Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 EKİM 2001 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus@cumhuriyet.com.tr
Sami Selçuk Olayı! -1
M. îskender ÖZTURANLI
C
arneyades, Roma'ya
gıttığı zaman ıkı ko-
nuşmayapmıştı Bı-
nncı gun adaletın ya-
rarlan uzennde du-
ruyor, adaletın one-
mını belırtıyordu Adaletın erdemı-
nı dıle getınyor, adaletı goklere çı-
kanyordu îkıncı gun ıse adaletsız-
lıkten soz etmekteydı Bu kez ada-
letsızlığın erdemını gundeme getı-
n>or, adaletsızlığın ınsanoğluna sağ-
Iadığı>ararlan anlatıyordu Vurgu-
lamak ıstedığı, dunya yuzunde hıç-
bır şeyın salt olmadığı, her şeyın go-
rece olduğu ve kışılere gore, top-
lumlara gore değıştığıydı Yunan so-
fıst fılozoflan bu yontemı uygula-
yarak kuşkulanma, sorgulama ve
yargılama yolu ıle gerçeğe ulaşma-
ya çalışmışlar, bu arada salt gerçe-
ğın varlığını da yadsımışlardır
Yargıtay Başkanı SamiSelçuk 6 Ey-
lul 1999, 6 Eylul 2000 ve 6 Eylul
2001 tanhlennde Adalet Yıh'nın
açılışı nedenıyle uç konuşma yapmış-
tır Bu konuşmaların olumlu yanla-
n da vardır, olumsuz yanlan da Bu
ılk yazımda, Carneyades'ın yakla-
şım bıçımını uygulayarak konuşma-
lannın olumlu yanlarını ortaya koy-
maya, ıkıncı yazımda da olumsuz
yonlerını ırdelemeye çalışacağım
Her ınsanda, ınsanlığın butun halle-
n olduğu gıbı Sayın Selçuk'ta da bu-
nun boyle olmasını doğal karşıla-
mak gerektır he var kı Yargıtay'ı
temszl eden ve sorumluluk katında
bulunan bır kışıde, hangı noktaya
kadar doğal karşılamakgerektığı ay-
n bır değerlendırme konusudur
Sayın Selçuk'u ıkı yıldan ben ço-
ğu yazarlarımız, hukukçularımız
eleştırmekte, Yargı Yıh'nın açılışın-
da yaptığı konuşmalann ve kımı te-
levızyon kanallannda ve açık oturum-
larda soyledığı sozlenn yanlışlığını
ortaya koymaktadır Bu eleştınlenn
çoğu da ne yazık kı doğrudur Za-
ten bu eleştınlere Sayın Selçuk da
doğru durust yanıt verememışbr, ve-
rememektedır
Ne var kı Sayın Başkan, bu konuş-
maların bırçok yennde doğru şeyler
de soylemıştır Bunlan kısaca belır-
leyecek olursak, uç konuşmada da
"hukukun üstüniüğünü" dıle getır-
mış, "hukukdevletininkoşullannr
ortaya koymuş, "\argı bağunsızbğı-
nın değerini" vurgulamıştır Ama
uzun soylemlen arasında bu gerçek-
len goren olmamış, bu onemlı de-
ğınıler kaynayıp gıtmıştır
Yaıgıtay Başkanımız, 6 Eylul 2001
tanhlı konuşmasında "adaleti dağrt-
ma işlevinin devletin tekeünde" ol-
duğunu soylemekte, ama butçede
payının yuzde 1 'ın altına duştuğunu
de vurgulamaktadır
Oysa Ataturkçu Cumhunyet do-
nemınde "hukuk devletini gerçek-
leştirecek obuı yargının bu payı ve
konumumın çokyükselderde" bulun-
duğunubehrtmektedır "Guçluyar-
gı yoksa, demokrasi de voktur" bı-
çımınde konuyu gundeme getıren
Sayın Selçuk, çok haklı olarak Yuk-
sekHâkımlerve SavcılarKurulu'nu,
yurutmenın başı olan Cumhurbaşka-
nının seçtığını dıle getırmekte, ku-
rulun başkanının bır sıyasetçı, doğal
uyesının de bu sıyasetçının sağ ko-
lu olan Adalet Bakanlığı Musteşan
olduğunu ve yargıyı Adalet Bakan-
lığı mufertışlennın denetledığım,
bunlann yanlışlığını gozler onune
sermektedır
Bugunku bıçımıyle Hâkımler ve
Savcılar Yuksek Kurulu'nun olum-
suzluğunu belırtmekte, bır "Yargı
Erki Llusal Kurumu"nun oluşturul-
masını ıstemektedır
1982 Anayasası'nın "yargıyı yü-
nitme karştsmda her alanda zavıflat-
üğmı" belırten Sami Selçuk, kesın
bır dılle boyle bır yargıyla hukukun
ustunluğunun sağlanamayacağını,
çunku yargı organlannın hemen he-
men tumunun yurutmenın başı olan
Cumhurbaşkanı tarafından atandı-
ğını soylemekte, bu yontemın sa-
kıncalannı belırrmektedır
Konuşmasının bır yennde, "yar-
gının gerçekten bağımsız, güvenceli
ve vansız olmasını isthorsak ulusla-
rarası kurallara uymak zorunda ol-
duğumuzu" ılen suren Selçuk, bu ku-
rallann en onemhlennı şoyle sırala-
maktadır "a) Sivasal otorite vargı-
nın yonetimine kanşmamabdır. b)
Siyasal otorite vargüamayı \e yargı-
salkarartanyorumlamaktan ve eleş-
tirmekten kaçuımabdır. c) Yargıçla-
nn atanmalan, yüksehneleri, yer de-
ğiştirmeleri, denedenmeleıi yıirüt-
me erkinden kesinkes ayn olniaüdır.
d) Sivasal otorite yargının işine son
verememelidir. e) Yargrç mahkenıe-
de bağunsız olnıahdır." Gerçekten
tum bu uy anlar hukuk devletının ve
yargıç guvencesının onkoşullandır
ve her kışı tarafindan benımsenme-
sı gereken somut gerçeklerdır
Aynca Sayın Başkan, Turk hu-
kukçulannın ve Turkıye Barolar Bır-
hğı'nın yıllardan ben onemle uze-
nnde durduğu, doğal yargıç ılkesı-
ne aykınlığını belırttığı Devlet Gu-
venlık Mahkemelen 'nı de dıle getır-
mış, buyuk bu1
haklılıkla, bu mah-
kemelenn "sistenıindkşınaçıkanhna-
sını" ve bu olağandışı mahkemeler-
de davalann ağır ceza mahkemele-
nne venhnesını onennıştır
Butun buniar Sayın Selçuk'un uç
yıldan ben uzennde durduğu, ne var
kı, bunlann arasına gereksız yere sı-
yasal konulan da getınp koyduğu
ıçın bır turlu kamuoyuna mal edeme-
dığı duşuncelennın olumlu yanlan-
dır Bunlara kımse karşı çıkmamış-
tır v e çıkamaz da
Ama ışın bır de ıkıncı yonu, arka
yuzu vardır Sayın Başkan, uç yıldan
ben "Yargıya poh'tika girdi nıi ada-
let küienir" dıye konuşmasına kar-
şın, ne yazık kı tum konuşmalann-
da, soyleşılennde ve kendısıne so-
rulanlara verdığı yanıtlarda polıtı-
ka yapmaktan çekınmemış, polıtıka-
nın ıçıne gomulmuştur Sıyasal oto-
ntenın yargının yonetimine kanş-
mamasım ısteyen Başkan, sıyasal
otontenın yonetimine fazlasıyla ka-
nşmıştır ve kanşmaktadır Bu ne-
denle de yargı sorunlannı, açılışlar-
da, açık oturumlarda gereğı gıbı gun-
deme getırememış, yargmın ıstekle-
nnı duyuramamıştır Bu konuyu ge-
lecek yazımızda ele ahnaya çalışa-
cağım
PENCERE
ARADA BIR
RAHMtKUMAŞ
BM Turk Derneğı Başkanı
Birleşmiş Milletler
56 yıllık Bırieşmış Milletler yaşamı, bır kez daha
gostermıştır kı ınsanlık Birleşmiş Mılletler'sız ola-
maz Gerçı bu zorunluluk Birleşmiş Mılletler'ın (BM)
ınsanlığa yeter oranda katkı yaptığını da gostermez
Ama BM donemınde ınsanlık bır dunya savaşı
gormemıştır Bu BM'nın çok onemlı bır başarısıdır
2001 Nobel Banş ödulu'nun BM'ye venlmesı an-
lamlı bırtutumdur
Bolgesel ya da kımı devletlerarası sılahlı çatış-
malar sureklı yaşanmaktadır BM'nın eksığı bura-
dadır
BM'nın bu eksığını aşmak ıçın 20 yuzyılın bu-
yuk barışçısı Atatıirk'un dedığı gıbı "Dunya ınsan-
ları kıskançlık, aç gozluluk ve kınden uzaklaşacak
bıçımde eğıtılmelıdır Insanlığın tumunun gonen-
cı (refahı), açlık ve baskının yenne geçmelıdır "
BM'nın 1948 yılında kabul ettığı Insan Haklan Ev-
rensel Bıldırgesı, bu yonde atılmış onemlı bır adım-
dır
Kalıcı bır banş ıçın BM'nın kendınden oncekı
Uluslar Kurumu'nun (Cemıyetı Akvam)>A/and ada-
larında ortaya koyduğu ılkeyı benımsedığını açık-
laması gerekır Bu ılke "Bır devletin kendı toprak-
larıyla ılgılı karar verecek tekyetkılı olduğunu" ka-
bul etmektır Boylece o ulkede ıç banş daha kolay
sağlanır ve bu da dış barışa katkı yapar
Bunun ıçın BM 56 yılında, uye devletlerın sınır-
larının değışmemesı gerektığınden yola çıkarak bu
sınırlan guvence altına aldığını açıklamalıdır
BM ıç ışleyışındekı zorlukları, kendını tartışma-
ya açarak aşmalıdır
Aynca BM kendt ılke ve ulkulerıne devletlerın ne
denlı katkı yaptıklarını da ınsanlığa açıklarsa bun-
dan ulkemız kazançlı çıkacaktır Çunku BM'nın
onay verdığı banşı korumasavaşlannda Turkıye en
çok askennı gozden çıkaran ulkeler sıralamasın-
da ıkıncıdır Oysa çoğu devlet BM Genel Kuru-
lu'nda soz uretmekten başka bır şey yapmamak-
tadır ABD'lı senator Vanderberg'ın dedığı gıbı ge-
nel kurul, ulkelenn sorunlarını anlattıklan bır "ka-
saba alanı" gıbıdır Genel kurul "lobı"\enn etkısın-
den kurtarılmalıdır
56 yılında BM ınsanlığa tamguven verememek-
tedır ABD'de yaşanan 11 Eylul "yıkımı" nedenıy-
le, Usame bin Ladin başta olmak uzere bu yon-
de yakalanacak terorıstlerı, BM kendı kuracağı bır
"mahkeme"de yargılamayı sağlayabılmelıdır
Daha nıce 56 yıllara, ama ınsanlığa guven vere-
rek
Karadeniz'de Yaşayanlar... -2
Oktay SONMEZ Demzcı-Yazar
u başhktakı ya- nıden yenı kentlenn, dev-
B
KUZCUNCUK'ta
SATILIK MÜSTAKİL EV
3 katta toplam 120 m doğalgaz
kombılı ebeve\iıbanvolu bahcelı,
manzaralı. dekorasvonlu 135 mılyar TL
Tel: 0 212 • 513 84 60
zımın ıkıncı
bolumune
Haçhlar Ola-
yı'nın ortaçağa damgası-
nı vurduğunu belırterek
başlayalım SozdeKutsal
Topraklar adına duzenle-
nen, aslında yağma ve ta-
lanordulan Gene 1204'te
Bızans'ın Fransız haçh or-
dusu tarafından yağmala-
nışı ve Trabzon'da Aksi-
us Comnenus tarafından
Trabzon Imparatorlu-
ğu'nunkunıluşu 1206'da
Asya'nın tek hâkımı ol-
muş Çın'de yuzlerce yıl-
lık hanedanlan devırmış
Cengiz Han'ın Rusya'yı
ışgalı ve bu arada Aşağı
Volga Bolgesı'ndekı yer-
leşunlen 1280 yıne Kı-
rım'da bır başka denız
kurtlannınyerleşımı Kaf-
fa Lımanı'nı yenıden ku-
rup tıcarete açan tuccar
kaptan Cenevızhler
1370 Timur fırtınası
Tatarlann Don Nehn kı-
yılanndakı her yen yakıp
yıkmalan, Tana'nın yağ-
malanması 1440'lara doğ-
ru Kınm'da Gu^y sulale-
sı ıdaresınde bır Tatar Han-
lığı'nınkuruluşu Sonun-
da butun Karadenız halk-
lannın kaderlennı, Kara-
denız'dekı o çok renklı
tabloyu değıştırecek olan
buyuk olay Istanbul'un
fethı, 1453 Karadenız'de-
kı ınlı ufakh butun kent-
lerın Theodoros, Kaffa,
Tana ve en onemlısı
1461 'de Trabzon'un Turk-
lenn egemenlığıne geçışı
Karadenızçevresının bu
hep sıcak ve onemh olu-
şumlara sahne oluşu bıt-
mek bıhneyen, heyecanh
bır belgesel roman gıbı
surup gıtmektedır Kral-
lıklann, ımparatorlukla-
nn kuruluşu, yıkıhşı, tan-
he gomulup gıdışı ve ya-
küıp yıkümış yerlerde ye-
letlenn ayağa kalkıp yenı-
den tanh sahnesıne çıkış-
lan gerçekten çok renkh,
coşkulu, heyecanlı bır se-
ruvendır Karadenız ko-
caman bvc kara kazandır
aslında lcınde çeşıth dıl-
lerkonuşan, çeşıtlı ınanç-
lan, uygarlıklan olan ın-
sanlann yarattığı sentez-
lenn, kulturlenn kaynadı-
ğı bır dev kazan 1637'de
Azak Denızı kıyılannın
tamamı Osmanlılardan ge-
n alınmıştu- Artık bu yo-
renın hâkımı Kazaklar ve
Rus Çarlığı'dır 1774'te
Ruslarla ımzalanan Ku-
çuk Kaynarca Anlaşması
Osmanlı Turklennı Ku-
zey Karadenız kıyılann-
dan vazgeçmek zorunda
bırakmıştır 1783'te Ça-
riçe IL Katerina Kınnı'ı
Rus topraklanna katmış,
Tatar Hanlığı'na son ver-
mıştır 1792'deRusya'nın
sınırlan batıya, Dnıester
kıyılanna doğru genışle-
mış, 1793'te de Karade-
nız' ın bugun bıle en onem-
lı lımanlanndan Odessa
kurulmuştur
1853/56 Kınm Savaşı,
1877/78 Turk-Rus Sava-
şı derken 1917 Rusya'da
Bolşevık Ihrılah, çarlığın
tanhe kanşması
1919, bu- mucıze adam,
Mustafa Kemal ıle Turk
Anadolu Öınlalı'nın baş-
layışı 1923 Turkıye Cum-
hunyeti'nınkunıluşu Ka-
radeniz'de Anadolu ve
Trakya'nın kuzey kıyıla-
n ve Boğazlar artık bu
genç Cumhunyetın ege-
menhğındedırler
Karadenız kıyılanna ge-
len, yerleşen, daha once
yaşayanlarla kaynaşan ın-
sanlann gunumuzden
3000 yıl kadar genlerden
başlayan kronolojısı çok
ozet olarak bu anlattığı-
mız gıbı Bu etnık kan-
şunlar Karadenız çevre-
sıne yerleşen çeşıtlı halk-
lann beraberlennde getır-
dıklen orf, âdet, sanat, dıl
gıbı kendılenne aıt kul-
turlenn unsurlan ıle daha
once orada yaşayan v e da-
ha sonra gelenlere aıt bu
tur değerlenn harmanlan-
ması ıle oluşan sentez bır
butun olarak Karadenız
uygarlık ve kulturunu ya-
rattı Bu kultur, kuçuk ay-
nntılar dışuıda törelen,
zevklen, sanatlan, pışır-
dıklen yemeklerden do-
kuduklan çoraba, kılıme,
gıydıklen yeleğe kadar
yansıyan bır Karadenızh-
hkdamgasıtaşır Fızyono-
mısı, konuşmalanndakı
vurgulan, çok ozel dıya-
lektlen ıle Karadenızh ,ya-
nı şu çoğumuzun bayıldı-
ğı Ternel fıkralanrun kah-
ramanı başlı başına fark-
h ve çok ozel bır karakter-
dır Tıpkı fıkralardakı gı-
bı bu "tip"ın çok mu ze-
kı ya da çok mu "saf" ol-
duğu konusunda şaşırtıcı
gerçeklerlekarşdaşüır Ya-
şama çok bağlı, çalışkan,
yaratıcı, ezıyete alışlon,
ofkesınde, sev gısınde, nef-
retınde aşm her zaman
duygusaldır Karadenızh
Turkulen bu ozellıklen-
nın sankı aynasıdır
"„ Emirversun ısmet Pa-
şa, seven sevenu alsun",
"Jkiınizi seninle km sun-
lar bir mezara", "~Sırtın-
daki sepetun ben olayım
hamali", "'_.Bir findiğın
içini yâr senden ayn >e-
mem" Bu turkulenn ora-
sından burasından anılan-
nuzda yer etrruş rasgele
kırıntılar buniar Daha
boyle nıcelen var
Karadenız denılınce
anında çağnştınlan bın
vardir ya da bınlen Laz,
Lazlar KımdırLaz Nere-
sındedırler Karadenız'ın
Istanbul halkı ıçuı oldum
olası bılınen, Karaderuz
kıyılannın Zonguldak'tan
otesı yanı doğusu hep
Lazdır Samsunlu Gıre-
sunluya, Gu"esunlu Trab-
zonluya, Trabzonlu ıse Rı-
zelıye "Laz" der Oysa
Laz bırbaşka yerienn ada-
mıdır Karadenız konu-
sunda çok nefıs bır bel-
gesel hazırlayan NealAsc-
herson keza "Karadeniz"
başhklı kıtabında "™Laz-
lannyurduna ulaşmakkjin
Trabzon'dan doğuya doğ-
ru 100 km. kadar gitmeti-
siniz" dıyor "Kendikim-
likleri konusunda a> nlık-
çıhkla suçlanabilecekieri
dûşüncesi ile her türtü kış-
kutmadan (tahrikten) ka-
çınan ve daima ihtiyath
davranan bu insanlar as-
lında 250.000 kişilik bir
tophıluk.Bunlann 20.000
kadan Hemşin kasabasm-
da vaşnor. Asülan sonra-
dan Mûsiûmanoimuş Er-
menüer. Bazüan aralann-
da hâiâ eski bir Ermenke-
vi konuşuyor. Atalan, de-
deleriseksenjıl kadar ön-
ceHıristi\ an Ermenilerin
vapüğı katliamdan kur-
tulmuşlarfBlack Sea, Ne-
al Acherson). Hemşinli
Lazlar nnncılık ve pasta-
cıukla hâlâ ünlerini sür-
dürmekteler. Diğer Laz-
lar bahkçılık, ça> ziraaü
gibi işlerle uğraşıvorlar.
Hepsi de Türkiye Cum-
huriyeti vatandaşı."
Ancak, Lazca dıye
Turkçe ıle hıçbır ılgısı ol-
mayan bır anadıllen de
var "Kimdir Laz" ve
"Lazca" nerelerden gel-
medır0
Turkıye îş Banka-
sı Kultur Yayınlan'nın çe-
vınsını yaptırarak yayım-
ladığı "Black Sea" yaza-
n bu konuda ozetle şoyle
dıyor
"Lazca Hindu/Avrupa
kökenlibir dildir. Son yüz-
yıl içinde AvTupalı dilbi-
Umciler ve antropologlar,
araşbrmalan sonucunda
bu kanıya varmışlardır.
Kafkasya dilleri aılesinin
Gürcü grubuna sınıflan-
dınoyor. MÖ 1000 >ılla-
nnda bugünkü Gürcis-
tan'ın Poti ve Barum li-
manlan yöresinde yerle-
şen Helenlerin kurduğu,
ünlü alün postun sakh ol-
duğu ver olarak bilinen
CoJchis ve şimdiki Sokum
Iimanı çevresinde yetmiş
kadar farkü dil konuşu-
lurmuş."
Abaza, Gurcu ve Iskıt
dıllenne kadar uzanan bu
genış yelpazede Lazcayı
konuşan Mıngralıanlar
varmış Lazlann buyuk
buyuk dedelen oluyorlar
Bunlardan bır grup bu an-
latılan yurtlannı, bılınme-
yen nedenlerle bır gun ge-
lıyor, bırakıp guneye goç
edıyorlar v e şımdıkı Tur-
kıye'nın Hopa, Vıce, Ar-
havı, Ardeşen kasabalan
bolgesıne yerleşıyorlar
15 yuzyüda Hınstıyan-
lıktan Muslumanhğa ge-
çıyorlar (Donme, denılır
ya)
Lazlar nereden gebnış,
neyın nesıdırler
9
Aslında
kendılen bıle bunu bılmı-
yorlar Bazımasalvesoy-
lencelere gore Orta As-
ya'dan Turklerle bırlıkte
kopup gelen goçebe ka-
büelennden bınne aıttır-
ler Ama Lazcanın Turk-
çe ıle hıçbır ılgısı olmadı-
ğını kendılen de bılıyor-
lar
Tamamı Karadenız'ın
kıyı kasaba ve kentlenn-
de geçen çocukluk yılla-
rımda arkadaşlanm ol-
muştu Artvınlı, Hemşın-
h, Hopalı olanlan bazen
kendı aralannda ya da an-
ne babalanyla bızım hıç
mı hıç anlamadığımız bır
düıkonuşurlardı Bu Laz-
ca ıdı Yazısı, alfabesı yok
denılırdı Sadece dılden
dıle gelmış oylece bır gız-
h ıletışım aracı olarak da-
racık bır aianda yaşıyordu.
Şımdılerde konuşan var
mıbümıyorum NealAc-
herson'un anlattıklaruıa
gore Ahnanya'nuı Kara
OrmanlarbolgesındeJa uc-
ra bırkoyde yaşayan bırbı-
lım adamı, \Vblfgang Fe-
urstein, ışı gucu bırakmış
Lazlan v e Lazcayı ıncele-
meye koyuhnuş Nereden
nereye Uzun bır hıkâye-
sı var, ama anladığım ka-
dan ıle o da pek ışın ıçın-
dençıkamamış Fakatbır
de yazılı alfabe oluştur-
muş gıbı gorunuyor Şu
anda araştırmalan nerele-
re varmış bılmıyoruz
Karadenız'ın kulturel
dokusu ügınç hucre grup-
lan gorunumunde Onye-
dıyı aşkın farkh dıl konu-
şuluyor Herbınbırkoken-
den gelıyor Latın, Slav,
Yunan, Hınt-Avrupa ve
Ural-Altay gruplanrun dı-
ğerdallan Dınlerve etnık
çeşıthhk dersenız yıne oy-
le Ortodokslar, Katolık-
ler, Muslumanlar, Şaman-
lar, Hınt-Çın kokenlı dın-
ler vs Huıstıyan Turkler
(Gagavuzlar) Huıstıyan-
lıktan donme Musluman-
lar, Musevıler ve hepsı-
nın bır o kadar dığer çe-
şıtlemelen
Bu kultur ve etnısıte çe-
şıthhğı ıçınde, sentez go-
runumunde ve değışme-
yen ıkı şey var Bın eskıl
(antık) çağlardan bugune
onca yıkım ve yok etme-
ye karşın hep yemden var
olagelmış bır uygarlık
Muzıkte, resımde, mıma-
nde, edebıyatta bır "Ka-
radenizlflik
?
'yaşıyor Obu-
ru de hep canlı kahnış tı-
caret Hep buyume eğıh-
mındekı sımsıcak bır eko-
nomı Atına'nın, Ro-
ma'nın ekmeğıne Kara-
denız ulkelen steplennde
yeûşunlen buğday, gıyımı-
ne Asya'nın en uzak nok-
talanndan gelen ıpek, ba-
harat, pamuk v s hep Ka-
radenız'den Karadenızlı-
lerle ulaştinlmış Alınrmş,
satümış Balıkve dığer su
urunlen Karadenız ulke-
lenrun en buyuk ıhracat
kalemı Tazesı, kurusu, sa-
lamurası Çok ılgınçtır
Karadenız pazarlanndan
gemılere yuklenen bu mal-
larla bu-hkte bır başka mal
daha var Koleler Ro-
ma'nın, Atma'nın, Mı-
sır'ın o gunlenn ış makı-
nelen, vınçlen, traktorle-
n olan ınsan gucu Kole-
ler
Bır başka yazımızda bu
eşsız denızın bu gunlennı
anlatacağız
Ah, Keşke Yaşasaydı
Ahmet T. Kışlalı...
Cavıt Orhan Tütengıl
Bahrıye Uçok
Muammer Aksoy
Uğur Mumcu
Onat Kutlar
Ve Ahmet Taner Kışlalı
Son yıllarda bırbırı ardına oldurulen Cumhunyet
yazarlan
Soruyorum
Dunyada boyle bır gazetecılık yaşamı var mı^
Yeryuzunde Cumhurıyet'ın yaşadığı kanlı seruve-
ne hangı ulkenın basınında rastlanabılır7
Yukar-
dakı lısteye Cumhunyet yazarlarından yıllarca ha-
pıs yatanlan da eklersenız, yaşadığımız olayın da-
yanılmaz ağırlığı ortaya çıkar
•
Tam bır Kemalısttı Ahmet Taner Kışlalı derınlığı
olan bır koşe yazarıydı 1923 Aydınlanma Devrı-
mı'nın tarıhsel koklenne dayanarak guncellığı ya-
zıyordu, duşuncelennı tertemız Turkçesıyleakıcı bı-
çımde dıle getırıyor, kalemının yalınlığı yazılarının
anlaşılırlığını sağlayarak etkı alanını genışletıyordu,
bu yolda gelışmesı gun gun adım adım ılerleme-
ye donuşmuştu
Zor zamanların adamıydı
Çunku 1991 'de Sovyetler'ın yıkılmasıyla pazar-
lanan geçerlı goruş neydı'?
'Tanhın sonu' gelmıştı
1923 Cumhunyetı'nın de sonu gelmıştı, dıncılık
gemı azıya almıştı, etnıkçı teror dışardan destek-
lenıyordu, teroru gızlı ya da açık savunanlar çok
satışlı medyada koşelerı tutmuşlardı, Ikıncı Cum-
hunyet adı altında kurulacak yenı devlette Ata-
turk'un ne yen vardı, ne de adı' Irtıca ıle teror at-
başı, dort nala, dolu dızgın ıdıler
9O'lı yıllarbırKemalıst ıçın zorun dazoru donem-
dır, boluculuğun doruğa tırmandığı, ulusallığın ye-
rın dıbıne batırıldığı, dıncılığın medyada baştacı
edıldığı ve koalısyon hukumetını kurduğu sureçtır
Ahmet Taner'ın koşe yazarlığındakı kımlığı ve
değerı de bu donemde ortaya çıktı
•
Cavıt Orhan Tütengıl
Bahrıye Uçok
Muammer Aksoy
Uğur Mumcu
Onat Kutlar
Ve Ahmet Taner Kışlalı
Şehıtlerımız
Dunyada hıçbır gazete boyle bır olayı ne duşu-
nebılır ne de yaşayabılır Salt bu lıste bıle Cumhu-
nyet'ın anlamını açıklamaya yeter' Bu lıstedekı son
şebıdımız Ahmet Taner Kışlalı yı ıkı yıl once yıtır-
dık
Yaşamasını çok ısterdım
Çunku yazdıklannın doğruluğunu gorecek, ka-
nıtlandığını ızleyecektı
Aradan geçen surede neler oldu?
Neler olmadı kı
1
Nevv York'takı 'Ikız Kuleler'ın terorle yıkılması
dunyanın gozlerını açtı
Dıncılığın yalnız Turkıye ıçın değıl, ınsanlık tçın
tehlıkesı ortaya çıktı
Kureselleşmenın maskesı duştu
Gazı Kemal'ın evrensel buyukluğu tartışma go-
turmez bıçımde bır kez daha kanıtlandı
Kışlalı yaşasaydı, haklı çıktığını koşesınde yaz-
mak mutluluğuna enşecektı benlığını adadığı doğ-
rulann ustunluğunu vurgulamanın tadına varacak-
tı
Ah, keşke yaşasaydı Kışlalı
Ancak olumden sonra yaşama dıye bır şey var-
sa, Ahmet Taner Kışlalı adında şımdı bayrak gıbı
dalgalanıyor
VİÇRE HASTANESİ
IV.KÜLTÜR
devlerin
b h ğ
olmalısınız...
5Kasım2001
Pazartesi
Saat2000
YerAKM/Taksım
Bılet SaüşYen Taksım Cumhunyet
KıtapKulubu
Bilgılçın.0216 575 26 66
Cumhurfyet
AlfaTTled
ARM