21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 EKİM 2001 PAZARTESİ 10 SAVAŞ VE TEROR Batı başkentlerinde savaş politikalannın protesto edildiği gösteriler yoğunlaşıyor Dünyabanş için ayaktaDış Haberier Servisi - ABD'nin Afga- nıstan'a saldırma olasılığı güncelliğini korurken dünyanın dört bir yanında sa- vaş ve ABD karşıtı gösteriler artıyor. Bu gösterilerin bir kısmı daha çok ABD'nın onyıllardır sürdürdüğü politikaların so- nuçlarına tepkı niteliğınde bir "ABD düşmanlığınr öne çıkanrken, bir kısmı olası bir savaşın insanlık için olumsuz sonuçlanna dikkat çekiyor. Hafta sonu, ABD'nin başkenti ve San Fransisco ile Avrupa'nın başkent ve büyük kentlerin- de gerçekleştirilen gösteriler, hem ABD'nin politikalannın eleştirildiği hem de "savaşkarşınve banşçı" taleplenn güç- lü bir şekilde dillendirildiği gösteriler oldu. ABD'nin başkenti VVashington'da Beyaz Saray'dan birkaç sokak ötede top- lanan ve sayılan 10 bini bulan gösteri- cıler, "Savaş cevap değü", "Şiddet şid- detle çözülmez" sloganlan attılar. Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dün- ya Bankası'nın sonbahar toplantılann- da, küreselleşme karşıtı gösteri hazır- lıklannı sürdüren gruplar da 11 Eylül sal- dınlannın ardından bu toplantılann er- telenmesıyle protestolannı savaş karşı- tı eylemlere katılarak gerçekleştırdıler. IMF ve Dünya Bankası'nın karşılıklı bi- nalannın bulunduğu bölge polis kordo- nuna alınarak göstericiler binalara yak- laştınlmadı. Savaş karşıtlan, ABD de- ki terörist saldınlara karşılık olarak Af- ganistan'da askeri operasyon düzenlen- mesinin, sadece masum insanlan öldü- receği ve teröristleri daha fazla cesaret- lendireceği düşüncesini savunuyor. Sa- vaş karşıtlan arasında, ABD'nin izledi- ği politikanın saldırgan olduğu ve terö- rist saldınlan davet ettiği düşüncesini nıt verilmemesi çağnsında bulundu. "Di- renişi Küreselleştirin'' adlı çatı örgütü altında toplanan küreselleşme karşıtla- n, bir "aKernatif konferans" düzenledi- ler. Konferansta konuşma yapanlar, Bla- ir'in ABD'nin savaş politikasını koşul- suz desteklemesini eleştirirken, halkla- nn savaş istemediğini vurguladılar. Bin- den fazla gösterici daha sonra Batı Lond- ra sokaklannı doldurdu. jJavaş karşıtlan, aydınlar, küreselleşme karşıtlan hafta sonu ABD ve Avrupa'nın metropollerinde ABD'nin savaş politikalarını protesto ettiler. taşıyanlar da bulunuyor. Küreselleşme karşıtlan da küreselleşmenin, ABD gi- bi ülkeleri daha da zenginleştırirken, fa- kirleri giderek fakirleştirdiği görüşünü savunarak, küreselleşme çabalanna kar- şı çıkıyor. Küreselleşme karşıtlan, Dün- ya Ticaret Merkezi gibi küreselleşmenin sembolü bir binaya terörist saldın ger- çekleştirilmesini ise kendi tezlerinin doğ- rulanması olarak görüyor. lngütere: Londra'da Ingiliz küresel- leşme karşıtlan, Başbakan Tony Blair'e. terörist saldınlara savaş başlatarak ya- Fransa: Fransa'nın başkenti Paris'te cu- martesi günü binlerce kişi yürüdü ve ABD'nin olası misillemesinin sivil hal- ka yönelik olmaması istendi. "Afganis- tan'da kadın haklan, banş ve demokra- si" çağnsının yapıldığı yürüyüşte gös- tericiler "Ne Takban, ne bomba" yazı- lı pankartlar taşıdı. Fransa'nın kuzeyba- tısındaki Ren şehrinde düzenlenen diğer bir gösteride de "Kahrolsun Takban, yaşasın Afgan halkT sloganlan atıldı. Ispanya: Isyanya'da 70 kadar siyasi parti, işçi sendikası ve örgütü bir araya getiren "Savaşı Durdurun" adlı komite tarafindan düzenlenen gösteride, savaş karşıtı göstencıler. "Daha fazla kurban istemiyoruz. Banş için savaşı durdurun" yazılı bir pankartın arkasında yürüdük- ten sonra bir bildiri okudular. îspan- ya'nın, bir askeri müdahaleye veya NA- TO tarafindan düzenlenecek herhangi bir misüleme harekâtına katılmamasının istendiği bildiride, dünyadaki bütün ül- kelere banşçı ve şiddet karşıtı politika- lar izlemeleri çağnsında bulunuldu. \iinanistan: Atina'da da yüzlerce ki- şi "savaşveterorizmin barbarhğjnı" pro- testo etmek amacıyla toplandı. Gösteri- nin solcu ve ilerici partiler koalisyonu ile 200 kadar Yunanlı aydının girişimiy- le düzenlendiği belirtilirken 11 Eylül'de ölen masumlarla dayanışma içinde olun- duğu, ancak savaşın da terorizm kadar barbarca olduğu \airgulandi. ttalya: Roma'da on binlerce kişi ttal- yan Komünist Yeniden Oluşum Partisi (PRC) tarafindan organize edilen ve cu- martesi günü yapılan savaş karşıtı gös- teriye katıldı. "Banş için savaşa karşı" temalı gösteride PRC Başkanı Fausto Bertinotti, hedeflerinin savaşı durdur- mak olduğunu belirterek "Adalerin so- nucu banş olacak" diye konuştu. 'Bunlara nükleer atın' ABD'de yükselen ırkçıtağın son göstergesi, banş için gösteri yapan binlerce kişinin karsısına çıkan ve kendilerini "vatansever" olarak niteleyen "Amerikahlar" oldu. Washington'da gösterilerin yapüdığı bölgede toplanan bir grup "vatansever", savaş karşıtlannı, "ağır Amerikan karşıtı solcular" olarak niteledi. Bu gruptan bir gösterici, "Hepsine nükleer atatarn. o zaman savaş olmayacak" pankaroyla. savaş karşıtı sloganlara cevap verdi. ABD medyasına göre, sa\ aş karşıü göstericiler, "vatansever" gösterici grubuna yanıt olarak Amerikan bayrakJı bir tişörtüateşe verdüer. (Fotoğraf: AP) ABD PEN Yazarlar Blrliği Başkanı Meredith Tax, İsveç gazetesine yazdi: Herkes kendi htikümetini uyarsın ABD PEN Yazarlar Birliği Başkanı MeredithTax, Finlandiya'da yayımlanan Isveççe azınlık gazetesi "HufVudsadb- tedet* için kaleme aldığı makalede New York'ta yeni yaşamı anlattı. Bağımsız lle- tişım Ağı'nda (BİA) yayımlanan maka- lede şunlan anlatıyor yazar: Ongün sonra Artık New York'ta yaşamak böyle bir şey ışte. Televizyonu açıp haberlere ba- kıyor ve ağlıyorsunuz. New York Ti- mes'ın birinci bölümünü daha bitirme- den gene göz yaşlarma boğuluyorsu- nuz. Kendınizi evden dışan atmazsanız haber izlemekten başka bir şey yapamı- yorsunuz. Işe doğru yola koyuluyorsu- nuz ve Penn istasyonunun duvarlannda- ki fotokopiyle çoğaltılmış kayıp arama ilanlannı görünce yine çöküyorsunuz. Artık hiç kimsenin bunlan buraya ya- pıştırmanın yakınlannm bulunmasına biryardımı olacağına inanmaması müm- kÜD olmasa da bu ilanlar. burası bir halk arutıymışçasına, her gün çoğalıyor. Dün- ya Ticaret Merkezi'ndeki 6 bin 333 ka- yıp da artık ölmüş kabul ediliyor. Her şey değişti, degişti apansız Mereye baksanız trajedi ve kahraman- lık işaretleriyle karşılaşıyorsunuz. Bir itftiye merkezinin yanından geçiyorsu- nuz, duvarlannda insanlan kurtarmak içm ateş cehennemine atılıp ölenlerin regmleri, dışanda betonun üzerine yığıl- mş çiçekler, mumlar ve dua kitaplan. ICent merkezine ünlü, bildik New York snıetine bakıyorsunuz. Ama size artık tanıdık gelmiyor. Artık hiçbir şey tanı- dii değıl. Hiç kımse sıradan değil. "Her ş» değiştL değişti apansız" diyordu şa- irYeats: "KorkunçbirgüzelBkdoğdu," Geçen gece bındiğim tren, Times Mey- danı'nda durdu ve kapılannı açtı. Iş çı- kışıydı. Tren kalabalıktı. Birbirimize endişeyle bakıyorduk. Az sonra, siyah kauçuk elbiseli bir adam kafasını kapı- dan içeri uzatarak koltuklanmızın altı- na bakmamızı ve sahipsiz bir paket ya da çanta olup olmadığını kontrol etme- mizi söyledi. Vagonun öbürucuna doğ- ru aynı şeyleri söyleyip uzaklaşırken oturduğum yerde "Beyrut, Kudüs ya da Lodra'da mıyız" diye düşüne kaldım. Acaba kalkıp trenden çıksa mıydım? Bıraz sonra tren yine yola koyuldu. Bunun bir bomba tehdidi mi, bir ih- bar rru yoksa sıradan bir uyan mı oldu- korkuyorum. Dünyanın pek çok yerindeki dostla- nm benden de fazla dehşet içinde. Ba- na rica mesajlan gönderiyorlar: "Ger- çekten savaş olacak mı? Yapabileceğin bir şey var mı?" Ne yapabflirsek yapacağız Ne yapabilirsek yapacağız. Çarşam- ba gecesi kent merkezinde büyük bir toplantı salonunda çeşitli bir banş grup- lannca düzenlenen bir acil durum top- lantısına katıldım. Katılımın büyüklü- ğü karşısında küçük dilimi yutacaktım. Her yaş, cins ve renkten en az beş altı • ABD PEN Başkanı Meredith Tax, "On Gün Sonra" başlıklı makalesinde dünyaya sesleniyor: "Savaşı durdurmak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız. Ama siz daha fazlasını yapabilirsiniz. Hükümetlerinizin ABD'ye açık çek vermesini önleyebüirsiniz." ğunu hiç bilemeyeceğim. Ama rahat- sızlık duymaya hakkım yok. Yaşadığım için çok şanslıyım. Korkuyorum Korkuyorum. Bugün üç ayn kişiden, bir polis, bir doktor ve bir yayıncıdan da- ha benzer bir uyan aldım: Içmek için şi- şe suyu kullan ve bu hafta sonu kamu taşıma araçlanndan uzak dur. Bu uya- nyı ciddiye ahyorum ama korkulanm kentimin ötesine taşıyor. Arap ve Gü- ney Asyalı Amerikahlann saldınya uğ- ramalanndan korkuyorum. Saldınlar başladı bile. Ülkemin Afganistan'da ya- pacaklanndan ve Orta Asya'ya kızgın bir boğa gibi daldığımızda daha kaç ma- sum sivilin hayatını kaybedeceğinden yüzkişi vardı. Toplantıyı altmışh yıllar- dan ve yeni küreselleşme karşıtlanndan dört deneyimli eylemci yönetiyordu. Görüş farİdılıklanna ve kaçınılmaz çı- ğıröcanlıklara karşın, herkes geniş bir mu- tabakata dayanan savaş karşıtı bir hare- ketin yaratıhnasının gerekliliğinin far- kındaydı. Beş noktada anlaşmaya vanldı: * 11 Eylül saldınsı kurbanlanmn acı- lannın paylaşıbnası ve saldınlann lanet- lenmesi. * Saldınya savaş ve militarizmle ya- nıt veribnemesi. * Hak ve özgürlüklerin savunulması. * Anti-lslam, anti-Arap, ırksal, etnik ve dinsel aynmcılık ve şiddete karşı ko- nulması. * Ekonomik ve toplumsal adalet te- melinde küresel banş için mücadele edilmesi. Düşman İslam, savaş da çare değil Toplantıya katılanlar 6 Ekim'de bü- yük bir yürüyüş düzenlenmesi için an- laşmaya vardılar. New York'ta ve başka yerlerde aynca çok sayıda banş etkinli- ği planlanıyor. Her üniversitede, "Düş- man İslam, savaş da çare değiTsloga- nıyla tartışmalar, oturma eylemleri ve yü- rüyüşler düzenleniyor. Küreselleşme karşıtı hareket IMF'nin New York'ta 29 Eylül'de yapacağı, ancak daha sonra er- telediği toplantı gününde ülke çapında eylem çağnsında bulunuyor. Bu yeni oluşan banş hareketi savaşı dur- durmaya yetebilecek mi? Elbette hayır, nasıl durdurabilir ki? Dışandakı arkadaş- lanma şöyle yanıtlar yazıyorum: "Yapa- bileceğimiz her şeyi yapacağız. ,\ma siz daha fazlasını yapabilirsiniz. Hükümet- ierünizin ABD'ye açıkçekvermesini ön- kyebilir, Koausyonun aklını başına al- mayave sükûnete davet edebüirsiniz. Bu- rada kıpırdayan her şe>i bombalamak is- teyen bir sürü sağcı mam akvar. Bush'la- nn da Irak'la kan davası sürüyor." Ar- kadaşım Ann soruyor: "Neden Afganis- tan'a gıda bombası atmıyorlar. Böylece ortada terorizm diye bir şey kahnazdL" Keşke... Keşke bütün bunlardan böyle bir so- nuca vanlabilse. Keşke iyi ve kötü yan- lan arasuıda ikiye yanlmış olan ülkem, hayatlannı başkalan için vermiş itfaiye- cilerine layık olabilse ve ilk kez tanıştı- ğı ve dünyanın geri kalanıyla paylaştığı bana da bir şey olabilirmış duygusundan işbirliği, paylaşma ve adalet olmaksızın güvenlik diye bir şey olamayacağını öğ- renmiş olabilse. MERHABA NECATİ DOGRL Derviş'in Modeli Yaylanıyor! Karyolanın üstüne çıkmış zıplayan haşarı oğlanın yaptığı gibi Kemal Derviş'in programı da yaylanıyor. Da- yanamayabilir. Orta yerinden "ça- arrf..." gidebilir. Ya da üstündekileri sendeletip devirebilir. Program devrilirse... Taşıyıcısı Derviş ne yapar? Geri döner. Ya da dönmez. ANAP'a girer. Program devrilirse taşıyıcısından çok asıl onun üstünde denge tutma- ya çalışan Bülent Ecevit, Devlet Bahçeü ve Mesut Yılmaz yüzustü ye- reçakılırlar. Nitekım.TUSİAD'ın; "Vur vur inlesin, Ankara sesimizl dinle- sin..." toplantılannın sonuncusunda BaşkanTuncayÖzilhan, "Türkiye'nin liderieri varsa ortaya çıkıp konuşsun- lar. Dünyada yer yerinden oynuyor. Ankara'da bizi yöneten gerçekten birileri var mı" deyiverdi. TÜSİAD açıkça söylüyor "Gidin artık..." • • • Seçime gidin... Bu program başanya ulaşmadan, hedefine varıp Türkiye ekenomisi güçlü bir yapıya atlayıp yeniden bü- yümeye başlamadan seçime gidilir- se; Ecevit, Bahçeli ve Yılmaz, parti- leriyle biriikte sandıkta erim erim eri- mezler mi? Bence erirter. Nereden mi biliyorum? Hayatı izliyorum... Trakya'da çiftçilik yapan haber kay- naklarından aldığım bilgiye göre 80 milyar lira değerindeki M-160 Fiat traktörlerini köylü elinden çıkartıyor ama 10 milyar liraya alıcı bulamıyor. 170 milyar lıra değerindeki John De- er Class traktörlerine 60 milyar veren yok. Trakya'da dönümü 2.5 milyar li- ra olan tarlalar 500 milyon liraya in- di, alıcısı var. Traktörün alıcısı yok. Ama toprağın alıcısı var. Tutunamayan çekiliyor. • • • Gerçekten çiftçilikyapabilecek olan- lar kalıyorlar. Haber kaynaklanm ba- na, Trakya toprağında gözlenen bu eğilimin bütün Anadolu için de geçer- li olduğunu söylüyorlar. Ülkede 24 milyon olan köylü nüfusu içinde ger- çek çiftçilik yapanlann 5 milyona an- cak ulaştığını, geri kalan 19 milyo- nun asıl geçimini topraktan değil baş- ka işlerden sağlayan ya da toprak sahibi gozukup aslında işsızler ordu- sunu çoğaltanlardan olduğunu inat- la iddiaedıyortar. Ecevit'in Köy-Kent Projesi ne sonuç veriyor bilmiyorum, ama Derviş'in "Ekonomiyi Güçlendir- me Programı" yapıyı değiştirmeye başladı. Asıl geçimini topraktan sağ- lamayanlar, köylüye devlet desteği- nin kesildiğini görünce, topraklannı sa- tıyorlar. Parçalanmış toprakler bü- tünleşiyor. Bu, uzun dönemde, veri- min artacağı, tanmsal ürün maliyet- lerinin düşeceği, Türkiye çiftçisinin de dünya borsalanndaki kalite ve fi- yatlara yakın urün elde edebileceği an- lamına da geliyor. Ancak nefes sorunu! Çiftçinın nefesi yeterse dönüşüm olacak. Pancar çiftçileri ne yapıyor? Tütun ekicileri ne durumda? Fındık üretıcilerı ne düşünmekteler? Buğ- day üreticilerinin bu programa uyu- mu nedir ve tutabileceği nefesi kaldı mı? Bunlan bılmiyoruz. Özetle büyük umutlarla ABD'den çağnlan Kemal Derviş'in taşıyıcısı olduğu program, hem tanm kesiminde. hem sanayide, hem hizmetlerde, hem bankacılıkta, hem devletın yeniden yapılanmasın- da somut sonuçlar almış değil... Derviş'in destekçıleri inliyor. TÜSİAD, Sanayi Odaları... Ticaret Odaları, esnaflar... Tepkilerini yükseltiyorlar... • • • Ecevit, Bahçeli, Yılmaz ise Der- viş'in "Ekonomiyi Güçlendirme Prog- ramı" meyvelerini versin diye bekle- medeler. Faizler insın... Enflasyon düşsün... Ihracat patlasın... Ithalat azalsın... Türkiye döviztüketen ülke değil, dö- viz üreten ülke eksenine girsin... Bütçe açık vermesin. Toplanan vergiler borçların ana pa- ralarını karşılamıyorsa bile faizlerini karşılayabilir olsun... Rantıye sömürüsü bitsin... Faizler artmadan, dış ve iç para sa- hıplerine devlet yüksek faizler ver- meden de Türkiye'ye sermaye gele- bilir olsun. Türkiye, düşük döviz ku- ru-yüksek faız oranı kıskacından çı- karak sıcak parayla kendini küresel finans kurtlanna soydurmaktan kur- tulsun. Piyasalar, her an yüksek de- valüasyon olacak, hiper enflasyon patlayacak korkularından arınsınlar. Şu gelmeyen güven, nihayet gelsin. Böyle giderse Türkiye, eski Sovyet- ler Biriıği'nden daha fakır hale gele- bilir beklentisı de bitsin. Merkez Bankası, döviz kurunun 6 ay - 1 yıl içinde ne olabileceğini öngörür olsun. .>,.. Beklenen meyveler bunlardı. Ne oluyor? Meyveler dalında mı çürüyor? Kemal Derviş'in çoğu Boğaz yalısı arkadaşı olan TÜSlAD'çılara "Meyve- fer çürümüyor, biraz daha bekleyin" di- yebilecek bir lafı da mı kalmadı? Derviş'in modeli yaylanıyor. Ortasından "çaafff..."derse! E-posta: necatidogruo superonline.com Faks:0212 513 90 98 11 Eylül trajedisiyle ilgili tanıklıklar anlatılıyor New Yorkluların öyküsü internet sitesinde NEWYORK(AA)-ABD'ninNew Yorkkentinde 11 Eylül'de düzenlenen saldınlann ardından, trajediden kur- tulanlar, yakınlannı kurban verenler ya da yalnızca televizyondan izleyen- ler, hikâyelerini internettekı bir site- de anlatıyor. "NewYorkbikâyeleri*' adını taşıyan sitenin adresı "nycstrories.com." Bu trajediye öyle ya da böyle tanıklık edenler içlerini bu siteye döküyor. Sitenin kurucusu 31 yaşındaki se- narist DavidV'anadia. "lnsanlar sokak- larda saldınlardan başka bir şey ko- nuşamaz haldeydiler. Ben de onlara kendi hikâyelerini, gazeteci aracüar olmaksızın anlatmalan için bir im- kân sundum ve bir site açarak bu ama- ca hizmet ettinı. Birçoklan için bu- nun bir terapi olacağmı da düşünüyo- rum" dedi. Sitede yazılanlara gelin- ce... îsmini açıklamayan Long Island- lı bir kadın şöyle içmı döküyor: "Kocarn New York'ta hfaiyeci Ön- ce bugün izinde diye düşündümvera- hatladım. Yine de temas kurmah di- ye düşûnûrken o sırada telefon çaldL Arayan kocamdı\e arkadaşlanna yar- dıma ghtigini söylûyordu. Ona 'Ama sen izindesin' diye bağırdım, bana, 'Gitmem gerektiğini biliyorsun, arka- daşlanmı, kardeşlerimi yalnız bıraka- mam' dedi. Beıü sevdiğini söyledi ve telefon kapandı." Adını açıklamayan kadın, bu konuş- manın ardından 300 itfaiyecinin en- kaz altında kaldığını öğreniyor ve "Kocamın onlann arasında olmadı- ğmıbiüyordum, eğer ölsevdi o anda be- nim içimde de bir şeyler ölürdü. Eve döndüm, telefonlar durnıak bümrv or- du. ama hiçbiri kocamdan değildi. 24 saat geçti ve aradı, hayattajdı" diye ya- zıyor bu sitede. New Yorklular, tanıklık ettikleri olaylan anlattıklan siteye şiirler gön- deriyor ya da binada çalışanlardan ba- zılan, geç kalmalan sayesinde nasıl hayatta kaldıklannı anlatırken kent sakınlerince kahraman ilan edilen Belediye Başkanı Rudolph Giuüani ise artık umutlann tamamen tüken- diğıni ve bundan sonraki çalışmala- nn arama kurtarma değil, enkaz kal- dırma çalışması olduğunu resmen söylüyor. Ve mucizelerin gerçekleş- meyeceğine inanan New York ise ar- tık yas tutuyor... Bush, Cadılar Bayramı sembolü oldu WASHINGTON(AA)- ABD'de Cadılar Bayramı'nın kutlanacagı 31 Ekim yaklaşırken, kostöm seçimlerinde de "kahramanlık'' temasmın ön plana çıktığı belirtiliyor. Beyaz Saray'm birkaç sokak ilerismdeki "Al's Magic" (Al'ın Sihri) adlı dükkânda, Başkan George Bush'un maskelerinin yok sattığı, ülke genelinde itfaiyeci ve polis kostümlerinin eskiye oranla çok fazla tercih edildiği kaydediliyor. Kongre üyeleri de 11 Eylül kurbanlannı anmak için "Amerika'nın ruhu" adıyla para basılması yönünde çalışma yürütüyor. Hatıra pullannın basılması da gündemde bulunuyor. Kongre, uçak yolculanna 2 dolarlık güvenlik vergisi getirme konusunda da çalışmalara başladı. Yapılan araştırmalara göre saldınlann şokuyla evinde televizyon karşısmdan aynlmayan çoğunluk, evden sipariş verdiği pizza ve hamburger gibi fast- food tüketimine yüklendi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle