Cumhuriyet böyle
kuruldu; devrimler böyle gerçekle$tirildi. O dev
hareketlenişın içinde yer alanlar, başta "Büyük
Kurtancı" olmak üzere, böyle bir inancın ve ide-
alizmin insanlanydılar. Temele atılan harç böyle
kanldığı içindir ki, eser, bütün ihanetlere karşın
ayakta.
Halk meddahlığı, halk aldatıcılığı sonraki icattır.
1950'den biraz önce başladı ve sürdü. Ancak so-
nuna kadar da sürmeyecek: Halkla beraber yürür-
ken, ona doğrulan da göstermenin güzel örnek-
leri de ortaya konur oldu...
Taşlar ağır ağır yerine oturuyor.
Geçen hafta, Cumhurbaşkanı'nın önayak oldu-
ğu gelişmeler, o örneklerin başında geüyor...
•
Demokraside halkın oyunu, ona doğrulan gös-
tererek elde etmek de var. Ama 1950'lerden bu ya-
na, politikacı, bir elini tankatlara, bır elini de aşi-
retlere atarak oy ticareti yapmıştır; şu ya da bu ta-
rikattan, şu ya da bu aşiretten yana olmayı da ma-
rifet saymıştır.
"Taıikat mezarfığı" bunun ürünüdür.
Cumhuriyet, ta anayasasına kadar, bu feodal
kavramlan ve onlann simgelerini istedigi kadar ya-
saklar altına almış olsun; 12 Eylül'ün karanlık ey-
lemlerinden biri de, özellikle Nakşıbendiliğe gülü-
cükler dağıtması, o da ne, bu tarikata "ayncalık-
lar" tanımasıdır. Nakşibendi bır başbakanın şey-
hi, anası, kardeşi, öldüğünde nasıl başka yerde ya-
tarmış? Imparatorluğun en yüce sultanı Kanuni
Sultan Süleyman'ın türbesinin hemen yanında
onlann da yatma hakkı olmayacaksa kimin ola-
cak?
Iskenderpaşa Camisi cemaatinın şeyhi ve da-
madı da ölünce, vaktiyle açılmış olan bu sakat
yolda yürümeyi, Cumhuriyet'in bizzat hükümeti,
"oy hesabı" uğruna kafasına koyup da hazıritğa gi-
riştiğinde, Cumhurbaşkanı'nın vetosu işe bir nok-
ta koymuş ve pek de iyı edilmiştir.
Sayın Ahmet Necdet Sezer'in konuyia ilgili ya-
salann yanı sıra asıl dayandığı, anayasanın -eşit-
liği düzenleyen-10. maddesindeki "Hiçbir kişiye,
aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz"
hükmü.
O hükmün enfes bir uygulaması!
Bir dönem, böylece salt hukuka, onun ilketeri-
ne dayanarak kapatılmış bulunuyor. Çankaya'da
oturan kişinin farklılığını gösteren nadir örnekler-
den de biridir bu!
Ama bitmedi...
•
Cumhurbaşkanı, yine geçen hafta, iaikiik ilkesi-
nin anayasaya girişinin 64. yılı dolayısıyla bir me-
saj yayımladı.
Sayın Sezer, bu mesajında Cumhuriyet'in hede-
fini, dayandığı temel felsefeyı açıkladıktan sonra,
pek önemli çıkarsamalarda bulunuyor ve Türki-
ye'de laikliğin kendine özgü anlamını ortaya ko-
yuyor.
Cumhuriyet'imizin hedefi, "çağdaş uygarlığa
ulaşmak" ise, çağdaş uygariığın felsefesi de, "bi-
reyin özgürlüğü ve kendi geleceğinı belirteme hak-
kı"na dayanır. Mesajdakı şu cumleyi okur musu-
nuz: "6u temel felsefeyi özümseyen Büyük Ata-
tûrk, bireyın, üzenndekı dini baskılardan kurtan-
larak özgür olmasmı ve yaratıcı gücünü ülke ve in-
sanlık yaranna kullanmasını sağlayacak yapısal
dönüşümü gerçekleştirmiştir."
Laiklik, işte bu yapısal dönüşümün ruhudur.
"Dinsel baskılardan kurtanlma", yalnız "bireysel
özgürieşme" için değil, bütün bır dünya yaşamı
için gereklıdir. Neye bırakılacaktır dünya sorunla-
nnın çözümü? Akla ve bilime! Böylece laiklik, sı-
radan bir "din ve devlet işlerinin birbinnden aynl-
ması" değil; akılcı ve bilimsel bakışı egemen kıl-
maktır yaşama.
Çağdaş yurttaşlar yetiştirmenin yolu budur.
"Aklıönemsemek", "eleştireldüşünmek", gide-
rek dogmalara karşı çıkmak!
"Aydınianma Devnmi'nin hedefi de budur.
Türkiye'de bütün öğretmen ve okullar, bu me-
sajı derslerde işlemelidirier. Söz konusu mesajla,
kısır, dahası kasıtlı olarak ığdiş edilmiş ve yozlaş-
tınlmış bir laiklik anlayışı terk edilmiş oluyor; çağı-
mızın ve tarihımizin içine yerleştiriliyor ilke.
Sayın Sezer'e ne kadar teşekkür etsek azdır.
Evet, taşlar ağır ağır yerine oturuyor...
istanbulModaFuan açddı
Bu yd ikintis düzenienen Uluslararaa Istanbul Mo-
da Foan(IF),dün TÜYAPBeyKkduzii FuarMerke-
zi'nde açıkfa. Fuan düzenleyen konsorsiyumun ve
Türkiye Giyim Sanayicüeri Derneği'nin Başkanı
Güngö>Keş^açılıştörenindeyapağıkoınışmada,nı-
ann hazır grvim sektörünün tanmmı ve pazartama-
aacısmdanöoenılibiretidnlikokhığunu\TirguladL
Fuara, yerti ve yabana toplam 100 firma katüıyor.