19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 ARALIK 2001 PAZAR 12 PAZAR KONUGU Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cahit Kayra, son günlerde çok tartışılan Varlık Vergisi 'ni değerlendirdi Fikir doğru, uygulama yanlış Köylülerden alınan vergiler Peki bu uygulama Lozan Antlaşması 'na aykırı değil miydi'f Bunun Lozan Antlaşması'yla ilgisi yok. Bcn diplomat değilim. Ama bildiğim kadarıyla azınlıkların hııkuku 1878 Berlin Antlaşması ile düzenlenmiştır. Varlık VergisVnden biryılsonra çıkarılan veAnadolu köylüsüniin, "Geldifsmet (tnönüo zamunki MilliŞef) kesildi ktsmet" söylemine yol açan Mahsulatı Aniye, ardından da ToprakMahsulleri Vergisi çtkarıldı. Bu vergilerden Varlık Vergisi 'ne kıyasla ne kadarpara toplandı? Bu vergilerden, Varlık Vergisi 'nden daha fazla para toplandı. Bir de Hayvan Vergisi vardı. Varlık Vergisi'nden 317 milyon, bu vergilerden ise 360 milyon lira gibi bir para toplandı. Aslında Anadolu köylüsüne uygulanan bu vergiler hiç hakça değildi. Ben onlarda da çalıştım. Bana Eskişehir, Bilecik, Manisa bölgelerini vermişlerdi. Çok acıklı manzaralardı. örneğin, köylünün beş evlek toprağı var. O toprakta ektigi buğday aııcak kışın kendi yiyeceğine yetiyor. lki de keçisi var. ömründe para görmenıiş bu insaııdan para istiyorsunuz.Mahsulatı Arziye Vergisi aynî olarak ahnırdı. Yani bin kilo buğdayı varsa 10 kilosuna el komılurdu. Bununla ne yapacağıraızı da bilemezdik. Depolayacak yerlerimiz yoktu. Ama savaş şartlan içinde bunlann hepsi normaldir. Başka çareniz yok. T/lVSslNOGLU ^'^ Karakoyunlu 'nun "Salkım Hanım 'ın Taneleri" kitabı ve ondan uyarlanan film gerçek •* anlamda körün filine döndü. Her kafadan bir ses çıkıyor. Varlık Vergisi dönemini anlattığı için bir anlamda belgesel roman niteliğini taşıyan kitapta anlatılan olayların bir kısmının yaşanan gerçeklere uymaması "dezenformasyon " eleştirilerini beraberinde getiriyor. Kitabı ve filmi, Varlık Vergisi 'ni yaşamış olan maliye müfettişlerinden Cahit PORTRE / CAHÎT KAYRA Kayra 'yla konuşuyorum. Kayra, kitaptaki gerçeklere, 1917, tstanbul doğumlu, 1938'de Ankara Üniversitesi Siyasal yaşananlara uymayan olayları eleştiriyor. Bu arada, Varlık Bilgiler Fakültesi 'nde (o zamanki adıyla Mülkiye) Vergisi'nin fikir olarak doğru, ama uygulamada yanlış yükseköğrenimini tamamladı. önce maliye müfettiş muavini, olduğunun altını çiziyor. "Irkçılık yapıldı " diyor. Sonra yine ardından maliye müfettisi oldu. 1942'de ilan edilen Varlık kitaba dönerek, gayet ciddi bir ifadeyle şunu anlatıyor: Vergisi döneminde maliye müfettişi olarak vergiyi uygulayan "Zamanında Horasan da bir vaiz varmış. Verdiği vaazlar o ekip içinde yer aldı. Maliye Bakanlığı 'nın çeşitli kademelerinde görevyaptu 195051 arası Gelirler Genel Müdürlüğü görevini kadar acıklıymış ki cemaat hüngür hüngür ağlarmış. Vaiz yürüttü. Maliye Bakanlığı 'ndan emekli olduktan sonra siyasete vaazını bitirince de, 'Bu kadar acı yeter. Şimdi biraz saz atıldı. CHP'den milletvekiliseçildi. 1974'teki CHPMSP çalalım' der sazını alıp oynamaya başlarmış. Kayra sözün koalisyon hükümetinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı oldu. burasında kahkahayı patlatıyor: "lşte, Karakoyunlu 'nun 1980 yılında aktif siyasetten ayrıldı. Pek çok kitap yazdı. kitabı da Horasan vaizinin sazı " "Salkım Hanım'ın Taneleri" kitabı ve filmi körün filine döndü. Sizce bu neden yapılıyor'l KAYRA Bunun en güzel, en basit, en anlamlı yanıtını geçen gün Türkiye Ermenileri Patriği İkinci Mesrobverdı. "Huzurumuzubozuyorsunuz" dedi. Burada işin başlangıcına dönerek söze başlamak lazım. Bu mesele Yılnıaz Karakoyunlu'nun yazdığı "Salkun HanınTın Taneleri" adlı kitapla başladı. Üstelik bu kitap ödül aldı. Bakın, Yılmaz Karakoyunlu Varlık Vergisi'ni bilmiyor. Ama biliyor da böyle yazıyorsa o da başka bir konu. Kitapta aşk hikâyesi, tecavüzler, şunlar bunlar var. Bütün bu hengâme içinde de o tarihte Aşkale'ye sürgün meselesi çıkıyor. Bundan sonra hemen şunu ekleyeyim: Tarihimizin irdelenmesi, incelenmesi gerekli. Onda hiç kuşku yok. Bütün milletlerin tarihi böyledir. ltalyanlar zavallı Etiyopyalılann başlanna iperik gazı attılar. Ama bu olaylan bilimsel olarak incelerler. Yine de bu konuyla ilgili herhalde bir film yapmazlar. Sovyetler, Katin Ormanlan'nda binlerce Yahudi'yi öldürdüler. Öbür tarafta, kozmopolit bir şehirolan Selanik'in boşalhlmasında Yunanlılann birtakım rolleri oldu. Yunanlılar da bu olayı bir film konusu yapıyor, diye düşünmüyorum. gisi olayının en başındaki kişi olduğu halde tuttu, Varlık Vergisi nedeniyle satılan bir Ermeni vatandaşımızın evini aldı. Parasını ödedi. Ama ne olursa olsun, o, Varlık Vergisi nedeniyle satılan bir evdi. Bu, büyük bir yanlıştı. Faik ökte, bildığiniz gibi, Varlık Vergisi döneminde lstanbul Defderdan'ydı, ama kitabı yazdığı dönemde de Müfettiş Heyeti'nin başkanıydı. Faik Ökte'nin kitabında birçok bilgi var. Bu bilgiler bilimsel açıdan kullanılabilir, değerlidirler. Onda hiç kuşku yok. Ama Varlık Vergisi bir bütünün bir parçasıdır. Bu bütün içinde savaş, açlık, hastalık, cinayetler, bitmez tükenmez ölümler var. İkinci Dünya Savaşı'nda ben Trakya'da iki yıldan fazla askerlik yaptım. Bizım kıta Çatalca'ya geri çekilirken ben alayın emir subayıydım. Yolda altı genç insanı bıraktık. Bir çavuşumuzu Çorlu'da hastaneye yatırdık. Yahudileri nasıl tehcir ettiği yazıldı. Ben savaş sırasında Trakya'da bulundum. Evet, Trakya'da bir Yahudi meselesi olmuştur. Ama Yahudileri tehcir eden Türkiye hükümeti değildir. Dünya Siyonist örgütü geldi, oradaki bütün Yahudileri toplayıp götürdü. Köylerde sadece 4050 kadar çok yaşlı Yahudi kaldı. lşte, bılmeyen bir adam, "Biz Irakya'da Yahudileri tehcir ettik" diye yazıyor. Bunlar bilimsel değil. Beş Numaralı Emir arabalara el koyuyor. Yedi Nuramalı Emir ne kadar silah varsa alıyor. Ve böyle gidiyor... Gördüğünüz gibi böyle bir durumda idarenin sorumluluğunu alan kişiler tercihler yapıyorlar. Bu şartlarda fikir yanlış değil. Kimin varlığı varsa verecektir. Aksi takdirde o varlık da ellerinden gidecektir. Fikir yanlış değil, ama uygulaması yanlış. O kadar yanlış ki tahmin edilen gelir de alınamadı. maz Zenglnden vergl almak îstanbul Defterdan Faik Ökte'nin de gidip bir Ermeni 'nin evini satın alması o dönem Peki, Varlık Vergisigerçektenfacia mıydı? de bile bir çeşityöneticilerin hortumculuğu de Varlık Vergisi fikri yanlış bir fikir değil. ğil mi? Çünkü o yoksulluk tablosu içinde siz zengınin Elbette ki öyle. Bunda hiç kuşku yok. Faik parasını alma durumundaydınız. Eğer onu almazBey çok zekiydi. Uzun vadeyi görebilme bakısanız Türkiye batacaktı. O asken besleyemezmından da hepimızden daha güçlüydü. Fakat seniz ya Almanlar ya da Ruslar Türkiye'ye giFaik Bey kitabında o tabloyu göstermiyor. Sürekli olarak CHP'yi ve yöneticilerini karalamaya çalışıyor. Onun kitabının amacı bu. Acaba başka yöneticilere degayrimüslim mulkü peşkeş çektiği için mi hakkında soruşturma açılmadı? Sanmıyorum. Zaten kendisi o soruşturmalan yürütecck yönetimin başındaydı. Yani Müfettışler Kurulu Başkanı'ydı. Irkçılığı eleştiren ırkçılık' Kitap ikiyıl önce yeni yayımlandığı zaman sizinle bu konuyu yine konuşmuştuk. Kitubın ilk sayfalarında babant Selim Ragtp Emeç 'in gazetepatronu olarak Moda Kulübii 'niin üst katında bir görüşme yaptığı, o arada da Gece Postası gazetesi okuduğu yazıL Oysa Selim Ragıp 'ın sahibi olduğu gazete Son Posta; Gece Postası ise Ethem tızet Benice'nin... Acaba Karakoyunlu bu gerçeği de mi bilmiyordu? Karakoyunlu, Gece Postası diye bir gazete adı işitmiş. Onu Selim Ragıp Bey'e yakıştırmış. Varlık Vergisi'ni işitmiş; onu yazmış. Kitapta başka bir nokta daha var. Saracoğlu o zamanki gazete patronlarını susturmakiçin hepsini CHP'den mUletveküiyapmak istiyor. Anadolu Kavağı'nda o dönem ikinci askerliğiniyapmakta olan Selim Ragıp nasıl milletvekili olabilir? Bunlann hiçbiri doğru değil. Dediğim gibi bir romanın bir amacı olması gerek. Ama Karakoyunlu'nun amacının ne olduğu belli değil. Amacını çok ciddiyetle ortaya koymuş olsaydı, o zaman bu yanlışları da yapmayacaktı. Ben de size bir örnek vereyim. Çok yakın arkadaşım olan Memduh Aytür kitapta verginin taraftan görünüyor. Oysa tam tersi. Memduh Aytür o verginin başımıza iş açacağını söylemiştir. Yazarhk hakkı diye bir şey var. Doğru. Ama hele de böylc yaşamakta olduğunuz nazik bir olayı, "Benim yazarhkhakkun var" diye değiştirirse, gerçekleri saptınrsa olmaz. Bir kısım gerçeği söyleyeyim, bir kısmını söylemeyeyim, demek de yine olmaz. Faik öfcte'nln fcltabı Birde Varlık Vergisi döneminin IstanbulDefterdanFaik Ökte'nin "Varlık Vergisi Fuciası" adlı kitabı var... Faik Ökte'nin kitabı başka bir şey. Bilimsel midir, değil midir? O aynca tarnşılır. Zaten tartışacağız. Bir sanat eseri yaptığınız zaman iş değişiyor. Çünkü bilimde şüphecilik, araştırmacılık var. Sanat eseriyse duygulara hitap eder. Yine Varlık Vergisi'ne dönersek... Varlık Vergisı'yle ilgili bir kitap yazacaksınız, film yapacaksınız; bu verginin nedir, ne değildir olduğunu da objektif olarak anlatmanız lazım. Çoğu kişi bilmediği bir konu karşısında etkilenir. Gerçek budur, diye düşünür. Bu da gcniş bir halk kitlesine yayılır. Bu, bilim adamlan arasındaki ilişkiye benzemez. Faik Ökte'nin kitabı bu sistemin dışında kalıyor. Faik Ökte'nin kıtabında bilim var, ama bir de çok gizli bir duygu tarafı da bulunuyor. Acele paraya ihtlyaç vardı Varlık Vergisi kararı alınmasına yol açan gelişmeleri siz yasadınız. Bunları anlatır mıstnız? Fiyatlar birden, yüzde 300'ün üzerine fırladı. Hatırlarsanız Alman Ordusu 1941 'de Yunanistan'a girdi. Fiyatlann fırlaması bundan sonra oldu. Bir de Kafkaslar'da Alman Ordusu vardı. Biz kendi ordumuzu tutmak zorundaydık. Bir milyon kişilik orduya yiyecek ve giyecek sağlamak lazımdı. Acele paraya ihtiyaç vardı. Bunu tabii ne Karakoyunlu, ne Etyen Mahçupyan, ne de Tomris Giritlioğlu bilir. receklerdi. Bunun için de fedakârlık lazımdı. Kurtuluş Savaşı'yla İkinci Dünya Savaşı arasında benzerlikler vardır. Kurtuluş Savaşı içenye giren düşmanı çıkartmıştır, İkinci Dünya Savaşı da düşmanın içeriye gırmesini engellemiştir. Dolayısıyla ikisinde de alınacak tedbirler arasında benzerlikler olması doğaldır. Size Nutuk'tan bir bölüm göstereceğim. Mustafa Kemal emirler çıkanyor. lki Numaralı Emir şöyle: "Her evden çamaşır, çorap, çank alınacakür." Üç Numaralı Emir: "Ne kadar çamaşırlık amcrikan, paüska, erkek elbisesi, san, siyah meşin, ne varsa hepsine el konulacak." Dört Numaralı Emir: "Buğday, sanıan, arpa, tuz, çay, şeker, zeytinyağı vs.'ye el konulacak." Bu parayı bulmak için daha iyi bir usul bulunabilir miydi? Maliye Bakanlığı önce Yüksek Kazançlar Vergisi diye bir vergi koymak ıstedi. Ama bir anlamda o da Varlık Vergisi 'ne benzeyecekti. Çünkü hesap kitap yapılmamıştı. lki bin tane beyannameli vergi mükellefi vardı. O olmadı. Mecbun istikraz (borç) dendi. O da olmayınca o sırada Saracoğlu heyecana kapıldı, efeliği tuttu. Varlık Vergisi alalım, diye ortaya çıktı. larattar buldu. Ama Varlık Vergisi tartışılmadı değil; tartışıldı. Buna rağmen bu fikir kabul edildi. Bütün maliye müfettişlenni 1942 Haziran ayında çağırdılar. Böylece uygulamaya başlandı.Tekrar ediyorum. Fikir yanlış değildir, ama uygulaması yanlıştır. Hem politik hem de teknik bakımdan yanlış yapılmıştır. Aynı tarihte Türkiye'de şeker hastaları için çok gerekli olan insülin bulunmuyordu. Şeker hastalan ne yapacaklarını bilemiyorlardı. Aynı tarihlerde rahmetli Ziya Kayla'yla birlikte Vakfıkebir ilçesine gittik. Oradaki dağ köylerinde salgın halınde frengi vardı. Onun ilacı da yoktu. Vakfıkebir'de yirmi gün ekmek olmadığı için Siz Faik Ökte'nin kitabıyla ilgiliolarak, "gü ekmek yemedik. nahların itirafı" demiştiniz... Evet, günahların itirafıdır. Çünkü, bana so Orduyu beslemek rarsanız, Faik ökte'nin kitabı bir gerçeği ortaya çıkarnıak için değil, kendisini korktuğu bir Bir de bir milyon kişilik orduyu ayakta tutakıbetten kurtarmak için yazılmıştır. mak sorunuyok nıııydıı? Varlık Vergisi, 1942'de uygulamaya konul Sınırda bir milyon kışılik bir ordu beslenimuştur. Oysa Faik ökte bu kitabı yıllar sonra, yordu. O orduyu yedırnıek ve giydirmek zorunDemokrat Parti iktidara gelirken yazmıştır. daydınız. Daha buııa benzer çok şey söylcyebiFaik Bey'inbüyük birgünahı var. Hiçbirmüllinz. Bugün elı olan yazıyor. Birgazetede tkinkiye müfettişinin yapmadığını yaptı. Varlık Ver cı Dünya Savaşı'nda Türkiye'nin, Trakya'daki K TOPLANTISINA KECECtLER KATILIYOR KESK Baskanı Sami Evren: •NlNBtÜM VE TEKNOLOJl 6. CERCEVE PROGRAMI İran'a özel ithalat talebi ne dikkat çekerek "KEK toplanüsında bu ANKARA (Cunıhuriyet Bürosu) Türdengenin daha fazla bozulmaması ve lran'ın kiye ile lran ardsında 16'ncısı yapılacak olan rürkiye'den ithalatuu artbrması yönünde Karma Ekonomik Komisyonıı (KEK) toptaleplcrimiz olacak vc bunu temin etmek için lantısına katılacak olan Devlet Bakanı Mehçalışacağız" diye konuştu. met Keçeciler, Iran'dan Türkiye'ye yönelik özel ithalat talebinde bulunacaklannı bilKeçeciler, "Türkiye,gazi hracaüsonradirdi. Keçecilcr, Afganistan ile de KEK sı oluşacak açığı nasıl kapatacak" şeklintoplantılannın başlatılacağını bildirdi. dekı soru üzerine "Bizim, tranblara soraDevlet Bakanı Meh ^ . ^ ^ ^ cagımız soru da bu zamet Keçeciler, dün • Devlet Bakanı Keçeciler, ten. Işadamlarımı/.ın orada önemli baglanülar İran'a hareketinden önTürkiye ile lran arasındaki vapacağma inanıyorum" ce yaptığı basın toplanticaret hacminin gözden dedi. tısında Türkiye ile lran geçirileceğini ve karşılıklı, arasındaki ticaret hacDevlet Bakanı Mehdengeli ticaret hacmi için minin gözden geçirilemet Keçeciler, doğalgaz ceğini ve karşılıkh, den çalışmalar yapılacağını kaydetti alanında başlatılan çageli bir ticaret hacmi lışmalarla Türkiyelran arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin için çalışmalar yapılacağını kaydetti. 2002 yılında çok önemli boyutlara ulaşaDevlet Bakanı Mehmet Keçeciler, 2000 cağını, ticari ilişkilerin bir kat artmasını yılında Türkiye'nin, 815 milyon dolarlık itumut ettiğini belirtti. halat yaptığı İran'a ihracatının ise 235 milyon dolarda kaldığını bildirdi. Türkiye'nin Afganistan politikasıyla ilgili bir soruyu da yanıtlayan Bakan KeçeIran'dan Türkiye'ye doğalgaz taşıyan bociler, hükümetin aldığı bir kararla, Türkiru hattının 10 Aralık günii açıldığını anımye ile Afganistan arasında KEK toplantısatan Keçeciler, doğalgaz ithalatıyla birliklannın başlatılacağını kaydetti. te bu dengenin daha da bozulma ihtimali Arjantin battı sıra Türkiye'de ANKARA (Cunıhuriyet Bürosu) Kaınu Emekçileri Seııdikaları Konfedcrasyonu (KESK) Genel Başkanı Sami Evren, IMF'nin her dediğini yapan Arjantin'in, bugün yağma derecesinc ulaşan sefalet ve açlıkla yüz yüze olduğunu belirterek"IMF ArjantinM batırdı, sıra Türkiye'de" dedi. KESK Ankara Şubeler Platformu, dün "KESK Kuruluş Yıldönümü ve Tüm YargıSen'le Dayanışma Şenligi" düzenledı. Burada bir basın açıklaması yapan Evren, Türkiye'nin, tarihinin en ciddi bunahmıyla karşı karşıya olduğunu kaydetti. Evren, Türkiye'de IMF kökenli politikalann şubat kriziyle birlikte iflasını ilan ettiğini aktararak "Bu iflasa rağmen IMF rotasında gitmeye kararta görünen siyasi iktidar, milyonlann feryadına kulak tıkayarak batan genüyi yüzdürüyormuş izlenimini yaraüyor. IMF'nin her dediğini yapan Arjantin, bugün yağma derecesine ulaşan sefalet ve açlıkla yüz yüze. IMF Arjantin'i batırdı, sıra Türkiye'de" diye konuştu Katkı payı sıkmtıya soktu ANKARA (AA)Avrupa Birliği Bilim ve Tekğerlendirileceğini bildirdi. Türkiye'nin 6. Çerçenoloji 6. Çerçeve Progrdmı'na kaülım için ycni stan ve Programı ile ilk kez AB'nin bilim ve teknolodartlar getirilerek katkı payının yaklaşık 500 milji programlanna katılmasının söz konusu olduğuyon dolarayükseltilmesi, l'ürkiye'yı sıkıntıya soknu da belirten Prof. Tankut, şımlan söyledi: "Avtu. rupa Birliği Bilim ve leknoloji 6. Çerçeve Programı'na Türkiye'nin kaatamı büyük bir katkı payı geBilim ve Teknolojı Yüksek Kurulu (BTYK), 7. rektiriyor. Bu katkı payı konusunda bdirsi/Jikler toplantısını yann Devlet Bakanı ve Başbakan Yarvar. Biz, 5. Çerçeve Programrndaki gibi olacağını dımcısı Devlet Bahçeli'nin başkanlığında TÜBİTAK'ta yapacak. Kurulun bu düşünüyorduk. Ancak yeni kurallar getirilecegi görülütoplantısında, daha önce ka• Prof. Tankut, "Avrupa yor. 6. Progranı katkı payı öderarlaştuılan ve uygulanmakBirliği Bilim ve Teknoloji 6. nıc koşullarau zoıiaşbnyor. ta olan projeler ile çalışmalar Bu konuda pazarlıklar yapıÇerçeve Programı'na gözden geçirilecek. TÜBİTAK Başkan Yardım Türkiye'nin katıhmı büyük bir hyor ama Türkiye'nin 450470 milyon dolar katkı payı cısı Prof. Dr. Tüğrul Iankut, katkı payı gerektiriyor" dedi. ödemesi söz konusu. Bunun kurula sadece 1 yeni karar ta< sansının sunulacağını, bu ta ^*™1"""~™"~~™" ™~'""~™™ ~^~ tamamınıödemekzor." sannın Avrupa Birliği'nin bilim ve teknoloji progProf. Tankut, AB üyesı olmayan ülkelerin yaranılarına katılım, Ulusal Akademik Ağ ve e Avpılacak bir anlaşmayla programa katılabildiğini, rupa ile eTürkiye konulannın genişletilerek birbu durumda küçük katkı paylannın ödendiğini, buleştirilmesini kapsadığmı kaydetti. BTYK'nin gena karşın Avrupa ülkeleriyle bilim yarışına katılçen yıl yaptığı toplantıda, Türkiye'nin Avrupa Bir maktan mahrum kalındığını vurguladı. 5. Progliği Bilim ve Teknoloji 6. Çerçeve Programf na karam'ın Türkiye'nin yılda 25 milyon dolar katkı patılmasının kararlaştınldığını anımsatan Prof. Tan yı ödemesini gerektirdiği hesaplanırken 2003 yıkut, bu konuda yeni gelişmelerin kaydedildiğini, lında başlayacak yeni programın ödeme koşullakurulda gelişmeler ışığında konunun yeniden derını ve miktarını değiştirdiğini dile getirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle