23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 EKİM 2001 PAZARTESİ DİZt Sosyalhareketolmadan sosyalpolitika olmaz Hangi Devrimi S E R V E R T A N I L L A merika Birleşik Devletle- j/M ri'nin ve hemen her konuda ^ M. yetkili Dünya Bankası'nın, kendi çıkarlan doğrultusunda bir yü- rüyüşü dayattıklan bir ortamda, Av- rupa çapında bir sosyal hareket zo- runlu görünüyor. Niçin? Kimlerin eseri olabilir böylesi bir hareket? Sosyal konudakl oericl polttlkanın sahiplerl O orunlara "akla kara" ve "ya hep i 3 ya hiç" açısından bakan basının büyük bir bölümü için Avrupa, bir bankaya ve tek bir paraya indirgen- miş; sınırsız bir rekabetin impara- torluğuna tabi bir kıtadır. Avrupa için tek seçenek olarak, böyle dar bir giysinin içine tıkıbnayı görûrler. Örneğin bir "sosyal Avrupa"nın da olabileceğini hiç düşünmezler. Ama yahıız onlar değil, Fransız sosyalistleri ve Avrupa sosyal de- mokratlan da bir bulanıklık içinde yüzmektedir. Biri, Ingilizvari bir "sosyal Kberaliorrin arkasına takı- lırken; ötekiler, istikrarlı bir para ve kuş uçurtmayan bir bütçe uğruna, son iki yüzyılın sosyal mücadelele- rinin en gözde kazanımlannı, başta da "sosyal deviefi tasfıyeye vermiş- lerdir kendilerini; o kadar ki, ekono- mik güçlerin tehdit ettiği dayanış- malan kolektif ve örgütlü bir eylem- le koruma duygusunu bile yitirmişe benzerler. Çoğu Avrupa ülkesınde iktidarda olduklan halde, bu şansı kullanıp ortaklaşa gerçek bir sosyal politikayı düşünüp hayata geçireme- yişlerinin anlamı baska ne olabilir? tt MaKpiyasalar"ı kolektif önlemler- le denetlemeyi düşünecek yerde, iş- leyişlerini desteklemek üzere top- lantı üstüne toplantı yapmak da ne oluyor? Bir büyük kalkinma tasan- sının parçası olabilecek, özellikle eğitim, sağlık ve sosyal sigorta ko- nulannda, Avrupa çapında kurum- laşmalara kol kanat germekten uzak durmak neyin nesi. Avrupahlar ara- sındaki mübadele artıp dururken içerde rekabetin en zararlı biçimle- rini sınırlayacak; onunla da yetin- meyip, Avrupa dışında, özellikle de Birleşik Devletler'den gelen -reka- bet kurallarına çoğu kez aykın- buy- ruklara karşı kolektif bir direnişe gi- rişecek yerde, sessiz kalmak nasıl olabilir? Bu sorulan arttırmak mümkün. Görünüş o ki, "küreseUeşme'' idi, uluslararası rekabetti, şuydu buydu derken, 70'li yıllann ortalanndan beri uygulanan sosyal konudaki ge- rici politika sürüyor. Kamu müdaha- lesinin azaltılması, sendikal haklarm gözden geçirilmesi, işten çıkarmala- nn kolaylaştınlması, özel yatınma - vergi indirimi yoluyla- devlet yardı- mı, patronlann yüklerinin hafifletil- mesi vb. Kısacası, Avrupa'nın sos- yal demokrat yönetimleri, program- larında ilan ettikleri halde, gerçek- leştirmek için de bütün koşullar bir araya gelmişken, bir sosyal politi- kayı istemediklerini açıkça ortaya koyuyorlar. Nereye varacağız buradan? Sosyal politikayı sosyal hareket dayatır Ouraya: Sosyal tarihin bize öğ- * 3 rettiğine göre, sosyal bir hare- lcet olmadan sosyal bir politika mümkün değüdir, onu böylesi bir hareket dayatır; ve bugün insanlann kafalanna kazılmak istenenin tersi- ne, piyasa ekonomisini "uygaıiaşb- ran" da, piyasa değil, sosyal hareket olmuştur. Böylece, sırtını polise, ce- zaevlerine ve askeri Avrupa'ya da- yamış bankalar ve para Avrupa'sı- nın karşısına bir sosyal Avrupa'yı çıkarmak isteyenler için sorun, bu amaca ulaştırabilecek güçlerin nasıl seferber edileceği, nerede ve ne za- zümüzü çevirmekten başka çare yok. Kuşkusuz onlann da, yeni gö- revlerine uyabilmeleri için yığınla engel var önlerinde. Onlar için de militan sendikacılık tehdit altında- dır. Buradan kalkarak diyeceğiz ki, bir sosyal Avrupa'nın motoru olabi- lecek Avrupa sendikacılığı, yeniden inşa edümeyi bekler; az çok radikal şu bir dızı kopukluk pahasına ola- caktır bu: Ulusal, hatta milliyetçi özelliklerden kopuş; devletlerin sı- nırlan içine hapsolmuş sendikal ge- leneklerden kopuş; "küreselleş- me"nin aşıladığı ekonomikyazgıcı- lıktan kopuş; yeni liberalizmden, da- hası "sosyal Kberafizm"den kopuş... Yeni sendlkacılıkın göreylerl Bu yenileşmiş sendikacılık, her türlü hukuksal ve idari engelle- mıyla bağlan koparmak için bu zo- runlu; sağlık, konut, taşınma, bilgi- lenme, eğlenme, kadın-erkek arası ilişkilerde yeni istemleri birbirine bağlamak için de böyle. Birleşmiş bir Avrupa sendikal konfederasyonu inşa etmek, ilk bakışta ne denli üto- pik görünürse görünsün, kolektif ve bireysel sayısız değişmelerin yön- lendirilmesi için hiç kuşkusuz kaçı- nılmaz. Avrupa sosyal hareketinin oluşması işte bütün bunlann sonucu olacak. Böylesi güç bir girişimi düşünmek için, yararlı da olsa, gelecegin Avru- pa sosyal hareketini tasarlarken, onunla geçen yüzyılın işçi hareketi modeli arasında fazla benzerlikler kurmaktan da sakınmah. Avrupa toplumlannm sosyal yapısı, hem de sanayide işçilerin yeri bakrmından pek köklü değişikliklere uğramıştır. man seferber edileceğini bihnektir. Akla ilk gelen de açıktır ki, Avru- pa Sendikalar Konfederasyonu ola- cak. İçine sadece Fransızlann CGT'sini kabul etmiş olan söz konu- su konfederasyonun, patronlann, üs- tehk iyiden iyiye donanıp Brükserin kararlannı etkileyen kuruluşuna, Avrupa Sanayi Konfederasyonlan ve Müstahdemleri Birliği'ne karşı, örgütleniş bakınundan olsun. bili- nen mücadele silahlanna (grevler, gösteriler vb.) dayanıp Avrupa ça- pında gerçek kolektif sözleşmeler dayatma yoluyla olsun, pek bir şey- ler yapabildiği söylenemez. Böylece, Avrupa Sendikalar Kon- federasyonu'nun, en azından kısa vadede, militan bir sendikacılığa bağlanması beklenemeyince, önce, geçici de olsa, ulusal sendikalara yü- ri aşabilecek, ulus içinde mesleksel, etnik kaynaklara bağlı sosyal taka- naklann üstüne çıkabilecek güçte; gerçekten enternasyonalist bir ruh- la donanmış, insanlan arkalanndan sürükleyebilecek kişileri göreve ça- ğıracaktır. Aykın kaçacak da olsa söylemeli: Gençlerin, özellikle de göçmen çev- relerden gelen gençlerin önemli bir yeri olacaktır bu süreçte. Öte yandan, her türlü direniş stra- tejisinin şartı olan enternasyonalist tavnn her yurttaşta geUşmesine de çahşmalı. Kamu ve özel kesim sen- dikalan arasında eşgüdüm ve ortak çalışma konusunda yeni eylem bi- çimleri yaratıp onlan kurumlaştır- manın yararlan büyüktür. Sendika- lar ve başka alanlarda "fildrleri dö- nüştürmek": "Sosyal"in dar anla- Şimdi, yeni örgütleniş biçimleri ve yeni mücadele silahlan; meslekler arasuıda da yeni dayanışmalar söz konusudur. Özellikle emeğin iğreti- liği üzerinde iyiden iyiye düşünmek ve yeni davranış biçimleri ortaya koymak gerekiyor. Uzlasma sendikacılığı yerlne protestocu sendikacılık Feni sendikacılık, iğreti emek po- litikasuun kurbanlan arasında yeni dayanışma biçimleri üzerinde titizlik gösterecektir, göstermeli de. Iğretilik, bugün neredeyse her mes- lekte alabildiğine yaygın: Eğitimde, sağlık ve -gazeteciler gibi- iletişim mesleklerinde, müstahdemlerle iş- çiler arasında görüldüğü kadar çok. Yeni sendikacılık, bütün stratejileri -mümkün olduğu kadar geniş- çö- zümleyici bir eleştiriye tabi turmalı- dır; işin dikkat çekici yanı, bu stra- tejilere, bilerek ya da bilmeyerek, sosyal demokrat hükümetlerin kimi reformlan omuz veriyor; daha da il- ginci, bizzat bu stratejilerin kurban- lannın olan biten hakkında aydınlık bir fıkirleri yok ve boş düşlerin ar- kasından gittikleri gibi, onlan arala- nnda kuzu kuzu bölüşüyorlar da. Böylece, yeni sendikacıhğın çözüm- lemesi pek gerekli olduğu kadar ala- bildiğine güç de. Ancak bunlann yanı sıra ve özel- likle çok yaygın olup gerçekliği ol- duğu gibi görmeyi engelleyen ve de- ğişim için de cesaret kıncı olan baş- ka önfikirlerle de bağlan koparmak gerekiyor: Fransa'da "poütolog- lar"la, okuldan "yetişme" gazeteci- ler arasındaki zıtlığı hatırlatmalı; sonra, içinde CGT'nin de bulundu- ğu "protestocu sendikacıhk" ile -Al- man DGB Konfederasyonu'nun temsilcisi olduğu- "uzlaşma sendi- kacüığTnı hatırlatmalı. Bu hareket- sizleştiren anlayış, şunu görmeyi en- gelliyor Sosyal fetihler, ancak yete- rince örgütlü bir sendikacılık eliyle elde edilebilirler; patronlann ve tek- nokratlann elinden söküp alabilecek bir güç olmadıkça bir kazanım ha- yaldir. Yeni liberal iktisatçılar, iş uyuşmazlıklanna son vermeyi, bir yerde bireysel seçimlerin bir eseri olarak gördükleri için "protestocu sendikacılık"tan kurt görmüş gibi kaçıyorlar; onlara göre, "uzlaşma sendikacıhğı''dır önemli olan, ama emekçiler okkanın altına gidiyor- muş her defasında, e o kadarcık da olacak! Ne söylemeli son olarak? Uluslararası boyutlann f dneml erçekten sosyal bir Avrupa'yı kuracak olan, akla yatkın bir ütopyadır. Bunun çevresinde birle- şebilenler, davayı kazanacaklar. Sendikalar bunu anlamalı ve militan temellerini de ona göre donatıp pe- kiştirmeliler. Sendikacılıkta en bü- yük engellerden biri, kısa vadeli kor- poratif çıkarlann üstüne çıkıp onla- n aşamamakör. Gelişmeler de ora- ya varmıştır ki, konulara evrensel bir iradecilik açısından yaklaşılmalıdır. Özellikle işsizler hareketini sosyal hareketle bütünleştirmeli ve ekono- mik ve mali güçlerin boy gösterdik- leri yerlerde onlann karşısma dikil- melidir; bu boy gösterme de artık uluslararasıdır, boy ölçüşme yerle- rinden biri de ister istemez orası ola- cak. Son uluslararası hareketler içinde en dikkat çekici olanlardan biri, hiç kuşkusuz, işsizlerin Avrupa yürüyü- şüydü. Büyük çoğunluğun dikkatin- den kaçmış olsa da, taşıdığı bir an- lam vardı ki şuydu: Yahıız sosyal hareketin önemini değil, onun da ötesinde, enternasyo- nalizmin yaşamsal gerekliliğine işa- ret ediyordu; daha da açığı, düşün- ce ve eylem biçimlerinde enternas- yonelleşmenin zorunluluğunu gös- teriyordu... Enternasyonalizm, ama nasıl? YARIN: NASIL BİR ENTERNASYONALİZM? SÖKE İCRA DAİRESİ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK AKTTIRMAİLANI 1999/2841 Satılmasına karar venlen gayıimenlculün cınsı, hymetı, adedi, evsaft. 1. Söke, Çalışh köyü, köy civan mevkii incir bahçesi cinsinde tapunun 559 parsel, cilt 7, sayfa 599' da kayıtlı taşuunaz, her ne ka- dar tapu kaydında incir bahçesi olarak yazılmış ise de yine halihazır durmn ıtibanyla 4.5 yaşlannda narencıye ağaçlan bulunduğu su- lu tarıın yapılan bir bahçedir. lçerisinde kurulmuş hazır narenciye tesisinin bulunması ve ulaşım durumu dikkate alındığında ağaç de- ğen dahil 1 m2'sinin 850.000 TL olabileceği taşınmazın tamamı 14110 m2 Yılmaz Portakal hissesine 7055 m2 ısabet ettiği, bu da 5.996.750.000 TL olabileceği büirkişılerce takdir edilmıs olup satışın saat: 10.30/10.45 (borçlu his. 2/4). 2. Söke, Çalışh köyü, Oğ- lan mevkii tarla cinsinde 8600 m2 miktannda tapunun parsel 651, cilt 7, sayfa 651'de kayıth taşınmaz, halı hazır durumu zeytinlik olduğu ve taşınmaz ıçensınde 45-50 yaşlannda mahsuldar zeytin agaçlannın bulunduğu, borçlu Mehmet Adalı hissesine ısabet eden 4300 m2'nin ağaç değeri dahü toplam değerinin 1.505.000.000 TL olabileceği, saüşın saat: 11.00/11.15 (borçlu hissesi 3/6) 3. Söke, Çalışh, Alakilise mevkii zeytinlik cinsinde, 7720 m2 miktannda tapunun parsel 1194, cilt 13, sayfa 1193'de kayıth tasınmaz, haliha- zır durumu 651 parselle, aynı olup borçlu Mehmet Adalı'nın 1/3 hissesine ısabet eden miktar 2573 m2 olduğu, ağaç değeri dahil top- lam değerinin 900.550.000 TL olabileceği. satışın saat: 11.30/11.45 tşbu sahş üanı adresleri belh ohnayan ilgüüer için de LtK'nun 127. maddesi gereği ilanen tebligat yerine kaimdır. S»tış şartlan: 1-Satvş, 16,11/2001 günü yukanda karşüannda yazılı saatlerde Söke lcra Dairesi'nde açık arttmna suretiyle yapı- lacaktır. Bu arttuıuada tahmin edılen kıymeün yûzde 75'ini ve rüçhanh alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve saüş masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok artbranm taahhüdü baki kalmak şartıyla 26/11/2001 günü ay- nı yerde aynı saatte ikinci arttırmaya çıkanlacaktır Bu artbnnada da bu miktar elde edilemerruşse gayrunenkul en çok arttıranın ta- ahhüdü saklı kahnak üzere arttırma ilanmda gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bede- linin mahn tahmin edilen kıymetinin yüzde 40'ını bulması ve saüş isteyenin alacagına rüçhanı olan alacaklann toplamuıdan fazla ol- ması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaşnrma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa saüş talebi düşecekür. 2- Artürmaya ıştırak edeceklerin, tahmin edilen kıymeün yüzde 20'sı nıspeünde pey akçesı veya bu miktar kadar mıllı bir bankanm temınat mektubunu vermelen lazımdır. Saüş, peşin para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere meh-1 venlebüir. KDV, resmi ihale pulu tapu alun harcı, masraflan alıcıya aıttir. Tapu satım harcı, tellahye taşınmazın aynmdan doğan birikmiş ver- gıler saüş bedehnden ödenir. 3- tpotek sahibı alacaklılaıia diğer ügılılenn (*) bu gayrunenkul üzenndeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeleri ile on beş gün içinde dairemize bıldırmelen lazımdır. Akst takdirde haklan tapu sici- lı ile sabit olmadıkça paylaşmadan hanç bırak.ılacaidardır. 4- thaleye kanlıp daha sonra ihale bedelini yanrmamak sureüyle ıhalenin feshıne sebep olan tüm ahcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasmdaki farktan ve diğeı zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsılen mesul olacaklardır. thale farkı ve temerrüt faızi aynca hükme hacet lfalmalf^iTin dairemizce tahsil olu- nacak, bu fark, varsa öncelikle temınat bedehnden ahnacakür. 5- Şartname, ilan tarüunden ıtibaren herkesin görebıhnesi için daire- de açık olup masrafı venldıgı takdirde ısteyen alıcıya bir örneği gönderilebılir. 6- Saüşa ıştırak edenlerin şartnameyi görmüş ve mün- derecaünı kabul eüniş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 1999/2841 sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümuze başvur- malan ilan olunur. 21/09/2001 (•) tlgüiler tabirine irüfak hakkı sahıpleri de dahildir. Basm: 55782 MENDERESİOIA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Dosya No: 1999/832 TAL. A) Saühnasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeü, adedi, evsafı: Izmir ili, Menderes üçesi Tapu Sıcil Mûdürlüğü Cumaovası Köyü, Kemalpaşa Mah. 41 pafta. 1717 parsel, 1711 sayfada kayıtlı 487 m2 yüzölçümlü arsa ve içinde kuyusu bulunan avlulu ker- piç ev vasfında taynma7Hir Ev yığma kerpiç yapıda, kıremit çaülı olup eski yapüardandır. Ev 100 m2 zemine onırmuş, 2 oda, 1 salon, mutfak, banyo ve WC'den ibaret tek kathdîr. Bahçesinde bah- çe evi, su kuyusu, birkaç büyük ağaç ve kömürlüğu vardu-. Taşmmaz Menderes'in en eski yerle- şün yerinde şehrin merkezmdedir. Karakol ile adliye binalanna yakın ara sokaktadır. Elektrik ve suyu vardır. Taşınmazın 2/4 hissesi saüşa konu olup, saüşa konu 2/4 hısse kıymeü 7.000 000.000- TL.dir. (yedi milyar lıra). B) Taşuımazm imar durumu: Taşınmazda serbest mzam 2 kat, 6.50 met- re yükseklığinde inşaat mümkündür. C) Saüş şartlan: Saüşa çıkanlan taşınmazın 1. saüşı; 16/11/2001 günü saat 11.30'dan 11.40'a kadar Menderes lcra Müdürlüğü'nde açık arttırma suretiyle yapılacakür. Bu artürmada tahmin edilen kıymeün %75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmunu ve satiş masraflannı geçmek şarti ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü bakı kalmak şar- tı ile 26/11/2001 günü aynı yer ve saatlerde ikinci artürmaya çıkanlacaktır. Bu artürmada da rüç- hanh alacaklann alacağuu ve satiş masraflannı geçmesi şarü ile kıymetin %40'ını bulduğunda iha- le olunur. 2- Artürmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymeün yüzde 20'si nispetinde pey ak- çesi veya bu miktar kadar mıllı bu- bankanın teminaî mektubunu venneleri lazımdır. Saüş, peşm para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pu- lu, tapu harç ve masraflan ile KDV alıcıya aittir. Binkmiş vergüeT satiş bedelinden ödenir. 3- tpo- tek sahibı alacaklılarla diğer ılgılılenn (*) bu gaynmenkul üzenndeki haklanm hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeleri ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazım- dır. Aksı takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hanç bırakılacaklardır. 4- Sa- tiş bedeli hemen veya verilen mühlet ıçuıde ödenmezse lcra Iflas Kanunu'nun 133. maddesi gere- ğmce ihale fesh edilir. tkı ihale arasındaki farktan ve yasal faızden alıcı ve kefilleri mesul tutula- cak ve hıçbir hükme hacet kaünadan kendilennden tahsil edilecektir. 5- Şartname, ilan tarihınden itibaren herkesin görebümesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde ısteyen alıcıya bir ör- neği göndenlebilir. 6- Saüşa işürak edenlenn şartnameyi görmüş ve münderecaüru kabul etmiş sa- yılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 1999/832 Tal sayılı dosya numarasıyla müdürlüğü- muze başvurmalan ilan olunur. 20 09.2001 (*) llgüıler tabinne irtifak hakkı sahiplen de dahildir. Basm: 55791 Endüstri Bölgeleri Yasa Tasarısı TBMM'de Anayasa değişti politika sürüyor • Imar, çevre, kültür ve planlama ilkelerini yok sayarak yabancı sermaye yatınmlanna "ayrıcalıklı yer tahsisi" öngören Endüstri Bölgeleri Yasa Tasansı, anayasada bu anlayışı engelleyen yeni düzenlemelere rağmen Bakanlar Kurulu karanyla TBMM'ye sunuldu... OKTAYEKtNCt Ülkenin doğal ve kültürel zenginliklerini banndıran orman. ta- nm ve SİT alanlannın "yabancı sanayi yatı- runlanna" teslimini "kolaylaştuTnak" için hazırlanan u Endüstri Bölgeleri Yasa Tasan- sı", duyarlı çevrelerin yoğun tepkileri üzerine "jTimuşaülarak" yeni- den düzenlendi. Bakanlar Kurulu'nca 23 Ağustos 2001 tari- hinde kararlaştınlarak Başbakan Bülent Ece- vit imzasıyla 10 Eylül 2001 De TBMM Baş- kanlığı'na sunulan ye- ni düzenlemede, önce- ki taslaktaki "tepkitop- layan maddelerden" bir kısmı "açıkça" yer al- mıyor... Orneğin, endüstri bölgelerinin tespitinde ve buralardaki yatınm- larda İmar Yasasf nın Kültür ve Tabiat Var- hklannı Koruma Yasa- sı'nın, Çevre Yasa- sı'nın, Maden Yasa- sı'nın, Belediyeler Ya- sası'nın ve Köy Hiz- metkri'yle ilgili yasa- lann toplum, çevre ve tarih değerlerini koru- yan hükümlerini "ge- çersiz" kılan maddeler son taslakta yok. Benzer şekilde aynı bölgelerdeki yatınm taleplerinin "15 gûn içinde sonuçlandınlma- sını" öngören ilk tas- laklardaki izin süreleri de TBMM'ye sunulan metinde **3 aya" çıkar- tıhnışdurumda... Taslakta yer almasada» Taslağın 2. madde- sinde "endüstri bölge- leri kurulacak alanlan beiirlemek* yetkisiyle kurulan ve Başbakan- hk Müsteşan'nın baş- kanlığında çok sayıda bakanhğın u bakanlık müsteşan", "genel ımi- dür" ve "TOBB" tem- silcileriyle oluşturulan "Endüstri Bölgeleri Koordinasyon Kurulu" (EBKK). bu yetkisini kullanırken imar, çevre ve korumaya dönük ya- sal ve bilimsel ilkelere "uymak zorunda" tu- tuhnuyor... Çünkü taslakta bu tür yer seçimi karan için "ilgili mevzuatın göze- tilmesT yönünde her- hangi bir "bağlajıa ku- ral" yer almadığı gibi. 3. madde de EBKK'nin belirlediği yerlerin "Bakanlar Kurulu ka- ranyla Resmi Gaze- te'de yayunlanacağı'' hükme bağlanarak. ay- nı yerlerin sanayi yatı- KÜLTÜR • SANAT galeri BİNYIL FERRUH BAŞAGA MEHMET GÜLER ŞÜKRÜ KARAKUŞ ZEKAİ0RMANC1 ISTANBUL SANAT FUARI arfsfISTAN&UL A M FA1R OCTOiat / M 4 / EKİM 2001 Hhtf Inuım stul suın TTPSIAJI itnr ST««UI EmnxM nua nnvş 11MEHMET GÜLER Kitap iınza günü 9 Ekim Saat 15.00 nmlanna açılması bir tür "yasa gûcüne" ka- vuşturuluyor... Dahası, yine bu yön- temle "re'sen imar iz- ni" verilecek doğal ve kültürel alanlardaki ya- tınmlann olası "koru- ma ve çevre mevzuaü engetine" takıhnamala- n için de aynı mevzu- atın "imar denetimin- den" sorumlu 'S'aKler" ve "belediye başkanla- n", endüstri bölgeleri- nin yönetim ve işletme- sinde "görevii'' kılını- yorlar... Böylece belediye başkanlan, kentlerinin "imar saglığı'' için kar- şı çıksalar bile, hükü- metçe belirlenecek yer- lerdeki endüstri yatı- nmlannda "kanun zo- ruyla" ve üstelik "so- rumlu ttişi" sıfatıyla yarduncı ve destek ola- caklar... Hükümetin böylesi "ayncahklar" içeren bir yasa taslağını TB- MM'ye sunduğu dö- nemde, anayasanın benzer uygulamalan bundanböyle "demok- rasiye ve toplumsal hakİara aykın bulacak şekilde değişrjrilmesi" ise yürürme ile yasama arasındaki "anlayış fer- kuun" kolay giderile- meyeceğne yönelik ilk "kanrt" olsa gerek... Yakında. anayasanın yeni şekmife göre dü- zenlenecek "uyum ya- satan" taslaklannda da açığa çıkacağı anlaşı- lan bu fikir aynlığmı şimdiden yansıtan En- düstri Bölgeleri Yasa Taslağı, eğer düzenlen- diği şekliyle TBMM'- den de onaylanırsa, Meclis'in "Avrupa Bir- liği vizyonu" da yara alacak... Çünkü yine bu ya- sayla "teşvik'' edilmek istenen yabancı serma- yenin Avrupa'daki hiç- bir merkez ülkesinde, doğa-çevre-tarih ve kent değerlerini böyle- sine yok sayan bir "plansız yaürun alanı" anlayışı gözlenmiyor... Tersine, bu gibi beklen- tileri kolaylaştırmak yerine "engellemeye" dönük çok sayıda yasa var ve "uluslararası çevre sözleşmeleriyle'' de bu duyarlılık Avru- pa bütününde etkin kı- lınıyor... Sonuç olarak hükü- metin TBMM'ye sun- duğu ve görüşme sırası için "anayasa değişik- Kkleri" beklenen En- düstri Bölgeleri Yasası, hem "yeni anayasal il- kelere" hem de "AB'nin imar ve çevre normlarına'' aykın... (O 212) 293 89 78 llanlarınız İçin (0212)293 89 78 | perareklam9perareklam.com.tr perareklamAsuperonline.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle