Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Imtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmeni:
Ibrahim Yıldız #5001111-
lu Müdür: Fikret İlkiz
# Haber Merkezı Müdü-
Hakan Kararu:
tstıhbarat Cengiz Ydduım # Ekonomı Özlem Ynzak
• Kultur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir
\ ücclman O Makaleler Sami Karaören 0 Dıızcltme.
Abdullah \ azıcı • Fotograt Erdoğan Köseoğhı • Bügı-
Belge Edibe Buğra • "ı un Haberlerı Mebmet Faraç
0 A\rupa Temsılcısı Güray Öz
Yayın Kurulu İlhan Selçnk
(Başkan), Orhan Erinç,
Hikmet Çetinkaya, Şükran
Soner, tbrahim Vıküz, Orhan
Bursalı, Mustafa Balbay,
Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Atatürk Bulvan Ncv
125,Kat-4,Bakanlıklar-AnkaraTel'4195020(7hat), Faks-
4195027 • îzmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya Blv
1352S 23Tel 4411220, Faks 4419117• AdanaTemsılcısı
Çedn Yiğenoğlu, tnonü Cd 119 S No 1 Kat 1, Tel 363
12 11, Faks 363 12 15
Müessese Müdüriı İ stün
Akmen 0 Koordınatör
Ahmet Korulsao 0
Muhasebe Btilent Yener
0Idare Hüseyin Gıirer
0 Satış Fazilet Kuza
MEDYA C: • Yönrtim Knr
Başkanı - Genel Mûdür Cill
Erduran 9 Koordmatur R<
Işıtman 0 Genel MudurYardımc
Sevda Çoban Tel 514 07 5
51 ı95SU-5118460-61 Faks 5H8-
Yayımlı>an >e Basan: "ten! Gun Haber Ajansı. Basın le \ a> ıncılık A Ş
Türkocagı Cad 39 41 Ca|dloğlu 34134 Istanbul PK. 246 - Sukccv 14435 Istanbul
Tel (0212151205 05(20 hall
Fak^ (0:12)51385 95 www cumhunyet com.tr 15OCAK2001 tmsak:5.47 Güneş: 7.20 Öğle: 12.21 îkindı: 14.45 Akşam: 17.08 Yatsı: 18.3
3.4 milyon yrilık
iskelet
• ADDİS ABABA (AA) -
Etiyopya'da, ınsanın
evrimıne ilişkin
çalışmalara ışık
tutabılecek, 3.4 milyon
yıllık bir insansı
iskeletınin parçalan
bulundu. Arizona
Üniversitesi'nden
paleoantropolog
Zeresenay Alemseged,
çocuk insansıya aıt alt
çene ve iyi konınmuş
iskelet parçası
bulduklannı açıkladı.
Alemseged, iskeletin
muhtemelenWyi korunan
en eski genç insansı-
kalıntısı olduğunu,
buluşun, bilinen en eski
insansı kalıntılanyla daha
sonraki dönemlere aıt
insansılar arasındaki
boşlugu doldurabileceğini
belirtti.
'Yasaklı' köyler
• T R A B Z O N ( A A ) -
Rize'nın Pazar ilçesine
bağlı Elmalı köyüne
seyyar satıcıların girişı
köy ihtiyar heyetı
tarafindan yasaklandı.
Elmalı Köyü Muhtan
Selahattin Keskin,
köylerinde yaz aylannda
yaîdaşık 1500 kışınin
yaşadığını belırterek,
"Kışın nüfusumuz 150
kişiye kadar düşüyor.
Köyde kalanlann çoğu da
ihtiyar ınsanlar. Bu
insanlar köye gelen
seyyar satıcılardan
rahatsız. Köyümüzde
birçok hırsızlık olayı
yaşandı. Bunun üzerine
böyle bir karar aldık"
dedi.
Tdefonla cinsel
• İSTANBLL(AA)-
Türkiye Aile Sağlığı ve
Planlaması Vakfı (TAP)
ile Eczacıbaşı Okey
Kondomlan ışbırliğinde,
geçen mayıs ayında
başlatılan ücretsiz "Alo
Okey Cinsel Sağlık Bilgi
Hattı"ndan, bugüne kadar
danışmanlık hizmeti
alanlann yüzde 74'ünü
erkekler oluşturdu. "0212
257 59 75" numaralı hartı
• arayanlardan, isteyenler
ücretsiz danışmanlık
hizmeti alarak
problemlerine göre
gerekli uzmanlara
yönlendiriliyor
antik
kenti
• GAZİANTEP (AA) -
GAP Bölge Kalkınma
ldaresi Başkanı Dr. Olcay,
Ünver, Gaziantep'in Nizip
ilçesinde, Fırat Nehri
kıyısında bulunan
Zeugma antik kentınde
2001 yılında yapılacak
çalışmalann
planlamasınm 1 ay
ıçensinde belli olacağını
umduklannı söyledi. Dr.
Ünver, Zeugma antik
kentındeki kazılarda,
ABD'de yerleşik ve kâr
amacı gütmeyen bir vakıf
olan Packard Humanities
Institute (PHI) ile 7
Haziran 2000 tarihinde
imzaladıklanm hatırlattı.
Manyas Gölü
• BANDIRMA(AA)-
Çevre sorunlan nedeniyle
yok olma tehdidiyle karşı
karşıya bulunan Manyas
Gölü ve Kuş Cenneti'ni
kurtarmak amacıyla
"Manyas Gölü 5 Yıllık
Plan Taslağı" hazırlandı.
Çevre Bakanlığı, Orman
Bakanlığı ve Ankara
Üniversitesi tarafindan
ortaklaşa hazırlanan
taslak, Avrupa'daki sulak
alanlann korunmasına
ilişkm RAMSAR
sözleşmesi gereği
gerçekleştiriliyor. Çevre
Bakanlığı Çevre Daire
Başkanı Osman Erdem,
Proje taslağuıda
öngörülen çalışmalann,
Avrupa Komisyonu'nun
vereceği 108 bin 902 euro
nakdi ve Türkiye
Cumhuriyeti
Hükümeti'nin aktaracağı
108 bin 902 euro ayni
yardımla toplam 217 bin
811 euro ile
gerçekleştirileceğini
belirtti?
6-17 yaş arasındaki çocuklarm her konuda düşüncelerini açıklamalan için mektup kampanyası başlatıld
Çocıddar seshnduyııruyorFİGENATALAY
6-17 yaşındaki rûm çocuk ve gençler!
Alın elinize kâğidınızı, kaleminizi ve yaz-
maya başlayın. îçinizden ne geliyorsa
onu yazın. Ister okulunuzda yaşadığmız
olumsuzluklan yazın, istertelevizyonda-
ki şiddeti. Sonra da sakın "olmuş mu?"
diye annenize babanıza göstermeyin. Ko-
yun bir zarfa, postalayın. Bakarsmız bu
kez sesinizi duyan çıkar...
Seslerini en az duyurabilen kesim olan
çocuk ve gençlerin kendi yaşamlan ve Tür-
kiye hakkmda düşündüklerini yazmala-
n amacıyla "Benim de Sesim var-Sesimi
Duyun"kampanyası 22 Aralık tarihinde
başlatıldı. îlk mektup, evlerde evcil hay-
van beslenmesine yasak getirilmemesı-
ni isteyen 12 yaşındaki bir kız çocuğun-
dan geldi. îkinci ve üçüncü mektuplarda
• 22 Aralık'ta başlayan "Benim de Sesim Var-Sesimi Duyun" başlıklı kampanya çerçevesinde toplanan
mektuplar 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile 19 Mayıs Atatürk"ü Anma Gençlik ve Spor
Bayramı öncesinde kamuoyuna ve Başbakanlık'a sunulacak. Projenin amacı, dolaysız bir şekilde çocuğîın ve
gencin sesini duyurmasuu sağlamak.
ise konu eğitim ve insan haklanydı.
Istanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji
Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Serdar
M. Değirmencioğm. yürütücüsü olduğu
projeye neden gerek duyduklannı şöyle
anlattı:
' 'Çocuklar birey sayılmıyor'
"Bu ülkede demokrasi çokiyi işlemiyor.
Sesler duyurulamıyor. Eğitim kurumla-
nnda, üniversitelerde öğrenciler yeni ye-
ni hocalannı değerlendirmeye başlıyor.
Çocuk ve gençler ise sesleri en az duyu-
lanlar. Çocuklarm birey yerine konulma-
sı pek yaygm değfl. Bu projeyle gerçekleş-
tirmck istcdiğimiz, mümkün olduğunca
dolaysız bir biçimde çocuğun ve gencin se-
sini duyurmak. Oy atamayan, ancak gö-
rüşlerini yazabilecek 6-17 yaş grubunda-
ki bireyler, bu proje aracıhğrv la görüşle-
rini aktarma olanağı bulabüecekler. Ço-
cuk ve gençlerin görüşlerini aktarabildik-
leri kanallann çok kısıtlı olduğu ya da var
oünadığı göz önüne ahnriığmHa bu proje-
nin önemli bir işlevi yerine getireceği ra-
hathkla söylenebifir."
"Benim de Sesim Var- Sesimi Duyun"
adlı projeyle şu amaçlann gerçekleştiril-
mesi hedefleniyor:
"- Üköğretim çağmdaki çocuklar ve or-
taöğretim çağmdaki gençlerin önemli bul-
duklan konulardaki görüşlerinin araşü-
nlması ve kamuoyuna aktanlması.
- Çocuk ve gençlerin önemli buldukla-
n konulardaki görüşlerini aktarmalan,
kendi etkinliklerini görebilmelerini sağla-
yacak. Bu yolla çocukve gençlerin yazma-
ya. düşünmeye ve görüşlerini paylaşma-
ya teşvik ediimeleri ve kendilerine daha
çok güvenmeleri sağtanacak."
Çocuklardan gelen mektuplar, 23 Ni-
san Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayra-
mı öncesinde, gençlerden gelen mektup-
lar da 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Genç-
lik ve Spor Bayramı öncesinde kitapçık
olarak kamuoyuna ve Başbakanlık'a s
nulacak.
Kaülım yollan
Projenin ınternetteki site adresı www,
simiduyun. org. Kampanyaya, bu adrı
te bulunan mektup formu ve gerekli b<
luklar doldurularak katılınabilecek. Tc
lanacak yaş, semt, okul adı gibi bilgi
proje ekıbi dışmda kimseye açık olma?
cak. Kampanyaya internet sitesini kul
narak katılmak istemeyen ya da katıln
yanlar ıçin iki ayn seçenek bulunuy
Elektronik posta yazarak katılmak is
yenler, yazdıklan mektuplan benimde
simvar&sesimknıyun.org adresine gönı
rebılecekler. Isteyenler de mektuplan
Benim de Sesim Var. Sesimi Duyun, I
gi Üniversitesi, Istanbul adresine p<
talayabilecekler.
ÇeviriServisi-Charlie'ninMeleklerirılmrvleadın-
dansıksıkbahsettirenDrwBarr>more'uııyaşaını
nrnnalarla dolu. 25 yaşındaki aktris, dışandan ba-
kıkuğuıda göriikn mudu ve güter jiizlü genç kadın imajınnı alunda birçok ûzücü şeyi gizlryor. Yedi yaşmdayken
rol afcnğı E.T filmiyle ünlenen Barnmore, 12 yaşında kokainle taruşrruş. 14'ünde suç işleyen çocuklarm konul-
duğu bir rehabilitasyon merkezine gönderilen Barrymore, 16 yaşmdav'ken annesryle tamamen ilişkisini kopar-
rruş. 19 >aşuıa hem ev1enme\i hem de boşanmayı sığdıran güzel viJdız geçen yıl 1970'lerin ünlü dizisi Charlie'nin
Melekleri'nin fllm versiyonunda o> namak üzere teküf alana kadar üıiş ve çıkışlar yaşanuş hayatında. Kungfu nu-
maralan ve başanlı oyunuyla takdir gören ve para kazanan Barrymore, bu fDmle şansı yakaladığnu düşünüyor.
Türkiye'nin ilk modern sanatlar müzesi kuruluyor
Tren hângarlanndan ıııüze
ANKARA(Cumhuri-
yet Bûrosu) - Kültür Ba-
kanlığı, Türkiye'nin ilk
ve en büyük modern sa-
natlar müzesini kurmaya
hazırlanıyor.
Eski tren hangarlan-
nın mimari özellikleri
korunarak yeniden dü-
zenlenmesiyle yaşama
geçirilecek olan müze-
de tıyatro ve opera gibi
sahne sanatlan da ger-
çekleştirilebilecek.
Alınan bilgiye göre,
Adliye Sarayı'nın arka-
sında bulunan eski tren
hangarlan Modern Sa-
natlar Müzesi olarak dü-
zenlenecek. Türkiye'nin
bu alanda ilk ve en bü-
yük müzesi olacak bina-
nın projelerini mimar
Cengiz Bektaşhazırladı
Istanbul Kültür \e Sanat
Vakfınm (IKSV) daha
önce Istanbul'da benzer
bir müze kuımak üzere
başlattığı girişımler so-
nuçsuz kalmıştı.
Proje kapsamuida Ad-
lıye Sarayı'nın arkasın-
daki 4 büyük tren hanga-
nnın birleştirilmesi ve
mimari özelliklerine do-
kunulmadan yeniden dü-
zenlenmesi planlanıyor.
Kültür Bakanlığı'nca ya-
pımına bu yıl başlana-
cak olan müzenin, spon-
sorluk kurumunun da
devreye sokulmasıyla 1
yıl içinde bitirilmesı dü-
şünülüyor.
AlmanNefesli
ÇalgdarBeşlisi'nde
birTürkkm
İZMİR (AA) - Iz-
mir'de Goethe Institut
ve Îzmır Devlet Opera
ve Balesi işbirliği ile bir
konser verecek Nefesh
Çalgılar Beşlisi'nde, bir
Türk kızı bulunuyor. Al-
man Lisesi'nde okuyan
Merve Kazokoğlu, ileri-
de Türkiye'nin en iyi
klarnet sanatçısı ohna
yolunda.
Istanbul'da yaşayan
18 yaşındaki Merve Ka-
zokoğlu, 6 yaşından be-
ri müzikle ilgilendiğini
ve ilk olarak piyano çal-
maya başladığını, 1993
yılında konservatuvar
sınavına girdikten son-
ra klarnet çalmayı tercıh
ettiğini söyledi. Bir dö-
nem Bilkent Üniversite-
sı'nde görev yapan
Fransız sanatçısı Alain
Boeglin'den ders aldığı-
nı belırten Kazokoğlu,
hocasınm daha sonra
Pans'e gıttiğinı, zaman
zaman Türkiye 'ye ge-
lerek kendısinı çalıştır-
dığını ve Almanya'da
yapılan "GençlerMüzik
Yapıyor" yarışmasına
hazırladığını anlattı.
Söz konusu yanşma-
ya 3 yıldır katıldığını
ifade eden genç sanat-
çı, geçen yıl klarnet da-
lında bırinci olduğunu
kaydetti.
Nefesli Çalgılar Beş-
lisi, İZDOB Elhamra
Salonu'nda bu akşam
saat 20.00'de konser ve-
recek. Merve Kazokoğlu 6 yaşından beri müzikle ügileniyor.
Cözde tatil mekânı
Alman turistler
Türkiye'yi seçti
Çeviri Servisi - Alman
Bunte dergisinin son sa-
yısında yayrmlanan bir
röportajda, Türkiye 'nin.
"geçirdiği çalkanüh bir
dönemden sonrayeniden
gûvenli birtatil ûlkesi ha-
iine geldiği" vurgulandı.
'Öcalan krizi' olarak ni-
telenen çalkantılı döne-
min sona ermesıyle
geçen yıl Türkiye"ye ge-
len Alman turist sayısın-
da patlama yaşandığı ha-
nrlanlan röportajda 2001
yazının daha da iyi geçe-
ceği belırtildı. AJman tu-
rizm devı TU1'nın yöne-
tıcilerinden Volker Böttc-
her ile yapılan röportaj-
da şu anda 2001 yazı ıçin
en çok talep gören ülke-
nin Türkiye olduğuna
dikkat çekildi.
Böttcher, Türkiye'de
Öcalan krizi, Mısır'da te-
rör ve Kosova'da yaşa-
nanlardan dolayı Akde-
niz turizminin bir süre
etkilendiğini. özellikle
Ispanya'nın bir dönem
çok rağbet gördüğünü,
ancak knz bölgelerinde
durumun normale dön-
düğünü söylüyor tspan-
ya'dakı Mayorka Ada-
sı'nın bu sezon da Al-
manlar'ın 'fa^ori adası'
olarak kalacağını belirten
Böttcher, bu yıl Türkı-
ye'nın geçen yıl olduğu
gıbı gözde tatil mekânla-
n arasına gıreceğını söy-
lüyor.
e-posta : tan (a prizma. net tr
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
'Ithal Malı' Demokrasi
İpliği sonradan pazara çıkanlar, elbette hatırlamak
bile istemeyecektır, ama; 'kökü dışarda olmak'
'Soğuk Savaş'ın geriiimli yıilannda, bir 'ihânet-i va-
taniye' suçlamasıydı: kibarca 'dışarda'diye vasıf-
landınlan 'kök' aslında, 'Moskova'da sayılıyordu;
dolayısıyla, yurdunuza değil, 'ecnebi'ye -hatta
'düşman'a- 'hizmetediyordunuz'; bundan daha bü-
yük Vafan ihâneti' olabilir mi? Şişıne şişine, bağı-
raçağıra suçlamayı yapan da -kı bunlar 'milliyet-
çiliği' kimseye vermeyenlerdi-; manalı bir tebes-
sümle, centilmence 'karalayan' da -ki bunlar, 'Ser-
bestPazar Ekonomisi' yandaşı, 'alafranga'libe-
rallerdi-; 'dışardakı kökten', düpedüz yabancı bir
devletle işbirliğini kast etmişlerdi.
Nedeni belli: Sosyalizm, Marks/Engels döne-
minden itibaren, hep 'Enfemasyona/'lerie çalış-
mıştır; Komünist Manifestosu'nun, ünlü parola-
sını herkes bilir "Zincirlerinizden başka kaybe-
decek şeyiniz yoktur, bütün dünya işçileri bir-
leşiniz!"; yâni Sosyalizm, sorunu 'küresel' koy-
muş, bir bakıma Burjuvazi/işçi sınrh çelişkisinin;
giderek, Metropol/Sömürge, ya da Zalim/Maz-
lum, çelişkisinin 'üstüne' çıkacağını öngörüyor;
hangi ülkeden olursa olsun, ışçilerin 'küresel' çı-
kan aynı; şu halde, 'küresel Burjuvazi'ye karşı ola-
cak!
'Soğuk Savaş' liberali ile milliyetçisinin, Vafa-
na ihanet' addettiği 'görüntü' budur; ne var ki, ikı
önemli, -Biri son derece vahim- noktayı, hiç hesa-
ba katmıyor. Peki, neymiş o iki nokta? Biraz tartı-
şalım mı, dersiniz?
Asıl 'enternasyonaP liberal!..
Once şu önemli tesbit! Sosyalizm'de 'Entemas-
yona/'fikri, durduğu yerde fllizlenip, etrafı sar-
mamıştır ki!..
Teknolojik, dolayısıyla askeri üstünlük sâyesin-
de, Batı Avrupa ülkeleri XVII.yy'dan başlayarak,
yeryüzünün öteki ülkelerini 'sömürgeleştirmişler~
di'; elbette, Batı Avrupa ülkelerinde, o toplumla-
nn beliıii kesimlerı, bu 'marifeti' başanyor: liberal
kapitalizmi, Emperyalizme dönüşturen -önce ti-
caret, sonra sanayi- burjuvazisi! Burjuvazi, bil-
diğinizgibiBatı'da, ulus/devlet'inyaratıcısıama;
'Mazlum Ülkeler'in de, 'sömürücüsü'; Avrupa
kıtasında, IngiKere, Fransa, Almanya, Belçika,
Hollanda vs ulus ulusa savaşıyor ya, niçin; dün-
yanın geri kalanını kim somurecek diye! Burası hiç
unutulmayacak! Sosyalizm'in 'uluslararası' işbir-
liği'ni ('Enternasyonal') aradığı, -deyim uygun
düşerse-, 'küreselleştiği' yer, işte burasıdın
'Sermaye'nin 'milliyeti' yok, 'çıkarian' var; o
halde 'emeğin' de 'milliyeti' olmayacak, 'çıkar-
ian' olacak! Öyleyse sosyalizm durup dururken
değil, önce Burjuvazi 'küreselleştiği' için, işçi-
terin 'küreselleşmesini' ('Enternasyonal'ini) ön-
görmüş!
O ilk 'liberal küreselleşme'nin adına, 'Emper-
yalizm' denilmiştir; Marksizm'in büyüklerini yan-
lış çıkaran, sonuçlan da olmamış, değildir hani! En
başta, dünyayı soyan Batılı 'gelişmişler'in on-
lann sandığı üzere Emek/Sermaye, ya da Pro-
letarya/Burjuvazi çelişkisini; 'ulusal' düzeyde
çatşarak yaşasa da, 'küresel' düzeyde yaşa-
maya pek de heveskâr olmadığı gerçeği! Çün-
ku sömürgecı ulke ışçısının, sömürulen ulke ışçi-
sinden farkı büyük; hakikatte onun, 'zincirierin-
den başka kaybedecek şeyleri' de olmuş; o
yüzden, Sermaye'nin 'küreselleşmesi' gerçek-
leşebiliyon oysa emeğin küreselleşmesi -tesis
edilmiş dört 'Entemasyonal'e ve 'Üçüncü Dün-
ya' hareketi'ne rağmen- bir türlü oluşamıyor;
o kadar oluşamıyor ki, 1917 Ihtilâli, Avrupa Pro-
letaryası'nın, Rusya'daki Ihtilâl'e katılmasını, bey-
hude bekleyecektır: katılmaz, katılmamakla kalsa
iyi, 'enfemasyona/'ini de, ayn tutar.
Demek kı, Sosyalist'in 'kökünün d/şarda'lığı,
prensipte-yâni sözde- 'geçerli', uygulamada ger-
çekleşememiş (Bkz. Sultan Galiyef); buna karşı-
lık, liberal'in 'köküdışarda'\\ğ\, 'iktisadi vesiyasibir
hakikat'; o kadar hakikat ki. 'Soğuk Savaş' erte-
sinde, Yeni Dünya Düzeni'nin, iki ayağından bi-
risi olarak, 'resmen', ilan ediliyor: 'Küreselleşme!'.
Peki, ya Türkiye?
Vahim olan, besbelli 'öteki' nokta! 'Soğuk Sa-
vaş'ın 'alafranga' liberali, hele 'milliyetçisi';
'Sosyalist Sol'u topyekûn 'kökü dışarda' dolayı-
sıyla Vafan haini' sayarken; asıl kendisinin, nasıl
boğazına kadar boka battığının farkına varamıyor.
Vatanı, 'kızıl bolşevikler'den koruyayım der-
ken, gittikçe nasıl öbürtarafta, 'ulusallık'la 'kü-
reselliği' birbirine 'kanştrdığını'; her geçen gün
biraz daha, nasıl ülkesinin 'ulusal' çıkarlanna
değil, 'Liberal Entemasyonal'inin, yâni Çoku-
luslu Şirketler'in, 'çıkarlanna' hizmet ettiğini,
kavrayamıyor; o kadar kavrayamıyor ki, zaman-
la, merkezı planlı, kalkınma ekonomisi ve stratejik
hedefleri; laik ve cumhuriyetçi, ulusal öğretim ve
eğitimi; ulusal dış politikasının temelleri ve amaç-
lan; hem şekillerini değiştiriyorlar, hem metotlannı
ve mahiyetlerini! Farkında olarak olmayarak, 'Kü-
resel Sistem'in, plan ve programlannı uygulama-
ya geçiyorlar; hazin gerçek şu kı, 'Ulusal Savun-
ma' gibi handiyse 'can alıcı' alanlardabile, bu böy-
le: 'Kök' ne yazık ki, artık 'dışarda'dır; 'küresel'
çıkar da, 'ulusal' çıkann önüne geçmiş!
'Soğuk Savaş'ın 'sıcak' döneminde, 'Sistem'
bu 'geçiş'i, hemen daima 'darbeler've 'cuntalar"\a
yapmıştır: Pakistan'da, Iran'da, Türkiye'de, Yu-
nanistan'da; dahası, Atlantik'in ötesinde, Arjan-
tin'de, Brezilya'da, Şili'de, vd: üstelik, gerekçesi
daima, 'kökü dışarda'Vi solculuk olarak! Şimdi o
'Soğuk Savaş' bıttikten; daha doğrusu ve ger-
çeği,,/Soğuk Savaş'ın cephesi, artık 'ulusal
devletlere çevrildikten sonra; 'cunta' değil,
'darbe' hiç değil; 'Democracy Projecte' / 'De-
mokrasi Tasanmı'nı uygulamak, her bakımdan
tercihe şayan görülüyor SSCB'de, daha önce
Polonya' da (Solidamoşç), daha sonra Roman-
ya'da, Bulgaristan'da, Yugoslavya'da; ve niha-
yet Sırbistan'da olduğu gibi...
Ne? Ya Türkiye'de mi? O nasıl bir söz?
http://wvw.prizma.net.tr/AILHAN
http^/www.bilgryayınevi.com.tr/ailhan
Faks/0-212/26019 88