Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 ŞUBAT 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI / ekonbmi@cumhuriyet.com.tr 13
ŞÎRKETLERDEN
• NETVVORK
ALTEVYILDIZ, bahar
koleksiyonunu yüzde 50
indirimle, Sevgililer
Günü'nde çiftkrin
beğenisine sunuyor.
• CNBC-e kuşağı,
Universal Müzık ve
EMI işbirliğiyle,
dûnyaca ünlü 39 grup
ve şarkıcının bir araya
geldiği albümü,
müzikseverlerin
begenisine sundu.
Sevgililer Günü'nde
sevgilisine ne alacağını
seçemeyenler için bir
alternatif.
BRITIStf AIRVVAYS
• BR1TISII
AIRWAYS, 14 Şubat
Sevgililer Günü'nde 1
şansh çifte POWT£R
FM'de düzenlenecek
yanşma aracıhğıyia
Londra özel tatil paketi
armağan edecek.
• SUPERONLINE,
Sevgililer Günü için
birbirinden renkli
sayfalar hazırladı. Ünlü
aşk fılmlerinden
karelerin, aşk şiirlerinin
yer aldığı sitede
sevgilisine ne alacağını
düşünenlere yardımcı
olacak sanal bir dükkân
oluşturuldu.
• SELF4K PEÇETE,
14 Şubat Sevgililer
Günü için özel olarak
peçetler tasarladı. Kalp
desenJeri Ue süslü
peçeteler sevgililerin
sofralanm süsleyecek.
• PENTİ, Sevgililer
Günü için birbirinden
değişik iç çamaşırlan ve
çoraplar hazırladı. Farldı
fiyat ve geniş ürün
yelpazesi ile her bütçeye
ve zevke hitap eden
Penti'de, herkesin
hayallerinı süsleyen,
kişiliğini yansıtan iç
çamaşırlan ve çorabı
bulması mümkün.
• LEEve
YVRANGLER,
Sevgililer Günü için 35
mflyonluk alışveriş
yapan müşterilerine her
mevsûn
kullanabilecekleri şapka
ve kalp şeklinde ışıklı
çakmak anahtartak
hediye edecek.
• PİZZA HUT,
sevgilisi olanlara
sevgisini yansıtması için
kalp şeklinde pizza
hazırladı. Kalp
şeklindeki pizza,
Sevgililer Günü'nden
sonra da Pizza Hut'larda
satılacak.
• MAVİJEANS,
Sevgililer Günü'ne
özel baskılı sweat-
shirt'ler hazırladı. Erkek
sweat-shirt'leri 12
milyon 500 binden,
bayan svveat-shirt'leri ise
9 milyon 950 binden
saolacak.
Emekçinin görmezden gelindiği zirvenin sorunlan çözemeyeceği vurgulandı
4
Hükümet tercihmı yaptı'# Türk-tş Başkanı Meral: Tek
yanlı yapılan zirve, üretim
sektörünün sorunlannı çözmede
yetersiz kalır.
# DÎSK Başkanı Çelebi:
Nemalann ödenemediği bir
dönemde hükümet, vergilere
kolaylık getirerek tercihini yaptı.
# Hak-Iş Başkanı Uslu:
Işverenlere daha ne kadar kredi
verebileceğini düşünen
hükümet, çalışanlann tepki ve
isteklerini göz ardı ediyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türk-lş Genel Başkanı Bayram Me-
ral, üretim sektörünün sorunlanrun ele
alındığı zirvede çalışan kesimin yer al-
marnasına tepki göstererek toplantının
tek yanlı yapılmasının sorunlan çöz-
mede yetersiz kalacağını vurguladı.
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çele-
bi, nemalann ödenemediği bir dönem-
de vergilere kolaylık getirerek hükü-
metin tercihini yaptığını söyledi.
Hak-lş Genel Başkanı SalimUslu da
zirvenin yapıldığı gün Emek Platfor-
mu'nu oluşturan örgütlerin savcılığa
çağnlmasınm anlamlı olduğunu kay-
detti.
^Dognıhileolsaeksik' ~
Reel sektörün sorunlanna çözüm
bulma amacıyla toplanan ekonomik
zirveye. çalışan kesimin temsilcileri-
nin çağnlmamasına sendikalar tepki
gösterdi.
Türk-lş Genel Başkanı Bayram Me-
ral, toplantının ekonomik sorunlan or-
taya koymakta yetersiz kaldığını belir-
terek "tşverenler sıkuıölannı anlatü.
MFPROGRAMI
Tekstilci
'kötü niyeti'
Ekonomik sorunlann tarüşıldığı zirveye çağnlmayan sendikalar tepkilL
Anlatılanlann çoğu doğru dahiolsa ek-
siktir. Çünkü eksikliği tamamlayacak
emek sınıfi toplanüya çağnlmamıstir"
dedi.
Hükümetin geniş tabanlı bir toplan-
tıda ülkenin ciddi sorunlannı tartışma-
sını ve çözüm getirmesi gerektiğini
vurgulayan Meral, "Dinlemeilebakan-
lann not alması ile sorunlar aşılamaz"
diye konuştu.
DlSK Genel Başkanı Süleyman Çe-
lebi, hükümetin ülkenin bu hale gelme-
sine katkıda bulunan kimselerle işbir-
ligi yapmayı sürdürdüğünü belirterek
"Ozelleştirmeleri savunan bu kesimler
kendi çözümlerini üretmelidir. Özel
sektörolarakşimdiye kadar alabflecek-
lerinin fazlasını aldüar" dedi.
Içinde bulunmadıklan bir oluşumun
sonuçlanndan sorumlu tutulamaya-
caklannı da vurgulayan Çelebi, nema-
lann ödenemediği bir dönemde vergi-
lere kolaylık sağlayan hükümetin ter-
cihini yaptığını söyledi.
Sendikacılar savcıhğa çağnldı
Hak-lş Genel Başkanı Salim Uslu
da zirvenin yapıldığı gün Emek Plat-
forumu'nu oluşturan demokratik kitle
örgütlerinin savcılığa ifade vermeye
çağnlmasınm anlamlı olduğuna dik-
kat çekti.
Uslu, işverenlere daha ne kadar kre-
di verebileceğini düşünen hükümetin
çalışanlann tepki ve isteklerini göz ar-
dı ettiğini söyledi.
Kamu-Sen Genel Başkanı Resul
Akay da zirve ile hükümetin tercihini
yaptığını ve bunun sonuçlanna katlan-
ması gerektiğini belirtti.
gördü
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-
Tekstıl sanayicileri, IMF
politikalannın, Gayri Safi Yurt Içi
Hasıla'yı (GSYlH) hedeflerin çok
üstünde gerileteceği gerekçesiyle
Meclis'ten acıl önlem istedi.
Laleli işadamlan da salt kendi
satışlanndaki durağanlık
nedeniyle 4 yılda Türkiye
ekonomisinin 21 milyar dolarlık
döviz girdisinden yoksun
kaldığını belirttiler.
Yeni paket hazırlığı kapsamında
hükümet yetkilileriyle görüşen
tekstil sanayicileri, TBMM Tekstil
Sorunlannı Araştırma
Komisyonu'na verdikJeri
bilgilerde de IMF'ye sunulan ek
niyet mektuplannın perde
arkasıyla ilgili kuşkulannı dile
getirdiler. Türkiye Giyim
Sanayicileri Derneği (TGSD)
Başkanı Güngör Keşçi, 212
milyar dolar düzeyindeki
GSYlH'nin, IMF politikalanna
göre 2000 yılı sonunda 160 milyar
dolara düşürülmesinin
amaçlandığını kaydetti. Keşçi,
Türk Ekonomi Konseyi
toplantısındaki görüşmelerde,
IMF'nin gelecek yıllar için
öngördüğü GSYlH hedefinin 80
milyar dolar olduğu yönünde
duyumlar aktanldığını bildirdi.
Bu spekülasyonlar doğruysa
tekstil yatınmlannın Bulgaristan,
Romanya, Polonya, Türkmenistan
gibi işgücü ve vergi açısından
daha kazanımlı ülkelere
gideceğini kaydeden Keşçi, "Bu
miUi gelirin 1200 dolar olması
demektir. Bu büyük bir
yoksullaşma demektir" dedi.
Önceki gün yapılan zirvede, işadamlan hûkümetten isteklerini gûndeme getirdiler.
'İstihdam sağlayana kolaylık'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Tür-
kiye lşveren Sendikalan Konfederasyo-
nu'nun (TİSK) zirveye sunduğu raporda,
istihdamı arttıran işyerleri ile enflasyon
hedefine göre toplusözleşme bağıtlayan
işyerleri için istediği prim, vergi indirim-
leri ve kredi teşvikleri dikkat çekti.
Türkiye îhracatçılar Meclisi (TÎM),
mevcut koşullann sünnesi dunamunda
2001 yılında dışsatım he-
deflerinin tutmayacağı
uyansında bulunurken dış-
satıma yönelik özel önlem-
ler alınmasmı istedi.
TlSK, hükümete sundu-
ğu raporda, hükümetin sos-
yal taraflarla "Toplumsal
Çerçeve Anlaşması" yap-
• Türkiye lşveren
Sendikalan
Konfederasyonu'nun
hükümete sunduğu
rapordaki sosyal
içerikli öneriler
dikkat çekti.
ması gerektiğini belirtirken istihdamı
arttıran işyerleri için kredilerden prim ve
vergi ödemelerine kadar uzanan çeşitli
indirimler istedi.
Enflasyon hedefine göre toplusözleş-
me bağıtlayan işletme ve işçilere şu des-
tekler istendi: "lşçi ve işyeren primlerin-
de 5 puanlık indirim. tşsizlik sigortası
primlerinde ise yüzde 50 azaltma. Özel-
leştirme sonucu işsiz kalanlan istihdam
eden işverenlere sosyal sigorta primlerin-
den muafiyeL tşverenlerin sosyal amaçb
fonlar için yaptiğı ödemelerde yüzde 50
azaltma. Hizmet içi eğitime yapılan har-
camalara vergiden muafiyet Asgari üc-
retin vergi yükünün azamlması. Enerji
girdilerine uygulanan vergilerde yüzde
50 azaltma. Yeni istihdama yönelikdüşük
faizli kredi oİanağL."
TİM'in raporunda, 2000
yılında dış ticaretin daha
da bozulduğu ve dışsatı-
mın dışalımı karşılama
oranının yüzde 49.7'yle
son 20 yılın en düşük dü-
zeyine gerilediğine dikkat
çekilirken 2000'de 27 mil-
yar dolar dışsatım, 54.5 milyar dolar dı-
şalım sonucunda 27 milyar dolarlık diş
ticaret açığı gerçekleşeceği bildirildi.
Ihracatçılann sunduğu raporda, dışsa-
tımın tehlikeli bir bedel ödemenin aracı
yapıldığı, uygulanan programın döviz
kurunu baskı altında tuttuğu, bunun
programa darbe indiren bir araç olduğu
belirtildi.
Herkes sikâyetci
Zirvede ödün
istekleri
çarpıştı
• Ziraat Odalan Birliğİ
Başkanı Faruk Yücel, "îş
âlemi devamlı devletten
yardım istiyor" derken
Ankara Sanayi Odası
Başkanı Zafer Çağlayan,
"Program Allah'ın emri
değil. IMF'nin programda
yüzde 100 doğru
olduğunu da kabul
etmiyorum" diye konuştu.
BANUSALMAN
ANKARA-Hükümetin önce-
ki gün yaptığı zirveye katılan
işadamlannın sayısız istekleri,
programdan ödün tartışmalan-
nı gündeme getirdi. İşadamlan,
isteklerinin programla ilgisi ol-
madığını savunurken diğer yan-
dan programda değişiklik olabi-
leceğinin işaretini veriyorlar.
IMF'nin, programdan ödün ve-
rilmesine karşı çıkması bekleni-
yor.
Çiftçilerle üreticiler zirvede
dışalıma yönelik önlemler alın-
ması talebini ilettiler. Ancak,
buna da Îhracatçılar Meclisi ile
ticaret yapanlann karşı çıkarak
"liberal ekonomi geregJ sınıria-
malara gkJilemeyeceğuıi" sa-
vunduklan belirtildi.
ASO Başkanı Zafer Çağla-
yan ın, 21 Şubat'ta yapılacak
Hazine borçlanmasında herke-
sin gözünün bankacılar üzerin-
de olacağını söylediği öğrenil-
di.
'tş âlemi devamh istiyor'
Türkiye Ziraat Odalan Birli-
ği (TZOB) Başkanı Faruk Yü-
ceL bankacıhk sektörüyle reel
sektör arasındaki sorunlann
TOBB'nin kendi bünyesinde
tartışılması gerekirken ekono-
mi zirvesine taşınmasmı eleşrir-
di. Yücel, "lş âlemidevamh dev-
letten yardım istiyor. Çahştıra-
cağjm para ver, işçi çıkaracağmı
para ver. Sigorta, vergi borcunu
ödemezler. Devkti güçsüz hale
getirincedevlet borçpara ahyor.
Bankalardandevletpara ahnca,
o zaman bankalar topladığı
mevduaü iş âlemine satamaz"
diye tepki gösterdi.
'Program ADaJh'm
emri değil'
Ankara Sanayi Odası (ASO)
Başkanı Zafer Çağlayan, iş dün-
yasının isteklerinin programdan
ödün verilmesi anlamına gelip
gehnediğine ilişkin soru üzeri-
ne, toplantıda tüm katılımcılann
programı desteklediğini vurgu-
layarak isteklerinin programla
ilgisi olmadığını savundu.
"Program Allah'ın emri de-
ğiL IMF'nin programda yüzde
100doğru okluğunuda kabulet-
miyorum" diyen Çağlayan, üre-
tim ve bankacılık sektörünün
kendi ceplerinden gördükJerini
anlattıklannı, IMF'nin ikna
olup olmayacağınm hükümetin
bileceği iş olduğunu söyledi.
Çağlayan, Türk sanayisinin
taşeronlaştığını belirtti. Çağla-
yan, SSK ve Bağ-Kur prim
borçlanmn affi uygulamasma
da karşı olduğunu söyledi.
Endüstriyel bölgelerle ilgili düzenleme pek çok koruma yasasını geçersiz kılıyor
'Küresel yağmaya teslimiyet tasarısı'
Ekonomi Servisi - Endüst-
ri bölgeleri hakkındaki kanun
tasansı, yabancı sermayeyi
teşvik adına, ülkenin ulusal
ve evrensel kültür ve çevre
değerlerini korumaya yöne-
lik tüm yasalan etkisiz kılı-
yor.
TMMOB Mimarlar Odası,
endüstri bölgeleri kanun ta-
sansrnın yasalaşması halinde
Türkiye'nin temel değerleri-
nin küresel yağmaya teslim
edileceğine dikkat çekerek ta-
sannın derhal geri çekilmesi-
ni istedi. Tasanya tepki gös-
teren Arkeoloji ve Arkeolog-
lar Derneği de tasanmn Tür-
kiye'nin kültürel değerlerini
hiçe saydığını vurguladı.
TMMOB Mimarlar Oda-
sı'nca Cumhurbaşkanlığı'na
ve Başbakanlığa da iletilen
raporda, tasanmn, ülkenin
ulusal ve evrensel kültür ve
çevre değerlerini korumaya
yönelik tüm yasa ve kurum-
lan "etkisiz ve işlevsiz" kıldı-
ğına dikkat çekildi. Raporda,
tasanmn ilk maddesinde yer
alan "yabancı sermaye yaö-
nmlanru teşvik etmek ve ya-
bancı sermaye girişinin arrö-
nlması" ifadesıne karşın ulu-
sal ve toplumsal çıkarlann
gözetileceğine ilişkin bir ilke
bulunmayışı ve "kamu yara-
n" kavramımn eksik olduğu
ortaya konuldu.
Yabana sermayeye önceBk
Raporda, yabancı sermaye-
ye "koşulsuzteslimiyet''in da-
ha da somutlaştığına dikkat
çekildi. "Yatmmcüartarafin-
dan önerilen yerlerde" kuru-
lacağı belirtilen endüstri böl-
gelerindeki yatınm izniyle şu
yasalar hükümsüz kıhmyor:
"tmar Yasası, Kültür ve
Tabiat Varuklaruu Koruma
Yasası, Çevre Yasası, Köy
Hizmetleri Yasası, Maden
Yasası, Belediye Yasası'nın
15. maddesinin 2. nkrasnım
12. bendL"
Yatınmlan Teşvik. Koordi-
nasyon ve Dayanışma Kuru-
lu (YTKDK) adh bir kurul,
uygulama için tam yetkili kı-
lındığı dikkat çekilen rapor-
da, "Planlama, şehircilik ve
mimariık birikimi gerektirdi-
ği haldekurul,üniversiteve il-
gili meslek odalan temsilcile-
ri yerine çeşitli bakanhklann
yetkililerinden oluşrurulu-
yor" denildi.
Çözüm planlamada
Raporda, Türkiye'de ülke
düzeyinde yatınmlann "top-
!um, çevre ve kültür zengin-
Kkleri gözetilerek" belırleme-
si gerektıği vurgulanarak
"Bir ulusal fıziki planlama-
sanayi planlaması hayata ge-
çiribnelL Yabancı sermayeye
de bu plana bağh olarak yer
gösterilmelidir" denildi.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SOIVER
Tarikatların Siyasileri!..
Geçen yılın Hacı Bektaş Şenlikleri'nin düzenle-
me komitesinden bir öğretmen, Aleviliği çağımız-
da birfelsefe, kültür akımı olarak yorumlamak ge-
rektiğinden söz ederken geçmişe değinme yaptı:
Atatürk'ün gerek Kurtuluş Savaşı, gerekse dev-
rimler aşamasında hep yanında, dostu olmuş dö-
nemin dedesi ile Atatürk arasında tarikatların ka-
patılması öncesi geçen bir konuşmayı aktardı. De-
deyi Hacı Bektaş'ta ziyaret eden Atatürk, sohbe-
tin koyulaştığı bir aşamada, "Siz nesiniz, tarikat
mısınız" anlamına gelen bir soru yöneltmiş. Dede
de içtenlikle "Evet" yanıtını vermiş. Atatürk sözü-
nü hiç esirgemeden "O zaman sizi de kapatmak
zonındayız" anlamına gelen bir açıklama getir-
miş. Dede ülke çıkarlan gerekli kılıyorsa, bir itiraz-
lan olamayacağı anlamına gelen bir şeyler söyle-
mıs.
etmen, "Bizim dede, o tarihte daha uyanık
davranıp 'Tarikat değiliz; kültür, felsefe akımıyız'
demiş olsaydı, bizim dergâh kapanmazdı" şaka-
sı ile söze devam etti. Devrimlerin bütünlüğü için-
de tarikatlan kapatırken başından sonuna dev-
rimlere arka çıkmış, yanında olmuş Alevi hareke-
tine, yakın dostuna ödün vermeyen Mustafa Ke-
mal'den günümüz siyasetçilerine uzanan çizgide
değişen ne kadar çok şey var?
Çok partili döneme geçişle, ne yazık ki demok-
ratikleşme adına, oy kaygısı ile verilen ödünler,
elini verenin kolunu kaptırması boyutlannda. Bir
tarikatın bir kolu, gücünü kanıtlama aracı olarak
Süleymaniye Camii'nin tarihi kimliğini yok ederek
tekkeye dönüştürme operasyonuna iktidardaki
tüm siyasileri suç ortağı yapabiliyor. Dahası 12
Eylül yönetiminden Özal'a, Erbakan'a, Ecevit'e
uzanan bir halkada, ilgili kararlar aşamasında hü-
kümetlerde görev alan bütün liderler, bakanlar bu
suça ortaklık ediyorlar.
İş çığnndan çıkıp Kotku Hoca'nın damadının
damadının da gömülmesi operasyonunda parla-
mento içindeki bütün siyasi partiler, öncelikle li-
derleri, pek çok devrim yasası, anayasa, yasa hük-
münün çiğnenmesinde suç ortaklığına girişiyorlar.
Birkaç aykın ses dışında parlamento dışı siyase-
tin bile sesi soluğu çıkmıyor. Çok az sayıda par-
lamenter bu duruma eleştiri getirebiliyor.
Şaşırtıcı bir gelişme, bardağı taşıran son aşa-
mada, toplumda tek tek bireyler tepkileri ile an-
lamlı bir kamuoyu oluşturuyorlar. Cumnurbaşka-
nı'nın onaylamaması ile ancak bir gidişe "dur"de-
nebiliyor.
Tarikat sözcüsü, siyasileri teslim almış olmanın
özgüveninde, Cumhurbaşkanı'nın onayının bek-
lenmesi aşamasında, "Onaylanmazsa ne olur"
sorusunu yanıtlarken "Alternatif söz konusu de-
ğildir" diyebiliyor. Cenazeler havaalanında tekbir-
lerie karşılanıyor. Işlerin ters dönmesi aşamasın-
da ise toplumsal tepkinin büyümemesi gözetile-
rek Eyüp'e gömülen cenazelerin töreninde göv-
de, güç gösterisi yapılmaması yeğleniyor.
Özal'lann açtığı yoldan, tarikat liderierinin, da-
madın damadını da kapsayan bütünlükte Süley-
maniye'de toplanmalan operasyonunun, Cum-
hurbaşkanı'nın onaylamaması sonucu ancak dur-
durulabilmesiyle ranat nefes alabilir miyiz? Kimi
değertendirmelerin etkisinde, "tan'he saygısızlık,
bir tarikatin güç gösterisi engellendi" diye konu-
yu kapatabilir miyiz?
Yoksa seçimle gelen siyasetçileri böylesine avu-
cunun içine alabilmiş tarikatlann variığı karşısın-
da siyasal Islamın ulaşmış olduğu güç ve tehdit
boyutu üzerinde çok daha anlamlı düşünmek, ön-
lem almak zorunda mıyız?
Siyasetçiler teslim oluşlannın ayıbını kapatmak
üzere, yıllardır "ılımlı, laikliğe saygılı, rejime uyum-
lu Islamdan, hareketlerden, liderlerden" söz eder
oldular. Halkın tepkisini almamak üzere tarikat li-
derlen de kendilerinden tarikat olarak söz etmiyor,
"Islam dininin yorumu; bilgin, felsefe, kültür akı-
mı" kavramlanna sığınıyorlar.
Mahmud Esat Coşan topluma çok saygın bir
düşünür, bilim insanı oiarak tanıtılıyor. İlgili tarika-
tın ve cami kolunun adının geçirilmemesine bü-
yük özen gösteriliyor. Ecevit, Fetiiullah Gülen'in
okullanna övgü yağdınrken Gülen şerıatla uzak-
tan yakından ilişkisi olmayan, laikliğin, Cumhuri-
yet değerierinin savunucusu bir aydın kimliğine
büründürülüyor. Tuzak ve tehdidin boyutlan da iş-
te tam bu noktadan gelişmiş oluyor.
Günümüzde küresel saldınnın kimlikleri, ideolo-
jileri yok etmesi ile hortlayan ırkçı ve dinci akım-
lar arasında, giderek palazlanan ve güç kazanan
siyasal Islam ve şeriat, bütün dünyada olduğu gi-
bi elbette ülkemizde de giderek güçlenen örgüt-
lülükle tehdit odağı oluşturuyor. Dünyanın pek çok
ülkesinde gidiş laiklik düzenine doğru olacakken
siyasal Islamın güçlenmesi ile geriye, fanatizme,
şeriatın en bağnaz yorumlanna doğru oluyor. Tek
laik ülke olan Türkiye'de ise siyaset ödün üstüne
ödün veriyor.
Evet Cumhuriyetin laik düzenindeki kazanımla-
n yıkmak, insanlann yaşamlannda kullanmış ol-
duklan kökleşmiş insan haklannı ellerinden almak
öyle kolay olmasa bile tehdit giderek boyut-
lanıyor...
sukransoner@yahoo.com
DSİ Cenel Müdürü Altınbilek:
Barajlann su miktan
kritik noktada
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Devlet
Su Işleri (DSİ) Genel
Müdürü Doğan Altın-
bilek. şubat ve mart ay-
lannda yağış ohnazsa
Türkiye'nin ciddi bir
enerji sorunu ile karşı
karşıya kalacağını ile-
ri sürdü..
DSt Genel Müdürü
Altınbilek 2001 yılın-
da gözlenen yağış
miktanmn kurak ge-
çen son 2 yılın açığını
kapatmak için yeterli
olmadığını belirtti.
Doğan Altınbilek,
enerji amaçlı barajlar-
da şubat ayı itibanyla 6
milyar metreküp kul-
lanılabilir su bulundu-
ğunu, bunun da baraj-
lann 8 'de 1 'ine karşıhk
geldiâini bildirdi.
DSİ Genel Müdürü
Doğan Altınbilek, ge-
çen yıl aynı tarihte
enerji barajlarındaki su
miktanmn 10 milyar
metreküp olduğuna
dikkat çekerek "Bun-
dan sonra çok kritik
bir noktadayız. Şubat
ve mart aylannda kar
ve yağmur yağmasmı
dihyorum, ama yağ-
mazsa ciddi bir enerji
sorunu ile karşı karşı-
yayız" diye konuştu.