Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13ŞUBAT2001 SALI CUMHURİYET SAYFA
17
Çemişgezek
ve bir yurt
Tunceli'nin
Çemişgezek *;
ilçesinde...
Süleymancılar'a
yakinlığı ile bilinen
erkek öğrenci yurdu
Uzun Hasan'da...
Diyanet Işleri
Başkanlığı'nın
onaylamadığı çok
asayıda dini kitap ve
Kuran tercümesi
bulunduğu ve Milli
Eğitim Bakanlığı
müfettişlerinin
denetiminin
ardından yurt
müdürü
görevinden
aynldığı halde...
Her şeyin eski tas eski
hamam sürdüğünü
«öyiüyor
Çemizgezek'teki
yurttaşlar... Yurtta 15
öğrencinin kaldığını
anlatyortan yoksul
oldukları için
tarikatçılann eline
düşmüş 15 genç... Bir
yurttaş Milli Eğitim'in
yetkililerine, "15
öğrenciye devietin
olanaklanyla eğitim
fırsatı veremiyorsanız,
o koltuklarda neden
oturuyorsunuz" diye
soruyor... Her
konuşmasında
Atatürk'ün adını
anmadan edemeyen
yetkililere sesleniyon
"Yoksa, tarikatçılann
üzerine giderseniz
koltuğunuzdan mı
olacaksınız... Olun, biz
de size sahip çıkalım!"
Elektronik posta: denizsomecumhuriyet.com.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Islamcı bankalardan birine
el konmuş...
"KârpavMa
hortumlama kaoısı!"
ağlık Bakanlığı, bir yasa tasansıyla insanla-
nn göz sağlığına da göz dikmiş bulunuyor!
Yasa tasarısıyla yeni bir sağlık meslek gru-
bu "Gözlük Hekimi" yaratılmak isteniyor... Bu
amaçla, "Gözlükçülük Hakkında Kanunda Degişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasansı"nın 5. maddesinde
şöyle deniliyor
"Gözlükçüler, göz hastalıklan uzmanı tabipler ve
Sağlık Bakanlığı'nca düzenlenen eğitim sertifikasına
haiz olan tabipier tarafından verilen reçetelerde yazı-
lı numaralı gözlük cam ve çerçevelerini, koruyucu
gözlükleri ve güneş gözlüklerini satabilirter."
Göz hekimliği tıpta bir uzmanlık ve ana bilim dalı
iken Sağlık Bakanlığı, pratisyen hekimleri bir sertifi-
kayla "Gözlükçü Hekimi" yapmaya kalkışıyor...
Türk Oftalmoloji Derneği, böylesi bir değişikliğe
karşı çıkıyor:
"Tasarıda, hiçbir benzeri olmayan yeni bir sağlık
çalışanı-meslek grubu 'Gözlük Hekimi' tanımlanmış
Gözlükçü Hekimiolmaktadır. Gözlük numarası tespiti bir incelemedir.
Muayene terimi hekimlik sanatı ile ilgili bir işlem için
kullanılır. Göz hekimi gözlük numarasının tespitinin ya-
nı sıra diğer göz muayenelerini de yaparak sonuçla-
nnı değeıiendirir. Gözlük numarasının tespitini serti-
fikalı bir hekim yaptığında yasal olarak gözden kaçan
diğer göz hastalıklarının sorumluluğunu da almış olur.
Tasarıyla, gönme işlevindeki tek kusurun kırma kusu-
ru olduğu varsayımından hareket edilmiştir. Kırma ku-
surunun doğru tespiti zaman içerisinde deneyimle
kazanılır. Bu nedenle eğitim gören göz asistanlan ih-
tisas süreleri boyunca (bugünkü durum itibanyla üç-
dört yıl) göz uzmanlannın gözetim ve denetimi altın-
da bu tecrübeyi kazanıriar. Bu konuda hasta başın-
da yapılan uygulamalı sınavlarda yanlışlan uzman he-
kimlerce saptanır, aynı kliniğin çatısı altında sürekli ar-
tan bir deneyimle doğru bilgiler kazandırılır. Göz ihti-
sası yapan asistanların kırma kusurunu saptama eği-
timinde kliniğin her uzmanından ve teknolojisinden ya-
rarlanma imkânı vardır. Ancak hiçbirinin başlannda uz-
man-konsultan olmaksızın hasta muayene etme yet-
kisi yoktur. Hasta veya asistan muayeneden tatmin
olmadığında başvurabileceği bir uzmanın olması ha-
tanın anında telafisine imkân sağlar. Son sene asis-
tanı dahi hiçbir şekilde müstakil olarak bir hastayı
muayeneye yetkili değildir."
Konunun başka bir boyutu: Gözlükçülerin lobisi...
Gözlükçülerin, göz hekimleriyle ilişkisini belirti bir çiz-
gide tutan yasa, tıp etiği açısından değiştirilemediği
için son yıllarda "gözlük alana muayene bedava" gi-
bisinden promosyonlarla çiğnenmeye başlanmıştı ki
şimdi göz hekimleri tümden devreden çıkartılmak is-
teniyor... Göz sağlığı konusu "Gözlükçü Hekimi" ile
"gözlük piyasasf na teslim ediliyor.
SESSÎZSEDASIZO)
Yüksek Yerilim Hatta
erdincutku'y yahoo.com lstanbul'un gece hayatı TAKSÎMetre ile ölçülsün!
Şili'de Pinochet'yi yargılayabilmek
Şili'nin eski diktatörü general Au-
gusto Pinochet'e ev hapsi veren yar-
gıç Juan Guzman, Toronto Star ga-
zetesinin Latin Amerika muhabiri Lin-
da Diebel'e anlatıyor:
"Şili'nin en güçlü kesimini oluştu-
ran zengin subayîar ve işadamlan so-
ruşturmayı üstlendiğim günden beri,
hakkımda uydurmadık yalan bırak-
madılar...
Eşim, hakkımda açılan kampanya
nedeniyle geçen ay içinde 10 kilo yi-
tirdi... Omuzlarımdaki ağırsorumluluk
ve bana yönelen saldırılar, gece uyu-
mamı engellediği için hep ilaç almak
zorundayım... Beni, devletin 18 koru-
ması sürekli korumaya çalışıyor...
Kuşkusuz, soruşturulan tüm kişile-
ri yargılama sonuçlanıncaya kadar
suçsuz görmek görevimiz... Or-
du ve polisin öldürdüğü 3 bin 197
kurbanın aileleri de bizden yanıt '
bekliyor. Puma helikopterleriyle yüz-
lerce muhalifin denize atıldığını gös-
teren kanıtları topladık; Pinochet'in
imzasını taşıyan infaz belgelerini de
inceliyoruz...
Yüksek rütbeli subayîar, sosyalist
başkan Lagos'a başvurarak, Pinoc-
het için özel bir af getirilmesini iste-
diler, bu istem reddedildi...
Emekli generalin avukatlan da be-
nim görevden alınmam için Yüksek
Mahkeme'ye başvurdu; 13'e karşı 3
oyla reddedildi...
Görevimizin en zoryanı, ışkence ve
cinayet kurbanlannın hayatta kalan
yakınlannın acı öykülerini dinlemek..."
Okullar Açılırken
NEBt CEYLAN
Okullarda 2. yarıyıl başladı.
Aklıma önce okulsuz çocuk-
lar geliyor. Sokaklarda yaşa-
yan. Kimsesiz. Yoksul. Ozür-
lü. Suçsuz; ama cezalı. Yersiz
yurtsuz. Atölyelerde dövüle
sövüle çalıştırılan. Bedeni cı-
lız, emeği ucuz; adı çırak. Ya-
şamı, karın doyurabilmek il-
, keUtğiyle sınırlk UtuiüjlffHJŞ
geçmişlerin üretim ortamla-
nnda debelenen. Yaşama uğ-
raşı, ceza yasalanmıza uyan ve
içeride gün sayan. Yaşı yetsin,
satılıp gitsin, doğur ha doğur-
sun diye günü sayılan...
Sınıflara girerken, çocukla-
nmı severken aklıma gelirsiniz.
Musluktan su akınca, ortalık
sabun kokunca... Acıkınca ve
doyunca... Vurgun ve soygun
denince... O suratsız kişiler,
arsız arsız gülünce... Aklım
sizdedir. Yaşıtlannız varya ha-
ni, öteki yarısı yüreğimin; ha-
ni okula gidenler. Onlar dün ye-
niden okullarına gittiler. Sizin
hiç gidemediğiniz okullara...
Yürüyerek, minibüslere dolu-
şarak, karlı köy yollarını aşa-
rak gittiler, yeniden. Kimi ya-
sa zoruyla ilköğretimi bitirip
kendi yüzyılına dönme peşin-
de, kimi ortaöğretim başan
puanını yükseltip üniversiteye
giıme düşünde, kimi yabancı
dille öğrenim yapan okullann
sınavlannı kazanıp mutlu azın-
lığa katılabilme yarışında.
Ve okullarımız: Kapısında
college yazan ve çocuğunun
orada okumasını, loto milyar-
larıymış gibi isteyen ana ba-
balann düşünü süsleyen okul-
lar. Derslikleri kablo döşeli,
elektronik donanımlı, Atlan-
tik'in öte ya da beri yakasın-
da bir yerlerte interaktif bağ-
lantılı okullar. Saçlarını uzata-
bilen; giyiminde olabildiğince
özgür ve olağanüstü tabldo-
ta rağmen burgerli, kolalı kan-
tin yiyecekterinin fiyakasında
ruhunu bile doyurabilen ço-
cuklarımızın okulları. Ülke so-
runlannın dert edilmediği, po-
litikanın girmediği, çağı yaka-
lamış sayılan okullar. Her tür-
lü sportif ve sanatsal etkinli-
ğin yaşandığı; sosyal ve kül-
türel kulüplerin birbiriyle yanş-
tığı okullar.
Ve okullarımız: Tıkış tıkış sı-
nıflarda mavi önlüklerle do-
nanmış çocuklanmızın oku-
duğu. Ve ucuz öykünme for-
maların bile çirkinleştiremedi-
ği çocuklanmızın okulları. Ve
kınk dökük sıralara politik sim-
gelerin kazındığı, dayak atma-
nın ve saç kesmenin hâlâ di-
siplin sanıldığı okullar. Filanca
kentten gelmişlikle falanca
kentten göçmüşlüğün, adı ko-
nulmamış egemenliğindeki
okMİIar. Ortaöğretim başan p«-
anında küme düşmüş ve yük-
sek öğrenim umudunun görüş
mesafesi dışında kalmış okul-
lanmız.
Ve okullanmız: Mesleki ve
teknik! Mezunlannın çoğunun
o meslekle ve o mesleğin tek-
niğiyle ilgisini bir türlü kavra-
yamadığım. Ve okullarımız, ve
okullarımız, okullanmız... Öğ-
rencilerini yüreğimizden sü-
züp gönderdiğimiz, camlar-
dan uğurlayıp kapılarda bek-
lediğimiz okullanmız.
Aslında beklediğimiz, dü-
nümüz. Olmak isteyip de ola-
madığımızı, gerçekleştireme-
diğimiz kendimizi bekliyoruz
çocuklanmızın kişiliğinde, okul-
lardan. Beklentinin yeni adı
artık, "yann "dır.
Günümüz bizi ürkütüyor, onu
sevmiyoruz. Daha çok puan,
daha çok not, daha çok şirket,
daha çok vurgun, daha çok
soygun... "For A Few Points
More" adlı bir Amerikan fil-
minde oynargibiyiz. Insanlığı
da doğayı da acımasızca yok
edebilecek bir kazanma hırsı
üstümüze üstümüze geliyor.
Kimsesiz ve korumasız ço-
cuklarımızı vahşice vuruyor.
Süslü kılıklaria, masum yüzler-
le, kutsal adlarta saldıran sö-
mürü, okuldan, öğretmenden
ve gençlerden çok korkar. On-
lara her fırsatta zulmedişi, bun-
dandır.
Onca olumsuzluğa karşın,
özgür düşünen, halkı ve insan-
lık için güzel düşler kuran, bi-
limin sonuçlanna bile kuşkuy-
la bakabilen, soran, yanıt ara-
yan ve yanıt üretebilen çocuk-
lar yetişiyor. Insanlığı birbirine
kırdıran zalim sömürü! Bu ço-
cuklar çoğalıyorlar, büyüyor-
lar; geliyorlar! Yok olacaksın!
Bu da benim düşüm. Bir
gün gerçekleşecek. Inanıyo-
rum.
nebiceylan(S veezy.com
HAYVAJVLAR ÎSMAIL GÜLGEÇ igulgecayahoo.com
-n
ÇtZGlLlK KÂMtL MASARACI
HARBt SEMtH POROY semihporoyfn yahoo.com
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 13 Şubat
TEKEL BAKANI ÛRGÛPLÜ'NÛN İSrİFASI..
1946 'M 8U6ÜN, GUMKÜK ISE
ÜKSÜPLÜ, GÖGEVİH0EN İ
LAMAPA, r£KSL'tM £
İLE İLS/Lİ
İ. yAPT/Ğl
İÇİN
Er*y£.£M£/L>t£K
BULUMPUĞUNU;
/ £7~rr6İMİ
77.,. ... . _ .„.
18 Fİ&MA &AÇVURMUŞ, AA/G4K tfOStA/fN ÖA/EISfSİ
UYGUN eULUAJMUÇrtl. BU İKİ PfKMAPAN ŞİGlMİN
SEÇİMİ İÇİN TOPLANnLAK: SÜgMEKTEYPİ: TEKEL
\/E GUMg.UK BAtCHNUĞt'fJA, ÛeGÜPLÜ'NÜN YERİ-
A/f TAHSİN COŞKAU GETİ/SİLMİfTİ-
Ko*u ile ilgid olarak Cumtiuriytt Gozefes/nde çıban C&mal
Madir karikaHri aHyzısı: TEKEL tMNÜLEKıUPE •- •-•••*rı
tLAN
T.C.
BÎSMİL
ASLİYE HUKUKMAHKEMESt'NDEN
Esas No: 2000/79
KararNo: 2000/231
TEAŞ Genel Müdürlüğû vekili Av. Leyla Demirant tarafın-
dan davalılar Azize öngün ve 2 müşterekj aleyhine açılan Bis-
mil Dervişi köyünde kain 207 parsel nolu taşınmaz üzerinden
geçen enerji hattı altında kalan 5400 m2'lik kısım ûzerinde ir-
tifa hakkı tesisi davasının kabulünc dair 01.06.2000 gün ve
2000/79-231 esas ve karar sayılı mahkememiz hükmü, adres-
leri meçhul olan davab A. Fazıl oğlu M. Hanifi Ungan ve mi-
rasçılanna 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28. ve müteakip
maddeleri gereğince tebligat yerine kaim olmak üzere ılanen
tebliğ olunur. Basın: 6672
GAZİOSMANPAŞA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 2000/428
Davacı Fikriye Beyoğlu tarafından davalı Ahmet Beyoğlu aleyhine açılan boşanma davasının yapılan açık yargılamasında,
Istanbul ili, Gaziosraanpaşa ilçesi. Bağlarbaşı Mahallesi, Kavaklıdere Sokak, No:107 adresinde olduğu bıldinlen davalı Ahmet
Beyoğlu'nun adresi meçhul bulunduğu zabıta yazısı münderecatından da anlaşıldığından adı geçen davalıya dava dılekçesı ve
duruşma gûnünü bildirir davetiyelerin ılanen tebliğine karar verildiğinden tayin edilen gün ve saatte ıbraz etmek ıstediğmız vesı-
kalarla duruşmaya veya vekil ile gnödermenız, mahkemede hazır bulunmadığınız takdirde yokluğunuzda devam edileceğı, ge-
çerli bir özürünüz olmadan gelmedığmizde yokluğunuzda cereyan eden işlemlere itiraz edemeyeceğiniz HUMK'nun 213, 509 ve
510. md. gereğince duruşmanın bırakıldığı 3.5.2001 günü saat 9'da duruşmada hazır bulunmanız ilanen davetıye yerine kaım ol-
mak üzere tebliğ olunur. 5.2.2001 Basın: 7246
MALATYA ASLİYE 3. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 2000/24 Esas,
2000/614 Karar
Davacı Nazmiye Annç'ın davalı Derviş Annç aleyhine açtığı boşanma davasuıın açık yargılaması sonunda;
Davanın kabulü ile Sıvas ilı Gürün ilçesi Hamidiye Mah. cılt: 2, kütük sıra no: 222'de nüfusa kayıtlı bulunan Vahap ve Nadi-
re'den olma 12.1.1954 d.lu Nazmiye Annç ile Şaban ve Kadın'dan olma 18.5.1932 d.lu Derviş Annç'ın şiddetli geçımsızlık se-
bebi ile boşanmalanna, yasa yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
Davalının adresi meçhul olduğundan karann adı geçene duyuru yolu ile tebliğine karar verilmiştir. Duyuru tarihinden itîbaren
karann 15 günsonra tebliğ edilmiş sayılacağı duyurulur. - ' *;
- . Basın: 6389
KALEM
METtN ERKSAN
HkYazı
1947 yılından bu yana Türk basınında yazıyo-
rum. 3 Temmuz 1990 tarihinden başlayarak "Cum-
huriyetgazetesi"n\r\2. sayfasında bulunan "Olay-
lar ve Görüşler" bölümünde yazılanm yayımlanı-
yor. Bundan sonra "Cumhuriyet"\n iç sayfaların-
da "Kalem" başlıklı bölümde yazılanm yayımla-
nacak.
5 Ağustos 1996 tarihli "Cumhuriyet gazete-
s/"nin 2. sayfasında "Olaylar ve Görüşler" bölü-
münde yayımlanan yazımın bir yerinde şu bilgi-
lendirme vardı. "Atatürk'ün 'Uygar Bilgiler' adlı
kitabında birçok konu irdelenmiştir. Bu konulann
büyük bir bölümünü 'Askerlik Ödevi', 'Ulusal
Ordu', 'Savaş Yönetimi ve Siyaset' başlıklı ya-
zılaroluşturur." "Kalem "deki ilk yazımın bu yazım-
dan bir alıntı olmasını istedim.
Atatürk; "Ulusal Ordu"ya ilişkin şu düşünce-
lerini yazmıştır.
"Ulusal ordu; ulusun birliğinin ve devlet var-
lığının en yüce simgesidir. Ordu, dış'a karşı dev-
letin varlığını sağlar ve gerektiğinde iç'te bü-
yük başkaldırmalan yok eder. Ordu, cumhu-
riyet karşrtı girişimlere karşı devlet ve hükü-
metin istemini (iradesini) ve gücünü temsil
eder. Ordu, ulusun yaşamak ve var olmak is-
teminin (iradesinin) kendisidir. Ordunun dev-
lete karşı en birinci ödevi, en yüksek güç ve
yeteneğe erişmeye çalışmaktır. Bir ulus ne ka-
dar uygar olursa olsun, düzeni ve güveni sağ-
lamak için polis, jandarma ve ordunun vartı-
ğından vazgeçemez. Dünya yüzündeki devlet-
ler savaşlar yaparak var olmuşlardır. Savaş
araçları olmayan ve savaş araçları güçsüz
olan uluslar, savaş araçlan güçlü olan ulusla-
nn tutsağı, kölesi ve haraç ödeyeni oluriar.
Güçlü bir devlet hayatı için ordunun gerekti-
ğine kanıt aramak olanaksızdır. Ulusların tüm
özelliklerini unutarak ve karşılıklı çıkarlarınt
dengeleyerek tüm dünyada gerçekten insan-
ca bir topluluk oluşturabileceklerini düşün-
mek tatlı bir hayaldir. Geri kalmış uluslar sa-
yıca çok bile olsa, gelişmiş ulusların temsilci-
lerinin entrikalanna karşı koymak becerisini
gösterebilecekler midir? Aksi halde tüm insan-
lığın birkaç ulusun yönetimi altna girmesi teh-
likesi yok mudur? Bu güçlü ulusların gerçek-
ten tüm insanhğı kültürel ve ekonomik yönden
eşdeğer hayat düzeyine getirmeye çalışacak-
lanna güvenilebilir mi? Kimi uluslann tüm dün-
yayı ve birçok uluslan kendi çıkarları için sö-
mürmelerine engel olunabilecek midir?. En
gelişmiş uygarlık düzeyindeki uluslar en ilkel
uluslardan daha az mı yıkıcı ve yırtıcı oldular.
Türk yurttaşı kesin olarak bilmelidir ki, bir ulu-
sun insanlık ve uygarlık alanında yükselmesi
ve başarılı olması, yalnız ve ancak kendi gü-
cüne dayanarak özgürlüğünü ve bağımsızlığı-
nı korumasıyta sağlanabilir. Bunun başka yo-
lu yoktur.
Ordu istemeyen ve ordunun gerektirdiği
maddi ve manevi giderieri göze alamayan bir
ulus, tutsaktlk zincirini kendi efryie boynuna ge-
çirir. Bir ulus bağımsızlığı uğruna kendi ordu-
suna yapacağı harcamanın on katını, kendini
tutsak eden egemen ulusların çıkarları için
harcamak zorunda kalır."
BULMACA SEDAT YAŞAYAIV
1 2 3SOLDANSAĞA:
1/ lçene son-
suz yaşam
verdiğine ina- 2
nılan su 2/
tçel'in Sılıfke
ilçesinde an-
tik bır kent...
Macar mutfa-
ğına özgü bir
türetyeme|ı.
3/Biruzayta- 8
şıtının bütün g
yapısı içinde
yer alan bağımsız bö-
lüm... " — Gard-
ner": ABD'li aktns. 2
4/ Ağırlık ve uzunluk 3
ölçülen ıçın kabul 4
edilmiş yasal ölçü 5
modelı... Kemiklerin
yuvarlak ucu. 5/ Za-
rara uğrama tehlike-
sı... Çanakkale'nin bir
ilçesi. 6/ "Behiç —
": Çizenmız... Notada durak işareti... Şenliklerde
caddelere kurulan süslü kemer. II Müzikte asıl par-
çaya yol göstericilik görevi yapan giriş parçası. 8/
" Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahut —" (Yahya
Kemal)... Bır soru ekı... Eski Mısır'da güneş tann-
sı. 9/ Kent devleti... At tüyünün rengi.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Kıvnk bır sopaya benzeyen ve atıcısına geri dö-
nen bır av aracı. II Cinsel zevkleri çağnştıran, cin-
sel istek uyandıran... Matematikte bir kuvvetin de-
recesini veren sayı. 3/ Tarlayı sürerek dinlenmeye
bırakma... Süs için yapılmış giysi kıvnmı. 4/ Sü-
rejya da denilen yıldız takımı. 5/ Eskimoların buz-
dan kulübelerine verilen ad... Sersem, ahmak. 6/ Ke-
nar süsü... Niyobyum elementinin simgesi... Adla-
n sıfat yapan bir yapım eki. II Muğla'nın bir ilçe-
si... Istanbul'daki bir üniversitenın kısa yazıhşı. 8/
Elementlerin genel bileşim kurallanm saptayan ün-
lü Italyan fizık ve kimya bılgini. 9/ Yenmek, üstün
gelmek... Tarla sının.
İLAN
T.C.
BİSMİL ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN .
Esas No: 2000/76 . ' .
Karar No: 2000/232
TEAŞ Genel Müdürlüğû vekili Av. Leyla Demirant
tarafından davalılar M. Salih Ekinci ve 6 müştereki
aleyhine açılan Bismil Yukan Fetle köyünde kain 33
parsel nolu taşınmazda kamulaştırma yolu ile irtifa
hakkı tesisi davasının kabulüne dair mahkememizce
verilen 01.06.2000 tarih ve 2000/76-232 esas ve karar
sayılı ılamı, adreslen meçhul olan M. Alı oglu Abdul-
haltm Ekinci ve mirasçılanna 7201 sayılı Tebligat Ka-
nunu'nun 28. ve müteakip maddelen gereğince tebli-
gat yerine kaim olmak üzere ılanen tebliğine.
Basın: 6675