Katalog

14 EKİM 2001 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR [email protected] 15 Hasan Yükselir'le 'Göç TÜPküleni 1 • Kültür Servisi - Hasan '• Yükselır'ın beşinci albümü 'Göç Türkûler', Unıversal Mûzık etiketiyle çıktı. Albümde 'Gökyüzünde Bölük Bölûk Turnalar', 'Kırat', 'Deriko', 'Cane Cane Cansın'ın yanı sıra besteleri Yükselir'e ait olan 'Ayrılık', 'Bu Nasıl Istanbul' ve 'Sıyah Zülfün Tel Tel Olmuş' adh parçalar da bulunuyor. Stüdyo çahşmalan 1.5 yıl süren 'Göç Türkülen'ne ila parça gitan ve kopuzuyla Erkan Oğur eşlik ediyor. 'Aynlık'parçasının düzenlemesinı Ankara Devlet Konservatuvan Mûzikoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ertuğrul Bayraktar yaptı. Bunun dışında albümde yer alan tüm parçalann düzenlemeleri Hasan Yükselir'e ait. Yükselir'e Bengi Bağlama Üçlüsü'nden Okan Murat Öztürk, bağlamasıyla eşlik edıyor. Nâzım Hikmet Şnr Ödülü için şartlar açıklandı • Kültür Servisi - Eskişehir Tepebaşı Belediyesi, ünlü şaır Nâzım Hikmet'in anısına, şaınn 100. doğum yılı nedenıyle bır defa verilmek üzere bir şıir ödülü verecek. 2001 yılı ıçinde yayımlanan şiir kitaplanndan jüri üyelerinin gösterebileceği adaylar katılabılecek. Başvuru yapanlann, 7 adet kitap ile bir adet fotoğraf ve özgeçmişini iletmesi ıstendı. Yapıtların en geç 15 Arahk 2001 tanhine kadar, 'Nâzım Hikmet Şiir Ödülü' Tepebaşı Belediyesi, Köprübaşı Caddesi No: 4 Eskişehir adresıne ulaştınlmış olması gerekıyor. Ödüle değer görülen sanatçıya 2 mılyar lıra verilecek. Kazananın 15 Ocak'ta açıklanacağı yanşmanın seçici kurulunda Fethi Naci, Cevat Çapan, Doğan Hızlan, Nacı Güçhan, Turgay Fışekçi ve Rahmı Emeç bulunuyor. KISSINGER'IN YAÇGILANMASI 'Kissinger'm Yargılanması' • Kültür Servisi - Vanity Faır' ve 'The Notion' dergilerinde köşe yazarlığı yapan gazeteci- yazar Chnstopher Hitchens"in 'Kissinger'ın Yargılanması' adh kitabı Everest Yayınlan'ndan çıktı Kullandığı keskin dil nedeniyle 'tkonoklast' (ikonkıncı) unvanını alan Hitchens, Clınton'dan Dalaı Lama'ya kadar birçok kişi hakkında yazdığı yazılarla tanınıyor. Yazann son kitabının konusu ıse eski Dışişleri Bakanı ve Ulusal Güvenlik Danışmanı olmakla kahnayıp, aynı zamanda 1973 Nobel Banş Ödülü'nün sahıbi olan ve en çok satan yazarlar listesinde yer alan Henry Kıssinger. Kıtap, Kissinger'ın kanıt aramadan vurma ahşkanlığının daha önceki yıllarda hangi acılara yol açtığını, kanıtlanyla birlikte ortaya koyuyor. Yuko Hasegawa, yorumcuları ve izleyicileri 'egzotik' bir felsefeyle karşı karşıya getiriyor Güncel sanatın esoterik açılımlanNECMİ SÖNMEZ ESSEN -Yuko Hasegawa'nın sergi yapımcılığını üstlendiği 7. Uluslarara- sı Istanbul Bienali'nin "Egokaç" baş- lığında sunulan kavramsal çerçevesini tanımlamak kolay değıl. Hıçbir dilde var olmayan bir kavram yaratan Hase- gavva'nın neresinden bakılırsa bakılsın ancak "esoterik" sıfatıyla tanımlan- drnlabilecek girişimı, amacı kesin ola- rak ortaya çıkamayan bır çabanın ürü- nü. Egoizmin, maddeciliğin aşılarak ortak bir bilinç-yorum-çalışma ağının kurulmasını savunan Hasegavva, yo- rumculan ve izleyicileri bu sayede ne- reden tutulursa tutulsun bir yerlere sü- rükleyebilecek "egzotik"bir felsefey- le karşı karşıya getiriyor. Davet edilen sanatçıların işleriyle sergi yapımcısının fikirlerinin birbirle- rinden farklı noktalarda durduklannı kavramak için çağdaş sanat uzmanı, profesyonel bir izleyici ohnak gerek- miyor. Hiç kuşkusuz akıllıca bir yak- laşım bu. Dünyanın birçok yerinde be- lirli temalardan hareket ederek filozo- fik açıhmı olan sergiler düzenleyen sergi yapımcılan böylece güncel sana- tı daha iyi kuşattıklanna inanırlar. 7. Is- tanbul Bienali de esoterizm bulutlany- la kuşatıhnış böylesı bir çabanın ürü- nü olarak değerlendirilebilır. Yeni sunum olanakları Aya Irini, Darphane,Yerebatan Sara- yı gibi klasik bienal mekânlanna, Bey- lerbeyi Sarayı'nı, Boğazıçı Köprü- sü'nü, Kız Kulesi'ni, Çemberhtaş Ha- mamı'nı eklemleyen Hasegavva böyle- ce henüz çağdaş bir sanat müzesi olma- yan Istanbul kentinde yeni sunum ola- naklan aramanın zorunluluğunu fark etmişe benziyor. Aya Irini dışındakı tüm sergi mekânlannda gözlenen dik- //a . asegavva nın neresinden bakılırsa bakılsın ancak "esoterik" sıfatıyla tanımlandırılabilecek girişimi, amacı kesin olarak ortaya çıkamayan bir çabanın ürünü. katli bir sunum, Hasegawa'nın değişik işleri birbiri içine sokmadan sergile- mesinde kendisini gösteriyor. 'Dikkat- li sunum' derken Darphane'de göz- lemlenen 'gezi parkuru'nun uyumlu- luğunu, ışlenn bırbınyle olan ihşkile- rine göre sıralanmış olduğunu betim- lemek istiyorum. Her bienahnen zor, üzerinden kalkıl- ması en çetrefılli mekânlanndan biri olan Aya îrini'de bu kez de Bizans mi- marlığının çağdaş sanatı ikinci plana itebilecek olan gücüne tanık olduk. Hasegawa küçük boyutlu, beyaz du- varlı sergi mekânlannda gösterdiğı yet- kinliğinı Aya îrini'de gösterememiş. Apsisin ve orta nefm, giriş katının ta- mamının başka yerlerde kullanılmala- n da mümkün olan çahşmalara aynl- ması son derece düşündürücü. Apsisin tamamına yerleştinlen Ana Maria Tavres'in küçük boyutlu yerleştirme- sı, Aya trini'nin mimari bütünselliğini büyük ölçüde zedeliyordu. İuval resmine yeni bır açılım getiren ender ressamlardan biri olan Fabian Marcaccio'nun iki dev boyutlu elekt- ronık-baskı-resmi ne yazık ki dekora- tif bir duvar süslemesinin smırlarını aşamıyordu. Hüseyin Çağlayan'ın ezan sesini de kullandığı öğrenci çalış- ması düzeyindeki yerleştirmesi acaba nasıl daha çok dikkat çekerim strateji- siyle hareket eden bir üriinün Aya Iri- ni'deki mekân estetığini nasıl bozduğu- nun simgesiydi. Sergi yapımcısı Aya Irini'nin boşlu- ğu formlandıran etkileyici maddesel olmayan gücünü dolaşıma sokamadı- ğı gıbi seyirciler için de ilguıç bır gezi parkurunu gündeme getiremiyordu. Magnus Wallin'in Jan Fabre'm vi- deo işlerinde kendıni gösteren dına- mızm, Tomma Abts ve Simone Ber- ti'nın çalışmalannda adeta eriyıp gıdi- yordu. Jokere benzeyen çalışmalar Kimi sanatçılann jokere benzeyen çahşmalan vardır. Nerede gösterilirse gösterilsin etkılerinı yitirmezler. Güç- lerini keşfedilecekleri ana kadar saklı tutarlar. Gabriel Orozco'nun kentin değişik yerlerinden topladığı eski püs- kü krnk park etmeyi engelleyen taşlan Aya Irini'nin birçok yerinde göze çar- pıyordu. Sankı bu mekânın bır parça- sıymış hissini uyandıran bu sağır taş- lar, tsa Grenzken'ın cam heykellen ve Cem Arık'ın değişik açıhmlı tablo- lan bu mekânın yetkin çahşmalan ara- sında yerahyordu. Ank'ınkompozis- yonlan oldukça gizli bir şekilde vaktiy- le tamamıyla mozaiklerle kaplı olan bu mekânın tarihsel kullanımnıa ilginç bir gönderme yapıyordu. SAĞIR TAŞLAR - Gabriel Orozco'nun 'Replaced Carstoppers' başlıklı çaüşması Aya İrini'nin birçok yerinde göze çarpıyordu. Akademinin karannm ırkçı mı, yoksa yerinde bir seçim mi olduğu tartışılıyor Naipaul, yazuı dünyasını kanştırdı GÜRHAN UÇKAN STOCKHOLM - Trinidad doğumlu I Ingilız yazar V. S. Naipaul'un bu yı- hn Nobel Edebıyat Ödülü'nü ahnası, Isveç ve dünya basınında ge- nellikle olumlu karşı- landıysa da yaza- nn kişiliğinden kaynaklanan bazı tepkiler de yarattı. Cu- ma günkü Is- veç gazetele- rinde ödülle il- gili bazı başlıklar şunlar: "Dikkafalı kozmopolit ödülü aldı", "Dünya bu seçitni keyifle karştladı", "İsveç Aka- demisi ırkçı", u Akademinin menek- şe-beyaz ellerinde bir bomba", "Yayı- nevinin ve tanıtım bürosunun zaferi". Jan Guillou (Isveç - yazar): "Naipa- ul'un şimdi seçilmesi benzeri az görü- lür yanlışbkta bir karar. Bu ödülü 4 yıl önce alabüirdi.Ama bula bula şim- di... Dünyanın genel dururnu böyle kötüyken ve Müslümanlara karşı ta- vır böylesine trajikken." Dano Fo (Italya - Nobel 1997): "Na- ipaul son yapıtında, fundamentaliz- min ve çılgınlığın gerçek yüzünü or- taya çıkanyor. Şimdiki gibi zaman- larda bu seçim (Nobel'in Naipaul'a verihnesi) yerinde bir seçimdir." Jan Kjaerslad (Danimarka - yazar): "Mr. Bisv\asa Bir Ev, sömürge ger- çeklerini anlatan çağdaş ronıanların en iyisi. Naipaul, kültürleri birbirine katan bir yazar. Zamanımızın vazarı. Ödülü hak eden bir yazar." Roberto Silvers (ABD - New York ReviewofBook'unyayıncısı): "Fevka- lade, Naipaul eski bir dostum. Dergi- mizde onunla ilgili ve onun yazdığı çok yazı yayımlandı. Onu çeşitli ülke- 'Yeni Metropolis' Borusan Sanat Galerisi'nde Modern teknoloji ve eildleri BUKE lere gönderdik ve 'Mobuto', 'Eva Pe- ron' gibi nefis denemeler yazdı. Ro- manında, farklı yazım ve anlatış şekil- leri vardır. tslamiyete eleştirel yakla- şımı halen gayet güncel." Thomas Steinfeld (Almanya - Süd- deutsche Zeıtung'un edebıyat eleştırme- nı). "Valnızcaedebi bakımdan değer- lendirilirse kabul edilebilir bir seçim. Ama J. M. Coetzee bunu daha fazla hak etmişti." Mathieu Lindon (Lıberatıon'un ede- bıyat eleştirmeni): "Gayet saygıdeğer bir seçim. V.S. Naipaul Nobel'e layık bir vazar." UNER Kültür Servisi - Borusan Sanat Galerisi, 2 Ekim - 24 Kasım tarihleri arasmda 'Yeni Metropolis' adh yeni bir sergiyi sanatse- verlere sunacak. Sergı, çoğunluğu New York'tan gelen genç çağdaş sanatçılann mo- dern teknolojiyi ve onun etkilerini malzeme olarak kullandıklan yapıtlardan oluşuyor. Istanbul Kültür ve Sanat Vakfı tarafmdan düzenlenen '7. tstanbul Bienali' ile aynı tarihlerde gerçekleştirilecek olan 'Yeni Met- ropolis' bienal broşürlerinde de yer alacak. Geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da Türk sanat çevresi ve farklı uluslardân sanatçı, küratör ve eleştirmenler arasında uluslara- rası bir kültür ağının kuruhnasma olanak sağlayan bu uygulama, farklı kültürlerden sanatçılar ve izleyiciler arasında bir iletişim ortamı oluşturmayı amaçlıyor. Borusan Sanat Galerisi, uluslararası 11 sanatçının katıldığı 'Yeni Metropolis'le 2001 - 2002 sezonunu da açıyor. Serginin küratörlüğünü Elga Wimmer yapıyor. Sergiye; Jeremy Blake, Oladele Bamg- boye, Slater Bradley, Ebru Özseçen, Jo- nathan Horowitz, Pipilotti Rist, Julia Sch- er, Paul Pfeiffer, Steven Pippin, Franck Scurti ve Ricardo Zulueta katıhyor. Sanatçılar sergide vıdeo, film ve fotoğ- raflarla televızyon (Bradley), computer tek- nolojısı (Zulueta), animasyon, medya ileti- şimi ve çeşitli formlardaki modern teknolo- jiye göndermeler yapıyorlar. Bugünkü tek- nolojinin günlük hayatımızdaki artı ve ek- silerini keşfe çıkıyorlar ve hatta doğadan ka- çışı suni olaraktasarhyorlar. Paul Pfeiffer'in video yapıtında, güneşin ve ayın okyanusa baüşını enyorlarmışçasına dijital olarak ger- çekleştinnesi gibi... «tff 4 •?/• pek az yazar böylesine sü( i'.ıl.ıi: S. II.IIKMH "Homeros'tan Fatih Sultan Mehmet'e, Fatih Sultan Mehmet'ten Mustafa Kemal Atatürk'e ve Mustafa Kemal Atatürk'ten günümüze kadar uzanan Doğu-Batı çatışmasmı ve bu çatışmanın eksenindeki insanın evrensel özel/iklerini Gelibolu'nun tanıklığında destansı bir dille anlatıyor Buket Uzuner" Emre Kongar Borusan Sanat Galerisi, uluslararası 11 sanatçının katıldığı 'Yeni Metropolis'le 2001-2002 sezonunu açtı. Küratörlüğünü Elga VVimmer'in yaptığı sergide yer alan yapıtlar arasında Jonathan Horowitz'in çaüşması da bulunuyor. uzun beya GELİB< 'İmzti Günieri 20 Ekim Cumartesi 15:00-17:00 Nişantaşı Remzi Kitabevi 21 Ekim Pazar 16:00-18:00 Carrefour Remzi Kitabevi-içerenköy 27 Ekim Cumartesi 16:00-18:00 Arkadaş Kitabevi-Beyoğlu 30EkimSah 18:00-20:00 Cumhuriyet Kitap Kulübü-Taksim @ REMZİ KİTABEVİ