Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 EYLÜL 2000 PERŞEMBE
DUNYADA BUGÜN
AIİStRMEN
Duy Sesimizi...
Bu Gelen!..
önce Seattle'daydılar, bu hafta Prag'da çıktılar
ortaya. Olayı basite indirgemek, kolay sansasyo-
na bulamak isteyenler, onlan "IMFgerillalan" ola-
rak sundular kamuoyuna.
IMF'nin, Dünya Bankası'nın koşulsuz yandaşla-
n, küreselleşmenin bu haliyle hayranlan da onlan
öyle göstermeye çalışıyor dünya kamuoyuna; on-
lann yıkıcı, nihilist, refanımızın düşmanı gomünist
imajına büründürülmeleri çok işlerine geliyor.
O yüzdendir ki Seartle'daki gösterileri Amerikan
basını büyük ölçüde, şiddet eylemleri olarak yan-
srtmıştı dünya kamuoyuna.
Oysa öyle değildi.
Prag'da başta McDonalds olmak üzere dünya
markalannın mağazalanna yapılan saldınlann da ar-
dında bir kışkırtma yoksa eğer -kı bunca yaşamış-
hktan sonra olmasının çok ama çok büyük bir ola-
sılık olduğunu düşünüyorum- büyük bir aymazlık
olduğu kesin.
Aslında gösteri yapan insanlar, MAI çoktaraflı ya-
tınm anlaşmalannı da içerecek biçimde, bugünkü
yapısıyla küreselleşmeye karşı çıkıyorlar.
•••
Küreselleşmeye, dünyanın ulus devletlerin de
üstünde koca bir aile oluşturmasına, savaşlann so-
na ermesine, gelişmenin, yeni teknolojinin nimet-
lerinin bütün insanlığa yayılmasına, bilginin sınırta-
rumadan akmasına, kültürün daha da zenginleş-
mesine, insanoğlunun emeğin ürününü dostça
devşirip herkesin katkısı oranında paylaşmasına,
mutluluğa ve gelişmeye ulaşmakta insanlık çapın-
da bir fırsat eşitliğinin sağlanmasına karşı çıkmak
akıl işi mi?
Ama bize küreselleşme adı altında sunulan, ba-
şını ÇUS (Çokuluslu ya da çok uyruklu şirketler) ile
onlann şimdiki anavatanı ÂBD ve kuruluşlan IMF
ile Dünya Bankası'nın çektiği, bugünkü düzen bu
mu?
Dünya koca bir köy oldu, orada bizim Hüseyin
Emmi ile Mr. John Smith biriikte eşit biçimde, bi-
ri çubuğunu, öbürü piposunu tüttürerek yaşıyoriar
da bizler bu duruma mı karşı çıkıyoruz?
Bize sunulup afiyetle yutturulmak istenen budur.
Ama sunulmak istenen görüntü, gerçekle bağ-
daşmıyor.
Aslında, merkez ile periferi arasındaki uçurum
gittikçe daha çok artarken, en gelişmişlerin içinde
de sosyal farklılıklar büyüyor, kültür zenginliği çik-
let biteviyeliğine dönüşüyor. Savaşlara gerek bile
kalmadan güçlü, diğerierini ezip kuralını egemen
kjlıyor. Kimi gelişmiş Batılı ülkelerde az çok yaratıl-
maya çalışılan fırsat eşitliği tümden yok edilmek;
sağlık, eğitim ticaret metaı haline getirilmek; sos-
yal güvenlik tümden yerle bir edilmek isteniyor ve
bu yolda ilerleniyor.
• • •
Seattle ve Prag'ın sokaklannda haykıranlar işte
bu duruma "hayıri" diyoriar.
Onlann çoğu sol kökenli. Ama illa komünist ve-
ya eski komünist değiller, hatta çoğunluğu değil;
kimileri kendilerine göre milliyetçi, kimileri kapita-
lizm içinde, revizyon ile uzlaşma sağlayıp fırsat eşit-
liğini, sosyal güvenliği, bir ölçüde sosyal adaleti el-
de etmeyi kurmuş olan sosyal demokratlar.
Evet yürüyenler onlar. Ve inanın onlann sesine ku-
lak verenler her ülkede artacak. Bugün gerçeği
görmek istemeyenler, yaşadıklan actlardan sonra
o orduya katılacaklar.
Bu arada, TV ekranlannda, Türkiye'den giden ki-
mi göstericileri gördüm; slogan atarak yürüyorlar-
dı: "Washington... VVashington... Duy sesimizi!..
Bu gelen Türkiye'nin ayak sesleri..."
Biraz değişik bir biçimde benzerini statlarda da
işittiğimiz slogan kulağa hoş geliyor, ama büyük bir
yanılgıya düşme tehlikesini de içeriyor.
Kimse küreselleşmenin bugünkü biçimiyle kolay
att edilebileceğini ya da bir iki ufak dokunuşla dü-
zeteceğini sanmasın!
Şimdilik, bu sonucu elde etmeye ne tek bir par-
tinin, ne tek bir sendikanın, ne de tek bir ülkenin
gücünün yeteceğini, bunun için küresel bir cephe-
nin oluşması gerektiğini, bunun da oluşması olası-
lığının bulunduğunu söylemekle yetinip dilerseniz
aynntılan başka zaman hep biriikte ele alalım.
Konunun meraklılan için not: Bu konuda Er-
gin Yıldızoğlu'nun dünkü, llhan Selçuk'un salı
günkü Cumhuriyet'teki yazılannı okumanızı salık
veririm. A.S.
Delegeler iki gruba ayrıldı
Her ilden ayrı
sesler çıkıyor
GAZİANTEP/BUR-
SA (Cumhuriyet) -
CHP'de kurultay hazır-
lıklan sürerken Gazıan-
tep'te 18 delege iki gru-
baaynldı. Eski milletve-
kili Mustafa Doğan'ın
grubu Altan Oymen'i,
Şehitkâmil Beledıye
Başkanı Yaşar Ağyüz
grubu da Hasan Fehmi
Güneş'i destekliyor.
CHP Bursa İl Başkanı
Yümaz Akkılıç ise "Par-
ti esidyi özlemiyor. To-
parlanmanın başladığı
Mrdöaerndekiınidenen-
mişlerinyenibaştan içik-
tidar kldiasıyla yola ko-
yulması hoşnutsuzhığa
neden ohıyor" dedi.
CHP'nin Gaziantep
delegelerinden FethiKa-
nman, kurultayda geç-
mıştcki seçim yenilgile-
rinin sorumlulanna oy
vermeyi düşünmediğini
belirtti. Delege HalilTe-
pe, partinin özüne ve
kimliğine sahip çıkacak,
bunu siyasete yansıtacak
bir liderin bu partiyi ik-
tidar alternatifî bir parti
durumuna getireceğine
inandığıru söyledi.
Hasan Öztürkmen ise
yaptığı değerlendirme-
de, partiyi 8.7'ye düşü-
renlere yeniden parti yö-
netimini teslim etmenin
parti sorumluluğuyla
bağdaşmadığını belirtti
ve oyunu Güneş'e vere-
ceğini açıkladı. Şahabet-
tin Keskin, Baykal'ın a-
day olmasını doğru bul-
madığını belirtti.
Bursa, kurultayda 25
delege ile temsil edile-
cek. Bursalı delegelerin
önemli bölümü Baykal-
cı. Kurultay karannın
ardından il meclisi üye-
leri ile parti tabanmdaki
eğilimi araştırdıklannı
bildiren CHP Bursa İl
Başkanı Akkılıç, tabanın
18 Nisan seçimlerinde
uğradığı yenilgiyi unut-
madığmı söyledi.
HABERLER
C H P ' d e o l a ğ a n ü s t ü k u r u l t a y a d o ğ r u
CHP'de saflar nefleşiyorTÜREY KÖSE / MUTLU SEREIİ
ANKARA
CHP'nin 30 Eylülku-
rultayı için geriye sa-
yım sürerken saflar
netleşmeye başladı. Prof. Hurşit Gü-
neş'in dün aday olmayacağını açıkla-
masıyla genel başkanlık yanşının 4 a-
day arasında geçeceği kesinleşti. SHP
ve CHP'nin eski genel başkanlan Er-
dal İnönü. Murat Karayalçın, Hikmet
Çetin ve Cezmi Kartay'ın bugün bir
basın toplantısı düzenleyerek Altan
Oymen'i desteklediklerini açıklama-
lan bekleniyor.
Sol kanat adayı Hasan Fehmi Gu-
neş, "Kurultayı sol alternatifsiz bırak-
mak ihanet olur. Partiyi yüzde 8.5'a
düşûren ve o noktadan bir adnu Ueri-
ye götünneyenleri yanşmaya bırak-
mak partiye karşı sorumluJuğumuzla
bağdaşmaz" diyerek çekilmesine yö-
nelik istekleri reddetti. Baykal ekibiy-
le biriikte hareket edeceği haberlerin-
den rahatsızlık duyan parti meclisi
(PM) üyelerinden Ertuğirul Gûnay da
"Sayın Baykal'ın toplannsını hüzünle
izledim. Geçmişte yapılan yanlışlıkla-
n kişisel olarak unutmak. bağışlamak
belki mümkûn olabinr, ama köklü ve
kurumsal bir siyasal geknek için nek-
re mal olduğunu unutmak ve bağışla-
mak çok zor" dedi.
CHP'nin 30 Eylül kurultayına iki
gün kala yanşın CHP Genel Başkanı
Altan Öymen ile eski genel başkan
Deniz Baykal, sol kanat adayı Hasan
Fehmi Güneş ve Kocaeli Belediye
Başkanı Sefa Sirmen arasında geçe-
ceği ortaya çıktı.
Prof. Hurşit Güneş, dün genel mer-
kezde düzenlediği ve adaylığını açık-
laması beklenen basın toplantısında
sürpriz bir açıklama yaparak 30 Ey-
lül'de genel başkanlık yanşma katıl-
mayacağını bildirdi. Bu kurultayın ör-
güt tarafmdan gereksız, sağlıksız ve
anlamsızbulunduğunu, hatta protesto
edildiğini belirten Güneş, "Bu kunü-
tay karşıhklı kışkırtmalar sonucu par-
timizi büsbütün kanşıklığa sürükle-
miştir" dedi.
Eski Genel Başkan Deniz Baykal'ın
aday olmasının bunun açık bir göster-
gesi olduğunu vurgulayan Güneş, "Bu
kurnltaynebirdeğisiminedebirsiya-
sal hareketi ateşleyebilecektir. Kunıl-
taj Sayın Öymen iie Sayın Ba\kal ara-
sındaki bir iç hesaplaşmaya dönüş-
müştür" dedi. Venilik umudu olma-
yan bir kurultayda yanşmanın ve ko-
nuşmanuı anlamı yoktur" diyen Gü-
neş, kurultayda kimseyi destekleme-
yeceğinin de altını çizdi.
Gûneş çekilmiyor
Baykal'ın adaylığını açıklamasmın
ardından gözler Hasan Fehmi Güneş'e
çevrildi. Baykal'a karşı olanlann Öy-
men çevresinde toplanması çabalan
doğnıltusunda adaylıktan çekılmesı
istenen Güneş, "Kurultay deiegelerine
sorun çözücü bir alternatif sunuyo-
rum, sunmaya da devamedeceğim, ku-
rultayı sol alternatifsiz buakamayız.
Meydanı bos bırakamavız" dedi. 6 ok
çizgisinde ısrar eden sol kanadın ken-
disini görevlendirdiğini vurgulayan
Güneş, şunlan söyledi:
"Diğer iki adayın ba çizgrv le alaka-
sı yok. Partiyi başkalaştırmaya ve sağ-
cılaşörmaya yönelik bir yönetim anla-
yışuını temsilcikri Biri, diğerinin de-
vamıdır. Benim temsil ettiğim çizgiyk
bu gruplann pazaıiık yapması söz ko-
nusu değildir. Partiyi sol alternatifsiz
bırakmak ihanet olur. Bu kurultayı
ben istemedim, bu kurultaya ben ne-
den ohnadım, kurultay ohımsuz son uç-
lar verirse sorumlusu ben olmam.
Adaylan kışkntanlarolur. Partiyiyüz-
de 8.5'a düşüren ve o noktadan bir
adım ileriye götürmeyenleri yanşma-
ya bırakmak, partiye karşı sorumlulu-
ğumuzla bağdaşmaz. CHP genel baş-
kanı sadece kurultay delegelerinin sa-
yı üsrünlüğüyle beürlenmez, toplum
tarafindan da beürlenir. Sayın Bay-
kal'ın genel başkanhğı için topiumsal
koşullar uygun değfl. Daha i>i dfişün-
mesi gerekiL Bu karannı gözden geçir-
mesiniöneriyorunLCHP'ye bizmet et-
me aşkıyla dolu olanlann ille de genel
başkan statüsünde olması gerekmez."
'Baykal yine hata yapıyor'
Baykal ekibiyle biriikte hareket
edeceği spekülasyonlan yaygınlaşan
Ertuğrul Günay da bu konudakı soru-
lan yanıtlarken "Baykal'm basm top-
lanbsmı hüzünle izlediğinj" söyledi.
Günay, "Geride uzun > ülar bıraknuş
bir siyaset adanunın her defasında ye-
ni bir imaj aramasu var olam değiştir-
mesi ya da yumuşatmaj a çahşmaya ih-
tiyaç duyması ister istemez geçmişte
yapüan yanlışuklan anımsatıyor. O
yanlışlıklan kişisel olarak unutmakya
da bağışlamak belki mümkün olabiür.
Ama köklü ve kurumsal bir si\ asal ge-
lenek için nelere mal olduğunu unut-
mak ve bağışlamak çok zor" dedi.
Günay, kurultayda PM'ye aday ol-
mayacağını sözlerine ekledi.
Adaylara cagrı
Ilke ve
ideoloji
görmek
istiyoruz'
istanbulHaberServisi-
CHP'li üç eski milletveki-
li Avni Gürsoy, Doğan Öz-
tunç ve Metin Tüzün, yap-
tıklan ortak açıklamada,
"CHP'yi kuruhaylar par-
tisi otanaktan çıkanp hal-
kın iktidan yapmak iste-
diklerinT bildirdiler.
Üst üste yığılan ekono-
mik sorunlar, inmeyen
enflasyon, gelir dağılımın-
daki büyük eşitsizlik, sü-
rekli büyüyen işsizlik ve
çete-mafya soygunlanmn,
değer yargılanndaki çürü-
menin yaşandığı bir or-
tamda, ülkeyi esenliğe çı-
karma görevinin CHP'ye
düştüğünü belirten eski
milletvekilleri, "Çünkü
CHP, devtet kurmuş, de-
mokrasiyi geliştirmiş ve
toplumu çağdaşlaşûrmıs-
Or" dediler.
CHP'siz bir demokrasi
ve demokrasisiz bir cum-
huriyet olamayacağını id-
dia ettiklerini ifade eden
eski parlamenterlerin or-
tak açıklamasında şu gö-
rüşlere yer verildi:
"CHP'nin kişiliğinde sol
denetimden uzak ve yok-
sun kalan bir Türk parla-
mentosu, işlevini gereği gi-
bi yerine getiremez. Ulke-
miz bugün CHP'ye eski-
sinden çok daha fazla ihti-
yaçduymaktadu". Ülkemiz
çok kötü yönetiliyor. CHP
zor günlerin partisidir. tk-
tidar CHP'ye her zaman-
kinden daha >akındır. Biz
CHP saflannda parlamen-
teıük yapmış, ülke siyase-
tinevedemokratikyaşamı-
na katkıda bulunmuş in-
sanlar olarak CHP'yi ku-
ruhaylar partisi ohnaktan
çıkanp halkunmn iktidan
yapmak istiyoruz. Biz, il-
keyi ve ideolojiyl, kişisel çı-
karlann ve siyasal beklen-
tilerinönünde görmekisti-
yonız."
Açıklamada. partililer
ve CHP'ye gönül verenler
sağduyu çizgisinde, parti-
ye omuz vermeye ve kat-
kıda bulunmaya çağnldı.
İĞNELf FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
'tim KAMRIMIA İftim EnİGİPl cwmtıBtimu&NA,
Hdm
USİH
m ,
Eski Genel Sekreter Keskin
'Yine iktidar
yanşı var'
Baykal, CHP'nin uyumlu bir sürece girmesi gerektiğini söyledi
'Partiiçi çekişmeyi büireceğimy
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
15 ay önce aynldığı CHP Genel Baş-
kanlığı görevine yeniden aday olan
Deniz Baykal parti içi çekişmeyi bi-
tirmeyi kafasına koyduğunu belirtti.
Baykal, dün bir grup gazeteciye
adayhğını açıkladığı basın toplanh-
suıdaki konuşmasına yönelik değer-
lendirmelerde bulundu. llk kez ko-
nuşmasını metinden okuduğunu kay-
deden Baykal, "Pozisyonbudirmedu-
rumundayapdan açıklamamn yazüı
olmasıdoğaldu".Benibağlasın, herkes
de du>-sun istedim" diye konuştu.
Gerek basın açıklamalannda, ge-
rek basın toplantısında "dini ve ta-
savvufi unsurlara" yer vermesinin
eleştirildiğinin anımsahiması üzerine
Baykal, "Bizim ta\"nmız ortadadır.
Insana sa> gı_. Bu, sosyal demokrasi-
nin özüdür. Insanı her şeyhle kabul
edeceksin. Bizim için din, siyasalistis-
mar konusu olamaz. Diğer vandan,
bir husumet, bir düşmanuk da yok-
tur" açıklamasını yaptı.
Baykal, "Bu da bir özeleştiridir"
diyerek sıraladığı sözlerinın öne çık-
tığına dikkat çekerek "Ben aslında o
sözleri müstehzi bir ifade\ le söylemiş-
tim. Asıl özeleştiri. 5 maddede topla-
dığım çağnlardadır. Dikkatli sosyal
demokratlar bunu kavramışlardir'"
diye konuştu. Bu çağnlar arasmda
"partiiçiçekişmeierin vesürtüşmele-
rin sona erdirUmesme" yer verdiği-
ni anımsatan Baykal. "Bu çekişmeie-
rin ideolojik bir içeriği yok. ahlaki te-
meli yok. Bunun sonucunda iş, parti-
yeihanetnoktasmavarryor. Benbu çe-
Idşmelerin bitmesi gerektiğini yerkş-
tirdim; kafama koydum artık" dedi.
'Uyumlu olmalryız'
Baykal. CHP'nin bundan böyle
uyumlu bir parti olma süreci içine
girmesi gerektiğinin altrnı çizdi.
Kurultaydan sonra doğacak tablo-
nun iç çekişmeler üzerinde etkisi
olup oknayacağının sorulması üzeri-
ne de Baykal, "Kurultayda kaybet-
menin doğal sonucu kavgalar otana-
mak Aynca bu niye kayıp olsun. Bu-
rada bir görevlendinne söz konusu
olacak" dedi.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)-CHP Genel
Başkanhğı yanşına gire-
ceğini açıldayan Deniz
Baykal'dan kopan eski
Cienel Sekreter Adnan
Keskin, "Parti geri dö-
nübnezbir sürece girdL
Bu kurultayda yine ka-
natiar, gruplar partideik-
tidar yanşı yapacaklar.
İçerikten yoksun. karşı-
hkh yoketmeiştahlannm
yükseleceği bir ortam
oluşacakbr. Partinin ve
toplumun yeniden bu
karmaşayı izlemeye ta-
hammülü yoktur" uyarı-
sında bulundu. Hiçbirye-
re aday olmayacağını ve
yansız davranacağını
vurgulayan Keskin, Bay-
kal'ın adaylığıyla ilgili
olarak "Ulkemiz ve par-
timiz için hayuiı olsun"
demekle yetindi.
CHP'de kurultay kulis-
leri yoğunlaşırken Bay-
kal'dan kopan eski Genel
Sekreter Keskin de Curo-
huriyet'e bazı değerlen-
dirmeler yaptı. 12 Mart
1971 'le başlayan süreçte
şimdi de "küreseUeşme"
adı altında bir toptan da-
yatmannı yakıcı sancıla-
nnm yaşandığmı kayde-
den Keskin. "Görülme-
miş uyum içinde olduğu
sahiplerince iftJharla söy-
lenen solcu, miüi)etçi, ne-
oliberal koaüsvon hükü-
meti, Düyun-u Umumi-
yeyi aratmayan bir ka-
rarhhk içinde ulusal kay-
naklan, ulusal yatuımla-
n elde avuçta kalan ne
varsa satma yanşı içinde
Dünya Bankası ve IMF
aracıhğıyla uhıslararası
tekellerin sofralanna pa-
zarlamaktadır" dedi.
CHP'nin böyle bir or-
tamda kurultay yaptığına
dikkat çeken Keskin, şu
görüşleri dile getirdi:
"Gönül isterdi ki, bu
kurultayda düşüncenin
zenginlestirilmesi. proje-
ier demetinin tarüşılma-
sı, bir temel stratejinin
hayata geçirilmesi tarnsıl-
sın, irdeiensin.Partinin ve
toplumun yeniden kar-
maşayı izlemeye taham-
mülü voktur. Bu karma-
şadan yalnız partimiz de-
ğil, toplumumuzun bek-
lentileri dezarar görecek-
tir. Partimiz açısından ge-
ri dönülmez bir sürece gi-
rümiştir. Bu süreçte, hiç
değüse yönetime gelme
çabası verecek adaylann
onanunası olanaksız or-
tamlann yaranlmanıası-
na yöneük azami özeni
göstermeleri temel dile-
ğimdir. Uzlaşmazlıklann
olası çirkin çatışmalara
dönüşmesinj önleme gö-
revi hepimize düşüyor."
CHP'nin bugüne dek
yaşadığı başansızlıklar-
da "tüm geçmişyönetim-
lerolarak kendilerinin de
sorumluluğu olduğunu"
vurgulayan Keskin, "A-
ma iyi biünmelidir Id,
CHP" Türkiye'de hâlâ
ulusal bilincin var oldu-
ğu, empervalizmin yeni
saldınlanna ha\ ır diye-
bUme gizil gücünün tek
partisidir. Böyle olduğu
dış ve iç çıkar çeMielerin-
ce iyi bilindiğindendir ki,
yüksek UgUer, büviik sal-
dmlarbugün desürmek-
tedir. Bu temel oyunu
bozmamız ve tüm parti
tabanrvla el ele vererek o-
muz omuza başanyı ya-
kalamamız gerekmekte-
dir. CHP, cumhuriyetin,
halkm partisidir. Bu sı-
kınülı günleri kendi öz
gücüyie aşabikcek ulusal
bilincin partisidir" dedi.
Keskin, liste pazarlık-
lanyla ilgili kaygılannı
şöyle dile getirdi:
"4 adayın bulunduğu
karargâhlann yönlendir-
me işlevini sürdürdüğü
kurultaylarda PM'nin
oluşumu ilerde hepimiz
için üzünrü verecek yan-
hşlıklan getirebilir. 220-
230taban oyu olan bir lis-
tede yer alan isimkrin
hepsi yönetime gekbilir.
Bu, partideki farklı anla-
yışlann renklerinin yöne-
time taşmmasına engel
olur. Böyle bir sonuç par-
ti içi uzİaşmayı ortadan
kakhnr. Bütün partiliie-
rimin. delegelerimin bu
olumsuzluğa izin \erme-
me özenini göstereceğine
inaniTOrum."
'DE YÖN TARTIŞMASI
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Eski Çalışma Genel
Müdür Yardımcısı, CHP üye-
si Perihan San, partinin kim-
liğini duraksamadan seçmek
ve seçimini soldan yapmak
zorunda olduğunu bildirdi.
CHP Yüksek Disiplin Kurulu
üyesi Aydm Erdoğan da, "Ku-
rultay. CHP'ji seçimyenilgisi-
ne taşıyan parti anlayışı ve yö-
netim tarzı ile demokratik, kit-
lesel sol parti anlayışı arasında
tercih yapacak" dedi.
Perihan San, küreselleşme
süreci ile biriikte ulus- devlet-
lerin kendi sınırlan içindeki
ekonomik etkinlikleri ve istih-
dam düzeyini bağımsız olarak
belirlemelerinin istenmediği-
ne dikkat çekerek egemenlik
konulannın Dünya Bankası ile
IMF'ye devredildiğini anlattı.
'Parti, kimliğini soldan seçmek zorunda'
Tüm dünyada sosyal demok-
rat partilerin, küreselleşme ol-
gusu karşısında ortaya çıkan
ideolojik krizi aşma çabası
içinde, yeniden kitlelerin gö-
zünde saygınlık kazanma iste-
ğinde olduğunu aktaran San,
CHP'ye ilişkin görüşlerini
şöyle açıkladı:
"Bu gelişmelerin kuşartığı
CHP, bir yandan sosyal de-
mokratgörüntüveren birsiya-
sal güç olarak kendine yer
ararken bir yandan da emper-
yalizme karşı sa\aşarak ulus
devlet yaratan siyasal geçmişi
nedeniyle bir kûnhk bunahmı
geçiriyor.
KüreseUeşme sürecinde sav-
rulduğu yerden küreseDeşme-
ye ayak uydurma politikalan
ile doğrulmaya kalkışınca, bu
çabalan bir genel seçim yenil-
gisi getirdL Yeni liberal politi-
kalan daha inançlı savunan
partiler bile bu seçimden ka-
zançh çıkamazken sol adına
yapüan bu ideolojik hatanın
değeriendirilmesi yeterinceya-
pıunadı. CHP, pariamento dı-
şmda kahnasmı bir yenileme
süreci olarak değerlendireme-
diği çok açık. Ne yeni bir eko-
nomi poUtikası ne sosyal poli-
tikası, ne de bir siyasal açuımı
var. Khiesel tabanını netieştir-
miş, kendine yeni hedefler de
benriemiş değil. Kapitalizmin
yanhşlarma gözlerini kapaya-
rak tammlanmış bir alanda,
kuraHannı başkalarmın koy-
duğu bir oyunu sürdürme iste-
ğuıde."
'Ne kadar solda olmab'
CHP'nin özünün, geçtiği-
miz yüzyüdaki birbaşka küre-
selleşme atağında ortaya ko-
nan direncin örgütleyiciliği ol-
duğunu vurgulayan San, şun-
lan söyledi:
"CHP'nin ne kadar solda
olacağına iüşkin seçim,
CHP'nin genel başkaninın
kim olacağını betirieyecek.
CHP'nin kimüği konusunda
farklı bir seçinü olanlar için
Dünya Bankası raporlannda
yapüan Kdertanımmı anunsa-
tahm: Kapitaüst küreseüeşme-
nin geüşmesinde büyük emek-
leri olan, pariak bir vizyona ve
bu vizyomı gerçekleştirmek
için başkalanna da sirayet edi-
d kararhhğa sahipsiyasi Kder-
ler-"
CHP Yüksek Disipün Ku-
rulu üyesi Aydm Erdoğan ise
CHP'nin yeniden yapılanma
sürecinin, parti içindeki etkin-
liklerini, hızip ilişkilerine, bo-
zulan parti içi demokrasinin
işlememesine borçlu olanlann
direnci ile kârşılaştığuıı, her
aşamada engellemeye uğradı-
ğını savundu. Erdoğan, kurul-
tayda yalnızca seçim yapıhna-
yacağını, CHP'yi seçim yenil-
gisine taşıyan parti anlayışı ile
kitlesel sol parti anlayışı ara-
suıda tercih yapacağını belir-
terek şöyle konuştu:
"Kurultay, partinin yeniden
yapüanma sürecinin devam
edip etmeyeceği konusunda
karar verecektir. CHP, sorun-
larmı her zaman kurultaylar-
da çözmüştür. Ağn- sorunlann
çözülmesi zamana yayılmakta
ve bir-iki kurultay olağanüstü
koşuDarda acele toplandığı için
çözüm bulmada yeteıii olama-
maktadır. Kurultay, parti içi
demokrasinin en üst düzeyde
işletildiği organlardn*. Çok sa-
yıda kurultay toplandığı için
CHP'nin değil, demokrasiyi iş-
letmeyen partüilerin ekştirfl-
mesi gereku-."