Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 EKİM 2001 PAZARTESİ
HABERLER
Köşk'te güvenlik
önlemleri
• ANKARA (ANKA)-
Cumhurbaşkanlığı
Genel Sekreterliği,
Çankaya Köşkü ve
Tarabya Köşkü'nün
etrafindaki güvenlik
önlemlerini arttıracak.
Çankaya Köşkü'nün
giriş kapılan ile köşkü
çevreleyen duvar ve
parmaklıklardaki sabit
ve hareketli kameralann
yurtdışından pazarhk
usulüyle satın alınarak
modernize edileceği
öğrenildi. Bu kapsamda
kameralann baglı
olduğu dijital sistemler
de yenilenecek. Tarabya
Köşkü etrafindaki bahçe
duvarlannın bazı
bölümlerinin de derrür
parmaklık, kafes tel ve
dikenli telle
çevrelenmesi
benimsendi. Bu iş için
yaklaşık 25 milyar
liralık bir bütçe aynldı.
Kriz darbesi
• ANKARA (AA)-
Ekonomide yaşanan kriz
ve dövizdeki artışlardan
ötürü, en düşük memur
maaşında bu yılın Ocak-
Ekim aylan arasuıda
106 dolar. enyüksek
memur maaşmda ise
864 dolar düzeyinde
gerileme oldu. Türkiye
Kamu-Sen tarafından
yapılan bir araştırmaya
göre ocak ayında 164
milyon 914 bin lira olan
ve 246 dolara denk
gelen en düşük memur
maaşı ekim ayında 225
milyon 66 bin 224 liraya
yükselmesine karşın
(yüzde 5.8 oranında
yapılacak enflasyon
zammı dahil edilerek
hesap edildi), 106
dolarhk aşınma
nedeniyle 140 dolara
düştü. Ocak ayında 1
milyar 332 milyon 577
bin lira olan ve 1995
dolara denk gelen
Başbakanlık
Müsteşan'nın maaşı,
ekim ayında 1 milyar
819 milyon 875 liraya
yükselmesine karşın,
(yüzde 5.8 oranında
yapılacak enflasyon
farkı dahil) ekonomik
krizden ötürü bu yılın
ocak-ekim aylan
arasında 864 dolar
düzeyinde aşınarak 1131
dolara düştü.
Smırdan kaçak
ÎUBAYAZIT
(AA)-Ağn'nın
Doğubayazıt Ilçesi'nde,
yurda kaçak yollardan
giriş yapan, aralannda
bir kadın ve bir çocuğun
bulunduğu 16 Afgan
uyruklu, çimento
kamyonu üzerinde
bulunan harç
makinesinin içinde
bulundu. Doğubayazıt'ta
güvenlik güçlerinin
yaptığı yol kontrolünde
yakalanan ve harç
makinesinin içinden
güçlükle çıkanlan
Afgan uyruklular,
ifadelerinde, olası bir
savaş korkusu nedeniyle
kaçtıklannı söylediler.
Yetkililer, yakalanan
kaçaklann ifadelerinin
ahnmasınm ardından
sınır dışı edileceğini
bildirdiler.
Börekli baklavalı
kutfama
• ANKARA (ANKA)-
TBMM Başkanı Ötner
Izgi'nin eşi Aysel Izgi,
Türkmenistan'ın
bağımsızlığının 10'uncu
yıldönümü dolayısıyla
TBMM'de bir davet
verdi. Ankara'daki
yabancı misyon
şeflerinin eşlerinin
katıldığı davette
konuklara börek,
zeytinyağlı lahana ve
yaprak sarma. baklava,
tel kadayıfı ve
içeceklerden oluşan
mönü, 22 garson
tarafindan sunuldu.
Aysel Izgi'nin mor
Türkmen giysileriyle
katıldığı davette
Türkmenistan giysileri
defilesi sergilendi.
'Demirel'in koordinatörlüğündeki' eski DYP ve ANAP'lılar hareketlendi
Sağdayeni parti arayışıBÜLENT SARIOĞLU/ SEKTAÇ EŞ
ANKARA-Erken seçim beklentisine
dayalı hesaplar, merkez sağ partilerin
yanı sıra Meclis dışmdaki yeni oluşum-
culan da hareketlendirdi. Sık sık görüş-
tükleri eski Cumhurbaşkanı Süleyman
DemireTin "koordinatörlüğünde" hare-
ket eden eski DYP"liler ve "küskün"
ANAP'lılar, TÜSlAD'ın yanı sıra işçi
konfederasyonlanrun desteğini almayı
amaçlıyor. Parlamentodaki çalkalanma-
da Demirel'le bağlantılı ilişkilerin de et-
kili olması dikkat çekiyor. Olası seçim
hükümetinde yer alma çabalan, ANAP
DYP lideri Tansu Ciller:
Gençler
meseleye
el koymahİstanbul Haber Servisi - Istanbul'da
partısınin ılçe gençlik kollanyla bir araya
gelen DYP Genel Başkanı Tansu Çiller,
"Eğer bugûn gençler işsizse, istedikteri
eğhimi alamryorlarsa, istedikkri alanlara
yöndemiyorlarsa, eğitildikten sonra işsiz
kabyorlarsa mesekve bizzat d koyma zsunanı
geuniştir'' dedi. Tarabya Oteli'nde Istanbul
ilçe gençlik kollan başkanlanyla bir araya
geldikten sonra bir basın toplantısı yapan
Çiller, durum tespitinde bulunduklannı
belirterek bunlan, "DYP iktidara
yüriimektedir. Türkiye'deki nüfusun
çoğunluğunu gençler oluşturmaktadır.
Seçmenkrin yüzde 6O'ı gençtir. Gençlik
beklememeü, meseleye ei koymah" dıyerek
sıraladı. Ekonominin göçtüğünü, büyük
kentlerdeki işsizlerin yüzde 60'ını gençlerin
oluşturduğunu savunarak "Hantal devlet bu
iktidar süresince de büyümüştür, ama özd
kesim ve hür teşebbüs küçülüyor" diyen
Çiller, "Eğer bugûn gençler işsizse,
ktedüderi eğitimi alamıyorlarsa, istedikkri
alanlara yönekmiyoriarsa, eğhüdikten sonra
işsiz kahyoıiarsa meseleye bizzat ei koyma
zamanı gelmiştir. Bunun adresi de beflknr"
diye konuştu. Türkiye'nin, dünyanın yeniden
yapılandığı bir ortamda geride kaldığını öne
süren Çiller, bu ortamda Türkiye'nin
10 gün "titrek bir sesle" mektup
yazıp yazmamayı tartıştğını söyledi.
ve DYP'deki transfer savaşını kızıştın-
yor.
Yeni oluşum için Adalet ve Kalkınma
Partisi'nin kuruluşunu bekleyen eski
milletvekilleri, Süleyman Demirel'le
görüşmelerini sıklasnrdı. Demirel'in ge-
çen hafta çarşamba günü Ankara'daki
bürosunda eski bakan Köksal Toptan'la
yaklaşık 1 saatgörüştüğü öğrenildi. De-
mirel'in yakın adamlanndan eski DYP
milletvekili tsmafl Amasyata da, parti-
leşme çalışmalannı gjeçen hafta TÜSt-
AD Başkanı Tuncay Ozilhan, İTO Mec-
lis Başkanı Atalay Şahinoğlu, MESS
Başkanı Tuğrul KntatgubiBk'e anlattı.
Ağırlıklı olarak Istanbul'da çalışma
yürüten eski politikacılar arasında, ken-
di aralannda tam birlik sağlayamamak-
la birlikte, Köksal Toptan, Ismail Amas-
yalı, Yahm Erez, Hüsnü Doğan, Ünal Er-
kan ve Ühan Kesici bulunuyor.
Demirel senaryoları
Bazı ANAP ve MHP yöneticileri,
transferlerdeki son hareketliliği "Demi-
rel senaryolanna" bağlıyor. Buna göre,
Demirerin bir grup milletvekilini önce
DYP'de biraraya getirmek istediği savu-
nuluyor. Demirel'in, bir grup politikacı-
tbralıiııı Tatlıses memleketinde
Bir süre önce yaşamını yitiren Şanüurfa Milletvekili Sedat
Edip Bucak ın annesi Müzeyyen Bucak'ı taziyesi için
Şanhurfa'ya gelen şarkıcı tbrahinı Tatüses hamşerilerinin
yoğun Ugisiyle karşılaştL (Fotoğraf: AA)
Erdoğan Kayseri'de sanayici, işadamlan ve partililerle bir araya geldi
Sorunlardan seçimle kurtuluruz
RECEPBULUT
KAYSERİ - AKP Genel Başkanı Tayyip
Erdoğan, sorunlardan tek kurtuluş yolunun
seçime gitmek olduğunu savunarak 'Seçim,
seçim, illa seçim diyonız" dedi. Erdoğan, işa-
damlanna da seslenerek "Soymuşuz, soy-
durmuşuz. Ama maaksefişadamlan da bu-
nun karşısına çıkmamış. Onun için sizin de
vebaKnizvar" diye konuştu.
Kayseri'de sanayici, işadamlan ve partili-
leriyle önceki gün akşam yemeğinde bir ara-
ya gelen Erdoğan ekonomik, siyasi ve sos-
yal krizin arkasında "sadece yönetim krizT
olduğunu, güven ortamı bulunamadığı için
yatınm yapılmadığını söyledi. SakıpSaban-
a'nın, Toyota'yı 42 milyon dolar zararla ta-
mamen elinden çıkardığına dikkat çeken Er-
doğan, "Kriz onu bu kadar vunırsa, küçö-
ğü ne kadar vuracağını hesap edin" dedi.
Erdoğan, "Kazancmen büyük bölünıü rant-
tan sağlanıyor. Başta özel bankalann hepsi-
nin Hazine'nin sıründan kaldınlıp aolması
lazun. Niye biz bunlann paralannı ödeye-
Km" diye konuştu.Türkıye"de yıllardır "kö-
tûnün,saygunculannörnekahndığınr savu-
nan Erdoğan şöyle konuştu:
"Soymuşuz, soydurmuşuz. Ama maaksef
işarlamlan da hıınıın karyana çıkmamış. O-
nun için sizin de vebaliniz var. Hep beraber
bu işin çözüunesi gerekir. Sanayive iş dünya-
suıa da dürüsüüğü getireceğiz."
SP Genel Başkanı RecaiKutan, ABD'nin
Taleban güçleri ve Usame bin Ladin'i bom-
balamak için yeterli kamta sahip olmadığı-
nı savundu.
Partisinin il başkanlan ve il müfettişleri
toplatısında konuşan Recai Kutan. ABD'de-
ki saldın sonrasındaki gelişmelere değindi.
Kutan, "terör" ve "tslam" sözcüklerininbir
aradakullanılmasından rahatsızlık duyduk-
lannı söyledi. Batı âleminde, böyle "sap-
lannlara" zaman zaman rastlandığını kayde-
den Kutan, ABD'nin terörist eylemleri Usa-
me bin Ladin'in gerçekleştirdiğine ilişkin
müttefik ülkelere sunduğu kanıtlann pek
çok kimseyi tatmin etmediğini öne sürdü.
Yurttaşm sosyal patlama noktasına geldi-
ğini belirten SP lideri, ekonomik bunalım-
dan çıkış yolu olarak NecmettinErbakan'ın
başbakanhğuıı önerdi.
ya DYP listelerinde yer bulmaya çalışa-
cağı, bu arada Demokrat Türkiye Parti-
si'nin (DTP) genel başkanlığına Celal
Bayar'ın torunu Murat Bayar'ın "ema-
netçi" olarak getirileceği ve eğer DYP'de
bir toparlanma olmazsa, bu partinin bo-
şalhlarak DTP'ye yönelinebileceği ku-
lislerde konuşuluyor.
Demirel'in işaretine bağh olarak Ya-
şar Topçu, tbrahim GürdaL Işılay Saygın
ve Rrfat Serdaroğlu'nun ANAP'tan ko-
pabileceği bildirildi. Demirel'in tavn-
nın DYP içinde Necmettin Cevheri baş-
ta olmak üzere sayılan 10 dolayındaki
rahatsızlan da etkileyeceğine dikkat çe-
kildi. Demirel, hükümete
tepkisini son olarak "Si-
yasiiktidann halkta daya-
nağı kalmadL Hoşnutsuz-
hık, güvensizük dorukta.
Durum vahim, vakit çok
geçohıyor" sözleriyle düe
getirdi.
Oökçefc cephesl
AKP'ye katılmayan
Ankara Büyükşehir Bele-
diye Başkanı Melih Gök-
çek de, bağımsız Elazığ
Milletvekili Mehmet
Ağar'labirkaç kezbir ara-
ya geldi. Kocaeli Millet-
vekili Meral Akşener
MHP'ye yakın durmakla
birlikte, Ağar'ın girişim-
lerini de yakından izliyor.
Demlrel'ln'
kehaneti'
Cumhuriyet'in sorula-
nnı yanıtlayan Ismail
Amasyalı, Demirel'in 17
Temmuz 1999 tarihinde
Çankaya Köşkü'nde bir
grup politikacıya verdiği
mesaja dikkat çekti.
Amasyalı, Demirel'in bu
toplantıda, "Ben hayatta
gekbikceğim en ileri nok-
taya geldim. Bundan son-
ra siyasete girmem. Ama
sizşimdiden merkez sağı
oluşturmakiçmçahşmaya
başlaym. 2 yü sonra Türki-
yeekonomik, sosyalve top-
lumsal krize sürüklene-
cek" dediğini vurguladı.
Erez: A$ure glbl
olmaz
Yalım Erez ise mevcut
partilerde yeni bir hare-
ket başlatmak yerine ta-
mamen yeni bir oluşum
içinçalışmalann sonuna
geldiklerini söyledi.
"ArükIdşilere dayâh ha-
reket ve eski ffldrfer ol-
mayacak" diyen Erez,
şu açıklamayı yaptı:
"Partinin kuruluş
kadrosu Mecüs'tekuer-
den olabildiğince uzak
olacak. Aşure gibi parti
kurulmaz. Mümkün ol-
duğunca eski siyasetçile-
rin yer abnadığı bir olu-
şum hedefliyoruz. Mec-
Bs'in UJbanortada. Dün-
ya görüşü çağdaş olan
daha ziyade yeni kadro-
larla hareket ediyoruz.
Bunlar, mesleği siyaset
ohnayan, işgüç sahfl>iin-
sanlar."
SlFIR NOKTASl /ORAL ÇALIŞLAR oralcaltslardyahoo.com
Günlük yazımı yazıyordum.
Gazetenin danışma bölümün-
den aradılar, "ölüm onıcunda
bulunan aileler geldi, sizinle
görüşmek istiyoriar" dediler.
Yazıyı yetiştirmek zorunday-
dım, beklemelerini söyledim.
Yazı uzadı. Zaman sıkışıktı, iki
saate yakın bir zaman geçti.
Ben yazıya dalmıştım, telefo-
num yeniden çaldı, ailenin bek-
lediğini belirttiler.
Ya2i bitince danışmaya in-
dim. Beyaz başörtülü bir ka-
dın, köylü kasketli bir erkek ve
(iç genç insan bekliyorlardı.
'Izmir'de hastanede yatan oğ-
lumuz, özellikle durumunu si-
ze anlatmamızı istedi. Sırfsizi
görmekiçin Osmaniye'nin Dû-
zlçi ilçesinden geldik" dediler.
Acılı yüzlerle bana bakıyorlar-
dı.
Önce kızları Şerife Önder
konuştu, "Ağabeyim Halil Ön-
der
1
/ 79 Aralık operasyonu sı-
rasında Ceyhan Cezaevi'nde
yitirdik. ŞijTidi küçük kardeşi-
miz Faik Önder ölümle boğu-
şuyor. Ne olur onun durumu-
na, F tipi cezaevlerinin duru-
Ölüm Orucunda Ailelerin Dramı
muna ilgi gösterin. "19 Aralık
operasyonunda Ceyhan'da
yaşamını yitiren Halil Önder,
veteriner fakültesi son sınıf öğ-
rencisiymiş.
Faik Önder de 4 yıllık öğret-
menmiş yakalandığında. 19
Aralık operasyonunda ise Üm-
raniye Cezaevi'ndeymiş. Ope-
rasyondan sonra Buca Kırklar
F Tipi Cezaevi'ne nakledilmiş.
Ailesi 250 günü aşkın bir süre-
dir ölüm orucunda olduğunu
söyledi. Kendisi hepatit-B has-
tası ve akdenizanemisi teşhi-
siyle hastaneye kaldınlmış. Tü-
berküloz hastalarıyla birlikte
kalıyormuş ve sürekli bakıma
muhtaç bir durumdaymış. Ai-
lenin fertleri Türkiye'nin dört bir
yanından işlerini güçlerini bıra-
kıp kardeşlerinin yanında ona
bakmaya çalışıyoriarmış.
•••
Bunlan anlatırken anne Fat-
ma Önder ağlamaya başladı.
"Zoriuklarla okutup büyüttü-
ğüm biroğlumu, Halilimi ope-
rasyondakaybettim. Şimdi Fa-
ik ölümün sınınnda. Dayana-
cak gücüm kalmadı. Ne eko-
nomik gücümüz ne de daya-
nacak gücümüz yok. Ne olur
buna bir çare bulun. Artık kim-
se onlaria ilgilenmiyor. Ne olur!
Ne olur!" Ceyhan'da yaşamını
yitiren Halil'in kız kardeşi Şeri-
fe, "Ağabeyimin operasyonda
yakılarak öldürüldüğü, resmi
rapohaha ortaya çıktı. Ne he-
sap soran var, ne de ilgilenen."
Gerçekten de hâlâ çok sayı-
da insan içeride ve dışanda
ölüm orucunu sürdürüyor. Bu
bir çözüm mü, hâlâ ölüm oru-
cu yaparak bir çözüm üretile-
bilir mi? Bu tartışılabilir. Ancak
hâlâ insanlar ölüyor, hâlâ in-
sanlarsakat kalıyor. Ailelerin de
belirttiği gibi medya artık bu
konuya tamamen ilgisiz dav-
ranıyor. Kamuoyunun da bu
konuda duyarlı davrandıgını
söylemek çok zor. Belki de ölü-
me dayalı bir çözüm istenmi-
yor.
Ölüm orucunu tartışabiliriz,
ama bu arada en büyük acıyı
aileler çekiyorlar. Onlann on-
larcasını tanıdım. Zaman za-
man gazeteye geliyorlar. Çare-
sizliklerini, olanaksızlıklannı
yüzlerinden okuyoruz. Okutup
büyüttükleri en değerii varlıkla-
n yok olup giderken kendileri
de maddi ve manevi yönden
eriyorlar. Bir kısmının artık ço-
cuklannın ziyaretine gidecek
güçleri bile kalmamış.
F tipi cezaevleri konusu bir
çözüme ulaşmadı. ölüm hâlâ
sürüyor. İnsanlar sakat kalryor
ve Türkiye'de bu konuda insa-
ni bir çözüm yaratılamadı. Bu
arada unutulup giden bir konu-
yu yeniden anımsatmakta ya-
rar var 19 Aralık operasyonuy-
la ilgili otopsi ve bilirkişi rapor-
lan ne oldu?
Insanlann atılan bomba ve
gazlaria yaşamlannı yitirdikleri
devletin resmi raporianyla ka-
nrtlandı. Yine insanlann kur-
şunlarla öldürüldükleri de or-
taya çıktı. Butün bunlar suç de-
ğil mi?
Bu suçun failleri hakkında bir
soruşturma açıldı mı? Hedef
gözeterek kurşun atma emirle-
rini kimler verdi? Öldürücü
bombalan bilerek kimler attı ve
bunlara kim emir verdi?
• • •
Fatma Önder, Musa Önder,
Osmaniye'nin Düziçi ilçesinde
kendi halinde yaşayan insan-
lardı. Ellerindeki çok sınırh ola-
naklaria çocuklannı eğitime
yolladılar. Çocuklan okudu, bir
şeyler öğrendi ve bir gün içle-
rinden birinin ölüm haberi gel-
di. Diğeri ise ölümün eşiğinde.
Onlar çocuklannın ölmesini is-
terier mi? Bir anne ikinci oğlu-
nun da ölümüne nasıl katlana-
bilir?
Bu ülke neden bir ölüm ülke-
si haline geldi? Bu ülke neden
kendi çocuklanyla hep ölüm
üzerinden hesaplaşıyor? Fat-
ma ve Musa Önder'in dramı,
bu ülkenin dramı, bu ülkenin
insanlannın dramı. O dramı an-
lamalıyız. O drama ilgisiz kala-
mayız.
2000^Lt YILLARDA
ERDAL ATABEK
Meleklere, Cinlere
İnamyop musunuz?..
Böyle bir soruya "inanıyorum", "inanmıyorum",
"bilmiyorum" gibi yanıtlar verilebilir.
Çünkü bu soru, bir "(nanç sorusu"dur. Melekte-
rin, cinlerin variığı konusu bilimsel bilgiyle ölçüle-
bilecek, bilinecek bir konu değildir.
Ama bilimsel bilgiyle ilgili bir alanda okuyan üni-
versite öğrencilerinin bu soruya "inanıyorum" ya
da "inanmıyorum" biçiminde verdikleri yanıt çok
önemlidir. Çünkü onlar, herolayın nedenleri ve so-
nuçlannın ölçülebilir, yinelenebilir, belirii koşullar-
la oluşur, önlenebilir, değiştirilebilir, sonuçta da ka-
nıtlanabilir olduğunu öğrenerek yetişmektedirier.
Şimdi, "Melekler, cinler gibi variıklara inanıyor
musunuz?" sorusuna verilen yanıtlara bakalım.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencileri: İnanıyo-
rum yüzde 75.9
İnanmıyorum yüzde 9.26 ,.
Olabilir yüzde 14.81
Istanbul Tıp Fakültesi öğrencileri: İnanıyorum
yüzde 85.71
tnanmıyorum yüzde 9.52
Olabilir yüzde 4.76
ODTÜ fizik öğrenileri: İnanıyorum yüzde 75.00
İnanmıyorum yüzde 8.33
Olabilir yüzde 16.67
Bilim ve Ütopya dergisi 2001 yılı Ekim sayısın-
da çok kutlanacak bir çalışma yaparak içinde bu-
lunduğumuz durumu gözler önüne sermiş. Bu top-
lumun buralara nasıl sürüklendiğini merak eden
herkesin, derginin bu sayısını hemen alarak oku-
ması, incelemesi ve düşünmesi gerekiyor. "Safsa-
ta anketi"r\\ herkes okumalı.
Üniversitelerin öğretim üyeleri, öğretmenler, po-
litikacılar, şirket yöneticileri, sivil toplum kuruluş-
lan yöneticileri, sendikacılar, meslek kuruluşlan,
anneler, babalar, herkes bu dergiyi almalı, okuma-
lı, okutmalı ve tartışmalı. (Aslında bu anketin onlar
için de yapılması gerekir.)
"Kadere inanıyor musunuz?" sorusunun yanıt-
lannı herkes okuyup öğrenmeli.
Bakın, "Kadere inanıyorum" yanıtlan nasıl geli-
yor?
"Evet inanıyorum", Cerrahpaşa Tıp 4. sınıf öğ-
rencileri: Yüzde 79.07
Istanbul Tıp 4. sınıf öğrencileri: Yüzde 80.95
Kocaeli Tıp 4. sınıf öğrencileri: Yüzde 81.03
ODTÜ fizik 4. sınıf öğrencileri: Yüzde 83.33
ODTÜ matematik 4. sınıf öğr.: Yüzde 55.56
Dergiyi alın ve aynntılı istatistikleri inceleyin.
"Kadere inanıyorsunuz" da hastalannızın iyile-
şip iyileşmediğini neye bağlayacaksınız?
"Kader" mi diyeceksiniz?
Kadere inanacaksınız da fizik olaylannı kaderle
mi açıklayacaksınız?
Türkiye, dünyanın ortaçağına dönmüş de kim-
senin bu denli net haberi olmamış.
Bu "safeata anketi"nin ortaya koyduğu gerçek-
ler dehşet vericidir. .
"insan soyunun Havva ve->4denröieri(geldiği
görüşüne inananlann oranı, W&ı
Tıp öğrencilerinin arasındayüzde 65'ten yüksek-
tir. ,. , • î
ODTU fizikte yüzde 83'tür.
Ankara elektronikte yüzde 68'dir.
Darwin ve evrim teorisi hiç ortaya çıkmamış,
"Türierin Kökeni" hiç yazılmamış.
üselerde başan oranı neden çok düşük olma-
sın?
Bilimsel düşünce ortadan kalkmış.
Matematik salt sayısal formüllere dönüşmüş,
felsefeyle bağlantısı kesilmiş, bilen yok.
Matematik denince akla nefret geliyor.
Fen desen uzak dursun. Fizik, kimya, biyoloji
öcü.
Felsefe mi? "Şimdi felsefe yapma "dan ibaret.
Türkçe, evlere şenlik. Yabancı dil, göstermelik.
Kullanılan dil argoya dönüşmüş.
Tarih-coğrafya mı? Ezberle gitsin.
Sen cinlerle perilerle uğraş, kaderinle baş başa
kal.
Daha beter olmamak için bir nedenin var mı?
e-mail:erdalatak(a superonline.com
faks:0212-513 90 98
Didim'de eğitim çalışması
4
Tesettür oteli'nde
Saadet PartLsi kaıııpı
ANKARA (ANKA)-
Anayasa değişiklikle-
rinde Necmettin Erba-
kan'ın şubat ayındapar-
tinin başına dönüşünü
başaramayan SP, 6 ayda
23 bin il ve ilçe yöneti-
cisine verilecek eğitim
çalışmalannı, haremlik
selamlık uygulaması
nedeniyle "beşyıdızlıte-
settür otel" olarak bili-
nen Didim'deki Caprice
Otel'de gözlerden uzak
bir şekilde başlath.
SP. Tayyip Erdo-
ğan'uı genel başkanlı-
ğında AKP'nin kurul-
masının ardından Milli
Göriiş çizgisine döne-
rek, Islamcı tabana açık
bir biçimde seslenmeye
başlamasıyla birlikte
diğer partilerden farklı
tutumunu sürdürüyor.
SP, bu çerçevede kuru-
luşunun ardından plan-
ladığı eğitim kampını
sessiz sedasız biçimde
başlattı. Müşterilerinin
kullanacağı ortak me-
kânlannı haremlik se-
lamlık ayırdığı için
"Türkiye'nin tek 5 yıl-
dızh tesettür oteB" ola-
rak bilinen Didim'deki
Caprice Otel'de gerçek-
leşecek eğitim kampı,
Şubat ayına kadar sür-
dürülecek. Kampta, teş-
kilatlanmasını büyük
oranda tamamlayan par-
tinin sayılan 23 bini bu-
lan il ve ilçe yöneticisi
alfabetik sırayla eğitim-
den geçirilecek. Eğitim
kampının müfredatı biz-
zat Necmettin Erba-
kan'ın onayuıdan geçi-
rildi. Partinin ikinci ada-
mı konumundaki Oğuz-
han Asfltürk'ün organi-
zasyonuyla gerçekleşe-
cek olan ve çok sayıda
milletvekilinin de katı-
lacağı kampta, partilile-
re AKP'nin kuruluşun-
dan sonra "öze dönüş"
planı çerçevesinde yeni-
den sahip çıkılan Milli
Görüş çizgisinin eğitimi
verilecek. Anayasa de-
ğişikliklerinin hemen
ardından gözlerden
uzak gerçekleşmesi
amacıyla genel başkan
Recai Kutan'ın açıhşmı
yapmadığı kampta, SP
yöneticilerine partinin
artık 28 Şubat dönemin-
de izlenen çizgiden çı-
karak, açık açık lslamcı
tabarun temsilcisi oldu-
ğu anlatılacak.