Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 EYLÜL 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA.
HABERLER
DYP'den
Imdar Iaksı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
DYP Genel Sekreteri Ali
Şevki Erek, maddi
zorluklar çeken
belediyelerin
durumlannın
dûzeltilmesi için Maliye
Bakanı Sümer Oral'a
çağnda bulundu. Erek,
Oral'a çektiği faksta, bir
yıldır maaş ödeyemeyen
yüzlerce belediye
bulunduğuna dikkat
çekerek özellikle küçük
belediyelerin
"Cumhuriyet tarihinin en
büyük maddi bunalımını
yaşadıklannı" belirtti.
Mater'in
duruşmastna
HK gödemcisi
• NE\\ YORK(AA)-
Merkezi New York'ta
bulunan Insan Haklan
Izleme Komitesi (İHİK),
gazeteci Nadire Mater'in
yann yapılacak karar
duruşmasına gözlemci
göndereceğini açıkladı.
Duruşmayı kuruluş adına
John Hopkins
Üniversitesi'nden Prof.
James Ron izleyecek.
Mater hakkında
'Mehmet'in Kitabı' adlı
kitabında askerlere
hakaret ettiği iddiasıyla
12 yıl hapis cezası talep
edilmişti.
Okuyan'a Hak-
İş'ten destek
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Çahşma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı
tarafindan hazırlanan ve
Bakanlar Kurulu'ndan
geçen tş Güvencesi Yasa
Tasansf na Hak-tş tam
destek verdi. Hak-lş
Genel Başkanı Salim
Uslu yaptığı açıklamada,
"Iş güvencesi yasası
sendikal hareketin
güçlenmesi açısından
önemli bir dönemeç
olacak" dedi.
Meclis,
tasarrufu sevdi
• ANKARA (AA) -
Başbakanlığın enerji
tasarrufu genelgesi
doğrultusunda TBMM
Lojmanlan'nda da
önlemler alındı. 500
konutun bulunduğu
küçük bir kasaba
görünümündeki Meclis
Lojmanlan'nda elektrik
tüketiminin yüzde 50'ye
indirilmesi hedefleniyor.
Bu amaçla 2 bin sokâk
lambasının bini
söndürülürken spor
kompleksinin gece
kullanımına da sınırlama
getirildi.
Ceyhan'da
• ADANA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ulucanlar
katliamının
yıldönümünde
cezaevlerindeki ölümleri
ve F tipi cezaevlerini
protesto amacıyla
Ceyhan Cezaevi önünde
açüdama yapmak
isteyenler ile tutuklu ve
hükümlü yakınlannı
taşıyan araç, polis
engeliyle karşüaştı.
Grubu, Ceyhan girişinde
bindikleri araçtan indiren
ve kimliklerine el koyan
polis, 6 kişiyi de
gözaltına aldı.
Dini programda
reUama ceza
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Radyo Televizyon Üst
Kurulu (RTÜK), "Dini
Meselelerimiz" adlı
programında Kuveyt
Türk, Al Baraka, thlas
gibi özel finans
kurumlannın reklamını
yapan Kanal 43'e uyan
cezası verdi.
Başbakan Ecevit, K. Irak'taki gelişmelerin yannki MGK'de ele alınacağını söyledi
'PKK sıfir noktasmda
9
ŞIRNAK (Cumhuriyet) - Başbakan
Bülent Ecevit Türkiye'nin bir daha te-
rör olgusuyla karşı karşıya kalmayaca-
ğına inandığını belirtti. PKK'nin Ku-
zey Irak'taki kalıntılanna yönelik dış
desteğin sürdüğü saptamasını aktaran
Ecevit, Kuzey Irak'taki gelişmelerin
Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) ya-
nn yapacağı toplantıda ele alınacağını
söyledi.
Ecevit, Siirt'ten merkez köy uygula-
masının ilk uygulama yeri olan Şırnak'ın
Başağaç Köyü'ne giderken gazete tem-
silcilerinin sorulanru yanıtladı. Ecevit'e
yöneltilen sorular ve yanıtlan şoyle:
- Bölgede terör tehlikesinin sıfira indi-
ği görülüyor.
Evet, şu anda sıfira indi. Ancak Kuzey
Irak'ta ve Iran'da bazı kalıntılar var. Ku-
• Başbakan Ecevit, PKK'ye hükümet düzeyinde değil, ama
bazı kuruluşlar düzeyinde desteğin devam ettiğini söyledi.
PKK'nin sıfıra indiğini belirten Ecevit, "Ancak Kuzey Irak'ta
ve îran'da bazı kalıntılar var" dedi.
zey Irak'ta Talabanidc akıllanmaya baş-
ladı. Öyle sanıyorum ki, bir daha böyle
bir terör olgusuyla karşı karşıya kalma-
yacağız. PKK ile bir yere vanlamayaca-
ğı anlaşıldı.
-107 maddetik bir devlet projesi vanu.
Merkez köyler de bunun bir parçası mı?
Evet, bunun bir parçası. Ancak onun
tümünü bir çırpıda gerçekleştirmek ola-
naksız. Öncelikle köye dönüşü başanr-
sak şehirler de rahatlamış olacak. Bu du-
rumda şehirlerin sorunlannı çözmek im-
kânsLZ.
- Teröre dış destek devam ediyor mu?
Hükümet düzeyinde değil, ama bazı
kuruluşlar düzeyinde devam ediyor. Ma-
alesef bizimle hep uğraşacaklar. Bizi
dünya rahat bırakmayacak. Bu gerçeği
içımize sindirmeliyiz. Bu, çok değerli
oluşumuzun bedeli.
-Kuzey Irak'takioluşumnereye gider?
Hâlâ Kuzey Irak hayali kuranlar var.
Ancak, önümüzde MGK var. Bu konuda
bir şey söylemem doğru olmaz.
- Kürtçe televizyon zaman zaman tar-
nşma konusu oluyor-.
Şu aşamada bir şey demeyeyim, önü-
müzde MGK var.
- PKK terörü bim, ama ardından Er-
meni konusu başladı. Bu nereye varacak?
Bilimsel çalışmayı kabul ettirsek her
şey çözülecek, perde arkasında bir şey
kalmayacak.
- Ermenistan, devlet olarak da son gj-
rişimlerin içinde.
Ermeniler Türkiye ile diyalog kurarsa
gelişirler, kalkınırlar. Aksi halde zor. An-
cak, dışandaki tuzu kuru Ermeniler on-
lara fırsat vermiyor. Öncelikle Azerbay-
can ile anlaşmalan gerekiyor.
- Kuzey Irak'ta kimi girişimlerde Ame-
rika'nın parmağı \ar. Temsilciler Mecli-
si'ndeki durumortada» Amerika ne yap-
maya çalışıyor?
Amerikalılar da saptamış değil bence.
Muhtemelen Ingilizlerin bir politikası
vardır.
Ecevit'ten Sezer'e elestiri
'Çankaya
seçiminde
hataettik'
SÜRT / ANKARA (Cumhuriyet) -
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in üç
kamu bankasımn özelleştırilmesiyle ilgili
kanun hükmündeki kararnameyi hükümete
iadesinin ardmdan DSP'de Sezer'in
Cumhurbaşkanı seçilmesine üişkin yoğun
bir değerlendirme yapıldığı öğrenildi.
DSP Genel Başkanı ve Başbakan Bülent
Ecevit, Genel Başkan Yardımcısı Rahşan
Ecevit ve yakın çevTesinin yaptığı durum
değerlendirmesinde, "Çankaya seçiminde
hata ettik, bu böyle gjdemez, buna bir
forcnül bulunmalı" görüşünde birleşüdigi
öğrenildi.
Cumhuriyet'in edindiği bilgiye göre DSP
üst yönetimi, önceki gün Çankaya
hükümet ilişkileri konusunda bir durum
değerlendirmesi yaptı. Bu
değerlendirmeden şu sonuçlann çıktığı
öğrenildi:
# Demırel konusunda ısrar etmekte
haklıydık. Bu durum bugün bir kez daha
anlaşılıyor. Demirerin olmaması halinde
MHP kendisine yalon bir kişinin
Cumhurbaşkanı olmasını istiyordu. O
yüzden böyle bir sonuç ortaya çıktı.
# Ahmet Necdet Sezer Cumhurbaşkanı
adayı olarak belirlenirken Anayasa
Mahkemesı Başkanhğı makamında oluşu
dikkate ahnmıştı. Ancak Sezer'in kişisel
özellikleri bugünkü durumu ortaya çıkardı.
# Bu koşullarda Sezer'i Cumhurbaşkanı
adayı göstermenin ve seçilmesini
sağlamanın hata olduğu anlaşılıyor. Sezer
çalışma arkadaşlannı da CHP'ye yakm
kişilerden seçti. Bu da dikkati çeken bir
başka durum.
# Bu durum böyle gidemez. Buna bir
formül bulunması gerekli.
DSP'de yapılan bu değerlendirme, önceki
gün Başbakanlık Basın Merkezi'nden
yapılan açıklama ile paralellik taşıyor.
Basın merkezinden yapılan açıklamada,
Sezer'in çelişki içinde olduğu vurgulanmış
ve şu tümce yer abmştr. "lade edilen KHK
tasansuun yürürlüğe gümesi için gereken
işkmler Başbakanhk'ça rvedüflde
yapdacakdr."
Siyasiler bu değerlendirme için,
hükümetın bugünkü Bakanlar Kurulu'nda
Çankaya Köşkü'nün karamamelerde by-
pass edilmesi için formül önerilerini
tartışmaya açabileceği yorumunu
yapıyorlar.
OYIAM, "•
Başbakan Ecevit, Siirt vilayet meydanında yurttaşlann yoğun yakınmalanyla karşüaştı. (Fotoğraflar: AA)
HADEP'liler ve Akgündüz yanlılannca Siirt'te protesto edildi
Ecevit, komıştııralmadı
SERTAÇEŞ
SÜRT- Başbakan BülentEcevit ve
eşi Rahşan Ecevit, Şırnak'ın Beşa-
ğaç köyündeki köykent uygulaması-
nın açılışına katılmadan öncc gittiği
Siirt'te yurttaşlann sorunlannı dinle-
mekten hükümetin çalışmalannı an-
latmaya fırsat bulamadı. Siirt'te Ece-
vit'i protesto eden HADEP'liler "K-
ji aşhi (Yaşasm banş)" sloganı attılar.
Ecevit, meydana girerken HADEP'li
grup, "Ecevh dışan, selam selam gü-
neşe bin selam" sloganlan attı. HA-
DEP'lilerin "İdama ha-
yır", "Köykent istemiyo-
ruz" pankartlannı açması
üzerine güvenlik görevli-
leri,"Ya bu pankartlan in-
dirin ya da alanı terkedin"
uyansı yaptı Bunun üze-
rine protestocular HADEP
il binasına doğru yüriiyü-
şe geçti.
HADEP tl Başkanı Ah-
metKonuk, yaptığı açıkla-
mada, aynmsız, koşulsuz
genel af istediklerini kay-
detti. Köykent modelinin,
30 yıl önceki bir uygulama
olduğunu savunan Konuk,
bunun Güneydoğu'da uy-
gulanmasını istemedikleri-
ni söyledi. Ecevit, Vilayet
meydanında halka seslen-
mek için otobüsün üzerine
çıktığında yurttaşlann yo-
ğun yakınmalanyla karşı-
laştı. Hükümetin enflasyon
ve ekonomiye ilişkin çalışmalannı an-
latmak isteyen Ecevit'in sözü sık sık
kesildi. Ecevit, Şırnak'ın Beşağaç kö-
yündeki "köykent" uygulamasuu baş-
latmak üzere giderken Surtlılen de se-
lamlamak istediğini söyledi. Ecevit,
hacda yaşamını yıtiren ANAP Siirt
Milletvekili Nizamettin Sezgüi için Si-
irtlilere başsağlığı dıledı. Ecevit, "Sa-
yısız köytü,sayısız korucu şehitverdik.
Bölücü terör nedeniyle köyünü terke-
den on binlerce köylümüz dönmek b-
tiyor. Burada devlete büyükgörev dü-
şüyor" diye konuştu.
Başbakan Bülent Ecevit ve eşi Rahşan Ecevit, halka seslenmek
için çıktığı otobüsün üstünden vurttaşlann sorunlannı dinle-
mekien hükümetin çahşmalaruu anlatmaya firsat bulamadL
HADEP'lilere de yanıt veren Ece-
vit, "Banş, banş diyoriar. tlköncesi-
lahlan bıraksmlar" dedi. Başbakan
Ecevit, terör döneminde devlete yar-
dımcı olan koruculann yahıız bıra-
kılmayacağmı belirterek, jandarma
ve diğer kamu kurumlannda bu yurt-
taşlara görev verileceğini kaydetti.
Terörün bölgedeki hayvancıhğı öl-
dürdüğünü anlatan Ecevit, "Bu böl-
gedehayvanahk yeniden düiltflecek*'
dedi. Nitelikli kamu görevlilerinin
bölgeye gelmek istemediğini dile ge-
tiren Ecevit, yapılan yeni düzenleme
ile mecburi hizmet zo-
runluluğu getirildiğini
bildirdi. Yurttaşlann su-
suzluktan yakınmalan
üzerine Ecevit, Köy Hiz-
metleri'ne yeni makine-
ler aluıdığmı söyledi.
Meydandaki bir grubun
Fadıl Akgündüz lehine
slogan atması üzerine
Ecevit, "Adaletin işine
kanşmayız'' dedi.
Ecevit, yurttaşlann ya-
kınmasuun artması üze-
rine konuşmasını kısa
keserek Şırnak Beşağaç
köyüne hareket etti, bu-
rada köydeki çahşmalan
koordine eden Başba-
kanlık Müsteşar Yardım-
cısı Selcuk Polat'tan bri-
fıng aldı. Polat, 300 hane
olarak planlanan köyün
maliyetin 750 milyar lira
olduğunu kaydetti.
IRMIKIAYDIN ENGtN aengin(« doruk.net.tr
Biliyorum, kiminiz bu yazıyı
okuyacak; kiminiz, başhğa ba-
kıp, burun kıvınp okumadan
CHP Kurultayına Doğru
Size tuhaf gelecek ama bu
yazı "okuyacaklar"'dan çok
"okumayacaklar" için yazılı-
yor.
Biliyorum çelişki. Olsun.
Gene de bu yazı, burun kıvınp
okumayacaklar için...
Girişteki laf cambazlıklan,
paradoks denemeleri de bel-
ki ilgilerini kabartıp okutabili-
rim beklentisinden...
Buraya kadannı okuduysa-
nız, becerilmiş demektir.
Şimdi devamına, yani konu-
muza buyrun.
• • •
CHP'li, hatta sosyal demok-
rat olmasak da -ki malum bu
satırlann yazan değil- CHP ile
ilgilenmek zorundayız.
CHP'nin bir "siyasal olgu" ol-
maktan çıktığı, siyasal arena-
da rol oynayamaz haline gel-
diği bir süreçteyiz ve bundan
zarariı çıkan, CHP'den önce
Türkiye.
Meydanın milliyetçi DSP-
MHP ikilisine ve siyasal Islam-
cı Fazilet mollalarına kaldığı
Türkiye topallıyor. Dünyada
yaşanan çok köklü değişimler
Türkiye'yi etkiliyor ve bu etki-
leşimde sosyal demokrasinin
dibe vurmuşluğu sarsıntının
şiddetini ve yıkımını daha da
arttınyor.
Geçen yüzyılın son on yılın-
da, dünya çok şiddetli dep-
remlerle sarsıldı, büyük altüst-
lükler yaşandı ve yaşanmakta.
Yetmiş beş yıl süreyle dün-
ya siyasetinde belirieyici etken
sosyalist sistem gümbür
gümbür yıkıldı ve daha önem-
lisi kapitalist mülkiyet ve üre-
tim biçimine seçenek oluştu-
racak programatik öneriler ay-
nı yenilgiden pay aldılar. Şu
anda ortada soiun ne Marksist
kanatlannca ne de sosyal de-
mokratlarca üretilmiş bir öne-
ri var.
Köpeksiz köyde değneksiz
dolanma özgürlüğüne kavu-
şan kapitalizm, tam bir umur-
samazlıkla köklerine, "vahşi
kapitalizm" değerlerine dön-
dü.
Küreselleşme, dünya halk-
lannın ulusal önyargılan aşıp
"eşit haklı dünya yurttaşlan"
düzleminde buluşmalan anla-
mına gelmiyor. Tersine. "Küre-
selleşme" artık dünyanın ço-
kuluslu şirketlerin egemenlik
alanına dönüştüğü, orman ya-
salannın geçerli olduğu ko-
caman bir köy"e dönüşmesi
demek.
Bu büyük, birkaç on yıl ön-
cesinde değil kavranması, dü-
şünülmesi bile güç bir altüst-
lük. Bilinegelen bütün siyasal
kurumlar bu altüstlükten payı-
nı alıyor. Geleneksel siyasal
partiler ve örgütlenmeler ya
yok oluyor ya silikleşiyor.
Bu Türkiye'de de böyle.
Merkez sağın geleneksel
partileri sayılan DYP ve
ANAP'a bakın. Var gibi görün-
meleri kimseyi yanıltmasın.
Yoklar.
Yok oluşlan oy kaybında de-
ğil, siyasal ve sosyal işlevleri-
nin kalmayışında somutlanı-
yor. Türkiye'nin siyasal ayrış-
ma ekseninin sağ yakasında
DYP ve ANAP anlam taşıma-
yan iki siyasal ceset.
Onlann süpürüldüğü alana
-geçici mi, kalıcı mı oldukları
kuşkulu da olsa- DSP ve MHP
oturdu; Fazilet ise kendine bir
yer bulur gibi olduysa da mol-
lalann siyasal yetersizlik ve
sığlıklarından dolayı treni ça-
buk kaçırdı. Şu anda kapladı-
ğı alanı genişletmek bir yana,
koruması bile olanaksız gibi.
Bu siyasal aynşma ekseni-
nin sağındaki fotoğraf.
Peki ya solundaki ?
Orası boş ve doldurulamı-
yor.
Ne CHP ne ÖDP solda, ken-
dilerine ait olduğunu iddia et-
tikleri alanı kaplayabiliyorlar...
Kapsayamıyor, dolduramıyor-
lar.
•••
CHP'nin üç gün sonra top-
lanacak bilmem kaçıncı kurul-
tayına bu gözle bakabilir mi-
yiz?
Deneyelim.
Kurultaya gidilirken yaşa-
nanlar, gözlenenler "beniseç,
ben daha iyi yapanm - hayıır
onu değil beni seç, ben daha
da iyi yapanm" itiş kakışının
ötesine geçmiş değil.
Ama bu itiş kakışa bakıp
"eski tas eski hamam, tellak-
lar çekişiyor" benzetmesi ya-
pılamaz. Yakışıksız olduğun-
dan değil, yanlış olduğundan.
Bir kere hamamlarda artık o
eski taslar kullanılmıyor. Daha
da önemlisi ortada hamam fı-
lan kalmadı.
CHP bir "dibe vuruş" süre-
ci yaşıyor. Partide yuvalanmış
siyaset esnafı, delege sahibi
siyasetçi tavfası için dibe vu-
ruş, pariamento dışında kal-
ma, barajatakılma, milletveki-
li olamama, koalisyonda ikti-
dann bir ucundan yakalaya-
mama olarak kavranıyor.
Acaba baraja takılmamış,
Meclis'te grup oluşturmuş,
öteki partilerden birkaçıyla ko-
alisyon bile kurmuş bir CHP
olsaydı sözünü ettiğimiz "dibe
vuruş" süreci yaşanmayacak
mıydı?
Bizce tam tersine. CHP di-
be vurdu ve çıkışa geçmedi.
Dibe vuruyor ve galiba daha
da vuracak.
Küllerinden yeni bir CHP
doğurması için bu bir şans.
CHP, şansını kullanacakya-
da kullanamayacak.
Bu olasılıklarTürkiye'nin ge-
leceğini doğrudan etkileye-
cek.
O yüzden sizler bu köşede
salt bugün değil, bugünlerde
daha birkaç CHP yazısı daha
okuyacaksınız...
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HtKMET ÇETİNKAYA
CHPFotoğranarıd)...
Deniz Baykal 30 Eylül'de yapılacak olağanüstü
CHP kurultayında genel başkanlığa aday olduğunu
açıkladığı gün, CHP içindeki 'sol kanat' da Izmir'de
toplantı yapıyordu...
Baykal, televizyon ekranlanna yansıyan görüntü-
lerde "doğruyum, çalışkanım" mesajı veriyor, ya-
nına aldığı 'tanıtım şirketınin' kadrolu elemanlarıyla
"Bakın gençlerle birlikteyim" diyordu...
Baykal'ın sloganı ilginç:
"Hükümet yıkmak yok, kurmak var; somurtmak
yok, gülmek var; kavga yok, banş var!.."
Bu slogan tutar mı, tutmaz mı bilmem; ama kendi
içinde kırk parçaya bölünmüş CHP'de gençler de
yok, ideolojı de...
Peki ne var CHP'de?
Koltuk kavgası var!..
Izmir'de ezelden beri CHP'li Tayyar Eraslan an-
lattı...
Izmir'in varoşlarında oturan bir yurttaş, çalışmış
çabalamış, bir hayli de para harcayıp en yüksek oyu
alarak delege seçilıp CHP örgütünün kapısını çalmış:
"Ben delege filanca, partiye geldim, çalışacağım"
Parti yöneticılerı "Hoşgeldin, çalışmaya başla'öe-
mişler. Delege, "Zaten onun için geldim"^diyerekek-
lemış:
"Aylık maaşım ne kadar öğrenebilir miyim?"
Bu bir espri de olabilir, gerçek de...
Tayyar Eraslan, gerçek olduğunu söyledi...
CHP kurultaya hazırlanıyor...
Şimdılik dört genel başkan adayı görülüyor, ama
sayı artabilir!..
Ben, Hasan Fehmi Güneş, Fikri Sağlar, Ercan
Karakaş'la konuşurken şunu önerdim:
"CHP'yi Denız Baykal ve arkadaşlanna teslim edin,
siz de kurtulun, toplum da."
Güneş, "Yok öyle şey" diye yanıt verince, düşün-
cemi açıkladım:
"SHP'yi hayata geçirin, 1991 seçimlerinde yüzde
21 oy alan bir parti, bugün yüzde 35 alır!"
Dediler ki:
"O zaman CHP yüzde kaç alır?"
Yanıtım şu oldu:
"Onun da hesabını Baykal yapsın!"
• • •
Otuz yıl önce Altıncı Filo, Kordonboyu'na ve Dol-
mabahçe'ye demir attığında 'solcu gençler
1
mey-
danlan doldurup bağınrdı:
"Kahrolsun Amerikan emperyalizmi!"
Bizim kuşak bunu solculuk; ülkücüler, dinciler ve
sağcılar da 'komünistlik' sanır, karşılık verirdi:
"Komünistler Moskova'ya!"
Otuz yıl sonra ülkücüler, dinciler, sağcılar," Mos-
kova'yı mesken tutup" işadamı oldular. Bizim CHP
içindeki solcular ise ne yazık ki, otuz yıl önceki gibi,
hâlâ "Kahrolsun Amerikan emperyalizmi" diyor-
iar, ama bu silahlannı da yine ülkücüler ve dinciler al-
dı...
Ankara'da ABD Büyükelçiliği önünde, Ermeni ta-
sansmı protesto eden ülkücüler, önceki gün bağın-
yorlardı:
"Kahrolsun Amerikan emperyalizmi!"
CHP'nin 'sol kanadı'mn tabanındakilere soruyo-
rum:
"Sizin siyasal ideolojinizin solda olduğunu nastt
anlayacaklar?"
Yarat
"Biz ABD emperyalizmine karşıyız..."
"Canım, dinciler ve ülkücüler de karşı. Buna kar-
şı olmak solculara özgü değil artık..."
Ses yok!
Diyoruz ki:
"Sizin solcu olduğunuzu seçmen nasıl öğrene-
cek?
Yanıt
"Biz F tipi cezaevlerine de karşıyız."
Diyoruz ki:
"F tipi cezaevlerine dinciler de karşı. Bunlara kar-
şı olmak için solcu-sağcı değil, insan olmakyeterde
artar bile..."
Yine ses yok!
•••
Yerteşik bir düzeni korumak için üretilen ideolo-
jiler muhafazakârd\r, onlar kurulu düzenin kurum ve
kuruluşlarına hiçbir zaman dokunmak istemezler...
CHP hem kendisini 'devrimci' olarak görüyor, hem
sol ideoloji ürettiğini öne sürüyor hem de 'muhafa-
zakâr' siyasi ideolojilerin yaptığını ilke ediniyor...
Oysa, sosyal demokrasinin ideolojik amacı belli-
dir:
"Siyasal demokrasiye işleriik kazandırmak; sömü-
rüye, adaletsizliğe son vermek; topyekûn kalkınma
ve refaha ulaşan yolların önündeki engelleri kaldır-
mak; toplumda özgüriük, adil ve demokratikyapılan-
mayı sağlamak..."
Bu o kadar zor mudur?
Kendi içinde kavga eden ve Ahmet'in, Mehmet'in
peşinden giden bir siyasal parti için zor değil, olanak-
sızdır...
Gençleri parti yönetiminden dışlayan CHP, 'kurul-
tay partisi' olmaktan kurtulmalı, bir an önce toplu-
mun çözüm bekleyen sorunlarıyla ilgilenmelidir.
Tüm bunlar bir yana, Fethullahçı Zaman gazetesi
Deniz Baykal'ın genel başkanlığa aday olmasını man-
şetten verdi...
Peki, CHP delegeleri Fethullahçılann Deniz Bay-
kal'a bu 'kıyağı'm nasıl değerlendiriyor? CHP'liler
Fethullahçılann Moon tarikatıylayakın ilişki içinde ol-
duklarını bıliyoriar mı?
hikmet.cetinkaya(« cumhuriyeLcom.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Açıklama
24 Eylül tarihli gazetemizde yayımlanan Bilal Şen'le
ilgili dizi yazıda adı geçen Şahap Bakırsan, o dönem-
deki bir olayla ilgili açıklama gönderdi. Bakırsan'ın
açıklaması şöyle:
u
Bilal Şen'in anlanmında, bir olayda adım geçmiş-
tir. Olay biraz farkh anlahlmışnr. Gerçek şöyledir. Ter-
Bkçi Ferit'in dükkânmda kimizaman sosyalist arkadaş-
lar buluşup konuşurduk. Ferit Gügen'in (Teriikçi Fe-
rit)yanında çabşan biri iş yüzünden anlaşmaztığa düş-
tfl. Daha sonra emniyete giderek komünistler gizli top-
lantı yapıyor, Beyazıt Camisi'ne kıal ba> rak asacaklar,
diye ifade vermiş. Bunun üzerine 12 kişi gözaltına ahn-
dık. Bilal Şen de vardı. İfadcnin arduıdan bizi serbest
bıraktılar. Daha sonra 1949'unekimayuıdatekrar em-
niyete alındık. Çünkü o sırada Missouri arhlısı Türki-
ye'ye geüvordu. Ertesi gün gazetelerde sahaflara bom-
ba koyan komünist teşkilat \akalandi diye gazetelerde
haberler çıkü. Tutuklandık. Daha sonra bonıba dedik-
leri şe>in su saati olduğu anlaşıldı. Sonuçta ben ve Fe-
rit 9'ar ay ceza aldııru bir arkadaş da 6 ay. Başka kim-
se ceza aîmadı. Olavın gerçeği budur."