15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 OCAK 2001 SALJ CUMHURİYET SAYFA JvUJ-jJ. LJ.K. [email protected] 15 Yirminci yılına ulaşan Bizim Tiyatro, 'Ölüm Uykudaydı' ile Banş Manço Kültür Merkezi'nde TamkhktanardakalanMELTEM KERRAR "Bir zamanlar,LatinAmerika'da bir ûlkcde, bir kasabada, Gabriali- taadmdabirkızçocuğuyaşardi™Ve onun, bahçede dolaşan, maviş ma- viş dolaşan civcivleri varth." Gabrialita küçük bir kız çocuğu; görûş gününde babasma mavi gü- vercinlerini anlatan, kelepçeli elle- rini yok sandığı için babasının cıv- civlerini hiçbir zaman sevemeye- ceğine inanan... Yirminci yılına ulaşan Bizim Ti- yatro, yeni oyunu 'Olûm Uykuday- dı' ile Banş Manço Kültür Merke- zi'nde. Cuma Boynukara'nın yaz- dığı oyunu yönetmen ve oyuncu olarak ZaferDiper sahneye taşıyor. Latin Amerika ülkelerinin birin- de bir tutuklunun, hücresinde tek ba- şına geçirdıği beş yıl ve ardından baş- ka bir hücrede yıllardır görmediği ressam ve müzisyen iki arkadaşıy- la paylaştığı yaşam mücadelesi, oyu- na konu olan. Ama aslında 'Ölüm Uykudaydı' için bir oyun demek zor. Diper'in 'oynamak ötesi' diye adlandırdığı, izleyiciyi gördükleri ve bildikleri karşısmda salt izleyen olmaktan çı- kanyor en baştan. Anlatıcının top- luluğa "Saym heyet!" şeklinde hı- tap etmesiyle başhyor tanıklığınız, nereye kadar sürüyor belirsiz. Oyu- nun/anlatının ya da 'tanıkhğın bel- geseli'nin sorguladığı da bu zaten. Bütün bu paylaşımdan geriye ne kaldığı! Yaraticı(!) oyuncaklar Dokuz metrekarelik bir hücrede başlayan tanıklığınız, duvarlarla sı- nırlandınlmış hücrelerin sınırsız (!) dünyasında yaşanıyor. Diper, sah- nede tekbaşınayken yalnız olmanın bütün avantajlannı kullanmış bu yolda, tanık olduklannızdan sonra sapık gardiyan Adolpho'dan nefret etmemek, üç insanın inatla yaşa- dıklan ortak yazgılanndan etkilen- memek mümkün değil! Diper sahnede tek başına "Adolp- ho", "ManueT, "Roberto" olur- ken, başka insanlar da olsa yaşanı- lanın hep 'ayra' olduğunu bir kez da- <Biizim işimiz sadece işkenceyi ya da ölüm orucunu anlatmak değil, her zaman yaşanabilir bir insansal trajediyi anlatmak. Oyunun günceli yakalaması da önemliydi. F tipi cezaevleri buna uyuyor örneğin, ama oyun yalnızca ölûm oruçlannı ve F tipi cezaevlerini anlatmıyor. însansal bir trajediyi var etmekti bizim yapmaya çalıştığımız.' ha hatırlatıyor izleyıciye. Aslında hiç sevmediği tek kışilik oyunlann or- tak sorunlan Dıper'ı de düşündür- müş uzunca bir süre. Görsel tema- lara dayanan bir oyun yapısı oluş- turmanın önemlı bır nokta olduğu- nu söylüyor. "Oyunculukanlamın- da oyunu nasüçözelim diye düşünü- yorsunuz. Sağmızda-solunuzda, önü- nûzde-arkanızda hiç kimseyok, ama binlerce kişisiniz aynı zamanda." Oyun boyunca karşımıza çıkan kâğrt bunun en ıyı ömeği. Cinsel or- gan, yüzük, gazete kupürü ya da cel- ladın maskesi. yaratıcı(!) kafalarla ya- ratılan türlü işkence oyuncaklan ola- rak kâğıt, oyunun herhangi bir nes- nesi olmaktan öte, oyunda en az an- latıcı kadar yeri olanbir rol kişisi ha- line geliyor. Bir kâğıt parçasının bu denli zor ve yüklü bir rolü üstlenme- si, Diper'e göre, her aynntının bil- gısayar matematiğiyle birbirine bağ- lı olmasıyla ılişkili. "YargTda sim- gesel bir parmakuk, bir sandalye, bir sedir vanh. Hiçbir şey yoktu başka, binlerce şey olabüirdi oysa. Müzik özellikle koymadık, ışık kullanma- dık ve arasız devam ediyor oyun. Bu oyun da aynı yönteme dayamyor, fa- kat bu bir yerde derin bir oyun. Fe- ci bir kara mizah var burada." Bu ironik dil, herkesçe bilinen, ama çoğu kez inkâredilen acılan zor- lamaksızın ve olayı dramatize edıp kolaya kaçmadan su yüzüne çıka- nyor. "Adamı büyük acılar içinde, ağlayarak bir noktaya getirmek, sa- lonu daha da ayağa kaldıran bir ya- pı kurmak mümkün. ama öyte ol- muyor. Bütün o dramatik aksiyo- nun içinde 'Kalk, kalk, ölemezsin!' diye bitiyor oyun ve o küçükkızmın sorusu; 'Baba, baba... arkadaşlann nerde?'" Bu noktada oyun, hepimizin ka- famızda sürekli duyduğumuz soru- lan yanıt vermeden seslendıriyor. Manuel "onurlu bir ölümü, boyle biryaşamatercihederken". Rober- to "Bu kadar diri varken umudu ölüme bağjayamam" diyor. Tartış- ma sürüyor sizin tanıklığınızda. Oyun her ne kadar yaşanan son olay- larla çakışsa da temel olarak "her zamanyaşanabilirolanı" anlatıyor. "Bizim işimiz sadece işkenceyi ya da ölüm orucunu anlatmak değil, her zaman > aşanabinr bir insansal trajediyi anlatmak. Oyunun günce- K yakaLaması da önemliydi. F tipi ce- zaevleri buna uyuyor örneğin, ama oyun yalnızca ölüm oruçlannı ve F tipi cezaevlerini anlatmryor. Insan- salbir trajediyivar etmektibizim yap- maya çauştığunız." Fuçik ve duvar sineması Bir tanıklık belgeseli olarak an- latıya eşlik eden fdmler de var oyun- da. Diper'in anlannın içinde bu fılm- lere yer vermesinde en büyük esin kaynağı Fuçik ve duvar sineması olmuş. "Ooonasaydıkoyrnazdırnbu filmleri. Bu çok bilinen bir yöntem; insanlar, özellikle hücrelerde yaşa- yanlar, karşısındaki nesneyi -duva- n- bir sinema perdesi olarak düşü- nüıier her zaman." Oyun sona ererken anlatınm ge- rekçesi de kendi kendini açıklıyor bir anlamda. Anlatıcı, 'saymheyet'e dönüyor: "Ben buraya, bu cehen- nemdengeByorum_Birgün,bume- zardan sağ ya da aklımız başımız- da çıkamayacağunızı düşündüğü- müzde, hanghniz sağ kaİırsak ta- nıklık etmeye ant içtik..." Duvardakı fılm. 'Gabrialita'mn Mavişteri'. Kitabın sayfalannı çevı- riyor küçük kız. Yazan: Hernandez, resimleyen: Roberto,müzıkler. Ma- nuel; küçük kız soruyor "Bunlarse- nin arkadaşlann değil mi, nerde on- lar baba? Arkadaşlann nerde?" Fılm bıtıyor, anlatı bitiyor, tanık- hğınızın bitip bitmediği belirsiz... "Sayın heyet, şimdi benim merak ettiğim konu, sizlere sunulan bu ta- mkhktan ne eldeedildiğL. evet, ne~ ne- ne_" Daniel Barenboim, eski eşi Jacqueline Du Pre'nin aşk hayatı, sanatı ve hastalığı ile ilgili konuştu Düşüncelerinin ışığındayaşadı• "Benim için nesnel olmak hâlâ çok güç. Efsaneleşmiş bir eş hakkında konuşmak çok zor. O, şimdiye kadar ortaya çıkan en büyük müzisyenlerden biriydi. Eğer yaşasaydı, hâlâ çalıyor olacaktı. Mütevazı ve kendisini düşünmeyen birisiydi. Kendi düşüncelerinin ışığında yaşadı." KültürServisi- Çellist JacqueüneduPre'nin eski eşı Daniel Barenboim, Du Pre'yle evlili- ği, onun müzık yeteneği ve 1987'de ölümüne yol açan hastalığı üzerine konuşarak bu konu- daki sessizliğini bozdu. "Yaşamda bazı anlar vanhr, doğru olanı yapmak zorundasuuzdır. Evet her şeyi yeniden gözden geçireceğiın" di- yor yaşadığı aşkı anlatırken Barenboim. Barenboim; Jacqueline du Pre'nin, yaşamı- nın son on yılında her ne kadar ondan ayn ya- şamaya karar verse de onu belirlı bir mesafe- den kollayacak ve destekleyecekti. Du Pre hâlâ milyonlar tarafından sevilen bir müzik dehası. Aynı zamanda yeteneği, güzel- üği ve yaşama sevinci ile bir ikondu. Geçen haftalarda Barenboim, ilk kez Chan- nel 5 için hazırlanan bir belgeselde yayımla- nacak olan Jacqueline du Pre'ye ait 15 daki- kalık bir klibi bazı dostlanyla birlikte seyret- ti. " Benim için nesnel olmak hâlâ çok güç. Ef- saneleşmiş bir eş hakkuıda konuşmak çok zor. O, şimdiye kadar ortaya çıkan en büyük mü- zisyenlerden biriy di. Eğer yaşasaydı, hâlâ çah- yoroiacaka." 'Hiçbir zaman hastahğmı kabul etmedT 1960'larda yüksek sosyeteden olan çift, pop starlanyla da görüşürdü. Hatta Beadesla birbu- luşmalannda Beethoven'ı tartıştıklannı söylü- yor Barenboim. Ama tüm bunlar Du Pre'nin multıple skle- roz (MS) hastalığına yakalanmasıyla ve Ba- renboim'in Paris'te çahşmaya karar vermesiy- le son buldu. Barenboim daha sonra Paris'te piyanist Elena Başkirova'yla tanışacak ve 1988'de evlenecekti. Barenboim yıllarca, ölmek- te olan eşini terk eden bir koca olarak görül- dü. Ama 1999 yılında ortaya çıkan bir ilişki, çiftin evliliklerınin kötüye gitmesinden du Pre'yi sorumlu tutuyordu. Jacqueline'in Barenboim'le evliyken kız- kardeşı Hilary 'nin kocası Christopher Fînzi ile yattıgını açığa çıkaran bır kıtap ve bir fıl- min ardından Du Pre neredeyse bir gecede bir günahkâra dönüştü.Barenboim-DuPre çiftınin evliliklennin kendine özgü sorunlanna karşın. Barenboim şımdı bıle her türlü dedıkoduyu önlemeye çalışıyor: "Neden söz ediyorsunuz? Yok böjie bir şey~" Barenboim, Başkirova'yla yeni iliş- kısine karşın hâlâ hasta kansını sevi- *<_ yordu ve bir seferinde on beş günlüğü- ı ne onu görmek için Londra'ya gelmıştı. Pa- rasal olarak da onu desteklemiş ve öldüğün- de yanı başında olmuştu. Hastalığının ilk semptomlan ortaya çıktı- ğında Du Pre kısa süren kariyerinin doruk nok- tasındaydı. "Hastahğuu teşhis etmek, doktor- lann dört yılmı almıştT diyor halen Berlin De\let Operası ve Chicago Senfom Orkestra- sı'nın müzik dırektörlüğünü yapan Barenbo- im. Ekim 1973'te MS hastası oldugu anlaşıldı Du Pre'nin. Bu, ikisi için de büyük bir şok oldu, özellikle gazeteler artık Du Pre'nin topluluk önünde çalamayacağını yazdığmda... Buna karşın Du Pre konserlerini daha seyrek de ol- sa sürdürdü. u Ama Jackie uzun bir süre çauna yeteneğinhı geri gekceğineinandı. Hiçbirzaman, özellikle ilk başlarda hastahğmı kabul etmedi. Hayabmzdaki her deneyim size bir şey ler öğ- retir. tyünser olmaya çahşmahsınız. Hayattaki iniş ve çüaşlan, pariak dönemleri okluğu gibi karanhk dönemleri de kabul etmeniz gerekb"." Ailesinin ve dostlannın yakınlığı dışında, Du Pre'yi son yıllarında en çok rahatlatan şey mü- zik oldu. 'Çok nesneldi, özeleştiri yapryordu' Barenboim, Du Pre'nin bu durumunu 35-40 yaşlannda kariyerlerini bırakan spor yıldızla- nna benzetiyor. "Kendisini dinkmek ona bh- zamanlar yapabilir olduğu şeyi hatirianyordu. Aynı zamanda özeleştiri yapıyor ve çok nesnel davranryordur Barenboim, du Pre'nin nasıl çaldığı konu- sunda düşünmesine gerek olmadığını söy- lüyor. "Çok çahşıyordu ama bu onun do- ğasında vartu. Müzisyenlergenefliklezihin- sel ya da sezgisel olurlar. Jackk'de her iki- side, hattadahafazlasıvarth.'' Barenboım'e göre o aynı zamanda "mütevazı ve kendisini düşünmeyen birisiydi. Kendi düşüncelerinin ışığında yaşadı." Barenboim ne Du Pre'nin Finzı'yle ilışkısi konusunda konuşma- ya ne de 'Hflaryve Jac- kie' adh kitap ve fılm üzerine yo- rum yapma- ya niyetli. Barenboim, Du Pre'yi kararsız bir kadın olarak tanımlayan kitabı okumadığuu ve filmi de görmedığini söylüyor. • Filmin mali sponsorluğunu üstlenmeyi plan- layan BBC, içerigıne karşı çıkan Barenboim'in araya gırmesiyle projeden çekılmiştı. Bunun sonucunda Emfly^Âatson'ın Du Pre rolünde oy- nadığı 'Hilary and Jackie' adh fılm Channel 4 için çekildi. Filmin yapımcısı Andy Paterson, Du Pre'yi bencıl bir seks düşkünü olarak göstermedik- lerini savunuyor. "Onu olumsuz bir tarzda gösterdiğimiziddi- asuu reddediyorum. Filmimiz Barenboim'i de sorumlu ve sevgi dolu bir eş olarak yansıoyor." "Çok çalışıyordu ama bu onun doğasında vardu Müzisyenler genellikle zihinselya da sezgisel olurlar. Jackie'de her ikisi de, hatta daha fazlası vardu" JacqueEne du Pre Renan Ertosuıfım resim sepgisi • KüJtür Servisi - Renan Ertosun'un resim sergisi 29 Ocak-4 Şubat tanhlen arasında Deniz Müzesi Sanat Galensi'nde açılıyor. 1987 yıhndan itibaren resim çahşmalarıru aralıksız sürdüren Ertosun, resim sanatını "içindeki yoğun duygulann ve enerjinin birbınyle kanşarak ellerinden tuvale akmasf' olarak tammlıyor. Sümeyra Çakır anılıyor • Kültür Senisi - Ruhi Su Dostlar Korosu'nun unutulmaz seslerinden Sümeyra Çakır, 6 Şubat Sah günü saat 19.00'da Ruhi Su Kültür Merkezi'nde anılacak. "Sümeyra'yı Anma Toplantısı"nda bir video gösterimi gerçekleştirilecek. Ardından Yusuf Uzun, "Sümeyra'nın yaşamı ve müziğı" üzerine bir konuşma yapacak. Toplantıya, Ismail H. Demırcioğlu da türküleriyle katılacak. (245 40 32) Roxy Music, 18 yıl sonra yeniden bir araya geliyor • LONDRA (AA) - Ingiliz rock grubu Roxy Music, dağıldıktan 18 yıl sonra yeni bir dünya tumesme çıkmak üzere yeniden bir araya geliyor. Grubun 3 aslı üyesi; solist Bryan Ferry (55), gitarist Phil Manzanera (49) ve saksofoncu Andy Mackay (54), dünya çapında 50 konser vermek üzere bır anlaşma imzaladılar. Avrupa, ABD, Avııstralya ve Japonya'yı kapsaması beklenen turaeye, grubun kurucu üyesi Brian Eno katıhtıayacak. 1970'li yıllann ünlü grubunun sözcüsü, konser tarihlerinin henüz belirlenmediğıni, sadece anlaşmanın imzalandığım söyledi. Roxy Musıc. 1970 yılında kurulduktan sonra 70'li ve 8O'lı yıllarda başta 'Virgınia Plain' ve 'Love is the Drug' olmak üzere önemli yapıtlara imza atmıştı. Grubun, cinayete kurban gıden Beatles üyesi John Lennon'ın anısına, Lennon'ın 'Jealous Guy' adh parçasına yaptığı uyarlama, lıstelerde 1 numaraya yüksehnişti. Jerry Levvis yeniden sahnede • LASVEGAS(AA)- Amerikalı ünlü komedı oyuncusu Jerry Lewis, iki hafta önce geçirdiği dısk ameliyatına rağmen Las Vegas'ta bır gösteri sunmak üzere 20 yıllık bir sözleşme imzaladı. Lewıs, kısa bir dınlenmeden sonra 22- 25 Mart'ta, OTİeans Oteli'nin gazinosunda yılda 20 kez sahneye çıkacak. 74 yaşmdaki Lewıs, 5O'lı ve 6O'lı yıllarda Las Vegas sahnelenni. uzun yıllar fibnlerde de birlikte oynadığı Dean Martin ile paylaşmıştı. 'Sokak Çocuklarımn Umut Dünyası' afiş yanşması sonuçlamh • Kühür Servisi - Global One Telekomünikasyon Şirketı sponsorluğunda, Umut Çocuklan Derneği yaranna düzenlenen "Sokak Çocuklanmn Umut Dünyası'" konulu afiş tasanm yanşmasında dereceye giren eserler belirlendi. Türkiye çapmda düzenlenen yanşmayı kazananlar, 27 Ocak Cumartesi günü Akmerkez'de düzenlenen törenle Global One Genel Müdürü Çağatay Özdoğru'dan ödüllerini aldılar. Katılan tasanmlar arasından seçılen 40 eserin bulunduğu sergi de Akmerkez'de açıldı. Afiş yanşmasında birinciliği kazanan Mimar Sinan Ünıversitesi Güzel Sanatlar Grafik Tasanm Bölümü'nden Gözdem Yıldınm 1 milyar TL'lik ödülü ve başan ödüllennı kazanan Mimar Sınan Ünıversitesi Grafik Tasanm Bölümü'nden Cem Kara ve Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü'nden llknur Dedeoğlu ise 5OO'er milyon TL'lik çeklerini Çağatay Özdoğru'dan aldılar. Umut Çocuklan Derneği Başkanı Yusuf Kulca, yanşmada dereceye giren eser sahiplerine ve projeye katkıda bulunanlara teşekkür plaketi verdi. BUGÜJN • BABYLON'da saat 18.30 ve 20.30'da Özgür Erkekli ve Zeynep Efear ErkekB'nin oynadıklan 'Şehu- Uykuda' adh oyun sergılenecek. (292 73 68) • X\RIK ZAFER TUNAYA KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 16.00'da Profesör Tevfık İsmailov'un yönetimındekı 'Türk Dünyası Sinemasımn Ortak Konu ve Motifleri' konulu açık orurum ızlenebilir. (317 77 00) • CEMAL REŞtr REY'de Mutiu Torun, Osman ZiyagiL V'olkan Vılmaz ve Ferruh Arkm, 'Barok Devirdeki Musikimiz' adh bir konser verecek. (232 98 30) M GÖÇERLER FOTOĞRAF KULÜBÜ'nde saat 19.30'da Hafîze Kaynarca ile 'Amatör Fotoğrafçüann Konu Sıkınası Var mı? Bir Örnek: Kapınun Önü' adh bir söyleşi gerçekleşecek. (414 44 74) • MUDO-MAÇKA SANAT GALERİSİ'nde saat 17.00 de Adnan Çoker ve Yalçm Sadak'ın konuşmacı olarak katüacaklan 'Adnan Çoker Sanaü ve EksikBurçlar Sergisi' konulu dialı söyleşi ızlenebilir. (240 80 23)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle