21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 EKİM 2001 PAZARTESİ HABERLER 'inesnaf ziyareti • İstanbul Haber Setrisi-DYPGenel Başkanı Tansu Çiller, Istanbul'da Yeniköy " esnafinı ziyaret ederek sorunlannı dinledi. Esnafziyaretine Yeniköy'deki yalısının yakınından başlayan Çiller. tek tek dükkânlara girerek esnafa "ışlerinin nasıl gıttiğıni" sordu. Yeniköy McDonald's'ta 9 yaşındaki Emir Özkurt adlı çocuğun "Ne olacak Türkiye'nin hali" jemesı, Çiller ve partilileri güldürdü. Çiller, bır benzin ıstasyonunu ziyaretinde "satışların iyi olmadığını" söyleyen pompacılara, "Geçen defa kime oy verdiniz? Bu defa aynı hataya düşmeyin" dedi. Eğrtinıde ulusal kalite • İstanbul Haber Servisi - Mıllı Eğitim Bakanhğı ile KAL- DER'in birlikte düzenledıkleri "Eğitimde Ulusal Kalite Ödülü"ne Türkiye çapında aday gösterilen İOokuluniçine tstanbul'dan sadece Kadıköy Anadolu Lisesi girebildı. Avnrpa Kalite Yönetim Vakfı tarafından 1988 yılından bu yana düzenlenen, şürdürülebilir mükemmelliği âmaçlayan kaltte ödülü bu yıl eğitim alanmda da verilecek. Fatih'te bombak saldım • tstanbul Haber Servisi - Fatih ^ehzadebaşı Caddesi üzerinde bulunan Grand Hotel Gürsoy'a, otelin önünden geçen ve plakası alınamayan bir otomobildeki kimliği belirsız kişilerce bomba atıldı. Otelin pastanesinin camına isabet ederek patlayan bomba. bazı camlann kınlmasrna ve küçük çapta maddi hasara yol açtı. Yetkililer, patlamaya el yapımı rjoru tipi ses bombasınm neden olduğunun belirlendiğinı, olayın ardından kaçan saldırganlann yakalanması için çalışmalann şürdürüldüğünü ka)dettiler. Gazetemizi • a'rayan bir kışi patlamayı İJ3DA-C adına üsdendiklerini bildirdi. Emniyette atamalar P ANKARA (Cmnhuriyet Bûrosu) - y\ıkara Emniyet Midürlüğü içerisindeki bazı birimlere atamalar j|apıldı. Alınan bilgiye gfre, Terörle Mücadele Şıoe Müdürlüğü'ne Mistafa Aydm, Hassas Bclgeler Şube Midürlüğü'ne Ahmet Öian, Yabancılar Şube Midürlüğü'ne Mahmut fcraaslan, Sosyal Bzmetler Şube Nüdûrlüğü'ne Mıhmut Tepebaşı, Prsonel Şube Midürlüğü'ne Ethem y^ıkgöz. Yenimahalle ljfce Emniyet Midürlüğü'ne Selçuk Kzılay. Hukuk Işleri Mdürlüğü'ne de Ismail Trkmenlı getinldi. Avrupa Birliği 'nin çevre sözleşmeleri bile TBMM'de dikkate alınmıyor Anayasa'da çevreyi unuttularOKTAYEKtNCİ TBMM'de, demokratik ve si- vil toplum kunıluşlannın öne- rileri alınmadan yapılan Ana- yasa değişiklıklen, "çevre ve kent haklan" konularını da içermeden tamamlanıyor... Oysa, aynı değişıklıklere ge- rekçe oluşturan "Avrupa Birli- ği'' (AB) hukukunda; "çevrenin korunmasr ve "doğal-kültürel mirasıyaşatan birimarve kent- kşme süreciıün" etkin kılınma- sı, devletin ve toplumun önde gelen "Anayasal ve demokratik haklan" arasında kabul edılı- yor... Bizde ise 1980'lerden bu yana en kapsamlı Anayasa de- • Anayasa'nın demokratikleştirilmesi için ele alınan maddeler arasında çevre ve kentli haklannı düzenleyen maddelerin bulunmaması, çevre ve demokrasinin bir bütün olduğu yönündeki AB kararlannın da farkında olunmadığını gösteriyor... ğişiklığı olarak "tarihsel bir fir- sat" sayılan yeni düzenlemeler- de, çevre-ımar-koruma-kültürel mıras vb. gibi "21. yûzyıl Habt- tat gündemine" hemen hiç yer verümıyor... Üstelık, yine bu konulara "evrensel öncefik" ve- ren 1996'daki Habitat-ILlstan- bul zirvesine "ev sahipliği" de yapmamıza rağmen... TB- MM'de değişiklik yapılan mad- deler arasında yer almayan, an- cak yeterii açıklık ve güçlü ifa- delere sahip olmadıklan için çevre ve kent haklarının korun- masında "etkilibir Anayasalgü- vence" oluşturamayan madde- lerden bazılan özetle şöyle: • "İmtiyaz" ve imar: Anaya- sa'nın 10. maddesi, kişıler ve toplumsal kesımler arasında "imtiyazı" (ayncalık) yasaklı- yor... Oysa, Türkiye "imarizm- leri" konusunda da yaygın bir "imtiyazh yaptlaşma hakkT tahribatı yaşıyor... Çevre ve kent yağmasının bu ilkenin planlama-kentleşme alanında da esas olduğunu vur- gulamak gerekiyor... • "Planh" Kentfcşme: Ana- yasa'nın 23. maddesi, sağlıklı ve düzenli kentleşme için "yer- leşme hürriyetinin lasıtianabi- leceğiııi" vurgulamasma rağ- men ormanlan, su havzalannı, tanm alanlannı ve StT'leri işgal ve tahrip eden "kaçak yerieşme özgürlüğü" önlenemiyor. Çün- CHPYE KATILIM OLEYtS Sendikası başkan ve öyeleri CHP'yekaükÜ. AnkaraHflton OteM'ndekikaülım topJanbsında Genei Başkan Baykal, Sendika Genel Başkanı Enver Öktem ve fiyeierine parti rozetierini takü. (Fotoğraf: AA) T OLEYIS . CUr URIYETINEK LKINAPART CHP lideri Deniz Baykal'a göre Anayasa değişiklikleri yetersiz Dokunulmazlüiimtiyazıkdkmadı ANKARA (ANKA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, TBMM Genel Kurulu'nda önceki gün ilk tur oylama- sı tamamlanan anayasa değişıklikleri- ni yetersiz buldu. Yapılan değişiklikle- rin bir kısmmın yapılmaması gereken değişiklikler, bir kısmının ise yapılma- sı gerektiği halde bugüne kadar yapıl- mayan değişiklikler olduğunu kayde- den Baykal, TBMM'de öncelikle mil- letvekili dokunulmazhğı, bakanların soruşturulması ve parlamentoya gel- miş bir insanın hangi işi yapıp yapama- yacağı konusunun ele alınması gerek- tiğini söyledi. Deniz Baykal katıldığı bir televiz- yon programmda anayasa değişiklikle- ri ile ilgili değerlendirmelerde bulun- du. Anayasa değişikliklerini 'iyi niyet- fi bir girişim' olarak değerlendıren Bay- kal, anayasa değişikliği aşamasına gel- miş bir Türkiye'nin öncelikle üç konu- yu ele alması gerektiğine işaret etti. 'ÖnceBk dokunulmazhk' Baykal, Türkiye'nin yapması gere- ken ilk değişikliğin milletvekili doku- nulmazhğı konusunun olduğunu belir- terek "Maaksef müietveldli dokunıü- mazlığ] dünyanın en geniş imtiyazı ola- rak sadece Türkiye'de uygulaıuyor. Başka hiçbir ülkede, Tûrkrye'deki ka- dar milletvekili dokunulmazbğı yok. Bu bir zırfa, imtiyaz haline gekti" dedi. Ele alınması gereken ikinci konu- nun ise bakanların ve başbakanlann soruşturulmalannı düzenleyen mad- de olduğunu kaydeden Baykal, Türki- ye'nin içinde bulunduğu sorunlann nedenlerinden birisinin yolsuzlukla- nn karşıhklı aklanması olduğunu ifa- de etti. Deniz Baykal, üçüncü konu- nun ise 'parlamentoya gehniş bir insan hangi işi yapabiür, hangi işi yapamaz' konusu olduğunu belirterek bu konu- nun çözülmesi ve iş takipçiliğine kar- şı bir düzenleme yapılması gerektiği- ni vurguladı. kü bunun bir "Anayasa suçu" olduğu kabul edilmiyor... • "Çevre" ve Kalkmma: Anayasa'daki "Çevre" madde- si ise 56. maddede sadece "sağ- hk" konusuyla birlikte ele alı- narak, çevrenin korunmasının "kalkmmannı da Ön koşolu Oİ- duğu" yönündeki çağdaş bilinç ve politikalann göz ardı edil- mesine ortam hazırlanıyor... • Meslek Kuruhışlan: Ana- yasa'nm 135. maddede "kamu kununu nitnginde" kabul edi- len meslek kuruluşlanna, ilgili mesleğin yine kamu yaranna bilimsel "denetim" yetkisini vermemek, en önemli çelişki- lerden biri... Aynı maddedeki "merkezi yönetim vesaye- ti"nin de artık gözden ge- çirilmesi gerekiyor... • Hukuksal Denetim: Anayasa'nın 150. maddesi, yasalara karşı Anayasa Mahkemesi'nde "iptaP davası açma yetkisini sade- ce 'ana muhalefet parti- si'nin "takdirine" ya da 550 üyelik TBMM'de 110 milletvekilınin (1/5) "an- laşmasına" bırakıyor... Oy- sa, toplumun her kesimı- nın. kendilerini doğrudan ılgılendiren çevre ve imar düzenine ait yasalara karşı "haknksaldeneom" meka- nizmasını harekete geçir- me yetkısi olabilmeli. • Ormanlara Güvence: Anayasa'run 169. madde- de ormanlan korumak için orman suçlarunn u af ko- nusu buevapdamayacağı" belirtılmesine rağmen, ay- nı maddenın son paragra- finda "ormanıyağmalaya- rak" gerçekleşen yasa dı- şı yapılaşma alanlannın "orman dışına çıkarnlabi- leceği" hükmüyle adeta "ödülfcndirilmeleri" söz konusu... •_ Ve Kente Karşı Suç: Anayasamız artık bu kav- ramı da içermeli, kente ve çevreye karşı suçlann, üp- kı orman suçlan gibi "af- fedikmeyeceği" açıkça hükme bağlanmab. Böyle- ce yıllardır ülkeyi ve kent- leri tahrip eden, toplumsal kültürünü ve politikayı da sürekli kirleten "kaçakya- puaşmaya hoşgörü" anla- yışı sona ermelı... TBMM'ye rapor sunuldu HASAN ÖZDEMlR: Terör önlemleri artlı tstanbulHaber Servisi-İstan- bul Emniyet Müdür Vekili Ha- san Ozdemir, ABD'deki saldı- nlardan sonra kentte terör ko- nusunda çok sıkı tedbirler al- dıklannı söyledi. İstanbul Emniyet Müdürlü- ğü'ne bağlı ekipler, il genelin- de önceki gece "HuzurOperas- yonu" adı altında geniş çapb uy- gulama yaptı. Beşiktaş Dolma- bahçe'deki uygulama noktasına gelerek polis ekiplerinin çalış- malannı denetleyen Özdemir, uygulamamn ana amacının, va- tandaşlann huzur ve güveninin sağlanması olduğunu belirttı. Özdemir. şöyle konuştu: "ABD'deki olaylardan sonra itimizde terör konusundaçok$K- kıtedbirler ahyoruz. Valüigimi- zin beKrti işyerleriyle ilgili ola- rak daha önce girvenük konu- sunda akhğı bir hükümet emri vardı. Bunu. işyeri sahiplerinin uygulamasını istiyorduk. Bu is- teğimiz, hem mal hem de can gfivpnKğinin «ığlanmflq>iji ilgi- hydl Işyeri tarafından gerekli emniyettedbirleri ahnsa> dı. bel- ki 2 gün önce Levent'teki Mc Donald's'ta bombalı salduıyı gerçeklestiren Idşinin içeriye gir- mesi engellenmiş olacakb." 150'Sİ MESLEKTEN MEN EDÎLDÎ 9411 polise soruşturma ANKARA (CumhuriyetBü- rosu) - Yılın ilk 9 ayında 9 bin 411 emniyet mensubu hakkın- da soruşturma yapıldı. Bunlar- dan 2 bin 92'sine aylık kesim cezası verilirken 1270polis de kmama cezası aldı. Haklann- da soruşturma yürütülen po- lislerden 150'si meslekten ih- raç edildi. Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre, bu yıl 9 bin 411 polis hakkında soruştur- ma yapıldı. 3 bin 646 personel hakkrnda ceza verilmesine yer olmadığı karanna vanlır- ken 347 polis uyanldı. 1270 polise kmama cezası verilir- ken 2 bin 92 polise de aylık kesim cezası uygulandı. Soruşturma sonucunda 1337 personel hakkında kısa süreli, 561 personel hakkında ise uzun süreli durdurma ceza- sı verildi. 150 polis meslekten ihraç edilirken 8 personel dev- let memurluğundan çıkanldı. Bu yıl içerisinde 3 bin 297 personel takdirname, 10 bin 60 personel de maaş tutanyla ödüllendirildi. Geçen yıl toplam 14 bin 412 personel hakkında soruşturma yapıldı. Mimarlar Odaa yuka- nda bazı maddelenne de- ğindığım bu değişiklik önerilerini, Anayasa'daki ilgili diğer tüm maddelen de içerecek şekilde bir *ra- porda" derleyerek TBMM Başkanlığı'na ve siyasi partı başkanhklanna sun- du... Bakalım, başta TB- MM'nin "çevre" yada"i- mar" komisyonu üyeleri olmak üzere, her fırsatta "çevre koruma etkfaüıkle- rine" katılan milletvekil- leri, çevrenin de demokra- si gibi korunmaya ve geliş- tirmeye "muhtaç" olduğu- nu, Anayasa degişiklikle- rinde -bu raporu da değer- lendirerek- anımsayabile- cekler mi?.. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR 0ralcalislardy3h00.com Londra - Inaittere Başbaka- nı Tony Blair, Ingiliz kamuoyu- nu ABD ile işbiriiği konusunda ikna etmeye çalışıyor. BBC'ye verdiği demeçte, ABD'ye yapı- lan saldınnın planlayıcısının Usame bin Ladin olduğunun kanrtlannı gördüğünü belirtti. Blair, ancak bu kanrtlan şimdi- lik açıklamasınm mümkün ol- madığını söyledi. Ingiliz gaze- teleri, Afganistan'a yapıldığı söylenen özel birliklerin ope- rasyonunun başanyla sürdü- ğünü söylerken hükümet bu konuda herhangi bir açıklama yapmıyor. Ingiliz kamuoyu, son günter- de iki önemli olayla ilgileniyor. Birisi Taleban'ın tutukladığı In- giliz kadın gazeteci, diğeri ise uçaklan kaçıran dört militanı eğittiği söylenen Cezayirli pi- lot. Sunday Express gazetesi muhabiri 43 yaşındaki Yvonne RicHey, üç gün önce Afganis- tan'da ortülü bir şekilde Afgan- lı kadın kılığında yakalanmıştı. Pakistan sınınndan yanında bi- ri Afganlı, biri Pakistanlı iki reh- berle üç saatlik bir yürüyüşle Taleban'ın Elindeki Ingiliz Gazeteci yakalandığı kente utaştığı sanı- lıyor. ••• Yvonne Ridley'in başına ne geleceği ve şu anda ne durum- da bulunduğu Ingiliz kamuoyu- nun en merak ettiği konu. Da- ha birkaç gün önce Irlanda'da bir gazeteci, evinin önünde vu- rularak öldürülmüştü. Henüz bu ölümün şokunu atlatamayan Ingiliz medyası, şimdi Yvon- ne'nun kaderini konusuyor. In- giltere'ye ulaşan son bilgilere göre, Taleban yönetimi, kadın gazetecinin ellerinde olduğunu kabul etti. Onun sorgulanacağı- nı ve bir suçunun olup olmadı- ğının saptanacağını açıkladı. Dünkü The Observer gaze- tesi, gazetecilere yapılan saldı- nlarla ilgili bir başyazı yayımla- dı. Bu başyazıda, geçen yıl 56 gazetecinin mesleğini yapar- ken öldürüldüğünü, bu yıl ise henüz yıl tamamlanmadan öl- dürülen gazeteci sayısının 40'a ulaştığını belirtti. The Observer, gazetecilerin dünyanın her ya- nında risk altında olduklarını, menfaat çevrelerinin çıkarian- na aykın yayınlar nedeniyle başlarının belaya girdiklerini vurguladı. Ridley'in sekiz yaşındaki ço- cuğunun babasının Filistin Kur- tuluş örgütü'nün eski bir suba- yı olması, bu kaçırma olayını daha da ilginç hale getiriyor. Ridley'in kaderi, Taleban'ın bundan sonra nasıl bir yol izle- yeceği, Afganistan'la Batı ara- sındaki ilişkinin geleceğini de etkileyebilir. ••• Size bu yorumlan aktardığım Londra, zannetmeyin ki savaş- la yatıp kalkıyor. Cumartesi ge- cesi Covent Garden, Leicester Square genç Ingiliz kızlan ve er- kekleriyle doluydu. Gece ku- lüplerinin önünde uzun kuyruk- laroluşmuştu. Londra'ya gelen herkesin dikkatini çeken gece kulüpleri önündeki bu kuyruk- lar, bu kentin renkli yaşamının da bir simgesi gibi. Gece kulüpleri önünde olu- şan uzun kuyruklann önünden geçerken içimden Türkiye'yle bir karşılaştırma yapmak geldi. Türkiye'de eğlence yerierinin önünde bu kadar kalabalık bi- rikse mutlaka bir itiş kaktş ya da kavga olurdu. Ingiliz gençter, içi ağzına kadar dolu kulüplerin önünde sessizce duruyoıiar, kapı görevlisinin içeride uygun yer olduğunu söylemesini bek- liyorlardı. ••• Londra bir dünya kenti. Ge- cesiyle, gündüzüyie, rengârenk insan kalabalıklanyla büyük bir zenginliğı sımgelıyor. Londra ti- yatrolanna bılet bulabilmek için de kuyruğa girmeniz gerekiyor. "My Fair Lady" bu yıl uzun bir aradan sonra ilk kez yeniden sahneleniyor. TV dizileri, bura- da da çok popüler. Londra'nın doğusunda yaşayan çalışan sı- nrflan anlatan dizinin kadın kah- ramanlarından Marn'ne Mccutheon, şimdi My Fair La- dy'nin başrol oyuncusu olarak ortaya çıkt. Mccutheon, aslında sarkıcı da değildi, tiyatrocu da. Ancak ünlü bir dizi oyuncusu olması ve güzel bir sese sahip bulun- ması onu böyle önemli bir mü- zikate başrol oyuncusu haline getirmeye yetti. Şimdi Ingiliz dergileri ve gazeteleri Mccut- heon'un yeni kaderini tartışı- yorlar. Önce herkes onun bu işi başaramayacağını sanıyordu. Ancak umulanın tersine Mccutheon başanlı oldu. Mccutheon'un kendi geçmişi de ona olan ilgiyi arttınyor. Yok- sul bir ailesi ve baskıcı bir ba- bası olması, onun dizi karakte- riyle bütünleşmesini de sağla- mıstı. Cezayirli pilotun sorgusu sü- rüyor. Yvonne Ridley'in Taleban tarafından sorgulanması dasü- rüyor. Mccutheon'un "My Fair iiby'deki başansı gazetelere haber olmaya devam ediyor. Londra, savaş korkulannın kıyı- sında yaşamaya ve eğlenmeye devam ediyor. 2000'Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK En Hızlı En Yükseğe Î Çarpınca!.. Enhızlı ; v - r • '• J En yükseğe çarpınca . • • *" Olanlar oldu. • • ' En mutlu - '; •• - Mutsuzoldu • . • En zengin Fakir oldu En fakir Ne zengin oldu, ne mutlu oldu En hızlı En yükseğe çarpınca Bütün bunlar oldu. Yeni bir rock şarkısının bu sözleri dünyanın içi- ne sürüklendiği şoku anlatıyor. AlvinToffler, 1970'lerde yazdığı "FuturShock- Gelecek Şoku" adlı yapıtında dünyadaki hızlı de- ğişmenin insanlar üzerinde nasıl şok etkısı yaptı- ğını, bu değişime uyum sağlamanın zorluklannı anlatıyordu. (Alvin Toffler, Getecek Korkusu, Attın Kitaplar, 1974). Aradan geçen otuz yıl Toffler'i hak- lı çıkarmakla kaimadı, "uyum ve uyumsuzluk so- runlan "na yeni boyutlar ekledi. Günümüzde "çatışma kuramlan" yeniden tarb- şılıyor. Yaşanan çatışmalann ana eksenleri anlaşıl- mak isteniyor. Bu çatışmalar "dinlerin çatışması" mıdır? "Uygarfıklann çatışması" mıdır? Samuel Huntington'un değerlendirmesinin yorumlannı bekliyorum (Emre Kongar'ın sözü var). Yaşanan çatışmalar "kültürel çatışmalar" mıdır? Etnik kö- kenler, milliyetler, aidiyet kimlikleri çatışmalan mı- dır? "Senvaye-emek" ya da "sermaye-sermaye" çatışmalan mıdır? Ya da bütün bunlann iç içe geç- miş, örtük biçimleri midir? "Ezen-ezilen psikoloji- sTnin yarattığı çatışmalar mıdır? Ya da nelerdir, hangi nedenlerdir ve hangi biçimlere girerek sü- rüp gidecektir? Bütün dünyayı "Daha ve En Küttürü'ne sokan değer yargılannın toplumlan ve bireyleri neretere sürüklediği daha da geç kalmadan düşünülmeli- dir. Çünkü, öyle görünmektedir ki yaşanan ve yaşa- nacak olan çatışmalann temelınde "Daha ve En Küttürü'nün ürettiğı çelişkıler bulunmaktadır. "Daha ve En Kültürü" şu mesajlan vermektedir • En güçlü benim. • Dünyanın en zengini olacağım. • Sınıftaki en başanlı çocuk benimkidir. • Kullandığım araba en tutulanı. • En yüksek dereceyi aldık. • Birinci biziz. / • Herkesigeçtik. •"' »' ' *•' ' • Daha yüksek verim alacağız ve ötekileri geçe- ceğiz. • Hep daha fazla, hep daha fazla kazanmak ve herkesi geçroek. • Ipi birincilikle göğüslemek. ' '•' tyntii ifrüîs • Biz adamı böyle yaparız. ' " M Bu kültürün özellikleri de şunlar olmaktadır: • Bencil bir doyumu gerçekleştirmek. • Yüksek bir rekabete dayalı çalışmak. • Kendini sürekli haklı görmek, başkasına hak vermemek. • Yenmeyi hep kendisine, yenilmeyi ötekilere uygun görmek. • Sahip olarak, kullanarak, tüketerek doyuma u- laşmak. • Kendinden başka herkesi geçilecek, gördüğü her şeyi elde edilecek nesne saymak. "DaA?a ve En Kültürü", piyasa ekonomisi ile bi- çimlenmiş toplumlann ve insanların yaşadığı kül- türdür. Bu kültürün kaynağı da ülkemizin de içine sürüklendiği, ama seveseve benimsediği emper- yalist-kapitalist kültürdür. Bu kültür, içinde yaşayanlan da, dışında yaşa- mak isteyenleri de birbirinin düşmanı yapmakta- dır. Herkes birbirinin rakibi, herkes birbirinin yaban- cısı, birbirinin hırsızı, birbirinin katili olmaktadır. Amerika'nın araması gereken düşman, kendi için- dedir ve kendi yarattığı canavardır. Aradığı terörist de Afganistan tünellerinde değil, Manhattan'ın küllerinde yatmaktadır. "Enhızlı En yükseğe çarpınca . .. ._ Olanlar oldu." e-mail:[email protected] Faks:0212-513 90 98 s ., TBMM Yeni yasama yılı bugün başlıyor ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Anayasa değişikliği için 17 Ey- lül'den bu yana çalışan TBMM, 21. dönem dördüncû yasama yılı- na bugün resmen başla- yacak. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in yasama yılının açılışı nedeniyle yapacağı ko- nuşmada, ABD'ye kar- şı düzenlenen terörist saldınnın ardından iç ve dış gelişmelere yönelik kapsamlı bir değerlen- dirmeye yer vermesi bekleniyor. Yeni yasama yılının açılışı için ilk tören bu- gün saat 14.00'te Mec- lis bahçesinde bulunan Atatürk anıtının önün- de düzenlenecek. TB- MM Başkanı Ömer Iz- gi anıta çelenk koyduk- tan sonra saygı duru- şundabulunulacak. Tö- rene, siyasi partı genel başkanlan, TBMM Başkanlık Divanı üye- leri ve milletvekilleri katılacak. TBMM Ge- nel Kurulu, saat 15.00'te Izgi'nin yöne- timinde ve sunuş ko- nuşmasıy la başlayacak. Yeni yasama yıhnın ilk oturumuna Cumhur- başkanı Sezer de katıla- rak açış konuşması ya- pacak. Teröre karşı uluslararası işbirliği sağlanması amacıyla geçen hafta Azerbay- can, Pakistan, Kırgızis- tan, Mısır, Rusya ve Gürcistan cumhurbaş- kanlanyla görüşen Se- zer'in, açış konuşma- sında iç ve dış gelişme- lerle ilgili kapsamh bir değerlendirme yapması bekleniyor. TBMM Genel Kuru- lu, anayasa değişikliği önerisinin ikinci tur gö- rüşmelerine yann baş- layacak. Genel kurul, 2, 3,4 ve 5 Ekim tarihle- rinde 11.00-21.00 saat- leri arasuıda çalışacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle