18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 EKİM 2001 ÇARŞAMBA HABERLER Eski Maliye Bakanı Zekeriya Temizel, 'mali milat' nedeniyle kendisini suçlayan Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'^ mektupla yanıt verdi: Ben haklıgktımMtYASE İLKNUR ANKARA - Eski Maliye Bakanı Zekeriya Temi- zel, kendisine yönelik suçlamalarda bulunan Baş- bakan Yardımcısı Mesut Yümaz'a mektupla yanıt verdi. Temizel; Türkiye'den sermaye kaçışında "ma- li milat" uygulamasının rolü olduğunu ve hükümet olarak dönemin Maliye Bakanı'nı desteklemekle ha- ta ettiklerini söyleyen Yılmaz'a "GerekK düzenle- meleri \apma\arak, koskoca Türkiye Cumhuriye- ti'ni IMF kapüannda el açar duruma getirenler de toplum vicdanındaki yerlerini alacaklar" eleştirisi- ni yöneltti. Temizel. öncekı gün postaya verdiği mektupta, Vergi Yasası'nı imzalayıp TBMM'ye gönderen hükümetın başbakanı ve bakanlan so- rumluluktan kaçsa da, kendısının yasanın tüm so- rumluluğunu onuruyla taşunaya hazır olduğunu be- lirtti. Temizel. Türkıye'nın bugün vergi alamadığı kesimlerden borç alarak düştüğü knzin içensinde çırpındığını vurgularak. "Birüeri bu toplumun tüm kaynaklanna el koyup toplumsal maliyedere katil- matna, yasa ve kurallara uymama koausunda dire- niyorlar. Ulus devleti yok sayıyoriar, ulus devletin karartan yerine uluslararası sermayenin kural ta- nımaz,yükümlülüklere kaülmavan davranışiannı ser- gflemeye çahşıyoriar," dedı. Zekeriya Temizel'in Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'a gönderdiği mektup şöyle: Yalanlarsınız dlye bekledlm' Sayın Yılmaz. geçtiğimiz günlerde Hürriyet ga- zetesinde; benim Maliye Bakanlığım döneminde çıkarılan, ancak daha sonra 2003 yılı başına ertele- nen "maü milat ve nereden buldun" uygulamasının tamamen kaldınlmasını onerdiğinız ilen süriildû. Ay- nı haberde, 'Bu u> gulama zatenyanhşn. Paranm yurt- dışınakaçnıasınayolaçıyor' cümlesı tırnak ıçerisın- de sıze aıt olarak yeraldı. Yalanlarsınız dıye bekle- dim. Ne de olsa aynı hükümette, yaklaşık ikı buçuk yıl ortak sorumluluk paylaşmıştık. Bunu beklemek hakkımdı. Yalanlamadınız. Bu durumda habenn doğru olduğunu varsayıyorum. Hatıriayacaksınız, başbakanlığmız döneminde Maliye Bakanlığı sorumluluğunu üstlendıkten son- ra ekonominın ve maliyenin durumu hakkında sız- lere ayrıntıh bır değerlendırme yapmıştım. Önlem almmaroası halınde ülkenin borç batağında boğu- lacağını, 1998 yılında faiz giderlerinin vergi gelir- lerınin yüzde 67'sini götüreceğini, izleyen yıllarda da bunun katlanarak artacağını. 2001 yılı sonunda vergi gelirlerinin borç faizlerini bile karşılayama- yacağını, 2002 yılı bütçesının ise yapılamayacağı- nı belirtmiştim. Bu değerlendirmeyi. Vergi Yasası Tasansı'nı Plan ve Bütçe Komisyonuna sunarken de yapmıştım. Bu yüzden tutanaklarda da yer aldı. Çözüm devletin sağlıklı gelir kaynaklan ile finan- se edilmesinde, yani bir vergi reformundaydı. Gene hatıriayacaksınız, bu saptamanın ışığında aramızda yaptığımız konuşmalarda bır azınlık hü- kümetının vergi düzenlemesi yapmasının çok zor olduğunu, ancak devlet adamlığının bunu gerektir- diğını ve bunun tarihsel bır sorumluluk olduğunu belırtmiştik. Sonuçta, bu vergi reformunun yapıl- masına karar vermiştik. Bundan sonra 8 aylık bır maraton başladı Toplumun neredeyse bütün ke- simleri ile tartışarak tasanyı hazırladık. O tartışma- lann bır kısmına bırlıkte katıldık. Vergi tasansını TBMM'ye göndermeden önce ıse. sıze "eğer tasannın arkasında durmayacaksak bunu göndermeyelim. Hiç değilse ülkenin vergi re- formu yapma umudunu öldürmemis ohınız" demış- rim. Sız tasannın göndenlmesı konusunda tam des- tek vermıştmız. TBMM, tasanyı aylarca tarhştık- tan sonra yasalaştırdı. Ne getlrlyordu vergi reformu? - Reform. önceiikk devtetoianaklannı sonuna ka- dar kuBanan ancak toplumsal yükümlülüklere ka- tümamakta direnen, kayıt dışı çahşan, dolayısıyla tek kuruş vergi vermeyeıtlerin vergivermesini amaç- hyordu. - Reform, yıllardan beri kazanmadıklan gelirin bile vergısinı veren. ağır vergi yükü altında ezilen küçük esnafı ve sanatkân hayat standardı denilen ucubeden kurtanvordu. - Reform, defter tutmamak için kayıt dtşıhğa ite- lenen çiftçi kesimini defter tutma ve beyannaıne ver- roe yükümlülüğüiKkn kurtanyor, asgari zirai vergi uYgulamasma son veriyordu. - Reform. asgari ücretten bile vergi alan ülkemiz- de hıç değilse vergi oranlannı düşürüyordu. - Reform, vatınm yapan, istihdam \aratan yaü- nmcının, sanayicinin vergi yükûnü hafüTetiyor, ver- gi sistemini içinde yaşanıhr bir hale getiriyordu. - Reform, sıcak para hareketlerinin ülkeyı nasıl bir krize sürüklediğini görerek, bugün Nobel ödül- lü ıktısatçılar açıkladığı zaman alkışlanan. kısa va- delı sermaye hareketleriyle sağlanan spekülatif ka- zançlardan vergi ahnmasını olanaklı kılıyordu. - Reform, bu ülkenin tüm yurttaşlanna, diğer çağ- daş ülkelerde olduğu gibi. kazancının vergisini öde- din mi sorusunun sorulmasını olanakh kıhyordu. Bövlece haksız kazançUnn, rekabet eşitsizKkkri- nia hatta yolsuzluklann önüne geçmeyi amacnyor- du. - En önemlisi de, reform, devletin finansmanının sağlıklı kaynaklarla yapılmasını sağlamaya. dola- yısıyla bu ülkenin varlıklannın yok pahasına faiz- cilerin, sıcak para spekülatörlerinin eline düşmesi- ni engellemeye çalışıyordu. Ama ne oldu. büyük umutlarla çıkan yasa daha uygulanmaya bile baş- lanmadan. vergi kaçakçılarının. kara paracılann ve sıcak para spekülatörlerinin manevralarına kurban edılerek ertelendı. Örneğın, 'yasa, paranın yurtdı- şına kaçmasuıa neden ohıyor' gibı bir yalan yara- • Eski Maliye Bakanı Zekeriya Temizel, Vergi Yasası'nı imzalayıp TBMM'ye gönderen hükümetin Başbakanı ve bakanlan sorumluluktan kaçsa da, kendisinin Yasanın tüm sorumluluğunu onuruyla taşımaya hazır olduğunu belirtti. Zekeriya Temizel, "Gerekli düzenlemeleri yapmayarak koskoca Türkiye Cumhuriyeti'ni IMF kapılannda el açar duruma getirenler de toplum vicdanındaki yerlerini alacaklar" dedi. tıldı. Sözüm ona. 100 milyar dolar yurtdışına kaç- mışn. Bu kadar büyük bir meblağın kaçmasına ola- nak var mıydı? Gelin, bunu birlikte inceleyelim. Bu para iki türlü kaçabilirdı. Ya bankacılık sistemi yoluyla. yani kayıt kuyut altında. Ya da bavullarla, gızlice. Merkez Bankası kayıtlannda sadece 7.6 milyar dolarlık bir çıkış görülüyor. Bu meblağ o sı- radakı global kriz nedeniyle gelişmekte olan pıya- salardan çıkan paradan farklı değıl. Gelelım bavul operasyonuna. Buyrun hesaplayın. 100 milyar dolar kaç adet kupür ediyor? Hem de, en büyük kupürleri esas alın. Bunlan üst üste dizin. Bakın bakalım, kaç metre ediyor? Kaç bavul edi- yor? Ve bu kadar bavuiu taşımak ıçin kaç kamyon gerekıyor? Ben hesa- bın sonucunu söy- **v leyeyim. Yüzler- ce TIR ediyor. Demek ki, yüzlerce TIR ıçi tıklım tık- lım dolar do- lu olarak Tür- kiye'den çıka- "V cak ve rahat rahat kara parayla ciddi olarak mücadele eden, ka- bank bir cüzdanla bile girilmesı zor olan, ülkelere girecek. Böylesine inanıl- maz bır yalan sürüldü ortaya ve yasa er- telendı. 'Verol kacıranlar lcazandı' Fakat. geçmişe dönük işlem yapılmayacağı açıkça yasada yer alırken yurtdısına kaçtığı söyle- nen ve yasa ertelendığinde Türkiye'ye döneceği ileri sürülen dolariar nedense bir türlü geri gelme- di. Kimse de bu çığırtkanlara; hani yasa erte- lendikten sonra gelecek dolariar, dıye sorma- dı Sonuçta. gelecekte de vergi kaçırmayı sür- dürmeyı amaçlayanlar kazandı. Böylece kaçak- çılara S«rgi kaçınnav'a devsm edebflirsiniz' me- sajı venldi Buna karşılık ekonomik knz nedenı ile zaten ge- lirlen azalan küçük esnafa, sanatkâra, hem de geç- mışe dönük olarak hayat standartı esası yeniden ge- tirildi. Küçük esnaftan elde etmedikleri gelirin ver- gısı istendi. Vergi oranlan yeniden yükseltildi. Dar gelirlinin vergi yükü ağırlaştınldı. Devlete vergi vermek yerine yüksek faızlerle borç verenlere ver- gi bağışıklıklan getırildi. Geçici bir süre için çıka- nlan eğıtıme katkı paylan, 3 kat daha arttınlarak ağır vergilere dönüştürüldü. Kısacası. gelıre gereksinim duyuldukça, bazıla- nna " Kazancının vergisini ödedin mi" dıye soru so- rulamadı ama, dar gelırliye yüklenildi. Vergi Yasa- sı'nın yurürlüğünün ertelenmesınin Türkiye'ye ne- ye mal olduğu bugün artık apaçık or- tada. Keşke çıkmasaydım, ama yıne hak- lı çıktım. 2001 yılında faiz gjderleri vergi ge- lirlerini aşıyor. Türkiye borçlannı çe- virmekte aşuı derecede zorlanıyor. Tek umut malıyeti ne olursa olsun uluslararası kuruluşlardan, dolayısıy- la G-7'lerden, sağlanacak yardimda. Tanmı çöken, sanayisi kurulu kapa- sitesinin yansını bile kullanamayan, milyonlarca insanın işsiz kaldığı, açık- ça yoksulluk gırdabına sürüklenen. toplumsal olaylara gebe olan ülkemi- zi IMF'nin borç ödettirme program- lannın kurtaracağı ileri sürülüyor. 'Ulus devletl vok savıyorlar' Böyle bır ortamda, *yasanın erteJe- me süresi bitiyor, yeniden uygulama- ya girecek' korkusuna kapılanlar, uy- gulanmayan Vergi Yasası'nı ekonomik krizin nedeni olarak gösterme çaba- sma girdiler. 100 milyar dolann ba- vullarla kaçtığı masalını anlatanlar, şimdi de kayıt dışı ekonominin kayıt alüna alınma çabasının krize neden ol- duğu hikâyesini anlatıyorlar. Türkiye bugün vergi alamadığı kesimlerden borç alarak düştüğü krizin içerisinde çırpınmakta, geleceğe büyük bir ka- ramsarlılda bakmaktadır. Birileri bu toplumun tüm kaynaklanna el koyup toplumsal maliyetlere kahlmama, ya- sa ve kurallara uymama konusunda di- reniyorlar. Ulus devleti yok sayıyor- lar, ulus devletin kararlan yerineulus- lararası sermayenin kural tanımaz. yükümlülüklere kaülmayan davranış- lannı sergilemeye çalışıyorlar. Bu manzarayı vergi reformlan ya- ratmaz. Tersine vergi yerine borç al- ma, borcu ucuz ve kolay kaynak ola- rak görüpyolsuzluklarveusulsüzlüklerleçarçur • etmek yaranr bu manzarayı. Bu manzarayı ya- ratanlar, yarattıklan manzaranın dehşetinden ür- kerek suçlu yaratma telaşına düştüler şimdi. Aslında, bu yasanın, ertelendığinde, yeniden yürürlüğe sokulmayacagını tahmın etmiştim. 'Maü milat' ve 'Nereden bukhın,' uy- gulamasının yüriirlüğünün er- telenmesine ülkem adına üzüldü- ğüm halde ortaya bir tepki koy- madım. Çünkü siya- si bir tercih, yapılıyordu ve bu terci- hiyapanlar AVRUPA'DAN GURAYOZ bunun siyası bedelini ödeyeceklerdi Ancak. hayat standardı esasının yeniden getirilmesini o kadar ko- lay kabullenemedim. Zamanm başbakanına gıde- rek; knz nedeni ile zaten geliri düşmüş olan kesim- lere, küçük esnafa, sanatkârlara hem de geçmişe dö- nük olarak hayat standartı esasına göre vergi geti- rilmesinın adalet ve hakkanıyet duygulanna aykın olacağını söyledım. Yapılan vergi düzenlemelen Türkiye'nin çağdas bır ülke olması için gerekliydi ve doğruydu. Nıte- kim bu düzenlemeyı, siz de, Avrupa Bırliği'ne gır- mek ıçin daha geçenlerde hazırladığınız Türkiye'nın Ulusal Programı'nda çok ıyi bir reform olarak sun- muştunuz Şımdı ise yasanın yanlışlığından söz edı- yordunuz. Ben, o Vergi Yasası'nı imzalayıp TBMM'ye gönderen hükümetin başbakanı, bakan- lan hatta o yasaya oy veren yüzlerce parlamenter sorumluluktan kaçsa da, yasanın tüm sorumluluğu- nu onurumla taşımaya hazınm ve taşımaya da de- vam edeceğim. Türkıye er ya da geç bu düzenlemeleri yürürlü- ğe koyacak. Çağdaş dünyada yennı alabilmek için bunu gerçekleştirmek zorunda kalacak. Gerekli olan düzenlemeleri yapmayarak, toplu- ma bu sıkıntılan yaşatanlar, koskoca Türkiye Cum- huriyeti'ni IMF kapılannda el açar duruma getiren- ler de toplum vicdanındaki yerlerini alacaklar. Berlin! Çok Sevdim Bu Pazar Seni O kadar emindiler ki, Demokratik Sosyalizm Partisi (PDS), ABD'nin Afganistan'ı bombalama- sına karşı çıkınca, sevinç çığlıklan atarak, kamu- oyu yoklamalannda bu partinin alacağı oylan bir- denbire yüzde 20'lerden yüzde 15'lere düşürdü- ler. Almanya'da kamuoyu yoklamaları genellikle yanılmaz. Her nedense bu kez yanıldı. ABD'nin "teröre karşı savaş"\, Usame bin Ladin'i ceza- landırmak için Afgan halkına bomba yağdırması, Berlin'in ya da başka bir deyişle "öteki Ber1in"in hoşuna gitmedi. Kamuoyu yoklamalarının şans tanımadığı "anti-Amerikan" PDS, yüzde 22.6 ora- nında oy aldı. ABD'yi kayıtsız şartsız destekleyen muhafazakârlar yüzde 17 oy yitirdi. Sosyal De- mokrat Parti (SPD), muhafazakârlar kaybettiği için binnci parti oldu. SPD, şimdi antikomünist mu- hafazakârlann ve hâlâ inatlannı sürdüren "kamu- oyu yoklamaları"mn istediği yönde davranıp ye- şiller ve liberallerie mi koalisyon hükümeti kursun, yoksa sandıklardan çıkan oylara bakıp PDS ile mi, bilemiyor. Zor karar doğrusunu isterseniz. Zor, çünkü Bavyera Başbakanı, Avusturyalı Ha- ider'in gönül dostu Edmund Stoiber'in dedigi gi- bi "Biryandan PDS'yı Anayasayı Koruma örgü- tü'ne izlettirip, öte yandan onunla hem de baş- kentte iktidar olmak birbiriyle pek uyuşmaz". Ya seçmenlerin Berlin genelinde yüzde 22.6, Doğu Beriin'de yüzde 50'lere varan oranda oy verdiği partiyi, içinizdeki kinden başka kanıtınız otmadı- ğı halde "demokratik" saymama tuhaflığından vazgeçecek ya da Almanya'daki"demo/cras/y/° eleştirenlere hak vereceksiniz. Ya PDS'yi Naziler- le karşılaştırma kurnazlığını, zaten kimse yutmu- yor, ya da demokrat olma ıddıasını bir yana btra- kacaksınız. Kolay mı? ••• Önümüzdeki günlerde Beriin'de nasıl bir hükü- met kurulacağını, sosyal demokrat VVovverert'ın kimleri tercih edeceğini göreceğiz. Bir oyluk bir çoğunlukla trafik lambası (kırmızı, san, yeşil) ko- alısyonu da olabilir, daha istıkrariı bir çoğunluğa ve en önemlisi Doğu Bertin'i de iktidara ortak et- me şansına sahip kırmızı, kırmızı koalisyonu da. Berlin, sorunlan saymakla bitmez bir kent. Ye- niden başkent olmanın getirdiği sorunlar var; az üretip, çok tüketen bir kent olmanın sıkıntılan var; Doğu ile Batı Berlin arasındaki ekonomik, sosyal yaşam farkı var; yıkılan duvarın koyu gölgesi var; birdenbireyoksullaşan Doğu Berlinlilerin, kapita- lizmin sihiıii bir değnek olmadığını anladıkça ar- tan ve seçimlere yansıyan öfkeleri var. ••• Beriin'de üstelik yalnızca parlamento içinde değil, parlamento dışında da yalnız muhafazakâr- lara değil, her türden neoliberal kureselleşmeci- lere kafa tutan çok etkin, çok renkli başka bir mu- halefet daha gelişiyor son günlerde. Başkentte, tam da seçim günü neoliberal-kü- reselleşmeye itiraz edenlerin orgütü ATTAC, yığın- sal bir katılımla ilk kongresini topladı. ATTAC yal- nız Almanya'da değil, dünyanın 30 ülkesinde şim- diden 60 bin kişiyi bulan ve hızla artan üye sayı- sıyla, küreselleşme çağının, çağa uygun örgütü. Üç bin kişinin kongreye katıldığı, aralannda eski Maliye Bakanı ve eski SPD Başkanı Oskar La- fontaine'in de bulunduğu dünyanın değişik ül- kelerinden çok sayıda aydının düşüncelerinı açık- ladıklan, sendikalann desteklediği, 50 pariamen- terin "Tobin Vergısi" önensıne imza verdiği bu ör- güt, "tarihin sonunu" getirip kapitalizmin ebedi zaferini ilan eden küreselleşme yandaşlanna ger- çek küresel bir cevap olma yolunda. Seçim günü Berlin güzeldi. Çok özel nedenle- rim var Beriin'i sevmek ya da sevmemek için. Kızdığım, öfkelendığim, karanlık sokaklannda ge- zindiğim, yağmurlarında ıslandığım, kahvelerin- de beklediğim zamanları unuttum. Şimdi kanşık, sıkıntılı, pınltılar içinde; öfkeli, hayatın bütün renk- lerini banndıran, kafa tutan, isyankâr, gözlerimin içine bakan bir Berlin var karşımda. Berlin, çok sevdim bu pazar seni. IAA ile Okulda 3ir Gün / 7 11 Kasım 2001 Cumarfesi 9:00-1 OiOOKay* IDers 10:00- 11:15 "Marka Yaratmak ve Yaşafmak" Ahmet "Durul I Eivyap 11H5- 13:00 "3/r "Pazariama KJasiği: Konumlandırma" Vroi. Dr. Selime Sezgin I İT.Ü işletme Fakültesi CILAR J 1 1 j*^& <m -sjf^m ^ 1H:00- 15:15 "Müşteri İlişkileri Vönetimi" Ali Saydam / Dersoy Halkla llişkiler H. Vers 15*5 - 11:00 "Yaratıcı tAedya Uygulamaları" Neslihan Olcay I Universal McCann Pazariama. reklam ve medya dünyasının çalışanları ıçin hazırladığımız meslekı ecjıtım proaramına ılgınç konular ve konuşmacılarla yıne okulda devam edıyoruz "IAA ile Okulda Hır C r un adını verdığımız bu proaramda kontenjanımız sınırlı olduğundan, başvurularınızı öncelık sırasına göre kabul edeceğız Yapacacjınız tek şey aşağıdakı numaralardan bır aunluk unıverstte kaydınızı yaptırarak derse yetışmek Daşvurular IAA Turkıye Bö/umu Sekreterlığı Tet 02/2 325 37 && Faks: 0 2/2 325 37 91 Elektronık-posta: ıaaturkeychap*superor\lınecom 11 Kasım 2001 Cumarfesi İTU Yabancı Vıller Yuksek Okulu - Maçka (Eskı Maçka Moden Fokültesı) 3u ılan Cumhurıyet Oazetest nın katkılarıyla sızlere ulaşttrtlmışttr o e t e TOncrrt SENCUK GlUtU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle