Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 EKİM 2001 ÇARŞAMBA
AFGANISTAN'DA SAVAŞ
Hükümet, MeclisBaşkanhğı'na sevk edilen 'askergönderme''tezkenesindegenişyetkiistedi
Türkiye 'çatışma'da yokEBRUTOKTAR
ANKARA - Hükümet, Türkiye'nin,
ABD'nin Afganistan'a yönelikbaşlattığı, ya-
bancı ülkelere asker gönderilmesi için TB-
MM'den yetki istemini içeren tezkereyi,
Meclis Başkanhğı'na gönderdi. Dün akşam
toplanan liderler zirvesinde son biçimi veri-
len tezkerede, "gereği, kapsam^sınır^zama-
nı ve sûresi hükümetçe belirlenmek ûzere"
yetki istenmesı dikkat çektı. Hükümetin,
TBMM'nın yetki vermesi durumuna göre
hazırladığı ve önceki günkü Bakanlar Kuru-
lu'nda imzaya açtığı kararnamede, 1 'i gene-
ral olmak üzere 10 kişilik irtibat subayı, 20
kişilik lojistık destek uzmanı, 300 kişilik özel
tim dağ komandosunun "sıcakçaüşmayaka-
ülmamak üzere" gönderilmesi öngörûldü.
Önceki akşam toplanan Bakanlar Kuru-
lu'nda, içeriğinin son derece geniş tutulması
nedeniyle. bazı bakanlar tarafından eleştirile-
re neden olan asker gönderme istemini içeren
tezkere, dün akşam saatlerinde toplanan lider-
ler zirvesinde son biçimi verilerek TBMM'ye
sevk edildi. Alışılmış yurtdışına asker gönder-
Genelkurmaydan emir
Bugün görüşülmesl bekleniyor Hükümet, "gereği, kapsamı, sının,
zamanı ve süresi hükümetçe belirlenmek üzere" yetki istedi. Hükümetin,
TBMM'nin yetki vermesi durumuna göre hazırladığı kararnamede. 1 'i general
olmak üzere 10 kişilik irtibat subayı, 20 kişilik destek uzmanı, 300 kişilik özel
tim dağ komandosunun "sıcak çatışmaya katılmamak üzere" gönderilmesi
öngörûldü. Tezkerenin bugün Meclis'te görüşülmesi bekleniyor.
me tezkerelerinden oldukça farklı bir üslupla
kaleme ahnan tezkere ile hükümet, geniş yet-
ki istiyor. ABD'nin terorizme karşı açtığı sa-
vaşta Türkiye'yi yanındabulmasınındoğalol-
duğu vurgulanan tezkerede, terör tehdidini
azımsayan ülkelerin daha önce uyanldığı
anımsatıldı. Başbakan Bülent Ecevit imzasıy-
la TBMM'ye sevk edilen tezkere şöyle:
"Dostumuz ve müttefUdmiz ABD'ye 11 Eylül
günü yöneltilen ve büyük can ve mal kaybına ne-
den olan terörist sakünsı, dünyanın en gûçlü dev-
letinin bile, terorizm tehdidi alûnda bulunduğu-
nu göstermiştir. Yıllardır, terorizmin acısını du-
yan Türkiye Cumhuriyeti devleti, bu tehdidi
azunsayan hatta görmezden gelen ülkeleri, tero-
rizmin tenlikeieri konusunda öteden beri uyar-
maktaydı. ABD'nin uğradığj ağjr saldın karşı-
sında şimdi birçok ülke terorizm afeti karşısın-
da uluslararası dayanışmanın gerekhJiğuıi kav-
ramaya başlamışar. Bu bağlamda NATO anlaş-
masının 5. maddesinc işlertik kazandınlmışnr.
Birleşnüş MiDetier Güvenlik Konseyi'nce ah-
nan 1268 ve 1373 sayıh kararlar da dünyada te-
rorizme karşı yaygın bir biUnçlenme sürecinin
başladığını göstermiştir. Terorizm karşısında
Türkiye'yi her zaman desteklemiş, olan ABD'nin
terorizme karşı açöğı savaşta Türkiye'yi yanın-
da bulması doğaldır. ABD'nin terorizme karşı
başlatoğı Sürekli Özgüriük Harekâü'nın başa-
nya ulaşması tüm insanhğın yarannadn*. Bu ha-
rekâü İslama karşı bir eylem gibi göstermeye
kalkışanlar. banş dini olan İslanun yüce değer-
lerhle çeüşmektedirler. Türkhe Cumhuriyeti
Devleti, başlanlan mücadelenin kısa sürede ve
\avgınlaşmadan başanya ulaşması için kendi
olanaklaruun elverdiği ölçü ve biçimde her kat-
layıyapmahdır.Bu nedenleve bu bağlamda ana-
yasanın 92, ve 117. maddeleri uyannca; gereği,
kapsamı, sınm zamanı ve süresi hükümetçe be-
lirlenmeküzereterorizmekarşı başlanlan Sürek-
li Ozgürlük Harekân ve devamının krası kapsa-
nunda TürkSilahh Kuvvetieri'nin yabancı ülke-
lere gönderilmesi. yabancı silahh kuvvetler un-
surlannın Türkhe'de buluıunası ve hükümetçe
verilecek izin ve belirlenecek esaslar çerçevesin-
de bu kuvvetierin kullanüması için hükümete
izin verümesinin gereğini arz ederim."
Önceki akşam olağanüstü toplanan Bakanlar
Kurulu'ndabakanlara Meclis'e sevk edilen tez-
kerenin yanı sıra, asker gönderme konusunda
daha aynntılı bilgiler içeren bir de kararname
imzalaüldığı öğrenıldi. Bazı ANAP'lı bakanlar,
genel ifadeler içeren tezkerenin yeterli olmaya-
cağını vurgulayarak, Körfez Savaşı'ndan son-
ra hazırlatılan tezkereyi anımsattı. Bunun üze-
rine hazırlanan birinci tezkerenin ardmdan as-
ker sayısı ve göndenlecek bölgeyi de içeren ay-
n bir kararname Bakanlar Kurulu'nda imzaya
açıldı. TBMM'den yetki alması durumunda,
hükümetin ikinci aşama olarak bu kararname
doğrultusunda hareket edeceği dile getirildi.
4timhazar
tutuhtyor
• Türkiye'den özel kuvvetler,
komandolar ve irtibat subayı
isteyen ABD, kimyasal ve
biyolojik silahlara karşı
deneyimli askerlerden de
yararlanmak istedi. îngiltere,
Fransa, Almanya ve Kanada'nın
olumlu yanıt verdiği bildirildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
ABD'nin Afganistan'a yönelik ope-
rasyonda kullanılmak üzere Türki-
ye'den, özel kuvvetler, komandolar
ve irtibat subayı istediği bildirildi.
Bunun üzerine Genelkurmay Baş-
kanlığı'nın, 50 kişiden oluşan 4 ti-
min 24 saat hazır bulundurulması
emrini verdiği belirtildi.
CNN Türk'te dün yayınlanan ha-
berlere göre ABD, NATO üyesi bazı
ülkelerle ikili görüşmeler yaparak is-
teklerde bulundu. ABD, aralannda
Türkiye'nin de bulunduğu ükeler-
den, Afganistan'ın dağlık coğrafya-
sında görevlendirilmek üzere, özel
kuvvetler. komandolar istedi. Bu ül-
kelerden komuta merkezinde görev-
lendirilmek üzere irtibat subayı da is-
teyen ABD, kimyasal ve biyolojik si-
lahlara karşı deneyimli olan asker-
lerden de yararlanmak istediğini iiet-
ti. Bu aşamada yalnızca talebine ya-
nıt isteyen ABD'nin, "Eğer ileride
ihuyacımız otursa, bu ku vvetkriniz-
den yararianabiür miyiz, 'evet' ya da
'hayır' cnyevanıtverin'' mesajmı ilet-
tiği kaydedildi.
NATO'ya otumlu yanıt
ABD; NATO üyeleri, Ingiltere,
Fransa, Almanya ve Kanada ile yap-
tığı ikili temaslarda da aynı isternle-
ri iletti. Bu ülkelerin ABD'nin istek-
lerine olumlu yamt verdiği belirtüi-
yor. Habere göre, asker gönderilme-
sine yönelik Başbakanhk tezkeresi-
nin TBMM'ye sunuhnasıyla birlikte,
Genelkurmay Başkanlığı da bu yön-
de hazırhklan başlattı. Bu kapsamda,
50 kişiden oluşan 4 timin 24 saat ha-
zır bulundurulması emrinin verüdiğİ
kaydedildi.
Türkiye'nin göndermeye hazırlandığı 'özel kuvvetler' gayri nizami harbin en iyilerinden
GeriDa savaşçısı 'Bordo BereMer'
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Türkiye'nin Afganistan'a
göndermeye hazırlandığı "özel
kuvvetier", gayri nizami harpte
dünyanın en başanlı birliklerin-
den biri olarak biliniyor. Istihba-
rat, düşman bölgesine sızma, nok-
ta operasyonlan, sabotaj ve su-
ikast gibi konularda
özel olarak eğitilen
"Bordo Bereüler",
PKK'ye karşı verilen
mücadele nedeniyle zor
doğa koşulları ve geril-
la savaşmda da önemli
deneyime sahip bulunu-
yorlar. Kamuoyunda
Abdullah Öcalan ve
Şemdin Sakık'ı yakala-
yıp Türkiye'ye getirme-
leri ile tanınan Bordo
Bereliler'in. yurtiçi ve
yurtdışmda, daha bir-
çok başanlı operasyon
gerçekleştirdikleri be-
lirtiliyor.
ABD'nin, Afganis-
tan'ın zor coğrafi şart-
lan nedeniyle Taleban
yönetimine karşı "gayri nizami
harp" yöntemlerine ağırlık vere-
cek olması, Türkiye'nin de talep
gelmesi durumunda bu konuda
deneyimli "özelkuvveüerini'' böl-
geye göndermesini gündeme ge-
tirdi.
TSK'nin en seçkin birliğini
oluşturan özel kuvvetler, benzer
yabancı birliklere göre önemli de-
neyim avantajına sahip bulunu-
yorlar. Diğer ülkelerdeki özel
kuvvetbirlikleri senaryolar ve ya-
pay hedefler üzerinde eğitimleri-
ni sürdürürken Bordo Bereliler, P-
KK ile mücadele sırasında aylar-
1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan:
Ordunungitmesisöz konusu değil
tSTANBUL(AA)-l. Ordu Komutanı Or-
general ÇetinDoğan, Afganistan'a yönelik
operasyona Türkiye'nin asker göndermesi
tartışmalanyla ilgili olarak "Biz emir ko-
muta zinciri içerisinde düşüncelerimizi ko-
mutanlanmıza aktanyoruz. Ordunun git-
mesi diye bir şey söz konusu değfl" dedi.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafın-
dan düzenlenen 6. Geleneksel "Denizde
Yaşam", "Çocuk ve Deniz" ile "Coşkun
Deirîz" konulu Resim Yanşması'nda dere-
ceye girenlere ödülleri dün akşam törenle
verildi. Törene katılan Orgeneral Doğan,
gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Türki-
ye'den asker gönderibnesi konusunda gö-
rüşlerinin soruhnası üzerine Doğan, bu ko-
nuda Genelkurmay Başkanlığı'mn, hükü-
metle gerekli görüşmeyi yapacağını vurgu-
ladı. Donanma Komutanı Oramiral Özden
Ornek de Türk askerlerinin gönderilmesi
konusu yönündeki bir soruya, "Şu anda
böyie bir talep oimadığuu söjiediler" dedi.
Böyle bir karar beklentisinin olup ohnadı-
&na ilişkin bir soru üzerine de Oramiral
Ornek, "Ben gereken yerierie konuştum.
Pek bddemiyoriardı" dedi.
ca dağlarda kalarak zor koşullar-
da görevlerini başanyla tamamla-
dılar.
Orduda gönüllü aday olan su-
bay ve astsubaylar arasından seçi-
len Bordo Bereliler, en az 2.5 yıl
süren çok kapsamlı ve güç bir te-
mel eğitimden geçiyorlar. Bu sü-
„_, rede sızma, suikast, sabo-
taj, komando, yakın dö-
vüş, istihkam, atış, para-
şüt gibi alanlarda eğitili-
yorlar. Özel kuvvet timle-
rinin eğitimi, yeni yete-
nekler kazandınlması
amacıyla görev süresince
de devam ediyor.
Özel kuvvetierin eği-
tünlerinde istihbarat ko-
nulan önemli ağırlığa sa-
hip bulunuyor.
Bordo Bereliler gayri
nizami harbin planlanma-
sı ve uygulanması, gayri
nizami harp harekâtı, ye-
raltı örgütlenmesi, kurtar-
ma - kaçırma, ikmal ko-
nularmda özel olarak ye-
tiştiriliyorlar.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
' Afganistan'a bombardımanın başla-
' masıyla birlikte bundan sonra ne olaca-
ğı kuşkulan da başladı. Bir kara harekâ-
tı yapılacak mı. yapılmayacak mı tam
olarak bılinmiyor. Bilinen, ABD'nin ve Ba-
ı t'nın "Kuzey Ittifakı" adı verilen güçlere
destek vererek bu yolla Taleban'ı yık-
mak istemeleri. Belki de bunun sonun-
da yeni bir koalisyon hükümeti kurulma-
sı.
Pakistan, "Kuzey Ittifakı'na verilen
desteği olumlu karşılamıyor. Çünkü dü-
ne kadar Pakistan, Taleban yönetimini
"Kuzey Ittifakı'na karşı destekliyordu.
Çok sayıda Pakistanlı medrese öğren-
cisi Taleban saflannda savaşıyordu. Hâ-
lâ Taleban saflannda binlerce Pakistan-
lı öğrenci yer alıyor. Bu nedenle Pakis-
tan'ın böyle birtepki göstermesi anlaşı-
labilir.
• • •
Pakistan, bölgede önemli bir ülke. Ta-
leban'ın askeri ve lojistik desteği 11 Ey-
J lül gününe kadar büyük ölçüde Pakistan
t üzerinden sağlanıyordu. Ancak 11 Eylül
ABD Ne Yapmak İstiyor?
sonrası Peryez Müşerref bir karar aşa-
masına geldi. Eskisi gibi Taleban'ı des-
teklemesi halinde, başına tüıiu felaket-
ler gelebilirdi. Pakistan'daki militan Is-
lamcilar, etkili bir siyasi güç olmalanna
rağmen toplumun önemli bir kesiminin
desteğine sahip değiller.
Pakistan'ın ordu dışında iki büyük si-
yasi gücü var. Bunlardan birisi Müşer-
ref'in iktidardan düşürdüğü Navaz Şe-
rif, diğeri de Benazir Butto. Bu iki lide-
rin partilerinin ülkedeki ılımlı çoğunluğun
desteğini aldıklan muhakkak. Yann bir
seçim olsa bu iki parti, oylann büyük ço-
ğunluğunu alabilecek güçteler. Müşer-
ref, 11 Eylül sonrası radikal Islamcı grup-
lardan koptu ve onlarla arasına sınır çek-
ti.
Bu noktadan itibaren Müşerrefle top-
lumdaki ılımlı egilim, dolaylı bir rttifak içi-
ne girdiler. Bu çoğunluk, Taleban yanlısı
gösterilere destek vermeyeceğini açık-
ladı. Burada sorun, bir askeri darbeyle
iktidan ele geçiren Müşerref'le onun ik-
tidardan düşürdüğü güçler arasındaki
gerilim. Geçen gün ingiliz Dışışleri Baka-
nı, önümüzdeki süreç içinde Pakistan'da
seçimlerin yapılacağını ve Müşerrefin
iktidan parlamenter güçlere terk etmek-
ten yana olduğunu açıkladı. Muhteme-
len Batılılar ona bu yönde telkinde bulu-
nuyorlar.
• • •
Pakistan'da radiks) Islamcı akımlann
iktidan yönlendirecek bir güce sahip ol-
madığını bu ülkeyi yakından tanıyan kay-
naklar ilk günden beri söylüyortardı. Bu
düşünceleri burada birkaç kez aktarmış-
tım. Gelişmeler, bu saptamalann doğru
olduğunu gösteriyor. Pervez Müşerref,
önce Islamcı hareketin önde gelen isim-
lerini gözattına aldı, sonra onlara destek
olabileceğini düşündüğü isimleri ordu-
dan tasftye etmeye girişti. Gelişmelerin
bu yönde ilerieyeceği anlaşılıyor.
Pervez Müşerrefin "Kuzey Ittifakı'na
yapılan desteğe karşı çıkması, gelişme-
leri ne yöncje etkileyebilir? Belki, bu itti-
faka yeni güçler katılabilır. Örneğin dev-
rik kralın bu koalisyon içinde yer alması
bir yol olabılir. Daha başka kuvvetler de
işin içine girebilirler. Ancak, "Kuzey Itti-
fakı" Kâbil'i ele geçirip Taleban iktidan-
nı yıkamazsa ne olacak? O zaman Ba-
tılı güçlerin kara harekâtı yapması gere-
kecek -ki bunun oldukça zor ve uzun bir
sürece neden olacağı yine herkesin or-
tak inancı.
• • •
ABD açısından işin başka bir boyutu,
müdahalenin Afganistan'la sınırtı kalıp
kalmayacağı. Bush'un Irak'ı da hedef
alacağına ilişkin ciddi endişelervar. Was-
hington'dan gelen haberler, bu endişe-
yi doörular nitelikte. Bu gelişmeyi fark e-
den İngiltere Başbakanı Tony Blair,
"Eğer askeri harekât, Afganistan dışın-
da başka ülkelere yönelirse, biz buna
katılmayız' açıklamasını yapmak gereği-
ni duydu.
ABD, Afganistan dışındaki bir başka
ülkeye müdahalede bulunur mu? Terö-
rûn kökünün kazınması" projesinin böy-
le sonuçlara yol açması mümkün. Peki
buna dünya nasıl bir tepki gösterir? In-
grltere, "Bizyokuz" dedikten sonra, bu-
nu mutlaka Almanya izler. Rusya ve Çin
gibi başından beri dikkatli davranan ül-
keler ne yaparlar? Onlann da bu girişimi
onaylamalan çok zor.
•••
ABD, böyle tepkilerfe karşılaşırsa ne
yapar? Betli ki gücünü denemek isteye-
cek. Ancak, Batı'nın ve Doğu'nun büyük
ülkelerine rağmen çok kapsamlı müda-
haleleregirişebilirmi? Bu ülkelerABD'ye
karşı çıkarlar mı? Onu da önümüzdeki
günlerde göreceğiz...
GLOBADroiJrtKÜLTÜR
ERGtN YILDIZOĞLU
1984-2001
Pazarakşamı... Dünyanın enzengin, teknolojik ola-
rak en ileri ülkesi, dünyanın en yoksul, yaşam tarzı or-
taçağ düzeyinde ülkelerinden birini bombalıyor. C-
NN'nin, BBC'nin, elektriği, suyu dahi olmayan Afgan
köylerinden, uydu aracılığıylayapbğı parlak resimli, hiç
parazitsiz yayınlan izliyorum. Aklıma George Or-
weH'in, 1949 yılında yayımlanan romanı, Bin Dokuz
Yüz Seksen Dört gelryor. önce garipsiyorum, sonra
her şey yerli yerine oturuyor...
Orvvell'in modern bir diktatörlüğün, günlükyaşamı,
ileri teknoloji ve dilin kendisini (göstergeler sisteminO
kullanarak, açık bir terörden daha çok, öznelliklerin
programlanması yoluyla nasıl denetlediğinı anlatan
bu kitabına günümüzde pek ilgi yok. Ne de olsa "so-
ğuk savaş" artık geride kaldı, liberal demokrasi ege-
men oldu... ryi ama, TV ekranlanna .gazete sayfalan-
na bakarken bu ülkenin ekranlanndan, adeta ABD dı-
şişlerinin bir görevlisi gibi konuşanlan dinlerken his-
settiklerim, neden bana Orvvell'in kitabındaki dünya-
yı anımsatıyor?
'Big Brother'
Orvvell'in romanında Oceania (ABD+lngiltere) dün-
yanın geri kalanıyla sürekli savaş halindedir. Halk bu
savaşı, TV ekranlanndan saati saatine izler. Hiç bitme-
yen, toplumu sürekli tehdit eden bu savaşın gerçek-
te var olup olmadığı da belli değildir. Ama kimse bu-
nu düşünmez. Çünkü, "gerçek" TV ne gösteriyorsa o-
dur ve bu savaş "Big Brother" adlı diktatörün en
önemli meşruiyet kaynaklanndan biridir. Tüm vatan-
daşlar evlerindeki TV ekranlannı 24 saat açık tutmak
zorundadırlar. Çrft işlevli bu ekranlardan konuşan ve
sürekli vatandaşlannı izleyen "Big Brother", zrt iki an-
lamı aynı anda içeren bir dil kullanır Savaş banş de-
mektir, cehalet guç verir, sevgi bakanlığı insanlara iş-
kence yapar, bilgi bakanlığı ise sürekli yalan uretir, ta-
rihi her gün yeniden yazar...
Sürekli savaş
ABD sozculennin demeçlerine bakılırsa, uzun sü-
reli, ne zaman, hangi hedefi ele geçirince sona erece-
ği belli olmayan ucu açık bir savaş başladı. Bir taraf-
tan ABD, İngiltere önderiiğindeki bir ittrfak. öbür ta-
rafta... Evet ya öbür tarafta... Yüzü, şekli, cismi, yeri
yurdu belli olmayan bir uluslararası, ama hangi acıdan
bakarsak bakalım, ırkçı karikatürlerdeki Müslüman
tiplemesine benzeyen bir terörist, yani hiç kimse, bir
hayalet, bir "gösterge"... lyi de neyin göstergesı? "Di-
ğeri"nin mi? Emperyalizmin, bir türlü bastınlamayan,
sürekli gelip "tarih bitti" fantezisini dağıtan "gerçeği-
nin" mi? ABD'nin yeni savunma konseptinin mi?
Savaşın ilk kurbanı
Aşın olaylar nedense, en iyi, klişelerle anlatılırlar. Bir
savaş başladı ve yine dilimizde bir klişe: "Savaşın ilk
kurbanı, doğrulardır". Daha dün, Kosova Sava-
şı'nda, her gün TV onüne çıkıp da bizi bilgilendirenle-
rin söylediklerinin çoğu daha sonra yalan çıkmadı mı?
Daha sonra, esir kampı resimlerinın de Iraklı asker-
lerin katlettiği Kuveytli bebekler" haberi gibi kurgu ol-
duğunu öğrenmedik mi? Irak'ta, binlerce çocuğun
kanserden ölmesine yol açan uranyumlu mermilerin
Kosova'da da kullanıldığı bizden saklanmadı mı? Kör-
fez Savaşı'nda, asker sivil toplam kaç Iraklmın öldü-
ğünü biliyor muyuz?
Şimdi yine, TV ekranlanna, özenle seçilmiş, askeri
otoritenin denetiminden geçmiş, edit edilmiş, hatta e-
sas olarak onlar tarafından sunulmuş görüntüler gel-
meyecek mi? Bu savaşın gerçek hedefınin, amacının
ne olduğunu biliyor muyuz? Bir III. Dünya Savaşı'nı yü-
rütmeye yetecek kadar uçak, denizaltı, uçak gemisi,
bir zamanlar, bizzat ABD tarafından inşa edilmiş (şim-
di çoktan boşaltılmış) terörist yuvalan bombalamak ve
garip gıysili, mazlum bakışlı bir milyarder fanatiği ya-
kalamak için mi oraya geldi? Bu savaş için harcana-
cakparanınyansı Afganistan'ın imaredilmesinde kul-
lanılsaydı, acaba bugün Bin Ladin orada kendine or-
tam bulabilir miydi?
Timsah gözyaşlan
Neden, "Bu savaş Müslümanlara yönelik değil" di-
yebilmek için Müslüman ülkeleri ittifakın içine almaya
"büyük" önem veren ABD, uç gun daha, sabredip,
Arap Biriiği toplantısından bir destek karan çıkartma-
yı denemedi? Demokrasi ve özgüriük, sonsuz bilmem
ne.. ittikafının içinde yer alan kimi sultanlan, işkence-
cileri, diktatörieri ikna etmek o kadar mı zor oiacaktı?
Bir taraftan bir halkı bombalayıp sonra siz bizim
düşmanımız değilsiniz, biz aslında filancayı vuruyoruz
demek, ölenlerie ve ölecek olanlaria alay etmek anla-
mına gelmez mi? Robert Fisk'in işaret ettiği gibi,
1956'da Süveyş Kanalı, 1982'de Lübnan, 1991'de
Libya, 1991 'de Irak bombalanırken aynı formülü din-
leyenler, şimdi ABD'nin timsah gözyaşlanna kanar mı?
Ve bir ironi: Bu propaganda denizinde yüzmeye ça-
lışan, ender doğrulardan biri "müthiş teröristin" ön-
ceden hazıriattığı bir bant kaydından ekranlara dökül-
dü: Ortadoğu halklanna banş ve güvenlik yoksa,
ABD halkına da yok! Gerçekten de "dışandakiler"
her gün terör altında yaşarken, "içerdekilerin" bu te-
rörden payını almaması mümkün mü? "Big Brother"
bizi her gün "dev kulakla" izler, "her şeyi bilirken",
biz ekranlann, rotatiflerin çift anlamlı açıklamalanna
mahkûmsak, banş demokrasi, adalet ve uygartıktan
söz edilebilir mi?
Larson, tutumlarını açıkladı
ABD'den Türk
ekonomisine destek
VVASHINGTON
(AA) - Ekonomıden so-
rumlu Devlet Bakam
Kemal Derviş'in geçen
hafta Washington'a dü-
zenlediği ziyaretten bu
yana ilk defa resmi
açıklama yapan ABD
yönetimi, Türkiye'nin
ekonomik toparlanma
çabalanna destek verdi.
ABD'nin ekonomik
işlerden sorumlu Dışiş-
leri Bakan Yardımcısı
Alan Larson, Türki-
ye'nin, IMF ile göriiş-
melerini halen sürdür-
düğünü ve bu süreçte
ABD'nin, yapıcı ve
olumlu bir rol oynamak
istediğini söyledi. Lar-
son, Washington'daki
yabancı basın merke-
zinde düzenlediği basm
toplantısmda, Türki-
ye'ye ilişkin soruyu ya-
nıtlarken "Biz Türld-
ye'yi olağanüstü önem-
de bir müttefik ve dost
olarak görüyoruz. Der-
viş geçen hafta benimle,
Hazine Bakam O'Neill
ve Başkan Yarduncısı
Dıck Cheney ile yarar-
lı toplannlar yaptı. Der-
viş'in dunımu nasıl de-
ğerlendirdiğini görme-
miz için iyi bir firsat ol-
du" dedi. Larson, Türk
hükümetinin ekonomik
reformlar konusunda
başan elde ettigini be-
lirterek "Amacuıuz bu
ilerlemenin devam et-
mesini sağlamaknr" di-
ye konuştu.