25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 ARALIK 2001 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorusc cumhuriyet.com.tr Ozâlızmicfen Kemalizme... dislik Fakültesi Prof. Dr. ŞenerVŞİJMEZSOY avram olarak Öza htanbul Üniversitesi Mühenmıştır. Bu tavra karşı merkezkaç ide kelerden ödün vermeksizin tavır al rası Türkiye'de iktidara egemen kılınması planlanan ide.oloji olarak tanımlizmi, 12£ylülsonlayabiliriz. Küresel ideoloji güdürası Türkiye'de iktimünde geliştirilen bu ideolojinin dara küresel egemen liberakılınekonomik altyapısını masıpara planlanan idelizm olarak adlanan sermayeoloji olarak(üretim tanımsinin sanayi sermayesine ekonomisine) egemenliği belirler. Türkiye'nin günümüzde ekonomik çöküntüsünü bclirleyen, bu ekonomik modeldir. ldeolojik olarak ise Türkiye'nin kurtuluşçukuruluşçu ideolojisi Kemalizmin ulusalcı, bağımsızlıkçı, devletinbirliği ve bölünmezliğini, devletin laik sistemini ve toplumun sekülerliğini amaçlayan aydınlanmacı Kemalist ideolojisinin yönetimden dışlanınasını amaçlar. Bu süreçte "Kenıaliznı tartışdnıaz değüdir", "Kürt sorunu federasyon da dahil olmak üzere tartışılmalıdır", uDevIet dini ile banştınlmahdır" gibi sloganlar ıle "çogufcu", "kaülımcr, "özgürlükçü", demokratik kavramlar arkasına saklanan özalizm, Türkiye Cumhuriyeti'nin merkezi ideolojisi laiklik ve bölünmezlik kavramlarına saldınyı hedefler. Küresel dünya sistemi adı altında dünya imparatorluğunun sal K dırı hedefi ise ulusal bağımsızük ve ulusal bütünleşmiş devlet kavramsaldırı hedefi Kemalizmdir. Laiklik landır. Ulusal devlet yerine vatanilkesi yerine şeriat, Rabıta destekli sız, biçimsiz, merkezi ideolojisi ve "Türktslam" sentezi ideolojisinin ulusal bütünlüğü olmayan uydu bölTürkiye Cumhuriyeti'nin merkezi geleri amaçlayan ideolojınin temel ideolojisi olarak yerleştirilme faaliyetleri 1980 yılından sonra şiddetİenmiştir. Kemalist merkezi ideoloji karşısında örgütlenen merkezkaç ideolojiler "çoğulcu demokratik" söylem altında bağlaşıklar oluşturarak her tipten şeriatçı yapılanmalar ile çeşitli Kürt ayrıhkçı hareketleri ve Avrupacı sol hareketler, şaşılacak şekilde aynı işbirliği platformunda yer alırlar. Bu merkezi ideolojiyi tasfiye ederek yerine şeriatçılığı ve bölücülüğü amaçlayanların, televizyonları, gazetelerı ve dergileri ile toplumda yaygın bır beyin yıkama sürecinde ana ve ortak saldırı hedefleri Kemalizm olmuştur. Türk ordusu devrimci geleneği bu gidışe 28 Şubat'ta gereken yanıtı vermiştir. Bu devrimci geleneğin tarihsel bağlaşığı lstanbul Üniversitesi geleneği 28 Şubat'tan önce ve sonra da üniversitede Kemalist il olojiler ıttifakı, Kürt aynlıkçılar ile şeriatçı örgütler ve Avrupa güdümlü sol gruplar ve onlann basındaki sözcüleri, liberal işbirlikçileri topluca üniversitenin Kemalist yapısına saldınya geçmişlerdir. Bu saldınlar 28 Şubat sürecınin söndüğü sanıldığı dönemde şiddetı ve yaygınlığı artarak lstanbul Üniversitesi yönetimini hedeflemiştir. Bu dönemde Özalizmin iflası, yeni Özalizm olarak biçim değiştirmiştir. Özalizmden farklı olarak yeni özalizm yönünü Amerika'dan Avrupa'ya çevirir. "Avrupa Birligi'nin yolu Diyarbakır'dan geçer" şeklinde bir söylem ile ifadesini bulur. Avrupa tarafından Türkiye'deki tüm merkezkaç ideolojilerinin, Kürt ayrılıkçıların, şeriatçı grupların ve sol grupların yeniden şekillendirilerek yapılandınldıgı bu dönemde Türkiye Cumhuriyeti merkezi ideolojisi "demokratikçogukuluk", "özgürlükçüdemokrasr kavramları ile eleştirilegelmiştir. lstanbul Üniversitesi'nin Kemalizmden ödün vermeyen tavnnı eleştiren Üzalizmin sözcüleri, üniversite yönetimüıe "Sorbonne ve OrfonT üniversitelerine danışarak tavırlarını belirlemelerini önerecek kadar ulusal bilinçten uzaklaşırlar. Bilinçaltlarındakı bağımlılık duyguları onlann VVashington DC'ye ve Londra'ya danışmaksızın tavır alamama ları nedeniyle, bağımsız ulusal tavır alan lstanbul Üniversitesi'nin Kemalist yönetimini yadırgayabilmektedirler. Yeni özalizm, Kemalist ideolojinin ödünsüz savunulduğu lstanbul Üniversitesi'ni "Üniversite kışlaolamaz"; "özgürlükçü, demokratik, çoğulcu olmalıdır" söylemi ile "eleştirerek" lstanbul Üniversitesi ile Türk ordusu arasında Kemalizmin savunulması konusunda geleneksel (ilmiye ile seyfiye) bağlaşıklığını parçalamayı hedefler. Bu söylemin öbür parçası ise "Ordu siyasete kanşmasın"dır. 11 Eylül kınlma noktası Bu süre 11 Eylül'de ise kesilmiştir. Türk ordusunun ve lstanbul Üniversitesi'nin Kemalist tavnnın "modası geçmiş", "antidemokratik", "çağdışı" bir gelenek olmadığı tüm Türkiye'deki vatandaşlar tarafından anlaşıldığı gibi, Amerika Birleşik Devletlcri'nin strateji üreten kurumlannca da anlaşılmıştır. 28 Şubat sürecinin "söndüğünün" samldığı bir dönemde 28 Şubat sürecinin "küreselkştiğini™ görerek şaşıranlar, Türk ordusunun "28 Şubat sürecigerekirse 100150 yüsürer" sözleri karşısında stratejilerinin ve merkezkaç ideolojilerının çöktüğünü anlarlar. Rabıta aracılığı ile "Türklslam sente/jne" göre yeniden biçimledikleri, böldükleri "Türkiye coğrafya sı"nın SuudiAmerikaPakistanTaleban ekseninin batı ucunu oluşturma senaryoları ve PakistanTaleban ittifakı ile Orta Asya Türkistan devletlerini bu eksene bağlama senaryolannın ne kadar pamuk ıplığı ıle bağlı olduğu 11 Eylül sonrası ortaya çıkar. Oysa Mustafa Kenıal'in modernleşme yolundan gıden AmanuUah Han'ın Afganistan'ı götürmek istediği model yerine başka yol olmadığı, siyasal tslamın iflası ile ortaya çıkmıştır. Kemalizmin hem Türkiye, hem AfganistanOrta Asya hem de Arap ülkeleri ıçin gıdilmesi zorunlu bir yol olduğu görülür. Önümüzdeki kritik dönemde lstanbul Üniversitesi yönetiminde en küçük bir ikircilik, tetikte bekleyen merkezkaç ideoloji örgütlerinin birlikte Beyazıt Meydanf nda eylem koymalarına yol açacaktır. Üniversiteden çıkacak Avrupa güdümlü sol gruplar, Kürt aynlıkçı militanlar ve şeriatçı gruplar ile Beyazıt Camii'nden çıkan şeriatçı ve ayrıhkçı grupların oluşturduğu ittifakın yapacağı gösterinin tüm dünya basınında yeralabileceği bu durum, Türkiye'de siyasal olarak kaotik bir görüntüyü amaçlar. Bu görüntünün Türkiye'nin içinde bulunduğu sorunların karmaşıklığında Türkiye'ye büyük zararlar vereceği apaçıktır. lstanbul Üniversitesi'nde hiçbir yönetimin bu ikirciliğe düşme riski yoktur. PENCERE Biz Geçmişimizle mi Bozduk?.. Son gunlerde bizim alengirli medyada en çok kullanılan sözcüklerin sayımı dökümü yapılsa, ilk sıralara yerleşecek üç sözcük ne olurdu: Yahudi.. Ermeni.. Rum.. Zaten bir avuç kaldılar Istanbul'da, ama, sürekli bir tartışmanın gargarasında insanlarımıza rahat huzur vermiyoruz; oysa üzerlerine titremeliyiz. Birinci Dünya Savaşı sonunda yıkılan Osmanlı Imparatorluğu'na ağıt yakmak enayiliktir. Hangi imparatorluk ayakta kaldı ki?.. Çarlık Rusyası sizlere ömür, AvusturyaMacaristan Imparatorluğu'nun toprağı bol olsun, Britanya Imparatorluğu'nun yerinde yeller esiyor. Osmanlı Imparatorluğu zengin biretnik mozaiğin renklerini taşıyordu; bugün Balkanlar'da kan davaları neden sürüyor?.. SosyalisfTito yönetiminde barış içinde yaşayanlar niçin boğazlaşıyorlar?.. Anadolu'da etnik çelişkileri kullanarak Azrail'e can pazarlamak isteyenler PKK terörüyle muratlarına erdiler; sonuç 30 bin ölüm... Dışardan körüklenen, içerden yelpazelenen etnik çelişkilerin şişirilmesi kime yarayacak?.. Birinci Dünya Savaşı'nın başında ve sonunda yaşananlar hepimize ders olmadı mı?.. Doğu Anadolu'da kimi Ermeniler işgalci Ruslarla, Batı Anadolu'da kimi Rumlar işgalci Yunanlılarla birleşerek yüzlerce yıllık iç barışı kundakladılar; Türklerin defterini dürmek istediler. Sonuç acı oldu. Yaşanan kanlı serüvenin mirası Cumhuriyet döneminde kolayca silinemedi; birbirine düşmanlaşan halkların banşması çağdaş bilinç ister... Acıların tümünü unutmak gerek... Ancak Batı'yı Hıristiyanlık adına arkalarına alan Yunanistan ve Ermenistan'ın dışardan körüklemeleriyleyaralardurmadan kaşınıyor; içerdebunlara çanak tutanlar eksik değiller... Yahudi, Ermeni, Rum, Kürt, Arap, Laz, Türk, Çerkez, Süryani, Abaza ve daha kim varsa, Türkiye'nin vazgeçilemez zenginliğini oluşturuyor... Geçmişte şu olmuş, bu olmuş, ne yazar?.. İnsan gözlerini geçmişe değil, geleceğe çevirebilirse mutlu olur. Tarihte yaşanmış acıları ısıtıp ısıtıp toplumu kinlendirecek çabaları medyanın da şişirip şişirip pazarlaması ne anlam taşıyor?.. Dünya yeni bir çağın eşiğinde bozulup düzelirken, biz geçmişimizle mi bozduk?.. • • Elli yaşında bir insanı emekli etmek onu iki yüz milyon lirayla geçinmeye zorlamak!.. Bu, hiçbir anlayışa, insafa sığmaz. Elli yaş insanın en çok verimli olduğu bir yaştır. Bir aile sahibidir, çoluk çocuğu vardır. Sen kalk, otuz binden çok emekçiyi yokluğa, sefalete mahkum et? Buna da, ülkeyi yönetmek de? Devleti küçültelim, giderleri azaltalım, gereksiz işlere kalkışmayalım diye diye kendimizi aldatmıyor muyuz? Bu nasıl bir ülkedir ki bir yanda milletvekilleri üç dört milyarı geçen aylıklarını daha da arttırmanın yollarını ararlar. öte yandan "tasarruf" olacak diye on binlerce aileyi perişanlığa sürüklerler. Türklş, DİSK vb. emekçi örgütleri "dünyayıyıkanz" diyorlar. Alanlara çıktılar mı sopa, gaz, dayak! Kol kola girip yürümek, bağırıp çağırmak, halay çekmek yetmiyor. Emeğin gücü sesini duyurmuyor, duyursa da kimse aldırış etmiyor. Gözlergörmez, kulaklar işitmez olmuş! Varsa yoksa belli bir mutlu azınlığın çıkarları nı korumak... Adamlartürlüsuçlamalarla adalete verilir, bir de bakarsınız birer birer özgürlüğe çıkarlar! Ya, hortumladıkları paralar? Onlar ceplerinde mi kalacak? Kalıyorda!.. Gerçekleri görmeliyiz. Emeğini satarak geçinen yığınlar da görmeliler. Bunca sıkıntı, acı akılları başlara getirmedi mi? Yalvarmak, rica etmek, dilenmekyetmez. Emek, gücünü göstermeli... Emek, ağırlığını duyurmalı... Emek hakkını almalı?.. Nasıl mı? Şiddetle değil, vurup kırarak, herşeyi altüst ederek hiç değil! Yasal yoldan... Hangi yasal yol! Seçim... Seçimde oylarını kullanarak. Yönetime egemen olarak... Toplumdaki yanlış dağılımın yönünü emekten yana çevirerek... önümüzde yine bir seçim var. Ne olacak se EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Bir Emekçilep Partisine. çimde? Hiç! Yine aynı adamlar, aynı , partilerin başında girecekleryarışa... Biri üç, öbürü beş, kazanacak. Yine emek karşıtı, daha doğrusu düşmanıbiranlayışiktidara ya tek başına, ya da iki üç ortakla gelip yerleşecek. Yine aynı görüntüler, aynı hesaplar, aynı sonuçlar! Kimse kendini aldatmasın! Kimse yanlış yorum yapmasın! Bu koşullarda bu kafalarla emek her zaman yenik düşecektir. Çare nedir? Çare, kendini kendi elinle, kendi gücünle kurtarmayı bilmek, öğrenmek... Birliktedir güç... Birliktelik ise, emekten yana büyük bir partinin oluşmasındadır... Bir Emekçiler Partisi!.. Bugün ortahktaki sol partilerin bile emekle, emekçiyle bir ilgisi yok. ötekilerin ise böyle bir sorunu yok... DlSK'ler, Türklş'ler, KESK'ler, tüm sendikalar, federasyonlar, hatta emekten yana partiler, örgütler, dernekler, aydınlar bir araya gelse, gelebilse, ilk genel seçimde iktidarın en büyük ortağı olmaz mı? Şu anda ortahktaki partilerin hiçbiri yüzde onlann üstünde değil. Oysa Türkiye'nin işçileri, memurlan, aydınlan, tüm çalışanlan bir araya gelse!.. Hiçbir güç emeği yenemez, emekçiyi, ekmek parasını çalışarak kazananların neredeyse elinden lokmalannı alacaklar, sen boyun eğip sana acımasızca davrananlara oy vereceksin? Bu, en azından kışiliksizlıktir... Sen böylesin, ben böyleyim, şu şöyledir bu bilmem nedir çekişmeleri her zaman emekçiyezarar vermiştir. Artık uyanalım. Işsızlik, yoksulluk, çaresizlik ülkeyi batağa sürüklerken, sağduyu, akıl kendini duyurmalı... Emeği, emekçiyi büyük insan kitlesini kapsayacak yeni bir parti, adı sanıyla bir Ekmek partisi daha doğrusu bir Büyük Emek Cephesü... • İnfoMobil+ Sinemaya gitmek istediğinizde İsteyin yeter. Her Aria hattının içindeki dertsiz tasasız bilgi servisi: *1Q0# Kısaltma ezberletmez, wap istemez. Telefondan *100# çevrilir, menüsüne girilir. Restoranlara, yol durumuna, fala, sinemaya, döviz kuruna, nöbetçi eczaneye ve başka pek çok şeye bir bir bakılır. İstenilen bilginin numarası girilir, cevabı kısa mesajla hemen gelir. Üstelik bilgi istemek 2 mesaj fiyatına, menüde gezinmek bedava! İşte Aria'ya katılmak için bir neden daha! AriaMerkez 444 1 555 www.aria.com.tr 555
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle