23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 EKİM 2001 CUMA OLiAYLAR V E C r O R U Ş L E R olay.gorus@cumhuriyet.com.tr F ransızca bir sözcük olan etik (ethique), ad olarak ahlak bilimi, sıfat olarak kullanıldığında ıse ahlak- sai ahlakJa ılgılı anlamına gelmektedir. Nedense bu sözcükgüncel yaşamımızda oldukça sık kuUanılııoldu. Saıunm bu sözcüğûn di- limizde yaygınlaşmasında eski ANAP mılletvekıli Mustafc KalanB'nınTBMM Başkanlığı dönemınde patlak veren ye- nı Mechsbınasıyla ılgılı yolsuzluk skan- dalının büyük etkisi olsa gerek. Kalem- li, yolsuzluklar ortaya çıkuıca, önce bu- nun kendı dışında gelıştıgını savunma- ya çahşmış, ancak daha sonra komisyon tarafindanbelgelenince "Etik hata yap- tnn* demıştı. Bız bunun ne anlama gel- dıgıru düşünüp taşınııken ımdadımıza sa- ğolsun. Hûmyet gazetesi yazan Kurt- han Fışek yetıştı ve "Etik hata yapüm" demenin ne ülduğu konusunda köşesın- dekı yaasıyla bize yardımcı oldu. Öy- le ya "ahlaki hata" diye ganp bır tam- lama olmayacağına göre... Hele geçen günlerde hırsızlıklar, yol- suzJuklar, banka hortumJamalar ve pis- likleri aklamalaryaşanır ve bunlann ah- laksal boyutlan tartışılırken (ahlaksızlı- Bir Tıbbi Etik' Öyküsü ğın neyi tartışılıyorsa) ülke gündemine ölüm oruçlannda tıbbi etik ve hekinı tavnnm neohnası gerektğineflişkmtar- tışmalar oturdu ve dolayısıyla ılgılı ıl- gisiz herkes bu konuda görüş bıldırme- ye başladı. Tüm bunlar olurken "medi- kal etiğnniz", yanı öp ahJaknnız dûnya- nın en önde gelen tıp dergılerinden The Laocet'de düzeyh bir bıçımde tamşılı- yordu. TarOşma konusu ise Hacettepe Üniversitesı Tıp Fakültesi'nde yapılan ve derginın 19 Şubat 2000 tarihinde ya- yımlanan Behçet hastahğı (Tüık hekı- mi Huhısi Behçet tarafından tanımlanan ve kendı adıyla anılan hastalık) ile ilgı- lı bu- araştırmaydı( 1). Derginın 14 Ekim 2000 tanhlı sayısında ayn ayn yayım- lanan mektuplarda yazıda adlan bulu- nan üç araştırmacı bu yazıdan haberlı ol- madıklannı, böyle bır yazıyı ımzalama- dıklannı ve dolayısıyla yazının (maka- lenin) büimsel ve hukuksal hıçbır sorum- luluğunu kabul etmedıklerinı bıldiriyor- Prof. Dr. Sebati ÖZDEMİR lardı (2) Fakülte Dekanı Prof. Dr tsken- der Sayek, aynı sayıda yayımlanan mek- tubunda ise sözü geçen yazı hakkında oluşturulan soruşturma komitesinın bu araştırmaya başlanmadan önce fakülte etik kuruhmdan ızın alınmadığı, çalış- tna kapsarruna alınan hastalardan araş- tırma konusunda bılgılendınldığı ve ızınlennın alındığına ilışkin yazılı bel- gelerin (written ınformed consent) bu- lunmadığı (söz konusu yazıda her ıkı iznin de alındığı belirtılmektedır) ve ya- zarlann ımzalannın hepsınin de Dr. Ha- lûk Demiroğhı tarafından atıldığı sonu- cuna vardığını ve sonuçsal karann YÖK tarafindan venleceginı bıldınyordu (2). Öte yandan yazının yayın tanhı rle ımzalann reddıne ilışkin mektuplann yayuıı arasında sekız ay gıbi uzun bır sü- renin bulunması, sankı işın içuıde baş- ka sorunlann da olduğunu düşündürse de soruşturma komitesinin vardığı so- nuçlann hıçbırinı Dr. Demıroğlu red- detmiyor ve yanıt hakkını kullandığı mektubunda da komıtenin bu saptama- lannı kabul ediyor; bu üç noktada hata yapıldığını. ancak bunlann medikaleti- ği çığnemek anlamına gelemeyeceğinı iddıa edıyordu (2) Yıne aynı sayıda ko- nuyla ügılı olarak yayımlanan bıryorum- da ıse Richard Horton; özetle çalışma- nın ciddi etik sorunJannm bohındıığu, sonuçlannın bilunsel geçerliliğuım şüp- helı olduğu ve bu nedenlerden dolayı ya- zuun literatür kayıtlanndan çıkanlması gerekuğı şeklindekı yorumuyla tarasma- ya son noktayı koyuyordu (3). Sonuç olarak bu tartışmanın her ne ka- dar ülkemızde yapılmış bır araştırma üzennde yaşanması üzüntü vericı bır durum olsa da Türkiye'de hemen her alanda -sözcüğûn tam anlamıyla- pislik- lerin yaşandığı şu günlerde tbbi etik ko- nusunda böylesıne duyarlı davranılma- sından da memnuniyet duyulması gerek- mektedir Çünkübırakmızetikaçıdan ge- rekli koşullar oluşturulmadığı ıçın bu araştırmamn yok sayılmasmı; yabancı araştırmalardan aynen Türkçeye çevri- lerek yapılmış ya da uydurma çahşma materyalleriyle yazılmış yazılan özgün (onjınal) eser diye yutturan nıce sözde araştırmamn kongrelerde sunulduğu ya da dergilerde yayımlandığı ve bunlan yapanlann da aramızda nasıl birer say- grnbüim adamı sıfaüyla dolaşüğını -açık- ça ıfade edılmese de- herkes bılmek- tedır. Bu nedenle verilecek kararne olur- sa olsun, bu konuda göstenlen "etik" duyarhlıktan dolayı adı geçen üniver- sitemize teşekkür edilmesı gerekmek- tedn-. (1) Demirvğlu H, Ozcebe 01, Baris- ta IDundarS, Eldem B. Interferon al- fa-2b, colchicine, andbenzathinepenial- lin versus colchicine and benzathine penicülin m Behçets disease' A ran- domised trıal Lancet 2000, 355 605- 9. (2) Behçet s disease and ınterferon: Flaws in research integrity ofran- domised trial. Lancet 2000, 356- dis- cussion 1351-2 (3) Horton R. Retrac- tion: Interferon alfa-2b. in Behçet disease Lancet 2000; 356-1292 " T İ İ R K İ Y E C U M H U R İ Y E T İ ' N İ N T E M E L İ K Ö L T U R D Ö R " SORUMLULUĞUMUZUN BÎLİNCİNDEYİZ! İİPARK GRUBU, MILLI EGITIM BAKANLIGI VE HALKIMIZIN HİZMETİNE SUNDUĞU 3'ÜNCÜ EĞİTİM ESERİ İLE ONUR DUYUYOR. TURGAY CİNER İLKÖĞRETİM OKULU/BURSA ÇOCUKLARIMIZA ARMAĞAN OLSUN • *•II îl I II 81 •• • ıa m •* m m Bilgisayar SınıfıFen Laboratuvarı Yabancı Dil Laboratuvarı Hopa-Artvin ve Maltepe-İstanbul'daki okullanndan sonra Yıldınm-Bursa Turgay Ciner llköğretim Okulu da hizmete açıldı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın Tip Projesi'ne uygun olarak, 4 katlı ve 32 derslikte, 960 öğrenciye eğitim verebilecek kapasitededir. 7000 m 2 kapalı alanı olan bu ilköğretim okulunda son teknolojiyle donatılmış; 2 adet Fen Laboratuvarı, 1 adet Bilgisayar Sınıfı, 1 adet Müzik Odası, Zengin bir Kütüphane, Yabancı Dil Laboratuvarı, Kapalı Spor Salonu, Açık Spor Alanları ve ayrıca Revir ve 3 adet Ana Sınıfı bulunmaktadır. HEDEFİMİZ EĞİTİM KURUMU KİŞİLİK İŞGÜCÜ A PARK GRUBU PENCERE Varlar Ortasında Yok Olmak... 1923 Cumhuriyetini kuranlar, kalpaklannın toz- lannı silkeledikten sonra Türkıye'ye baktıklan za- man ne gördüler?.. Banka yok.. Fabrika yok.. Yolyok.. Okul yok.. Üniversite yok.. Sermaye yok.. Mimar yok, hastane yok, doktor yok, hukukçu yok, ekonomist yok, mühendis yok, öğretmen yok, yok, yok, yok... 11 kişiden 1 'i okur-yazar. Yanmış, yıkılmış, kül olmuş bir ülkede köylü ka- rasabanın sapına yapışacak da kann doyacak... Sivili ve askeriyle kalpaklılar bir an bile umutsuz- luğa düşmemişler, köktenci bir seferberliğe giriş- mişler, bize bıraktıklan Türkiye içın hepsine şük- ran borçluyuz; her şeyi yoktan var eden bu adam- lar bir "mucize" yaratmışlar... • Ama bız şimdi ne yapıyoruz?.. Yatıp kalkıpşükredeceğimize, kalpaklılarasövüp saymayı marifet bellıyoruz... "Bırinci Cumhunyet" tu kaka imiş... Ikincisini kuracakmışız. Nah kurarsın!.. Sen bu kafayla elindekini yitirme de ikincisinden vazgeçtik... • Kalpaklılardan devraldığımız Cumhuriyetin şu haline bakın!.. Her şeyimiz var... Banka var, fabrika var, yol var, okul var, üniver- site var, mimar var, hukukçu var, ekonomist var, bi- lim adamı var, doktor var, öğretmen var, mühen- dis var; eksik gedik de olsa senmayeden insan malzemesine dek bellı başlı araçlannı sağlamış yaklaşık yetmiş milyon nufuslu bir ülkede yok olan ne?.. Kendine güven!.. • ödümüz kopuyor... Herkesin gözleri Amerikan dolannın göstergele- rinde!.. Sabah akşam yüreğimız titreyerek bakıyo- ruz, saat saat, dakıka dakıka izliyoruz... - Kaç olmuş?.. -1.574.106 - Yaaa... - Dünya Bankası'ndan ne haber?.. - Muhabbete devam... - IMF ne diyor?.. Hayattan, üretimden, gerçeklerden, emekten, çalışmaktan, alın terinden, beyin tennden kopmu- şuz, benliğimizi dışanya bağlamışız, yönetim ya- bancı güçlerin komisyoncusu gibi olmuş, medya sanal bir dünyanın yansıtıcısı ve yalancısı... Kendine güven sifır... Ya ıstenç?.. Yaniirade?.. ^ ' " ' .-• ' - ."*f Sivili ve askeriyle kalpaklının 'irade-i milliye'si- nin yanında bugünkü ıktidann 'teslimiyetçi' karak- ten soldastfır bıle değıl... • Halkı yukandan aşağıya derin bir umutsuzluk sarmış, politikacının TV ekranlarına yansıyan su- retini boş gözlerle izleyen kalabalık, gelecekten bir şey beklemıyor. - Hükümet değışecekmiş... - Değişse ne yazar?.. - Seçim olacakmış... - Olsa ne yazar?.. Bir toplum için en kötü şey umudunu yitirmek- tir, devlet televizyonunda geleceğe umudu simge- leyecek bir güler yüzlüye hasretiz!.. Türkiye Cum- huriyeti'ni yoktan var eden kalpaklılara bir bakın, birde vartann ıçinde yok olmaya adaylığını koyan- lann şu hal-i pür melâline... KULTU* • SANAT (0212) 293 (9 71 •KÖRTÇE&FARSÇA^g Beyoğlu ALKAZAR B^urköy İNCİRU 293 24 66 572 64 39 12 00-13.45-15.30-17 30-19 30-21JO 12 00-13 45-15 30-17 30-19 30-21.15 Cuma -Cumartesp-Pazar 23 00 11.30-13.30-15.30-17.30-19 30-21.30 12.0O-13.45-15.30-17.3O-19.3O-21.15 425 74 78 222 05 33MYAMANR Gatoriı VtLLADATÇA APARTHOTEL Türlaye'mn eşsız guzellıklenne sahıp. ajnca nem oranı sıhr, oksıjen oranı en bol olan DATÇ4 vanmadasında sızlen beklıyor \ ILLA DATÇA. MAVİ BAYRÂKLI denıze sıfir olup büv-ük ve çocuk yuzme havuzu. havu/ ban, iskele barı. beach ban. cafe'si, fut-food'u, açık te kapalı restaoranrian. markefi. çocuk parkı, kuaforü, plaj voleybolu \e kapalı klimab DISCO'su ıle hem dınlenebılmenız, hem eglenebılmenız ıçm hıımetmızdedır Siz de VİLLA DATÇA'da bır tatılı hak ettığınızı düşünnıüyor musunuz 9 0 halde hemen bızı aravınız 2001 Yılı VUIa Datça'da Ekim Fırsatı 1 kışıOK 10 000 000-TL I kışı Y P 13000000-TL Fıyatlanmıza KDV dahıldır Kredı kartı geçerlıdır Fıar 1 Oda+I Salon 2 Yatak + Çekyat ıla>e yataldıdır Dublex 2 Oda + 1 Salon 4 Yatak + 2 Çekyat ıla\e yataklıdır Flat/Duble\ fıyatlan gûnlûk ev fiyatıdır OK.Y.P fivatlangunlûkkışıbaşıfijatlandır 0-6 vaş ücretsız. 7-12 \aş °o50 ındınmlıdır Otelımız ıle ılgılı daha genış bılgı ve resımler ıçın, l kkek Mah. Çökertaıe Mevku PK 67 D\TÇVMUĞLA-TURKEY Td: -M» (252) 712 27 25 - 712 35 25. F»kv +«(2521 ^12.19 55 »ww.villadatca.com E-maıl MİIadtlo ' nir com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle