25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 EYLÜL 2000 PERŞEMBE DUNYADA BUGÜN AIİStRMEN Duy Sesimizi... Bu Gelen!.. önce Seattle'daydılar, bu hafta Prag'da çıktılar ortaya. Olayı basite indirgemek, kolay sansasyo- na bulamak isteyenler, onlan "IMFgerillalan" ola- rak sundular kamuoyuna. IMF'nin, Dünya Bankası'nın koşulsuz yandaşla- n, küreselleşmenin bu haliyle hayranlan da onlan öyle göstermeye çalışıyor dünya kamuoyuna; on- lann yıkıcı, nihilist, refanımızın düşmanı gomünist imajına büründürülmeleri çok işlerine geliyor. O yüzdendir ki Seartle'daki gösterileri Amerikan basını büyük ölçüde, şiddet eylemleri olarak yan- srtmıştı dünya kamuoyuna. Oysa öyle değildi. Prag'da başta McDonalds olmak üzere dünya markalannın mağazalanna yapılan saldınlann da ar- dında bir kışkırtma yoksa eğer -kı bunca yaşamış- hktan sonra olmasının çok ama çok büyük bir ola- sılık olduğunu düşünüyorum- büyük bir aymazlık olduğu kesin. Aslında gösteri yapan insanlar, MAI çoktaraflı ya- tınm anlaşmalannı da içerecek biçimde, bugünkü yapısıyla küreselleşmeye karşı çıkıyorlar. ••• Küreselleşmeye, dünyanın ulus devletlerin de üstünde koca bir aile oluşturmasına, savaşlann so- na ermesine, gelişmenin, yeni teknolojinin nimet- lerinin bütün insanlığa yayılmasına, bilginin sınırta- rumadan akmasına, kültürün daha da zenginleş- mesine, insanoğlunun emeğin ürününü dostça devşirip herkesin katkısı oranında paylaşmasına, mutluluğa ve gelişmeye ulaşmakta insanlık çapın- da bir fırsat eşitliğinin sağlanmasına karşı çıkmak akıl işi mi? Ama bize küreselleşme adı altında sunulan, ba- şını ÇUS (Çokuluslu ya da çok uyruklu şirketler) ile onlann şimdiki anavatanı ÂBD ve kuruluşlan IMF ile Dünya Bankası'nın çektiği, bugünkü düzen bu mu? Dünya koca bir köy oldu, orada bizim Hüseyin Emmi ile Mr. John Smith biriikte eşit biçimde, bi- ri çubuğunu, öbürü piposunu tüttürerek yaşıyoriar da bizler bu duruma mı karşı çıkıyoruz? Bize sunulup afiyetle yutturulmak istenen budur. Ama sunulmak istenen görüntü, gerçekle bağ- daşmıyor. Aslında, merkez ile periferi arasındaki uçurum gittikçe daha çok artarken, en gelişmişlerin içinde de sosyal farklılıklar büyüyor, kültür zenginliği çik- let biteviyeliğine dönüşüyor. Savaşlara gerek bile kalmadan güçlü, diğerierini ezip kuralını egemen kjlıyor. Kimi gelişmiş Batılı ülkelerde az çok yaratıl- maya çalışılan fırsat eşitliği tümden yok edilmek; sağlık, eğitim ticaret metaı haline getirilmek; sos- yal güvenlik tümden yerle bir edilmek isteniyor ve bu yolda ilerleniyor. • • • Seattle ve Prag'ın sokaklannda haykıranlar işte bu duruma "hayıri" diyoriar. Onlann çoğu sol kökenli. Ama illa komünist ve- ya eski komünist değiller, hatta çoğunluğu değil; kimileri kendilerine göre milliyetçi, kimileri kapita- lizm içinde, revizyon ile uzlaşma sağlayıp fırsat eşit- liğini, sosyal güvenliği, bir ölçüde sosyal adaleti el- de etmeyi kurmuş olan sosyal demokratlar. Evet yürüyenler onlar. Ve inanın onlann sesine ku- lak verenler her ülkede artacak. Bugün gerçeği görmek istemeyenler, yaşadıklan actlardan sonra o orduya katılacaklar. Bu arada, TV ekranlannda, Türkiye'den giden ki- mi göstericileri gördüm; slogan atarak yürüyorlar- dı: "Washington... VVashington... Duy sesimizi!.. Bu gelen Türkiye'nin ayak sesleri..." Biraz değişik bir biçimde benzerini statlarda da işittiğimiz slogan kulağa hoş geliyor, ama büyük bir yanılgıya düşme tehlikesini de içeriyor. Kimse küreselleşmenin bugünkü biçimiyle kolay att edilebileceğini ya da bir iki ufak dokunuşla dü- zeteceğini sanmasın! Şimdilik, bu sonucu elde etmeye ne tek bir par- tinin, ne tek bir sendikanın, ne de tek bir ülkenin gücünün yeteceğini, bunun için küresel bir cephe- nin oluşması gerektiğini, bunun da oluşması olası- lığının bulunduğunu söylemekle yetinip dilerseniz aynntılan başka zaman hep biriikte ele alalım. Konunun meraklılan için not: Bu konuda Er- gin Yıldızoğlu'nun dünkü, llhan Selçuk'un salı günkü Cumhuriyet'teki yazılannı okumanızı salık veririm. A.S. Delegeler iki gruba ayrıldı Her ilden ayrı sesler çıkıyor GAZİANTEP/BUR- SA (Cumhuriyet) - CHP'de kurultay hazır- lıklan sürerken Gazıan- tep'te 18 delege iki gru- baaynldı. Eski milletve- kili Mustafa Doğan'ın grubu Altan Oymen'i, Şehitkâmil Beledıye Başkanı Yaşar Ağyüz grubu da Hasan Fehmi Güneş'i destekliyor. CHP Bursa İl Başkanı Yümaz Akkılıç ise "Par- ti esidyi özlemiyor. To- parlanmanın başladığı Mrdöaerndekiınidenen- mişlerinyenibaştan içik- tidar kldiasıyla yola ko- yulması hoşnutsuzhığa neden ohıyor" dedi. CHP'nin Gaziantep delegelerinden FethiKa- nman, kurultayda geç- mıştcki seçim yenilgile- rinin sorumlulanna oy vermeyi düşünmediğini belirtti. Delege HalilTe- pe, partinin özüne ve kimliğine sahip çıkacak, bunu siyasete yansıtacak bir liderin bu partiyi ik- tidar alternatifî bir parti durumuna getireceğine inandığıru söyledi. Hasan Öztürkmen ise yaptığı değerlendirme- de, partiyi 8.7'ye düşü- renlere yeniden parti yö- netimini teslim etmenin parti sorumluluğuyla bağdaşmadığını belirtti ve oyunu Güneş'e vere- ceğini açıkladı. Şahabet- tin Keskin, Baykal'ın a- day olmasını doğru bul- madığını belirtti. Bursa, kurultayda 25 delege ile temsil edile- cek. Bursalı delegelerin önemli bölümü Baykal- cı. Kurultay karannın ardından il meclisi üye- leri ile parti tabanmdaki eğilimi araştırdıklannı bildiren CHP Bursa İl Başkanı Akkılıç, tabanın 18 Nisan seçimlerinde uğradığı yenilgiyi unut- madığmı söyledi. HABERLER C H P ' d e o l a ğ a n ü s t ü k u r u l t a y a d o ğ r u CHP'de saflar nefleşiyorTÜREY KÖSE / MUTLU SEREIİ ANKARA CHP'nin 30 Eylülku- rultayı için geriye sa- yım sürerken saflar netleşmeye başladı. Prof. Hurşit Gü- neş'in dün aday olmayacağını açıkla- masıyla genel başkanlık yanşının 4 a- day arasında geçeceği kesinleşti. SHP ve CHP'nin eski genel başkanlan Er- dal İnönü. Murat Karayalçın, Hikmet Çetin ve Cezmi Kartay'ın bugün bir basın toplantısı düzenleyerek Altan Oymen'i desteklediklerini açıklama- lan bekleniyor. Sol kanat adayı Hasan Fehmi Gu- neş, "Kurultayı sol alternatifsiz bırak- mak ihanet olur. Partiyi yüzde 8.5'a düşûren ve o noktadan bir adnu Ueri- ye götünneyenleri yanşmaya bırak- mak partiye karşı sorumluJuğumuzla bağdaşmaz" diyerek çekilmesine yö- nelik istekleri reddetti. Baykal ekibiy- le biriikte hareket edeceği haberlerin- den rahatsızlık duyan parti meclisi (PM) üyelerinden Ertuğirul Gûnay da "Sayın Baykal'ın toplannsını hüzünle izledim. Geçmişte yapılan yanlışlıkla- n kişisel olarak unutmak. bağışlamak belki mümkûn olabinr, ama köklü ve kurumsal bir siyasal geknek için nek- re mal olduğunu unutmak ve bağışla- mak çok zor" dedi. CHP'nin 30 Eylül kurultayına iki gün kala yanşın CHP Genel Başkanı Altan Öymen ile eski genel başkan Deniz Baykal, sol kanat adayı Hasan Fehmi Güneş ve Kocaeli Belediye Başkanı Sefa Sirmen arasında geçe- ceği ortaya çıktı. Prof. Hurşit Güneş, dün genel mer- kezde düzenlediği ve adaylığını açık- laması beklenen basın toplantısında sürpriz bir açıklama yaparak 30 Ey- lül'de genel başkanlık yanşma katıl- mayacağını bildirdi. Bu kurultayın ör- güt tarafmdan gereksız, sağlıksız ve anlamsızbulunduğunu, hatta protesto edildiğini belirten Güneş, "Bu kunü- tay karşıhklı kışkırtmalar sonucu par- timizi büsbütün kanşıklığa sürükle- miştir" dedi. Eski Genel Başkan Deniz Baykal'ın aday olmasının bunun açık bir göster- gesi olduğunu vurgulayan Güneş, "Bu kurnltaynebirdeğisiminedebirsiya- sal hareketi ateşleyebilecektir. Kunıl- taj Sayın Öymen iie Sayın Ba\kal ara- sındaki bir iç hesaplaşmaya dönüş- müştür" dedi. Venilik umudu olma- yan bir kurultayda yanşmanın ve ko- nuşmanuı anlamı yoktur" diyen Gü- neş, kurultayda kimseyi destekleme- yeceğinin de altını çizdi. Gûneş çekilmiyor Baykal'ın adaylığını açıklamasmın ardından gözler Hasan Fehmi Güneş'e çevrildi. Baykal'a karşı olanlann Öy- men çevresinde toplanması çabalan doğnıltusunda adaylıktan çekılmesı istenen Güneş, "Kurultay deiegelerine sorun çözücü bir alternatif sunuyo- rum, sunmaya da devamedeceğim, ku- rultayı sol alternatifsiz buakamayız. Meydanı bos bırakamavız" dedi. 6 ok çizgisinde ısrar eden sol kanadın ken- disini görevlendirdiğini vurgulayan Güneş, şunlan söyledi: "Diğer iki adayın ba çizgrv le alaka- sı yok. Partiyi başkalaştırmaya ve sağ- cılaşörmaya yönelik bir yönetim anla- yışuını temsilcikri Biri, diğerinin de- vamıdır. Benim temsil ettiğim çizgiyk bu gruplann pazaıiık yapması söz ko- nusu değildir. Partiyi sol alternatifsiz bırakmak ihanet olur. Bu kurultayı ben istemedim, bu kurultaya ben ne- den ohnadım, kurultay ohımsuz son uç- lar verirse sorumlusu ben olmam. Adaylan kışkntanlarolur. Partiyiyüz- de 8.5'a düşüren ve o noktadan bir adım ileriye götürmeyenleri yanşma- ya bırakmak, partiye karşı sorumlulu- ğumuzla bağdaşmaz. CHP genel baş- kanı sadece kurultay delegelerinin sa- yı üsrünlüğüyle beürlenmez, toplum tarafindan da beürlenir. Sayın Bay- kal'ın genel başkanhğı için topiumsal koşullar uygun değfl. Daha i>i dfişün- mesi gerekiL Bu karannı gözden geçir- mesiniöneriyorunLCHP'ye bizmet et- me aşkıyla dolu olanlann ille de genel başkan statüsünde olması gerekmez." 'Baykal yine hata yapıyor' Baykal ekibiyle biriikte hareket edeceği spekülasyonlan yaygınlaşan Ertuğrul Günay da bu konudakı soru- lan yanıtlarken "Baykal'm basm top- lanbsmı hüzünle izlediğinj" söyledi. Günay, "Geride uzun > ülar bıraknuş bir siyaset adanunın her defasında ye- ni bir imaj aramasu var olam değiştir- mesi ya da yumuşatmaj a çahşmaya ih- tiyaç duyması ister istemez geçmişte yapüan yanlışuklan anımsatıyor. O yanlışlıklan kişisel olarak unutmakya da bağışlamak belki mümkün olabiür. Ama köklü ve kurumsal bir si\ asal ge- lenek için nelere mal olduğunu unut- mak ve bağışlamak çok zor" dedi. Günay, kurultayda PM'ye aday ol- mayacağını sözlerine ekledi. Adaylara cagrı Ilke ve ideoloji görmek istiyoruz' istanbulHaberServisi- CHP'li üç eski milletveki- li Avni Gürsoy, Doğan Öz- tunç ve Metin Tüzün, yap- tıklan ortak açıklamada, "CHP'yi kuruhaylar par- tisi otanaktan çıkanp hal- kın iktidan yapmak iste- diklerinT bildirdiler. Üst üste yığılan ekono- mik sorunlar, inmeyen enflasyon, gelir dağılımın- daki büyük eşitsizlik, sü- rekli büyüyen işsizlik ve çete-mafya soygunlanmn, değer yargılanndaki çürü- menin yaşandığı bir or- tamda, ülkeyi esenliğe çı- karma görevinin CHP'ye düştüğünü belirten eski milletvekilleri, "Çünkü CHP, devtet kurmuş, de- mokrasiyi geliştirmiş ve toplumu çağdaşlaşûrmıs- Or" dediler. CHP'siz bir demokrasi ve demokrasisiz bir cum- huriyet olamayacağını id- dia ettiklerini ifade eden eski parlamenterlerin or- tak açıklamasında şu gö- rüşlere yer verildi: "CHP'nin kişiliğinde sol denetimden uzak ve yok- sun kalan bir Türk parla- mentosu, işlevini gereği gi- bi yerine getiremez. Ulke- miz bugün CHP'ye eski- sinden çok daha fazla ihti- yaçduymaktadu". Ülkemiz çok kötü yönetiliyor. CHP zor günlerin partisidir. tk- tidar CHP'ye her zaman- kinden daha >akındır. Biz CHP saflannda parlamen- teıük yapmış, ülke siyase- tinevedemokratikyaşamı- na katkıda bulunmuş in- sanlar olarak CHP'yi ku- ruhaylar partisi ohnaktan çıkanp halkunmn iktidan yapmak istiyoruz. Biz, il- keyi ve ideolojiyl, kişisel çı- karlann ve siyasal beklen- tilerinönünde görmekisti- yonız." Açıklamada. partililer ve CHP'ye gönül verenler sağduyu çizgisinde, parti- ye omuz vermeye ve kat- kıda bulunmaya çağnldı. İĞNELf FIRÇA ZAFER TEMOÇİN 'tim KAMRIMIA İftim EnİGİPl cwmtıBtimu&NA, Hdm USİH m , Eski Genel Sekreter Keskin 'Yine iktidar yanşı var' Baykal, CHP'nin uyumlu bir sürece girmesi gerektiğini söyledi 'Partiiçi çekişmeyi büireceğimy ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 15 ay önce aynldığı CHP Genel Baş- kanlığı görevine yeniden aday olan Deniz Baykal parti içi çekişmeyi bi- tirmeyi kafasına koyduğunu belirtti. Baykal, dün bir grup gazeteciye adayhğını açıkladığı basın toplanh- suıdaki konuşmasına yönelik değer- lendirmelerde bulundu. llk kez ko- nuşmasını metinden okuduğunu kay- deden Baykal, "Pozisyonbudirmedu- rumundayapdan açıklamamn yazüı olmasıdoğaldu".Benibağlasın, herkes de du>-sun istedim" diye konuştu. Gerek basın açıklamalannda, ge- rek basın toplantısında "dini ve ta- savvufi unsurlara" yer vermesinin eleştirildiğinin anımsahiması üzerine Baykal, "Bizim ta\"nmız ortadadır. Insana sa> gı_. Bu, sosyal demokrasi- nin özüdür. Insanı her şeyhle kabul edeceksin. Bizim için din, siyasalistis- mar konusu olamaz. Diğer vandan, bir husumet, bir düşmanuk da yok- tur" açıklamasını yaptı. Baykal, "Bu da bir özeleştiridir" diyerek sıraladığı sözlerinın öne çık- tığına dikkat çekerek "Ben aslında o sözleri müstehzi bir ifade\ le söylemiş- tim. Asıl özeleştiri. 5 maddede topla- dığım çağnlardadır. Dikkatli sosyal demokratlar bunu kavramışlardir'" diye konuştu. Bu çağnlar arasmda "partiiçiçekişmeierin vesürtüşmele- rin sona erdirUmesme" yer verdiği- ni anımsatan Baykal. "Bu çekişmeie- rin ideolojik bir içeriği yok. ahlaki te- meli yok. Bunun sonucunda iş, parti- yeihanetnoktasmavarryor. Benbu çe- Idşmelerin bitmesi gerektiğini yerkş- tirdim; kafama koydum artık" dedi. 'Uyumlu olmalryız' Baykal. CHP'nin bundan böyle uyumlu bir parti olma süreci içine girmesi gerektiğinin altrnı çizdi. Kurultaydan sonra doğacak tablo- nun iç çekişmeler üzerinde etkisi olup oknayacağının sorulması üzeri- ne de Baykal, "Kurultayda kaybet- menin doğal sonucu kavgalar otana- mak Aynca bu niye kayıp olsun. Bu- rada bir görevlendinne söz konusu olacak" dedi. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)-CHP Genel Başkanhğı yanşına gire- ceğini açıldayan Deniz Baykal'dan kopan eski Cienel Sekreter Adnan Keskin, "Parti geri dö- nübnezbir sürece girdL Bu kurultayda yine ka- natiar, gruplar partideik- tidar yanşı yapacaklar. İçerikten yoksun. karşı- hkh yoketmeiştahlannm yükseleceği bir ortam oluşacakbr. Partinin ve toplumun yeniden bu karmaşayı izlemeye ta- hammülü yoktur" uyarı- sında bulundu. Hiçbirye- re aday olmayacağını ve yansız davranacağını vurgulayan Keskin, Bay- kal'ın adaylığıyla ilgili olarak "Ulkemiz ve par- timiz için hayuiı olsun" demekle yetindi. CHP'de kurultay kulis- leri yoğunlaşırken Bay- kal'dan kopan eski Genel Sekreter Keskin de Curo- huriyet'e bazı değerlen- dirmeler yaptı. 12 Mart 1971 'le başlayan süreçte şimdi de "küreseUeşme" adı altında bir toptan da- yatmannı yakıcı sancıla- nnm yaşandığmı kayde- den Keskin. "Görülme- miş uyum içinde olduğu sahiplerince iftJharla söy- lenen solcu, miüi)etçi, ne- oliberal koaüsvon hükü- meti, Düyun-u Umumi- yeyi aratmayan bir ka- rarhhk içinde ulusal kay- naklan, ulusal yatuımla- n elde avuçta kalan ne varsa satma yanşı içinde Dünya Bankası ve IMF aracıhğıyla uhıslararası tekellerin sofralanna pa- zarlamaktadır" dedi. CHP'nin böyle bir or- tamda kurultay yaptığına dikkat çeken Keskin, şu görüşleri dile getirdi: "Gönül isterdi ki, bu kurultayda düşüncenin zenginlestirilmesi. proje- ier demetinin tarüşılma- sı, bir temel stratejinin hayata geçirilmesi tarnsıl- sın, irdeiensin.Partinin ve toplumun yeniden kar- maşayı izlemeye taham- mülü voktur. Bu karma- şadan yalnız partimiz de- ğil, toplumumuzun bek- lentileri dezarar görecek- tir. Partimiz açısından ge- ri dönülmez bir sürece gi- rümiştir. Bu süreçte, hiç değüse yönetime gelme çabası verecek adaylann onanunası olanaksız or- tamlann yaranlmanıası- na yöneük azami özeni göstermeleri temel dile- ğimdir. Uzlaşmazlıklann olası çirkin çatışmalara dönüşmesinj önleme gö- revi hepimize düşüyor." CHP'nin bugüne dek yaşadığı başansızlıklar- da "tüm geçmişyönetim- lerolarak kendilerinin de sorumluluğu olduğunu" vurgulayan Keskin, "A- ma iyi biünmelidir Id, CHP" Türkiye'de hâlâ ulusal bilincin var oldu- ğu, empervalizmin yeni saldınlanna ha\ ır diye- bUme gizil gücünün tek partisidir. Böyle olduğu dış ve iç çıkar çeMielerin- ce iyi bilindiğindendir ki, yüksek UgUer, büviik sal- dmlarbugün desürmek- tedir. Bu temel oyunu bozmamız ve tüm parti tabanrvla el ele vererek o- muz omuza başanyı ya- kalamamız gerekmekte- dir. CHP, cumhuriyetin, halkm partisidir. Bu sı- kınülı günleri kendi öz gücüyie aşabikcek ulusal bilincin partisidir" dedi. Keskin, liste pazarlık- lanyla ilgili kaygılannı şöyle dile getirdi: "4 adayın bulunduğu karargâhlann yönlendir- me işlevini sürdürdüğü kurultaylarda PM'nin oluşumu ilerde hepimiz için üzünrü verecek yan- hşlıklan getirebilir. 220- 230taban oyu olan bir lis- tede yer alan isimkrin hepsi yönetime gekbilir. Bu, partideki farklı anla- yışlann renklerinin yöne- time taşmmasına engel olur. Böyle bir sonuç par- ti içi uzİaşmayı ortadan kakhnr. Bütün partiliie- rimin. delegelerimin bu olumsuzluğa izin \erme- me özenini göstereceğine inaniTOrum." 'DE YÖN TARTIŞMASI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Çalışma Genel Müdür Yardımcısı, CHP üye- si Perihan San, partinin kim- liğini duraksamadan seçmek ve seçimini soldan yapmak zorunda olduğunu bildirdi. CHP Yüksek Disiplin Kurulu üyesi Aydm Erdoğan da, "Ku- rultay. CHP'ji seçimyenilgisi- ne taşıyan parti anlayışı ve yö- netim tarzı ile demokratik, kit- lesel sol parti anlayışı arasında tercih yapacak" dedi. Perihan San, küreselleşme süreci ile biriikte ulus- devlet- lerin kendi sınırlan içindeki ekonomik etkinlikleri ve istih- dam düzeyini bağımsız olarak belirlemelerinin istenmediği- ne dikkat çekerek egemenlik konulannın Dünya Bankası ile IMF'ye devredildiğini anlattı. 'Parti, kimliğini soldan seçmek zorunda' Tüm dünyada sosyal demok- rat partilerin, küreselleşme ol- gusu karşısında ortaya çıkan ideolojik krizi aşma çabası içinde, yeniden kitlelerin gö- zünde saygınlık kazanma iste- ğinde olduğunu aktaran San, CHP'ye ilişkin görüşlerini şöyle açıkladı: "Bu gelişmelerin kuşartığı CHP, bir yandan sosyal de- mokratgörüntüveren birsiya- sal güç olarak kendine yer ararken bir yandan da emper- yalizme karşı sa\aşarak ulus devlet yaratan siyasal geçmişi nedeniyle bir kûnhk bunahmı geçiriyor. KüreseUeşme sürecinde sav- rulduğu yerden küreseDeşme- ye ayak uydurma politikalan ile doğrulmaya kalkışınca, bu çabalan bir genel seçim yenil- gisi getirdL Yeni liberal politi- kalan daha inançlı savunan partiler bile bu seçimden ka- zançh çıkamazken sol adına yapüan bu ideolojik hatanın değeriendirilmesi yeterinceya- pıunadı. CHP, pariamento dı- şmda kahnasmı bir yenileme süreci olarak değerlendireme- diği çok açık. Ne yeni bir eko- nomi poUtikası ne sosyal poli- tikası, ne de bir siyasal açuımı var. Khiesel tabanını netieştir- miş, kendine yeni hedefler de benriemiş değil. Kapitalizmin yanhşlarma gözlerini kapaya- rak tammlanmış bir alanda, kuraHannı başkalarmın koy- duğu bir oyunu sürdürme iste- ğuıde." 'Ne kadar solda olmab' CHP'nin özünün, geçtiği- miz yüzyüdaki birbaşka küre- selleşme atağında ortaya ko- nan direncin örgütleyiciliği ol- duğunu vurgulayan San, şun- lan söyledi: "CHP'nin ne kadar solda olacağına iüşkin seçim, CHP'nin genel başkaninın kim olacağını betirieyecek. CHP'nin kimüği konusunda farklı bir seçinü olanlar için Dünya Bankası raporlannda yapüan Kdertanımmı anunsa- tahm: Kapitaüst küreseüeşme- nin geüşmesinde büyük emek- leri olan, pariak bir vizyona ve bu vizyomı gerçekleştirmek için başkalanna da sirayet edi- d kararhhğa sahipsiyasi Kder- ler-" CHP Yüksek Disipün Ku- rulu üyesi Aydm Erdoğan ise CHP'nin yeniden yapılanma sürecinin, parti içindeki etkin- liklerini, hızip ilişkilerine, bo- zulan parti içi demokrasinin işlememesine borçlu olanlann direnci ile kârşılaştığuıı, her aşamada engellemeye uğradı- ğını savundu. Erdoğan, kurul- tayda yalnızca seçim yapıhna- yacağını, CHP'yi seçim yenil- gisine taşıyan parti anlayışı ile kitlesel sol parti anlayışı ara- suıda tercih yapacağını belir- terek şöyle konuştu: "Kurultay, partinin yeniden yapüanma sürecinin devam edip etmeyeceği konusunda karar verecektir. CHP, sorun- larmı her zaman kurultaylar- da çözmüştür. Ağn- sorunlann çözülmesi zamana yayılmakta ve bir-iki kurultay olağanüstü koşuDarda acele toplandığı için çözüm bulmada yeteıii olama- maktadır. Kurultay, parti içi demokrasinin en üst düzeyde işletildiği organlardn*. Çok sa- yıda kurultay toplandığı için CHP'nin değil, demokrasiyi iş- letmeyen partüilerin ekştirfl- mesi gereku-."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle