Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 EKİM 2001 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
AFGANIŞTAN'DA SAVAŞ
ABD ve îngiltere'den ithal edilen mallardan 'salgın hastahklar bulaşabilir' şüphesi
Biyoterör srnırtanımaz• Biyolojik silahlara karşı
savunmasız kalan insanlık,
Afganistan'a karşı düzenlenen
saldırılara katılan Amerika ve
îngiltere gibi ülkelerden ithal
edilen ürünlere şüpheyle bakıyor.
Uzmanlar, "şarbon, veba gibi
hastalıklann dünyaya yayılmasını
önlemek için ithalat durdurulmalı
ya da gelen ürünler karantinada
tutulmah" diyorlar.
ALPER tZBUL/ÖZLEM GÜVEMLİ
ABD'nin Afganistan'a yönelik saldınsı,
biyoterör korkusunu da gündeme getirdi.
Hemen her sektörde dünyanın dört bir
yayına yayılmış olan ABD kökenli
şirketler ve ABD'nin dışsatımı, dünya için
büyük tehdit oluşturuyor. Olası bir
biyolojik saldın sonrası dünya dışsatım
yüzdesinin önemli bölümünü elinde
bulunduran Amerika ve Îngiltere'den ithal
edilecek ürünlerle şarbon, veba, çiçek gibi
hastalıklann tüm dünyayı
etkıleyebileceğine dikkat çeken uzmanlar,
hastahğa neden olan vırüs ve bakterilerin
mektup zarflannda bile taşınabıldığıni
vurguladılar. Uzmanlar, biyolojik
saldınlar sonrası ortaya çıkacak öldûrücü
hastalıklann saldınya uğrayan ülkeden
yayılmasını engellemenın yolunu,
"ithalatı durdurmak veya gelen
ürünleri karantinada tutmak" olarak
göstenyorlar. Işık Oniyersitesi ve
Galatasaray Öğretım Oyesi Prof. Dr.
Tolga Yannan, biyolojik sılahlarda
kullanılan vırüs ve baktenlenn sporlannın
uzay koşullannda bile yaşayabildiklerine
dikkat çekerek, gerekli önlemler
alınmazsa hastalıklann, saldınya uğraması
olası ülkelerden kolayca dışan çıkarak,
yayılabileceğini vurguladı. Söz konusu
tehditle karşı karşıya kalan ABD, tngiltere
gibi ülkelenn ihracat hacminin
düşmesınin beklendığıni anlatan Yarman,
biyolojik silahlan üreten ülkelerin, bugün
tehditle karşı karşıya olan ülkeler
olduğunu anımsattı. Yarman şöyle devam
ettı: "Bu silahlan üretenler, mutlaka
aşılarını ve tedavilerini de
geliştirmişlerdir. Bn hastalıklann
ithalat yoluyla yayılabileceği
düşünülürse ortaya dünyanın ne denli
büyük bir tehdit altinda olduğu ortaya
çıkacaktır. Çünkü ortaya çıkacak
hastauklara karşı getiştirilen Uaçlar, söz
konusu ülkelerden ithalat yapan
ülkelerin pek çoğunda yeterince yok."
Türfclye de dikkatll olmalı
Boğazıçı Ünıversıtesı Çevre Bilımleri
Enstıtüsü Müdür Yardımcısı Yardımcı
Doç. Dr. Ayşen Erdinçler, ABD'ye
yönelik biyolojik saldınlara karşı
Türkiye'nin de gerekli önlemlen alması
gerektiğini vurgulayarak ABD'den ithal
edilen ürünlere karşı dikkatli olunmasını
ıstedı. Biyolojik silahlara karşı bireysel
savunmanın neredeyse ımkânsız olduğuna
dikkat çeken Erdinçler, "ABD kendisi
dûşünüp, ithalat ve ihracatını
durdurmalT dedı. Erdinçler, biyolojik
silahlarda, az bulunan
mikroorganızmalann seçildiğini anlatarak
bu virüsün yayılımının çok kolay
olduğunu, bir uçağa bulaşması halinde
dahi tüm dünyayı etkisi altına
alabıleceğini belirtti. Son gelişmelerden
sonra hıjyene daha fazla dikkat edilmesinı
ısteyen Erdinçler, "Şarbon, veba gibi
hastahklar 1980'lerden beri
görülmüyor. Bu virüslere karşı
bağışıkhk kazanmanuş olan insan
bünyesi hemen etkileniyor ve ani
ölümler görülüyor. Örneğin, THY'nin
ABD'ye seferleri var. Virüsler, uçak
yoluyla çok kolay bir şekilde geniş bir
alana yayılabilir" diye konuştu.
BİYOTERÖR KORKLSU- New York'ta ortaya çıkan şarbon hastalan Amerikalıları paniğe it-
miş durumda. Biyoterör için yoğun güvenlik önlemlen ahnıyor. (Fotoğraf: REUTERS)
MAYINLAR Y O Z O N D E N HER GÜN ORTALAMA BİR ÇOCUKÖLÜYOR
Afgan çocuklarımn dramı
tstanbul Haber Servisi -
Afganistan'da 1979'dan bu ya-
na iç savaş yüzünden annesiz
ve babasız kalan çocuk sayısı
400 bin. Ülkede bulunan ma-
yınlar yüzünden her gün orta-
lama bir çocuk ölüyor ve 9-15
yaş arasındaki her dört çocuk-
tan biri silahh çatışmalara ka-
ölıyor.
Çocuk Vakn, Afganistan'da
yaşayan çocuklarla ilgili,
1979-2001 tarihleri arasıru
kapsayan bir rapor hazırladı.
Afganistan'ın çocuk gerçeğini
doğru biçimde anlamak ama-
cıyla hazırlanan bu rapor, Af-
ganistan'da görev yapan Bir-
leşmiş Milletler'e bağh kuru-
luşlann, sivil toplum örgütle-
rinin verilerine dayanıyor. Ra-
porda, Afganistan'daki 24 mil-
yonluk çocuk nüfusunun yüz-
de 55'inden fazlasınınkayıtla-
ra geçmediği, 0-5 yaş arasında-
ki her 5 çocuktan birinin ise 5
yaşma gebneden öldüğü belir-
tildi. Rapora göre ölüm neden-
lenninbaşmda da ishalli hasta-
lıklar, sıtma, solunum yolu en-
feksiyonlan, aşryla önlenebilir
hastahklar ve doğum öncesi
olumsuz koşullar geliyor. Af-
gan mülteci çocuk sayısının 1
mib/on 500 bin olarakbelirlen-
diği raporda, 6-13 yaş arası ço-
cuklann yüzde 70'inin de oku-
ma yazma bihnediği ifade edi-
liyor. Rapora göre, 1979 yılın-
dan beri savaş ve ıç savaş yü-
zünden sakat kalan çocuk ve
yetişkin sayısı ise 62 bin.
Tlmsah gözyaşları
Çocuk Vakfi Başkam Mus-
tafa Ruhi Şirin, tüm dünyanın
Afgan çocuklannın yanında ol-
ması gerektiğini kaydederek
"Amerika'nuı çizmek istedi-
ği yeni dünya haritasının, in-
sanlığın vicdanında onaylan-
mayacağından eminim.Tim-
sahın gözyaşlanna benzeyen
Amerikan yardımından ön-
ce bu ödevimizi yerine getir-
meliviz'' dedi.
DR GÜNAY CAN:
Karantina
mümkün değil
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde Halk
Sağlığı uzmanı olarak görev yapan
Çevre için Hekimler Derneği Başkam
Dr. Günay Can, hastalıklara neden
olan bakten sporlannın, üzerinde
yapılan çahşmalara göre uzun süre
yaşayabileceğını belırterek "Söz
konusu virüs ve bakterilerin,
saldınya maruz kalan ülkeden
dışan çıkması teorik olarak
mümkün. l nutmayalım ki bu
canlılar mektup zarilanyla bile
gönderilebiliyor" dedı. Can,
Amenka'da gıda üretım sektörünün
sıkı denetım altında tutulduğunu
belırterek "Gıda ürünlerine üretim
esnasında böylcsi bir saldın
yapmak Amerika'da zor
görünüyor. Ancak bu dunım,
yabancı ülkelerdeki Amerikan gıda
şirketlerini hedef haüne getiriyor"
diye konuştu.
Vlriisler
Hastalıklara yol açan virüslerin "A
sınıfi" ve "B sınıfi" ajanlar olarak
ıkıye aynldığmı behrten Can, "A
sınıfi" ajanların "B sınıfına" oranla
çok daha tehlıkelı olduğunu ve
şarbon, veba, çiçek, ebola gibi
hastalıklara "A sınıfi" ajanlann
neden olduğunu ifade etti. Biyolojik
saldınya maruz kalan ülkelerden
yapılan dışalımda karantina
uygulaması yapmanın da pratik
olarak mümkün olmadığını belırten
Can, "Karantina ancak nedeni
belirli durumlarda başarüı bir
yöntem olur" dedı. Can, en etkin
savunma yönteminin de kaynağı belli
olmayan ürünlen tüketmemek
olduğunu söyledi.
ÎŞLETMELER: ~
Fast-food'lar
tehlikeli değil
Türkıye'de faaliyet gösteren ABD
kökenli gıda firmalanndan Mc
Donald's Halkla llişkiler Müdürü
Serap Gökçebay, tüketiciye
sunduklan ürünlenn yüzde 98'ini
Türkıye'deki üreticiden
karşıladıklannı belirterek
yurtdışından getirilen yüzde
2'lik bölümünü ise sadece bardak ve
bazı ambalaj malzemelerinin
oluşturduğunu ifade ettı. Burger
King yöneticileri ise ürünlerinin
yüzde 90'ını Türkiye'den, yüzde
10'unu ise yurtdışından
karşıladıklarmı belirttiler.
Penetlm yoğun
Burger King'den yapılan
açıklamada, "sıcak kakao",
"Beanburger", "Fish Royale",
"Apple", "Cherry Pie" ile "salata
sosları" ve "portakal suynnun"
ithal edilen ürünler olduğu belirtildi.
Herikı
firmanın yöneticileri de ürünlerin
çok sıkı denetim altmda tutulduğunu
ve herhangi bir tehlikenin söz
konusu olmadığını savundular.
Tatilcilerin %10'u reklamla, %90'ı tavsiye ile kendi otellerini bulurlar...
Restonnt î Havuz Ajaçtorm sıkhğuKlan Oenız görjntusurıu çekemedık Gertn gtoün
C
lub Onent, Antık Çağın adalet, sağlık ve banş ıçın buluşma merkea
olan Oren'de denıze "sıfır" bınbır yıldızlı bir tatıl koyudur Homeros'un
doğum yen "Işıklar Sahılrnde, Dünyanın atmosfennde oksıjen oranı
en yuksek ıkı noktasından bin olan Edremrt Korfezı'nde, Zeytın Rıvıerası'ndadır
Club Onentte, Ege sıtılınde yapılmış 62 dubleks yapının her daıresı 2-4 veya
4-6 kışılık aıleler ıçın tasarianmış, ıçlennde duş/WC ve telefon olan odalardan
oluşur Tum kapılar dev bir botanık bahçesıne açılır Bahçe bıter. ıncecık kumlu
plaı başlar
Ozuriuler ve engellıler ıçın tumuyle duzayak, veıetaryenler ve dıabetıkler ıçın
sorunsuz tatıl Gunluk doktor vızıt
17Eylûl-31Bam2001
KişitefiYP 17.000.000 TL,0-12yaj ücretsiz, (3.)-4.-5.-6. kifiler 10.000.000 TL
Club Orient Holidav Resort, Ören-Burhaıme
Tel: 0.266.416 53 54 - 416 34 45 • Fax: 0.266.416 40 26
talftCaftııt
Örende yer alan
ClubOrient
uluslararası
sanatçıların.
arkeoloalann *e
ceyrecllerln
günumünlekl
Bulmma MerKezltHr.
\*wwciub-onent com
NEVŞEHİR SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Sayı 2001 lHEsas 2001 561 Karar
Davacı Salım Aslan tarafından da\alı Melıha Gözlük-
lu hakkmda açılan ıpoteğın kaldınlması davasının >apı-
lan duruşması sonunda
Nevşehır ılı merkez \lçe tbrahımpaşa Mah Karataş
mevkıı 19 K2 pafta. 1430 ada. 10 parsel sayılı taşınmaz
üzenne konulan 1 408 000 - lıra ıpotek Türkıye Vakıflar
Bankası Nevşehır Şubesı'ne yatınldığından taşınmaz
üzenndekı ıpoteğın kaldmlmasına karar venlmıştır
Davalı Melıha Gozlüklu'nün yukanda hükütn özetı ya-
zıh mahkememızın 2001/114 Es 2001 561 Kr. sayılı ı'la-
mına karşı da\alının herhangi bir ıtırazı \ar ise ılan tan-
hmden ıtıbaren yasal sûre ıçensınde ıtıraz etmesı, aksı
takdırde kararın kesınleşeceğı teblığ yenne kaım olmak
üzere ılan olunur. 3 10 2001 " Basm 58165
SARIYER SULH HUKUK
HÂKtMLİĞl'NDEN
Sayı 2001 967
Mahkememızın 2001 967 Esas 2001 1006 karar sayılı
ılamı ile Gazıantep, Merkez, Kepkep, Cılt 077 03. sayfa
18, kütuk 78"de nufusa kayıtlı Mehrnet Sabn ile Zube>-
de'den olma 1329 doğumlu Asıye Özölçer'e rahatsızlığı
nedenıyle hacır altına almarak kendısıne yıne Gazıantep.
Şehıtkâmıl. Kepkep, cılt 0030, aıle sıra 0078. sıra 0016'da
nüfusa kayıtlı Ahmet ile AsıyeVien olma 1936 doğumlu
oğlu Ekrem Özölçer vası olarak atanmıştır
Hüküm özetı yenne kaım olmak üzere ılanen teblığ
olunur Basırr 58745
İZMİR 9. ASLİYE HUKUK
HÂKtMLİĞl'NDEN
Esas No 2001 255
Davacı Buca Beledıye Başkanlığı \ekıh tarafından
davalılar Sabn Özturk. Nadıde Fırat \e Gülfeda Öztürk
aleyhıne açılan 16. maddeye göre tescıl davasında da-
valılar Gülfeda Öztürk ve Sabn Öztürk'ün 139. Sok.
No-1 D:3 Buca- Izmır adresterine çıkartılan davetıye-
ler bıla ıade edılmış zabıtaca yeni adresı bulunamadı-
ğından gazete ile ılan yapılmasına karar venlmekle da-
valılar Gülfeda Öztürk \e Sabn Öztürk'ün 25.10 2001
günü saat 9.30'dakı duruşmaya bızzat gelmelen veya
kendılennı bir vekılle temsıl ettırmelen aksı takdırde
duruşmaya yokluklannda de\am edılıp karar venlece-
ğı dava dılekçesı yenne kaım olmak üzere ılan olunur.
Basın: 58018
KARPUZLU ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN HÜKÜM ÖZETİ
DosyaNo. 2001 11-25
Davanın kabulüne, Aydın ılı, Karpuzlu ılçesi, Hatıp-
kışla Köyü. 11 cılt. 49 hane No'da kayıtlı Mustafa ve
Ayşe kızı 01.09.1936 d.lu Emır Dudu Döver'ın (Öz-
can), Ayşe olan ana adının ıptalı ile ana adının Alıye
olarak düzeltılmesıne, nüfus kayıtlanna bu şekilde tes-
cıhne karar venlmış olup. ılanen teblığ olunur.
Basın: 58396
PAZAR
ORHAN BURSALI
Müslüman Parü?!
Yazıişlerınde a^daşlarımatakılıyorum: Ya-
hu Tayyip ErdoÖ
an
. Atatürk'e bile referans
veriyor, yine beğe
n m
iy°
r s u n u z
- Daha ne yap-
sın adam!... Güimüyorlar ve "Cephemizgeniş-
liyor" diyorlar... Almanların haftalık analiz ga-
zetesı Die Zeit'm kullandığı başlığa gözüm ta-
kılıyor. Erdoğan' n bir umut ışığı olabileceğini
belirtiyordu! Ney
ın
umut ışığı? Başta Alman-
lar olmak üzere, Amerikalılar ve Türkiye'yi "fık-
re ve yönetilmeye muhtaç" statüsünde aören
diğer yabancılar. bize ıkıde bir "ılımlı islam
yönetimi" elbisesı gıydırmeye heveslıdir..
1980'lenn başıpdan itibaren Amerikalılar, kaz
kafalı bir generalm eliyle Türkıye'ye bu elbıse-
yi neredeyse yarı yarıya giydirmeyi başarmış-
tı. ABD'nin yeşıl kuşak politikasının Doğu
ucunda da başka bir kaz kafalı general, Ziya
Ül Hak oturuyofdu. Ziya Ül Hak orduyu şeri-
atın baş uygulayıcısı ve koruyucusu haline ge-
tırdi. Bugün Pakistan'ın içinde bulunduğu aç-
mazı görüyoruz. Bizimki de çok çalıştı, ABD'-
den epey aferın aldı, anayasayı da değiştirdi,
Islamcı-şeriatçı politikaların toplumu ve dev-
letı kuşatmasını sağladı, ancak orduya gücü
yetmedi.
Yakın zamana kadar, Amerikalı Abramoviç
gibi polıtıkacılar da Türkiye'yi laik ülke yapısın-
dan "kurtarıp", "ılımlı İslam" rayına oturtmak
için epey ter dökuyorlardı. 11 Eylul saldınsı,
belki Abramoviç ve arkadaşlarının bu düşieri-
ni bıtirmıştir...
Bugün de düne kadar şenatçı ve elde kılıç
söylemlerle "yükselen", İslam referanslı Tay-
yip Erdoğan sahnede ve Türkiye'nin "sorvn-
larını çözmeye" aday!... Erdoğan hem kendi-
si "ılımlaştım!" mesajları veriyor, hem de Tür-
kiye'ye "ılımlı İslam" politikası giydirmeye ça-
lışan ve bunu ülkenin temel zaafı olarak gören
çevrelerce one doğru itekleniyor!
• • •
Buradatemel bir yanlışlık veya bir sorun var:
Türkiye'nin yönetimi için nıye "din faktörü",
parti söyleminın ana eksenine oturtuluyor?
Bunu, "ırk faktörü"ne sarılanlar ıçın de söy-
leyebiliriz.
Sorular sormakta yarar var. Soru sorduğu-
nuzda, bazen bu soruların yanıtları da içerdi-
ğinı görürsünüz. Veya, biri çıkar yanıtlarını di-
le getırır...
Zorluklar içinde bulunan bir ülkenin ekono-
mik, kalkınma, uygarlaşma, küttür, bilım vetek-
nolojı, dış polıtika sorunları "din faktörü" veya
"ırk faktörü" ile nasıl çözülecektir?
"Din" veya "ırk" faktörleri, sorun çözücü si-
hırlı araçlar mıdır?
Bu araçlar bugüne kadar dünyada ve Türki-
ye'de hangi sorunları çözmüştür?
Bir örnek var mıdır, varsa nedir?
Anadayanakları "Türkırkı", "İslam" vb. olan
siyasal kuruluştarın ülke sorunlarına akılcı çö-
zümler getirmesi beklenmelı midir?
Bu partiler, aslında, toplumda güçlü temel-
leri bulunan ırk ve din faktörlerini kullanarak
seçmen, oy toplamayı amaçlamıyor mu?
"Din"faktorünü, kendilerini her durumda su
üstünde tutacak "fil ayağı" olarak görmüyor-
lar mı?
Din faktorünü ana söylemi yapan partiler, si-
yasal rekabette haksız bir üstünlük sağlamı-
yor mu?
•••
"Müslüman demokratlar veya demokrasi"
yaftaları veya kavramları, demokrasiyi ve siya-
sal hayatı din adına zorlamadır. "Müslüman"
yaftasını asan parti, dıne, ülkeye ve dığer si-
yasal partilere haksızlık ve saygısızlık etmek-
tedir... Bu ülkede yaşayanların çoğunluğunun
referansı İslam dinidir. İslam dini, hemen her-
kesin ortak kültürüdür. Bir ortak kültürü tek
başına sahiplenmekle ve bu kültür üzerinde te-
mel bir politıka gütmekle, kişisel, grupsal ya-
rarlar umulmaktadır ve bu "sivıl siyasetin" ru-
huyla çelişir.
Ayrıca ve en bnemlisi: 'Din'i siyasal güç
oluşturmada kullanmak, bu siyasal ekıplerin
ülkenin gerçek sorunlarını sahiplenerek, yara-
tıcı çözümler üreterek, bütün ülkenin sınerjisi-
ni oluşturarak, akıl yürüterek ve tartışarak ger-
çek politikalar geliştirmesine ve çözüm odak-
ları oluşturmasına olanak vermez.
Alın terı dökmeden, din rüzgârıyla yelken aç!
Dinin dünyevi hıçbir sorunu çözmediğini ve
bir uygarlık yarattığmın görülmediğini bilme-
yen, sadece üç mılyonu gazete ve kitap oku-
yan, bir okulda okumuşluk oranı sadece 4 yıl
olan 70 mılyon nüfuslu bir ülkede, dıni tahrik
veya dinsel duygulara seslenmek, her zaman
oy getirir!
Değil mı Tayyip Bey!
obursaliv cumhuriyet.com.tr
TUNCELİ ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
2001 247
Davacı DSİ Genel Müdürlüğü vekılı Av Mehmet
Özmen tarafindan da\ah Hüseyın Arğuç aleyhıne mah-
kememızde açılmış bulunan kamulaştırma bedelının
tespıtı ve tescıl davasınm yapılan açık yargılaması sıra-
sında mahkememızın 17.09.2001 tanhh duruşmasında
venlen ara karan gere|mce-.
Davalı Hüseyın Arğuç'a aıt Tuncelı Ilı Merkez Ata-
türk Mahallesı Rostan Me\kıınde kaın 139 ada 8 par-
sel nolu taşmmazın 1190.71 m2'sı DSt Genel Müdür-
lüğü tarafından kamulaştınlmış olup. ıbraz edilen bel-
gelerden kamulaştırmibedelı konusunda taraflar anla-
şamadıklanndan, karmılaştınlan taşınmazın bedelının
tespıtı ile DSİ Genel Müdürlüğü adına tescılıne karar
venlmesı ıçın 16 08 2f)01 tanhınde DSİ Genel Müdür-
lüğü vekılı Av Mehmtt Özmen tarafından Tuncelı As-
lıye Hukuk Mahkemenne dava açıldığı ılanen duyuru-
lur. 21.09.2001 Basın 57748
NAZİLER KİTAPLAIU SOKAKLARA YAKMAK İÇÎN
YIĞIYORDU KOfa4N, HAKSIZ KAZANÇ İÇİN
Y1ĞIYOR İKlSİNtiDE GÖRÜNÜMÜ1ĞRENÇ'
Bilim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birüği
BESAM)