Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24* EKİM 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
17
^ Istanbulttoğttgazü
"Z soyulmuş...
= Yotaeluğa neredengaz
£> vertkSg anlaşıklıl
Bütçe
Bektrorek posta: denizsom@cumtourivet.com.tr Tei: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Kemal Derviş,
umut dağrtmış...
"lc politikavı cabuk öĞrendi!"
Amerika'nın
Afganistan'ı
taombalamak için iki
hkaftada yaklaşık 4.5
rnilyar dolar
hsarcadığını ve yanına
çekmek istediği Afgan
fealkına uçaklardan
attığı hazır yemek
paketJerinin
maliyetinin 25 milyon
dolar olduğunu biliyor
muydunuz?
Kartal SSK
Geçenlerde bir gün
Kartal SSK
Hastanesi'nin
koridorunda "nabız
yoklaması" yapılıyor...
Bir doktor, kucağında
çocuğuyla bir kadına
yaklaşıyorve "ISO"
hakkında ne
düşündüğünü
soruyor...
Hastane,
ISO'dan kalite
belgesi mi almış,
yoksa alacakmış mı
ne... Kadın, kucağında
40 derece ateşle
yanan çocuğuna biraz
datıa sarılıp yanrt
veriyor: "Ben isodan
misodan anlamam;
randevu alamadım,
çocuğumu doktora
gösteremedim; bana
iso değil doktor
lazım!"
Başkan: Komisyonumuzun değerlı uyeleri... Mem-
leketimızin meselelerini çözmek için büyük bir uyum
içinde çalışan değerli hükümetimizin atari oyun sa-
lonlarıyia ilgili olarak hazırtadığı kanun tasarısını, ge-
nel kurula sevk etmeden önce görüşlerinize sunuyo-
rum...
Birinci üye: Sayın Başkan... Atari gibi çok önem-
li bir konuyu ele alan bu tasannm 12. maddesinde de-
ğişiklik yapılmasını öneriyorum...
Başkan: Değerli üyemiz, buyurun lütfen değişiklik
önerinizi önerin...
Birinci üye: Biliyorsunuz, memleketimizin sorun-
larını çözmek biz değerli milletvekillerinin asli göre-
vidir. Bu bakımdan bir memleket meselesi olan ata-
ri salonlarına 18 yaşından büyükler girmemelı, gıren-
lere iki ay hapis cezası verilmelidir.
Ikinci üye: Aynen kat/lıyorum... 18 yaşından bü-
yükler atari salonlanna gideceklerine, ucuz veya ba-
yat ekmek kuyruğunda sıraya girsinler...
Üçüncü üye: Değerli arkadaşlarıma katılıyorum.
Fakat, 18 yaşından büyük bir kişinin atari salonuna
girer girmez fiapse girmesi bazı çevreler tarafından
istismar edilebilir.
Başkan: Nasıl yani; bu işin içine yasadışı örgüt
parmağı mı girebilir?
Üçüncü üye: Olabilir de, olmayabilir de... Benim
üzerinde durmak istediğim husus, hepinizin çok iyi bil-
diği gibi son yıllarda bazı kişiler ortalıkta işsiz dolaşı-
yorlar... Bunlar, işsiz güçsüz dolaşmayı alışkanlık ha-
line getirerek memleketin kalkınmasını alenen engel-
liyorlar ve çok sayıda vatandaşımıza da kötü örnek
oluyorlar. Şimdi bu kişileri atari salonuna girdıği için
cezaevine koyar; iki ay bedava yemek ve yatak verir-
sek, tipi ne olursa olsun cezaevlerimizde yer kalmaz.
Başkan: Çok doğru bir noktaya temas ettıniz... 18
yaşından büyüklerı atari salonunda yakaladığımızda
önce uyaralım.
Ikinci Üye: Uyarmak çözüm olmayabilir... Biz bu-
rada memleketin meselelerini çözmek için al/n teri
dökerken, kendını bilmez kişileri bir uyan cezasıyla
bir bakıma ödüllendiremeyiz.
Birinci üye: Para cezası verelim.
Üçüncü üye: Evet... Bizim maaşlarımıza laf söy-
leyenlere de cevap vermiş oluruz... Ben 800 milyon
lira ceza teklif ediyorum.
Başkan: Bizim maaş zammıyla bağlantı kurmak is-
teyenler çıkabilir. Gelin şunu 300 milyon yapalım...
Kabul edenler, etmeyenler... Kabul edilmiştir. Başka
değişiklik önerisi var mı?
Oördüncü üye: Sayın Başkan, bugün memleket
için çok çalıştık; atari konusu çok önemli bir konu;
toplantıya yarın salim kafayla devam edelim...
Başkan: Kabul edenler... Edilmiştir.
SESSfZ SEDASIZ (!) < NURİKURTCEBE
Yüksek Yerilim Hattı
erdincutku(5 yahoo.com
En iyisi halkoylaması yapılıp-yapılmaması konusunda
halkoylaması yapalım!
Politika nedir sorusuna örneklerle yanıt
Pakistan Devlet Başkanı Pervez
Müşerref, Islamabat'ta halk/nın
karşısına çıkıp bir mesaj vermesi
gerektiğinde Amerika Birleşik
Devletleri'nden Afganistan'ı
bombalamayı durdurmasını istiyor...
öte yandan aynı Müşerref,
makamına döndüğünde Amerikan
uçaklanna Afganistan'ı daha iyi
bombalaması için dördüncü
havaalanınıaç/yor...
Iran'da mollalar ve hatta Iran'ın dinı
lideri halka mesaj vermek
gerektiğinde televizyona çıkıp
Amerika Birleşik Devletleri'nin
Afganistan'a saldırısını, Afgan halkını
bombalamasını şiddetle kınıyor...
öte yandan aynı Iran'ın
Cumhurbaşkanı Hatemi,
Tahran'dakı tüm yabancı
diplomatları makamına çağınp
"Iran, Amerika Birleşik
Devletleri'nin Taleban rejimini yok
etmesini gönülden destekliyor.
Amerika, Usame bin Ladin in de
işini bitirmelidir. Çünkü Taleban ve
Ladin, aynı şeydir. New York'taki
saldırının arkasında başrolü Ladin'in
oynadığını yakından biliyoruz. Eğer
ikisinin de icabına bakılmazsa, daha
sonra bunlar başımıza kahraman ilan
edilirler. Fakat, Iran kamuoyuna
yapılan resmi açıklamalarda
Amerika'nın elinde kanıt olmadığı
için Afganistan savaşını kınadığımıza
bakıp şaşırmayın" diyor.
Işte bunun adına bütün dünyada
kısaca "politika" deniyor...
ÇED KOŞESİ
OKTAY EKİNCt
'Daşköprü' Forumu...
"Taşköprü" nerededir derse-
niz; "hangisi?'' yanıtını alabilir-
siniz... "Daşköprü" denildiğin-
de ise o Adana 'dakidir... Büyük-
şehir Belediye Başkanı Aytaç
Durak'ın, kendisini Adana tari-
hine adamış kültür danışmarn
Nurettin Cdmeoğtu da bu ne-
denle yazmış ki: "MademAda-
nahyık, doğrusunu diyek, Daş-
köprü'den söz edek~" (Ni-
san'200O-Güney Medya)
Biz Adanalı olmadığımızdan,
sözü yine "Taşköprü" diyerek
sürdürelim... Celmeoğlu, araş-
tırmalan sonucunda özetle di-
yor ki:
"Hitit Krafa Tuthalrva'nın
Seyhan üzerinde ve olasıhkla yi-
ne burada bir köprii yaptırdiğı
biündiğine göre, TaşköpriTnün
belki de dedesi 1Ö 1450lerde
doğdu-"
Yani, tarihi köprünün kendisi
değilse bile. "süLaJesT yakJaşık
"3500" yıllık... Peki, kendisi kaç
yaşında?.. Belge, bilgi ve yo-
rumlardaki ortak yanıt kısaca
şöyle:
Roma Imparatoru Hadriyan,
şimdiki köprünün "iBdni* dö-
neminünlü miman Ausentios'a
yaptınr... Bu, ÎS 120'lerdemek-
tir.. Jüstinyen ise ÎS 527-565
relik bir büyük anıtı, sanki artık
"taşıyamaz" haldeydiJeT... Ada-
na 'nın simgesi, gururu, tarihsel
belJeği Taşköprü, demek ki iç-
göl altında "gözdenırak" daya-
namaz hale gelmişti... Hemen
bir şeyler yapmah, bu büyük
miras kurtanlmalıydı...
Ne var ki acaba önce "kün-
den" başlanmahydı; ilk adun
için, sorumlusu bir yana, acaba
"sahibi kün"di?.. Projeleri kim
yapacaic: para kimden, nereden,
nasıl sağlanacak; uygulama
hangi uzmanlara emanet edile-
cekti
0
..
Işte bu sorular da geçen cu-
martesi günü (20 Ekim 2001)
Adana KentKonseyiile Mimar-
larOdasTnın Seyhan kıyısında-
ki Hilton'da düzenledikleri "Fo-
rum"un gerekçeJeri arasında y-
er aldılar... Koca salonu doldu-
ran duyarlı kalabahğın coşkusu
ve kararlılığı ise Taşköprü'yü
kurtarmak için artık "geri dö-
nülmez bir yürüyüşün" başla-
dığun gösteriyordu...
• • •
O gün, Büyükşehir Belediye-
sinden Çukurova Üniversite-
si'ne. Kültür BakanfağVndan
Adana Vanüği'ne kadar. yani sı-
ra, ilgili diğer "meslekodalan"
Regülatör Köpnisü, Içgöi, kurtanlmak için "para" beideyen tari-
hi Taşköprü ve paranın dev gösterisi "Sabancı Merkez CamTsL.
arasında Bizans Imparatoru
ıken köpriiyü günümüze dek
gelen "görkemine" kavuştu-
rur... 0 halde "Daşköprü süla-
lesnün" şimdi bizim ömrünü da-
ha da uzatmak için çareler ara-
dığımız "torunu", 2000'in orta-
lanna doğru 1500 yaşına basa-
cak... Işte bu muhteşem yaşgü-
tıünü, Taşköprü ayakta, bakım-
[1 ve Adana'yla, Seyhan'la yine
•'sarmaşdolaş" olarak kutlaya-
îilecekmiyiz?..
•••
Bu soru ise yakınlara dek bir-
açtt
DaşköprüsevdabsmmT
'dı-
ında kimsenin aklnıa pek gel-
aiyordu... Ne zaman ki Seyban
tarajı ile Regülatör Köpriisü
rasında bakım ve temizlik için
xlarkısa bir süre için boşaltılıp
uihi köprünün "içgöfe gömüİ-
ıüş" ayaklan ve temelleri
»özier önüne" çıknıca, Adana
entKooseyi de hemen hareke-
geçtı...
1500 yıllık ayaklar ve temel-
r adeta "havada" gibilerdi...
Ltlan oyulmuş, güven verme-
xı birzeminüzerinde 310 met-
ve ÇEKÜL ile kentteki hemen
tüm **srvfl toplunı kuruhışla-
n"run yetkili temsilcileri,
"üzerierine düşen her görevi
yapmaya" yüzlerce kişinin ve
kamuoyunun önünde açıkça ve
içtenlikle "söz" verdiler...
Taşköprü'nün yasalara göre
hem "sahibP, hem de -kuflanı-
ası" durumundaki KarayoDan
yetkilileri ile yine bu köpriiyü
İcendilerine "ortaksuur" yapan
Seyhan ve Ürevir ilçe belediye
başkanlan "ortahktagörünme-
düderi" için, bu "tarihsel söze"
katılıp katılmadıklan da belli
olamadı...
Şimdi Adana'da "görev" yine
Kent Konseyi'nde... Bu "kong-
re kararlannuT bir an önce ya-
şama geçmesi için, söz veren ya
da vermeyen ilgili "herkesj" sü-
rekli denetleyecek... Biz de
"savsaklayanİan" izleyeceğiz
ve gevşedikleri anda "20 Ekim
Fonununu" hanrlatıp Taşköp-
rü'yle birlikte "gözterine" ba-
kacağız...
Oekincicacumburiyetcom.tr.
KtM KİME D Ü M DUMA BEHIÇAK
Çizerimiz yıllık izninin bir bölümünü kullandığından çizgilerine bir süre ara vermiştir.
ÇtZGtLlK KÂMİL MASARACI
behicak@turk.net
KEDİ LEVO APTÜUKA e-posta aptulikaelcioğlun hot.mail.com.
TARÎHTE BUGÜN MLMTAZARIKAN 24 Ekim
İNSAM9t£V0Mİ: &MAPITHECUS (ttMİtiOH YIL
ÖNCE), ÜUOOLF İNSANf, MOMO £££C
C£D~A446tiOM ıNSANI,
ÇA6ÛAŞİHSAK..
TURLEfi/N KÖKEM
ISSS'OA BLFSÛN, ÜNLÛ IHG/ÜZDOĞ4 SKA/HJICHAÜLSS
İ
Nî(OSIĞIHOPSPEC/eS) rAYMLAni. BİR &ZUP BH-
SlMLE BfcL'<TE fffSf'O£SrR G£Mİn£ ÇJKTÎĞISY*Ç
Ç 6EZİSİAJPEN,toĞA&C/ğt YENt 8İL
&İLEftL£ DOUI OtA84fr OÖMEN O4#WrN, TİIU YA$A-
BOYUNCA GELİŞTfeeceİİ KU8AMI ÛZ&lİNDeÇA-
L
*.%$\ R&c(evıtiM) SON DueuuiA/t/Ni AU>/KIA£/M
V/JB 77J/V PtHSEL OĞReTİL£RE TE/ZS DÛfEN BU
KCumhuriygt
kitapkulübül
GUNÜN DIYALOGU
TAKSIM SERGİ SALONU'NDA
25 Ekim Persembe (Yarınj
Saat: 18.00-19.00
İstiklal Cad. (Fransız Konsolosluğu Yani) TAKSİM Tel.: 252 38 81 - 82
ONURLU
tNSAN,
KORSAN
KİTAP
OKUMAYI
İÇİNE
SİNDİREMEZ.
Bilimve
Edebivar Eseri
Sahipleri
MesIekBiriiği
(BESAM)
NOVITAS Turizm 1
SAFR.4NBOLU-KASTAMONU-
AMASRA (26-29 Ekim)
Tarihi Paflagoına, Osınanhyaşatn kullurunun en canh
yaşadığ: kemlerimız Safranbolu 'nun muhteşem konakları,
Kastamonu nun belki de hıç bdmediğinı: larıhselzenginliği,
evleri, restore edılmiş konakları, beylık/er doneminden
Osmanlı'yauzanan külliyeleri. Amasra Kalesi 'nde
yaşamaya devam eden Ceneviz mıınari mirası
llepsim birlikte keşfetmeye ne dersıni:9
Tcl: (0 212) 251 28 08-09 e-mail: novitasgncnitas.com.tr
web : \vw\s.no\itas.com.tr
KADIKÖY 2. SULH HUKTJK MAHKEMESİ
Dosya No: 2001 762 Vasi. Tay.
Mahkememizce verilen 09.10.2001 tarih ve 2001 762 Esas, 2001/737 Ka-
rar sayılı ilanu ile Kekkı kızı, Adıle'den olma, 1340 doğumlu MAKBULE
BEKEN'ın 355. maddesi gereğince \esayet altına alınarak kendisine Sabn
kızı. 1969 doğumJu kızı GÜLBAHAR BEKEN vasi tayın edilmiştir.
Keyfıyet ılan olunur. 09.10.2001.
Basın: 61445
Memleket meseleleri ile ilgilenenlerin
yeni internet adresi
inadina.com
tLAN
ŞtŞLİ 1. SULH HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN
2001 1004
Davacı Reyhan Sözer vekili Av. Engin Mezraa tarafından mahcur Fatma -
Sabahat Emen aleyhıne açılan vasi tayını davasında venlen karar uyannca;
Istanbul, Fatih, Alıfakih Mahallesı, Cılt 3, Hane 244'te nüfiısa kayıtlı.
Mehmet Lütfı ve Fatma Dıdar'dan olma 1337 doğumlu Fatma Sabahat
Emen"ın MK'nın 355'ıncı maddesi uyannca vesayet altına alınmış olup,
Mahkememızın 10.10.2001 gun. 2000 1004 Esas. 2001 1211 sayılı kara-
nyla dayısımn kızı REYHAJV SÖZER vasi tayin edilmiştir.
Keyftyet ılan oiunur. 10.10.2001. Basın: 61414
PANO
DENİZ KAVUKÇUOGLU
Bayan Trockenbrot
ve Bay Speer
Bayan Trockenbrot'u 1983 yazında Italyan Rivi-
era'sında şirin bir kasaba olan Santa Margaretha Li-
gure'de tanımıştım... Adını bilmediğim bir sokakta
kaldınm kenarına park ettiğim otomobilime yaklaş-
mış, Almanca, "Herhalde kalacak bir yer anyorsu-
nuz.." demişti, "birsüredirbalkonumdanizliyorvm
sizi, korkanm bulamayacaksınız..." Haklıydı yaşlı ka-
dın. Saatlerdir kim bilir kaç otelin, pansiyonun kapı-
sını çalmış, hep aynı yanıtı almıştım: "Üzgünüz, ama
hiç yerimiz yok!" Kadına, "Allahaısmarladık" deyip,
motoru çalıştırmak üzereyken otomobilin camından
elini sokup, omzumu tutmuş, "Plakanız 'Alman', a-
masizdeğilsiniz.." demişti, "dilersenizbenim evim-
de kalabilirsiniz... Ama önce bir bakın..." İki yetiş-
kin, iki çocuk, bir de köpek kadının peşine takılmış,
otomobilimizi park ettiğimiz kaldırımın karşısındaki
apartmanlardan birine yönelmiştik... Kapı ağzında
kendini tanıtmıştı, "Adım Trockenbrot... Almanasıl-
lıbirAmerikalıyım, amayıllardırburadayaşıyorum..."
Bayan Trockenbrot'un dört odalı dairesi, apart-
manın beşinci katındaydı... Içeri girince gözlerimize
inanamamıştık. Ev küçük bir müzeydi sanki... Çok
değerli antika eşyatar, kristaller, gümüş/er, orijinal
yağlıboya tablolar... Bayan Trockenbrot bize odalar-
dan üçiinü gezdirmiş, sonuncu odanın kapalı duran
kapısının önünde ise "Lütfen burayagirmeyin.. "de-
mişti, "bu odada anılanm saklı benim... Görmekis-
termisiniz?" Yanrtımızı beklemeden kapıyı açmıştı.
Duvarları boydan boya kaplayan gömme dolaplar-
da sayılamayacak kadar çok gündüz ve gece giysi-
si ile yüzlerce çift ayakkabı vardı... Hüzünlü bir ses-
le, "Bunlann hepsini kocam aldı bana, gemiyolcu-
luklan için.." demişti, "herzaman şık vegüzelolma-
mı isterdi o..." Sonra hep birlikte salona geçmiş, kır-
mızı kadife koltuklara oturmuştuk. \nce ayaklı, kes-
me kristal kadehlerde sunduğu, ilk yudumdartınin-
sanın dilini yakan "sambuca" likörlerimizi içerken, bi-
ze yaşamını anlatmıştı...
Mannheim'da doğmuştu. Üç çocuklu varsıl bir ai-
lenin kızıydı. üseyi bitirdiği 1931 yılında, komşulan
olan Yahudi bir tüccar ailesinin Stuttgart'ta mimar-
lık öğrenimini tamamladıktan sonra Mannheim'a dö-
nen yakışıklı oğullarıyla "derin biraşk" yaşamış, kı-
sa bir süre sonra da evlenmişti. Çocuklan o/mamış-
tı. Evlendiklerinden iki yıl sonra HitJer iktidara gel-
mişti... Sonrası, "herkesin bildiği şeyler"d\...
1938'deki o "kristal gecesi"... Yakılan, yıkılan, yağ-
malanan Yahudi dükkânları, evleri, sinagoglar... Sa-
vaşın başladığı 1939 yılının Kasım ayında eşinin ai-
lesiyle birlikte San Francisco'ya göçmüştü... Alman-
ya'ya ilk kez savaşın sona ermesinden yedi yıl son-
ra, 1952 yılında dönmüştü. "Ço/(şa?/rd/m.."diyor-
du, "oncaölüme, kıyıma karşınakıllanmamışttbizim-
kiler... Herkes, hiçbirşeyeakılerdiremeyen 'masum
insan' rolü oynuyordu..." O yıl karannı vermiş, Av-
rupa'da 55 milyon insanın yasamına mal olan sava-
şın nedenlerine hâlâ "hafifletici gerekçeler" arayan
ailesiyle tüm bağlarını kopartmıştı. Bir daha da Al-
manya'ya ayak basmamıştı...
Italya'yı kendilerine "ikincivatan" seçmişler, 1955
yılında o evi satın almışlardı. Yılda bir iki kez gelip gi-
diyorlardı. "Kocam uçağa binmekten korkardı, ge-
miyle gelirdik... Isaac günde üç kez giysi değiştir-
memi isterdi benden... Eskiden çok güzel bir kadın-
dım..." "Yinegüzelsiniz, Bayan Trockenbrot..."Içi-
ni çekmiş, gözlerini kısmış, "Türk erkeklerinin iyi ka-
valyeler olduğunu bilmiyordum.." demişti, "teşek-
küredehm"... Kocası 1966 yılında kanserden ölün-
ce, gelip Santa Margaretha Ligure'ye yerleşmişti...
"Aradan onca zaman geçtikten sonra Almanya'ya
dönmeyihiç düşünmedinizmi?"Gözleri dalmış, "Bir
ara düşûndüm.." diye yanıtlamıştı sorumu, "ama
sonra vazgeçtim... Kocam öldüğünde Hitler'in mi-
man Albert Speer hapisten yeni çıkmıştı... Bir kah-
raman gibi karşılamışlardı onu... Gazetelere röpor-
tajlar veriyor, her gün televizyonlarda görünüyor-
du... Oysa bir savaş suçlusuydu... Savaşın son üç
yılında Silahlanma ve Cephane Bakanlığıyapmıştı...
Böyle bir katile nasıl olur da saygı gösterilirdi?.."
Pazartesi akşamı Aziz Nesin Sahnesi'nde tiyatro
Stüdyosu'nun sergilediği "Dünyanın Başkenti-Spe-
er" adlı her yönüyle başarılı oyunu izlerken Bayan
Trockenbrot'u anımsadım... Esther Vilar'ın yapıtı
yaşlı dostumun sorusuna çarpıcı biryanıttı... Yalnız-
ca onun sorusuna mı? Speer'lerin bu kadar çok ol-
duğu bir dünyada kafalarımızda biriken o kadar çok
soru var ki...
(Faks: :0 212-723 84 97
(e-posta): dkavukcuoğlu@ superonline.com)
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
SOLDAN SAĞA:
1/Kâğıdıper-
dahlamada
kullanılan
makine. 2/
Kumaş üzeri-
ne yapılan bir
tür işleme...
"Ölmüş—": 6
AazNesüfin
öykü kitabı.
3/Giysilerde,
omuzlann
1 2 3 4 5 6 7 8
dik durmasuıı sağla-
mak amacıyla konu-
lan parça... Tavır,
davrarnş. 4/Hububat
tozu... Fazla bön,
avanak. 5/Düşünce-
sizceherişeatılan...
Demirin simgesi. 6/
Bir yüzeyde renk
dalgalanması sonu-
cu görülen parlak-
lık. 7/Dinsel inançiarı olmayan kimse... Özsu. 8/
Halk dilinde sivrisineğe verilen ad... Kötü, fena.
9/Yoz beğeni... Gölge.
YUKARIDAN AŞAGIY4:
1/Kavrulmuş buğday taneleri. 2/Gizli görevli...
Bir kimsenin davranışJanna temel olan ahiak il-
kelerinin tümü. 3/ Ortadoğu'da bir göl... Kansız-
Iık. 4/Yasadışı bir işin yapüdığı yerde geleni ha-
ber verme işi... "Hiçbir şey gideremez — sıkın-
tunı/Memleketimin şarkılan ve türünü gibi" (Nâ-
zım Hikmet). 5/Tarlanın saban iziyle birbirinden
aynlan parçalanndan her biri. 6/Adın durum ek-
lerindenbiri... Yankı. 7/Cinsiyet... Latife. 8/"Kış-
lannı önünde — sesi var/Bakın çantasuıa acep
nesi var" (Türkü)... Oy. 9/Ford otomobilinin bir
modeli... Mantık.