19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 ARALIK 2001 PAZAR CUMHURİYET HABERLER Kamu vakıflarının kapatılması, memur alımının yüzde 50'ye düşürülmesi hedefleniyor SAYFA Etkin devlet planı • Dünya Bankası'nın istemi doğrultusunda "Türkiye'de Şeffaflığın Arttınlması ve Kamuda Etkin Yönetimin Geliştirilmesi Eylem Plam'nın Hazırlanmasına Yönelik Çalışma Raporu" tamamlandı. rülmesi de hcdeflendi. "Türkiye'de Şeflafbğın Artunlması ve Kamuda Etkin Yönetimin Geliştirilmesi Eylem Planı'nın Hazırlanmasına Yönelik Çalışma Raporu" başlıklı çalışmada; son dönemdeki memur sayısındaki tartışmalara da atıfta bulunuldu. Tartışmalann sona ermesi için memur envanterinin çıkarılması ve "fazla memur olup olmadığuun" belirlenmesi istenen raporda, Milli Eğitim Bakanlığı'nda olduğu gibi "norm kadro" uygulamasına geçilnıesı, bu yolla kadrolaşmanın engellenmesi önerildi. Eğitim ve sağlık dışında emekli olan ve işten ayrılan memurlann yerine alınacak memur sayısının da yüzde 80'den 50'ye çekileceği belirtilen raporda, yapılması hedeflenen çalışmalar şöyle sıralandı: • "Personel Reformu" başlığı altında memurlann yetki ve sorumlulukJan tanımlanacak. Böylece işinin gereğini yapmayan memurlar ortaya çıkanlacak. Çalışmalar, elektronik ortamda denetlenecek. • Hizmet grupları sınıflandınlacak. Bunun için "Hizmet Sunum Standardı" ilkesi yaşama geçirilecek. Yurttaşlara ilk elden ve birinci dereceden kamu hizmeti sunan tapu, gümrük, sağlık, emniyet gibi kuruluşların öncelikli ve ikincil hizmetleri tanımlanacak. • Kendi kaynaklannı oluşturan ve nasıl kullanıldığı belli olmayan kamu vakıflan ve tüm fonlar tasfiye edilecek. • Ulusal Yargı Ağı Projesi yaşama geçirilerek, mahkeme kararlanndan sabıka kayıtlanna kadar tüm bilgilere, bir bilgisayar tuşu ile ulaşılması sağlanacak. • Bütçedeki dağınık yapıya son verilecek. • Göreve başlarken "etiksözleşmesi" imzalatılacak memurlann ticaret yapmalannın önüne geçilecek. • Milletvekillerinin, kamu POIJTtKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA Yeşil Papağan Barı Maviden yeni doğmuş birgüzelliğin içinden yükselen, ardından sönen bir şarkı duyuldu... Ürken bir kuşun çırpınışı gibiydi üşüyen kirpikleri. Gözleri telaşlı fısıltıları anlatıyordu... Kendi türkülerinden habersiz gece, Aleksandr Blok'un delice ötesinde yalnız olmanın telaşını yaşıyor, VVallace Stevens'ın kendini anlamasına yetiyordu... Şarkıları duyuluyordu köşelerde kaynaşan sevgililerin... Aleksandr Blok, barda tek başına tabureye tünemiş votkasını yudumluyordu... Bilmem o saatlerde Guillaume Apollinaire ne yapıyordu? Kuytu ölümlere yeni düşen, lavanta kokulu öpüşleri umursamayan, yeni aşk şiirleri ezberieyen bir hali vardı!.. Aleksandr, Yeşil Papağan Ban'nda votkasını yudumlarken siyah saçlı, yeşil gözlü, uzun bacaklı, yüzü bakır yanığı renkli genç kadını seyrediyordu... Tek başınaydı kadın... Hüzünlüydü... Üç bardak votkayı peşi peşine içti!.. Bir sigara yaktı!.. Aleksandr, çakırkeyf olmuştu. Hesabı ödedi ve kalktı... Kapıya yöneldiğinde kadın da hesabı ödemiştl... Aleksandr Blok, biraz oyalandı... Bardan birlikte çıkarlarken "Bana birdakikanızı ayırabilir misiniz" dedi Aleksandr. O anda kadın kaşlarını çattı: "Siz her gördüğünüz kadına böyle mi davranırsınız?" Aleksandr "Hayır" deyip ekledi: "Çok hüzünlüsünüz, sadece konuşmak istedim sizinle!" Kadın hiç yanıt vermedi... Kadın suskunluğunu bir anda bozdu: "Siz benimle hüznümü mü paylaşmak istiyorsunuz?" Aleksandr, "Evet" dedi, "sadece konuşmak Istiyorum sizinle." Kadın gülümsedi. Birlikte yürürlerken "Çapkınlığın adı değişti galiba" deyip devam etti: "Nereye götüreceksiniz beni!" Aleksandr: "Az ötede Yeşil Papağan Ban var!" Bardan içeriye girip bir masaya oturdular... Içkiler geldi az sonra... Kadın içkisini yudumlarken "Hüzünlü olduğumu nereden anladınız" diye sordu. Aleksandr'ın yanıtı kısa oldu: "Gözlerinizden!" İki saat kaldılar barda... Dışarıya çıktılar!.. Kadın, Aleksandr'a "Beni metroya götürür müsünüz" dedi. Aleksandr'ın yüreğinden bir şeyler koptu o anda: "Elbetgötürürüm..." Cadde bomboştu... Kadın, Aleksandr'ın koluna girdi... Parktan geçerlerken kadın, "Yoruldum, oturalım" dedi. Bir banka oturdular. Işte o sırada kadın, Aleksandr'ın boynuna biröpücük kondurdu... Aleksandr'ın yüreğinde fırtınalar koptu... Dedi ki: "Siz uçsuz bucaksız bir inci çiçeği gibisiniz..." Kalktılar... O anda kadın, bir çırpıda omuzlanndan tuttu Aleksandr'ın ve dudaklarına yapıştı!.. Metroya bindiler... Aleksandr, kadını evine bırakırken şöyle dedi: "Benim adım Aleksandr, Fil Dişi Yayınevi'nde çalışıyorum..." Kadın, Aleksandr'ın yüzüne baktı: "Benim adımı öğrenmeni istemiyorum. Çünkü ben evliyim ve kocam askerde!" AylargeçtiL Aleksandr, kadını ilk gördüğü barda her akşam aradı, ama hiç görmedi... Bir gün barın sokağında karşılaştılar... Kadın, Aleksandr'a "Haydi bizim eve gidelim" dedi. Aleksandr'ın işi vardı... Dedi ki: "Bu gece çok yoğunum!" YineaylargeçtiL Aleksandr kadına âşık olmuştu!.. Onu görmek için yine bara gitti... Bir masada kadınlı erkekli grup vardı... Âşık olduğu kadın oradaydı... Gözgözegeldiler... Kadın gülümseyip başıyla selam verirken yanındaki sarışın, mavi gözlü, yakışıklı genç adamın önce boynundan öptü, sonra da dudaklarından... Aleksandr "Demek ki kocası askerden dönmüş" dedi. İçi sızladı... Dışarıya çıktı!.. Gözlerinin derinliğinden geçen tek kanatlı kuş, geceye inat eflatun çizgilerin içinde eriyip giderken kendi kendine mırıldandı: "Hayatımda hiçbir kadın benim boynumdan böylesine güzel öpmemişti!" hikmet.cetinkayacı cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 EBRUTOKTAR Çelebi'den basm toplantısı • İstanbul Haber Senisi DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Türkiye Işveren Sendıkalan Klonfederasyonu (TtSK) Genel K.urulu'nda Başkan Refik Baydur'un "Işveren temsilcilerinin desteği ile Iş Güvencesi Yasa Tasansı'nı 1.5 yıldır Bakanlar Kurulu'nda rutuyorum" sözleriyle ilgili olarak bugün bir basın toplantısı düzenleyecek. 13.Hukuk Ihtîsas Semineri (Cumhuriyet Bürosu) Polis Akademisi, Başkent Üniversitesi, State University of New York, TADOC ve Yeditepc Üniversitesi'nden bilim adamlan ile Emniyet Genel Müdürlüğü uzmanlannın konuşmacı olarak katılacağı 13. Hukuk Ihtisas Semineri'nde, "Terör, Örgütlü Suç ve Insan Haklan" masaya yatınlacak. 24 Aralık Pazartesi günü başlayacak serrüner, 26 Aralık'ta sona erecek. ANKARA Dünya Bankası'nın istemiyle kamuda etkin yönetimin sağlanması için Başbakanhk ve Hazine Müsteşarhğı tarafından hazırlanan eylem planı tamamlandı. Aynntılar üzerinde görüşmelerin sürdüğü, "Şeffaf ve Temiz Türkiye: Hep birlikte el ele" sloganı taşıyan raporda; kamu vakıflannın kapatılması, menıurlara etik sözleşmesinin imzalatılnıası, ombudsmanlık kurumunun devreye sokulması, kamu kurumlan yöneticilerinin emekli olduktan sonra daha önce iş ilişkisinde olduklan kurumlara geçişlerinin önlenmesi gibi önerilerin yanı sıra, emekli olan ve işten aynlan memurlann yerine yeni memur alımının yüzde 80'den yüzde 50'ye düşü ihalelerine gırememesını, İMKJB Başkanı gibi Hazine Müsteşan'nın da hisse senedi alım satımını, ticaret yapmasını yasaklayacak düzenlemeler yapılacak. • Ombudsmanlık ve tahkim gibi süreçler devreye sokulacak. • Milletvekillerinin seçim harcamalan açıklanacak. • 2531 sayılı Kamu Görevlerinden Aynlanlann Yapamayacaklan lşler Hakkında Yasa'da değişiklik yapılarak, genel bütçeye dahil daire, kurum ve kuruluşlar ile katma bütçeli idareler, fonlar, belediye ve özel idarelerde çalışan kişiler, görev yaptıklan sürede iş ilişkisinde olduklan kurumlara, kendi kurumlanndan ayrıldıktan ya da emekli olduktan sonra da geçemeyecekler. HP LtDERİ DENİZ BAYKAL, IZMlR'DE SEL FELAKETtNE UÖRAYAN BÖLGELERÎ GEZDİ • ANKARA Türkiye'ye yakışmayan tablo OZANYAYMAN İZMİR CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, tzmir'de yaşanan selin ardından sular altında kalan Çiğli bölgesinde incelemelerde bulundu. Baykal, Izmir gibi çağdaş bir kentin doğa karşısında böylesine çaresiz kalmasının kabul edilemeyeceğini söyledi. CHP Genel Başkanı Baykal ve parti üyeleri dün lzmir'in sular altında kalan bölgelerinde incelemeleryaptı. Sele neden olan etkilı yağışm üzerinden bir hafta geçmesine karşın bölgedeki yaralann tam anlamıyla sanlamadığını görenBaykal, "Bu tablo tzmir'eyakışnuyor" dedi. Baykal, lzmir'in Türkiye'nin örnek kentlerinden birisi olduğunu kaydederek "Doğa karştanda güçlü olabilnıek için kahcı planlar ve programları uygulamaya koymahyız. Çok sayıda insaıun mağdur olduğu görülüyor. Yaşanan felaketlerden ders abnmab ve bu gibi acı tablolar tekrarlannıamalT diye konuştu. Baykal, selin ardından evleri yok olan ve Izmir Valiliği tarafından Cahitde Ahmet Dalyanoğlu llköğretim Okulu'na yerleştirilen yurttaşları ziBaykal, ÇiğU Cahide Ahmet Dalyanoğlu Okulu'na yerleştirilen selzedelerle •*• llköğretim görüşUrken Paha biçilmez Kuranıkarim • LEFKOŞA (Cumhuriyet) Bir ihbarı değerlendiren Lefkoşa Polis Müdürlüğü ekipleri 1862 yılına ait paha biçilmez Kuranıkerim ele geçirdi. Kuranıkerim'in geçen haziran ayında satılmak veya yurtdışına kaçınlmak amacıyla Kıbns'a getirildiği öne sürüldü. Olayla ilgili olarak gözaltına alınan Devrim Akyay, Kenan Çinkay ve Röfe Gonce İaybılhoğlu çıkarıldıklan mahkemece tutuklandılar. okulda ailesiyle birlikte kalan 6 yaşındaki Oya Boğakur, hıçkınklar içinde ağlayarak CHP Genel Başkanı'ndan yardımistedL (Fotoğraf: AA) yaretinde büyük ilgiyle karşılandı. Burada, 50 aile ve 200 bireyin kaldığı bilgisini edinen Baykal' a, yurttaşlar tarafından çeşitli ıstemler iletildi. Pazartesi günü okullann açılacağını ve barınak yaptıklan okul binasını terk etmelerinin istendiğini söyleyen yurttaşlarm, "Bize yer bulun" yönündeki istekleri karşısında Baykal, CHP'li Çiğli Belediye Başkanı Tevfik Afyanak ile birlikte "Soruna bir çözüm bulacagB w yanıtını verdi. Okulda kalan ailelerin istemi karşısında Izmir Valisi Alaaddin Yüksel ile okul binasından bir telefon görüşmesi yapan Baykal, Vali Yüksel'e, örnekköy'de Bayındırlık Bakanlığf nın kontrolündeki konutlann mağdur durumdaki yurtaşların kullanımına sunulması için ricada bulundu ve UCHP olarak üzerimizedüşen ne ise yapmaya hazuız" dedi. Vali Yüksel de Baykal'a, sorunun çözümü yönünde çalıştıklannı ve yurttaşlarm sokakta bırakılmayacağını söyledi. ••• CHP'den parti içi eğitim • İSTANBUL (ANKA) CHP İstanbul II örgürü'nün, seçime yönelik olarak açacağı Parti Eğitim Okulu ile ilgili çahşmalarda son aşamaya gelindi. Okulda parti içi eğitim programları uygulanacak. CHP tl Eğitim Sekreteri Kemal Canpolat, Güneşli'deki Parti Okulu 'nun Türkiye'de bir ilk olacağını söyledi. Canpolat, okulu CHP örgütlerindeki dayanışma ile diğer illere de taşımayı hedeflediklerini sözlerine ekledi. Fakirleşen ülkelerin başındayız • Türkiye'nin savaş yıllanndan daha kötü, yüzde 8.59 küçülen ve Afganistan ile kıyas edilen bir ülke haline geldiğini söyleyen Çiller, "Düşünün ki böyle bir hükümet, 'Arjantin'den, Afganistan'dan kıl payı daya iyiyiz' diyerek övünebiliyor" dedi. istanbulHaberServisiDYPGenel Başşünün ki böyle bir hükümet,' Arj antin 'den, kanı Tansu Çiller, hükümetin hâlâ "Arjan Afganistan'dan kıl payı daya iyiyiz' diyetin'den iyiyiz" diye övündüğünü ifade ede rek övünebiliyor. MiDetimiz, Arjantin'in rek, halkın Arjantin'de olduğu gibi hüküaçhğryla, üretimsiziiğiyle rekabet gücünün metin istifasını bekledığını savundu. kaybıyla kryaslanryor. Hükümet hâlâ ArÇiller, dün Maslak'tan, partililerin oluş jantin'den iyiyiz' diye böbürleniyor. Türkiye, IMF'nin en büyük ve en fazla borçhı turduğu konvoyla Çeliktepe Mahallesi'ne ülkesL Benim ülkem en hı/Jı fakirleşen ülgitti. Esnafı ziyaret eden Çiller, iktidara kelerin başmda. O fark bir tek şeyden kaygeldiklerinde KDV oranlannın düşürülenaklanryor; benim ülkemin insanlaruun ceği sözünü verdi. sağduyusundan, zenginliğinden. Ama bu Daha sonra partisine katılım nedeniyle halk Arjantin'de olanı bekliyor. Hükümebir düğun salonunda düzenlenen törene tin istifasuu bekHyor." katılan Çiller, Türkiye'nin savaş yıllanndan daha kötü, yüzde 8.59 küçülen ve AfKadın ve gençlerden, "yeniden büyüganistan ile kıyas edilen bir ülke haline yen, mutlu, bereketli, rekabet eden ve gengeldiğini belirterek şöyle devam etti: "Düdne iş bulan, yıldız bir Türkiye için euni tutmalarmı" isteyen Çiller, "Bu iktidar gidecek, yeniden aydıniık, bereketli günler gelecek" diye konuştu. Çiller, "Seçimdenöcü gibi korkanlar var, ama korkunun ecele faydası yok" diye konuştu. Bu arada, Marmara Üniversitesi (MÜ) llahiyat Fakültesi öğrencisi türbanlı bir kız, okula alınmadıklannı belirterek Çiller'den yardım istedi. Çiller de Boğaziçi Üniversitesi'nde (BÜ) bu konuya hoşgörüyle yaklaştıklannı ve bir sorun olmadığını belirterek "Ancak yasalar ne ise onlara uymak mecburiyetindeyiz. Yasalar değiştirilene kadar herkesin uyum sağlaması lazun. Üniversiteleri özgürlük yeri olarak görüyoruz" dedi. DYP Genel Başkanı Çiller, 'Arjantin'den iyiyiz' diyen hükümetin istifasını istedi: IRMIKI AYDIN ENGÎN ice şu küçük paragrafı bir okur musunuz? "... serbest piyasa ekonomisine geçiyoruz diyerek ülkenin en değerli ekenomik kunıluşları olan KİT'leri üç paraya sattılar. Dışarıdan borçlanarak ekonomiyi yürütmeye kalktılar. Dışarıdan ve IMF'den gelen kredileronun bunun cebine girdi. Şimdi halkın kanını emerek bu kredileri geri ödemek istiyorlar..." Bunu sizce kim demiştir ve hangi ülke için demiştir? Yanıtınızı şimdilik kendinize saklayın ve şu paragrafı da bir okuyun bakalım: "... Bankalar batmış, zararını bana ödetiyohar. Devletten kredi çarpan, parayı yalamış yutmuş, onun borcunu bana ödetiyohar. Benim paramı devlete borç diye vermiş; alacağının günü gelmiş, devlet borcunu bana ödetiyor. lyi de ben cahilim diye tutup ben niye ödeyecekmişim bunları, demeyeceğime mi güveniyohar?.." Peki bu sözleri kim söylemiştir ve hangi ülke için söylemiştir? Sorular bu kadar. Gelelim yanıtlarınıza: aenginf" doruk.net.tr so ise olup biteni çok farklı açıklıyoriar: Siyaset esnafı içeriden, dışarıdan borç alıp ülke yönetmeyi devlet adamlığı sandı ve saydı. Birileri bu paraları yedi yuttu. Şimdi de bu borcu bize ödetiyorlar. Siz ekovolecilere mi hak veriyorsunuz, Cristina Lopez'le hamal Yuso'ya mı? Benim yanıtım biraz farklı: Cristina Lopez'le, hamal Yuso'nun hastalığa koyduklan "tarw"ya kesinlikle katılıyorum. Ama ekovoleci elebaşıların "Türkiye, Arjantin'in kaderini yaşamaz" yargılarına da kesinlikle katılıyorum. Katılıyorum çünkü: Bir kere Arjantin, Afganistan'a çok uzak. Sonra Arjantin'in doğusunda vegüneydoğusunda, Batı metropolleri için güvenligi "olmazsa olmaz" koşul sayılan zengin petrol ve doğal gaz kaynakları yok. Bir de Arjantin'in güneyinde sonsuz buzlar ülkesi Antarktika var. Irakyok!.. Sizce bu durum Türkiye'nin iyi talihi mi, kara bahtı mı? Cristina Lopez ve Hamal Yuso Eğer en azından göz ucuyla da olsa TV'lerde haberleri izleyenlerdenseniz, kendi aldığınız ya da beleş okuma şansı bulduğunuz gazetelerin spor sayfasının yanı sıra birinci sayfalarına da göz atanlardansanız verdiğiniz yanıtlar kesinlikle doğrudur. Olsa olsa ülkelerin yerini değiştirmiş olabilirsiniz ki hiç de önemli değildir. İlk paragraftaki sözler Cristina Lopez'e ait. Arjantinli, 45 yaşlannda bir kadın. Onun sözlerini dün Güngör Uras ağabeyimiz Milliyet'teki köşesinde aktardı, ben de ondan kopya edip size aktardım. Ikinci paragraftaki sözler Istanbul'da Yeşildirek'te sırt hamallığı ile geçimini sağlayan Bitlisli Yuso'nun {Yuso galiba Yusuf'un kısaltılmışı. Sormadım). Dün öğle saatlerinde ben sordum, o böyle yanıtladı. Yuso on üç yıldır hamallık yapıyor, sırtında "semeri" ile konfeksiyon atölyelerinin mallarını kamyonetlere taşıyor. Oğlu Açık öğretim Fakültesi'nde, kızı ilköğretim okulu yedinci sınıfta. Ayrıca evde de iki küçük çocuğu daha var. Yuso ile Cristina Lopez'in söyledikleri arasında ne fark var? Daha yalın soralım: Fark var mı? Peki öyleyse Arjantin'le Türkiye arasında ne fark var? Daha yalın soralım: Çürümüşlük, pisliğe batmışlık, ekonomik olarak batağa saplanmışlık, ele güne muhtaç olmuşluk açısından fark var mı? ••• Valla Cristina Lopez'le hamal Yuso'nun pek yalın, pek kestirme sözlerine bakıyorum ve bir fark göremiyorum. Ama medyamızda at koşturan "ekovole" esnafının söylediklerine bakıyorum, en küçük bir benzerlik yok. Ekovole esnafının dediklerine bakılırsa Arjantin battı, Arjantin'de halk sokaklara döküldü, dükkânları yağmaladı, hükümet binalarına molotofkokteyli attı, önce Ekonomi Bakanı, ardından Devlet Başkanı gümbür gümbür yuvarlandı, koskoca (nesi kocaman acaba?) devlet başkanına yurtdışına çıkış yasağı kondu, ülkede kargaşa (=kaos, anarşi) kol geziyorfalanfilan... Çünkü? Çünküüüü, IMFo kadar söyledi, ama Arjantin bir türlü sabit kur sisteminden çıkıp dalgalı kur sistemine geçmeye yanaşmadı. Hem zaten Arjantin halkında dayanışma duygusu, hemşerilik ilişkileri pek zayıftır. Sonracığıma Arjantin'de sendikalar biraz fazla güçlüdür... Işte bu yüzden Arjantin battı. Oysa Türkiye öyle mi? Bizim dalgalı kurumuz var. Aynca halkımızın dayanışma duygusu pek gelişkindir. Sonracığıma bizdeki sendikalan üflesen devriliıier. Işte bu yüzden Türkiye batmaz. Işte bu yüzden Arjantin'le Türkiye karşılaştırılamaz. Evet, ekovoleci ekonomi esnafının söylediklerinin özü özetibu. Cristina Lopez ile hamal Yu Kaçak rafineride yangm çıktı • SURUÇ (AA)Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde günlük 200 ton ham petrol işleme kapasitesine sahip olduğu bildirilen kaçak rafineri ortaya çıktı. Olayla ilgili 4 kişinin yakalandığı bildirildi. Suruç 'un Onbirnisan beldesine bağlı Saitbey Çiftliği mezrasındaki rafineride yangın çıktı. Olay yerine giden Suruç itfaiye vejandarma ekipleri, yangını kısa sürede kontrol altına alarak söndürdü. Rafinerinin bulunduğu bölgede incelemelerde bulunan jandarma yetkilileri, 500 metrekare alana kurulu kaçak rafineride 250 ton ham petrol bulduklannı söylediler. Bakan Tüpk'ten açıklama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, yaptığı açıklamada, F tipi cezaevlerindeki siyasi tutuklu ve hükümlülerin kütüphaneye karşı artan 'ilgisinden' memnuniyet duyduğunu söyledi. Türk, TMY'den hükümlü veya tutuklu bulunan 132, Çıkar Amaçlı Suç örgütleriyle Mücadele Yasası'ndan ise 339 kişinin kitap, gazete ve dergi okuduğunu bildirdi. ••• Kamuoyu yanlış bllgîlenflirilîyor' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici, dün yaptığı yazılı açıklamada, partisinin "Toplumsal dönüşüm sürecinde devlet ve yönetim reformu" adı altına reform ve uygulama programı hazırlığı içinde olduğunu, ancak söz konusu çalışma hakkında kamuoyuna yansıtılan bilgilerin "çalışma muhtevasında yer almayan hususlar" içerdiğini kaydetti. Yahnici, açıklamada, bazı basın yayın organlannda MHP Genel Merkezi tarafından hazırlandığı belirtilen ve muhtemel bir liderler zirvesinde parti Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından hükümete götürüleceği iddiasıyla verilen haberlerin gerçeği yansıtmadığını aktardı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle