23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 OCAK 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMÎ / ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 ŞÎRKETLERDEN • GOLDAŞ, uluslararası yanşmalarda ödûl alan ürûnlerini sergiledL Toplam sigorta değeri 120 bin dolar olan 11 ürün, tasanmlanyla beğeni topladı. • DOĞADAN, Çin ve Japon Kültûrü'nûn geleneksel içeceği yeşil çayı, çay tiryakilerinin beğenisine sundu. Doğal yeşil çay, 20 süzen poşetlik ambalajıyla marketlerden ve bakkallardan ı almabilecek. • ERICSSON tarafindan Avrapa pazanna sunulan, Bhıetooth kablosuz kulakhk mikrofon seti önümüzdcki günlerde Türldye'de de piyasaya sunulâcak. Bluetooth ile 10 metre uzakhğa kadar kablosuz görüşme yapılabiliyor. • THE MARMARA Istanbul, sömestr tatili paketi hazırladı. Pek çok aktivitenin olduğu paketin fiyatı, 3 gece kişi başına 250 dolar. • SUBARU '• Impreza,'Yıhn OtomobiU Özel Ödülü'nü kazandı. Bu ödüle, değişimle biıükte artan konforu ve yol hâkimiyeti ile layık görüldü. • TOYOTASA teknisyenleri Ortadoğu üçûncüsü oldu. Ekip, Bahreyn'de düzenlenen '9.Ortadoğu Teknisyenler Beceri Yanşması'nda boya ve kaporta kategorilerinde mücadele etmişti. • YAPI KREDt LEASING, çabşanlannm çocuklannı kaynaşürmak amacıyla The Children's Center AnaokuhTnda bir parti düzenledi. Partiden elde edilen gelir The ChüdretTs Center tarafindan Çocuk Esirgeme Kurumu Bahçelievler Çocuk YuvasTna devredildL • MAVİ JEANS, 2000- 2001 yılı sonbahar-kış koleksiyonu'nda yüzde 40'a varan indirim başlattı. îndirim, ilkbahar-yaz koleksiyonu vitrine girene kadar devam edecek. • SIEMtNS.bulaşık makinesi, çamaşır makinesi ve buzdolabı alan müşterilerine 55 ekran televizyon armağan ediyor. Düzenlenen kampanyada peşin fiyatma 6 takshte uygulanıyor. 15 ülkenin tanm bakanlan yeni politikalan belirlemek üzere bir araya geldiler AETnin gündemi deli danaI Arkadaslar,sanırım tanm polıtikasını V yeniden gcizden geçirmek gerekıyor/ • BSE'nin, AB üyesi 15 ülkeye maliyetinin çok fazla olduğu ileri sürülüyor. Deli dana hastalığının giderek yayılması, tanm bakanlarıru ortak tanm politikasını yeniden gözden geçirmeye zorluyor. Ortak tanm politikası, birliğin bütçesinin yüzde 45'ini oluşturuyor. Ekonomi Servisi - Avrupa Birliği (AB) tanm bakanlan, dün "deti dana" hastalığı karşısında bir araya gelerek AB'nin sığır endüsrrisini yeniden yapılandırmak için görüşmelere başladılar. Kamuoyunda "deli dana" olarak bilinen BSE (bovine spongiform encephalopathy) hastalığına karşı 30 aydan büyük sığırlann test edilmesi karan sonrasında imha edilen binlerce sığınn Kıta Avrupası'nda karmaşaya neden olduğu bildirilirken AB'li tanm bakanlannm çiftçilere mali yardımda bulunmak üzere çeşitli kararlar alabilecekleri belirtiliyor. AB'ye maliyetinin büyük olduğu büdîrilen deli dana hastalığının, üye ülkeler Kullanım değerini yitlren madeni 5 binlikler dolaşımdan kaldırılıyor 5 binlikler yoluıı sonundaEkonomi Servisi - Bir za- manlar cüzdanlann en de- ğerli bölümünde özenle sak- lanan banknotlar, bir süre sonra yurttaşın "Yolda gör- sem dönüp ahnanı" diyece- ği duruma düşüyor. Alım de- ğeri gitgide azalan banknot- lar önce madenileşerek, cüz- danlardan ceplere doğruyo- la devam ediyor. Resmen dolaşıtndan kal- dınlmasa da bir süredir kul- lanım değerini kaybeden 5 binlikler de artık yolun sonu- na geldi. 1 Şubat 2001 tari- hinden itibaren madeni 5 bin lıralar dolaşımdan kaldınlı- yor. Yurttaşlar 5 bin lirahk banknotlarla ilk olarak 1981 yılında tanıştı. 1981 yılında yaklaşık 45.5 dolarlık değe- re sahip olan 5 bin lirahk banknot, bugünkü değerle yaklaşık 30.5 milyon liralık alım gücüne sahipti. 1981 yı- lında yaklaşık 3 adet 5 bin li- ralık banknotla 1 cumhuriyet 5000 Liranın Dolar Karşısında Değeri Yıl 1$=TL 5000 TL=$ 37,8$ 7,42$ 2,7$ 1,7$ 0,35$ 0,13$ 1981 132 TL 1985 673 TL 1988 1.800 TL 1990 2.876 TL 1993 14.061TL 1994 37.477 TL Yıl 1$=TL 5000 TL=$ 1995 1996 1997 56.872 TL 108.000TL 140.000 TL 1998 264.000 TL 1999 426.000 TL 2000 594.000 TL 0,08$ 0,046$ 0,035$ 0,0189$ 0,0117$ 0,0084$ 5000 Lira ile ne alınabiliyordu? • Ankara-Istanbul arasında uçakla yotauluk etme ımkanı *^» sağlayabılıyordu. • 333 ekmek, 100 paket kısa maltepe veya 10 adet büyükratoalınabiliyordu. • 25 yıl çalışan 1. dereceden bir memur emeklisının maaşı 5 adet 5.000 liralık banknotla ödenırken, 8 adet 5.000 liralık banknotla «^r~-s 1 buzdolabı almak mümkun oluyordu. Î .' • i\ m -* • 3 desfe (1 deste 100 adet) 5.000 liralık banknot ,,^ ~A^ (1.500.000lıra)Ankara'nın ortahallısemtiennden """"/ * Emek'te bir daıre alınabiliyordu. • 1981 yılbaşının buyuk ıkramıyesı olan 10.000.000 * lırada 20 deste 5.000 liralık ile ödenebilıyordu. altını alma imkânı olan yurt- taş, 5 bin liralık banknotlar dolaşımdan kalkarken aynı altın için 395 adet banknot vermek zorunda kalıyordu. 1981 yılının yılbaşı büyük ikramiyesi olan 10 miryon li- ra, 20 deste 5 binlikle öde- nirken, 1994 yılının yılbaşı büyük ikramiyesinin (40 milyar lira) ödenmesi için ise artık 80 bin deste 5 bin li- ralık banknota ihtiyaç duyu- luyordu. 1994 yılı ocak ayın- da 5 bin liralık banknot do- laşımdan kaldınlırken, de- ğeri de enflasyon karşısında sürekli buharlaşarak 16.8 cente (yaklaşık 112 bin lira) kadar gerilemişti. Bir çiklet parası 1995 yılında dolaşıma gi- ren madeni 5 bin liralığın o günkü değeri 11 sent (73 bin 700 lira) düzeyinde idi. Banknotu ile 198l'de Anka- ra-lstanbul arasında uçakla seyahat edebilen vatandaş, artık yeni çıkan 5 bin liralık madeni para ile ancak bir çiklet alabiliyordu. Madeni 5 binlikler, bir yıl boyunca yalnız Mal Sandık- lan ile Merkez Bankası ve Ziraat Bankası şubelerinde kabul edilecek ve değiştirile- bilecek. Bu arada, 10 bin li- ralık madeni paralar da 15 Aralık 2001 tarihinden itiba- ren dolaşımdan kalkacak. arasmda görüş aynlıklanna neden olduğu söyleniyor. Tanm bakanlarmın deli dana hastalığı için ekstra bütçe ayırmalannın zor olduğuna işaret edilirken şimdiye kadar bu soruna yönelik AB'nin 2001 yılı bütçesinden 1 milyar Euro'nun aynldığı ifade edildi. Bu arada, AB'de son verilere göre, et fıyatlannm yüzde 20 orarunda düştüğü dile getirildi. FAOuyarmışfa Birleşrniş Milletler Gıda ve Tanm Örgütü (FAO), geçen cuma, BSE hastalığmın tüm dünyaya yayılabileceği uyansmda bulunmuş ve hükümetleri önlem ahnaya çağırmıştı. Bilim adamlan, hayvanlardaki BSE hastalığı ile insanlann beyinlennde tahribata yol açan VCJD (variant creutzfeldt-jakob) hastalığı arasında bağlantı kurmuştu. Hastalık sadece îngiltere'de 85 kişinin yaşanuna mal ohnuştu. FAO'nun açıklamasında, bilimsel adı Bovine Spongiform Enkhefalopati olan ve kısaca BSE diye anılan deli dana hastalığıyla tüm ülkelerin ilgilenmesi ve önlemler alması gerektiği belirtildi. Dünya Gıda ve Tanm Örgütü yetkilileri, dün deli dana hastalığı konusunda Batı Avrupa ülkelerinin yanı sıra Ortadoğu, Doğu Avrupa, Kuzey Afhka ülkeleriyle Hindistan'ın yüksek riske sahip olduklannı açıklamıştı. Bu ülkelerin, îngiltere gibi deli dana hastalığının olduğu ülkelerden hayvan gıdası için önemli miktarda et ve kemik ürünleri ithal ettikleri belirtihnişti. Maoş dengesizlikleri ve tanm sektörünün acilgereksinmeleri için komison oluşturuldu BakanlarKuruluy nda ekonomi ele alındı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Bakanlar Kurulu, bir hafta aradan sonra dün BaşbakanBü- lent Ecevh başkanlığın- datoplanarak güncel ko- nuları değerlendirdı. Toplantıda, tanm sek- törü ile kamu çalışanla- nnın maaşlan arasında- ki dengesizliğin gideri- lebilmesi için komisyon oluşturuldu. Kurul, ga- zetelere ilan ve- rerekLPG'yeya- pılan zamlann rekabet koşulla- nnı ağırlaştırdı- ğını belirten Ege'li seramik üreticileri için de gerekli önlemle- rin alınmasını kararlaş- tırdı. Bakanlar Kuru- lu'nun açılışında Tanm ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, hayvancılık, tavukçuluk ve gübre kullanımındaki sorunlarla ilgili bilgi verdi. Gökalp, 2 milyon kişiyi istihdam eden 1.5 milyar dolarlık tanm sektörünün krizde oldu- ğunu dile getirdi. Gö- kalp krizin giderilmesi amacıyla 15 milyon do- larlık acil destek kredisi istedi. Gökalp, gübre sektöründeki yolsuzluk- lan da kunıl üyelerine anlattı. Toplantıda, tanm sektöründe kullanılacak kaynak için ilgili bakan- lann da katılımıyla bir • Bakanlar Kurulu toplantı günü, Meclis'in çabşma günleri dikkate ahnarak değiştirildi. Kurul toplantılannın bundan sonra pazartesi günleri yapılması kararlaştınldı. komisyon oluşturulma- sı kararlaştınldı. Devlet Bakanı Yüksel Yalova. Tekel'in özelleş- tirilmesi konusunda ku- rula bilgi verdi. Bazı ba- kanlar TEKEL'in özel- leştirilmesi nedeniyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki tütün üreticilerinin zor duruma düşeceğini dile getirerek bunun için ön- lem alınmasını istedi. Bakanlar Kurulu'nda TEKEL'in özelleştiril- mesine ilişkin sunuşun ardından karamame Başbakan, Başbakan Yardımcılan ve ilgili ba- kanın imzasına açıldı. Karamame, mülkiyet devrini engelleyen TE- KEL yasasmda- ki hüküm dikka- te alınarak hazır- landı. Hüküme- tin 2000 Aralık ayında memur maaşlanndaki dengesizliği gi- dermek amacıy- la aldığı Yetki Yasası kapsamında çıkanlması düşünülen karamame de henüz bir sonuca ulaştı- nlamadı. Bakanlar Ku- rulu'nda memur maaş- lanndaki iyileştirme için kaynak bulmak amacıy- la bir komisyon oluştu- ruldu. Seramik sektörü LPG mağduru Ş rin istekleri de ele almdı. Tûrkiye'ııin en çok LPG tûketen ülkeler arasına yerleşmesiy- le art arda gden yüksek oranlı zamlar LPG'yi üretiminde kullanan fabrikalan güç du- rumda bırakü. BSrim maliyet içinde enerji payının çok \ ükselmesinden şikâyet eden fab- rikalar, Türtdye'de doğalgaz kullananlarla rekabet edemedikleri ve "kepenk indirmek" zorunda kaldıklan gerekçesiyle hükümetin kapısını çalıyor. LPG kullanan seramik fab- rikalannın sahipleri, temeti "vergi muafiyetine" dayanan diğer önerilerini de söz verdi- ğj hakk uygulamayan hükümetin bu tutumu üzerine Başbakan Bûknt Ecevit'e "açık mektup" yazarak "fabrikalaruun kapanmasının kaçuulmaz" olduğunu beürttiler. Adana'ınn A'sı, Kayseri'nin K'si Ekonomi Servisi - Türk bankacılık sektörünün öncü kuruluşlanndan Akbank, 53'üncü kuruluş yıldönü- münü kutluyor. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Çuku- rova'mn pamuğunu işleyip bir teks- til sanayii kurmak için mali bir kuru- luşun desteğini sağlamayı hedefle- yen 83 kişinin, Adana'da 30 Ocak 1948 tarihinde kurduğu Akbank, ge- çen 53 yıllık sürede sayısız ilke im- zaattı. Akbank, kârlılık, özkaynak ve ak- tif büyüklüğü balommdan sektörde ilk sıralarda bulunuyor. Uluslararası derecelendirme kuru- luşlanndan Moody's ve Fitch IB- CA'dan şimdiye kadar bir Türk ban- kasına verilen en yüksekreyting not- lannı alan Akbank, 2000 yılında pi- yasaya çıkardığı e-kart, AKWAP, Bi- reysel ve Ticari Intemet Şubesi gibi yüksek teknolojik ürünlerinden son- ra bu yıl da Yönetim Kunılu Başka- nı Erol Sabancı ve Genel Müdiir Za- fer Kurtul'un liderliğinde yenilikle- rini devam ettirmeyi planlıyor. Adana'nın A'sı ve Kayseri'nin K harfinin birleşmesinden oluşan Ak- bank, 5.7 milyon lira sermaye ile ku- ruluşunun ardından, 1954 yılında ge- nel müdürlüğünü Istanbul'a taşıya- rak önemli bir sıçrama yaptı. Bankanın kayıtlı sermayesi geçen yıl 1.2 katrilyon liraya, ödenmiş ser- mayesi de 500 trilyon liraya yüksel- tildi. Geçen yılın ilk 9 aymda 386 trilyon lira brüt kâr, 259 trilyon lira net kâr elde etti. İŞÇİNİN EVRENtNDEN ŞÜKRAN SONER Yamuk Hindistan depremi ile ilgili haberter, gelişmeler sade- ce belleğirnizden silmeye çahştığımız acılı anılanmızı ta- zelemiyor. Medyamızın da attını çızdiği gibi, bizdeyaşa- nanlann yinelenmesi gibi bir şeyler yaşanıyor. Depremin ilk aşamasında bağlantının kesilmesi ile olayın boyutlannın anlaşılamamasından başlayan, top- rak altında kalmış olanlaria ilgili sayılann bılınememesi- ne kadar.her şey bir kâbus filmin tekrarianması gibi ya- şanıyor. Deprem yakın şiddetlerde başka ülkelerde de yaşa- nıyor. Ya yapılaşmanın, nufus yoğunluğunun olmadığı en yoksul en geri ülkeler, bölgeler, ya da gelişmış ntıfus yo- ğunluğu olsa da yapılaşması sağlam sanayi ülkelerinde yaşandığı için, Türkiye ve Hindistan'ı vurduğu gibi vur- muyor. Türkiye ve Hindistan'da deprem sonrası yaşanılanla- n birbirine benzetirken bunun bir sonuç olduğunu dü- şünüp, belki de altını çizmemiz ve ders almamız gere- ken benzeşmeler, demokrasinin yamukluğu, ınsan hak- lannda, gelir dağılımı, eğrtım, sağlık olanaklannda yok- sunluk, kuraldışılığın egemen olduğu düzen üzerine ol- malı değil mı? Hindistan bir yanı ile Doğu uygariıklanna kaynaklık yapmış, muhteşem bir ülke. Dünyayı yönlendirmiş fel- sefi akımlar, Gandi gibi insanlık ve banşın simgesi lider- ler yetiştirmiş. Hint demokrasisinin tarihı en eskılere da- yanıyor. Ama biçimsel, temelden yamuk bir demokrasi. Dünyada sınıflar ayınmının en acımasız kurallaria yaşan- dığı bir ülke. Çoğunluk çok yoksul olmak üzere, akJİ al- maz bir gelir uçurumu, kural dışılık egemen. Doğal afet- lerde ölecek insanı çok. Millı gelirinin çok duşük olma- sına karşın, sürünmeye alıştınlmış toplum düzeninde, nükleer araştırmalar için bile kaynak aynlabiliyor. - Gerçek şu ki ingılızler ve Hintlilerin yüzyıllar süren iliş- kileri, Ingilizlerie Hintlilerin yaşam koşullannda biryakın- laşma anlamına hiç ama hiç gelmiyor. ingiltere'de dahi gerçek anlamından çok uzakta kalsa bile, bireylerin ın- san haklan, demokrasıyi kullanabılmelen ile doğrudan ilişkili, kurallan insandan yana işletılebilen demokratik düzenle, yamuk demokratik düzenler arasındaki uçu- rum, yaşama dair her sonuçta kendini gösteriyor. Tabii ki belirieyici ekonomik gelişmişlık, dünya ekonomi pas- tasından alınabilen pay ile, bunun ulke nüfusuna dağılı- mı olarak ölçülebiliyor. Hindistan'ın uygariıklartarihi, büyük nüfusu, dinamik- leri, Ingittere'nin egemen olduğu somürü düzeninde ara- daki uçurumu kapatmada pek bir işe yaramıyor. Elbette deprem yıkımı sonucu çok fazla benzese de Türkiye tüm dınamikleri ile Hındistan'dan çok farklı ko- numda. Deprem enkazlannda bile bu farklılık gözle gö- rünüyor. Her şeyden önce Türkıye'nin çok yoksul, eği- timsiz, en temel ınsan haklanndan yararianamayan nu- fusu, Hindistan kadar büyük değil. Sömürge olma gibi bir geçmişi yok. Tam tersi uzun bir çokuş donemıne, üre- tim temelıne dayanmamasına karşın imparatorluktan gelmiş olmanın birikımleri var. En önemlisi de Cumhuri- yet kazanımlan, birikimi.. Tabii ki en modem sanayileşmeyi kuralsz düzende ya- par, deprem bölgesinde deprem riskini hesaplamadan yapılaşırsanız, yaptığınız fabnkalar, evler ne kadar çağ- daş, zengın görünumlü olsalar da çökuyor, ınsanlan öl- dürüyoriar. Yamuk olmayan bir demokrasıde, vurgun, rant adına, deprem bölgesinde depreme dayanıksız ya- pılaşmalar olmaz. Buna toplumsal örgütlenme ızın ver- mez. Denetim işler, kuralsız yapılaşma gerçekleşemez. Yüzümüzü ne yana çevireceğiz? Demokrasi adına nasıl bir duzeni gelıştreceğiz? Kimi umutlu gelişmeler yanında, pek çok yamuk çar- pık gelışme bırlıkte yaşanıyor. Deprem sonrası, deprem- de yaşadıklanmızın nedenleri üzerinde bir bir hesapla- şabilecek bılgılı, uzman kadrolann, meslek örgütlerinin varlığı, bütün neden ve sonuç ilişkılerinın kamuoyu önun- de ortaya konabilmesi umut verici. Çıkar, yağma duze- ni adına her şeyın eskısı gibi yurirtulmeye çalışılması ıç karartıcı. Bir çatışma, çelişkı yumağıdır ki, çözülemiyor. Belirleyicilik ne yana doğru olacak? Orada en etkili odak noktalanndaki eğılımler çok onemlı değil mi? Ömeğın hukümet, ıktıdar geleceğinı tehdıt altında gor- düğü, yeni bir seçımden korktuğu ıçın, ıstıkrar adına, as- la demokratik kaygılarla bir ilışkısı olmaksızın, kımı ana- yasa değışikliklen ile kamuoyunun önune geldi. 12 Ey- lül'ün yasaklı anayasası üzennde anlamlı bir çaba gös- terme zahmetine katlanmadan, sıkışıklığına çare olarak, FP'yi kapatmayı durdurabilecek, bir de Cumhurbaşka- nı'nın yolunu kesebilecek değışiklık metınlenni hazırla- dı. Hukuk ve demokrasi açısından sadece art nıyetlı de- ğil, sakıncalı metinlere karşı yargı bağımsızlığına muda- hale edilen Anayasa Mahkemesı yargıçlan bu ışe karşı çıkınca da geri dönülmek zorunda kalındı. Sonra da "Sı- zin konuşma hakkmızyok, yargı tarafsızlığını, sessizliği- ni bozuyorsunuz"gibisinden bir kamuoyu oluşturması ile bildik yoldayürünmek isteniyor. Turkiye'de güç odak- lannın çıkar ilişkılerine göre bir yamuk demokrasıyi ku- njmlaştırmak üzere içerden ve dışardan el bıriiği veril- miş. Bu ülkenin dinamiklen de her şeye rağmen bir yer- lerden bu yamukluğa direniyorlar. Çıkar adına depreme dayanıksız bınada suç ortaklığı ile demokrasi gerektırdiğı için değil, partı çıkarlan adına anayasa değışiklığı arasında ozde hıçbir fark yok. Ikisi de kuralsız, demokrasıyi yamuklaştırmak oluyor. sukransonera yahoo.com Miktar henüz belli değil Nemalar şubat ayında ödeniyor ANKARA (AA)-Ka- muoyunda "Zorunlu Tasarruf Hesabr ola- rakbilinen Çahşanlann Tasarrufa Teşvik Hesa- bı (ÇTTH) kapsamın- da, şubat ayında nema ödemesi yapılmasma ilişkin Yüksek Planla- ma Kurulu (YPK) ka- ran tamamlandı. Ancak aralık ayı için ödenecek nema miktan bu ay so- nunda belirlenecek. Nema ödemesinin şubat ayında yapılabil- mesine yönelik YPK karannın Hazine Müs- teşarlığı'na iletilmesi bekleniyor. 2000 yılı aralık ayına ait nema oranı, ocak ayı sonu iti- banyla belirlenebildiği için, ödenecek nema miktan, bu ay sonunda ortaya çıkacak. Geçen yıl şubat ayın- da, hesap kapsamında bulunan yaklaşık 7.6 milyon kişiye toplam 503 trilyon lira nema ödemesi yapılmıştı. Ça- hşanlar, 1998'de toplam 140trilyon lira, 1999'da da 281 trilyon lira nema almıştı. YPK karan çer- çevesinde bu yıl, hak sahiplerine 11. nema ödemesi yapılacak. 4447 sayılı îşsizlik Sigortası Kanunu ile 1 Haziran 2000'den itiba- ren tasarruf kesintileri ile de\ let-işveren katkı- lan durdurulmuştu. He- sapta biriken para, YPK'nin belirlediği esaslar dahilinde Hazi- ne tarafindan değerlen- dirilmeye devam edili- yor. Hesaba para girişi olmaması ve iç borçlan- ma faızlerindeki düşüş nedeniyle çahşanlann nematutannın olumsuz etkilenmesi bekleniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle