17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Imtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni: Ibrahim Yıldız #5001111- lu Müdür: Fikret İlkiz # Haber Merkezı Müdü- Hakan Kararu: tstıhbarat Cengiz Ydduım # Ekonomı Özlem Ynzak • Kultur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir \ ücclman O Makaleler Sami Karaören 0 Dıızcltme. Abdullah \ azıcı • Fotograt Erdoğan Köseoğhı • Bügı- Belge Edibe Buğra • "ı un Haberlerı Mebmet Faraç 0 A\rupa Temsılcısı Güray Öz Yayın Kurulu İlhan Selçnk (Başkan), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, tbrahim Vıküz, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Atatürk Bulvan Ncv 125,Kat-4,Bakanlıklar-AnkaraTel'4195020(7hat), Faks- 4195027 • îzmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya Blv 1352S 23Tel 4411220, Faks 4419117• AdanaTemsılcısı Çedn Yiğenoğlu, tnonü Cd 119 S No 1 Kat 1, Tel 363 12 11, Faks 363 12 15 Müessese Müdüriı İ stün Akmen 0 Koordınatör Ahmet Korulsao 0 Muhasebe Btilent Yener 0Idare Hüseyin Gıirer 0 Satış Fazilet Kuza MEDYA C: • Yönrtim Knr Başkanı - Genel Mûdür Cill Erduran 9 Koordmatur R< Işıtman 0 Genel MudurYardımc Sevda Çoban Tel 514 07 5 51 ı95SU-5118460-61 Faks 5H8- Yayımlı>an >e Basan: "ten! Gun Haber Ajansı. Basın le \ a> ıncılık A Ş Türkocagı Cad 39 41 Ca|dloğlu 34134 Istanbul PK. 246 - Sukccv 14435 Istanbul Tel (0212151205 05(20 hall Fak^ (0:12)51385 95 www cumhunyet com.tr 15OCAK2001 tmsak:5.47 Güneş: 7.20 Öğle: 12.21 îkindı: 14.45 Akşam: 17.08 Yatsı: 18.3 3.4 milyon yrilık iskelet • ADDİS ABABA (AA) - Etiyopya'da, ınsanın evrimıne ilişkin çalışmalara ışık tutabılecek, 3.4 milyon yıllık bir insansı iskeletınin parçalan bulundu. Arizona Üniversitesi'nden paleoantropolog Zeresenay Alemseged, çocuk insansıya aıt alt çene ve iyi konınmuş iskelet parçası bulduklannı açıkladı. Alemseged, iskeletin muhtemelenWyi korunan en eski genç insansı- kalıntısı olduğunu, buluşun, bilinen en eski insansı kalıntılanyla daha sonraki dönemlere aıt insansılar arasındaki boşlugu doldurabileceğini belirtti. 'Yasaklı' köyler • T R A B Z O N ( A A ) - Rize'nın Pazar ilçesine bağlı Elmalı köyüne seyyar satıcıların girişı köy ihtiyar heyetı tarafindan yasaklandı. Elmalı Köyü Muhtan Selahattin Keskin, köylerinde yaz aylannda yaîdaşık 1500 kışınin yaşadığını belırterek, "Kışın nüfusumuz 150 kişiye kadar düşüyor. Köyde kalanlann çoğu da ihtiyar ınsanlar. Bu insanlar köye gelen seyyar satıcılardan rahatsız. Köyümüzde birçok hırsızlık olayı yaşandı. Bunun üzerine böyle bir karar aldık" dedi. Tdefonla cinsel • İSTANBLL(AA)- Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı (TAP) ile Eczacıbaşı Okey Kondomlan ışbırliğinde, geçen mayıs ayında başlatılan ücretsiz "Alo Okey Cinsel Sağlık Bilgi Hattı"ndan, bugüne kadar danışmanlık hizmeti alanlann yüzde 74'ünü erkekler oluşturdu. "0212 257 59 75" numaralı hartı • arayanlardan, isteyenler ücretsiz danışmanlık hizmeti alarak problemlerine göre gerekli uzmanlara yönlendiriliyor antik kenti • GAZİANTEP (AA) - GAP Bölge Kalkınma ldaresi Başkanı Dr. Olcay, Ünver, Gaziantep'in Nizip ilçesinde, Fırat Nehri kıyısında bulunan Zeugma antik kentınde 2001 yılında yapılacak çalışmalann planlamasınm 1 ay ıçensinde belli olacağını umduklannı söyledi. Dr. Ünver, Zeugma antik kentındeki kazılarda, ABD'de yerleşik ve kâr amacı gütmeyen bir vakıf olan Packard Humanities Institute (PHI) ile 7 Haziran 2000 tarihinde imzaladıklanm hatırlattı. Manyas Gölü • BANDIRMA(AA)- Çevre sorunlan nedeniyle yok olma tehdidiyle karşı karşıya bulunan Manyas Gölü ve Kuş Cenneti'ni kurtarmak amacıyla "Manyas Gölü 5 Yıllık Plan Taslağı" hazırlandı. Çevre Bakanlığı, Orman Bakanlığı ve Ankara Üniversitesi tarafindan ortaklaşa hazırlanan taslak, Avrupa'daki sulak alanlann korunmasına ilişkm RAMSAR sözleşmesi gereği gerçekleştiriliyor. Çevre Bakanlığı Çevre Daire Başkanı Osman Erdem, Proje taslağuıda öngörülen çalışmalann, Avrupa Komisyonu'nun vereceği 108 bin 902 euro nakdi ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin aktaracağı 108 bin 902 euro ayni yardımla toplam 217 bin 811 euro ile gerçekleştirileceğini belirtti? 6-17 yaş arasındaki çocuklarm her konuda düşüncelerini açıklamalan için mektup kampanyası başlatıld Çocıddar seshnduyııruyorFİGENATALAY 6-17 yaşındaki rûm çocuk ve gençler! Alın elinize kâğidınızı, kaleminizi ve yaz- maya başlayın. îçinizden ne geliyorsa onu yazın. Ister okulunuzda yaşadığmız olumsuzluklan yazın, istertelevizyonda- ki şiddeti. Sonra da sakın "olmuş mu?" diye annenize babanıza göstermeyin. Ko- yun bir zarfa, postalayın. Bakarsmız bu kez sesinizi duyan çıkar... Seslerini en az duyurabilen kesim olan çocuk ve gençlerin kendi yaşamlan ve Tür- kiye hakkmda düşündüklerini yazmala- n amacıyla "Benim de Sesim var-Sesimi Duyun"kampanyası 22 Aralık tarihinde başlatıldı. îlk mektup, evlerde evcil hay- van beslenmesine yasak getirilmemesı- ni isteyen 12 yaşındaki bir kız çocuğun- dan geldi. îkinci ve üçüncü mektuplarda • 22 Aralık'ta başlayan "Benim de Sesim Var-Sesimi Duyun" başlıklı kampanya çerçevesinde toplanan mektuplar 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile 19 Mayıs Atatürk"ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı öncesinde kamuoyuna ve Başbakanlık'a sunulacak. Projenin amacı, dolaysız bir şekilde çocuğîın ve gencin sesini duyurmasuu sağlamak. ise konu eğitim ve insan haklanydı. Istanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Serdar M. Değirmencioğm. yürütücüsü olduğu projeye neden gerek duyduklannı şöyle anlattı: ' 'Çocuklar birey sayılmıyor' "Bu ülkede demokrasi çokiyi işlemiyor. Sesler duyurulamıyor. Eğitim kurumla- nnda, üniversitelerde öğrenciler yeni ye- ni hocalannı değerlendirmeye başlıyor. Çocuk ve gençler ise sesleri en az duyu- lanlar. Çocuklarm birey yerine konulma- sı pek yaygm değfl. Bu projeyle gerçekleş- tirmck istcdiğimiz, mümkün olduğunca dolaysız bir biçimde çocuğun ve gencin se- sini duyurmak. Oy atamayan, ancak gö- rüşlerini yazabilecek 6-17 yaş grubunda- ki bireyler, bu proje aracıhğrv la görüşle- rini aktarma olanağı bulabüecekler. Ço- cuk ve gençlerin görüşlerini aktarabildik- leri kanallann çok kısıtlı olduğu ya da var oünadığı göz önüne ahnriığmHa bu proje- nin önemli bir işlevi yerine getireceği ra- hathkla söylenebifir." "Benim de Sesim Var- Sesimi Duyun" adlı projeyle şu amaçlann gerçekleştiril- mesi hedefleniyor: "- Üköğretim çağmdaki çocuklar ve or- taöğretim çağmdaki gençlerin önemli bul- duklan konulardaki görüşlerinin araşü- nlması ve kamuoyuna aktanlması. - Çocuk ve gençlerin önemli buldukla- n konulardaki görüşlerini aktarmalan, kendi etkinliklerini görebilmelerini sağla- yacak. Bu yolla çocukve gençlerin yazma- ya. düşünmeye ve görüşlerini paylaşma- ya teşvik ediimeleri ve kendilerine daha çok güvenmeleri sağtanacak." Çocuklardan gelen mektuplar, 23 Ni- san Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayra- mı öncesinde, gençlerden gelen mektup- lar da 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Genç- lik ve Spor Bayramı öncesinde kitapçık olarak kamuoyuna ve Başbakanlık'a s nulacak. Kaülım yollan Projenin ınternetteki site adresı www, simiduyun. org. Kampanyaya, bu adrı te bulunan mektup formu ve gerekli b< luklar doldurularak katılınabilecek. Tc lanacak yaş, semt, okul adı gibi bilgi proje ekıbi dışmda kimseye açık olma? cak. Kampanyaya internet sitesini kul narak katılmak istemeyen ya da katıln yanlar ıçin iki ayn seçenek bulunuy Elektronik posta yazarak katılmak is yenler, yazdıklan mektuplan benimde simvar&sesimknıyun.org adresine gönı rebılecekler. Isteyenler de mektuplan Benim de Sesim Var. Sesimi Duyun, I gi Üniversitesi, Istanbul adresine p< talayabilecekler. ÇeviriServisi-Charlie'ninMeleklerirılmrvleadın- dansıksıkbahsettirenDrwBarr>more'uııyaşaını nrnnalarla dolu. 25 yaşındaki aktris, dışandan ba- kıkuğuıda göriikn mudu ve güter jiizlü genç kadın imajınnı alunda birçok ûzücü şeyi gizlryor. Yedi yaşmdayken rol afcnğı E.T filmiyle ünlenen Barnmore, 12 yaşında kokainle taruşrruş. 14'ünde suç işleyen çocuklarm konul- duğu bir rehabilitasyon merkezine gönderilen Barrymore, 16 yaşmdav'ken annesryle tamamen ilişkisini kopar- rruş. 19 >aşuıa hem ev1enme\i hem de boşanmayı sığdıran güzel viJdız geçen yıl 1970'lerin ünlü dizisi Charlie'nin Melekleri'nin fllm versiyonunda o> namak üzere teküf alana kadar üıiş ve çıkışlar yaşanuş hayatında. Kungfu nu- maralan ve başanlı oyunuyla takdir gören ve para kazanan Barrymore, bu fDmle şansı yakaladığnu düşünüyor. Türkiye'nin ilk modern sanatlar müzesi kuruluyor Tren hângarlanndan ıııüze ANKARA(Cumhuri- yet Bûrosu) - Kültür Ba- kanlığı, Türkiye'nin ilk ve en büyük modern sa- natlar müzesini kurmaya hazırlanıyor. Eski tren hangarlan- nın mimari özellikleri korunarak yeniden dü- zenlenmesiyle yaşama geçirilecek olan müze- de tıyatro ve opera gibi sahne sanatlan da ger- çekleştirilebilecek. Alınan bilgiye göre, Adliye Sarayı'nın arka- sında bulunan eski tren hangarlan Modern Sa- natlar Müzesi olarak dü- zenlenecek. Türkiye'nin bu alanda ilk ve en bü- yük müzesi olacak bina- nın projelerini mimar Cengiz Bektaşhazırladı Istanbul Kültür \e Sanat Vakfınm (IKSV) daha önce Istanbul'da benzer bir müze kuımak üzere başlattığı girişımler so- nuçsuz kalmıştı. Proje kapsamuida Ad- lıye Sarayı'nın arkasın- daki 4 büyük tren hanga- nnın birleştirilmesi ve mimari özelliklerine do- kunulmadan yeniden dü- zenlenmesi planlanıyor. Kültür Bakanlığı'nca ya- pımına bu yıl başlana- cak olan müzenin, spon- sorluk kurumunun da devreye sokulmasıyla 1 yıl içinde bitirilmesı dü- şünülüyor. AlmanNefesli ÇalgdarBeşlisi'nde birTürkkm İZMİR (AA) - Iz- mir'de Goethe Institut ve Îzmır Devlet Opera ve Balesi işbirliği ile bir konser verecek Nefesh Çalgılar Beşlisi'nde, bir Türk kızı bulunuyor. Al- man Lisesi'nde okuyan Merve Kazokoğlu, ileri- de Türkiye'nin en iyi klarnet sanatçısı ohna yolunda. Istanbul'da yaşayan 18 yaşındaki Merve Ka- zokoğlu, 6 yaşından be- ri müzikle ilgilendiğini ve ilk olarak piyano çal- maya başladığını, 1993 yılında konservatuvar sınavına girdikten son- ra klarnet çalmayı tercıh ettiğini söyledi. Bir dö- nem Bilkent Üniversite- sı'nde görev yapan Fransız sanatçısı Alain Boeglin'den ders aldığı- nı belırten Kazokoğlu, hocasınm daha sonra Pans'e gıttiğinı, zaman zaman Türkiye 'ye ge- lerek kendısinı çalıştır- dığını ve Almanya'da yapılan "GençlerMüzik Yapıyor" yarışmasına hazırladığını anlattı. Söz konusu yanşma- ya 3 yıldır katıldığını ifade eden genç sanat- çı, geçen yıl klarnet da- lında bırinci olduğunu kaydetti. Nefesli Çalgılar Beş- lisi, İZDOB Elhamra Salonu'nda bu akşam saat 20.00'de konser ve- recek. Merve Kazokoğlu 6 yaşından beri müzikle ügileniyor. Cözde tatil mekânı Alman turistler Türkiye'yi seçti Çeviri Servisi - Alman Bunte dergisinin son sa- yısında yayrmlanan bir röportajda, Türkiye 'nin. "geçirdiği çalkanüh bir dönemden sonrayeniden gûvenli birtatil ûlkesi ha- iine geldiği" vurgulandı. 'Öcalan krizi' olarak ni- telenen çalkantılı döne- min sona ermesıyle geçen yıl Türkiye"ye ge- len Alman turist sayısın- da patlama yaşandığı ha- nrlanlan röportajda 2001 yazının daha da iyi geçe- ceği belırtildı. AJman tu- rizm devı TU1'nın yöne- tıcilerinden Volker Böttc- her ile yapılan röportaj- da şu anda 2001 yazı ıçin en çok talep gören ülke- nin Türkiye olduğuna dikkat çekildi. Böttcher, Türkiye'de Öcalan krizi, Mısır'da te- rör ve Kosova'da yaşa- nanlardan dolayı Akde- niz turizminin bir süre etkilendiğini. özellikle Ispanya'nın bir dönem çok rağbet gördüğünü, ancak knz bölgelerinde durumun normale dön- düğünü söylüyor tspan- ya'dakı Mayorka Ada- sı'nın bu sezon da Al- manlar'ın 'fa^ori adası' olarak kalacağını belirten Böttcher, bu yıl Türkı- ye'nın geçen yıl olduğu gıbı gözde tatil mekânla- n arasına gıreceğını söy- lüyor. e-posta : tan (a prizma. net tr SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN 'Ithal Malı' Demokrasi İpliği sonradan pazara çıkanlar, elbette hatırlamak bile istemeyecektır, ama; 'kökü dışarda olmak' 'Soğuk Savaş'ın geriiimli yıilannda, bir 'ihânet-i va- taniye' suçlamasıydı: kibarca 'dışarda'diye vasıf- landınlan 'kök' aslında, 'Moskova'da sayılıyordu; dolayısıyla, yurdunuza değil, 'ecnebi'ye -hatta 'düşman'a- 'hizmetediyordunuz'; bundan daha bü- yük Vafan ihâneti' olabilir mi? Şişıne şişine, bağı- raçağıra suçlamayı yapan da -kı bunlar 'milliyet- çiliği' kimseye vermeyenlerdi-; manalı bir tebes- sümle, centilmence 'karalayan' da -ki bunlar, 'Ser- bestPazar Ekonomisi' yandaşı, 'alafranga'libe- rallerdi-; 'dışardakı kökten', düpedüz yabancı bir devletle işbirliğini kast etmişlerdi. Nedeni belli: Sosyalizm, Marks/Engels döne- minden itibaren, hep 'Enfemasyona/'lerie çalış- mıştır; Komünist Manifestosu'nun, ünlü parola- sını herkes bilir "Zincirlerinizden başka kaybe- decek şeyiniz yoktur, bütün dünya işçileri bir- leşiniz!"; yâni Sosyalizm, sorunu 'küresel' koy- muş, bir bakıma Burjuvazi/işçi sınrh çelişkisinin; giderek, Metropol/Sömürge, ya da Zalim/Maz- lum, çelişkisinin 'üstüne' çıkacağını öngörüyor; hangi ülkeden olursa olsun, ışçilerin 'küresel' çı- kan aynı; şu halde, 'küresel Burjuvazi'ye karşı ola- cak! 'Soğuk Savaş' liberali ile milliyetçisinin, Vafa- na ihanet' addettiği 'görüntü' budur; ne var ki, ikı önemli, -Biri son derece vahim- noktayı, hiç hesa- ba katmıyor. Peki, neymiş o iki nokta? Biraz tartı- şalım mı, dersiniz? Asıl 'enternasyonaP liberal!.. Once şu önemli tesbit! Sosyalizm'de 'Entemas- yona/'fikri, durduğu yerde fllizlenip, etrafı sar- mamıştır ki!.. Teknolojik, dolayısıyla askeri üstünlük sâyesin- de, Batı Avrupa ülkeleri XVII.yy'dan başlayarak, yeryüzünün öteki ülkelerini 'sömürgeleştirmişler~ di'; elbette, Batı Avrupa ülkelerinde, o toplumla- nn beliıii kesimlerı, bu 'marifeti' başanyor: liberal kapitalizmi, Emperyalizme dönüşturen -önce ti- caret, sonra sanayi- burjuvazisi! Burjuvazi, bil- diğinizgibiBatı'da, ulus/devlet'inyaratıcısıama; 'Mazlum Ülkeler'in de, 'sömürücüsü'; Avrupa kıtasında, IngiKere, Fransa, Almanya, Belçika, Hollanda vs ulus ulusa savaşıyor ya, niçin; dün- yanın geri kalanını kim somurecek diye! Burası hiç unutulmayacak! Sosyalizm'in 'uluslararası' işbir- liği'ni ('Enternasyonal') aradığı, -deyim uygun düşerse-, 'küreselleştiği' yer, işte burasıdın 'Sermaye'nin 'milliyeti' yok, 'çıkarian' var; o halde 'emeğin' de 'milliyeti' olmayacak, 'çıkar- ian' olacak! Öyleyse sosyalizm durup dururken değil, önce Burjuvazi 'küreselleştiği' için, işçi- terin 'küreselleşmesini' ('Enternasyonal'ini) ön- görmüş! O ilk 'liberal küreselleşme'nin adına, 'Emper- yalizm' denilmiştir; Marksizm'in büyüklerini yan- lış çıkaran, sonuçlan da olmamış, değildir hani! En başta, dünyayı soyan Batılı 'gelişmişler'in on- lann sandığı üzere Emek/Sermaye, ya da Pro- letarya/Burjuvazi çelişkisini; 'ulusal' düzeyde çatşarak yaşasa da, 'küresel' düzeyde yaşa- maya pek de heveskâr olmadığı gerçeği! Çün- ku sömürgecı ulke ışçısının, sömürulen ulke ışçi- sinden farkı büyük; hakikatte onun, 'zincirierin- den başka kaybedecek şeyleri' de olmuş; o yüzden, Sermaye'nin 'küreselleşmesi' gerçek- leşebiliyon oysa emeğin küreselleşmesi -tesis edilmiş dört 'Entemasyonal'e ve 'Üçüncü Dün- ya' hareketi'ne rağmen- bir türlü oluşamıyor; o kadar oluşamıyor ki, 1917 Ihtilâli, Avrupa Pro- letaryası'nın, Rusya'daki Ihtilâl'e katılmasını, bey- hude bekleyecektır: katılmaz, katılmamakla kalsa iyi, 'enfemasyona/'ini de, ayn tutar. Demek kı, Sosyalist'in 'kökünün d/şarda'lığı, prensipte-yâni sözde- 'geçerli', uygulamada ger- çekleşememiş (Bkz. Sultan Galiyef); buna karşı- lık, liberal'in 'köküdışarda'\\ğ\, 'iktisadi vesiyasibir hakikat'; o kadar hakikat ki. 'Soğuk Savaş' erte- sinde, Yeni Dünya Düzeni'nin, iki ayağından bi- risi olarak, 'resmen', ilan ediliyor: 'Küreselleşme!'. Peki, ya Türkiye? Vahim olan, besbelli 'öteki' nokta! 'Soğuk Sa- vaş'ın 'alafranga' liberali, hele 'milliyetçisi'; 'Sosyalist Sol'u topyekûn 'kökü dışarda' dolayı- sıyla Vafan haini' sayarken; asıl kendisinin, nasıl boğazına kadar boka battığının farkına varamıyor. Vatanı, 'kızıl bolşevikler'den koruyayım der- ken, gittikçe nasıl öbürtarafta, 'ulusallık'la 'kü- reselliği' birbirine 'kanştrdığını'; her geçen gün biraz daha, nasıl ülkesinin 'ulusal' çıkarlanna değil, 'Liberal Entemasyonal'inin, yâni Çoku- luslu Şirketler'in, 'çıkarlanna' hizmet ettiğini, kavrayamıyor; o kadar kavrayamıyor ki, zaman- la, merkezı planlı, kalkınma ekonomisi ve stratejik hedefleri; laik ve cumhuriyetçi, ulusal öğretim ve eğitimi; ulusal dış politikasının temelleri ve amaç- lan; hem şekillerini değiştiriyorlar, hem metotlannı ve mahiyetlerini! Farkında olarak olmayarak, 'Kü- resel Sistem'in, plan ve programlannı uygulama- ya geçiyorlar; hazin gerçek şu kı, 'Ulusal Savun- ma' gibi handiyse 'can alıcı' alanlardabile, bu böy- le: 'Kök' ne yazık ki, artık 'dışarda'dır; 'küresel' çıkar da, 'ulusal' çıkann önüne geçmiş! 'Soğuk Savaş'ın 'sıcak' döneminde, 'Sistem' bu 'geçiş'i, hemen daima 'darbeler've 'cuntalar"\a yapmıştır: Pakistan'da, Iran'da, Türkiye'de, Yu- nanistan'da; dahası, Atlantik'in ötesinde, Arjan- tin'de, Brezilya'da, Şili'de, vd: üstelik, gerekçesi daima, 'kökü dışarda'Vi solculuk olarak! Şimdi o 'Soğuk Savaş' bıttikten; daha doğrusu ve ger- çeği,,/Soğuk Savaş'ın cephesi, artık 'ulusal devletlere çevrildikten sonra; 'cunta' değil, 'darbe' hiç değil; 'Democracy Projecte' / 'De- mokrasi Tasanmı'nı uygulamak, her bakımdan tercihe şayan görülüyor SSCB'de, daha önce Polonya' da (Solidamoşç), daha sonra Roman- ya'da, Bulgaristan'da, Yugoslavya'da; ve niha- yet Sırbistan'da olduğu gibi... Ne? Ya Türkiye'de mi? O nasıl bir söz? http://wvw.prizma.net.tr/AILHAN http^/www.bilgryayınevi.com.tr/ailhan Faks/0-212/26019 88
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle