18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KİM 2001 ÇARŞAMBA CUMHUniYET SAYFA JI. U l \ kulturfâcurnhuriyet.corn.tr 15 1LECR0 EVtN ÎLYASOĞLU GençlikdoludizginGeçentnart aymda çellist Efe Bal- ıcıgUin (1983) çaldığı Schu- nann'ın çello konçertosunu uzun aman kulaklanmızdan süememiş- ik. Saydam bir anlatım, güzel bir on ve incelikli aynntılarla, yannın inemli bir solisü karşımızdaydı. Halen Amerikada Curtis Institu- te'de eğitimini sürdürüyor, konser- lerde ve yanşmalarda adutıı duyuru- yor. Curtis Institute of Musıc, 75 yü- lık geçmişiyle dünyanın en iyı kon- servatuvarlanndan biri olarak üstün yetenekli gençleri parlak bir gele- ceğe yöneltmekle ünlüdür. Bugün önde gelen bestecı, şef, solist ve or- kestracı Curtis mezunudur. Ömegin. Bernstein,Menotti, Bar- ber gibi. Okulun öğrencılerınden kurulu Esterhazy Kuvarteti'nin için- de Kanadalı, Isviçreli, Özbekıstan- lı sanatçılarla çellist Efe Baltacıgil de yer ahyor. Efe, geçenlerde 2001 Schadt YayhÇalgılar Yanşması'nın birincisi olarak Amerikan müzik çevrelerinde gündeme gelmişti. Geçen hafta kendisine Camegie Hall yöneticilennden gelen bir tele- fonda 30 Ekim günü lsaac Stern'i anma konserinde çalması istenmiş. Brahms'ın Altıhsında, Midori, Itz- hak Pertman (kemanlar); Jessica Thompson, Pinhas Zuckerman (vi- yolalar); Yo-Yo Ma ve Efe Baltacı- gil (çellolar) birlikte çalacaklar. Bu genç sanatçıyı lDSO'nun eşliğinde, Dvorak'm çello konçertosuyla 8/9 Şubat 2002 tarihlerınde yine dinle- yeceğiz. Çahşmalannı Amerika'da sürdü- ren bir başka müzikçimiz de beste- ci Kamran tnce (1960). Aynı za- manda tTÜ Müzik 1leri Araştırma- lar Merkezi'nin eşbaşkanı olarak yurtiçinde dehizmet vermekte. Mil- vvaukee'nin ünlü 'Yeni-Mûdk' top- luluğu Present Music, 20. kuruluş yıldönümü konserini Kamran tn- ce'ye ısmarladığı bir yapıt ile açryor. 28 Ekimde Mihvaukee Sanat Müze- si'nin Calatrava salonunda yapıla- cak konserde Ince'nin 'Füght Box' adlı 12 çahcv için yazdığı yapıtın dünyaprömiyeri yapılacak. Piyanist Gülden Gökşen (1974) ekımin ilk haftasında Bulgaristan'ın Razgrad kentinde düzenlenen "Dinütar Ne- nov Piyano Yanşmaa"nda otuz ka- tıhmcı arasında birinci oldu. Bu birincilik sayesinde Atina Devlet Senfoni ve üç Bulgar orkest- rası ile (Shumen Devlet Filarmoni, Vratza Devlet Filarmoni ve Burgas Filarmoni) konserler verme hakkı- nı elde etti. AynızamandaBetin Gü- ihvaukee'nin ünlü'Yeni-Müzik' topluluğu Present Music, 20. kuruluş yıldönümü konserini Kamran tnce'ye ısmarladığı bir yapıt ile açıyor. 28 Ekim'de Milwaukee Sanat Müzesi'nde yapüacakkonserde Ince'nin 'Flight Box' adlı 12 çalıcı için yazdığı yapıtın dünya prömiyeri yapüacak. neş yönetiminde de tstanbul'da bir konser verecek. Mimar Sinan Üni- versitesi'nde Hülya Tarcan'ın sını- findan mezun olan sanatçı Köln Müzik Yüksekokulu'nda eğitimini sürdürmüş, çeşitli ustalık sınıflanna katılmış ve yanşmalarda dereceler elde etmişti. Halen Mimar Sinan Üniversitesi Konservatuvan'nda öğretim görevlisi. Bu hafta ÎDSO'yu çok sağlam bir şef yönetti. Bulgar sanatçı EmüTa- bakov. Ezbere yönettiğı Rachmani- nof un tkinci Senfonisi'ndeki yo- ğun anlatımda Rus müziğinin ka- rakterine özen gösterdi. Kemanlann güzel tonlaması. klarnette Ayşegül Kirmanoğhı'nun tath ezgileri ve ge- nelde ses yüksekliklerinin dengesi başanlıydı. Tabakov aynca her bir ölçünün değerini gözeterek koştur- madan ve inceliklere dikkat ederek yönetti. Onu bu mevsim birkaç kez dahaîstanburda izleyeceğimiz için sevinçliyiz. Romen sanatçı Florin Galati, ge- lişmesini adım adım izlediğimiz ke- mancılardan birisi. Artık dünya ça- pında haklı bir ün kazanmaya baş- ladı. Wieniawski'nin konçertosuna bilge bir yorum getirmişti. Cumar- tesi sabahki dinletide özellikle ilk i- ki bölümde (sonbölüme göre) izlen- mesi daha zor olan şiiri ve derinliği çok güzel yakalamıştı. Bis olarak seslendirdıği Pugnani-Kreiskr'in Prelüd AllegTo'su da çok başanhy- dı. Geçen hafta izlediğim bir başka başanh konser de Rita Toth'un Bo- ğaziçiÜniversitesi'ndeki orgkonse- riydi. Genç sanatçı bu devasa çalgı- da müzikalitesini ve ustahkh tekni- ğini kanıtladı. Kültür Bakanhğı si- parişlerinden ikincisi de gündeme geliyor. Fanl Say'ın NâzınVından sonra Yalçuı Tura'nın 4. Senfonisi 30 Ekim'de Bılkent Senfoni Orkest- rası tarafından şef Horst Neuman yönetiminde seslendirilecek. Borusan Filarmoni Orkestrası'nın bu ayki solisti piyanist Mcral Gü- neyman. Gürer Aykal yönetiminde Gerstminın Fa Majör pıyano kon- çertosunu çalacak. Konserdeki bir diğer önemliyapıt da ÜhanLsman- baş'ın ilk kez Türkiye'de çahnacak olan 'tste, Sevgöi\Tyok>ııse1krimiz' başhkhparçası. (30/31 Ekim)Mez- zo soprano Ezgi Saydam, piyanist Ergican Saydam eşliğinde 30 Ekim saat 20.00 de bır Lied Akşamı suna- cak. Program, Mozartve Mahkr'in liedlerinden oluşuyor. Mimar Sinan Üniversitesi Konservatuvan'ndan Yüdız Dağdekn ve Güzin Gürel ile çahşarak mezun olan sanatçı, Salz- burg MozarteunTda ve Viyana'da eğitimini sürdürdü. Almanya, Avus- turya ve tsviçre'de konserler verdi, 25. Istanbul Festivali'ne katıldı. Li- edler üstüne zengin bir dağarcığı bulunuyor. [email protected] ' 4 21. Günümüz Sanatçılan tstanbul Sergisi' AKM'de yarınbaşlıyor Imgenin egeme ZENGİN VE YÜKSEKTEKNOLOJÎLİ-3saatlik epikyapıt'Nord-Ost' Rus tarihiıün en pahahoyunu. Stalin dönemi müzikal oldu MOSKOVA (AFP) - Rusya'nın trajik tarihin- den başanlı bir Broadway tarzı müzikal yapılabilir mi? Bunun gerçekleştiri- leceğine inanan iki eski oyuncu, bunu kanıtlamak içinyaklaşık4milyon do- larlık bir yatıruna girişti. 19 Ekim Cuma günü prö- miyeri yapılan 3 saatlik epik yapıt 'Nord-Ost', Çarlık sonrası Rusya'nın yaşadığı çalkantılan ve iç savaşı ele alıyor. tlk olarak müzikal hit 'LesMiserabks'ın(Sefil- ler) Rusça versiyonunu sıhnelemeyi planlayan yızar-yapımcı GeorgJVa- styev ve Akksey tvaşçen- to, yapvmcı Cameron Macintosh'un yüksek üc- ret talep etmesi üzerine bu projeden vazgeçmek lorunda kalmış. Ama Viacintosh, iki yazar-ya- puncıyı kendi toprakla- nndan çıkardıklan bir ya- pıtla da Batıh izleyicinin aşina olduğu türden zen- gin ve yüksek teknolojili bir müzikal sahneye koy- ma hırslanru doyurabile- ceklerine ikna etmiş. 'Nord-Ost', yazar Ven- yamin Kaverin'e Stalin Edebiyat Ödülü'nü ka- zandu^n 'Dva Kapitana' (tki Kaptan) adlı roman üzerine kurulu. Ruslar ta- rafından nesillerce oku- nan romanda Kuzey Kut- bu'nda kaybolan bir kâ- şifin güncesini bulan ve pilot olup onun gibi ke- şifler yapmaya karar ve- ren Sanya adlı bir gencin öyküsü anlatılıyor. Aşk ve maceTa kanşunı oyun, politikadan tamamen anndınlmasına rağmen şöyle bir geçmişe döne- rek Stalin dönemine ait sorular sorulmasına im- kân veriyor. Yapımcılan 39 aktörün ve birçok çocuk oyuncu- nun rolaldığı oyununRus tarihinin en pahah oyunu olduğunu söylüyor. Tanı- tım çalışmalanna 6 ay ön- cebaşlananoyununkasım ayı ortalanna kadarki bü- tün biletleri şimdiden sa- uldı. Kültür Servisi - Resim ve He>kd Müzekri Derneğinın '21. Günümüz Sanatçdan lstanbul Serşsr Atatürk Kültür Merkezi Sergi Salonlan'nda yann başhyor. Küratörlüğünü Beral Madra'nın yaptığı ve 10 Kasım'a dek sürecek olan sergi, 'tmajaGüvenryoruz' başlığı altında 36 sanatçının katılımıyla gerçekleşiyor. Yirmi yıldır kesintisiz olarak düzenlenen sergi, her yıl genç kuşak sanatçılann sanat ortamına tanıtıhnasını ve yapıtların sanat izleyicüeriyle buluşmasuıı sağlayan bir etkinlik konumunda. Bugüne kadar seçici kurullar tarafından seçilen sanatçılar, herhangi bir kavrama/konuya bağlı olmadan kendi önerdikleri işleri sergiliyorlardı. Bu sergide ise bir küratörün yönetiminde önceden hazırlanmış bir kavram metni ile günümüz kuşağınm sorguladtğı, irdelediği bir alana, 'teknolojik-elektronik imgeAmaj üretimi ve tüketimi'ne odaklanıyor. Sergi, medya ve reklam dünyasının imge egemenliği konusunda sanatçılan proje üretmeye, izleyicileri de imgelere güvenme konusunda yeniden düşünmeye davet ediyor. Resim ve Heykel Müzeleri Derneği aynı zamanda, 7. Uluslararası tstanbul Bienali sırasında imge egemenliği konusunu gündeme getirerek konunun farklı boyutlarunn sorgulanmasuu da sağlamak istiyor. Sergiye katılacak sanatçılar arasuıda ise Z/eynep Ağartan, Burcu Ansoj1 , Hülya Bozbıyık, Cem Ece, Gül Ilgaz, Katerina Kana, Ferhat Özgür, Yuen Snun yer alıyor. Tij'atro Simurg ise oyuncu Helene Weigel'i konu alan 'Helene Weigel'm Sahnedeki Ideri' oyunu ile sergiye katılıyor. 'Imaja Gereksuümi Yoktu Çünkü Sanatçrydı" yaklaşımı ile sergide yer alacak oyun, yanndan itibaren günaşuı saat 17.15'te AKM Sergi Salonu"nda sahnelenecek. Mehmet Esatoğju'nurt derleyip yönettiği oyunun ç_evre düzeni Tlmur Ölkebaş'a ait. Oyunda Hak Ustün, Çiğdem Camm Akan, Aynur Diz, Hasan MuDaopu, Bülent Arslan, Timur Ölkebaş, Senem Sönmez, Ses^ Doğan rol alıyor. GUZELESÂRDINDA 'İMAJA GEREKSÎNtMt YOKTU ÇÜNKÜ SANATÇTYDr - Tryatro Simurg, sergiye 'Helene \VeigeTin Sahnedekitzleri' adh oyunla kaöhyor. Ordu, tiyatrodayeni sezonu açtı • AydınÜstüntaş'ın yazıp yönettiği iki bölümlük oyunda on beş kişi rol ahyor. Üstüntaş oyunlarının en az geçen sezonki kadar ilgi göreceğini söyledi. u Kültür Servisi- 34 yıldır ara- Uksızperde açmakta olanOrdu Belediyesi Karadeniz Tiyatro- su (OBKT) yeni sezonu 'Or- du'nun Derekri Aksa Yukan Aksa' adlı yerel bir oyunla aç- tı. OBKT'nin yeni sezondaki ilk oyunu, 1950'li yıllarda TRT'de okunmaya başlayarak ün kazanan bir Ordu türküsü- nün adını taşıyor. Oyunu OBKT Genel Sanat Yönetme- ni Aydm l stûntaşyazdı ve sah- neye koydu. îki bölümlük oyunda 15 kişi rol altyor. Üstüntaş bu oyunla seyirci rekoru kıracaklannı belirterek "GeçenvTİHekimoğhıisimliyö- resdbiro>'unlasezonabaşbımış ve41 kezperde açarak9 bin se- virciye ulaşnuşOk. Bu tryatro- muz için bir seyirci rekoruydu. 'Ordu'nun Derekri Aksa Yu- kan Aksa'adh oyununda en az 'HeldmoğhT kadar ilgi gorece- ğjuıe manıyorum n dedi. BERTAN ONARAIS FakirBaykurtımŞaşmaz SapmazSoMuyusu "Nediren zorşey? Görmek, gözünün önünde- kini" demiş Goethe; bunu yeryüzündeki milyarlarca in- san, yaşamlarının her saniyesinde doğrulamakta; nedeniyse, insan denen variığın, gözünün önün- dekini görebilmesi için, on bin yıldır gerçek kıla- vuzdan, 'somut b/7/m'den yoksun yaşaması. Fakir Baykurt'sa, gözünün önündekini görebil- miş ender insanlardan biri; hem kalıtımdan getir- diği üstün yetenekle, hem Atatürk" ün açtığı çağ- daş bilim yolunda karariıca yürümeye niyetli 1945 öncesi kuşaklann çok kısa bir süre yaşatabildik- leri okullarda, Köy Enstitüleri'nde Anadolu topra- ğından fışkırmış pınl pınl kafalann verdiği gerçek eğitim-öğretimle bütün beyin ve sinir hücrelerini evrensel bilgilerie donatabitdiği için, ömür boyu açık görüşlü kalabilmiş. Şimdi Fakir Baykurt gözde değil artık; tüketim saraylannda başka gözdeler kalça kıvırmakta, a- ma bu kıvırmalar insanlığı, gıderek yerküreyi vak- tinden önce yok oluşa götüreceğe benziyor. Eskiden okumuş olanlar anımsamak, yeni yeti- şenier de belleyip unutmamak uzere, Fakir'in Amerikan Sargısı'nı, Keklik'inı, Köygöçüren'ini, Yayla'sını keşke tam bu günlerde okuyabilseler- di: Elindekı bütün olanaklana yerkürenin en bili- siz, en yoksul bırakılrruş ülkesinin tepesine çulla- nan -aslında onlar kadar, belki onlardan daha bi- lisiz- bir ülkenin dünya halklanna 2. Dünya Sava- şı'nın bitiminden bu yana neler ertiğini, daha da edeceğini açık seçik görebilirlerdi. Büyük şişirmelerle, törenlerle açılan "örnek ç/ft- liklerin" nastl sapır sapır döküldüğünü; getirtilen "damızlık"lann nasıl kof çıktığını; Anadoiu'nun gü- zelim hayvan ve bitkilerinin kökünün nasıl kuru- tulduğunu bir kez daha, birdaha unutmamak üze- re beyinlerine kazıriardı. Bilgi birikiminin daha önceki aşamalarında, bu- gün kullanılan kavram ve terimlere ulaşılamamış olduğu için, Marx gibi üstün yetenekli insan kar- deşlerimizin öncülüğünde, sorunlanmızı öncelik ve özellikle parasal-toplumsal terimlerte dile geti- rip çözmeye uğraştık; hastalıklann kaynağını artı- degerin bölünmüşünde, sınıf çatışmasında aradık; bu yolda önerilerde bulunduk, denemelere giriş- tik. Oysa çağdaş bilim bizi başka bir noktaya getir- di; gerçek öncülerbugün, belki bütün bilimlerin gi- derek evrenin temelini oluşturan matematikten ödünç alınmış terim dizisine getirdi: Evrende her şey bir ana "bütün"ün, acunun, altbütün'leri; atom, molekül'ün içinde; molekül, hücre'nin; hüc- re örgen'in; örgen, beden'in; beden, çevre'nin; çevre, yerküre'nin; yerküre de uçsuz bucaksız gö- kada denizinin. Dolayısıyla, karşı konmaz, değiştirilmez, ayak uydurulması gereken bir bağımlılık içinde bütün variık türleri, canlısı cansızı; o yüzden, şu an kul- landığımız us'umuz da içinde, her şey evrenden ödünç alınmış^ 6D-70 yıl sonra geri verilecek. Baş- ka bir deyişle, sınıflı,.uluslu yoruma, kavgaya yer yok aslında; Imece, paylaşım, evrenin gereği. Nitekim, yakınlardaTürkçesı de yayımlanan bir kitap, Piyetr Kropotkin"'in Karşılıkli Yardımlaş- ma'sı bunun ayrıntılı kanıtlanyla dolu; böylece, Darvvin'in ünlü varolma yarışı'na, binlerce yıl sonra görüp dile getirmeye razı ya da hazır olabil- dığımiz yardımlaşma-dayanışma öğesi eklen- miş oluyor. Anadolu topraklannın güzelim insanları Aleviler bunu çoktan yürüriüğe koymuşlar; ancak, dünya- nın öbür köşelerinde yaşayan, özellikle en temel doyumdan, 'cinsel doyum'dan yoksun benzerle- rimiz, ölümlü oluşumuzun verdiği korkuyu yen- mek, doyumsuzluklannı unutmak üzere parasal- siyasal erkle avunmaya çalışıyorlar. Alevilerin binlerce yıl önce bulduklarını, çağımı- zın Fransız düşünürierinden Albert Jacquart şöy- le özetliyordu bir konuşmasında: Insanın iki temel edimi var: Varolmak-sahip olmak, Sahip olmak, ancak dilbilgisinde işe yarar, bile- şik zaman oluşturur, can 'ımız da içinde, yeryüzün- deki, evrendeki hiçbir şeye sahip olamayız. Geriye, elbiriiğiyle, yardımlaşarak güle oynaya varolmak kalıyor. 21. yüzyıl, bu ikitemel edimden hangisini önem- seyebileceğimize; dolayısıyla hem tek tek birey- ler olarak içimizdeki, hem de yerküredeki, gide- rek evrendeki yaşama enerjisini nasıl kullanaca- ğımıza bağlı olacak. Fakir Baykurt, şaşmaz, sapmaz solduyusuyla bu yalın olguyu daha 1960'larda görüp dile getir- miş; bundan ötürü sayısız çileler çekmiş olmanın onurunu taşıyor yaşamöyküsünde. En iyi çocukşarkılan • ANKARA (AA) - Kültür Bakanlığı'mn 'Her tle Bir Koro, Her Çocuğa Bir Şarkı Projesi' kapsarrunda düzenlediği 'Çocuk Şarkılan . Beste Yanşması' sonuçlandı. Çok sayıda bestecinin 158 şarkı ile katıldığı yarışmada 'Kukuriku' adlı şarkısıyla Can Aksel Akın birinci olurken 'Nerede' (Osman Bayman) ve 'Sevgi Çiçeği" (Yakup Kıvrak) adlı şarkılar da sırasıyla ikincilik ve üçüncülük ödüllerini aldı. BUGÜN • AlJVIANKÜXTÜR\lERKEZt'nde saat 19.00'da Houchang AUahyari'nin yönettiği 'AbsurdistanDoğumlu' adlı film izlenebilir. (0212 249 20 09) U TARIK ZAFER TUNAYA KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 18.00'de Feridun Düzağaçın konuşmacı olarak katıldığı 'Adam, Ayna ve Yahuzhk' konulu söyleşi gerçekleşecek. (0212 317 77 00) • BtLGİÜNÎVERStrESİ'nde saat 19.30'da Peter Greenawa>'in yönettiği '&£Kadm' adh firnı gösterilecek. (0212 293 50 10) • tFSAK'ta saat 19.30'da 'Türkiye'nin Coğrafyasnun Sonbahar Fotoğran Açısından Değerkndirümesi' adlı dialar eşhğindeki söyleşinin konuğu AB thsan Gökçen. (0212 292 42 01) • BABYLON'da saat 21.30'da Harem grubunun konseri dinlenebilir. @212 292 73 68)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle