Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 ŞUBAT 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Uluslararasıhukuk yoluDışişleri Bakanı Ismail Cem, Fransa Cumhurbaşkanı Chirac'ın onayladığı sözde
Ermeni soykınmı yasası için yaygara koparmanın bir işe yaramayacağını söyledi
LEYLA TAVŞANOĞLU
"Türkiye her aianda gûçlü olursa
dünyadaki gûcü ve önemi artar."
Ankara'nın önümüzdeki en az beş
yıl için çizdiği hedef giderek gûç
kazanmaya dayanıyor. Dışişleri Ba-
kanı Ismail Cem, dün sabah tstan-
bul'da, Istınye'dekı Dışişleri Bakan-
lığı Temsilciliği'nde bir grup gaze-
teciye dûzenlediği brifingde bunla-
n söylüyor. Cem, Türkiye'nin dün-
yadaki konumunu da şu sözlerle
özetliyor: "Türldyebölgelerüstübir
gûç. O nedenle de sürekli dûzlük
Türkiye için mümkûn değiL Örne-
ğin, Ortadoğu'da işkr iyi gkterken,
Balkanlar derken Ermeni sorunu
ortaya çıkabiMyor."
Gündeme, dün Fransa Cumhur-
başkanı Jacques Chirac'm imzala-
dığı Ermeni soykınmı yasası geli-
yor. Cem, Dışişleri'nin bu konuda-
ki değerlendirmesini şöyle yapıyor:
"Bizim Fransız toplumuyla soru-
numuz yok. Mesele Fransız Parla-
mentosu'nda, yönetiminde. Biz,
Fransa'daki bu gelişmenin uluslara-
rası hukuk açısından geçersiz oklu-
ğunu her aianda vurguluyoruz. Or-
ly katliamı dunışmalannda da bu
konu gûndeme gelmiş, karariara,
1915 olaylanmn soylanm tanımına
ginnediği de almnuşü."
Durup dururken Fransa, Ermeni
soykınmı iddialannı neden alevlen-
dirdi, sorusuna Cem şöyle bir yanıt
veriyor" "1. Ban Avrupa toplumla-
rmda Türldye'ye karşı yuzterce yü-
dır ciddi bir tepki var. Son 15-20 yü-
dn* Türkiye, bu toplumlarda abarn-
h ve negatif imaj olarak kuilanıkh.
2. Fransa kendi vicdan muhasebe-
sinden kurtuhnak için bu olayı kıü-
landı. Burada söz konusu, Cezayir
olaylandır. Orada soykınm bik te-
laffuz edikti. Birdenbire bir genera-
lin açıklamalanyla Fransa'nm unut-
maya çahşüğı geçmişi yeniden can-
landı.
3. Düzeysiz bir siyasi hesap mese-
lesl Baa büyük belechyelerde Erme-
ni oylan öncmli. Yerel seçim hesabı
yapıkh. Aynca Ermeni diasporasın-
da büyük para var. Gülbenkyan
Vakfi da çok para harcadL"
Cem, Fransız Parlamentosu ve
yönetiminin bu kararla Fransız kül-
türüne yapılabilecek en büyük kö-
tülüğü yaptıklannı sözlerine ekli-
yor; şu noktanın altını da kalın çiz-
gilerle çiziyor: "Fransa'da postrao-
dern faşizm var. Bunununsınian ya-
bancı, Türk ve Müslüman düşman-
hklan."
Buna karşı Türkiye ne yapmalı?
" Yaygara koparmakla bir yere va-
nlmaz. Türkiye, sakin, kararh ola-
cak. Işleri uhıslararası hukuk anla-
yışı içinde götürecek."
Askerl Ihalelere son
Cem, "Bu şekilde davranan bir ül-
keyeelbettestratejiksavunrnamıniti-
mat etmeyeceğiz. Dolayısıyia da aske-
ri ihakterde meşru müdafaa hakkt-
mızıkuüanacağız, Bakanhğın düşün-
DırökriBakanıtsmailCem.dünKay-
VaBsi Nihat Canpolat'la görûşen Cem, Tûrkhe-Fransa iKşkilerine değindü. Türkiye'nin arnk kendi güvenliği,
stratejikgeteceğini etkfleyen ekooomikkararlar konusunda Fransızlara güvenemeyeceğini beKrtti.Cem, Türkiye'nin
askeri baa ahmlarmı da arnk Fransa'dan gerçekleştirmesinin olanaksız olduğunu ifade etti. ( Fotoğraf: AA)
cesi bu. ZatenFranaz savunma sana-
yii, uzay teknoJojisi bunun sonuçian-
m hisseüneye başladT dıyor.
Meselenin güç dengesıne dayan-
dığına dikkat çeken Cem ekliyor:
"Biz Fransa'yla bugün 12 miryar
doiarhk ticaret yapsaydık ya da Or-
tadoğu banş sürecinde bu etküüiği-
miz 10 yıl önce olsaydı bu mesele de
patiakvermezdL"
AB tam üyeliğı sürecinde hedefler-
de çok karârlı olduklannı söyleyen
Cem, "AB, 2001'in en öoemB hedefL
tkinci hedef de Avrasya'nm merkez
ülkesi oknak. AB bir atnaçdr, saplan-
ü değiL Ulusal belge, hassasiyet gös-
terilerek hazırlanıyor.Son üderlerzir-
vesinde bazı konular haüediklL Bura-
da, değişik hassasiyetlerin nriaşmag
bulunmak dunımunda. Yalnız, AB
üyeliğiyle öncetilderi, hassasiyederi
birbirine kanşürmamak lazuıT dı-
yor. Bu bağlamda Ismail Cem'e Kıb-
ns Rum Yönetimi'nin (KRY) AB
üyeliği olasılıklannı soruyoruz: Yanı-
tı şöyle: "Türkiye ve KKTC, ekono-
mik ve her aianda 2003'e kadar güç-
lenmek zorunda. Aksi halde AB,
KRY'yi üyetiğe ahnakta daha az te-
reddüt edeeektir."
Bir de Kıbns sorunu var. Bu nasıl
çözülecek? Cem diyor ki: "Biz kon-
federasyon modeline sıcak bakıyonız.
Ama araahk yapan ABD, tngütere
gibi ülkder Yunan tezierini kabul et-
tirme gibi bir misyonun sahibi görü-
nüyorlar. Burada AB'nin Ud temel
hatası var. Birincisi KRY'nin tek ta-
raflı üyelik başvurusunu kabul et-
mek, ikindsi deKıbns konusunu Tür-
Idye'nin adayhk süredne bağlamak.
Ama Udsi de istenen sonucu vermedT'
CSM altyapı ihalesi
ALCATEL
dışlandı
ANKARA (Camhnriyet Bürosu) -
Türkiye, sözde Ermeni soykınm sav-
lannı yasalaştıran Fransa'ya yönelik
ekonomik tepkisini arttırarak sürdürü-
yor. Savunma ihalelerinin iptalinin ar-
dından Türk Telekom da, GSM 1800
hattının altyapısi için açtığı 1 miryar
dolarlık projeye teklif veren ALCA-
TEL'i ibaleden dışlama karan aldı.
Türk Telekom Yönetim Kurulu, dün
yaptığı toplantıda, 3. cep telefonu hat-
tı için gerekli teknik altyapının sağlan-
masma yönelik ıhaleye verilen teklif-
leri değerlendirdi. Kurul toplantısında
Fransız fırması ALCATEL'in ihale dı-
şı bırakılmasma karar verildi.
Almanya mnutjandı
Alman parlamenterler de dünkü te-
maslan çerçevesinde Savunma Sana-
yii Müsteşarhğı yetkilileri ile bir ara-
ya geldiler. PKK'yi simgeleyen saç ba-
ğıyla skandala neden olan parlamenter
AngeKka Beer'in, heyetin dünkü Anıt-
kabir ziyaretine katılmaması dikkat
çekti. Alman parlamenterler, savunma
yetkilileri ile yapılan görüşmelerde
ihalelere katılan Alman firmalann du-
rumunu görüştüler. Almanlann büyük
önem verdiği 7 milyon dolarlık tank
ihalesinde Leopard'ın şansınm, Fran-
sız Leclerc'lerin yaptınmlar çerçevesi-
ne gireceği için arttığı beiirtiliyor.
Kıbns Türk Örgütleri
Londra'da
eylem atağı
REŞATAKAR
LONDRA-Fransa'dan sonra Erme-
ni soykınmı iddiasına arka çıkan In-
giliz hükümetini 500 kişilik bir gös-
teri ileprotestoeden Londra'daki Kıb-
ns Türk Örgütleri Konseyi, yeni bir
atağa hazırlanıyor.
Konsey Başkanı Ahmet Nâzım, In-
gilizlerin turumuna karşılık vermek
için çok kuvvetü bir eylemin gerekli
olduğunu söyledi. Cumhuriyet'in so-
rulannı yanıtlayan Nâzım, Ermeni
soykınm iddiasıyla ilgili olarak Ingi-
liz milletvekillerine birer mektupgön-
derdiklerini ve bazılanndan olumlu
cevap aldıklannı belirterek gelecek
yıl yapılacak Soykınm Anma Gü-
nü'nde Ermeni ıddiaiarmm dikkate
alınmaması ve Kıbnslı Türklere uy-
gulanan soykınmın gündeme getiril-
mesi için gereken her türlü ginşimin
bugünden başlatılacağını anlattı.
Türkiye'nin Fransa'ya tepkisi Avrupa basmında geniş yankı buldu
'Ankara savaşı seçtTHaber Merkezi - Fransa'da dün
yayımlanan gazeteler, ülkede ön-
ceki gün yürürlüğe giren Ermeni
yasasına geniş yer verdi. Ermeni
gazeteleri de gelişmeleri birinci
sayfalanndan duyurdular.
Le Flgaro gazetesi, 'Ankara,
Fransa'yı cezalandırdı' başlığıyla
verdiği haberde, Türkiye'nin, sa-
vunma sanayii alanuıdaki ihalele-
n iptal ederek Fransa'ya misille-
me yaptığını bildirdi. Gazetenin
habennde. Başbakan Bulent Ece-
vit'in açıklamalanna da yer verilir-
ken Pans Belediyesi'nin, sözde Er-
meni soykınmı ile ilgili bir anıt
heykel dikme karannın Ankara'yı
daha da kızdırdığı ifade edıldi.
Llberatlon gazetesi ise 'An-
kara savaşı seçti' başlıklı habenn-
de, Ermenı yasasının Türkıye'yi
tahrik ettiğini ve kızdırdığını bil-
dirdi. Türkiye'nin Fransa ile ilgili
savunma sanayii alanındaki iki iha-
leyi iptal ettiği hatırlatılan haberde,
Dışişleri Bakanı Ismail Cem'ın
"Türkiye'nin, Fransa'nuı tarafsız-
hğma güveni kahnadığı'' yolunda-
kı açıklamasına da yer verildi.
France SOİr gazetesi ise 'An-
kara savaşı kaybetti' başlığıyla ver-
diği haberde, Fransa'ya yönelik
ekonomik misillemeye ve Dışişle-
ri Bakanı Cem'in, "Buyasa büyük
addetazfik" şeklindeki açıklama-
sına yer verdi.
Yunan basını da sözde soykınmı
yasasının Türkiye'de büyük tepkiy-
İe karşılandığını bildirdi.
KatİITIGrlnl gazetesi, yasanın
Türkiye'de bır öfke dalgası estirdi-
ğini vurguladığı haberinde, Fran-
sız mallanna ambargo konulması-
nm söz konusu olduğunu yazdı.
EkSUSİa, Paris'e Ermeni anıtı dik-
me karannın ise Ankara'ya vurul-
muş ikincı darbe olduğu yorumu-
nu yaptı.
Belçika'nın Le SOİr gazetesi 'de
Türkiye'nin Fransa'dan boşandığı-
nı ve artık Fransa'mn adım bile
duymak istemediğini yazıldı.
Rusyamn vremya Novostl
gazetesi ise Türk cumhuriyetleri-
nin Türkiye'yi yalnız bıraktıklan-
nı yazdı.
Italyan milletvekillerinin
'cinsel taciz' kavgası
ttaiya'da Eşit Fırsatiar Bakanı Katia BeDiDo ile Ulusal
tttifak Milletvekili Alessandra MussoKni, bir televizyon
programında ka>ga etti. RAI-l'de yaymılanan "Porta a
Porta" adlı progranun önceki gün yapılan çekhnlerine
kaülan iki nüHetvekfli, Yüksek Mahkeme'nm "eDe popo>^
hafifçe vurmanın cinsel taciz sa>ılama>acağı" şeklindeki
karannı tarbşırken birbirlerine hakaret etmeye başladılar.
BelliUo nun. diktatör torunu olan Alessandra Mussoüni'ye,
"Senin adın Mussoiini, konuşmaya hakkın yok" demesi
üzerine, Mussoiini de
"Sen komünisLsin, gh
Küba'da >aşa" diye
cevap verdL Bu sözkrin
ardmdan BelhTlo
eiindeki mikrofonu
Mussotini'ye nriatü ve
iki kadm tekme tokat
karvga etmeye
başladL Progranun
sunucusu konuklannı
zorlukla ayınh.
Gazeteci Hrant Dink, gelişmelerin sorunu tartışılamaz hale getirdiğini belirtti:
Ermenfleıi ıııalzeıııe etmesinler
GÖNÜLKENTER
ENGEMANN
Türkiye'de yaşayan Er-
meniler için yayımlanan A-
gos Gazetesi'nin Genel Ya-
yın Yönetmeni Hrant
Dink, Fransa'nm aldığı ka-
rarla Türkiye'de sorunun
tartışılamaz hale geldiğini
söyledi. Dink, soykınmı
savj ile ilgili Avrupa'daki
son gelişmeleri Cumhuri-
yet'e değerlendirdi.
- Avnıpa'da yaşayan bir
Türk gazetedsi olarak ts-
tanbul'da buhınduğum sı-
rada Fransız Parlamento-
su'ndan çıkan son karar-
larla ögfli görüştüğüm her-
kes bana şu soruyu yöneh-
ti: "Avrupa ne yapmak isti-
yor?"
DÎNK: Bana kalırsa bu
soruyu biraz değiştirmek
gerekıyor. Dünya ne yap-
mak istiyor. Çünkü ABD
de var bu işin içinde. Soy-
kınm konusunda dünyanm
bir talebi var. Türkiye,
dünyanın bu konudaki tale-
bi ile ilgili cümleyi iyi oku-
yamıyor. Türkiye dünya
demokrasisinin varmaya
çalıştığı noktayı, geldiği
noktayı iyi okuyamıyor. Bu
birincisi; ikincisi, Türkiye
Batı'yı istiyor, okuyamadı-
ğı bir dünyayı istiyor. Bi-
raz okudukça, önüne yeni
sayfalar açtıkça "eyvah''
diyor, geri çekiliyor.
- Biz onlan, onlar bizi
okuyamıyor.
DİNK: Nerede buluşa-
cağız? Fransa örneğin
şöyle yapabilirdi: Türki-
ye'yi ıddialar konusunda
ciddiyetle Ermenilerle he-
saplaşmaya çağınrdı. A-
ma siz bunu dayatu^anız,
yanlış yaparsınız. Konu
bu şekilde konuşulmaz
hale geliyor. Ulusallığın
öne çıkanldığı toplumlar-
da, Batı'mn yaptığı ters te-
per ve ters tepti.
Türkiye'nin yapacağı
şeyler sizce nekr?
DtNK: Türkiye, buko-
nunun çalışma alamnın
kendi ülkesi olmasını sağ-
lamalıdrr. Tüm tabulan or-
tadan kaldırmalıdır. Türk
ve Ermeni bilim adamlan
arasında sürekli tartışma
obnahdır. En önemlisi bir
an önce Türkiye ve Erme-
nistan arasında ekonomik
ve kültürel ilişkiler geliştı-
rihnelidir.
Ben iddia ediyorum, ya-
pıhnca görülecektır, 10 yı-
la kalmaz Ermeni soykınm
meselesi sorun olmaktan
çıkar. Ben, bir Ermeni ola-
rak, soykınm tasanlanna
kökünden karşıyım. Benim
atalanmın yaşamış olduğu
tarihsel dramın uluslarara-
sı bir malzeme olarak kul-
lanılmasını istemiyorum.
Onun için tüm dünyaya
diyorum ki bizi bize bıra-
kın. Benim için tek bir
Türk'ün bile Ermeni konu-
sunda, "Ermenflerniçinıs-
rar ediyorlar" şeklinde sor-
gulama sürecine girmesi,
milyonlarca Batılmın
"E\ı
etbu soylanmdn-" diye
bağırmasmdan çok önem-
lidir. Bu bağlamda benim
için bir Türk dünyaya be-
deldir.
GEÇMİŞTEN
GELECEĞE
ORHANERİNÇ
Bilgilenme Hakkı
"Beyaz Enerji" operasyonu ile ilgili iki haber,
siyaset dünyamızın saklayamadığı niyetlerinin
yeniden ortaya dökülmesine neden oldu.
Star televizyonunun yayımladığı jandarma
fezlekesi ile Anadolu Ajansı'nın yayımladığı sav-
cılık ifadeleri, siyasi çıkariara dokunduğu için ik-
tidar partileri, kendilerinin de zaman zaman çiğ-
nedikleri Basın Yasası'nın 30'uncu maddesini
gündeme getirdiler.
FP ile DYP'nin karşı çıkışlan ise yine politik
çıkarlara dayanıyordu. Iktidarda iken hazırta-
dıklan taslak ve tasanlan ammsarsak, gerçek-
te koalisyon partilerinden aşağı kalmadıklannı
görürüz.
Ben adliye muhabirliğine başladığımda, hal-
kın unutkanlığından yararianan kimilerinin "de-
mokrasi şampiyonu" ilan ettikleri Demokrat
Parti'nin, 1956 yılında ağıriaştırdığı Basın Ka-
nunu'nun 30'uncu maddesi yürüriükteydi.
Maddeye şu bölüm de DP'nin demokrasi an-
layışına uygun olarak eklenmişti:
"Kanun, nizamname veya resmi teşekküller-
ce ittihaz olunan (alman) karar gereğince gizli
yapılan toplantılardaki müzakeratın (görüşme-
lerin) veya alman karahann veya gizli olan tah-
kikat ve safahatınm ve kaza mercilerinin müza-
keratınm neşri yasaktır."
27 Mayıs Devrimi sonrasında, 1960'ın Kasım
ayında yapılan degişiklikler sırasında bu bölüm
de maddeden çıkanldı.
Madde, 1983'te eklenen ceza arttınmı fıkra-
sı dışında, 40 yıldır yürüriükte.
Benim dönemimde de polis-adltye muhabir-
leri" işlerine, Emniyet Müdüriüğü'nden "polis
bülteni"n\, Jandarma Alay Komutanlığı'ndan
"jandarma bülteni"n\ alarak başlarlardı.
Nöbetçi emniyet müdürieri, siyasal suçlar dı-
şındaki olaylan özenle bu bültende özetlerier-
di. Kim kimi öldürmüş, kim kimi bıçaklamış, kim
kimi dövmüş ya da dolandırmış, sanıklardan
hangileri yakalanmış, hangileri kaçmayı başar-
mış gibi aynntılan da içeren özetlerie yer, saat,
ad vererek ve altını da imzalayarak gazetecile-
re duyururlardı.
Gazeteciler de bu bültenden, kendi gazete-
leri için önemli gördükleri olaylann peşine dü-
şer ve geliştirerek aynntılı bir habere dönüştü-
rürlerdi.
Kimsenin de aklına "Yahu ilk tahkikat gizli ise
polis ve jandarma bu bülteni niye hazırtayıp
dağıtıyor" sorusu gelmezdi.
Çünkü mahkemeler de maddeyi aynı yakla-
şımla yorumlariardı.
Yani, talep ve iddianamelerie bilirkişi rapor-
lannın ve hazırlık ifadelerinin özetlenerek haber
çerçevesinde yayımlanmasının, belirlenen su-
çu oluşturmadığı ortak bir yargıydı. Ancak say-
dıklanmın tümünün birden yayımlanması ya da
tefrika edilmesi (günlük parçalara bölünerek
yayımlanması) suç sayılırdı. ,
Günlerden bir gün Yargıtay'ın ilgili dairesi bu
yargıyı değiştirip, haber halinde özet verilmesi-
nin de suç olduğu görüşüne vannca işin rengı
değişti.
Ancak çifte standart uygulaması da bu ne-
denle ortaya çıktı. 30'uncu madde ile yasaklan-
mış belgeler, yayınından fayda umulanlaria za-
rartı görülenler diye bir aynma tabi tutuldu.
Bir bölümü hazırlayan savcılarca gazetecile-
re verildi ve tefrika edilmesi bile özendirildi. Bu
yayınlar için savcılar dava açmadığından konu
mahkemelere yansımadı ve mahkûmiyet kara-
n da çıkmadı.
Genç arkadaşlanma sordum. Polis ve jan-
darma bültenlerini hazırtama geleneği bugün de
sürüyor. Savcılar ve emniyet müdürieri önemli
gördükleri konular için basın toplantılan düzen-
leyerek açıklama yapıyor.
Halkın bilgilenme hakkına verilen önem adı-
na bir bölümü fos çıksa da bu uygulamalan
destekliyorum.
Medyanın "yargısız infazyaptığı" iddialanna
gelince. Yargısız infaz eldeki bilgilerin haber ola-
rak verilmesinden değil, haben güzelleştirmek,
çekiciliğini arttırmak için eklenen sıfat ve yo-
rumlardan kaynaklanıyor. Bu sorunun çözümü
de yayınlara sınır getirmekten değil, yargısız in-
faza uğradıklannı iddia edenlerin haklannı ara-
ma bilincinesahip olmamalanndan geçıyor. Ba-
sın Yasası'nda, Ceza Yasası'nda, Medeni Ya-
sa ile Borçlar Yasası'nda, kendilerını korumak
için bekleyen çok sayıda madde var.
Dileriz, Yargıtay hem bilgilenme hakkının kul-
lanılması hem de uygulanan çifte standardı ön-
lemek için konuya daha geniş bir yorumla yak-
laşır.
Bu tutum geriye dönüş değil, gelişeri hukuk
anlayışının uygulamaya yansımasını da sağla-
yacak bir adım olur.
oerinc@cumhuriyet.com.tr.
Ermenistan Başkanı Koçaryan
'TürkiyeözürdüemelV
ANKARA(Cumhu-
riyet Bürosu) - Erme-
nistan Devlet Başkanı
Robert Koçaryan,
Türkiye'nin 'soykmmı
kabul etmesmin' ken-
dileri için 'onur mese-
lesi' olduğunu belirtti.
CNN Türk'te ya-
yımlanan Mehmet AB
Birand'm hazırladığı
'Manşet' programma
konuk olan Koçaryan,
"Bu, Sevr'in tekrar
canlandmlması sonu-
cunu doğurmaz. Tam
tersine Türkiye, Erme-
ni halkınripn ÖZÜT di-
lerse ortam tamamen
değişir ve olumlu yöne
kayar. Elbette Türkiye
çok büyük ve güçlü bir
devlet, ama aynı za-
manda gerçekleri gör-
me büyüklüğünü de
göstermeK'' dedı.
Fransa'da soykın-
mm kabul edilmesinin
öncelikle bu ülkedeki
Ermenilerin amacı ol-
duğunu kaydeden Ko-
çaryan, "Ben de kendi
aduna Fransa'nm, bu
asnn başında gerçek-
leşen bu olayı teyit et-
miş olmasını kutiuyo-
rum" diye konuştu
Ermenistan'ın Tör-
kiye'den toprak tale-
binde bulunmak gibi
bir düşüncesinin ol-
madığmı sözlerine <k-
leyen Robert Koçar-
yan, soykınm mesde-
sinin tarihçilere bıraKi-
lamayacağını belıro.