17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 OCAK 2001 PAZARTESİ CUMHUBİYET SAYFA [email protected] 15 DarioFo veFrancaRame'nin 'Kadın Oyunları'İzmitBüyükşehirBelediyesi Tiyatrosu'nda Farklı kadınlann 'ortak?anlanMELTEM KERRAR Izmit Büyükşehir Belediyesi Tiyat- rosu'nun yeni oyunu, Dario Fo ve Fran- caRame'nin'KadmOyınüan',bildikka- dın öykülerinı tiyatro sahnesine taşıyor. Tüm gününü kocasının ışe gıderken kilitlediğı evde, bebek maması ve sakat kayınbıradennın tacizlerine katlanarak geçirmek zorunda kalan bir ev kadını tzlerinı kimsenin silemeyeceğı bır teca- vüzün kulaklan tırmalayan çığlığı. Ha- pishane hücresinde tek başına sessızh- ğe direnen bır kadın. Ya da sonunda akıl hastanesıne kapatümış bir fahişenin bü- yük öfkesi... Semih Çelenk'ın sahneye koyduğu ve Funda tlhan uı rol aldığı oyun, Dano Fo ve Franca Rame'nin birlikte yazdıklan 30'a yakın oyundan Türkçeye çevrilen 10'u arasından seçılen 4 oyunu kapsı- yor. Oyunlar, Italya'da 1976 seçımleri- nı solun kazanmasının ardından oluşan RAI yönetımindeki değışikliğin bır so- nucu olarak yenıden televizyona dönme- leriyle ortaya çıkıyor. Rame ve Fo, ka- dın sorunlannı ele alan ve başrolünü Rame'nin oynayacağı 'Partiamodidon- ne' ('Kadınlardan Konuşalını") adlı bır dızı düşunüyorlar 'KadınOyunlan'bu dizıden yola çıkılarak yazılıyor, Fo'nun daha sonrayazdığı beş monologdan olu- şan 'Tuta casa, letto e chiesa' ('Yatak, Ev, Kinse, Hepsi Bu!') adh düzenleme de bu kısa oyunlara eklenerek gelişıyor. Semih Çelenk'ın sahneye koyduğu 'Kadın Oyunlan'nda 'Yalnız Kadın', 'Tecavüz', 'Akıl Hastanesindeki Fahi- şe', 'Ben ITrike, Bağuıyorum 1 adlı kısa oyunlar yer alıyor. - Özeflikk bu dört oyunu seçmenizde beiirleyici olan ne oldu? SEMÖIÇELENK-1980 lerde Deniz Türkali'nın yaptığı gibı Türkıye'de bu oyunlarlafarkhkolajlaryapıldı.Bizbu- rada 10 oyun içuıde belli bir çızgi izle- meye çalışük. Dört farklı kadınla bırpa- norama yaratmaya çalıştık. Bu kadınla- n dört farklı yerde tuttuk, ama bunlar- da bir kronolojik sıra da var gibi görü- nüyor. Yalnız kadın, eve mahkûm kadın dışan çıkınca ne oluyor, dahasonra ora- 'urada, tipik bir humor duygusuyla ya da asılmaya giden bir adamın onu asanlara karşı 'ne güzel bir sabah!' demesi gibi var olan ince alayı çıkarmaya çalıştık. Bu tragedyayı aşmanın yolu da Fo ve Rame'nin yaptığı ince alay işte. Can Baba'nın dediği gibi, biz işkenceyi bile neşesiz anlatıyoruz, çünkü neşemizi kaybetmişiz." da tahakküme maruz kaldığında bede- nıni kullanmaya maruz kalabilıyor, da- ha sonra da akıl hastanesine düşebılıyor. Oyunda böyle bu" devamlılık da scz ko- nusu 'Hayatın içinden bir oyıın' -Dario Fobu oyunlan yazarken' dör- düncü duvan yıkma' amacında. Nere- deyse çıplak bir sahnede aynı oyuncuy- la dörtoyunu sahnefemekle bunu mu ger- çekkştiriyorsunuz? ÇELENK - Bız oyunlann orijinali üzerıne çok fazla bır şey eklememe ve çok fazla süslememe yolunu izledik. Franca Rame de bunu vurgular. Biroyun- cunun anlatnğı hıkâyelerdir bunlar. Gel- gıtleri olsun, uzaklaşmalan olsun, içer- den bakarak gösterdiğinizde alünda ezi- liyormuş hissi uyanduTrsuuz. Burada dişınacıkaraktipıkbırhumor duygusuy- la ya da asılmaya gıden bir adamın onu asanlara karşı 'ne güzel bir sabah!' de- mesi gibi var olan ince alayı çıkarmaya çalıştık. Oyuncunun tek başına olmadı- ğı farklı versiyonlan da var oyunun. Biz o çıplaklığı daha da öne çıkarmak iste- dık. Ama bu oyun ıstenılen her mekân- da, her şekilde oynanabüir, çünkü tiyat- royu elit hale getiren değil, hayatuı için- de bir oyun. - Dörtoyunundada oyımcu asfanda'bir kadının' hikâyesini anlanyor_. ÇELENK - Dano Fo, Franca Rame Topluluğu'nun gezici, pratık, sürekli olaylara tepki veren, gündemi takıp eden bu- yapısı var. Italya'da bızdeki meddah geleneğı gibı 'StoryteDers' denilen şey, çok yaygınbırgelenek halınde. Bunu ilk başlatan da Fo'nun kendısıdır Bu oyun da bu tek kişilik oyun geleneğınin izle- nni taşıyor. - Fo'nun bfitün oyunlannda izlenen karakteristikmizahvaaçekenkadınlar söz konusu olduğunda bir tehlike ohış- turdumu? ÇELENK - Bıçak sırtı bır durum bu asluıda. Çok ıçine gırersenız olmuyor, dişına çıkarsanız oyuncu anlattığı hıkâ- yeye kayıtsız kalıyor durumu ortaya çı- kabilır. Çok ince bir çizgı bu, zaman za- man çizginin dışma da çıkabılirsınız, bu yüzden anlar üzenne uğraşarak ıler- ledık biz. FUNDAtLHAN- Oyunlann özellik- le iki tanesinde kara mizah var. Diğer- lerinde humor ağır basıyor. Seyırci kah- kahalarla gülerken bile düşünme duru- munda hıssedıyor kendinı. Yalnız kadı- nınki de, fahişeninkı de birtrajedi. Kah- kahayı ya da gülümsemeyı yüzünde don- duran anlar ve sözler geliyor ardından. Bu yüzden oyundakı mızahı bır oyuncu olarak sulu zırtlak bir komedi olarak al- gılamak mümkün değil zaten. 'Yaşadıklan hep aynı tahakküm' - Anlaülan dört hikâyede de kadınla- nn ortak yazgısı oyunculuğunuza nasıl yansıdı? tLHAN - Dört hikâyede de kadınlar düşünerek davranıyorlar ve bu yüzden de güçlüler. Bu kadınlann dördünü de biliyonım, tecavüze uğrayan kaduı da, evdeki yahıız kadın da bildiğim bir ka- dın. Farklı kadınlar ama farklı kadınla- nn bazı 'anlan' oyunlann ortakhğı. Gel- dikleri yer, sosyal sınıflan ne olursa ol- sun yaşadıklan hep aynı tahakküm... Bu anlamda bir oyuncu ve Türkıye'de ya- şayan bır kadın olarak yaşamın içinde- ki kadınlardan uzak görmüyorum ken- dimi. îlle de bir bütünlük ohnası gerek- miyor zaten. Renk skalası gibi düşünü- yorum aradaki farkhlıklan. Önemh olan o kadınlan anlamak. -Oyundakikadnüarm gkkrekedOgen- leşen benKklerinikoruma mücadeleteri- ni çağunız insanryla özdeşleştirerek ya- şanüan trajik çizgiyi 'yenı bır tragedya' olarak yonımİnyorsanuz- ÇELENK-Oyunda anlaülan; kadının küçülmesi, insanın küçülmesi ashnda. Çünkü bütün tahakküm çeşitleri birbi- nne benzer. Bu giderek küçülme ve edil- ginleşme ve tahakküme karşı başkaldı- n, sonuçta umarsız bir çaba haline dö- nüşüyor. Bu tragedyayı aşmanın yolu da Fo ve Rame'nin yaptığı ince alay ış- te. Gan Baba'nm dedığı gibı, biz işken- ceyi bile neşesiz anlatıyoruz, çünkü ne- şemizi kaybetmişiz. Neşe, ıçımızdeki enerjinin göstergesıdir. Biz o neşeyı or- taya çıkarmak istedık. ıstırapla bağırdı- ğınız zaman ortaya çirkın bir şey çıkıyor çünkü... Tanyell'nln reslmlerl Ankara Hellkon Sanat calerisl'nde yer alıyor ÇaresizBğin,yenikliğin öfkesi.. BURCUGÜNÜŞEN 198O'lı yıllarda ortaya çıkan ku- şak içinde, özgün fıgür yorumla- nyla dikkat çeken ressam Yavuz TanyeB'nin Ankara Helikon Sanat Galerisi'ndeki sergisi 27 Ocak ta- rihine kadar sürecek. Çalışmalan- nı İstanbul ve Bodrum'da sürdüren Tanyeli'nin yeni resimlerinde 17 Ağustos depremınin yansımalan görülüyor. "Doğanın gücünü ilk kezhep birliktebuölçüde hissettik. Sanatçı normaJ olarak bazı fikirle- ri, bazı gerçekleri \orumlar. Oysa böyle bir ola>ı yorumlamak gücü- ne sahip değfciniz. Ancakbununya- ratttğı etkileri değerlendirebiliyor- sunuz. Tuhaf bir du\ gu çıkıyor or- ta>% birçaresizhk du> gusu~ Sanat- çının bazı şeyleri değiştirebUdiğini zan- netmesi bu olay için geçerli değil. Yeniksi- niz, bir şeyleri değiştiremiyorsumız. Ama burada gene de bir öfke var. Yani bir tep- kL Bu seri bu tepkiyle ortaya çıkü." Sanat- çının 'Deprenün Ertesi Günü' başlıklı resminde büyük sarsıntının trajik sonu- cu, yere kapaklamp kahnış ve sırtına yı- kılanmınarenin alemi saplanmış ak bu-ölü at ile simgeleniyor. Tanyeli entelektüel birikımin, söz ve kuramın her resimde olması gerektiğini, ama resmin iyi olmasuım bu binkımle doğrudan ilgili olmadığını düşünüyor. "Resim bir görme ve gösterme işidir" dı- yor Tanyeli. "Yapdan resmin iyi olmasm- da mutiaka bir entelektüel bakışuı etkisi var. Deneyim, çalışma, kültürel birikiın Sanatçırun 'Depremin Ertesi Günü' başlıklı yapıtı. ve bakış açısuun genişüği sanatçuun du- ruşunu sağlam kılan etkenlerdir. Ama bunlar bir yere kadar etkih'dir. tkriedik- çe, resminiçine daldıkça,öylebazı özel kö- şelerden dönüyorsunuz Id, artık o köşeyi döndükten sonrageriyebaküğuuzda öbür sanatlan göremiyorsunuz. Ve işte o za- man asıl resim başhyor" Cazcılar, ancılar gibi ilginç meslekler- le ılgilı resimlerirü sergileyen Tanyeli, cazcılar dizisine 10-15 yıl önce başlamış. Develer ve ancılar üzerine resimlerinin ıse Akdenız'e gittikten sonra ortaya çık- tığını söylüyor. "Onlar artık benim için mûhür gibi, simge gibi şe>ierdir. Ben atöl- yeyedeve getirip, bir metre mesafeden ba- karak portresini yaptun. Deveye poz ver- dirdim. Bir insanın portresini yapmakla devenin portresini yapmak arasın- da bence hiçbir fark yolC Pek çok şainn ve edebıyatçuun da portresini yapan Tanyeli, yaptığı Can Yücd portresiyle, deve portre- leri arasmda kendisi için bir fark olmadığını söylediğinde birçok in- samn tepkisinı çekmiş. "Ben bu la- fi söykdiğjm zaman bazüançok ta- zıyor. Can Yücel'le deve benim için aynı şey. Çünkü ildsini de çok sevi- yonım. Can da bunu duysaydı. gü- krdi ve çok da hoşuna gjderdi." Develere oryantalist bir bakışı yok Tanyeli'nin. Onlan resimleri- ne birkarakter gibi yansıtıyor. "Or- yantanstieriçin devçbirfigürdür. Bü- yük bir oryantalist yapının içinde birmotifor.Benim için öjie değü. Be- nim için bir karakter. bir ruh, birya- pıdır.'' Türk resminde eksik olan şeyın Batı'da değil, bu topraklarda aranması gerektiği- ni düşünenressam, Islam öncesı döneme bakarak çağdaş resmin gelişebileceğinin altıru çızıyor. "Ben bu zaman içinde yot- culuğa henüz başlanmadığını söylüyo- nım. Ama başlanırsa o kanaklan çokçağ- daş, özgün işler çıkacağma inanrvorum." Can Yücel ve Enis Batur gibı bırçok edebiyatçırun portre ve heykellerini ya- pan sanatçı, geçen günlerde Lale Mül- dür'ün bir heykelini yapmış. Bu çahş- malanm da ilerde açacağı bir sergide kullanmayı düşünen Yavuz Tanyeli, şim- di Garantı Sanat Galerisi'nde 18 Ni- san'da başlayacak olan resim ve heykel sergisine hazırlamyor. Yeniresimlerinde 17 Ağustos depremininyansımalan görülen Yavuz Tanyeli"Doğanm gücünü Skkezhep birlikte bu ölçüde hissettik" diyor. Bu yıl Altın Ayı için yanşacak yapımlar arasına iki îtalyan fihninin girmesi sinemacılan umutlandu-dı Ferzan Ozpetek 'Cahil Periler'le katılacak ELVAN UYSAL Ozpetek, yeni flhninde bu kez Roma'nın insanlannı anlarıyor. ROMA - Ferzan Ozpetek ve Giusep- pe Tornatore îtalyan sinemasuım yüzü- nü güldürdü. Son yıllarda bir duraksa- ma dönemi yaşayan ve ne gişede ne de uluslararası festıvallerde aradığım bu- lamayan îtalyan sineması 2001 'e iyi başladı. Bu yıl 51. Berlin Film Festiva- li'nde Altm Ayı için yanşacak yapım- lar arasına iki İtalyan filminin girmesi sinemacılan umutlandırdı. 'Hamam' ve 'Harem Suare' filmle- riy le uluslararası alanda büyük başan ka- zanan Ferzan Özpetek'in son filmi "Le Fate Ignorante" (Cahil Periler) ve Gi- useppe Tornatore'nin "Malenar> sının aynı anda yanşına fılmlen arasına alm- ması Îtalyan sineması için beklenmedik bir çıkış oldu. Ozpetek ve Tornatore'nin yanşmaya aday gösterilme- sinin yam srra festivalin di- ğer bolümlerinde de îtalyan sinemasına bu yıl ilgi büyük. 51. Berlin Film Festiva- li'nın panorama' bölümün- de Peter Del Monte'nın yö- nettiği "Conro Vento", Wft- ma Labate'ran "Domenka", Rosalia Pbttzzi'nin "Rincon- cillati'" filmleri yer alacak. Aynca 10 yıl aradan sonra "UnaLun- ga Lunga Notte D'Amore" fümiyle tek- rar sinemaya dönen ünlü yönetmen Luc- dno Emmer'e Ustaya Saygı ödülü ve- rüecek. Emmer, EnricoGras'la birlikte yaptığı "Paradiso Per- duto" fılmiyle 1948 yılında Berlin Fihn Festivalı'inde en iyi belgesel ödülü ahnıştı. Şubat ayı içinde Italya'da gösterime girecek Özpetek'in son fihni "Le Fate Ignoran- te", 15 yıllık eşini kaybettik- ten sonra eşcinsel olduğunu ögrenen ve eşinin srradışı ar- kadaşlanrun dünyasuıda yeni bir hayat keşfeden bir kadının öyküsü. Başrollerini Marghe- rita Buy, Stefano Accorsi'nin paylaştı- ğı fılmde Serra Yıfanaz da yer ahyor. Fil- min başrol oyunculanndan Buy, bu yıl festivalin Panorama bölümünde göste- rilecek olan "Contovento" (Rüzgâra Karşı) adlı filmin de başrol oyuncula- nndan. Hamam ve Harem Suare film- lerinde en büyük aşkı olarak tanımladı- ğı tstanbul'u konu eden Ozpetek, bu kez ikinci aşkı Roma'nın insanlannı an- latıyor. Kazandığı uluslararası basanlarla îtal- yan ve Türk sinemasuım ortak gururu olan Özpetek'in Harem Suare'si 1999'da Cannes Füm Festivali'nin açüış fılmi ola- rak gösterilmişti. Le Fate Ignorante'nin Berlin Film Festivali'ne çağnhnası kar- şısında çok duygulandığmı beluien yö- netmen, "Sonuç ne olursa olsun Berlin Film Festivali'nde yer alabilmek. girmiş ohnak bile benim için büyük bir ödül" diyor. 65 yaşında ölen aktör 29 yılhk eşi Judi Dench'le. Michael Williams kansere yenildi Kültür Servisi - Aktör Michael VVHliams, uzun zamandu- savaştığı akci- ğer kansenne perşembe günü yenildi. 65 yaşm- daki aktör, ölmeden bir gün önce Oscar ödüllü eşi Judi Dench ile Kato- lik Kilisesi tarafından ve- rilen onur nişan törenine katıbnıştı. .^ktörtörençı- kışı başına "Hayatımın en güzelgünlerinden, hat- tatekranohnayacakgün- lerden birini yaşr>onım" demişri. Williams henüz 12 yaşında iken okul me- tinlerinde tanıştığı Sha- kespeare'in büyüsüne ka- pılıp sanatçı olmaya ka- rar vermıştı. Aktör 1963 yılında yö- netmen Peter HaD'ın teş- vikıyle Royal Shakespe- are Çompany ile çalışma- ya başlamıştı. O dönem altm yılını yaşayan aktör Peter Brook. John Bar- ton, Trevor Nunn, Terry Hands, Ben Kingsley ve Helen Mirren gibi isim- lerle de çahşmalaruu sür- dünnüştü. Michael Williams ay- nı dönemde Broadway'de yaptığı 9 ayhk çahşması- na aktris Glenda Jack- son'ı da dahil etmişti. Williamsl980yılmda eşi Judi Dench ilebaşrol- lerini paylaştıklan iki di- zide de yer almıştı. Korne- di ağırlıkh 'A Fine Ro- mance' (Son Macera) ile dram agu-ükh 'Septem- ber Song'da (Eylül Şarkı- sı) oynayan başanh ak- tör, yönetmenliğini Fran- co Zeffirelli'nin üstlen- dığı 'Teawıth Mussolini' (Mussolini ile Çay) fü- minde de rol almışü. Süskind'iîi ünlü romam KokıT sinemaya uyarlarayor • BERLİN (AA) - Dünyaca ünlü Alman yazar Patnck Süskınd'in 'Koku' adlı romam, Münihli yapuncı Bernd Eıchinger tarafından sinemaya uyarlanıyor. Süskind'm Türkçe dahıl toplam 37 dile çevrilen romanı, Amerikah yönetmen Martin Scorsese tarafından da sinemaya uyarlanmak istenmiş olmasına karşın, fihni Eichinger'in çekeceği belirtildi. Öte yandan Eichinger'in film şirketi Constantin Film'in sözcüsü, yazann romanın senaryolaştırma çalışmalanna katılmayacağını açıkladı. 'Koku', 18. yüzyıl Fransası'nda, olağandışı koku alma yeteneğine sahip bir gencın mutlak kokuyu bulmak için bırçok cınayet işlemesmi konu alıyor. Jale Yıbnabaşar, Moskova yolcusu • Kültür Servisi - Dünya Sanat Konseyi'nm tek Türk temsılcısı seramik sanatçısı Jale Yılmabaşar'ın çahsmalan, 18-28 Ocak 2001 tanhlen arasında Moskova'da sergilenecek. Hem Türk sanaünın Rus halkmın beğenisme sunulması, hem de iki ülke insanlan arasında kültürel bağ kurulması amacıyla düzenlenen etkinlikte, Türkiye'nin tek kadın seramik profesörü Yılmabaşar'ın. daha önce Fransa, Belçika, Hollanda, Danimarka, Almanya, ABD, Tayland ve Avustralya'da da sergilenen resim çalışmalan yer alacak. Fotoğraflarda tîençlik' • Kültür Servisi - The British Council, yeni binyılda 'Gençlik' konulu fotoğraf yanşması düzenliyor. Yanşmaya katılacak yapıtlarda aranacak özellik her kesimden gençlerin yaşam tarzlannın görsel olarak ifade edilmesi olarak belirlenmiş. Fotoğraflarda gençlerin ne yaptıklan, nasıl yaşadıklan, neler gıyidikleri ve nerelere gittikleri gibi temalar işlenebilecek. Siyah-beyaz baskı dalmda yapılacak yanşmanrn son katılım tarihi 31 Ocak 2001. Yanşmanın jürisini fotoğraf sanatçılan Aclan Uraz, Çerkez Karadağ, Dursunali Sankoç, Tuğrul Çakar'm yanı sıra The British Council'dan Can Özgün de yer alıyor.Yanşma binncisine bir haftalık tngiltere seyahati, ikinciye Ingiltere'ye gidiş dönüş uçak bileti, üçüncüye de 150 milyon Türk Lirası ödülü verilecek. Petros Markaris, "Btlgfde Sinema'ran konuğu • Kültür Servisi - Ünlü Yunan roman, oyun ve senaryo yazan Petros Markaris, Bilgi Üniversitesi'nin düzenlediği' Bilgi'de Sınema' etkinlikleri kapsarrunda yer alan 'Yunan Film Günleri'nin bugün saat 19.30'da gerçekleşecek ilk gösterimine konuk olarak katılıyor. Markans, yine Yunan sinemasınm önemli yönetmenlerinden Pantelis Voulgaris'in 'Uzun Bir Yol' filminin gösteriminden önce sinemaseverlerin sorulannı yamtlayacak. 'Leyleğin Geciken Adımı' ve 'Ulysses'ın Bakışı' gibi Theo Angelopoulos filmografısindeki en önemli filmlere senarist olarak imzasını koymuş olan Markaris'in 'Gece Bülteni' adlı romanı Fransızca, ALmanca ve tspanyolcadan sonra Türkçeye de çevrılmışti. (293 50 10)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle