Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 KASIM 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
JVİJ.LJ. U i t . kultur@cumhuriyetcom.tr 15
Bu yıl dördüncüsü düzenlenen festival dün Ankara'da 'Çatışma' filmiyle başladı
Uzakdoğu'nunrenkli dünyasıANKARA (Cmnhuriyet Bürosu)
-Uzakdoğu Kültür Merkezi'nce dü-
zenlenen '4. üluslararası Uzakdo-
guFHmFestivali' dün başladı. Uzak-
doğu'nun renklerini başkente taşı-
yacak fesrival kapsamında 15 ülke-
den 5O'yi aşkın fılm ücretsiz olarak
izleyiciyle buluşacak. Festival daha
sonra Eskişehir, Istanbul ve Izmir'e
konuk olacak.
Uzakdoğu Film Festivali Yürüt-
me Kurulu Başkanı Taha Feyirii dü-
zenlediği basın toplantısında. TÜT-
kiye ile Asya coğrâfyası arasındaki
ilişkileri sinema yoluyla geliştirme-
yi ve Asya sinemasının çarpıcı ve
özgün öraeklerini izleyicilerle bu-
luşturmayı amaçladıklannı söyledi.
Asya sinemasının Türkiye'de 'dö-
vöş fîlmleri' olarak algılandığına
işaret eden Feyizii, "Bu yerleşikka-
nıyı ortadan kaldırmayı amaçhyo-
ruz" dedi.
Festival, dün Ankara Şehir Kulü-
bü'nde düzenlenen gala ile açıldı.
Gecede, Asya'nın dans ve yemek
gibi kültürleri de sunuldu. Açılış fil-
rru olarak seçilen Syfaam Benegsd'm
'Çatişma' adlı yapıtı da bugün saat
21.15 "te Batı Sineması 'nda izlene-
bilecek. Festival, 2 Aralık'a dek An-
kara'da, 3-7 Aralık'ta Eskişehir'de,
8-23 Aralık'ta Istanbul'da ve 23-30
Uzakdugu Film FestivaU'ne usta yönetmen
Wong Kar-Wai iki fdmiyle kaübyor: 'Düşkün
Mekkler' (ûstte) ve 'Zamanın KüDeri' (yanda).
Aralık tarihleri arasında Izmir'de
olacak.
'Ülke Sinemasrnın konuklanr
Japonya, Kore ve Hindistan
Festival kapsamnıda Çin, Hindis-
tan, Taylan, Avaıstralya, Yeni Zelan-
da, Malezya, Filipinler, Endonez-
ya, Hong Kong, Japonya, Vietnam,
Bangladeş ve Çin-Tayvan'dan 6O'ı
aşkın film gösterilecek.
Festivalin 'Ülke Sineması' bölü-
müne bu yıl Japonya, Kore ve Hin-
distan konuk olacak. Bu bölümde
gösterilecek filmler şöyle:'Ogin,
An Ocean To Cross' (Kei Kumai),
'Ekinoks Çiçeği', 'Geç Sonbahar'
(Yasujiro Ozu), 'Bir Deniz Manza-
rası', 'Sonatine' (Takeshi Kitano),
'Tora San My Unck' (Yojiro Yama-
daX 'Conffict' (Sbyam Benegal), 'Pı-
ravT (Shaym Karun), Kahraman,
'Sessiz RagaırT (Manı Rathnam).
Restospektif böiümünde de
Wong Kar-Wai'nin 'Chungking
Ekspresi, 'Zamanın Külleri' ve
'Düşkün Mekkler' filmleri, Mira
Nair'in 'Selam Bombay', 'Kama
Sufra' ve Kendi Ülkem' filmleri,
Akira Korosava'nın da 'Raşomon',
'Yojimbo', 'Doomed' ve 'Not Yet'
filmleri ızlenebilecek.
Festivalin 'Sinema Sinema' böiü-
münde üluslararası düzeyde ödül
kazanrruş ya da Asya sinemasının
son dönemdeki örneklerini içeren
filmler izleyiciyle buluşacak. Bu
bölümdeki filmler şöyle:
'itflenEIkr'(AngLee), Karşmız-
da Feebk'lar1
(Peter Jackson), 'Da-
ha lyi Bir Yann 1-2' (John Woo),
'Şehirde Yangm' (Ringo Lam), 'Bi-
südetçi' (TranAnh Hung), 'Ugly' (S-
cottReynolds), 'Warriors From The
Magk Mountain' (Tsui Hark), 'Jog-
bo' (Ok Hajisari), 'Nongnak' (Non-
zee Mmibutr), 'The Tried Zone'
(Dante Lam), 'San Nehrin Türkü-
sü' (Teng YVenji), 'Manlou Dıaz
Abaya' (Jose Rızal), 'Postmen In
The Mountains' (Huo Jîangi), Ba-
na Bir Şey Söyle' (Chang Youn-
Hynn)".
'Çizginm Büyûsfi'
Festivalde aynca 'HareketinDan-
a' böiümünde Uzakdoğu'nun aksi-
yon sineması ve dövüş filmJerinden
örnekler sunulacak. 'Çizginin Bü-
yüsü' böiümünde de animasyon ve
Japon çizgi sineması izleyiciyle bu-
luşacak.
Festivalin gösterimleri Batı Sine-
ması, Türk-Amerikan Kültür Der-
neği, Uğur Mumcu Araştırmacı Ga-
zetecüik Vakfı sinema salonlannda
yapüacak. Istanbul'da Atatürk Kül-
tür Merkezi, Bilgi Üniversitesi,
Marmara Üniversitesi, Alman ve
Fransız kültür rnerkezleri; Eskişe-
hir'de Anadolu Üniversitesi Yunus
Emre Kampusu Anadolu Sinema
Salonu; Izmır'de de Izmir Büyükşe-
hir Belediyesi Sinema Salonu kul-
lanılacak.
Ingilizce altyazılı olarak yapıla-
cak gösterimler ücretsiz ızlenebile-
cek. Festivali bu yıl Dışişleri ve Kül-
tür bakanlıklan, TRT, TR-Net, Türk
Hava Yollan ve Aras Kargo destek-
liyor.
"¥" Arzu Başaran'ın portreler ve giysi desenlerinden oluşan sergisi C.A.M. Galeri'de
lkonlaşan ilişkilerAYŞEGÜLGÜÇHAN
Hıristiyanlığın kabulü ile birlikte
çehresi değişen Batı sanatında inançlı
Hıristiyan ile Tann arasuıdaki neopla-
tonik iletişimin bir aracı olan ikon, Tan-
n'nın mistik yansıması olarak çoğun-
lukla taşınabilir boyutlarda bir mucize
yaratıcı olarak işlev gören bir resim for-
mu. Bir yoksullar dini olarak tarih sab-
nesine çıkan Hıristiyanlığın inananlar
kitlesinin iç dünyasını varsıllaştıran bu
form, biçim ve içerik değiştirdi-
ğinde 2001 yılmda farklı anlam-
lann taşıyıcısı olabilir mi? Arzu
Başaran'ın Contemporary Art
Marketing (C.A.M.) Galeri'de 6
Kasım-1 Aralık 2001 tarihleri
arasuıda görülebilecek olan ser-
gisinin ön salonundaki portrele-
ri izlerken ikon formunu düşün-
memenin olanaksız olduğu gö-
rülecektir.
Yaknı çevresinden yirmi dört kişinin
portresini yapan sanatçının, genel ola-
rak yeğlediği örtme tekniğiyle çalıştı-
ğı aynmsanıyor. Bir kısmı sanat dün-
yasuıdan isimler olan bu yirmi dört ki-
şinin portresi belleğin katmanlannı
çağnşOran bir teknikle örtülmüş ve kat-
manlann arasından belli belirsiz olan
yüzler, nötr mekânın beyaz duvarlan
üzerinde kutsal kişilerin imgelerine dö-
nüşmüş. Insanlığın evriminde kilomet-
re taşlanndan olan sanayileşmenin,
toplumsal ilerlemeyi dönüştürürken bi-
reyin yahıızlaşmasında da bir dönemeç
olduğu bilinmekte. Değer yitimine uğ-
rayan bireyin sorunsallan psikiyatr gi-
bi bilimlerin bir disiplin olarak ortaya
çıkmasına neden olurken öznelliklerin
tüm bir on dokuzuncu yüzyılın roman-
tisist sananna yön vermesi de kuşkusuz
rastlantı değil. Toplumsal ilişkilerin
artmasının aynı ölçüde bireysel ilişki-
leri koparması süreci salt plastik sanat-
lan değil, yazını ve tüm görsel sanatla-
n günümüze degin ilgılendirmiş ve sa-
natçı ve yazarlan meşgul etmiş temel
bir izlek olarak varlığını sürdürüyor.
anatçının sergisinde giysilerle
portrelerin aynı mekânın farklı
köşelerinde yer alışı derinden bir
ilişkinin varlığuıı imliyor.
Galerinin ikinci salonunda portreler
giysilerle yer değiştirerek ana temaya
akan ve ana temayı güçlendiren bir dö-
nüşümün ikinci aşamasını oluşturuyor.
tzleyicinin karşüaştığı ilk giysi, bir ço-
cuk giysisi. Hemen tüm kız çocuklan-
nın çok küçük yaşlarda giydiği karpuz
kollu, bebe yakalı tipik kız çocuğu giy-
sisi. Diğer giysilere yönelindiğinde ise
izleyici yine bellekte ve zamanda yapı-
lan yolculuğu sürdürerek ilk gençlik
yıllanna doğru yol alıyor. Portrelerin
tual oluşuna karşın bu giysiler kâğıt
üzerine çahşılmış ve portrelerin pastel
renklerine karşın giysilerde renkçi bir
tutum izlenmiş. Giysilerle portrelerin
aynı mekânın farklı köşelerinde yer alı-
şı derinden bir ilişkinin varlığını imli-
yor kuşkusuz. Başaran'ın çalışma biçi-
mi ve tematiği anımsandığında anlam-
sal yapının beden üzennde kurgulandı-
ğı anımsanacaktır. Bu noktadan hare-
ket edildiğinde bedenden annmış giy-
silerin gerçekte beden eğretilediği çı-
karsanabilir ve kimin olduğu bilinme-
yen, ancak kadınsı nıtelığı ile öne çıkan
gıysılerm kadm kımlıgının oluşum sü-
reci ile ilişkili olduğu öne sürülebilir.
Serginin bütünü göz önüne alın-
dığında izleyicinin önce portreler-
le karşılaşarak portrelerin yapısı
gereği belli bir mesafeden bakma
zorunluluğu portreleri mesafeü kı-
larken buna karşıt bir tavırla giysi-
lerin sergilendiği salonda giysi de-
senlerinin gerek rengi, gerekse tek-
niği izleyiciye bir dokunarak dene-
yimleme serüveni öneriyor. Portre-
lerdeki mesafe ve giysilerdeki yakın-
laşma süreci ister istemez uzak ve ya-
kın geçmiş olgulanru düşündürecek bir
kez daha Başaran'ın yapıtında belleğe
ilişkin sorunsalı düşündürüyor.
Portrelerin katman oluşrurarak oluş-
ma süreci ile giysüerin kâğıt üzerine ça-
lışılmış olması nedeniyle daha kısa sü-
rede gerçekleştirilmiş olması da uzak-
yakın geçmiş temasına gönderme ya-
pan teknik olgular olarak değerlendiri-
lebilir. Başaran'ın sergisi üzerine düşü-
nürken bir yandan da kimlik oluşturma
sürecinde birkadının bireysel serüveni
göz önünde bulundurulmah diye dü-
şünmemek olanaksız görünüyor.
DOKUNARAK DENEYİMLEME - Giysi desenkrinin rengi ve
tekniği izleyiciye bir dokunarak denevimkme serüveni öoenyor.
DÜNDEN YARINA
NURİ İYEM
NL'RI İYEM RESIMLEKI
ARŞİV/BELCELEME PRO/ESİ
RETROSPEKTİFSERCİ1
Arşiv ve beigeleme projesi için
resim toplama çalışmısı
Tepebaşı TÜYAP İstanbu] Sergi Sarayında,
19-27 Kasım 2001 tarihlerinde
saat 10.00-16.00 arasuıda yapılacakhr.
Tel: 0212 251 02 28-29
Tepeb.i^ı Tüy.ıp Isf.mbııl St-rgi S.IMVI
ARŞİV VE BELGELEME
ll
»-27 K.ı-iinı 20HI
RETROSPEKTİF SERGİ
2^ Kasım-13 Aralık 2(101, s.ı.it 1(1.00-20.00
TiirkivtAiı1
ilk ktv bü\ ük bir •ır^iv ^ılıjması b.ışljtılıyor.
Amaç; s.ınattn 68. yılını dolduran biiyük usta
Nuri İyem'in cserlerini biraraya getirmek,
digitJİ orfamda arşivlemek, resim sahiplcrinc
Nuri lyem (.ır.ıfınd.m onaylaruın sertifika vcrmek vc
bu resimlerden büyük bir retrospektif sergi oluşlurm.ık.
Nuri İycm rcsnıine snhip olanların
(özcl koloksiyon sahipleri ve k.ımu kurııluşlan)
Evin San.ıt Galerisi'ne başvıırularını bekliyoruz.
Nuri İycnı rosimlori, d.ıha sonr.ı
bir kit.ıpta sanat dostlarıyKı bulıışturulacaktır.
PROJE VE SERGÎ ORGANİZASYONfU
EVİN SANAT GALERİSİ
| Hamam Sokak Ertalay Apt 12/1 Bebek 80810 tstanbul
Tel. (0212) 265 81 58 Fax: (0212) 257 76 75
http: / www.evin-art.com galeri@evin-art.com
Resimlerin tümü Koç AUianz
tarafından sigortalanacaktır.
AlHanz®
«AppleiBjHfflm ı ..'.»!»«„
Y O R U M
Cumhurty»»
Katkılarından doUyı
teşekkürlenmizı sunuyoruz.
Genç kalemler Cumhuriyet'te...
IŞIK YAKMAK İSTERDİN (*)
Umut, tşık vardı, güler yüzünde
Hile yoktu, senin, an sözünde
Insanlık, uygarfık, hepsi özünde
Uygariığa çivi çakmak isterdin.
Çalışkanla, tembelleri seçerdin
Uğraşarak engelleri geçerdin
Öğrencin tomurcuk, hepsin açardın
Geleceğe fidan dikmek isterdin.
Köy, şehir, kasaba, eğitim verdin
Çetin koşullara göğsünü gerdin
Ülkem karanlıkta kalmasın derdin
Karanlığa ışık yakmak isterdin.
öğretmenim, duygu, coşku doluydun
Ülkemizin en lekesiz eliydin
Karanlığa akan ışık selrydin
Taşıp yatağından akmak isterdin
Aydınlıyla, aydınlatsan her yanı
Inanasım gelmez, kayba bu canı
Hep söyler dururdun, insanı tanı
Insanlığa kucak açmak isterdin.
(*) Ömrünün en verimli
çağında, Halkalı Cumhuriyet
llköğretim Okulu Müdürü iken
aramızdan erken aynlan
eğrtimci dostum Gazi
Sezgin'in antsına.
MUSTAFA AYDINU
BAĞLAMA SAZDIR
Sevdiği yok demeyin bana dostlanm
Benim de sevdiğim bağlama sazdır
Candan bağlanıp canım verdiğim
Benim de sevdiğim bağlama sazdır.
Anlatmak istedim ese ve dosta
Şiirier yazdım da oytedim beste
Gitmedi yanımdan olunca hasta
Benim de sevdiğim bağlama sazdır.
Gitmedi, kaçmadı yanımda durdu
Gün geldi ben ona o bana vurdu
Bülbülün halini güllere sordu
Benim de sevdiğim bağlama sazdır.
Ben gonlümü ona baştan adadım
Oinlediğim sester içimde tadım
Ben ağladım o dinledi feryadım
Benim de sevdiğim bağlama sazdır.
Adil Günes der ki saz telterinden
Zor aldım kendimi söz dillerinden
Nisan yağmurundan, güz yellerinden
Benim de sevdiğim bağlama sazdır.
ADİL GÜNEŞ
EStNTİLER
ZEYNEP ORAL
Avpupa Birliği...
Kültür... Bir Öykii...
Demokratik AJman Cumhuriyeti'nde, Doğu Ber-
lin'de yaşayan bir arkadaşım vardı. Almandı. Şair, fel-
sefe öğretmeni ve çevirmendi. Fransız edebiyatının
belli başlı eserierini Almancaya çevirmişti. Batı"y\
ezbere bilirdi ama Berlin Duvan yıkılıncaya dek Ba-
tı'ya geçmemişti. Bir de kızı vardı. Küçük kızjnı hep
Batı'nın değer ölçüleriyte yetiştirmişti.
Berlin Duvan yıkıldığında -1989- kızı sekiz, dokuz
yaşlanndaydı. Bir gün okul dönüşü kızı sevinçte açık-
ladı: "Baba, yann bütün sınıfBatı Beriin'e gezmeye
gidıyoruz..." Vegitti.
Arkadaşım, heyecanla kızının dönüşünü bekliyof-
du. Yıllardır ona, Batı'ya ilişkin bildiği her şeyi öğret-
meye çalışmıştı. Çoksesliliği, çok renkliliği, özgüriük-
leri...
Sonunda kızı eve geldi. Baba sabırsızlık içindeydi,
"Anlat, seni en çok ne etkiledi?" Kız zıp zıp yerinde
duramıyor, "Baba, Batı harika!" diyordu. "Baba, Ba-
tı'da müthiş bir şey keşfettim. Harika bir şey, mûthiş
bir şey! Senin hiç sözünü etmediğin bir şey!" Baba
daha da meraklandı... Ne olabilirdi ki o şey... Yapılar?
Işıklar? Vrtrinler?
Sonunda kızı açıkladı: "Baba, Batı'da döner vari
Ben bugüne kadarböyle harika birşeyyemedim! Ya-
nn arkadaşlaria yıne Batı'ya gidip döneryiyeceğiz!"
"Batı" kavramının küçük kızının kafasında "döner
kebapla" özdeşleştiğini gören arkadaşımın halini, ar-
tk siz düşiinün!
•••
KültürGirişimi tarafından gerçekleştirilen "Kûltûrel
Açıdan Avrupa Biriiğı'ne Yaklaşım Sempozyumu"
iki gün önce başladı, bugün sona erecek...
Eğer ilk günün konuşmacıları arasında ünlü sanat
eleştirmeni Jean Paul Schneider, konuşması sıra-
sında Avrupa'dakı Turk dönercıleri "banş eylemcile-
ri"ne benzetmeseydi, yukandaki bu gerçek öyküyü
anımsamayacaktım. Neyse ki, Jean Paul Schneider,
dönercilerte sınırlı kalmayıp, Mimar Sinan'dan Cor-
busier'ye, Anadolu'nun Ana Tanrıçası Kibete'den
Salvador Dali'ye uzanan geniş perspektifli açılımlar-
la kültür birikimlerinin üst üste inşa edilip yenilenme-
sini vurguladı ve yaratıcılığın ortak paydalannda bir
yolculuğa çıkardı bizi.
Sempozyum boyunca, yerli ve yabancı birbirinden
değerli uzmanlar, Avrupa Birliği ve Türkiye'nin kültü-
rel göstergelerinden bütünleşme sorunlanna, ekono-
mik entegrasyon ve globalleşmenin kültürel etkilerin-
den demokrasi kültürü sorunlanna, iletişim, medya,
çeşitli sanat alanlanndan srvil toplum kuaıluşlanna
uzanan bir çerçevede birçok bildiri sundular, sıcak bir
tartışma alanı yarattılar. Dilerim gerek bu bildiriter, ge-
rek tartışmalar ciddiye alınır ve AB ile bütünleşme sü-
recinde önümüzde yeni ufuklar açar.
•••
Kültürü, geniş anlamda, toplumun tüm düşünce ve
davranış biçimlerini, faaliyetierini (üretım, bilim, tek-
nik, sanat, ahlak, inanç, eğitim, değer ölçüleri vb.)
kapsayan, kuşaktan kuşağa aktanlan ve bunlann ge-
lişmesine olanak sağlayan bir kavram olarak kabul et-
tiğimizde, kültürü, politık ve ekonomik olgulardan so-
yutlayamayacağımızı görürüz.
Kestirmeden söyiemek gerekjrse: Ürettiğinden ço-
ğunu tüketen bir toplum olmayı sürdürdükçe, ekono-
mimizi; insan hak ve özgürlüklerine, hukuk devleti il-
kelerine, çoğulcu demokrasiye inanmadıkça (başka-
lan istiyor diye değil, biz kendimiz için istemedikçe)
politik yaşamımızı düze çıkaramayacağımız ortada.
Avrupa Birliği'nin toptan, yekpare, tek bir kültürü
yok. Tam tersine gücünü farklılıklardan aJan, farklı
kültürierie beslenen, zenginleşen bir yapı. Yeter ki, bu
farklılıklar anlaşılsın, bilinsin, tanınsın.
Karşıhklı anlamak ve anlaşılmak, bilmek ve bilgilen-
mek çaba gerektiriyor. Bu çabayı gösterirken tek ko-
şul dürüst olmak. Yalnız başkalanna değil kendine de
dürüst olmak.
"KültürelAçıdan Avrupa Biriiği'ne Yaklaşım Sem-
pozyumu" bu dürüstlüğü de getiriyordu. Dilerim bu
ülkeyi yönetenler de söylenenlere kulak verir ve dü-
rüst olma cesaretinı gösteririer.
e-posta^eynep© zeyneporal
Faks:0212-2571650
Opera Oyunu' bmip SanaTta
• İZMİR (Cumhuriyet Bürosu) - Izmir Devlet
Opera ve Balesi (İZDOB) tarafindan, ilköğretim
çağındaki ögrencilere operayı tanıtmak ve
sevdirmek amacıyla hazırlanan 'Opera Oyunu'
adlı çocuk oyununun dünya prörniyeri, dün îzmir
Sanat'ta gerçekleşti. Metni Ankara Devlet Opera
ve Balesi'nden Gülce Çelik, müzikal danışma ve
orkestrasyonu Mustafa Erdoğan tarafından
hazırlanan 'Opera Oyunu' adlı çocuk oyununun
yönetmenliğini Murat Akar üstlenmiş.
Açıklamalı bir eğitim konseri şeklinde bir piyano
ve küçük bir orkestra eşliğinde sunulacak
oyunda, Mozart, Rossini, Verdi, Dorüzetti ve
Bizet gibi bestecilerin bazı eserlerinden çeşitli
bölümlerin yanı sıra operet, müzikal ve napoliten
gibi çoksesli müziğin farklı türlerinden örnekler
sunulacak. Oyun 5-12-20 Aralık tarihlerinde
Izmir Sanat'ta sahnelenecek.
Kaynaştı-Düzce ögrencHerf sepgisi
I Kfiltür Servisi - Fransız Kültür Merkezi'nde
Yatılı îlköğretim Okullan Destek Derneği
tarafından düzenlenen Kaynaşlı-Düzce
öğrencileri resim sergisi ve Yatılı llköğretim
Bölge Okulu proje çalışmalan bugün sona
eriyor. Aynca bugün saat 10.00-16.00 arasında
atöhye çalışmalan yapılacak.
BUGÜN
• BABYLON'da saat 23.00'te Plaid'in konseri
dinlenebilir. (0 212 292 73 68)
• BEKSAV'da saat 16.00'da Lars voo TVier'nirj
yönettiği 'The Element Of Crime-Suç Unsunı'
adlı film gösterilecek. (0 216 349 91 55)
• CEMAL REŞtT REY KONSER
SALONU'nda saat 19.30'da genel sanat
yönetmenliğini Arda Aydoğan'uı yaprığı, Şef
Betin Güneş'in yönettiği İstanbul Bü\ükşehir
Belediyesi CemaJ Reşit Rev Senfoni
Orkcstrası'nın konseri yer alıyor.
(0212 232 98 30)
• TÜRK-tNGÜJZ KÜLTÜR DERNEĞl'nde
saat 09.30-16.30 saatleri arasında 'Mimari ve
Mimari Süsleme' başlıklı seminer izlenebilir.
(0 312 419 18 44)