25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 EKİM 2001 PAZARTESİ HABERLER Köşk'te güvenlik önlemleri • ANKARA (ANKA)- Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, Çankaya Köşkü ve Tarabya Köşkü'nün etrafindaki güvenlik önlemlerini arttıracak. Çankaya Köşkü'nün giriş kapılan ile köşkü çevreleyen duvar ve parmaklıklardaki sabit ve hareketli kameralann yurtdışından pazarhk usulüyle satın alınarak modernize edileceği öğrenildi. Bu kapsamda kameralann baglı olduğu dijital sistemler de yenilenecek. Tarabya Köşkü etrafindaki bahçe duvarlannın bazı bölümlerinin de derrür parmaklık, kafes tel ve dikenli telle çevrelenmesi benimsendi. Bu iş için yaklaşık 25 milyar liralık bir bütçe aynldı. Kriz darbesi • ANKARA (AA)- Ekonomide yaşanan kriz ve dövizdeki artışlardan ötürü, en düşük memur maaşında bu yılın Ocak- Ekim aylan arasuıda 106 dolar. enyüksek memur maaşmda ise 864 dolar düzeyinde gerileme oldu. Türkiye Kamu-Sen tarafından yapılan bir araştırmaya göre ocak ayında 164 milyon 914 bin lira olan ve 246 dolara denk gelen en düşük memur maaşı ekim ayında 225 milyon 66 bin 224 liraya yükselmesine karşın (yüzde 5.8 oranında yapılacak enflasyon zammı dahil edilerek hesap edildi), 106 dolarhk aşınma nedeniyle 140 dolara düştü. Ocak ayında 1 milyar 332 milyon 577 bin lira olan ve 1995 dolara denk gelen Başbakanlık Müsteşan'nın maaşı, ekim ayında 1 milyar 819 milyon 875 liraya yükselmesine karşın, (yüzde 5.8 oranında yapılacak enflasyon farkı dahil) ekonomik krizden ötürü bu yılın ocak-ekim aylan arasında 864 dolar düzeyinde aşınarak 1131 dolara düştü. Smırdan kaçak ÎUBAYAZIT (AA)-Ağn'nın Doğubayazıt Ilçesi'nde, yurda kaçak yollardan giriş yapan, aralannda bir kadın ve bir çocuğun bulunduğu 16 Afgan uyruklu, çimento kamyonu üzerinde bulunan harç makinesinin içinde bulundu. Doğubayazıt'ta güvenlik güçlerinin yaptığı yol kontrolünde yakalanan ve harç makinesinin içinden güçlükle çıkanlan Afgan uyruklular, ifadelerinde, olası bir savaş korkusu nedeniyle kaçtıklannı söylediler. Yetkililer, yakalanan kaçaklann ifadelerinin ahnmasınm ardından sınır dışı edileceğini bildirdiler. Börekli baklavalı kutfama • ANKARA (ANKA)- TBMM Başkanı Ötner Izgi'nin eşi Aysel Izgi, Türkmenistan'ın bağımsızlığının 10'uncu yıldönümü dolayısıyla TBMM'de bir davet verdi. Ankara'daki yabancı misyon şeflerinin eşlerinin katıldığı davette konuklara börek, zeytinyağlı lahana ve yaprak sarma. baklava, tel kadayıfı ve içeceklerden oluşan mönü, 22 garson tarafindan sunuldu. Aysel Izgi'nin mor Türkmen giysileriyle katıldığı davette Türkmenistan giysileri defilesi sergilendi. 'Demirel'in koordinatörlüğündeki' eski DYP ve ANAP'lılar hareketlendi Sağdayeni parti arayışıBÜLENT SARIOĞLU/ SEKTAÇ EŞ ANKARA-Erken seçim beklentisine dayalı hesaplar, merkez sağ partilerin yanı sıra Meclis dışmdaki yeni oluşum- culan da hareketlendirdi. Sık sık görüş- tükleri eski Cumhurbaşkanı Süleyman DemireTin "koordinatörlüğünde" hare- ket eden eski DYP"liler ve "küskün" ANAP'lılar, TÜSlAD'ın yanı sıra işçi konfederasyonlanrun desteğini almayı amaçlıyor. Parlamentodaki çalkalanma- da Demirel'le bağlantılı ilişkilerin de et- kili olması dikkat çekiyor. Olası seçim hükümetinde yer alma çabalan, ANAP DYP lideri Tansu Ciller: Gençler meseleye el koymahİstanbul Haber Servisi - Istanbul'da partısınin ılçe gençlik kollanyla bir araya gelen DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, "Eğer bugûn gençler işsizse, istedikteri eğhimi alamryorlarsa, istedikkri alanlara yöndemiyorlarsa, eğitildikten sonra işsiz kabyorlarsa mesekve bizzat d koyma zsunanı geuniştir'' dedi. Tarabya Oteli'nde Istanbul ilçe gençlik kollan başkanlanyla bir araya geldikten sonra bir basın toplantısı yapan Çiller, durum tespitinde bulunduklannı belirterek bunlan, "DYP iktidara yüriimektedir. Türkiye'deki nüfusun çoğunluğunu gençler oluşturmaktadır. Seçmenkrin yüzde 6O'ı gençtir. Gençlik beklememeü, meseleye ei koymah" dıyerek sıraladı. Ekonominin göçtüğünü, büyük kentlerdeki işsizlerin yüzde 60'ını gençlerin oluşturduğunu savunarak "Hantal devlet bu iktidar süresince de büyümüştür, ama özd kesim ve hür teşebbüs küçülüyor" diyen Çiller, "Eğer bugûn gençler işsizse, ktedüderi eğitimi alamıyorlarsa, istedikkri alanlara yönekmiyoriarsa, eğhüdikten sonra işsiz kahyoıiarsa meseleye bizzat ei koyma zamanı gelmiştir. Bunun adresi de beflknr" diye konuştu. Türkiye'nin, dünyanın yeniden yapılandığı bir ortamda geride kaldığını öne süren Çiller, bu ortamda Türkiye'nin 10 gün "titrek bir sesle" mektup yazıp yazmamayı tartıştğını söyledi. ve DYP'deki transfer savaşını kızıştın- yor. Yeni oluşum için Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kuruluşunu bekleyen eski milletvekilleri, Süleyman Demirel'le görüşmelerini sıklasnrdı. Demirel'in ge- çen hafta çarşamba günü Ankara'daki bürosunda eski bakan Köksal Toptan'la yaklaşık 1 saatgörüştüğü öğrenildi. De- mirel'in yakın adamlanndan eski DYP milletvekili tsmafl Amasyata da, parti- leşme çalışmalannı gjeçen hafta TÜSt- AD Başkanı Tuncay Ozilhan, İTO Mec- lis Başkanı Atalay Şahinoğlu, MESS Başkanı Tuğrul KntatgubiBk'e anlattı. Ağırlıklı olarak Istanbul'da çalışma yürüten eski politikacılar arasında, ken- di aralannda tam birlik sağlayamamak- la birlikte, Köksal Toptan, Ismail Amas- yalı, Yahm Erez, Hüsnü Doğan, Ünal Er- kan ve Ühan Kesici bulunuyor. Demirel senaryoları Bazı ANAP ve MHP yöneticileri, transferlerdeki son hareketliliği "Demi- rel senaryolanna" bağlıyor. Buna göre, Demirerin bir grup milletvekilini önce DYP'de biraraya getirmek istediği savu- nuluyor. Demirel'in, bir grup politikacı- tbralıiııı Tatlıses memleketinde Bir süre önce yaşamını yitiren Şanüurfa Milletvekili Sedat Edip Bucak ın annesi Müzeyyen Bucak'ı taziyesi için Şanhurfa'ya gelen şarkıcı tbrahinı Tatüses hamşerilerinin yoğun Ugisiyle karşılaştL (Fotoğraf: AA) Erdoğan Kayseri'de sanayici, işadamlan ve partililerle bir araya geldi Sorunlardan seçimle kurtuluruz RECEPBULUT KAYSERİ - AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, sorunlardan tek kurtuluş yolunun seçime gitmek olduğunu savunarak 'Seçim, seçim, illa seçim diyonız" dedi. Erdoğan, işa- damlanna da seslenerek "Soymuşuz, soy- durmuşuz. Ama maaksefişadamlan da bu- nun karşısına çıkmamış. Onun için sizin de vebaKnizvar" diye konuştu. Kayseri'de sanayici, işadamlan ve partili- leriyle önceki gün akşam yemeğinde bir ara- ya gelen Erdoğan ekonomik, siyasi ve sos- yal krizin arkasında "sadece yönetim krizT olduğunu, güven ortamı bulunamadığı için yatınm yapılmadığını söyledi. SakıpSaban- a'nın, Toyota'yı 42 milyon dolar zararla ta- mamen elinden çıkardığına dikkat çeken Er- doğan, "Kriz onu bu kadar vunırsa, küçö- ğü ne kadar vuracağını hesap edin" dedi. Erdoğan, "Kazancmen büyük bölünıü rant- tan sağlanıyor. Başta özel bankalann hepsi- nin Hazine'nin sıründan kaldınlıp aolması lazun. Niye biz bunlann paralannı ödeye- Km" diye konuştu.Türkıye"de yıllardır "kö- tûnün,saygunculannörnekahndığınr savu- nan Erdoğan şöyle konuştu: "Soymuşuz, soydurmuşuz. Ama maaksef işarlamlan da hıınıın karyana çıkmamış. O- nun için sizin de vebaliniz var. Hep beraber bu işin çözüunesi gerekir. Sanayive iş dünya- suıa da dürüsüüğü getireceğiz." SP Genel Başkanı RecaiKutan, ABD'nin Taleban güçleri ve Usame bin Ladin'i bom- balamak için yeterli kamta sahip olmadığı- nı savundu. Partisinin il başkanlan ve il müfettişleri toplatısında konuşan Recai Kutan. ABD'de- ki saldın sonrasındaki gelişmelere değindi. Kutan, "terör" ve "tslam" sözcüklerininbir aradakullanılmasından rahatsızlık duyduk- lannı söyledi. Batı âleminde, böyle "sap- lannlara" zaman zaman rastlandığını kayde- den Kutan, ABD'nin terörist eylemleri Usa- me bin Ladin'in gerçekleştirdiğine ilişkin müttefik ülkelere sunduğu kanıtlann pek çok kimseyi tatmin etmediğini öne sürdü. Yurttaşm sosyal patlama noktasına geldi- ğini belirten SP lideri, ekonomik bunalım- dan çıkış yolu olarak NecmettinErbakan'ın başbakanhğuıı önerdi. ya DYP listelerinde yer bulmaya çalışa- cağı, bu arada Demokrat Türkiye Parti- si'nin (DTP) genel başkanlığına Celal Bayar'ın torunu Murat Bayar'ın "ema- netçi" olarak getirileceği ve eğer DYP'de bir toparlanma olmazsa, bu partinin bo- şalhlarak DTP'ye yönelinebileceği ku- lislerde konuşuluyor. Demirel'in işaretine bağh olarak Ya- şar Topçu, tbrahim GürdaL Işılay Saygın ve Rrfat Serdaroğlu'nun ANAP'tan ko- pabileceği bildirildi. Demirel'in tavn- nın DYP içinde Necmettin Cevheri baş- ta olmak üzere sayılan 10 dolayındaki rahatsızlan da etkileyeceğine dikkat çe- kildi. Demirel, hükümete tepkisini son olarak "Si- yasiiktidann halkta daya- nağı kalmadL Hoşnutsuz- hık, güvensizük dorukta. Durum vahim, vakit çok geçohıyor" sözleriyle düe getirdi. Oökçefc cephesl AKP'ye katılmayan Ankara Büyükşehir Bele- diye Başkanı Melih Gök- çek de, bağımsız Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar'labirkaç kezbir ara- ya geldi. Kocaeli Millet- vekili Meral Akşener MHP'ye yakın durmakla birlikte, Ağar'ın girişim- lerini de yakından izliyor. Demlrel'ln' kehaneti' Cumhuriyet'in sorula- nnı yanıtlayan Ismail Amasyalı, Demirel'in 17 Temmuz 1999 tarihinde Çankaya Köşkü'nde bir grup politikacıya verdiği mesaja dikkat çekti. Amasyalı, Demirel'in bu toplantıda, "Ben hayatta gekbikceğim en ileri nok- taya geldim. Bundan son- ra siyasete girmem. Ama sizşimdiden merkez sağı oluşturmakiçmçahşmaya başlaym. 2 yü sonra Türki- yeekonomik, sosyalve top- lumsal krize sürüklene- cek" dediğini vurguladı. Erez: A$ure glbl olmaz Yalım Erez ise mevcut partilerde yeni bir hare- ket başlatmak yerine ta- mamen yeni bir oluşum içinçalışmalann sonuna geldiklerini söyledi. "ArükIdşilere dayâh ha- reket ve eski ffldrfer ol- mayacak" diyen Erez, şu açıklamayı yaptı: "Partinin kuruluş kadrosu Mecüs'tekuer- den olabildiğince uzak olacak. Aşure gibi parti kurulmaz. Mümkün ol- duğunca eski siyasetçile- rin yer abnadığı bir olu- şum hedefliyoruz. Mec- Bs'in UJbanortada. Dün- ya görüşü çağdaş olan daha ziyade yeni kadro- larla hareket ediyoruz. Bunlar, mesleği siyaset ohnayan, işgüç sahfl>iin- sanlar." SlFIR NOKTASl /ORAL ÇALIŞLAR oralcaltslardyahoo.com Günlük yazımı yazıyordum. Gazetenin danışma bölümün- den aradılar, "ölüm onıcunda bulunan aileler geldi, sizinle görüşmek istiyoriar" dediler. Yazıyı yetiştirmek zorunday- dım, beklemelerini söyledim. Yazı uzadı. Zaman sıkışıktı, iki saate yakın bir zaman geçti. Ben yazıya dalmıştım, telefo- num yeniden çaldı, ailenin bek- lediğini belirttiler. Ya2i bitince danışmaya in- dim. Beyaz başörtülü bir ka- dın, köylü kasketli bir erkek ve (iç genç insan bekliyorlardı. 'Izmir'de hastanede yatan oğ- lumuz, özellikle durumunu si- ze anlatmamızı istedi. Sırfsizi görmekiçin Osmaniye'nin Dû- zlçi ilçesinden geldik" dediler. Acılı yüzlerle bana bakıyorlar- dı. Önce kızları Şerife Önder konuştu, "Ağabeyim Halil Ön- der 1 / 79 Aralık operasyonu sı- rasında Ceyhan Cezaevi'nde yitirdik. ŞijTidi küçük kardeşi- miz Faik Önder ölümle boğu- şuyor. Ne olur onun durumu- na, F tipi cezaevlerinin duru- Ölüm Orucunda Ailelerin Dramı muna ilgi gösterin. "19 Aralık operasyonunda Ceyhan'da yaşamını yitiren Halil Önder, veteriner fakültesi son sınıf öğ- rencisiymiş. Faik Önder de 4 yıllık öğret- menmiş yakalandığında. 19 Aralık operasyonunda ise Üm- raniye Cezaevi'ndeymiş. Ope- rasyondan sonra Buca Kırklar F Tipi Cezaevi'ne nakledilmiş. Ailesi 250 günü aşkın bir süre- dir ölüm orucunda olduğunu söyledi. Kendisi hepatit-B has- tası ve akdenizanemisi teşhi- siyle hastaneye kaldınlmış. Tü- berküloz hastalarıyla birlikte kalıyormuş ve sürekli bakıma muhtaç bir durumdaymış. Ai- lenin fertleri Türkiye'nin dört bir yanından işlerini güçlerini bıra- kıp kardeşlerinin yanında ona bakmaya çalışıyoriarmış. ••• Bunlan anlatırken anne Fat- ma Önder ağlamaya başladı. "Zoriuklarla okutup büyüttü- ğüm biroğlumu, Halilimi ope- rasyondakaybettim. Şimdi Fa- ik ölümün sınınnda. Dayana- cak gücüm kalmadı. Ne eko- nomik gücümüz ne de daya- nacak gücümüz yok. Ne olur buna bir çare bulun. Artık kim- se onlaria ilgilenmiyor. Ne olur! Ne olur!" Ceyhan'da yaşamını yitiren Halil'in kız kardeşi Şeri- fe, "Ağabeyimin operasyonda yakılarak öldürüldüğü, resmi rapohaha ortaya çıktı. Ne he- sap soran var, ne de ilgilenen." Gerçekten de hâlâ çok sayı- da insan içeride ve dışanda ölüm orucunu sürdürüyor. Bu bir çözüm mü, hâlâ ölüm oru- cu yaparak bir çözüm üretile- bilir mi? Bu tartışılabilir. Ancak hâlâ insanlar ölüyor, hâlâ in- sanlarsakat kalıyor. Ailelerin de belirttiği gibi medya artık bu konuya tamamen ilgisiz dav- ranıyor. Kamuoyunun da bu konuda duyarlı davrandıgını söylemek çok zor. Belki de ölü- me dayalı bir çözüm istenmi- yor. Ölüm orucunu tartışabiliriz, ama bu arada en büyük acıyı aileler çekiyorlar. Onlann on- larcasını tanıdım. Zaman za- man gazeteye geliyorlar. Çare- sizliklerini, olanaksızlıklannı yüzlerinden okuyoruz. Okutup büyüttükleri en değerii varlıkla- n yok olup giderken kendileri de maddi ve manevi yönden eriyorlar. Bir kısmının artık ço- cuklannın ziyaretine gidecek güçleri bile kalmamış. F tipi cezaevleri konusu bir çözüme ulaşmadı. ölüm hâlâ sürüyor. İnsanlar sakat kalryor ve Türkiye'de bu konuda insa- ni bir çözüm yaratılamadı. Bu arada unutulup giden bir konu- yu yeniden anımsatmakta ya- rar var 19 Aralık operasyonuy- la ilgili otopsi ve bilirkişi rapor- lan ne oldu? Insanlann atılan bomba ve gazlaria yaşamlannı yitirdikleri devletin resmi raporianyla ka- nrtlandı. Yine insanlann kur- şunlarla öldürüldükleri de or- taya çıktı. Butün bunlar suç de- ğil mi? Bu suçun failleri hakkında bir soruşturma açıldı mı? Hedef gözeterek kurşun atma emirle- rini kimler verdi? Öldürücü bombalan bilerek kimler attı ve bunlara kim emir verdi? • • • Fatma Önder, Musa Önder, Osmaniye'nin Düziçi ilçesinde kendi halinde yaşayan insan- lardı. Ellerindeki çok sınırh ola- naklaria çocuklannı eğitime yolladılar. Çocuklan okudu, bir şeyler öğrendi ve bir gün içle- rinden birinin ölüm haberi gel- di. Diğeri ise ölümün eşiğinde. Onlar çocuklannın ölmesini is- terier mi? Bir anne ikinci oğlu- nun da ölümüne nasıl katlana- bilir? Bu ülke neden bir ölüm ülke- si haline geldi? Bu ülke neden kendi çocuklanyla hep ölüm üzerinden hesaplaşıyor? Fat- ma ve Musa Önder'in dramı, bu ülkenin dramı, bu ülkenin insanlannın dramı. O dramı an- lamalıyız. O drama ilgisiz kala- mayız. 2000^Lt YILLARDA ERDAL ATABEK Meleklere, Cinlere İnamyop musunuz?.. Böyle bir soruya "inanıyorum", "inanmıyorum", "bilmiyorum" gibi yanıtlar verilebilir. Çünkü bu soru, bir "(nanç sorusu"dur. Melekte- rin, cinlerin variığı konusu bilimsel bilgiyle ölçüle- bilecek, bilinecek bir konu değildir. Ama bilimsel bilgiyle ilgili bir alanda okuyan üni- versite öğrencilerinin bu soruya "inanıyorum" ya da "inanmıyorum" biçiminde verdikleri yanıt çok önemlidir. Çünkü onlar, herolayın nedenleri ve so- nuçlannın ölçülebilir, yinelenebilir, belirii koşullar- la oluşur, önlenebilir, değiştirilebilir, sonuçta da ka- nıtlanabilir olduğunu öğrenerek yetişmektedirier. Şimdi, "Melekler, cinler gibi variıklara inanıyor musunuz?" sorusuna verilen yanıtlara bakalım. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencileri: İnanıyo- rum yüzde 75.9 İnanmıyorum yüzde 9.26 ,. Olabilir yüzde 14.81 Istanbul Tıp Fakültesi öğrencileri: İnanıyorum yüzde 85.71 tnanmıyorum yüzde 9.52 Olabilir yüzde 4.76 ODTÜ fizik öğrenileri: İnanıyorum yüzde 75.00 İnanmıyorum yüzde 8.33 Olabilir yüzde 16.67 Bilim ve Ütopya dergisi 2001 yılı Ekim sayısın- da çok kutlanacak bir çalışma yaparak içinde bu- lunduğumuz durumu gözler önüne sermiş. Bu top- lumun buralara nasıl sürüklendiğini merak eden herkesin, derginin bu sayısını hemen alarak oku- ması, incelemesi ve düşünmesi gerekiyor. "Safsa- ta anketi"r\\ herkes okumalı. Üniversitelerin öğretim üyeleri, öğretmenler, po- litikacılar, şirket yöneticileri, sivil toplum kuruluş- lan yöneticileri, sendikacılar, meslek kuruluşlan, anneler, babalar, herkes bu dergiyi almalı, okuma- lı, okutmalı ve tartışmalı. (Aslında bu anketin onlar için de yapılması gerekir.) "Kadere inanıyor musunuz?" sorusunun yanıt- lannı herkes okuyup öğrenmeli. Bakın, "Kadere inanıyorum" yanıtlan nasıl geli- yor? "Evet inanıyorum", Cerrahpaşa Tıp 4. sınıf öğ- rencileri: Yüzde 79.07 Istanbul Tıp 4. sınıf öğrencileri: Yüzde 80.95 Kocaeli Tıp 4. sınıf öğrencileri: Yüzde 81.03 ODTÜ fizik 4. sınıf öğrencileri: Yüzde 83.33 ODTÜ matematik 4. sınıf öğr.: Yüzde 55.56 Dergiyi alın ve aynntılı istatistikleri inceleyin. "Kadere inanıyorsunuz" da hastalannızın iyile- şip iyileşmediğini neye bağlayacaksınız? "Kader" mi diyeceksiniz? Kadere inanacaksınız da fizik olaylannı kaderle mi açıklayacaksınız? Türkiye, dünyanın ortaçağına dönmüş de kim- senin bu denli net haberi olmamış. Bu "safeata anketi"nin ortaya koyduğu gerçek- ler dehşet vericidir. . "insan soyunun Havva ve->4denröieri(geldiği görüşüne inananlann oranı, W&ı Tıp öğrencilerinin arasındayüzde 65'ten yüksek- tir. ,. , • î ODTU fizikte yüzde 83'tür. Ankara elektronikte yüzde 68'dir. Darwin ve evrim teorisi hiç ortaya çıkmamış, "Türierin Kökeni" hiç yazılmamış. üselerde başan oranı neden çok düşük olma- sın? Bilimsel düşünce ortadan kalkmış. Matematik salt sayısal formüllere dönüşmüş, felsefeyle bağlantısı kesilmiş, bilen yok. Matematik denince akla nefret geliyor. Fen desen uzak dursun. Fizik, kimya, biyoloji öcü. Felsefe mi? "Şimdi felsefe yapma "dan ibaret. Türkçe, evlere şenlik. Yabancı dil, göstermelik. Kullanılan dil argoya dönüşmüş. Tarih-coğrafya mı? Ezberle gitsin. Sen cinlerle perilerle uğraş, kaderinle baş başa kal. Daha beter olmamak için bir nedenin var mı? e-mail:erdalatak(a superonline.com faks:0212-513 90 98 Didim'de eğitim çalışması 4 Tesettür oteli'nde Saadet PartLsi kaıııpı ANKARA (ANKA)- Anayasa değişiklikle- rinde Necmettin Erba- kan'ın şubat ayındapar- tinin başına dönüşünü başaramayan SP, 6 ayda 23 bin il ve ilçe yöneti- cisine verilecek eğitim çalışmalannı, haremlik selamlık uygulaması nedeniyle "beşyıdızlıte- settür otel" olarak bili- nen Didim'deki Caprice Otel'de gözlerden uzak bir şekilde başlath. SP. Tayyip Erdo- ğan'uı genel başkanlı- ğında AKP'nin kurul- masının ardından Milli Göriiş çizgisine döne- rek, Islamcı tabana açık bir biçimde seslenmeye başlamasıyla birlikte diğer partilerden farklı tutumunu sürdürüyor. SP, bu çerçevede kuru- luşunun ardından plan- ladığı eğitim kampını sessiz sedasız biçimde başlattı. Müşterilerinin kullanacağı ortak me- kânlannı haremlik se- lamlık ayırdığı için "Türkiye'nin tek 5 yıl- dızh tesettür oteB" ola- rak bilinen Didim'deki Caprice Otel'de gerçek- leşecek eğitim kampı, Şubat ayına kadar sür- dürülecek. Kampta, teş- kilatlanmasını büyük oranda tamamlayan par- tinin sayılan 23 bini bu- lan il ve ilçe yöneticisi alfabetik sırayla eğitim- den geçirilecek. Eğitim kampının müfredatı biz- zat Necmettin Erba- kan'ın onayuıdan geçi- rildi. Partinin ikinci ada- mı konumundaki Oğuz- han Asfltürk'ün organi- zasyonuyla gerçekleşe- cek olan ve çok sayıda milletvekilinin de katı- lacağı kampta, partilile- re AKP'nin kuruluşun- dan sonra "öze dönüş" planı çerçevesinde yeni- den sahip çıkılan Milli Görüş çizgisinin eğitimi verilecek. Anayasa de- ğişikliklerinin hemen ardından gözlerden uzak gerçekleşmesi amacıyla genel başkan Recai Kutan'ın açıhşmı yapmadığı kampta, SP yöneticilerine partinin artık 28 Şubat dönemin- de izlenen çizgiden çı- karak, açık açık lslamcı tabarun temsilcisi oldu- ğu anlatılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle