15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 8 EYLÜL 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI /ekonomi(a cumhuriyet.com.tr 13 YoksuHuk sımrı 482 mityon lira • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk-lş tarafından yapılan araştırma, eylül ayı enflasyonunun yüzde 4 olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre, 4 kışilik bır aılenın yoksulluk sının ise 482 milyon 275 bin Iıraya yükseldi. Türk-lş'in her ay yaptığı 4 ltişilik ailenin gıda harcamalan araştırması sonuçlan açıklandı. Araştırmada, toplam harcamalar içınde yüzde 32.9'luk payı olan gıda harcamalannın eylül ayında 158 milyon 668 bin liraya yükseldiği belirtildi. Demir fiyaflan arttı • ADANA(AA)- Iskenderun Demır Çelık Fabrikalan'nın (İSDEMİR) elektrik tasarrufu amacıyla geçici olarak kapatılacağı haberi, fabrikanın bulunduğu Payas beldesındekı demir fıyatlannı yükseltti. Demir tüccarlan, demirin ton fiyatıru her gün birkaç milyon lira yükseltmeye başladılar. Beldede bugün 8 ve 10 mm. kangal demirin tonu 178 milyon, 12 mm. ve üzeri ise 175 milyon liradan satılıyor. kraillilerin Türk Telekom'a ilgisî • Ekonomi Senisi - Israil'in tstanbul'daki Ticaret Ataşelıği, Israil thracat Enstıtüsü ve -%-!- N Interpro AŞ'nin düzenledığı organizasyonla Ortadoğu'nun telekomünikasyon alanındaki en önemli iki ülkesini buluşturan organizasyon dün sona erdi. 22 Israil, 80 kadar da Türk şirketinin bulunduğu organizasyonda aynca bilgi ve iletişim teknolojileri alanında 1999yılında7milyarl30 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren Israil'in Türk Telekom sektörüne olanaklar sağlayacağı belirtildi. ASO'dan erken uyarı • ANKARA (AA)- Ankara Sanayi Odası'nın (ASO) Ayhk Meclis Toplantısı'nda konuşan ASO Başkanı Zafer Çağlayan, hükümetin KHK çıkarmaya ilişkin haklı sebepleri bulunabileceğini, ancak asıl sorunun Meclis'ten yasa çıkanlmasıyla çözülebileceğini ifade etti. ASO Başkanı Çağlayan, Dünya Bankasf nın vereceği kredileri KHK krizi nedeniyle ertelediğini anımsatarak 27 Kasım'a kadar bu konuda somut adımlar atılmasının gerekliliğini vurguladı. VepgMe eğitim • ANKARA (AA)- Maliye Bakanlığı'nca yönetilen Ekonomik tşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) Ankara Çok Taraflı Vergi Merkezi'nde 11 ülkeden 35 maliyeciye aralannda vergiden kaçınma tekniklerinin de bulunduğu "gelir vergisi ve özel konular" alanında eğitim veriliyor. Kurs eğitimcileri, Kanada ve OECD'den geliyor. Çek Devlet Başkanı Havel'in polise sertleşme emri vermesi kentte gerginliği arttırdı Prag halıaııkana bulandı METEKIZIK PRAG - Prag'da ikincı baha- nn çiçekleri açıyor bu kez. Ser- mayenin küresel saldınsına bo- yun eğmeyenlerin kanlan, Prag kaldınmlannda özgürlük çiçek- lerini suladı. Üç ayn koldan başlayan yü- rüyüşlerle dünya ölçeğinde ta- rihi bir gösteriye imza atan kü- reselleşme karşıtlan, Demirper- de dönemindeki karşı çıkışla- nyla "özgürlük kahramanı" ilan edilen Çek Devlet Başkanı Vac- lav Havel'in hışmına uğradı ade- ta. Yürüyüşün ardından gece ya- nsı bir açıklama yapan ve dün- ya kamuoyundan "göstericüere yumuşakdavrandığT gerekçe- siyle eleştın aldığını söyleyen Ha- vel'in, polisten sert tavır takın- masmı istemesiyle olanlar ol- du. 500 kişi gözatonda Havel'in açıklamasuun ardın- dan harekete gecen polis 502 kişiyi gözaltına aldı. Polisteki tutum değişiklıği yeni olaylara yol açtı. Bu sırada birçok gös- terici yaralandı. Bu arada eylem komitesi yö- neticileri, polisin tutumundan ötürü bulunduklan kamp mer- kezinden aynlacaklannı açıkla- dı. SürekJi polisin gözetiminde olan bu merkezden aynlma is- teği, kontrolü kaçıracaklannı düşünen güvenlik güçlerini ol- dukça tedirgin etti. Nitekim cep telefonlan ve telsizlerle güçlü bir iletişim ağı yaratan eylem komitesi, polisin gücünü kır- mak ıçin kentin değişik semtle- rinde küçük gruplarla birden çok gösteri yapılmasun sağladı. Polisler bu sırada önemli bir karmaşa yaşadı. Kongre mer- kezinin yakınındaki ABD dam- galı fast food dükkânlan yerle bu- edildi. Bu arada protesto için Prag'a gelen örgütlerin eşgüdü- münü yürüten eylem komitesi, lokanta zincirlerine yönelik sal- dırılann planlanan eylemler ol- madığını ve bu tür şiddet olay- lan yüzünden hayal kınklığına uğradıklannı belirtti. Akşam saatlennde IMF- Dün- ya Bankası delegeleri adına dü- zenlenen konser ve eğlencenin yapılacağı binayı kuşatan gös- tenciler amaçlanna ulaşmışlar- dı. öte yandan kongıenin yapı- lacağı binaya tırmanan ikisi Po- lonyalı, biri ABD'lı dağcılar üs- tünde "KüreseDeşmeye Hayır" yazılı 45 metrelık dev pankart- la ortaya çıktılar. Kongre bina- sını kapatanpankart, özellikle tc- levizyonculann ilgi odağı oldu. Göstericilerin bir başka başa- nsı da delegelerin önceden oldu- ğu gibi kongre binasına lüks li- muzinlerle gelmelerinı önleme- leriydi. Dünya zenginlerinin lüks ve gösterişlerine sessiz kalmaya- caklannı önceden duyuran eylem komitesi sözcülen, organizas- yon komıtesine böylece geri adım attırdılar. Ancak bu kez devre- ye giren Prag yönetımi metroyu halka kapatarak delegeleri kong- re binasına yeraltından taşıdı. Prag'daki emperyalizmin kalesi olarak gördükleri IMF ve Dünya Bankası toplantısını engellemek isteyen 20 bine yakın pnjtestocıryakar^poisinayTimgazetmevenserttoTitepkitopbdL KüreseUeşme karşıtı gösterilerin en Uginçlerinden biri de Arjantin hükümet binası önünde 50 kadar protestocunun, pantalonlanruirıd&rerekLVlFpolilikalannagösterdflderitepkhdi Selçuk Demiralp 'KHKyoksa kredi de yok' PRAG(AA)- HazineMüs- teşanSeiçukDemiralp, Cum- hurbaşkanı AhmetNecdetSe- zer'in kamu bankalarmın özel- leştirilmesine ilişkin kanun hükmünde kararnameyi (KHK) hükümete iade etme- sinin Dünya Bankası'ndan gelecek mali sektör uyum kre- disi açısından önemli bir en- gel olabileceğini vurguladı. IMF-Dünya Bankası'nın yılhk toplantılan nedeniyle Prag'da bulunan Demiralp, kamu bankalannın özelleş- tirilmesine ilişkin mali sek- tör kredisinin kullanımı için KHK ya da kanun olarak çık- ması gerektiğını açıkladı. Aksi halde ise toplam 1.5 milyar dolarlık mali sektör kredisinin kullandınlamaya- cağını açıkladı. Türk Telekom'un satışı Hazine Müsteşan Demi- ralp, aynca Türk Telekom'a, 15 Eylül'e kadar yeni bir tek- lif gelmediğini, onun için ye- ni bir düzenlemeye gidildi- ğini anımsatarak tavnn açık- lanması halinde, piyasalann daha rahatlayacağını belirtti. Öte yandan Merkez Banka- sı Başkanı GaaErçd, Prag'da "Türldye' nin Yeni Yûzû" isimli toplanüda, yılın ilk ya- nsında artan cari işlemler açı- ğının turizm geliri ve işçi dö- vizleri üe telafı edileceğini söyledi. Erçel, Türkiyeye son 25 yılda yaşanan yüksek enf- lasyon nedeniyle mali piya- sasının diğer gelişmekte olan piyasalara oranla daha kınl- gan biryapıya sahip olduğunu belirtti. Kal-Der Başkanı, farklılıklann yönetimi ile daha eşitlikçi bir sistemin oluşturulacağını savundu Küresel tehdide'farkk'çözüm • Forumun açılış konuşmasını yapan Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Forum 2000 Yürütme Komitesi Başkanı Hazım Kantarcı, çeşitliliği kabul ederek ve çeşitlilik içindeki sinerjiyi kullanarak daha iyi bir dünya yaratılabileceğini söyledi. Ekonomi Servisi - "Farkhhklann bir arada yönetimi" kavramının yalnızca şir- ketlerin daha iyi yönetilebilmesi açısın- dan değil, aynı zamanda daha iyi, de- mokratik ve eşitlikçi bir küresel yöneti- şım sısteminın kurulabilmesi açısından da önem kazandığı belirtildi. Avrupa Kalite Yönetimi Vakfi (EFQM) tarafindan düzenlenen MükemmeUik Fo- rumu, 'Farkhhklann Yönetimi' temasıy- laIstanbuTda toplandı. Marmara Üniver- sitesi Mühendislik Fakültesi, Arçelik ve Eczacıbaşı-Vıtra'nın da finalistler ara- sında bulunduğu Avrupa Kalite Ödülle- ri'nin dağıtılacağı forum çerçevesinde düzenlenen panellerde dünyaca ünlü U7- manlar "Farkhiıklann yönetimi'" konusu- nu tartıştılar. EFQM Yönetim Kurulu Üyesi ve Fo- rum 2000 Yürütme Komitesi Başkanı Ha- znn Kantarcı, çeşitliliği kabul ederek ve çeşitlilik içindeki sinerjiyi kullanarak da- ha iyi bır dünya yaratılabileceğini söyle- di. Kantarcı, MükemmeUik Forumu'nun çeşitlilik fikrinın ve ruhunun kalbi Istan- bul'da toplanmasının önemli olduğunu vurguladı. Küreselleşen dünyada şırket- lerin piyasa, ürün ve emek çeşitliliğini Başan ödülüArçetikve Vitm'nın Avrupa Kalite ÖdüBeri sahipJerini butdu. Avrupa Kalite Yönetimi Vakfi (EFQM) tarafindan organize ediiea MökemmeBik Forumu çerçevesinde düzenleoen ödfil töreninde Eczacıbaşı Vhra 3e Arçelik Büyfik CHcekü Knruhışlar kategorisinde başan ödülünü kazandüar. Büyük ölçekli kuruhışlar kategorisinde Finlandiya'dan Nokia büyük ödühı alırken kamu sektörü kategorisinde tskoçya'dan Inland Revemıe Account Cumbernauld Office büyük ödühı akn. Bir gnıba bağlı KOBİ'ler kategorisinde Macaristan'dan Burton-Apta Refractory Manifacturing ödüle layık görülürken dördüncü kategori olan bağunsE KOBİ'ler kategorisinde büyfik ödül için fınalistkr arasmdan bir kuruluş betirienemedL Bûyük Ölçekh" Kumhışlar kategorisinde Türkiye'den Arçefik ve Eczacıbaşi VTtra ile bnükte tspanya'dan IR1ZAR da başan ödühlne layık görüldü. Başan Ödülü alan Arçefik'in Kurumsal İletişim Direktörû Önıer Kayalıoğtu, Tnrk firmalannuı Avrupa pazannda yeni olmadığuu beürterek "Ödûlü bekliyorduk" dedi. Kayaoğlu, ödûlûn çok fazla öneminm kalmadığmı beürterek "Odül keşke genç. küçük ve Anadoln'daki işletnıelerimize de verüseydl Bizim gibi şirketlerin Anadotn'daki küçûk şirkietlere abiMk edip onlan kalite yönetimi sahasma çekmesi gerekryor" dive konuşru. anlaması gerektiğini söyleyen Kantarcı, farkhlığı göz ardı eden şirketlenn piyasa- da başanlı olamayacağuıı kaydetti. Kal-Der Başkanı YdmazArgûdende ko- nuşmasında, günümüzde ıkı sürecın, hem küreselleşmenın hem de yerelleşmenin aynı anda yaşandığına dıkkat çekerek bu iki gelişim çizgisirun, bir yandan enteg- rasyon eğilimini öte yandan dışlanma eği- limini içinde banndırdığını kaydetti. "Do- la> ısıyla önümüzde iki önemli tehdh var. Bunlardan biri etnik. ulusal ya da dinsel temelliçabşma. Diğeri iseiletişim devrimi- nin birsonucuolarakortaya çıkan'insan- lan toplumsal konumlarına göre aymna- cılık'. Bu da bizfcri bilgi ve iletişim araç- lannmeşjnikçipayiaşımınıbaşannazorun- luluğuna ve küresel öncelikleri yeniden gözden geçirmeye sevk ediyor" diyen Ar- güden, farkhlıklan bir aynmcıhk unsunı olarak görme yerine, çeşitliliğin getirdi- ği zenginliği, yönetişün sistemlerine kat- manın önemine dıkkat çekti. Forum kanlımcılanndan olan ve ABD'de 16 yıldan beri faaliyet gösteren Farkhlık- lann Yönetimi Enstitüsü yöneticilerin- den Prof. Dr. Roosevett Thomas. çeşitli- liği kabul etmekle insanın aynı zamanda kişisel bir yolculuğa çıktığını, iş ve özel yaşamındaki davranışlannın bile değiş- tiğini söyledi. Tarkhhkfirsatmı, tehdit mi?' Forum kapsamında düzenlenen "Fark- hnklar Firsat mı, Tehditmi?" konulu otu- rumakanlan Sabancı Holding Yönetim Ku- rulu Oyesi Güler Sabana, şirket evlilik- leri ve birleşmeleri sonucunda göriilen kültürel çeşitliliklere işaret ederek Saban- cı Grubu'nun gerçekleştirdiği 17 yaban- cı ortaklıkta kültürel çeşitliliğin bir sorun yararmadığını söyledi. Alman Deutsche Telekom Yönetim Ku- rulu Üyesi Dr. Hagen Hultzsch da farklı- lıklann şirket birleşmelerinin daha da iyi- leştirilmesi amacıyla kullanılması gerek- tığini söyledi. Piyasa ve teknolojilerin sü- rekh' değişriğini ve şirketlerin mekanizma- lannm dadeğişrjrmesi gerektiğini ifade eden Hultzch, tt Organizas>'onlarçeşhÜlikyöne- timine odaklanmalıdır. Çeşitlilik yönetim araçlannıAvrupa Kalite Yönetimi mode- tŞÇİNÎNEVERÎNDEN ŞÜKRAN SONER Medyatik Cumhuriyet okurlan bir rastlantı, ana habeıier- de dakikalar süren TV kanalı yayınını yakalayama- mışlarsa"Çankaya çıplağı"n\n artık assolist oldu- ğunu bilmiyorlardır. Çankaya çıplağının assolistli- ği, gazinosahibinin ekranaçıkanlması, sahneden (kendisi sesinin güzelliği sayesinde olduğunu sav- lasa da) şarkı söylerken orasını burasını açan, gö- rüntüleri ile de kanıtlanmış bulunuyor. Gerçi günlerle bütün kanallarda birden yayınla- nan protesto eylemi, güzel bir bedenin çıplak so- yunmasının nedeni, o tarihlerde pek anlaşılmadry- sa da, şimdi çok net anlaşılmış bulunuyor. Çanka- ya çıplağı sesinin çok güzel olmasına karşın, ora- da soyunmamış olsa şöhreti asla yakalayamaya- cağını kabul ediyor. Assolist olma, para ve şöhreti yakalama yolunun açılmasında medyatik olmanın önemini kavramış, kullanabildiği kadan ile kullanıyor. Ya siyasetçi bu işi nasıl yapacak? Medyatikliği, siyasette medya sayesinde var olmanın sırnnı, yo- lunu nasıl yakalayacak? Bir biçimde iktidara gelebilenlerin işi çok kolay. Medya, holding çıkarları için onlan baş tacı etme- den edemiyor. Iktidardan düştüklerinde medya- nın karalamayanşınagirdiği liderierin iktidarolduk- lannda, hele de ilk elde edilmeleri, medya holding çıkarlanna hizmet etmede kazanılmalan aşamasın- da yağın biri bin para oluyor. Medyanın en etkili silahı galiba yok sayması. Bir siyasi parti, bir sendika, bir demokratik kitle örgü- tü düşünün ki, kamuoyuna yansrtılacak değerde düşünce üretiyor, işlevini, varlık nedeninin gerek- lerini yerine getiriyor. Ama söylemleri, yaptıklan, ey- lemleri kamu oyuna yansıtılmıyor. Bal gibi de san- sürediliyor. Kitlelere nasıl ulaşacak? Haklılığını na- sıl kanıtlayacak, serpilip gelişecek? Gerçi medya sansürüne rağmen yaşam dayat- tığında, örgütlenmeler yaşamı yansıttığında, aka- cak su durdurulamaz. Yine de medyatik olup var olmak çok kolay. Medyatik olmadan var olmak da günümüzde giderek zorlaşıyor. CHP-medyamız ilişkileri tipik bir örnek: GHP parlamento dışı muhalefete düşünce medyamızın da gündeminden düşmüştü. Kendi seçmeninin cezalandırması nedeniyle dü- şen oy oranı ile işi bitmiş kabul edilir, çok önemli gündem konulannda çok farklı ve anlamlı bakış açı- sı olabileceği, taban örgütlüluğünde iktidar parti- lerine üstün olduğu biline biline yok sayılırdı. ÇHP'de seçimli ve çok adaylı kurultay günde- me gelene kadar. CHP birden bire medyanın ana haberierine sıçradı. Tabii "rı/z/p/e§me"damgası ile. Başka partilerde hizipleşmenin bile olamadığı bir lider cuntası söz konusu iken ÇHP medyanın da katkısı ile "te/p'damgası ile bir kez daha ağır ya- ra alıyor. CHP içinde gerçekten hizipleşmenin, li- der olma hırsının hiç mi suçu, payı yok? Elbette ki' var. Ama el insaf, çok adaylı iktidar kavgası, ne pa- hasına, her tür kirlenme de dahil liderlik diktator- yasından daha sağlıksız, daha hastalıklı, daha kö- tü birdurum mu ki? DSP, ANAP, DYP, FR MHP'nin durumlan masaya yatınlmıyor, sonuç olarak kamu- oyunun da gözüne batmıyor. Onlar parti yerine ko- nup CHP sağlıksız, iflah olmaz damgası ile mah- kûm ediliyor. Kitleler de bunu böylece algılayıp bi- linçlerine böyle çarpık, haksız kazımış oluyoriar. Medyanın gücüne ve çarpık yönlendirmesinin et- kisine bakın ki, Cumhurbaşkanı'nın son bankala- ra ilişkin kararnameyi geri göndermesi neredeyse suç oluyor. Medya bile bile yasa ve hukuka aykın kararname hazırlayan ve onaylanmasını isteyen hükümeti yargılamıyor. Söz konusu özelleştirme- deki keyfiliğin, haksızlığın varlığını yok sayıyor. "Se- zer, bankalan özelleştıren kararnameyi geri çevir- di. 2 milyar 250 milyon dolarlık dış kredi tehlikeye girdi"g\b\ çok haksız, çok ağır bir yargılama ile kit- lelerin beynini yıkıyor. Kitleleri kendi çıkarlanna ay- kın olarak yanlış düşünme ve yargılamaya zoriu- yor. Tabii Cumhurbaşkanını da hukuken, haklılığı tartışılmaz bir karannda, kamuoyu önünde kapris yapan, yanlış karar alan konuma sokuyor. Sıra Prag'da küreselleşme karşıtı duruşa gelin- ce işler büsbütün sarpa sarıyor. Artık mızrak çu- vala giremediği için, Seattle'da yapılanı, karşı du- ranlan "bir avuç anarşist"o\arak tanımlamaya ola- nak yok. Dünya Bankası'nın başkanı bile, "sokak- taki seslere kulak vermeliyiz, yoksullaşmanın çığ- lığını duyma//>7z"uyansında bulunurken Prag'da- ki küreselleşme karşıtı eylemler, sansüredilemiyor, ciddiye alınmak zorunda kalınıyor. Yine de verilirken sokak çatışmalan ön planda. Hani küreselleşme karşıtı gruplann ne istedikleri- nin anlamlı yansıtılması? Gördüğünüz gibi medyatik olan köşeyi dönüyor. Ama bu ülkede medyatik olma ile haklı olma, hak etme arasında gerçek bir çelişki yaşanıyor. [email protected] TÜKODER Başkanı Sevim 'Ayıplı HizmeÜere Son' kampanyası Ekonomi Servisi-Tü- keticiyi Koruma Deme- ği (TUKODER) Genel Başkam Mehmet Sevim elektrik, su, doğalgaz, telefon ve akaryakıt gi- bi en temel kamusal hız- metlerin ardı arkası ke- silmeyen zamlarla "ka- musal" olmaktan çıkıp "ayıphhizmet"e dönüş- tüğünü beürterek bu uy- gulamalann son bulma- sı için Türkiye genelin- de "Ayıpü HizmeÜere Son" kampanyası baş- lattıklannı söyledi. Cep telefonu firma- larınca alman sabit üc- retlere karşı Türkiye ge- nelinde 40 bine yakın dava açtüdannı kayde- den Mehmet Sevim, "Hiçbir hizmetin karşı- hğı ohnayan keyfi karar- latia sabit ücrete yüzde 17 oranında KDV*bede- li faturalı soyguna dö- nüşmüştür" dedi. TÜKODER Başkanı Mehmet Sevim, "Ayıp- hHizmetiere Son" kam- panyasını sivil toplum örgütleri ve barolarlabe- raber sürdüreceklerini söyledi. www. .com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle