22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 EKİM 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA EGİTİM Ödenemeyen faturalar nedeniyle eğitim kurumlarının elektriği ve suyu kesiliyor Okullar susuzveışıksızİPEKYEZDANİ Istanbul'da ilk ve orta dereceli okullann ödenmemiş yaklaşık 3.5 trilyon liralık elektrik borcu nedeniyle Enerji Bakanlığı'nın talimatıüzerine elektriği kesilmeye başlandı. Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş. (BEDAŞ) yetkilileri, birkaç istisna dışuıda okullann elektrik borçlannın ödenmediğini belirterek "Biz de nihayet bir kamu kuruluşuyuz, elektrikler kesilirse belld harekete geçerier diye düşündük" dedi. Istanbulaaki 1524 ökulun ISKl'ye de 8.5 trilyon liralık borcu bulunuyor. Istanbul'daki yaklaşık 1800 ilk ve orta dereceli resmi okulun yaklaşık bir milyarla sekiz milyar lira arasmda değişen elektrik borçlan, bugûne dek ödenmediğinden Boğaziçi Elektrik ENÇ BAKIŞ Çocuklar vekedüer FİGENATALAY Bir tatil köyündeyiz. Almanlar çoğunlukta. Köyün, içinde bir sürû hayvanın yaşadığı bir hayvanat bahçesi ve köpeğin yanı sıra iki de güzel kedisi var. Kediler ortalıkta dolaşıyor, yemek zamanlan sessizce masalann arasında geziniyorlar. Bir talepleri yok. Yemek yiyenler önlerine bir parça salam, peynir vb. koyarlarsa mutluluk sesleri çıkanyorlar, o kadar. Alman çocuklanrun neredeyse tamamı, her gördüklerinde bu güzel kedileri oksuyorlar. Çok küçüklerin anne- babalan, bu sevgi gösterilerini gûlümseyerek izliyorlar. Asla müdahale etmiyor araa olur da çocuklar kedilerin hoşlanmadığı popo, kann gibi yerleri okşamaya kalkıp, kedileri kızdınr diye beili bir uzaklıktan çocuklannı kontrol etmekle yetiniyorlar. Pı?t, pı;t... ; , Almanlann bir bölümü de, kedileri beslemeyi kendilerine iş edinmiş, her öğün onlara yemek veriyorlar. Gelelim Türk tarafina. Bir kere bir hafta boyunca ne bir çocuğun, ne de büyüğün, kedilerden birinin başını okşadığını görmedim. Kedilerden birinin masalanna yaklaştıgını gören büyükler, öfkeye ve paniğe kapılıyor, "pışt, pışt" diye söylenip duruyorlar. Kedilere yaklaşmaya kalkan çocuklanna, "sakm dokunma, ısınr, ûnnalar" diyerek onlan korkutuyor, belki de yaşam boyu sürecek hayvan düşmanlığı ve korkusunun tohumlannı atıyorlar. Bunun sonucunda da küçük bir azınlık dışında çocuklar, sokak kedi \e köpeklerinden hem -gereksizce- korkuyor, hem de fırsat buldukça cnlara eziyet etmekten zevk alıyorlar. Blzlm sorumluluğumuz... Oysa, kedileri ve köpekleri (tabii eteki hayvanlan da) beslemek, hastalandıklannda, \aralandıklannda bakmak, cnlardan güçlü oldugumuz için cncelikle sorumluluğumuz. Ustelik tır kedinin ya da köpeğin başını okşamanın verdiği keyfi yaşamayan tüemez.Herkesin bildiğini bir kez laha yineleyelün. Kediler ve töpekler, -köpek kuduz olmadığı sürece- anlamsızca saldırmazlar. torku ve öfke, onlan saldırmaya îer. Aşısız sokak köpeklerine Eoıkınli yaklaşmakta yarar var ama kedilerden insanlara geçen hastalık iayok. çocuğunuzu korkutmaym jzellikle hamile kadınlann çok torktuklan "toksoplasma" ıastalığının kedilerden geçme >lasılığı, iyi yıkanmamış yeşillikten leçme olasılığından daha düşük. îözûn kısası, kronik hayvan iûşmanlanna diyecek bir şey yok ıma hayvanlara yalnızca korkudan aklaşamıyorsanız, hiç olmazsa jocuğunuzu korkutmaym, ona layvan sevgisini öğretin. Öğretin ri, bu güzel duygudan yoksun îüyümesin... • Istanbul'daki ilk ve orta dereceli okullann ödenmemiş yaklaşık üç buçuk trilyonluk elektrik borcu nedeniyle Enerji Bakanlığı'nın talimatı üzerine elektriği kesiliyor. Istanbul'daki 1524 okulun ISKİ'ye de 8.5 trilyon liralık borcu bulunuyor. Yetkililer kesintilerin 10 gündür sürdüğünü ve neredeyse îstanbul'daki tüm okullara kesinti gönderdiklerini söylüyor. BEDAŞ ise kesintilerin okullan, faturalann ödenmesi için harekete geçireceğini düşünüyor. Dağıtım A.Ş. (BEDAŞ) tarafindan okullann elektrikleri kesilmeye başlandı. BEDAŞ yetkilileri, okullann elektrik faturalannın Maliye Bakanlığı'nın vereceği paraya göre II Özel Idare Amirliği'nden ödendiğini, ancak son yıllarda birkaç istisna dışında hiçbir okulun borcunu ödemediğini belirtti. Okullara defalarca fatura gönderdiklerini, buna karşın kendilerine çok az okulun ödeme yaptığını anlatan yetkililer, "En sonunda bakanlığın talimanyla elektriklerini kestik. Elektrikleri kesilirse belki harekete geçerier diye dûşûndük" diye konuştu. Takslt uygulaması Okullann borçlannı ödeyebilmeleri için taksit uygulamasına gittiklerini ifade eden yetkililer, bu şekilde okullann borçlannı ödeyebilmeleri için her türlü kolaylığı sağlamaya çalıştıklannı belirttiler. Yetkililer, kesintilerin 10 gündür başladığını ve neredeyse Istanbul'daki tüm okullara kesinti gönderdiklerini söyledi. Istanbul'daki 1524 okulun ÎSKl'ye de 8.5 trilyon liralık borcu bulunuyor. Okullann borcu, büyükşehir belediyesi tarafindan uygun taksitlere bölünerek okullann susuz kalması önlenmeye çalışılıyor. tl Milli Eğitim Müdürlüğü ile İSKİ arasında yapılan toplantıda, anlaşmaya vanlarak borçlann ödenmesine ilişkin sözleşme imzalanmıştı. İlk ve orta dereceli okullardan cami ve mescitlerde olduğu gibi elektrik ve su parası alınmaması istemiyle Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğhı tarafindan kampanya başlatılmış, kampanya, eğitimciler ve velilerden büyük destek görmüştü. Ögrencüerden ABD karşıb protesto İÜve ODTÜ'deyapılan eykmlerde 'Amerikan askeri olmayacağız y sloganlan atüdı • îstanbul Üniversitesi 2001 - 2002 öğretim yılma başladı. Üniversitenin açılış töreninde ABD'yi protesto etmek isteyen îşçi Partisi Öncü Gençlik üyesi 15 öğrenci gözaltma almdı. ODTÜ'deki ABD ve savaş karşıtı protesto gösterilerinde ise yaklaşık 250 öğrenci 'Emperyalizme hayır' şeklinde slogan attı. Eğitim Servisi - Îstanbul Üniversitesi 2001 - 2002 öğretim yılma öğrenci protestolanyla başladı. Üniversitenin Fen Fakültesi binasında düzenlenen açılış törenine Rektör Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun yanı sıra Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğhı, Îstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir, Îstanbul Valisi Erol Çakır ile öğretim elemanlan ve öğrenciler katıldı. Törende, ABD'yi protesto etmek isteyen Îşçi Partisi Öncü Gençlik üyesi, 15 öğrenci gözaltına alındı. Îstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğhı, üniversitelerin asla toplumdan soyutlanamayacağmı belirterek "Bazı kişiler, dini ve etnik sömürüyle khieleri kolayhkla yönlendirmeye çahşarak Cumhuriyetin temetine dinamit kqyuyor"dedi. 'Hükümet sahlp çıksın' Özel üniversitelerin çeşitli amaçlarla hiçbir deneyimi olmayan vakıflar tarafindan kurulduğunu ve yükseköğretimde haksız rekabet yarattıklannı vurgulayan Prof. Dr. Alemdaroğlu şunlan söyledi: "Universite güiş sınavlannda çok düşük puanh öğrencilere ücret karşıhğı okuma firsan tanıyan vakıf ünrversitelerinin, cazip ücret polin'kasıyla öğretim elemanlannı çekme girişimi kamu ünrversitelerini giderek rahatsız etmektedir. Devlet yetkilileri tarafindan, bu üniversitelerin giderlerinin büyük bir kısmını karşılama ghişimkri, özeUikle devlet maliyesinin zor durumda buhınduğu bir dönemde, gerçekten anlaşıhnası güç bir olgudur. Hükümet yetkilileriıün devlet üniversitelerine her koşulda sahip çıktiğmı ve çıkacağmı göstermesini diliyonım." 'YÖK sorunlara duyarsız' Bu arada, Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Kadir Erdin yazılı bir açıklama yaparak "Üniversitelerimiz YÖK düzeni altinda topluma entdekrüel açıdan önderiik etme lûteiiğini kaybetme aşamasuıa gehniştir''dedi. Tüm sorunlara karşın umutlarmı kaybetmediklerini vurgulayan Prof. Erdin, anayasamn değiştirilen L maddelerine dayanarak YÖK'e karşı anayasaya aykınlık davası açılabilme şansımn doğmasını çok önemli bir gelişme olarak değerlendirdi. Prof. Erdin, "Umudumuzu güçlendiren diğer bir olgu da yükseköğretim sistemine çağdaş bir anlayışla yaklaşan bir Cumhurbaşkanımız bulunmasıdır. Son gelismeler. yükseköğretim sorunlannın düzeyti ve aynnülı bir biçimde tarüşılabileceği ortamın nihayet ohışacağının sinyalini verirken YÖK'ün yaşananlara duyarsız kalmasL, sistemin ne kadar kendi içine kapandığının, sorunlan .stanbul Cnrversitesi'nin açılış töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, özel üniversitelerden yakmarak, bu kurumlann hakstz rekabet yaptığuu vurguladL Alemdaroğhı, üniversitelerin toplumdan soyutianamaya cağmada değindLlÜ Rektörü,'Bazı kisiler dini ve etnik sömürüyle khieleri kolayhkla yönlendirmeye çahşarak Cumhuriyet'in temetine dîııamît koyuyor'dedL nasıl da görmezden geldiğinin -• • göstergesidir''dedi. " *• ODTÜ'de sava; karşıtı eylem ABD'nin Afganistan'a müdahalesi için geri sayrm sürerken ODTÜ öğrencileri de yaptıklan eylemde Amerika'nın politikalanm protesto ettiler. Yaklaşık 250 ODTÜ'lü, dün savaş karşıtı protesto eylemi yaptı.Öğrenciler "Amerikan askeri ounayacağız'', "Savaşa hayır", "Kahrolsun emperyalizm, yaşasm halklarm kardeşugT sloganlan attı. Eğitim - Sen eğitimcilerin durumunufakirleşme sürecindeki son halka olarak değerlendirdi Oğretmenler yoksuHuk sınınıula SELENBAYCAN Bugün Dünya Oğretmenler Günü. Ekono- mik krizden sonra yoksulluğu daha da artan öğretmenlerin aldıklan maaş, yalnızca kann- lannı doyurmaya yetiyor. Sağlıklı beslenme, iyi giyinme, tatil, sinema, tiyatro, kitap, gaze- te, öğretmenler için artık lüks oldu. 4/1 dere- cedeki bir öğretmenin aldığı maaş, geçen yıl 433 dolarken bu yıl 283 dolara kadar geriledi. Eğitim-Sen "DünyaOğretmenler Günü" ne- deniyle birraporhazırladı. 2001 yılının, "yok- sullaşma sürecindeki son halka" olarak değer- lendirildiği bu rapora göre bir öğretmenin bes- lenmeden kaynaklanan sorunlarla karşılaşma- ması için günde 3600 kalori alması gerekiyor. Bir öğretmen, bu kaloriyi alabihnek için ayda yaklaşık 210 milyon lira harcamak zorunda. Oy- hğitim Çalışanlarının 2001 Yılı Tcmmıız Avı Gclir Durumıı Derecesi 1/4 4/2 5/1 9/3 16YıllıkHızmet]i 10 Yıllık Memur Aldığı Maaş (TL) 397.000.000 340.000.000 320.000.000 270.000.000 185.000.000 170.000.000 Dolar 283 242 228 193 132 122 DM 610 523 492 415 285 261 sa 9/1 derecesindeki bir öğretmenin maaşı 270 milyon lira. Sağlıklı beslenmeye kalkan bir öğ- retmenin, kalan 60 milyon lirayla eşinin ve ço- cuklannın ihtiyaçlannı karşılaması, kira, elekt- rik, su, yakıt giderlerini ödemesi mümkün de- ğil. Raporda, şöyle deniliyor: "Dört kisUik bir ailenin ayhk giderlerinin toplamı yaklaşık 800 milyon liraya dayanmıştir. Bir öğretmen aüesi, toplam giderieri bir tarafa bırakahm, mutfak masraflanm bile karşüayamama durumuna gehniştir. Ortalama öğretmen ücretinm 300-400 mil- yon lira olduğu ülkemizde,öğretmenlerin insan- cayaşam için gerekli sağhkh beslenme yapama- dıklan ortaya çıkmaktadır. Kendisi yeteıü dü- zeyde beslenemeyen bir öğretmenin, öğrencüe- rine nasıl bir beslenme eğhhni vereceği aynca tartışüması gereken bir sorudur. 1997 yıhnda 4/1 derecedeki bir öğretmen, ma- aşı olan 64 milyon lirayla 5.45 adet Cumhuriyet Alnnı ahrken Temmuz 2001'de 397 milyon tira maaş alan bir öğretmen 4.2 adet aran alabttiyor. Eğitim emekçileri her geçen yıl daha da yok- sullaşıyorvebiröncekiydıanyoriar.'' . . DUZYAZI ORHAN BİRGtT Milletvekilleri ve Etik.. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin anayasada yap- tığı değişiklikler, büyük çoğunluğu ile çağdaş ku- rallan içerdiği için, asillerin vekillerini kutlamaları- nı gerektirecek bir ortam doğacaktı. 37 maddelik değişiklik paketindeki iki madde- nin, önceki günkü birleşimde sürpriz bir şekilde reddedilmesi, tam tersi bir gelişmeye kapı açtı. Milletvekilleri, üzerinde oturduklan dalın nasıl ça- trdamakta olduklannı fark etmediklerini ortaya ko- yan bir dizi oylama ile "dokunulmazlıklanna do- kundurtmadılar" . Bununla da yetinmeyerek, öz- lük haklannı anayasal güvence altına ahrken, an- laşılmaz bir acelecilik göstererek, ödenek ve yol- luklarının tavanının beliıienmesinde gelecek seçi- mi bekleme ferasetini gösteremediler. Hem de ne zaman? Kamuoyunda seçilmişlere yönelik, bence de ço- ğu haksız suçlamalar ile yolsuzluk yapan ile yap- mayanı ayırt etmeden hızlı bir itibar yitirmesi kam- panyasının sürüp gittiği bir dönemde, anayasamn 83. maddesinde sözde tüm partilerin, üstünde olur sağladığı ve bu düşüncelerini temsilcileri ara- cılığı ile "Uyum Komisyonu"nda belgelediği birsı- rada. Ki, dokunulmazlık zırhı, başka ülkelerin parla- mentolannda, milletvekilinin sadece kürsüde yap- tığı konuşmayı dışanda tekrarlaması durumunda sorumlu olamayacağını kayıt altına alırken, bizim millervekillerimiz Meclis'e adımını atar atmaz, da- ha önceden işlediği ileri sürülen her eylem nede- ni ile bir dizi koruma ile donatılıyordu. Yapılmakta olan değişiklik, bu donatımı az da ol- sa sınıriama amacı ile Adalet Bakanlığı'ndan TB- MM'ye gönderilmiş dosyalann en çok üç ay için- de gizli oylama ile sonuçlandınlması ve şayet yar- gılama olacaksa, yetkili mahkeme görevini Yargı- tay ceza dairelerinin yapmasını öngörüyordu. Bu kadarcık birdokunmaya biletahammül gös- teremeyen pariamentertere sormak gerekir. Tann aşkına yanıtlasınlar. Bu maddede, kendilerini ya- sama görevi yapmaktan alıkoyan, hatta milletve- killiği işlevini zorlaştıran ne vardı? Seçmenler burunlanndan solurken... Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik krizin, her kesimdeki yurttaşın ağır bedeller ödemesini zorunlu kıldığı bir dönemde, milletvekillerinin öde- nek ve ücretleri için düğmeye basmaları tek keli- me ile aymazlıktır. özlük haklannın ikide bir idare mahkemelerinde açılan iptal davalannın dışında bırakılması için anayasal güvence altına alınması- nı anlamak başka, o hakların yangından mal ka- çınrcasına bu kriz ortamında yeni ölçülere bağlan- masına evet demek bambaşkadır. Anayasada bu hüküm değiştirilir, ama yürürlüğünün, yapılacak ilk seçimde yasama görevini devralacaklan kap- sayacağı belirtilirdi. Tabii, o zaman sorun olmazdı. Çağdaş bir ana- yasa ile AB'ye merhaba derken, TBMM, "deniz- den geçip çayda boğulmayı" yeğleyen bir çoğun- luğun pariamentosu olmadığını kanıtlardı. Oysa, daha bir ay önce seçmenleri ile bire bir karşılaşmış ve onlann nabzını tutmuş olduklan var- sayılan milletvekilleri, kendi çalışma etiklerini ye- niden yazmak yerine, 1980 öncesinin o aşınmış transferieri için toplantılar yapıyorlar. Işte Eyüp Aşık, DYP'ye katıldı. Acaba tek başı- na mı gitti. Yoksa Çakıcı ve Yeşil de, Tansu Çil- ler'e güç verme seferberliğinde Aşık'a yardımcı olacaklannı vaat ettiler mi? Ve işte Burhan Kara . Merkez Sağı bütünleştir- mek gibi göz yasartıcı bir gerekçe ile DYP Genel Başkanı ile görüştüğünü saklamıyor. Ama aynı an- da, Giresun'da DYP'nin tek söz sahibi olmak için seçildiği günden beri adeta bir kan davası açan Zaimoğlu, Kara'nın partisine gelmesi halinde, o- nun ANAP sıralanndaki sandalyesini boş bırak- mayacağını söylüyor. Ozal cumhurbaşkanı seçilince, "Gel bakalım Akbulut. Seni başbakan yaptım. Bu da bakanlar kurulu listen " diye eline bir tezkere tutuşturulan Yıl- dınm Bey, o atamanın heyecanı ile "emriniz olur" türünden verdiği yanrtın sahibi olduğunu unutmuş, şimdi isyanlan oynuyor.. AKP ve Saadet Partililer, siyaset yasağının sa- dece kendi liderleri için kalkmasını sağlayacak bir değişimi, "tamamen özgüriükçü demokrasi adına" gerçekleştirmek isterlerken, birbirlerine aynı anda attıklan çelme ile minder dışı kalıyoriar... Işte, bizim siyasi etik kavramımız. Işte o kavram- dan küçük küçük sahneler. Faks:0212-6770762 | obirgit@e-kolay.net ' MÜ iletisim Fakültesi Dekanı PmfAsna: Fakülte peşkeşçekilmeyecek Îstanbul Haber Servi- si - Marmara Üniversite- si lletişim Fakültesi De- kam Prof. Dr. Alaeddin Asna, "fakülte binasımn, birflerine peşkeş çekile- ceği, bunun için de geç açüacağı iddialannm" asılsız olduğunu belirtti. Prof. Dr. Asna, "FaküJ- tede güçlendirme ve alt- yapı çahşmalan yapryo- ruz. Eğitim ocak aymda başlavacak ve süresinde tamamlanacak" dedı. Prof. Dr. Asna, MÜ lletişim Fakültesi bina- snıı Koç Üniversite- si'nin alacağma yönelik iddialara açıklık getirdi ve bunlann doğru olma- dığmı söyledi. Asna, fa- külte binasının sağlam olduğuna ilişkin 2, an- cak güçlendirilmesi ge- rektiğine yönelik de 5 ayn rapor bulunduğunu belirterek şöyle devam etti: "Fakülte binasmda depreme karşı güçlen- dirme çahşmalan, sınrf- larda düzenleme, elekt- rik, su olmak üzere aftya- pı çahşmalan yapılacak. Okulu, okul yapacağız. n Çalışmalann devam et- tiğini belirten Prof. As- na eğitimin ocak aymda başlayacağmı, son sımf- taki öğrencilerin asker- lik sorunu göz önünde bulundurularak sıkıştı- nhnış ders programı uy- gulanacağmı ifade etti. Koç Üniversitesi Halk- la Ilişkiler Müdürü Üıek Fertan ise Koç Üniversi- tesi'nin, MÜ'nün lleti- şim Fakültesi'ni alıp tıp fakültesi yapmak gibi bir planlan olmadığını anlatarak "Önümüzdeki 5 yıl içinde herhangi bir tıp fakültesi kurmayı dü- şünmüyoruz. lletişim fa- kültesi ile bu konuda hiç konuşmadık" diye ko- nuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle