Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyeC
Imtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Ya\ınYönetmenı İbrahim
Yıldız # Yazıışlen Muduru Sal-
imAlpaslan 9 Sorumlu Mudür
Fikret İlkiz • Haber Merkezı
Müduru Hakan Kara
Istıhbarat Cengiz\ıldırım • El.onomı ÖzlemVü-
zak 0 Kulrur Egemen Berköz • Spor. Abdülkadir
Y ücelman • Makaleler Sami Karaören • Du-
zeltme AbdullahVazıcı* Bılgı-Belae Edibe Buğ-
ra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç • A\rupaTem-
SIICIM Gürav Öz
Ya\ın Kurulu: İlhan Selçuk
(Ba^kan). Emre Kongar (Danış-
man), Orhan Erinç, Hikmet
Çetinkava, Şükran Soner. İb-
rahim Yıldız. Orhan Bursalı.
Mustafa Balba\. Hakan Kara.
Ankara Temsılcibi Mustafa Balba\ Ataturk BuKan
No 125.Kat4,BakanJıklar-Ankarafel 4195020Chat),
Faks 419502" • Izmır Temsılcısı Serdar Kızık, H
ZıyaBK 1352 S 2 3 Tel 4411220. Faks 44191 P #
Adana Temsılcısı Çetin V iğenoğlu, tnonu Cd 119S
\ o 1 Kat l.Tel 363 12 ll.FaJo 363 12 15
Muessese Muduru Erol
Erkut # Koordınator
Ahmet Korulsan • Mu-
hasebe Bülent\ener#
İdare Hüseyin Gürer
# Satıs Fazilet Kuza
REKLA.M: P.M. Ltd. Şti. • Genel
Mudur Gülbın Erduran # koordınaıor
Reha Işıtman # Genel Mudur
1
! rd Se\-
da Çoban # Fınansman Muduru Çetin
Erduran Tel 0212 514 07 53-513 84
60-61 Faki 02125PS463
\a\imla\an %e Basan: \çnı Gun Haber \jansı Basın \e\a\ıncı!ık \ Ş
TukocağcCad 39 4! Cağaloglu W 4 lstanbul PK. 246-Sırkecı ?44?5 l^tanbul
Tel (0 2121 512 05 05 COhal)
Faks (0 212)51^5 95 w-ww.cumhunyet.com.tr 17EKİM2001 İmsak:5.43 Güneş:7.11 Öğle: 12.57 tkindi: 15.57 Akşam: 18.30 Yatsı: 19.50
Tarihi konakta
sergi
• Haber Merkezi -
Altınoluk"takı tanhi
Abdullah Efendı
Konağı, Tanhı
Antandros Şehrini
Kurtarma - Koruma ve
Yaşatma Deraeği
tarafından onanlarak
kültür evi haline
getırildi. Konakta son 3
ay içinde çeşıtli
ressamlann eserleri ile
Uluslararası 17.
Karikatür Yanşması
eserleri sergilendi. îzmir
Resim Heykel Müzesi
Müdürü ressam Cahit
Koççoban ve heykeltıraş
Şehriban Köksal'ın
'Efsanelerle Dolu
Kazdağf konulu resim
ve heykel sergısi de 3
Ekim'de konakta açıldı.
Sergi 20 Ekim'e kadar
Abdullah Efendi
Konağı'nda gezilebilir.
4 mifyonuncu
turist bekleniyor
• ANTALYA (AA) -
Antalya, hafta sonuna
kadar gelmesi beklenen
4 mılyonuncu turisti
ağırlamaya hazırlanıyor.
Antalya Havalimanı
Başmüdürlüğü'nce
hazırlanan yolcu
istatistigine göre,
havalimanı gümrük
kapısından, ayın ilk 15
gününde 255 bin 467
turist girdi. 2001 yılı
itibanyla da Antalya'ya
gelen turist sayısı 3
milyon919bin846'ya
ulaştı.
100 yaşında ilk
kazasını yaptı
• LONDRA (AA) -
tngiltere'de, 74 yıldır
otomobil kullanan 100
yaşındakı bir kadın, ilk
trafik kazasını yaptı.
tngiltere'de çıkan The
Times gazetesinde yer
alan haberde, Iskoç asıllı
bağış görevlisi Lady
Morton'un, 74 yıllık
sürücülük hayatı
boyunca, ilk trafik
kazasını, 100. yaş günü
hediyesi olan yeni
otomobılı ile dolaşırken
yaptığı belirtildı.
Cumhuniyet
Balosu
• Haber Merkezi -
Cumhuriyet'in ilk
yıllarmdaki balolan her
29 Ekim'de Istanbul'da
canlandırmaya çalışan
ArmadaOtel, 1994'te
başlattığı geleneği bu
yıl da sürdürüyor.
Cumhuriyet'in 78.
yıldönümünün
kutlanacağı 29 Ekim
Pazartesi günü
verilecek balo 20.00-
20.30 saatleri arasında
Havuzlu Kahve'de
kokteyl ile başlayacak.
Stephen Hawking: Bin yıl içinde koloni kurulmaması halinde iıısaıılık virüsle yok olacak
Kıyametten kurtuluşuzayda
;**
ağlıkta hap kamera devri
NASA ve Israil'in askeri teknolojisinin kullanımıyla bağırsak kanamalarının
görüntülendiği bir kamera üretildi. Ancalc, bu kamera başka kameraiara benzemiyor.
Çünkü yutuluyor. Avustralya'nın Sydney kentinde 13 hasta üzerinde denenen kameranın
pii, renkli video kamera özelliği, anten ve bilgi Uetici çipi bulunuyor. Hap şeklindeki
kamerayı yutan hastanın karın bölgesine bilgi iletici çip bulunan bir kemer takılıyor. Bu
yolla tıbbın kullandığı sistenıle yedi saatte kat edilen yol iki saate iniyor. Kamerayla
bağırsaklan görüntülemek eskisinden çok daha kolay olacağa benziyor. (REUTERS)
KUMAYI SEVDİRMEK AMACLANIYOR
Yazarların isimleri mönüdeİZMtR (AA) - Izmir'in Alsancak semtindeki
"Cafe Biz" isımli restorant-cafenin yemek
mönüsü, ünlülerin isimlerinden oluşuyor.
Cafe Biz'in sahibi Eser Aslanb, amaçlannın
müşterilerine "okumayı sevdirmek" olduğunu
belirtti. Aslanlı, mönüde yer alan ünlü isimlerin,
müşterilerin ilgisini çektiğinı ve çok olumlu
tepkiler aldıklannı ifade etti. Müşterilerin, sipariş
verirken yazar, ressam ve şair isimleri ile
karşılaştıklarında önce çok şaşırdıklannı dile
getiren Aslanlı, "Müşterilerimize hesaplarını da
sipariş verdikleri ünlünün bir eseri içinde
götürüyoruz. Bu da onların çok hoşuna
TİEPATÎTB KAMPANYASI
Türkiye'de 5 milyon
taşıyıcı bulunuyor
İstanbul Haber Servisi - Dünyada
400 milyon, Türkiye'de ise 5 milyon
taşıyıcısı bulunan Hepatit B virüsüne
toplumun dikkatinı çekmek amacıyla
"Hepatit B Konusunda
Bilinçlendirme Kampanyası"
başlatıldı. GlaxoSmithKline ilaç
firmasırun katkısı, MEB Çıraklık ve
Yaygm Eğitim Genel Müdürlüğü ile
Viral Hepatıtle Savaşım Derneği'nin
işbirliği sonucu düzenlenen
kampanyayla ilgıli Hyatt Regency
Oteli'nde toplantı düzenlendı.
Toplantıda konuşan Sağlık Bakanlığı
Bulaşıcı Hastalıklar Daire Başkanı
Cevdet Yalnız, aşının önemıne dikkat
çekti. Virüsün, doğum sırasında
taşıyıcı anneden çocuğuna da
bulaştığına dikkati çeken Yalnız,
doğum öncesi mutlaka test
yaptırılması gerektiğini vurguladı.
MEMNITOR
5AVAŞ1L
2ool
e-posta : tan @ prizma. net. tr
gidiyor" diye konuştu. Aslanlı, Türk toplumu
olarak okuma alışkanlığımız oknadığına
değinerek bu uygulama sayesinde müşterilerine
yazar. ressam ve şairlerin isimlerini hatırlatmayı
istediklerini kaydetti. Sanata ve sanatçıya
verdikleri önemi vurgulamak içın böyle bir
uygulamaya başladıklannı söyleyen Aslanlı,
aynca üzerinde ünlü şairlerin şiirlerimn yazılı
olduğu hesap defterleri kullandıklannı belirtti.
Kafenin mönüsünde yer alan soğuk sandviçler,
Attilâ İlhan, Nâzun Hikmet ve Melih Cevdet'in
isimlerini taşırken yumurta yemeklerinın isimleri
Mina Urgan ve Özdemir Asaf m ismini taşıyor.
UNICEF ARASTIRMASI
Binbebekten43'ü
yaşınıgöremiyor
İSTANBUL (AA) - UNICEF'in
(Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım
Fonu) "Türkiye Bölgelerinin
Gelişimi" adh araştırmasına göre,
ülkede dünyaya gelen her bin bebekten
43 ü. bir yaşına gelmeden ölüyor.
Bebek ölüm oranı doğu - batı, şehir-
kırsala göre de farklılık gösteriyor.
Doğudaki bebek ölüm oranı batıya
göre yüzde 40, kırsal bölgelerde ise
şehirlere göre yüzde 48 daha fazla.
Araştırmaya göre, bebek ölümlerinde
çocuğun dünyaya geldiği ilk bir ay çok
önemli. 0-1 yaş arası ölümler, 60 aya
kadar olan ölümlerin yansını
oluşturuyor. Bu veriler de yaşamm ilk
ayının bebek ölümlerinde çok önemli
bir yer tuttuğunu gösteriyor.
Ölümlerin büyük bir bölümü, yaşamm
ilk saatleri ile 7 gün içinde
meydana geliyor.
LONDRA (AA) - Ünlü Ingiliz bilım adamı
Stephen Havvking. gelecek bin yıllık süre
içinde, uzayda kolonıler kurulmaması halinde,
insanlığın bir "kıyamet günü virüsüyle" yok
olmasının mümkün olduğunu söyledi.
Ingıltere'de çıkan Daily Telegraph gazetesi,
ABD'nin başkentı Washıngton ile New York.
Nevada ve Flonda eyaletlenne göndenlen
şarbon mikroplu mektuplarla gündeme gelen
biyolojik savaş paniğı sürerken, Hawking'in
görüşlerine yer verdı. Cambndge
Universitesı'nde matematik profesörü olarak
çalışan Havvkıng, "Uzaya yayılmaması halinde
insanlığın, gelecek yüzyıl içinde hayatta
kalmayı
başaramayacağını
düşünüyorum. Tek
bir gezegende,
insanlığın hayatını
tehdit edebilecek
pek çok kaza
bulunuyor"
görüşünü ıfade ettı.
Dünyadaki önde
gelen teorik
fizikçilerden bıri
olarak kabul edilen
ve "Zamanın Kısa
Tarihi" ısımlı kıtabı
en çok satan eserler
arasmda yer alan
Hawkıng, dünyadaki
yaşamın, soğuk
savaş stılı bir atom
bombasının yanı sıra
çok daha sinsıce ve
görünmez'
bıçımlerde de tehdit
altında olduğunu
vurguladı.
Uzun dönemde
biyolojik sılahlann yaratacağı tehdıtten daha
çok kaygı duyduğunu ifade eden Hawkmg,
"Nükleer silahlar üretmek için büyük
tesislere ihtiyaç olduğunu, ancak genetik
mühendisük için küçük bir laboratuvann
yeteceğini ve dünyadaki bütün
laboratuvarların kontrol edilemeyeceğini"
kaydetti. Yıldızlara ulaşılabıleceğı konusunda
ıyimser olduğunu belırten Hawking, *Uzay
Yolu dizisindeki ışık hızına ulaşılmasınm,
daha düşük hızda giden bir uzay gemisiyle
yapılan, yıldızlar arası seyahatin verdiği
sıkıcı yolculukları kolaylaştırmak için iyi bir
yol olacağım" ıfade etti.
• Ünlü Ingiliz bilim adamı
Stephen Hawking insanlığın bir
kıyamet günü virüsüyle
olmasının mü
olduğunu sö
Daily
Telegraph
gazetesine
görüşlerini
açıklayan bilim
adamı, insanlığm
uzaya
yerleşmemesi
halinde hayatta
kalmayı
başaramayaca
düşünüyor.
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
Aynaya, 'Nasıl' Bakıyorlar?
• O osyalist Sol'dakı kötu şöhretini bildiğim için,
O Ömer Faruk'a (Toprak) "-...gidebilir mi-
yim?" dıye sormuştum; ne de olsa, akıl hocam o:
"-...git" dedı, "...fakat senden hoşlanmayacak-
tır!".
Çağıran Vedat Nedim (Tör) Bey, 'Hep Bu Top-
raktan' dergısının yonetıcısi; onu Ankara Radyo-
su Mudurluğu'nden; Ulus gazetesinde tefrıka edi-
len, 'Resim Öğretmeni' başlıklı romanından, tanı-
yorum. 'Sosyalist Sol'da adı, lânetle anılıyor: gel-
mış geçmış, en buyuk 'dönek'mış; Sosyalizmden
caymakla kalmamış, 'Partı'yı -olduğu gıbı- Sıyası
Polıs'e ıhbar etmiş, vs! 'Hep Bu Topraktan'a. -
sonradan okul kitaplarına bile gıren- 'Türkiye' baş-
lıklı şiirimı göndermıştim, hıç ümıdım yoktu, yayım-
landı; ardından 'Deryalar'ı gönderdım, o da çıktı;
bir de Vedat Nedim ımzalı mektup, ıdarehaneye
uğrayıp, hem telıf haklarımı alıp, nem onu görur
müymüşum?
Sız ne dıyorsunuz Allah aşkına? '40 Karanlı-
ğı'nda, toplumcu şaırı basacak dergı bulmak, me-
sele; hele 'telif hakkf alabılmek, ınanılmaz bir ru-
ya!
Beyoğlu, arduvaz grisi...
Beyoğlu, arduvaz grısı; muhtemelen sonbahar;
Tünel çevresinde, büyük bir han, camları bı-
sotee birasansör; 'Doğan Kardeş' idarehanesı: ı-
ki dergi, aynı yerde yönetılıyor: önce Şükrü Enis'le
(Regü) tanışıyoruz, mûnıs bir dost; içeriye o haber
verdi, kapıyı tıklatıp heyecanla girdim. Vedat Ne-
dim Bey, en kısa boylu, en ufaktefek, iki ünlu Turk
aydınından birıydi (ötekisi Ahmet Emin Bey): doğ-
rusu, umduğumdan iyi karşıladı, kalın ve kocaman
bir koltuğa buyur etti; o ayakta, yerinde durama-
yarak, konuşuyordu: şairliğimi övdü, daha 'Gâvur-
dağlarmdan Rivayet'ten dikkatıni çekmıştım, vs.
Sonra karşıma oturup, dimdik soruyor: "-...size
solcudur diyorlar, doğru mu?". Sustum. Sükût,
ağır ve uğultulu, epeyce uzadı. O ayağa kalkıp,
kendi kendine gibi "-...susuyorsunuz!" dedi, "-
...bu tehlike işareti". Arkasından, uzun uzun,
Marksizm'ın 'esasları'ndan, Rusya'daki 'yanlış
uygulama'dan, 'Kemalizm'in 'halkçı devletçiliğin-
den dem vuruyor; henüz çok gencim, ne Teori'yı
biliyorum, ne yakın tarihin inceliklerini ve girdapla-
nnı; onu 'nezâketen' dinlediğim doğru!
'Hep Bu Topraktan'la alâkamız, orada, o gün
sona erdi. Olayı birkaç yıl sonra kendisine naklet-
tiğim, 'Sarı' Mustafa (Börklüce); piposunu topu-
ğuna vurup külünü boşaltırken, bana çok farklı bir
şey anlatacaktır:
"-...Vedat, TKF Kâtib-i Umûmisi sıfatıyla, Ko-
mintern'in Zinovyef Dönemi prensiplerine sâ-
dıktı; yâni, 'Mazlum Milletler'i, 'Ulusai Demok-
ratik Devrimler'i, destekliyor. Stalin duruma hâ-
kim olup onu 'temizleyince', 'murahhas' Dok-
tor (Şefik Hüsnü) Viyana'dan gelip, gizlice, onun
altını oymaya başladı; o bunu ögrenir öğren-
mez, öfkeyle hepsini ele verdi..."
Zinovyef Dönemi'nde, meğer Gâzi ve Hükü-
meti tam desteğe sahipmış, Stalin TKF'den daha
sert muhalefet istıyor; Vedat Nedim'in 'uymadığı'
bu! Ayaküstü, her ınsanı derinden sarsabilecek bir
'dramı' öğrenmış oldum: o serçe gibi, daldan da-
lakonan, ufaktefek 'solcu' aydın, uzun zaman be-
ni rahatsız etti: haklı olamaz mıydı?
Arada bir 'mâhlyet farkı' var!..
Moskova'dan bakarsanız, 'Kadro' 'dönekler'in
bir dergisidir; Ankara'dan -hele Ismet Pa-
şa'nın ve CHP Kâtib-i Umûmisi Recep Bey'in (Pe-
ker) gözüyle- bakarsanız, basbayağı 'gizli' komü-
nıst bir dergı! Bılenler 'Kadro'da, Şevket Sürey-
ya'dan Vedat Nedim'e, nıce 'eskı TKF'lının oldu-
ğunu. bılırler: 'Sarı' Mustafa ya (Börklüce) göre
bunlar, Mustafa Suphi'nın 'temel çızgısı'ne bağlı,
'esas parti'nın 'adamlan' ıdı. 'Kadro'yu ve 'Kad-
roculuğu'. yıllar sonra ırdeleyınce, aslında onun
'Yeşrl Ordu', 'Halk Zümresi', (Ankara) Komünist
Fırkası çızgısının, rahatça 'uzantısı' sayılabılece-
ğını gorecektım: 'Kadro' gerçekteGâzi'nin, Ismet
Paşa 'takımına' karşı, 'Sol'dan getirdiği 'ulusai
ve Kemalist' bir 'alternatif'ti; hiçbir 'alternatife'
katlanamayan Ismet Paşa ve Recep Bey, bu
ekibi dağıttırıncaya kadar onlarla uğraşmış. Ya-
kup Kadri'yı okuyan bılır ('Zoraki Diplomat'): ıl-
gınçtır, ama her ikısı de kısa bir sure sonra, Gâzı
tarafından görevlerinden alınmıştır: tabiı bu, baş-
ka ve bir o kadar çetrefıl. bir konu.
Burada ilginçolan, 'erken' Cumhuriyetdöne-
minde 'dönek' sıfatının; Miltî Şef döneminde-
kinden de, Menderes dönemindekinden de çok
farklı, -hatta karşıt- bir anlam taşıması: Vedat
Nedim Bey, zamanında, Zinovyef Kominterni'nın
çızgısıne uyunca; gerçekte, 'Kemalist Solcu' ola-
rak davranıyor; zıra Ankara Hükümeti'nı destek-
lıyordu; onu yıpratma duşuncesı, Stalin egemen
oldukça arttı; 30'lu yıllardan sonra -Ingiltere'yı
mutlu etmek için-, ^Mazlum Milletler'le ortaklığı-
nı gevşetip, "Tek Ülkede Sosyalizm"le yetindi;
Komintern, Moskova'nın hızmetıne girınce, Maz-
lum Milletler'ın "solcusu" o hizmetı mı kabul ede-
cektı; yoksa Emperyalizm'e karşı, kan ve can be-
delını odeyerek eldeettığı, "ulusai ozgurluğunü ve
ulusai bağımsızlığına bağlı. halkçı devletçıliğı"ni
mı?
Sonunda 'erken' Cumhuriyet donemınin, 'dö-
neklık'le suçlanmış, 'solcu' aydınları, ne metodla-
rını değiştıriyorlardı, ne ulusai tavırlarını; değışmiş
olan Moskova idi; ve de, ona 'ıtaatkâr' bir avuç
'solcu aydın'! Buradan bakıldı mı, ne görünüyor?
O dönemin 'döneği', sonrakilerden 'mahiyet iti-
bariyle' farklıdır: o hem 'ulusal'dır, hem 'an-
ti/emperyalist', 'halkçı' ve 'devletçi'dir: 'Maz-
lum Milletler'den yanadır, onları savunur; oysa
sonrakiler, öyle mi?
Hangi somut terazide tartarsak tartalım...
Pekı, bu 'farkın' krıteri ne? Hangı somut terazi-
de tartarsanız, 'mahiyetlerı farklı' bu iki tur 'do-
nek', bırbırınden net olarak ayrılabilecektır?
Galıba 'Kadro'da yayımlanmış yazılar, 'tefrık'e en
elverişli kriteri oluşturmaktadır; orada Vedat Ne-
dim Bey'in, Ismail Hüsrev Bey'in -hatta Burhan
Belge'nın, öyle antı/emperyalıst, öyle 'Mazlum
Milletler'den yana yazıları vardır ki; bırakınız 'Sol-
cu Kemalistler'i, bildığinız 'Kızıl' komünıstler bile,
altına ımzayı gözunü kırpmadan basabilır. İyi de,
her iki tarafa da -yeterince düşünülmeksızin- 'dö-
nek' sıfatı takıldığına göre: bizi 68 Kuşağı'nın o bir
eli yağda, bir eli baldaki 'döneklerf de, o yazıları
ımzalayabılır; yeryüzundekı buyuk temel çelişkiyi,
'Mazlum Milletler'le, onları ılıklerıne kadar sömü-
ren -adı gelışmiş- Batı'lı devletler arasında görüp;
'Emperyalizm'e karşı, 'Mazlumlar'ın yanında y-
er tutabilırler mı? Bunun boyle olmadığı, asla da
olamayacağı, 11 Eylül faciasında goruldü sanıyo-
rum; bu bakımdan, ıkı kuşak arasındaki 'mâhiyet
farkı', bence kesin!
Bilmiyorum, aynaya nasıl bakıyorlar?
e-mail:tilahan " isnet.net.tr
http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan
Faks:0-212 / 260 19 88