Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 OCAK 2001 CUMA
HABERLER
HADEP'ten ÎHD'ye kadar toplumun her kesiminden suikasta tepki yağdı
Bu kurşımlar lıeıHiııize• Diyarbakır Emniyet Müdürû
Gaffar Okkan ve 5 polis memurunun
şehit edilmesi toplumun her
kesimi tarafindan sert bir dille
kınandı. Halkla kaynaşmış
bir emniyet müdürünün hedef
seçilmesinin demokrasiye, banşa ve
laikliğe karşı saldın olduğu
vurgulandı.
Cenaze töreninden notlar
Ofke, hüzün
tedirgiıılik
hâkiıiKİi
• Sağlığında Okkan, övgü kadar yergi
de almıştı. Onu 'işin şovuna' kaçmakla
suçlayanlar olmuştu.
Haber Merkezi - Diyarbakır
Emniyet Mûdûrii Gaffar Okkan
ve 5 polis memurunun katledil-
mesi, toplumun her kesimince
sert bir dille kınandı. Açıklama-
larda Hizbullah terör örgütü la-
netlenirken saldınnın "demok-
rasiye, banşa, laikliğe, hukukun
üstünlüğüneveinsanhaklanna"
yönelik olduğu vurgulandı.
TBMM Genel Kurulu'nda,
birleşimi yöneten TBMM Baş-
kanvekili Murat Sökmenoğlu,
saldınyı kınayan bir büdin okur-
ken şehitler için dûzenlenen tö-
ren nedeniyle de Meclis çalışma-
lanna bir süre ara verildi.
TBMM Içişleri Komisyo-
nu'nun DYP'li üyeleri, polise
dönük saldınlann "tek kaynak-
tan emir alan farkh örgûtier ta-
rafindan, demokraayi askrya al-
mak amacıyla düzenlendiğini"
savundular. Eski Emniyet Genel
Müdürû, DYP Antalya Millerve-
kili Kemal Çefik, Okkan için
kendi döneminde Tempra marka
zırhlı bir araç tahsis edildiğini,
ancak eski model bu aracın pek-
çok kentteki benzerleri gibi kul-
lamlamaz durumda olduğunu
bildirdi. Son eylemin Istan-
bul'daki saldınlarla bağlantüı ol-
H i z b u l l a h ' ı n b e v n i A b â i i a z i ı T o n ç , ö f g ö J ö n k i i i n m e y e n s t r a t e j i s i a i « n U t i f o r
rUSUIXAJvî
Dehşetin boyutu
biHnenden farklı
RUŞENÇAKIR
Yıllar boyu Güney-
doğu'ya, halka şefkat-
le yanaşacak bürokrat-
lann gönderilmesi ge-
rektiği söylendi durdu.
Kimileri çocuklarla
top oynadı, kimileri
bayram günlerinde es-
nafa çiçek veya şeker
dağıttı. Ama bunlann
hemen hemen hiçbiri
inandıncı olmadı. Her
geçen gün "müşfikbü-
rokratlar" bir masal
kahramanına dönüş-
müştü.
Diyarbakır'da dün
yapılan cenaze töreni
Gaffar Okanın, tam
da o yıllardır beklenen
"beyaz atfa prens" ol-
duğunu gösterdi. Bu
devletin geçmişte yap-
tığı, yapmaya çalıştığı
"halk devtetinin yanın-
da" merasimlerine hiç
mi hiç benzemiyordu.
Nitekim HEP Diyarba-
kır 11 Başkanı Vedat
Aydın'ın cenaze töre-
ninden beri şehrin böy-
le önemli bir gösteriye
tanık olmadığı yorum-
lan yapıldı. Halbuki
sağlığında Okkan öv-
gü kadar, belki de da-
ha fazla yergi de almış-
tı. Örneğin onu "işin
şovuna kaçmakla"
suçlayanlar vardı. Her
neyse, ağlayan, "Gaf-
far'a kalkan eller kınl-
sın" diye slogan atan,
"YastayK" diye dükkâ-
nmı kapatan, taksisinin
camına onun resmini
asan, evlerinin balkon-
lanndan cenazeleri al-
kışlayan binlerce Di-
yarbalarh, GafFar Ok-
kan'ın haklı çıktığınm,
ne denli büyük bir iş
başarmış olduğunun
kanıtıydı.
Gaffar Okkan'ın
Hizbullah'a karşı yü-
rüttüğü mücadelede,
özellikle ilk yıllarda ne
zorluklar çektiği bilini-
yor. Bir yandan kendi
memurlanmn, örgütü
çökertmek için gere-
kirse camilerde de
operasyon yapılması
gerektiğine kafalan
pek basmıyordu. Ayn-
ca Ankara da Hizbul-
lah'ın, Okkan'ın elde
ettiği istihbaratlarda
resmedildiği kadar cid-
di, etkili ve tehlikeli bir
örgüt olduğuna uzun
bir süre inanmakta zor-
luk çekti.
Aynca, bölge halkı-
mn çoğunluğu da bir
şekilde devletle irtibat-
landırdığı "faiM meç-
huller"in yine devlet
tarafından durdurul-
masını, hatta geçmiş-
tekilerin de aydınlatıl-
masmı pek beklemi-
yordu. Dahası Hizbul-
lah'tan korkuyordu.
Çünkü 1990 başlann-
da Hizbullah, bölgede-
ki önemli kent merkez-
lerinde PKK'yi ve
yanlılannı büyük ölçü-
de sindirmiş, ardından
rakip Islamcı Menzil
grubunu neredeyse or-
tadan kaldırmış, bütün
bu süreç içinde de dev-
letten pek bir baskı
görmemişti.
Okkan, işte bu cen-
dereyi kırdı. Önce so-
kak denetimini ele ge-
çirip cinayetlerin önü-
nü aldı. Ardından Hiz-
bullah'a yönelik ope-
rasyonlar yaparak hal-
km devlete bakışını de-
ğiştirdi. Bütün bunlan
yaparken sürekli hal-
kın arasma girdi. Hem
onlardan birrgibiydi,
hem de şıklıgı, hal ve
davranışlanyla onlar-
dan farklıydı.
Dün Diyarbakır'da
öfke, hüzün, tedirgin-
lik hâkimdi. Önceki
günkü suikast ve dün-
kü cenaze töreni, Gü-
neydoğu'da artık yep-
yeni bir dönemin, bir
sürecin başladığımn
işaretçıleri oldu.
Diyarbakır'da Hizhullah V örgüûeyen Hact Bayanakgizlenmek için kadtn hlığında dolaştı
Kara çarşaflı terörist
Sudanla bırlıkte yakaianan 5 mılıtan hla/ıg. Mardtn ve BingöPc gönderild
Hjzhıılliilı'ııı şûra üyesi sorguya
rH t/hulkıh ordusu' mun^ctı politikacıların bilgisi/iigini bdgcliyor
[Devlet sııııfta kal
Ecevit Siiah alımında
hukuksuzluk yapılmıstır
»^v * , C-,^-^-
. ' - . -••,- irİMiı »-.- JK'
™, ^_^, *v» *s**««fcî
Cumhuriyet 10 yüdır uyanyordu
atçı basınm görmezden gektiği örgütk ilgili geüşmeler yüzlerce kez Cumhuriyet'in manşetine taşındL Cum-
hurrvet'in 30 Ocak 2000 tarihli sayısında Hizbullah'ın üst düzey sonımlulanndan Haa Bayaacık'ın gizlen-
mek için kara çarşaf giydiğine dfikkat çekilmişti. 4 Şubat 1997 günûnün manşetinde ise örgütün nasıl geiiş-
tiği, "Hizbullah Ordusu" başüğr.la duyurulmuştu. 19 Şubat 2000'deki haberde ise 3 yıl önceki yaym annn-
sablarak "Devlet smıfta kaldı" dcnilmişti. 2 Kasun 2000'de yayımlanan bir haberimizde de örgütün Diyar-
bakır Emniyet Müdürû Gaffar Okkan'ı hedef seçtiğine dikkat çekümişti.
Oiyarbakır Emniyet Müdürû Caffar Okkan 15 Ocak'ta Cumhuriyet'e konusmustu
6
Devlet yaptı iıııajı kırıldı9
MAHMUTORAL
DhARRAKIR - Diyarba-
kır'da dün silahlı saldın so-
nucu 5 meslektaşıyla birlik-
te yaşamını yitiren Emniyet
Müdürû Afi Gaffar Okkan,
son röportajım 15 Ocak'ta
Cumhuriyet'le yapmıştı.
Okkan, Hizbullah'ın Türkiye
gündemine oturduğu ve Hû-
seyin Velio^u'nun öldürüJdü-
gü 17 Ocak 2000 Beykoz
operasyonundan sonra şeri-
atçı örgütü değerlen-
dirdi. Okkan, Hizbul-
lah'ın henüz bitmedi-
ğini, kimlikleri belir-
lenen 26 tetikçiyi ya-
kalamak için operas-
yonlann sürdürüldü-
ğünü söylemişti. Aii
Gaffar Okkan, sorula-
nmızı şöyle yanıtla-
mıştı:
- Hüseyin Veüoğ-
hı'nun öİdürüldüğü
tstanbul Beykoz ope-
ras^onunun üzerin-
den tam 1 yd geçrL Bu süre
icerisinde \iirt geneünde sor-
gulanıpvahşiceökhjrülenin-
sanlann toprak altmda çürü-
müş cesetleri He karşılaşûk.
Hizbullah operasyonlannı
değerlendirir misiniz?
Okkan -17 Ocak'ta Hüse-
yin Velioğlu'nun öldürühne-
siyle birlikte Hizbullah vah-
şeti de ülke gündemini uzun
süre işgal etti. Ağırhklı ola-
rak Diyarbakır ve bölgenin
diğer illerinde sürdürülen
operasyonlarda çok sayıda
örgüt üyesi ve tetikçisi yaka-
landı. Bu şahıslann itiraflan
ve yapılan soruşturmalann
ardından Diyarbakır'da Hiz-
bullah tarafından işlendiği
belirlenen tam 150 siyasal
faili mechul cinayet aydınla-
tıldı. 1999 yılında aydınlatı-
lan faili meçhul cinayetlerle
birlikte Diyarbakır'da aydın-
laülan cinayet sayısı 182'ye
yükseldi.
Faili meçhul cinayetlerin
çözülmesinin devlet açısın-
dan önemi şöyle: Önceleri
Hizbullah tarafından işlenen
sflah da ele geçtrikü Bu, ör-
gütün çöküşüyada birüğian-
Okkan - Hizbullah'a yapı-
lan yoğun operasyonlarda ör-
güt çok önemli darbeler aldı.
Ancak Hizbullah ve onunla
birhkte devam eden şeriatçı
tehdit bitti demenin henüz
mümkün ohnadığına dikkat
çekmek gerekir. Hizbullah'a
yönelik operasyonlar hız
kesmeden sürecek. Bundan
böyle en önemü hedefimiz,
Bir grup terorisın
silahlı saldınsı
sonucu 6 güvenlik
görevlisi şehit oldu.
cinayetler, ortahktaki puslu
hava nedeniyle devlet yapü
şeklinde lanse ediliyordu.
Bunu büyük ölçüde PKK
ve Hizbullah yayıyordu. Hiz-
bullah kendi işlediği cinayet-
leri devlete mal ederken tazi-
ye evlerinde propaganda ya-
pıyor, orada bulunan insanla-
ra devleti karalıyordu. Ancak
operasyonlar sonrasında an-
laşıldı ki bu cinayetler devlet
tarafindan işlenmiyor. Artık
bu çevrelerin elinde 'devlet
yapü' argümanı kalmadı.
- Peki, yapılan operasyon-
laıia çoksayıda militanla bir-
likte sempatizan, hatta ağn-
önceki gün açıkladığımız 26
kişilik tetikçi listesinin ele
geçirilmesidir. Bu kişilerin
tespit edilmiş ohnası bizim
için oldukça önemli.
- HizboDah'a otan dış des-
teksürüyormu?
Okkan - Hizbullah'ın için-
de yer alanlarkendilerini hiç-
bir zaman 'Hizbullah' olarak
adlandırmıyor ve 'cemaat'
şeklinde lanse ediyor.
Burada şu ortaya çıkıyor:
Iran başta olmak üzeredış ül-
kelerin bölge ile ilgili emel-
leri beliriyor.
Bakmışlar ki bir grup var
ve bunlar kullanılmaya açık;
desteği vermişler, eğitmişler,
adına 'Hizbullah' demışler
ve kullanmaya, yönlendir-
meye başlamışlar.
-BölgedeveözenikleDiyar-
bakır'da terör örgütierinin
taban buhnasma oianak sağ-
layan tophımsai koşuflar ha-
len geçerti mi?
Okkan - Hizbullah ve P-
KK'nin bölgede taban bul-
masının en önemli nedenle-
rinden biri cahillik. Ekono-
mik yoksunluk içinde olan
bölge insanı geçmişte
propagandalardan etki-
lenerek çok rahat bu tür
örgütlerin saflanna katı-
lıyordu. Örgütün eline
düşen adam da örgütün
kendine para verdiğini
sanıyor.
- Hizbullah, son za-
manlarda eykmleri ya
da sempatizan ve müi-
tanlan için beDi bir deği-
şUdikyohınuseçtinıi?
Okkan - Hizbullah
operasyonlan sırasında
ele geçirilen militanlann
üzerlerinden standart olarak
'1 Kalaşnikor, 1 tabanca ve 3
ded bombası' çıkıyor.
Bu, örgütün uzun bir süre-
dir militanlanna pohsle, gü-
venlik güçleriyle çaüşın tah-
matı verdiğini ortaya koyu-
yor.
- Yeni Bder hakkmda açık-
iama yapabüir misiniz?
Okkan - Hüseyin Velioğ-
lu'nun öldürülmesinin ardın-
dan yeni lider* ona yakmlığı
ile bilinen Isa AHsoy ve şim-
di Avrupa'da, büyük ihtimal-
le de Almanya'da yaşıyor.
duğunu savunan Çelik, "2 eyiem,
farkh örgüüer de görünse birbi-
rine benzeyen e> lemlerdir. Tek
bir kaynaktan emir aldıklan gö-
rülûyor" dedi.
DYP Genel Başkam Tansu
ÇiDer de saldınyı kınayarak Tür-
kiye'nin terörün üstesinden gele-
cek güçte olduğunu söyledi.
TBMM Milli Eğitim Komis-
yonu'nda söz alan milletvekille-
ri de 6 polisin şehit edihnesini
kınadılar. Komisyonda söz alan
FP'li Lütfı Doğanm "Bütün se-
mavidinlerdeinsanöldürmeken
büyük suçtur" demesi üzerine
Komisyon Başkanı Abdurrah-
man Küçük. "Sadecc sema\i din-
lerde değiL bütün dinlerde suç-
tur" dedi. Milli Eğitim Bakaru
Metin Bostancıoğlu da, "Hele
Hizbullah adı amnda cinayet iş-
lemek daha büyük bir suçtur"
diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal yaptiğı yazıh açıklamada
suıkastı şiddetle kınayarak "Bu
ve benzeri olaylar poKsimizin gö-
rev şevldni azaltmayacak, artb-
racaknr" dedi.
Türkiye Insan Haklan Derne-
ği (TÎHAK) Başkanı NevzatHel-
vaa, olayı kınadıklannı bildirdi.
HADEP'ten tanama
Diyarbakır'daki saldınyı HA-
DEP de kınadı. Yapılan yazıh
açıklamada, saldınnın özlemi
duyulan huzur ortamuıa geçişi
engelleyici nitelikte olduğu ve
insanhkla bağdaşmayacağı dile
getirildi.
Türk Tabipleri Birliği Merkez
Konseyi de yaptiğı açıklamada,
şıddetin ve şiddet eğilimlerinin
öne çıkmasından derin bir kaygı
duyulduğunu kaydetti. ADD Ge-
nel Başkanı Hahi İbrahim Şahin
yaptiğı açıklamada, Okkan ve ar-
kadaşlannın uğradıklan hain sal-
dmnın yeni bir dinsel terör oldu-
ğunu belirtti. TOBB Yönetim
Kurulu adına Yönetim Kurulu
Başkanı Fuat Miras tarafından
yapılan açıklamada, "Terörist
canüerin, en lasa zamanda yaka-
ianacaklanna olan inancunız
tamdır" denildi.
Işçi Partisi'nden yapılan açık-
lamada olayın Batı'mn Türki-
ye'ye karşı yüriittüğü saldınnın
yeni bir cephesi olduğu savunul-
du. DÎSK Genel Başkanı Süley-
man ÇelebL saldınnın aslında
tüm topluma yapıldığını belirte-
rek, olayın Üğur Mumcu'nun
katledildiği günyapıldığına dik-
kat çekti. Türk-ış Yönetim Ku-
rulu adına yapılan açıklamada,
"Sorumlulann Türkh e'deki hu-
zur ortamuıa gölgedüşürmek is-
teyenler olduğu, fakat huzur ve
banş düşmanlaruun amaçlanna
ulaşamayacakian" ıfade edıldi.
Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneği Genel Başkanı Türkan
Saylan da tüm terör örgütlerini
ve onlara destek verenleri lanet-
leyerek," Devlet vemiDet olarak,
dürüsthlk, ilkeülik ve hukukun
üstünlüğü çerçevesinde, her bda-
dan kurtulacağunıza inanıyo-
ruz" dedi.
Sivil Toplum Kuruluşlan Bir-
liği (STKB) adma görüşlerini
açıklayan Haşmet Atahan
"Kimdengeörsegelsin,hangige-
rekçeye dayanduıhrsa dayandı-
nkuı, bu saknnlarla yaraolan te-
rör, ülkemizin ve halkımiTin ç>
karianna göz diken, bağnnsızn-
ğmuza,demokrasimizc kasteden
iç ve dış düşmanlann işlerini ko-
laylaşüran cmayeüerdir" diye
konuştu. IÜ Rektörlüğü Yöne-
tim Kurulu adına yapılan açıkla-
mada saldınnın ulusal bütünlü-
ğümüze, laik demokratik Cum-
huriyet'e yapıldığı belırtilerek kı-
nandı.
Djyarbalar'dan tepkiler
HADEP Diyarbakır ll örgü-
tünden yapılan yazıh açıklama-
da bazı çevrelerin bir süredir
özellikle Diyarbakır'da geliş-
mekte olan toplumsal banş, hoş-
görü ve huzur ortamından rahat-
sız olduklan ve iklimi bozmaya
yönelik çahştıklan belirtildi. Ok-
kan'a yapılan saldırının bu ça-
balann devamı niteliğinde oldu-
ğu ifade edilen açıklamada,
"Sakhnyla hedeflenen Türki-
ye'nin demokratik geleceğim sa-
bote etmektir" denildi.
Insan Haklan Derneği Diyar-
bakır Şubesi, Diyarbakır-Bat-
man-Siirt Tabipler Odası Odası
ve Güneydoğu Gazeteciler Ce-
miyeti tarafindan yapılan yazılı
açıklamalarda da saldın kınandı.
BtRBAKIMA
SERVER TANtLLÎ
Gelecek, 0 Dosfluktadır...
Bu, son yıllann bir modası: Tarihe mal olmuş olay-
lan parlamentolara getirip oya sunmak! Başta gelen
konu da, 1915'te Doğu Anadolu'da ortaya çıkmış
olaylar.
Bir de bunun çalkantılarını yaşıyoruz...
Biz, korkunç bir savaş ortamında ve yurdun en
hassas bir bölgesinde olan biteni, Türk'ün de Ernıe-
ninin de paylaştığı acılar, çok büyük acılar olarak ka-
bul ederiz. Ermeniler ise, konuya, onlara karşı işlen-
miş bir "soykınm* olarak bakarlar.
Günümüzde olsa, üstüne yürüyüp, pariamentolar
da dahil lanetlemeye gitmek mümkün. Ama geçmtş
biryüzyılın başlannda yer almış bir olay hakkında hü-
küm verecek olan, olsa olsa tarih ve tarihçi. Çünkü
eldeki kanıtlan hassas bir terazide tartıp değ@rien-
direbilecek olan, yalnız onlardır.
Parlamentolann ne yetkisi var, ne de görevleridir.
Binbir politik eğilimin cirit attığı böylesı yerlere, bu
türkonulan getirmek, üstelik onlan sulandırmak, da-
hası soysuzlaşmaya götürmekten başka bir sonuç
verebilir mi?
Nitekim, "soykınm" kavramı, daha şimdiden bu
yoldadır.
Ama gelin de anlatın! " •
•
Fransız Millet Meclisi, 18 Ocak'ta, tek birsatırdaı
ibaret bir Ermeni "soy/onm/'yasası kabul etti: "Fran-
sa, 1915 soykınmını açıkça kabul eder." Daha önce
Italyan Parlamentosu, Rus Duması, Belçika Sena-
tosu ve Avrupa Parlamentosu da bu yolda karariar
almışlardı. Son günlerde Ingiltere'de de kıpırtılargö-
rülüyor; onu, başka Avrupa ülkeleri de izleyebilir.
Bir süre bunlar olacaktır.
Sonunda iş, asıl varması gereken yere, yani tari-
hin mahkemesinin önüne gelecektir. O güne değin
de, tutkular cirit atacak, bilinçaltında yatan ifritler bi-
linçüstüne çıkacak, kinler bileylenecek, belki yeni
düşmanlıklara yollar açılacaktır.
Kaygılanmaz olur musunuz? ^ '
Böylece, sağduyulu insanlara düşen, bu çığın ön-
lemektir.
Olan bitene hiçbir tepkide bulunmayalım anlamı-
na gelmez bu: Soğukkanlılığı, hele hele ağırbaşlılığı
elden bırakmadan tepkilerimiz de olmalı. Siyasal ze-
minde bir mücadele başlamıştır; bizim tepkilerimiz
de siyasal ve diplomatik olacak. Karşı çıkbğımız re-
jimlerin ülkesindeki halkı irkiltmemeye ise, özellikle
dikkat etmeliyiz.
Önemli olan, geleceği kurtarmaktır.
Bu ise, ince ve uzun bir yoldur. O yolda da, baş-
kalanndan önce bizi bekleyen görevler var: Arşivle-
ri kesin olarak açmak ve dünyanın en saygın tarih-
çilerini bir araya getirmek, onlann sesini dünyaya
duyurmak, başta geliyor. Korkmadan, çekinmeden
bunu yapmalıyız. Tersi, kuşkulan üstümüzde topla-
maya götürür, götürüyor da.
Bir başka önemli konu da, bizzat Ermenistan'la
ilişkilerimizdir. Bir iki ufak parantez bir yana, birbiri-
ne kapalı sınııiann arkasında bekleşen iki halk duru-
mundayız. Bu kapılar niye açılmaz ve Ermeni dost-
lanmızla istediğimiz gibi niçin kucaklaşamayız? Üs-
telik komşuyuz, ama birbirine gidip gelmeyen, iliş-
kileri kopuk komşuluk olur mu? Azerilefie ffrflk anp
sıra Ermenilere gelince somurtmak da neden?
Biri "kardeş halk"sa, öteki değil mi?
Robert Koçaryan'ın "şahin"yönetimine karşı ka-
zanacağımız bir halk ögesi de olmaz olur mu? Ka-
palı sınıriann ardında sıkışıp kalmış birkaç milyonluk
bir halkın, Ermeni "diyaspora "sının tuzu kuru takı-
mının yaptıklanndan pek hoşnut olduğunu da sana-
bilir miyiz?
Yoluna konacak ekonomik ilişkilerin getireceği çok
şey var. Ona kültürel ilişkileri de eklemelisiniz. Çağ-
daş Ermenistan'ın, örneğin çok zengin bir edebiya-
tı olduğunu duyanz. Kimlerdir şairteri ve kaç roman
çevrilmiştir dilimize? Hele o kültürde bizim tarih ve
edebiyatımız üstüne yapılanlar?
Birini biz söyleyelim: Ünlü şairimiz Fuzulî üstüne
en ciddi ve kapsamlı araştırmanın -hem de üç cilt-
lik!- bir Ermeni bilginin kaleminden çıktığını bilryor
muydunuz? Bu Ermenice eserin Türkçeye çevirisi
ise, biidiğimiz kadanyla yoktur.
Uzatmayalım, yapacak çok şey var.
Hele hele uluslan birbirine yaklaştırmada, kinleri
yok edip düşmanlıklan silmede, sanat ve edebrya-
tın oynayacağı rolü savsaklamayalım. Bu konuda
Kültür Bakanlığı kadar, sivil kuruluşlanmız/n, onlann
yanı sıra yayıncılanmızın bir şeyleri başlatmalannın
zamanıdır. 21. yüzyıl, Türk - Ermeni dostluğunun te-
mellerinin -sarsılmamacasına- atıldığı bir yüzyıl ol-
malı.
Gelecek, o dostluktadır...
Cüvenlik tedbirleri arttırıldı
Emniyet'ten intihar
saldınsı uyansı
tstanbul Haber Ser-
visi - îstanbul Terörle
Mücadele Şube Mü-
dürlüğü'nce ilçe emni-
yet müdürlüklerine
gönderilen 'Güvenlik
Tedbirleri' başlıklı
broşürde, silahlı saldı-
n ve intihar eylemleri-
ne karşı tedbir alınma-
sı istendi.
Broşürde, bir süre
önce cezaevlerine ya-
pılan müdahalede ha-
yatım kaybedenlerin
intikamını ahnak ama-
cıyla terör örgütlerinin,
özellikle metropollerde
silahlı saldın, intihar ve
fedai türü eylemlere
başladığı ve bu şekilde
güvenlik güçlerinin
yıpratılmaya çalışıldı-
ğı kaydedildi.
Saldınlann genellik-
le öldürme, bombala-
ma ve soygun şeklinde
olduğuna ve terör ör-
gütlerinin silahlı ey-
lemlerini şehirlerde
genellikle sabah 06.00
-09.00 saatleri ile ak-
şam 17.00-22.00 saat-
leri arasında gerçek-
leştirdiklerine dikkat
çekildi.
Broşürde, güvenlik
görevlilerinin göreve
gidiş ve ikametgâha
dönüşlerinde aynı gü-
zergâhlann kullanıl-
mamasma büyük özen
göstermeleri gerektiği
bildirildi.
Kaliteli hizmet anlayışı ile
28 Ocak 2001 saat 13.00'te açılıyor.
Fazlı ve Haşim BAHADIR
Oto Sanayi Sitesi Çelik Sok. 57/C
4. Levent/İSTANBUL
0 212 - 270 19 05 - 279 73 46