22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
I- EKİM 2001 PAZAR CUMHURİYET SAYFA 17 Derviş: "lor ginler gelyar." Bâ absığa, tU düşünün! TeJ: 0.212.512 05 05 Faks: CU12.512 44 97Bektrorek posta: denizsomecumhuriyetcom.tr - Dünyayı biyolojik terör korkusu sarmış... "Bize bir şev olmaz abi!" Gariplik Türkiye gerçekten gariplikler ülkesi... Klinik araştırmalar sonucu Amerika ve Ingiltere'deki kamusal tıp kurumları romatizma tedavisinde kullanılan ve Amerika'da bir ara Coca Cola'dan daha çok reklamı yapılart iki ilaç "Celebrex" ve "Vioxx" üzerine çok ciddi uyarılar getirirken Türkiye'de Sağlık Bakanlığı, bu ilaçlar için uzman hekimlere ait reçete yazma yetkisini pratisyen hekimlere yayıyor... Garip ama gerçek; Sağlık Bakanlığı kalp hastalarında ölümcül yan etkiler yarattığı saptanan ilacın uzman olmayan hekimlerin önerisiyle daha çok tüketilmesine olanak sağlarken yine Türkiye'de bu kez SSK, sadece Türkiye'de 40 milyon dolarlık pazarı olan bu iki ilacın kullanımını sınırlandırmak için uzman hekimi de yeterli görmeyip sağlık kurulundan heyet raporu istiyor. O | rtada fol yok yumurta yoktu... 2004 ABD j başkanlık seçimi için Demokrat Parti'den j aday adayı olan Lyndon LaRouche 24 1 Temmuz 2001 'de VVashington'da bir kon- feransta konuşuyordu... LaRouche'un söyledikleri yenilir yutulur cinsten değildi... Amerika'nın çökü- şünden ve Amerika'nın başlatacağı yeni bir savaş- tan hem de dünya savaşından söz ediyordu... LaRouche'a göre ABD mali kriz içindeydi; Car- ter'dan beri çok kötü yönetiliyordu; sistem iflas et- mişti; ulaşım, enerji, eğitim, sağlık hizmetlerinin alt- yapısı çökmüş, sanayi çöküşe geçmişti... Dünyanın en zengini sanılan Amerikalıların yüz- de 80'i dar gelirli olmuştu ve kriz öylesine büyüktü ki belki Başkan Bush süresini tamamlamadan gö- revinden çekilmek zorunda kalabilirdi. Sadece ABD değil, ingiltere'den Almanya'ya, Fransa'dan Italya'ya kadar Batı Avrupa da ifiasın eşiğine gelmişti. Çünkü 1930'larda Roosevert'in, Savaşın amacıdünyada düşmanlıklan bitirme ve koloniyalizmin iz- lerini silme çabası yarım kalmış, Truman, Churc- hill ve arkadaşları koloniyalizmi yeniden diriltmiş- lerdi. Oysa, ABD'nin ve Avrupa'nın kalkınması, dün- yanın diğer ülkelerinin de kalkınmasına bağlıydı. Şimdi de durum aynıydı; Amerika ve Batı Avrupa kendi refahı için Güney Amerika'yı mahvetmiş, ço- kuluslu şirketlerin kurduğu özel ordularla Afrika hal- kı birbirine düşürülmüştü. Oysa Asya'da yeni olu- şumlar vardı. Rusya, Çin, Hindistan, hatta Japon- ya yeni oluşumlar içindeydi. Şanghay Işbirtiği ör- gütü kurulmuştu. Güneydoğu Asya ülkeîeri benzer işbirliği planlıyordu. Asya'da çok büyük bir nüfus vardı. Amerika, Güney ve Kuzey Kore'yi barıştınp, buradan başlayacak bir ulaşım hattıyla, Sibirya üze- rinden Avrupa'ya bağlanabiiirdi. Bu hattaki ve di- ğer ülkeler borç değil, kredi verilerek kalkındırılabi- lirdi. Fakat, böyle dönemlerde, yani Asya'daki benzer oluşumların önünün kesitmesi gerektiğinde I. ve II. Dünya Savaşları çıkartılmıştı... LaRouche'a göre Ağustos 2001'de Amerika ve Ingiltere, Asya'da bir savaş çıkarabilir, savaşın adı- nı da "Batı ile Islamın Savaşı" koyabilirdi... Bu sa- vaşı durdurmak için önce Ortadoğu'da barış sağ- lanmalı ve Roosevelt'in öngördüğü ekonomik kal- kınma modeline geçilmeliydi... LaRouech'un 11 Eylül saldırısından sonraki yo- rumu: "Başka ülke insanlan kullanılmış olabilir. Fa- kat bunu yapanlar, ABD içindeki güçlerdir. Hedef, ABD'yi bir savaşa sürüklemektir. CNN, Fox TV ve benzerlerinin yayınlarına katiyen kapılmayın. Bun- lara kapılmak ve ülkeyi savaşa sürüklemek, operas- yonu yapanların maksatlarına alet olmaktır." SESSÎZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE Yüksek Yerilim Hattı N= erdincutku', yahoo.com Mehmetçik yerine 550 milletvekili yurtdışına gönderilsin! Ideal ile heves arasındaki lark Jim Rohn diyor ki: Yeteri kadar nedeniniz varsa, her şeyi yapabilirsiniz. Emerson diyor ki: Dualarınıza dikkat edin, gerçekleşebilirler. Behçet Necatigil diyor ki: Ya ümitsizsiniz. Ya da ümit sizsiniz. Ya çaresizsiniz. Ya da çare sizsiniz. Claude Peppeer diyor ki: Hayat bir bisiklete binmek gibidir. Pedalı çevirmeye devam ettiğiniz sürece düşmezsiniz. Louis Mann diyor ki: Insana olanlar değil, o insanın içinde olanlar önemlidir. Eleanor Roosevelt diyor ki: Hiç kimse sizin izniniz olmadan, size kendinizi değersiz hissettiremez. Cenap Şahabettin diyor ki: Zirvelerde kartallar da bulunur, yılanlar da. Ancak birisi oraya süzülerek, diğeri ise sürünerek gelmiştir. önemli olan nereye gelmiş olduğunuzdan çok, nereden ve nasıl geldiğinizdir. Benjamin Franklin diyor ki: Siz kafanızı büyük hayallerle doldurmaya bakın. Kafanız sonradan cebinizi parayla dolduracaktır. Marc Victor Hansen diyor ki: Sen neye hazırsan, o da senin için hazırdır. ÇED KOŞESI OKTAY EKİNCİ 'Vakıflar'daki duyarlı gerilim... KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak(a turk.net Vakıflar Genel Müdürü Nu- rettin Yardımcf yı. kültürel mırasımızla ilgilenenler yakın- dan tanırlar... Vaktıyle Kültür Bakanlığı'ndakı yıllannda da "siyasilerle barışık olma- yan" tutumlanyla dikkat çek- mış, çahşkan, ışını ve görevi- ni seven. coşkulu ve biraz da deli-dolu bir "cumhuriyet bürokratı'Mır. Aynı zamanda "arkeolog" olan Nurettin Yardımcı, şimdi de Vabflar Genel Müdürlü- ğü'ndeki (V.G.M.) aynı coşku ve sevgıyle sürdürdügü "ta- rihsel varlıklanmızı koru- ma" çabasında yine hep "ge- rilim" içinde... Ancak bu kez "feveran" et- tiği konular, sadece siyasilerin tavn ya da "koruma karşıtı" kesimlenn yaptıklan değil.. Örneğın. VG.M.'ye yönelik, özellıkle Cumhuriyet gazete- sınde ne zaman "olumsuz" bx haber çıksa. hemen telefo- na sanlıp uzun "serzenişler- de" bulunduktan sonra işin as- lım ve sorunun nereden kay- ruklandığını, deyün yerindey- bu kişılere resmen "satmış"... Haberdekı bu önemli aynntı- nın üzerine de gitmek, hem Yardımcf nın, hem bizim "or- tak görevimiz" oluyor... • • • ' Coşkulu bürokratımızın ikinci "dert yandığı" haber ise Binbirdirek Sarnıcı'nda- ki "restorasyona" yönelik... Uygulamanın "koruma" de- ğil, "tahribat" yarattığuıı be- lirten kesimler, tarihi sarnıcın üzerindekı "parkın" bile in- şaat alanına dönüşmesinden yakınıyorlar... (Cumhuriyet - 28 Eylül 2001-6 Ekım 2001). Korumacı "etiği" nedeniy- le bu habere de "içerleyen" N. Yardımcı'nın açıklaması ise özetle şunlan ıçeriyor: "Res- torasyonla ilgili tüm uygula- malar, Koruma Kuruluna onayb projelere uygun yapı- lıyor; tarihi duvarlarına mü- dahale edilmeden dükkân düzenleniyor; kaçak asma kat yok; parkta da inşaat ol- mayacak..." Yardımcı bu yanıtmda da haklı... Ancak, vine kendisının tinbirdirek... "Çarşf'mı olmaüydı; sanat galerisi mi?.. s "gönül koyarak" anlatı- •pl... • •• Bırçok çabasını gerçekten •umutla" ızledığımiz Nuret- vaYardımcı. yine "iki haber" .zerine aynı duygulannı yük- ediği fakslar yağdırdı... Cumhuriyet'te 4.10.200rde yayımlanan; •Vakıflar Genel Müdürlüğû, Uibeyköylüler'i, 27 yü önce atın aldıkları arsadan "iş- alci" oldukları gerekçesiyle ahliye etmek istiyor..." habe- - için diyor ki; "V.G.M., yıl- ardır yasal olmayan yollar- a el konulan vakıf arazileri- li artık kurtarmak için asıl asal görevini yapmaya baş- adı. tmar aflarına karşı de- »il miyiz?.." N. Yardımcı elbette ki "hak- k" ohnakla bırlıkte. sorun ken- iisinden değil. "geçmişteki ıvmazlıklardan" kaynaklanı- or. Cünkü o vakıf arazilennı, one 27 yıl önce "Bakanhk" resmen sorumlu olmadığı asıl tartışma şudur: Proje onaylı ve "demontabl" bıle olsa, böyle- sine özgün ve Bizans dönemi kent uygarlığını yansıtan tarih- sel bir yeraltı mekânının, "çar- şı" yapıknası doğru muduı?.. • • • Dedim ya Nurettin Yardım- cı, çahşkan ve duyarlı bir bü- rokrattır. Bu gibı haberlere "üzülmesi" de aynı duyarhh- ğının açık bir göstergesidir... Yaşadığı gerilim ise VG.M.'de uzun yıllardır izle- nen "vakıf mallarına saygı- sız" politikalann hâlâ kendi- sinin de kolay baş edemediği "kabcı sonuçlarından" kay- naklanıyor... îşte bunları da ar- tık VG.M.'den "silkmek" için sürdürdüğü çaba, "bizim de ortak özlemimiz" olarak he- pimizin ve herkesın desteğini bekliyor... Oekinci f cumhuriyet.com.tr. ÇtZGtLtK KÂMİL MASARACI HARBİ SEMİH POROY semihporoy(ayahoo.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAIS UEkim SES DUVAR/ AŞIUYOR/ BUGÜAf, Sf* UÇAK. tCK K£Z SSS , 2T. CHJtJYA SAı/AÇt 'fl/OAAJ SOK DAICj GeÜŞKteLStZ, SeS NtZtNA UL/İÇfLAjtAS/A// ANCAKL, UÇAKCAG. SSS HfS/AIA >V*KCAfl/<JC4 ŞÜrÜK. ş TEYDİ.&Ü ÇOK. NeOEN'YLE, OU4Y "SEG A///V AŞlLMASl" D>YJE ANILMAKTAYOt. AMEtS.t#y*Af HAVfl KeJl/VET~l-E&İNC>£M YaZ&AŞt CHUCtC ( YBAGEfİ ÇYİGIK. OKUUUfl} , -SELL X-<"ADU A 8UNU SAŞA&AtJ İU£ K/p OOUIUÇ, 12. S/N M£TK£- Yüta^Eta-iKre, 10*8 KicoMenseys^Ar HIZLA SES pal/A&Mf AÇMIfTt. 12. k*n yük&ekte. İO6O km/saa+c. e/ûçen ses B jcjn/saat- hızla açıtett>;/*,,fhn SARIYERll.ASLİYEHUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo. 2001 624 Davacı Nura\ Denıse Blıewert-Toğaç \ekılı tarafından davalılar Judıth (Cudıı Ann Mınoff-Togaç \eTeomanTogaç aleyhıne açılan tesbıt da\asmda da- \acı taraf da\a dilekçesinde müte\effa SadunTogaç'ın mahfuz hısselı kanunı mirasçısı (öz kızı) olan Nuray Demze EliewertTogaç'ın mahfuz hissesinin me\ cudiyetinin kabulüne. \ asıyetnamenin konusu sadece bir tek ev olduğuna göremua\yen mal \asi\eti olarak kabulü ile vası>et lehdannın nısbi alacak hakkının mevcudiyetinin karar altına ahnmasına. terekenm ve mahfuz hissenın değerinin tesbiti ile ıstirhamlan gibi karar \enlmesını, aksi görüşe vanl- dığı takdırde mahfuz hısseyı aşan vasiyetın ıptaline. vefat tarihi 14.3.1999 tarıhınderı itıbaren yasal faiz ile beraber tahsıline. tevhidı içtihat \e Yargıtay kararlanna göre terekenın \e mahfuz hissenın bu kararlara göre takdiı ve teklifini istemiş, mahkememızce yapılan duruşmanın verilen ara kararı uyann- ca; HâkımTahsm KoruyoluNo. 26 Emirgan-tstanbul adresinde ıkamet eden Judith (Cudı) Ann Mınoff-Togaç ile Teoman Togaç' ın adına çıkartılan teblı- gatların bıla teblıg lade edılmesınden \ e yapılan zabıta araştırmasında bulunamadıklarının bıldınlmesı nedenıyle ışbu dava dos>asının duruşma günü olan 25 !0 2001 günü saat 10.00'da yapılacağı. bu duruşma>a dasalılann da\a ile ılgılı tüm belgelennı berabennde getirerek ıbraz etmesı ya da kendısını bir vekil ile temsıl ertırmesı, duruşma>agelmedığı \e kendismibır \ekıl ile temsıl emrmedığı takdırde duruşmanın gıyaplarında\r ürü\eceğı ve karar \enle- ceği HUMK'nin 377 ve devamlı maddeleri gereğince dava dilekçesı teblıgat >erıne kaim olmak üzere ılanen tebMğ olunur.lO.lO.200l Basın 58464 GÖRÜŞ AYTUNÇ ALTINDAL TÜPklerin Bir Hain Kontenjam Vardır... Türkiye'de dikkatler Afganistan-ABD savaşına ki- litlenmiş durumdayken çok ilginç bir gelişme yaşan- dı. Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu 10 Ekim 2001 'de önceden planlanmamış sürpriz bir zi- yarette bulunarak Fener Rum Patriği Bartelemeos ile gizli bir görüşme yaptı. Bu görüşmeye basın alın- madı. Papandreu, görüşme sonrasında Hilton Ote- li'nde düzenlediği basın toplantısında Partik Barte- lemeos'dan "üç büyük dinin liderlerini bir araya getirecek uluslararası bir konferans toplamasını istediğini" açıkladı. Bu esrarengiz ziyaret, ardında sorular ve kuşkular bırakarak altı saatte sona erdi. Papandreu'nun bu "garip" ziyaretıyle ilgili bir soru önergesi de SP Mil- letvekili Osman Yumakoğullan'nın imzasıyla TB- MM Başkanlığı'na iletildi. Bu sürpriz ziyaretle ilgili soru ve kuşkuları on baş- lık altında toplayabiliriz. 1) Yunanistan Dışişleri Bakanı, muhatabı Türk Dı- şişleri Bakanı'nın Türkiye'de bulunmadığı bir günü Patrik'le "gizli" görüşme yapmak için özel olarak mı seçmiştır? Ortada gizli kapaklı bir durum yoksa Pa- pandreu önerisini Ismail Cem ile birlikte kamuoyu- nun önünde yapsaydı daha anlamlı ve inandırıcı ol- maz mıydı? 2) Patrikhane TC Devleti'nin bir kurumudur. Içişle- ri Bakanlığı'nın bir kaymakamına muhataptır. Patrik de Türk vatandaşıdır. Bu durumda Cumhuriyet Dev- leti'nin bir kurumu nasıl olur da Yunan Dışişleri Ba- kanı'ndan "talimat alabilir? 3) Yoksa Patrikhane haberimiz olmadan 'devlet'in kurumu olmaktan çıkartılıp Yunanistan Dışişleri Ba- kanlığı'na mı bağlandı? 4) Papandreu, "üç dinin lidehehni bir araya getir- me görevini Patrik'e verdiğini" açıkladı. Dünyada bu üç dinin liderleri olmadığını Papandreu bilmiyormu? Müslümanların Halifesi ve Yahudilerin Davud soyun- dan gelme "Kralı" yokken bu üç dinin hangi liderle- rini bir araya getirmeye çalışıyor acaba? 5) Afganistan-ABD savaşının bir Islamiyet-Hıristi- yanlık savaşı olmadığı en yetkili kişi ve kurumlarca - BM, NATO, islam Konferansı ve Başkan Bush- de- falarca açıklanmış olmasına rağmen Papandreu Hil- ton'daki basın toplantısında sanki bir "dinlerarası sa- vaş" varmış gibi bir "dinlerarası diyalog" konferansı düzenletmeye kalkışmıştır. Yoksa Papandreu'ya gö- re gerçekten de "dinlerarası savaş mı yaşanıyor?" 6) Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimı, ABD'nin te- rörü destekleyen ülke ve yönetimler ajandasınday- ken Papandreu yoksa bu çıplak gerçeği Fener Pat- rikhanesi'ni kullanarak ters yüz etmeye mi çalışmak- tadır? 7) Papandreu Fener Patriği'yle görüştükten sonra Suriye'ye, Iran'a ve Rusya'ya giderek buradaki Or- todoks Kilisesi'nin yetkilileriyle de görüşeceğini açık- lamıştır. Bu kiliselerin Türkiye'nin en azılı düşmanla- rı olduklan bilinirken Papandreu acaba nasıl bir "din- lerarası diyalog" başlatmayı planlamıştır? 8) Türkiye' nin dış politikasını yapmak acaba ne za- mandan beri Papandreu'ya bırakıldı? TC Devleti Fe- ner Patriği'nden "dinlerarası diyalog" konferansı düzenlemesini istememişken Papandreu bu hakkı kendisinde nasıl buldu? Kim ondan bu girişimi baş- latmasmı istedi? AB'mi, yoksa Ismail Cem mi istedi? 9) Yunanistan Savunma Bakanı son bir hafta için- de üç kez Türk Silahlı Kuvvetleri'ni Kıbns'taki "isgal- ci ve terörist" ordu olarak tanımlamıştır. Papandreu da Hilton'daki basın toplantısında PKK'yi tanımadı- ğını beyan etmiştir. Uluslararası terorizme kucak aç- mış olan Yunanistan'ın Fener Patrikhanesi'ni kulla- narak dünya kamuoyunun gözünü boyama olanağı- nı Papandreu'ya kim bahşetmiştir? Yoksa sevgili At- tilâ llhan'ın tanımıyla "Türkler'in Hain Kontenjanı" mı perde arkasından planladı bu girişimi? 10) Patrikhane'de, geçen aylarda basına çok az yansıtılmış olan bir skandal yaşanmıştır. Buna göre V. Floridi adlı bir Rum, Heybeliada'daki Ruhban Oku- lu'nun yeniden açılması için Patrikhane'ye 3.300.000 Dolar (Yaklaşık 6 Trilyon) Para vermiştir. Bu para Patrik'in isteğiyle Sıtkı Küçük adlı bir kişi tarafından Toprakbank'ın Beylikdüzü Şubesinden ve Kent Bank'tan çekilmiştir. Ancak Teoloji bölümü açılma- mış ve Floridi, parasmı geri almak istemiştir. Bu pa- ra kayıptır ve konu Kadıköy 6. Asliye Hukuk Mah- kemesi'ne intikal etmiştir. Yunan Dışişleri Baka- nı'nın bu paranın akıbetinden haberi vardır. Yoksa Patrik'le yaptığı gizli görüşmede bu skandalın ört- bas edilmesi mi konuşuldu? Bu konuda Patrik, Türk makamlarına açıklama yapmak zorundadır. Son Soru: Bu 6 trilyon hangi amaçla, nerede ve/ve- ya kimlerce tasarruf edilmiştir? Yoksa Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması için rüşvet olarak mı dağrtılmıştır? B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/ Halk ede- biyatmda aşk, özlem gibi konulan 3 işleyen lirik 4 şiir türü. 2/ "Teoman — ": Gazeteci ve yazan- mız... Adlan aynı olanlar- dan her biri. ' 3/ Eski dilde tuz... Fütüvvet şeyhi. 4/ 1 Yazım... Utanma 2 duygusu. 5/ Bir kış 3 sebzesi. 6/ Çit. per- 4 de... Yerden belirli 5 bir yükseklikte yü- rümek için kullanı- lan ve üstünde ayak koyacak yeri bulu- nan tahta ayakJık. II Osmanlılarda gümrük vergisi... Belirti. 8/ Lok- manruhu... "Zuhn ile — olanın âhiri berbat olur" (Ziya Paşa). 9/ Halk edebiyatında yiğitlik, savaş gibi konulan işleyen şiir türü. YUKARIDAN AŞAGIYA: 1/ Kuşaktan kuşağa geçen kalıtımsal öğe... Kü- me. 2/ Tanmda kullanılan azotlu gübre... Yunan mitolojisinde güzel sanatlann dokuz perisinden biri. 3/ Taban... Tahıl yığuıı. 4/ Çile durumunda- ki ipliği yumak yapmak ya da masuraya sarmak için kullanılan aygıt... Arjantin'in plaka işareti. 5/ Baskıda kullanılmak amacıyla üzerine kabart- ma resim, şekil, yazı çıkanlmış metal levha. 6/ Bir nota... Kapital, sermaye. 7/ Borç ödeme... Osmanlı mimarhğında, mukarnaslı başlıklann enüst bölümü. 8/"— Beste": A. H.Tanpınar'ın romanı... Boyun eğen, kendini başkasının buy- ruğuna bırakan. 9/ Müsavi... Derebeylik Japon- yası'nda en aşağı sınıfı oluşturan halk.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle